haftalık bülten haftalık bülten 5 Aralık 2011 Geçen haftanın özeti Başçı: Faiz koridorunun daha fazla genişlemesine gerek yok. TCMB Başkanı Başçı, Ankara Sanayi Odası'nda yaptığı konuşmasında gerekli parasal sıkılaşmanın yapıldığını ve faiz koridorunun daha fazla genişletilmesine gerek olmadığını belirtti. Gecelik borç verme faizinin daha fazla yükselmesi yönündeki beklentileri ortadan kaldıran bu açıklama TCMB'nin faiz koridoru tavanını değiştirmektense, haftalık repo ihaleleri ile piyasaya sağlanan TL likiditesinin miktarını ayarlamayı tercih ettiğini gösteriyor. İnan Demir +(90) 212 318 5087 inan.demir@finansbank.com.tr Başak Karaaslan +(90) 212 318 5086 basak.karaaslan@finansbank.com.tr Enflasyon tarafında, Başçı yıl sonu enflasyonunun belirsizlik aralığının üst sınırını aşacak olmasından ötürü, hükümete açık mektup yazılacağını söyledi. TL'deki %25'lik değer kaybının enflasyon oranına 4 yp'lik bir katkı yaptığınının altını çizen Başçı, bu etkinin geciçi olduğunu da sözlerine ekledi. Merkez Bankası Başkanı ayrıca şimdiye değin gerçekleştirilen sıkılaşmanın olası yukarı yönlü riskleri kontrol ederek 2012 yıl sonu enflasyon hedefinin gerçekleştirilmesi için yeterli olduğunu vurguladı. Kredi büyümesi açıklamalarına baktığımızda ise TCMB'nin kredi büyümesinin %25'e yaklaşmasını beklediğini ve gözlemlenen büyümeyi makul bulduğunu görüyoruz. TCMB 23 Kasım tarihli PPK toplantısı tutanaklarını yayımladı. Fiyat gelişmeleri cephesinde, sigaradaki ÖTV artışının Ekim enflasyonuna 0.8 yp'lık katkısına ek olarak Kasım ayı enflasyonuna da 0.2 yp'lık katkı yapması bekleniyor. TCMB işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış ve olumsuz baz etkisiyle yılın son iki ayında yıllık enflasyonda hızlı bir yükseliş görüleceği konusunda uyardı. Tutanaklarda TL'deki zayıflamaya ve vergi artışlarına ek olarak küresel ekonominin iç talep üzerinde oluşturduğu baskı ve tüketici kredilerinde görülen önemli yavaşlamanın da bu görüşü desteklediği belirtildi. Dış ticaret cephesinde, zayıf TL'nin sağladığı rekabet avantajına rağmen, küresel problemlerin dış talebi sınırlamaya devam etmesi bekleniyor. Tutanaklarda, kredilerin ekonominin yeniden dengelenmesinde oynadığı role dikkat çekiliyor. Kredi büyüme oranlarının daha makul seviyelere gerilemesiyle, Komite cari açığın yılın son aylarında fark edilir şekilde azalmasını bekliyor. Tutanaklarda vurgulanan bir diğer nokta da kredi büyümesindeki ve iç talepteki daralmanın etkilerinin yılın son çeyreğinde daha belirgin olacağı. Buna bağlı olarak iç talepteki büyümenin ılımlı bir seyir izlemesi ve geçici fiyat değişimlerinin ikincil etkilerinin sınırlı kalması bekleniyor. Hatırlanacağı gibi, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı Çarşamba sabahı yaptığı açıklamada gerekli sıkılaşmanın yapıldığını ve faiz koridorunda daha fazla genişlemeye gidilmesine gerek olmadığını haftalık bülten belirtmişti. Bu açıklama, kur istikrarı ve kredi büyümesi konusunda tam olarak rahatlayıncaya kadar TCMB'nin TL likiditesini, bankalararası faiz oranlarını gecelik borç verme faizine yakın tutacak şekilde ayarlamaya devam edeceği yönündeki beklentimizi destekliyor. Ekim ayı dış ticaret açığı beklentilerin altında geldi. Aylık dış ticaret açığı Ekim ayında piyasa beklentisiyle paralel olan 8.3 milyar dolar seviyesindeki beklentimizin altında kalarak 8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllık bazda %26'lık bir büyümeye tekabül eden bu rakam, Eylül'de 105 milyar dolar olan 12 aylık birikimli dış ticaret açığını da 106.6 milyar dolara çıkardı. Tahminimiz ile gerçekleşen rakam arasındaki fark ithalat kaleminden kaynaklanıyor. Bizim tahminimiz ithalatta daha hızlı bir büyümenin gözleneceği yönündeydi. Dolayısıyla, aylık ithalat tahminimiz de 19.9 milyar olarak gerçekleşen rakamın 300 milyon dolar üzerindeydi. Ocak-Ekim verilerine baktığımızda, dış ticaret açığının yılın ilk on ayında 90.1 milyar dolar'a geldiğini görüyoruz. Bu rakam geçen yılın ilk on ayında ulaşılan rakamdan %63.4 daha yüksek. Mevsimsellikten arındırılmış aylık dış ticaret açığı geçen aya göre %13.8 gerileyerek 8.7 milyar dolar oldu. Mevsimsellikten arındırılmış aylık dış ticaret açığının Eylül ayında (10 milyar dolar) rekor seviyede olduğunu hatırlatmakta fayda var. Diğer taraftan Ocak- Eylül döneminde 8.8 milyar dolar olan 3 aylık dış ticaret ortalaması ise 8.5 milyar dolara geriledi. Mevsimsellikten arındırılmış dış ticaret açığındaki düşüş, son çeyrekte dış ticaret dengesinde iyileşme bekleyen Merkez Bankası'nın beklentisiyle uyumlu. Yılın son iki ayı boyunca, gerek kurdaki zayıflamanın gecikmeli etkilerinin gerekse sıkı likidite koşullarından kaynaklanan iç talep daralmasının kendini daha çok göstermesiyle,dış dengede daha belirgin bir iyileşme beklediğimizin altını çiziyoruz. İmalat PMI Kasım’da geriledi. Bir önceki ay 53.3 olan imalat PMI Kasım ayında 52.3'e geriledi. PMI’ın 50 seviyesinin üzerinde yer alması imalat sektörü için genişlemeye işaret ediyor. Hatırlatmak gerekirse endeksin Ağustos ayında 50 değerinin altına düşmesinin ardından Eylül ve Ekim aylarında arttığını görmüştük. Detaylara baktığımızda ise ihracat siparişlerinde artışın sınırlı kaldığını ve yurtiçi talebin imalat aktivitesinde belirleyici olmaya devam ettiğini görüyoruz. İlerleyen dönemlerde Euro Bölgesi’ndeki borç krizine ilişkin belirsizliğin devam etmesiyle dış talebi ve TL’deki likidite koşullarındaki sıkılaşma sonucu yavaşlayan kredi büyümesi kanalıyla iç talebi aşağıya çekmesiyle imalat PMI'ın düşebileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki haftaya bakış Bu haftanın en önemli gündem maddesi bugün yayımlanacak Kasım enflasyon verisi olacak. Aylık enflasyonun %1.2 düzeyindeki piyasa beklentisinin hafif üzerinde %1.25 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Gerçekleşmenin beklentimize paralel olması durumunda yıllık enflasyon da %7.7’den %9’a yükselecek. Ancak son zamanlarda Merkez Bankası’nın (MB) bütün iletişim metinleri piyasaları enflasyon yükselişine hazırlamayı amaçlıyor. haftalık bülten Dolayısıyla enflasyonda yaşanacak bu artışın para politikası duruşunda bir değişikliğe yol açmasını beklemiyoruz. Bu duruşun MB’nin yarın Ankara’da banka ekonomistleri ile gerçekleştireceği toplantıda da teyit edileceğini düşünüyoruz. Ekim sanayi üretimi büyümesi Perşembe günü açıklanacak. Ekim’de sanayi üretiminin yıllık bazda %7.5 artış kaydetmesini bekliyoruz. Bu büyüme oranı %12’lik Eylül büyümesine kıyasla bir yavaşlama ifade etmekle beraber 3. çeyrekte kaydedilen sanayi büyümesi performansıyla uyumlu. Önümüzdeki aylarda ise sanayi üretimi büyümesinin hem olumsuz baz etkileri hem de para politikası duruşundaki sıkılaşmaya bağlı olarak önemli ölçüde yavaşlayacağını tahmin ediyoruz. Bu haftanın gündeminde ayrıca Merkez Bankası beklenti anketi (Çarşamba) ve Hazine Kasım nakit dengesi (Perşembe) yer alıyor. Hazine Salı günü yeni gösterge tahvili ihracını gerçekleştirecek. Yarın düzenlenecek olan Aralık ayının tek ihalesind Hazine 4 Aralık 2013 vadeli yeni gösterge tahvili ihraç edecek. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.