1 ran Özgüner, Hasıan Ali Gürcan, Yusuf Ziya Yağcı. Sayın

advertisement
M. Meclisi
B : 38
2 . 2 . 1970
O :1
kurum daha büyük hamleler yapamamış ise
teknik eleman bakımından noksan imkânlarla
çalışmasının, hele malî imkân bakımından za­
yıf olmasının bunda mühim rolü vardır. Bunun­
la beraber bu kıt imkânlara rağmen İş ve îşçi
Bulma Kurumu kurulduğu günden bugüne ka­
dar yıldan yıla artan tempo ile muvaffak olmuş
ve yüz güldürücü bir seviyeye kavuşmuştur de­
nilebilir. 1968 yılından itibaren her ilde bir şube
kurma ve açma ilkesi hemen hemen tahakkuk
etmiş, bugün şubesi olmiyan ilimiz kalmamış
durumdadır.
hizmetleri cidden mühim, ancak bu ağır yükü
taşımakta ayakları ve imkânları zayıftır, di­
yebiliriz. öyle ise bugünün ihtiyaçlarına cevaz
verici, imkânlarını genişletici kanunu biran
evvel getirmek veya eldeki mevcut kanunu
revizyondan geçirerek işçi sigortalariyle birleş­
tirici bir formül bularak malî takatini de ar­
tırmak şekli, kanaatimize göre en salim yol ola­
caktır. Bu çıkar ise milletvekilleri olarak, her
gün kapılarınızı çalan ve Meclise kadar gelip,
«işsizim, bana iş bul» diyen birçok dertli vatan­
daşlarımızın derdini almak suretiyle cümlenize
de rahat ve huzur verici olacaktır.
Allah kimseyi işsiz koymasın. İşsizlik zor şey­
dir. Bu ne aziz müessesedir ki, dertlinin derdini
alan işsize iş veren bir teşekküldür. Ancak, bu­
nu yapmak için kıymetli hamleleri, çalışmaları
var, fakat imkânları çok zayıf. 1965 yılında he­
pinizin hatırlryacağı 655 sayılı Kanunla îş ve
İşçi Bulma Kurumuna özel idare ve belediyeler­
den verilen bir miktar pay vardı. O da kaldırıl­
dı. Onun kaldırılmış olması bu müesseseyi malî
imkân bakımından daha da perişan bir hale sok­
muştur. O tarihten bu tarafa genel bütçeden bu
kuruma yardım yapılmaktadır. 1966 da 9 700 000
lira yardım yapılmış ise de ağır hizmet olan bir­
çok ciddî görevlerde vazifeli bulunan bu kuru­
ma bu yapılan para yardımı, çok özür dilerim,
doyumluk değil, tadımlıktır, sofralık değil ifta­
riyeliktir. Bunun doyurucu hale getirilmesi za­
rurettir. Bütçede daha yeni finansman kaynak­
lan yaratılmcaya kadar genel bütçeden işin hiz­
metini yürütücü hale getirecek şekilde takviye­
sinin bir zaruret olduğu kanısındayız, grup ola­
rak.
1960 Anayasası ile Devlet, daha sorumlu
ağır hizmetler yüklenmiştir. Hepinizin malû­
mudur ki, Anayasa sosyal Anayasadır, Devlet
sosyal Devlettir. Ferde kadar inen, büyük so­
rumluluklar içerisinde bulunan Devlet, her iş­
siz vatandaşı iş sahibi kılmaya, aşında, eşinde,
işinde mesut etmeye mecburdur. Bu anlayışa
göre bu Anayasanın Devlete yüklemiş olduğu
sorumlulukta iş ve îşçi Bulma Kurumunun cid­
dî ve büyük hizmeti olacaktır. Ancak, İş ve İşçi
Bulma Kurumu 1946 yılında çıkmış olan ve o
günün şartlarına göre hazırlanmış olan bir ka­
nunla Devlete Anayasanın yüklemiş olduğu bu
sorumluluğu taşıyacak imkânda, takatta değil­
dir. İş ve îşçi Bulma Kurumunun yükü çok ağır,
Dış ülkelere işçi göndermek yine diğer en
mühim vazifelerinden birisidir. Fakat değişen
şartlar içerisinde dış ülkelere işçi gönderme ta­
limatı bugünün ihtiyaçlarına cevap verecek du­
rumda değildir, birçok formalite ağırlıkları var­
dır. öylesine vardır ki, bizden çok işçi istendi
geçen sene, fakat istenilen süratte işçi gönderemediğimizden Alman Hükümeti dahi şikâyetçi
oldu. öyle ise işçi göndermede de yine bürokra­
tik ağırlık vardır, mevcuttur. Bunun biran ev­
vel giderilmesini sayın ilgililerden ve enerjisine
çok güvendiğim Sayın Bakanımızdan grup ola­
rak beklemekteyiz.
İş ve işçi dengesi Türkiye'de çok bozuktur.
Kanaatimiz odur ki, işçi arzı fazla, talebi azdır.
ran Özgüner, Hasıan Ali Gürcan, Yusuf Ziya
Yağcı.
Sayın Kabadayı buyurunuz «fendim.
G. P. GRUPU ADINA İHSAN KABADAYI
(Konya) — Sayın Başkan, muhterem arkadaş­
larım :
İş ve İşçi Bulma Kurumu 1926 yılında ku­
rulmuş, yirmidört yıllık maziye sahibolıan bir
müessesemizdir. Genel olarak görevleri, her
türlü işler hakkında bilgi toplamak, iş isteme
ve aramayı düzene bağlamak, keza işçi isteme­
leri de organize etmek, çeşitli sanat ve züm­
relere ait işverenlerle işçileri gösterir cetvelleri
neşir ve ilân etmek, ehliyetli işçi yetiştirmek ve
ehliyetli işçi yetiştirmek için lüzumlu ve gerek­
li faaliyetlerde, hazırlıklarda bulunmak, yani
usta, kalifiye işçi yetiştirmek keyfiyeti, hizmet
akitleri yapmak ve bunlarda aracı olmak. An­
cak, bu görevleri yapabilmesi için, Birinci ve
İkinci Beş Yıllık Kalkınma plânlarında da be­
lirtildiği gibi, malî ve teknik imkânlar bakımın­
dan zayıf durumdadır. 24 yıllık mazisi olan bu
— 615 —
Download