& : 37 4,4 .1961 0:1 mi boyunca iki meclis sistemi bu tasarı ile ilk Fakat biraz evvel söylediğim gibi bu ulvî defa kabul edilecektir. Bununla beraber yakın bir hassasiyet ifadesidir.- Gene karar Yüksek tarihimizde böyle bir sistem mevcuttu. Fakat Meelisinizind.ii'. i'ou sistem muvaffak bir imtihandan geçmiş sa­ Laiklik meselesine. gelince; biz lâiklik yılamaz. Zaten o zamanın ikinci meclisi seçime prensibini Tüı!k devriminin koruyucu prensip­ lerinin en önemlisi ve dem'ofcratik bir zaruret . istinadetraiyordu, mansup bir organ olarak ortaya çıkmıştı. Biz biı sistemi niçin bir yenilik saymışızdır. İkinci maddemizde bu prensibe olarak kabul ettik? Her şeyden evvel umusî ef­ yer verdik. Ve bunda kesin bir davranışa sa kârın benimsediği bir mesele olduğunu nazara hibolmayı da uygun bulduk. Lâiklik bizim aldık. Hattâ bir arkadaşımız bu Anayasayı mil­ millî geleneklerimize göre incelenmiştir. Lâik­ let yazmıştır dediği zaman umumî efkârın üze­ lik 'her şeyden evvel Devlet idaresini, din mü­ rinde durduğu meseleleri belirtmek istemiştir. essesesinin taassubunun sultasından kurtar­ Biz böyle bir ihtiyacın umumî efkârda belirdiğini maktır. Bu sebeple (biz lâikliği, her şeyden ev­ ve Türk Anayasa sistemi içinde faydalı bir rol vel biraz önce arz ettiğim gibi, Devletin hura­ oynıyaeağı noktasından hareket ettik. Bu, siyasî feler karşısında cephe almasını sağlamaik ve iktidarın. Meclis plânında vâki olabilecek inhiraf­ hurafelere dayanan çevrelerin sosyal ve siyasî larını durdıırucu, bu yönden faydalı bir orıgân ola­ hayatımızı vesayet altına almalarını önlemek rak ortaya çıkacaktır. Aynı zamanda bu kanun­ anlamında kabul ej^tlk. "Bu devrimci bir yoldur. ların tekâmülünde daha büyük fayda sağlıyacak Ve Türk devriminin çizdiği bu yolu takibetbir organdır, böyle bir ihtiyacın mahsulüdür. meriin ıhayatî (bir 'değeri ve önemi ve tarihî se­ Parlmentcr sistem kabul edildiğine mutedil kuv­ bepleri vardır. Bu bakımdan sosyal hayatimizi vetler ayrımı kabul edildiğine göre ikinci Meclise beşerî esaslara göre düzenlemekle görevli olan böyle bir sistem içinde gerçek yerinin verilmesi Devlete bir görev yükledik ve kontrol hakkı lüzumu duyulmuştur. Gerçekten dünyada 'bireok tanıdık. Tasarının 19 ucu maddesindeki hü­ devletlerin, hemen hemen dünya Anayasaları­ kümler bıı görüşün (mahsulüdür. Ek 1 nci mad­ nın yarısından fazlasında ikinci Meclis kabul demizde de lâikliğin devrimci bir esas olarak edilmektedir. Fakat İkinci Meclisin hepinizin korunması gayesini güttük. malûmu olduğu üzere en müessir, büyük ve kü­ Arkadaşlarımız, genel .olarak tasarıdaki egeçük devletler arasında muvazene unsuru olmaları 'menlik, hâkimiyet ve siyasî iktidar ayırımını bakımından en fazla gerçeklere cevap verdiği tasvibettiklerini burada ifade buyurdular. Ka­ sistem federal devletlerdir. Tek hâkimiyetti basit naatimizce bu millî bir gerçeğin ifadesidir. devlet şeklinde, (üııiter şekle) geçildiği zaman, Kendisine karşı ihtilâl hakkı kullanılmış olan o zaman görüyoruz ki, bu meclisler birinci Mec­ eski iktidar,. daima bu ayırımı gözden uzak lisle ayın ve eşit yetkilere sahibolnmyorlar. Bir­ bulundurmuş ve bir çoğunluğun her şeye kadir az evvel işaret ettiğim gibi danya üzerinde olduğunu iddia edecek kadar Anayasa sistemi­ elliyi aşan Anayasa, ikinci Meclisi s kabul etmiş­ ni ifsadedebilmiştir. Bu bakımdan, modern tir. Fakat fonksiyonları, yetkileri birinci 'Mec­ prensiplere dayanarak,biz diyoruz ki, bundan lislere nazaran çok daha dundur, hattâ büyük sonra, millî hâkimiyet ile Hükümet organları­ bir kısmı da ist işar îdiir. Şu halde biz, dünyanın nın kullandıkları siyasî iktidar aynı şey de­ en yetkisiz meclisini değil, sistemin icaplarına ğildir. iler ikisi de aynı kaynaktan doğmak­ uyan bir organın kuruluşunu düzenlenmeye ça­ la beraber siyasî iktidarlarla millî hâkimiyet lıştık. arasından şümul bakımından, şartlar bakı­ mından ve birçok hususlar bakımından farklar mevcuttur. Arkadaşlarımız devletin yapısı konusunda, hususiyle yasama yetkisi ve icra organı üze­ rinde dunmuşlardır. Bilhassa yasama plânında, Cumhuriyet Meclisi adı ile tasanda yer almış olan İkinci Meclis üzerinde durdular. Arkadaş­ lar, hepinizin malûmudur ki, Cumhuriyet reji- Bir arkadaşımız ikinci Meclisin korparatif bir seçimle teşekkül etmesinde fayda gördük dediler. Korporatif sistem demokratik ihtiyaç­ lara tam mânasiyle cevap veren bir sistem olarak gözükmemektedir. Bir kere yer yüzünde iki meclisli 'korporatif sistemin kabul edildiği mem­ leketler bugün yalnız Portekiz ve Yugoslavya'­ dır. Bu husus hakkında maddelerin müzakere- — 603 —