— 164 — 26 — Dışişleri Bakanlığı Türk Cemaatinin kültürel ve ekonomik bakımı nidan kuvvetlenmesi güdülen gayenin tahakkukun­ da temel bir unsurdur. Bu maksatla «Dış memleketlerdeki Türk kültür varlığını koruma ve tanıt­ ma» faslından yardımlar yapılmaktadır. 1960 yılında konulan 6 125 000 lira tamamen sarf edilmiştir. Bu sene istenen 6 562 000 liİTtanııı kalbulü zaruridir. Ayrıca Türk Cemaatına diğer bakanlıklar bütçelerimde de gerekli yardımlar ya­ pılması yerindedir. Bu maksatla 1960 - 1961 içinde yanım milyon sterlinlik ibİT yandım yapılmasının derpiş edilmesi isabetlidir. Ancak bumun hakikaten mahalline masruf Olması, üzerimde 'bilhassa durulacak ve dikkat edilecek bir keyfiyettir. Dış memleketlerde Türk kültür varlığını koruma ve itanıtma ödeneğinden kültürel ve .ekonomik seviyelerini yükseltmek ve bu suretle-ilgi ve bağlarımızı daimî şekilde geliştirmek maksadiyle Türk azınlıklarına okul, öğretmen, kitap ve Türkçe yazılar sağlanması faydalı birer faaliyettir. Türk tarihini, Atatürk ve istiklâl Savaşını cidden çok'iyi bilen ve anlıyan, Türkleri hakika­ ten seven ve desitekliyen samimî dost Pakistan'da bile Mevlâna'nm bir Iran Mütefekkiri olarak bi­ linmesi, burada bir kültür merkezimiz olmaması cidden üzülecek bir geyfiyettir. Bu itibarla bu fasıldaki ödeneğin ileride ve ilk fırsatta malî imkânlarımız nispetinde artırılması ve sefaretlerimizin siyasi faaliyetler yanında ekonomik ve kültürel çalışmalara da önem vermesi lâzımdır. Haberleşme a r a ç l a r ı : Dışişlerimizin görevlerini başarması için kâfi ve modern vasıtalarla teçhizi lüzumu aşikârdır. Bu maksatla kurulan telsiz haberleşme teşkilâtı politik, askerî, ekonomik ve ehemmiyeti haiz di­ ğer her türlü haberlerin emniyet ve süratle elde edilmesi yalnız hariciyemize değil, Hükümet teş­ kilâtına faydalı olduğu gibi masraf bakımından da büyük ölçüde tasarrufa imkân vermektedir. G-eçen yıllar içinde kurulmuş telsiz tesis masraflarının amorti edilerek 13 milyon liralık tasarruf sağlaması bunun bariz bir misalidir. iktisadi tş • Birliği : Malî, iktisadi ve ticari mevzular bilhassa ikinci Dünya Harbinden ısonra millî siyasetin gayele­ rinin gerçekleştirilmesinde mühim birer unsur ve vasıta olmuşlardır. Her çeşit dış yardımlardan matlup şekilde istifade, ihraç mallarına müstakar sürüm imkânları sağlamak faaliyetlerini, dış politika icaplarına göre tedvir etmek bütün memleketlerce üzerinde ti­ tizlikle 'durulan bir keyfiyettir. Bütün Dünya tatbikatımda tamamiyle teknik seviyede olan (Para fonu, Dünya Bankasiyle münasebetler gibi) faaliyetler müstesna bütün diğer dış faaliyetler dış politikanın bütünü içinde mütalâa edilerek yürütülmektedir. Teknik seviyede, elde edilmiyen neticelerin çok defa siyasi teşebbüslerle sonuçlandırılabilmesi de bu şekilde tatbikatın zaruri bir neticesidir. Malî, iktisadi ve ticari meselelerimizin hallinde de siyasi prestij ve nüfuzumuzdan tam mâr.asiyle istifade zarureti aşikârdır. Bu itibarla 27 Mayıstan evvel Dışişlerinde hâkim olan tekelci zihniyete bir aksülâmel teşkil eden ve fakat dünya tatbikatına uymıyan bâzı kararların ifrattan tefrite varan neticelerinin dün/ ya tatbikatına ve işin icaplarına uygun bir sonuca bağlanması zarureti aşikârdır. Aksi halde dış politika ile geniş mânada malî ve iktisadi politika arasında zaruri ahengin zedelenmesinden ve sağlanamamasından korkulabilir. Dış temsilciliğin tecezzi kabul etmez hüviyeti aşikârdır. Bu zaruretin tabiî bir neticesi olarak bütün dış faaliyetlerin bir elden sevk ve idaresi icabeder, ancak bu sahada lüzumlu danışma ve mesai birliği zihniyetinin en gtniş ve müessir bir şekilde tahakkuk ettirilerek çalışılması, bu mevzudaki faaliyetlere mütaallik kadroların diğer Devlet dairelerinden takviyeler almak suretiyle kullanılması ve nihayet, bilhassa bu çeşit faaliyetlerin icabettirdiği anlayış, genişlik ve süratle ha­ reket edilmesi lüzumu aşikârdır.