M. Meclisi B : 36 tarda geçmişteki görüşlerini de bilen bir

advertisement
M. Meclisi
B : 36
tarda geçmişteki görüşlerini de bilen bir eski
parltâli arkadaşı olarak, Cumhuriyet Halk Par­
tili,
«'ski
partisi
mensuplarına
yaptığı
bir ölçüde itham, alerji ayrı bir anlam ta­
şır, bir «de konunun ilgisi dolayısiyle onun üze­
rinde hassasiyetle durmak ayrı şeydir. Onun
için, 'kendisine, bu ithamı doğrusu yapısına, fi­
kir yapısına yakıştıramadım.
İSayın Balkan yine (konuşmasında, 1 nci mad­
denin Hükümet tarafından 'getirilen son fıkra­
sının' yapılan itirazlarla ıh'ak kazandığını ve o
fıkranın çıkarılmasına [kendisinin de yardımcı
olduğunu söyledi. IBu açıdan kendisini ben de
tebrik ederim.. San derece sakıncalı bir fıkra
idi o. O fıkranın çikmalsına yol açtılar. Ama sa­
yın Hükümet temsilcisinin burada aynı geniş
-görürlüğü yine göstererek, bu tasarının taşıdı­
ğı isiyaısî 'baiskı, siyasî etki tehlikelerini bilim­
sel bir ılmruluiştan beklenecek olan hizmetleri,
objektif hizmetleri Atatürk ilkelerinin belirlen­
mesi ve Atatürkçülüğün ne olduğunu, ne olma­
dığı hakkındaki araştırmaların tamamen bilim­
sel 'objektiflik içinde yapılmasına imkân ve fır­
sat versinler. Kendileri siyasî hayatımıza iki
dönemdir girmiş 'bulunmaktadırlar. Fakat geç­
mişteki araştırmalar iyle de Türk siyasî hayatı­
na hâkim olan kuralların ne olduğunu benden
daha iyi bilir.
iSayın 'Millî Eğitim Komisyonu Başkanı urikadaşımız da «Neden dolayı Başbakanlığa kar­
gı 'bu (alerji duyulur.» dediler. İşte tamam, bu­
rada yeridir. Bizim alerjimiz, 10 neu ve 11 nci
(maddelerle 1 nci geçici maddeyi birlikte mü­
talâa ettiğimiz zaman, 'bu kurulu Başbakana
bağladığınızda hu kurul tamamen siyasî bir
kurul halinde, Atatürk ilkelerinin eleştirmesin­
de ve anlam kazanmasında iktidarın belli et­
kilerinin tesiri altınida kalarak ona bilimsel
yönden bir çözüm bulmak yerine, siyasal yön­
den bir çözüm bulacak ve öğleden evvel yap­
tığım konuşmada da arz ettiğim gibi, bugüne
kadar sürüp giden Atatürkçülük anlayışında­
ki anarşi daha da yaygın bir hale gelecek.
•Bir arkadaşımız Dil ve Tarih Kurumunun
kusurlu olduğundan bahsetti. Halbuki, eğer cid­
dî olanak, insaflı olarak, tarafsız olarak bu ko­
nuyu
incelersek,
Dil
ve Tarih
Kuru­
mu, Atatürk vakfına saygılı bir kuruluş ola­
rak görevini yapagelmiştir. Eksik yapmıştır,
-istediğimiz ölçüde belli bir genişlik getirmemiş
9
1 . 1973
0:2
olabilir. Ama, Atatürk'ün istediği ölçüler için­
de görevini yerine getirmiştir. Dü Kurumu ço­
ğu defa alay konusu olan birtakım terimler ge­
tirmiş de olsa, genellikle getirdiği terimlerin
Türk diline gerçek kişiliğini kazandırdığını söy­
lemek insafa uygundur, aksini söylemek insaf­
sızlık olur.
BAŞKAN — iSayın Öiktem, yeterlik üzerin­
de lütfen efendim.
İBRAHİM ÖKTEM (Devamla) — Zaten iki­
sini bir arada karıştırmak da doğru değildir.
Bu balkımdan izin verin bu iki karşı görüş, belli
noktalarda belirlenmek halimde olan bu iki kar­
şı. görüş, tekrar yine 'bir ölçüde dile gelsin ve
belki taraflar bir çözüm yolu bul'albilirler, anla­
şabilirler.
Ben öneri üzerinde tekrar grubum adına ko­
nuşacağım için önergenin aleyhinde oy kullan­
manızı ve Yüksek Meclisin daha da geniş bir
aydınlığa kavuşmasının sağalnmasını sizlerden
rica ediyorum.
'Teşekkür ederim,BAŞKAN — Yeterlik önergesini' oylarınıza
sunuyorum. Kabul edenler... Kalbul etmeyen­
ler... Kabul edilmiştir.
Önergeleri okutuyorum.
iSayın Başkanlığa
Atatüı*k Akademisi kanun tasarısının 1 nci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Sakarya
Bursa
Hayrettin 5 Uysal
İbrahim Ökltem
Çankırı
Nuri Çelik -Yazıcıoğlu
Değiştiri :
Ankara'da, üniversitelerarası kurula bağlı
ve kamu tüzel kişiliğine sahip, bilimsel özerkli­
ği olan «Atatürk Akademisi tadıyle bir akade­
mi kurulmuştur.»
Millet Meclisi Başkanlığına
Atatüık Akademisi kanun tasarısının 1 nci
maddesinin aşağıdaki biçimde değiştirilmesini
saygıyle Öneririm.
İstanbul
Mehmet Ali Aybar
Madde 1. — Ankara'da tüzel kişiliğe sahip
bilimsel ve idarî özerkliği olan «Atatürk Aka­
demisi» adı ile bir akademi kurulmuştur.
— 698 —
Download