M. Meclisi B : 46 OĞUZ AYGÜN (Devamla) — Bunun içindir ki, 195Ö, siyasî bayatlınızın mühim bir hadisesidir. Bu halik hareketiyle iktidara gelenler Devleti kendi ka­ falarına ve yabancılardan kopyc edilmiş formüllere göre değil - buraya dikkat ediniz - büyük kitlelerin isteklerini yerine getirmek ve onların gerçek ihtiyaç­ larına eğilmek suretiyle idare etme yolunu tutmuş­ lardır. Adalet Parti felsefesini ve sizin niye iktidar olamadığınız gerçeğini burada göreceksiniz, biraz dikkatli dinleyin. Bu şekilde, yabancı taklitçiliğinden ve ithaî inalı düşünce ve görüş sistemlerinden değil, doğrudan doğruya milletin iç yapısında meydaaa gelen gelişmelerin ve memleket gerçeklerinin yarat­ tığı zaruretlerden ve ihtiyaçlardan kuvvet ve ilham alan, yeni ve tamamiyle millî bir siyaset ve deflet felsefesi meydana gelmiştir. Kssa zamanda milletin büyük çoğunluğundan, samimî bir inanç haline gelen bu felsefe, belli züm­ reler ve güçlere değü, - dikkat buyurun, belli zümre­ lere ve güçlere değil - toptan, milletin iradesine da­ yanmakta ve onun ihtiyaç ve özlemlerine cevap ver­ meyi yegâne görev saymış bulunmaktadır. Memleke­ timizi toptan kalkındırmayı, mlüetimizi yoksulluk­ tan, çaresizlikten, bilgisizlikten kurtarmayı mukad­ des bir gaye, gönülleri tutuşturan bir dava haline getiren bu felsefeye Adalet Partisi ne katmıştır? Ada­ let Partisi, millî, tarihî ve manevî değerlerimize say­ gılı yapısıyla, bunlara sahip çıkmayı, karakterinin te­ mel unsurlarından biri olarak ortaya koyarak ve fabrika bacalarından barajlara kadar vatan sathını eserierEe donatma, tabiî kaynaklarımızı milletimizin emrine sokma aşk ve heyecanıyîe dopdolu iiıh siste­ miyle, milliyetçi, maneviyatçı, memleketçi ve hamle­ ci bîr karakter kazandırmıştır. Bu siyasî felsefenin tabana ve millete maî olmuş olmasının en bariz de­ lili, hürriyet ve demokrasi mücadelesi bayrağını açan Demokrat Partinin bir darbe ile tarihe maîedilimesinden ve yöneticilerinin en ağır ve en zorba şiddet ve tedhiş metotları kullanılarak tasfiye edilmesinden sonra başsız ve teşkilâtsız kalmış; fakat her türlü kalı­ ra rağmen mukaddes davaya inançlarını kaybetme­ miş olan vatandaşlarımızın, en elim şartlar içinde, kendi içlerinden yeni yöneticiler, yeni liderler kad­ rosu yaratarak 1961 11 Subatmda Adalet Parlisini meydana getirmiş olması ve bu partinin gittikçe in­ kişaf ederek ve devamlı surette kendisini yenileye­ rek, 1965'te tek basma iktidara getirilmiş olmasında aramak lâzımdır. MiSîet bünyesinde itibar gören bu felsefe, Adalet Partisinin kişiliğinde, ümitsizliği, bezginliği ve çekin— 93 16 . 2 . 1977 O : 3 genliği ortadan kaldırmış; ekonomik istikrarı teinin ederek, büyük kalkınma hamlelerine girmiş; eserlere Demokrat Parti devrine nazaran çok daha yüksek seviyede, çok hızlı bir tempo ile eserler katarak ruh­ lara yeni bir şevk ve cesaret aşılamış; böylece, mem­ leketimizde demokrasinin ve millî iradenin yeniden jş?erl;k kazanmasına yol açmıştır. Milletimizin büyük ekseriyetle teveccüh göster­ diği bir siyasî iktidarın ve serbest oylarıyla seçtiği Parlamentosunun 1960'ta nasıl bir akıbetle karşı­ laştığını görmesinden sonra ve çeşitîli iftiralarla her türlü baskıya ve zulme uğrayarak, «Kuyruklar» di­ ye talîkir edilmesinden sonra, Adalet Partisi, Dev­ letin en yüksek makamlarını işgal edenlerden, gözü dönmüş sokak partizanlarına varıncaya kadar çeşitli çevrelerin, şantaja, hakarete, fiilî tecavüze varan türMi saldırısına karşı durarak mücadelesini sürdürıı:üş, yok edilmek istenen millî iradeyi yeniden ayağa kaldırıp hâkim kılmış, ıstıraplarla, acılarla, fedakâr­ lıklar, medenî ve siyasî kahramanlıklarla dolu bir mücadeüc vermiş, zafere böylece ulaşmıştır. Bunları dinleyin ki, kiminle mücadele ettiğinizi, hangi ruh haîetiyîc karşı karşıya bulunduğunuzu, bilhassa genç arkadaşlarım, bizim yakın siyasî haya­ tımızı iyi bilemeyen arkadaşlarım iyi değerlendirmek imkânını bulsunlar. Adalet Partisi, bugün de hâlâ, millî iradeyi hâ­ kim kısmanın, memleketi demokratik hürriyet için­ de topyekûn kalkındırmanın, millî vahdet ve bü­ tünlüğü korumanın kavgasını yapmaktadır. Bunu dü­ ne nazaran daha bü yük bir azimle, daha sağlam bir imanla ve sarsılmaz bir cesaretle yürütmek mecbu­ riyetindedir. Çünkü, bugün memleketimiz içindeki millî hâkimiyetin muayyen zümrelere mi, yoksa top­ yekûn millete mi ait olduğu mücadelesini de aşan, kökten rejimi değiştirmeye yeltenen unsurların da, cereyanların da memleketimizde var oMuğunu ve maalesef tehlike arz ettiğini görmek ve kabul etmek lâzımdır. Adalet Partisinin millî hâkimiyet davasına ver­ diği en büyük hizmetlerden biri, 12 Mart hâdisesin­ den sonra, millet tarafından seçilmiş Parlamentoya dayanan hürriyetçi demokrasiyi ikinci defa kurtar­ mış olmasıdır. Adaüet Partisi, 12 Mart'ta ve onu ta­ kip eden dönemde sükûnet ve metanetini muhafa­ za etmesini bilerek ve büyük fedakârlıklara çekinme­ den katlanarak ve hatta memleket ve millet için hiç­ bir katkısı ve kusuru olmadığı halde birçok sıkıntı­ ların faturasını bizzat ödeyerek yürüttüğü akıllı ve ba-