T.B.M.M. B : 28 21 . 1 . 1992 0:1 tşçi Bulma Kurumunda, Sosyal Sigortalar Kurumunda, emekli dul ve yetimlerin aylıklarının ödenmesinde, nüfus işlemlerinde, trafik ve emniyet hizmetlerinde, pasaport işlemlerinde, tapu işlemlerinde, askerlik hizmetlerinde, adalet hizmetlerinde, PTT hizmetlerinde ve bu ve bunun gibi, sayabileceğim pek çok yenilik ve idarî reform yapılagelmiştir. Değerli milletvekilleri, en son 1991 yılı haziran ayında Sayın Genel Başkanımız Mesut Yıl­ maz tarafından kurulan 48 inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Programında, seçim beyanna­ memiz ve Anavatan Partimiz Programında olduğu gibi, kamu personeli rejiminde temel politi­ kamız, çalışanı ödüllendirmek ve korumak olmuştur. Çalışanla çalışmayanı; sicili iyi olanla olmayanı, vatandaşa iyi muamele edenle etmeyeni; kıdemliyle kıdemsizi; eğitimliyle eğitimsizi ayırt edecek ve teşvik edecek bir personel rejimi amaç edinilerek uygulanagelmiştir. Sayın milletvekilleri, daha önce de arz ettiğim gibi etkili, hızlı, ekonomik ve verimli kamu hizmeti yürütebilmek için, kamunun küçültülmesi de amaçlarımızdan biri olmalıdır. Bunun en güzel örneği, Kamu İktisadî Teşebbüslerinin özelleştirilmesidir. Böylece hem idarî reforma ve hem de ülke ekonomisine önemli faydalar sağlanacaktır. Değerli milletvekilleri, devlet yönetiminde, yetki ve sorumluluğun ahenkli bir şekilde pay­ laşıldığı bir karar ve uygulama sistemi içerisinde ancak başarılı olunabilir. Kararların, daima en üst noktalarda teşekkül ettiği bir sevk ve idare sisteminin verimli olması kesenkes düşünüle­ mez. Bu esaslar çerçevesinde, kıdem, liyakat ve kariyer sistemi, devlet sisteminde ana ilke ol­ malıdır. Sürekliliğin ve verimliliğin sağlanmasında, ast-üst ilişkileri daima göz önüntie bulun­ durulmalıdır. Avrupa Topluluğuna tam üyelik için müracaat ettiğimiz bu aşamada, uzmanlaş­ ma, lisan eğitimi, hizmet içi eğitim, buna dair organizasyon gibi önemli ve güncel konulara iktidarımız döneminde önem verilmiştir. Bu konuda daha da ileri gitme hamleleri sürdürül­ melidir. Saygıdeğer milletvekilleri, bugün, dünyada, devletler, demokrasilerle, totaliter ve otoriter rejimlerle, yönetilmektedir. Çağdaş ve çoğulcu demokrasilerde, siyasî partiler, rejimin vazge­ çilmez unsurlarıdır. Bu rejimde, kamu görevlilerinin, her vatandaş gibi, siyasî hakları da bu­ lunmaktadır. Kamu görevlileri, siyasî haklarında, kanaatlerinden dolayı kesenkes cezalandırıl­ mamalıdırlar. Değerli arkadaşlarım, otoriter ve totaliter rejimlerde, devlet personeli, iktidarın emrinde ve partinin hizmetindedir. Kamu görevlileri, partiden gelen emirleri uygulayan kişi konumun­ dadırlar. Bir başka ifadeyle, devlet teşkilatının bütün kademeleri, partinin ve iktidarın gerisin­ de olup, parti teşkilatınca verilen direktifleri yapmak zorundadır. Değerli milletvekilleri, kolektivist veya faşist rejimlerde, bu tür uygulamaları her an gör­ mek mümkündür. Bu rejimlerde, kamu hizmetleri ve milletin talebi, parti aracılığıyla intikal eder; milletin işi durabilir, partinin ve iktidarın işi hiç durmaz. Muhterem arkadaşlarım, çağdaş ve çoğulcu demokrasilerde, kamu görevlilerinin seçme ve seçilme hakları vardır; ancak, kamu görevini yaparken, siyasî partilere karşı tarafsız olmak durumundadırlar. Bu rejimde, millet, devletle olan ilişkilerini hiçbir partiyi aracı etmeden, doğ­ rudan doğruya kamu görevlilerine intikal ettirir, hukuk ve mevzuat dahilinde, hizmetlerini alır. Çokpartili çağdaş ve çoğulcu demokrasilerde, siyasî partiler, kamu yönetiminin üzerinde kont­ rol ye murakabe vazifelerini, iktidarda iseler hükümetleriyle; muhalefette iseler parlamenterle­ riyle yaparlar ve aksayan yönleri denetleyebilirler. Şüphesiz ki, çoğulcu demokrasilerde, siyasî — 28 —• '