BİLGE ADAMLAR STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ (BİLGESAM) GÜNEYDOĞU SORUNUNUN SOSYOLOJİK ANALİZİ (TEKNİK RAPOR) AĞUSTOS 2009 ANKARA Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 1 BİLGE ADAMLAR STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ (BİLGESAM) GÜNEYDOĞU SORUNUNUN SOSYOLOJİK ANALİZİ (TEKNİK RAPOR) Proje Yöneticisi M. Sadi BİLGİÇ Veri Analisti Salih AKYÜREK Raporu Hazırlayan M. Sadi BİLGİÇ Salih AKYÜREK Proje Ekibi Doç. Dr. Mazhar BAĞLI Müstecep DİLBER İlhan KOCAMAZ Onur OKYAR TEMMUZ 2009 ANKARA DİYARBAKIR HİZMET VAKFI Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 3 ÖNSÖZ 25 yılı aşkın bir süredir devam eden, bölge insanında ve bölgede görev yapan devlet görevlilerinde ve ailelerinde büyük bir travmaya neden olan ve büyük çapta ülke kaynaklarının heba edilmesine yol açan sorun terör boyutuyla biraz hafiflemiş olsa da, diğer boyutlarıyla devam etmektedir. Bugüne kadar sorunun çözümü için iyi niyetli gayretler gösterilmiş ise de çözüm arayışlarında bilimsel metotların kullanılmaması, olayın bütün yönleriyle ve gerçekçi bir şekilde kavranılmasını önlemiştir. Ayrıca mücadele esnasında verilen zayiatlar toplumda infiale neden olmuş, bunun da etkisiyle mücadele normal yörüngesinden çıkarak bambaşka bir düzlemde yürümeye devam etmiştir. Bu da hem sorunun kısa sürede çözülmesini önlemiş, hem de mücadele stratejisinin yan etkileri daha fazla travmatik sonuçlar doğurmuştur. Bugün gelinen noktada, sorun asıl sahipleri yerine üçüncü şahısların düşünce ve talepleri çerçevesinde gündeme getirilmekte, bu durum da konunun özünden sapmasına neden olmaktadır. Bunu önlemenin en kısa yolu bölge insanı adına konuşanların değil, bizzat bölge insanının ne düşündüğünün doğrudan araştırılmasıdır. Bazıları tarafından seçim sonuçları sorunla ilgili temel çerçeve olarak sunulmaktadır. Oysa seçimler bölgedeki gerçek resmi tam olarak yansıtamamaktadır. Çünkü çeşitli psikolojik, feodal ve siyasi etkenler ile menfaat hesapları seçimlerde halkın gerçek düşünce ve taleplerinin sandığa yansımasını önlemektedir. Dolayısıyla soruna alan araştırmalarıyla bölge insanından doğrudan elde edilen bilgilerden hareketle yeniden bakılması ve analiz edilmesi, doğru stratejiler ve çözüm önerileri için daha gerçekçi olacaktır. Konuyla ilgili bugüne kadar birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bunların bir kısmı ayrılıkçı, diğer bir kısmı da devletçi bakışı temsil etmekte veya böyle algılanmaktadır. Bu yönüyle de objektif ve gerçekçi bir resim sunamamaktadır. Bugüne kadar sorunun çözülememesi yapılan bu çalışmaların objektifliği konusunda da fikir vermektedir. Bu çalışmayla; sorunun nedenlerini, etkilerini, toplumsal sonuçlarını ve geleceğe ilişkin dolaylı etkilerini analiz edecek bilgilere ulaşılması amaçlanmıştır. Her çalışmada olduğu gibi bu çalışmada da eksikler ve kusurlar bulunabilir. Ancak çalışma, çok zor bir alanda, çok zor bir konuda büyük özveriyle yürütülmüş bir araştırma ve olabildiğince objektif bir çalışma olma iddiasındadır. Araştırma; BİLGESAM’ın kendi öz kaynakları yanında, Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme Derneği (USİDER) ve Diyarbakır Hizmet Vakfı’nın maddi katkılarıyla yapılmıştır. BİLGESAM olarak böyle önemli bir çalışmaya sağladıkları katkı nedeniyle USİDER’e ve Diyarbakır Hizmet Vakfı’na şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca çalışmada büyük özveriyle görev yapan tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Dr. Atilla SANDIKLI BİLGESAM Başkanı Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) BU SAYFA BOŞ BIRAKILMIŞTIR. 4 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 5 İÇİNDEKİLER DİZİNİ ÖNSÖZ .................................................................................................... 3 İÇİNDEKİLER DİZİNİ ..................................................................................... 5 GİRİŞ .................................................................................................... 7 BİRİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ ......................................... 9 ARAŞTIRMA KAPSAMI VE SINIRLILIKLARI ............................................................ 9 ARAŞTIRMA EVRENİ VE ÖRNEKLEM.................................................................... 10 1.1 1.2 Araştırma Evreni ........................................................................................................................ 10 Örneklem Seçim Metodu............................................................................................................ 10 Örneklemin Temsil Ediciliği ........................................................................................................ 11 1.2.1 1.2.2 1.2.3 ARAŞTIRMA SORU KÂĞIDI (ANKET) ve uygulama .............................................. 11 1.3 Soru Kâğıdının Hazırlanması ..................................................................................................... 11 Pilot Uygulama ........................................................................................................................... 12 Anketörlerin Seçilmesi Eğitilmesi ve Kontrolü ............................................................................ 12 Soru Kâğıdının Uygulanması ..................................................................................................... 12 1.3.1 1.3.2 1.3.3 1.3.4 Verilerin toplanması ve analizi ............................................................................... 13 1.4 Verilerin Toplanması ve Hazırlanması ....................................................................................... 13 Veri Analizi ve Analiz Yöntemleri ............................................................................................... 13 1.4.1 1.4.2 İKİNCİ BÖLÜM BULGULAR VE ANALİZLER ............................................ 15 Araştırmaya KatılanLARIN TANIMLAYICI İSTATİSTİKLERİ .................................. 15 2.1 Dil ve Etnik Köken İstatistikleri ................................................................................................... 15 Öğrenim Durumu İstatistikleri ..................................................................................................... 19 Hane Halkı Ekonomik Durum İstatistikleri .................................................................................. 23 İkamet ve Göç İstatistikleri ......................................................................................................... 27 Din ve Mezhep İstatistikleri ........................................................................................................ 31 Hane Halkı İstatistikleri............................................................................................................... 36 Ailelerin Siyasi Durumu ve Devletle İlişki Boyutu ....................................................................... 39 2.1.1 2.1.2 2.1.3 2.1.4 2.1.5 2.1.6 2.1.7 Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Bulguları ........................................................... 41 2.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri .................................... 41 2.2.1 2.2.1.1 2.2.1.2 2.2.1.3 2.2.1.4 Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ........................................................... 41 Aidiyet Hissi Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................................................. 42 Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................................ 43 Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) .................................................... 44 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması ............. 45 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca)....................................................................................... 47 2.2.2 2.2.3 2.2.3.1 2.2.3.2 2.2.3.3 2.2.3.4 2.2.3.5 2.2.3.6 2.2.3.7 2.2.3.8 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması .......................... 47 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması ..................................... 49 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması .............. 50 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir Duruma Göre Farklılaşması ........................ 51 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması ...........52 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ............ 53 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ......... 54 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması.................. 55 PKK/ Öcalan’a Bakış ............................................................................................... 57 2.3 2.3.1 2.3.1.1 2.3.1.2 2.3.2 2.3.3 2.3.3.1 2.3.3.2 2.3.3.3 2.3.3.4 2.3.3.5 2.3.3.6 2.3.3.7 2.3.3.8 PKK/ Öcalan’a Bakış Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................. 57 PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi ................................................................................. 57 Diğer Ayırt Edici Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ......................................................................... 58 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutların Ana Dile Göre Farklılaşması ....................................... 59 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca) ............................................................................................................. 60 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Üçlü İl Grubuna Göre Farklılaşması ........................................... 60 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması ............................................................ 62 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması ..................................... 63 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Aylık Toplam Net Gelir Durumuna Göre Farklılaşması ...... 64 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması ..................... 65 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ................................... 66 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ...................... 67 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması ........................................ 68 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 6 2.4 Devlete Güvenin Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca) .................................................................................................................... 70 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması ........................................ 70 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması .................................................... 71 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması ............................ 72 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ........................... 73 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması ............. 74 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hanenin Aylık Toplam Net Gelirine Göre Farklılaşması ..... 74 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ............. 76 Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması................................. 77 2.4.1 2.4.2 2.4.3 2.4.4 2.4.5 2.4.6 2.4.7 2.4.8 AİLELERİN SİYASİ DURUMU VE ALGILARIN FARKLILAŞMASI .......................... 79 Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Görüşler ............................................................. 82 2.5 2.6 Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Soru ve Ölçek İstatistikleri ........................................................ 82 2.6.1 2.6.1.1 2.6.1.2 2.6.1.3 2.6.1.4 2.6.2 Türkiye’nin Temel Sorunları ......................................................................................................................... 82 Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri .................................................................................................... 84 PKK’ya Katılma / Destek Verme Nedenleri .................................................................................................. 86 Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler ....................................................................................... 90 Kürtler İçin Bağımsızlık Talep Edenlerin Tanımlanması ve Eğilimleri (Ana Dil Kürtçe ve Zazaca Olanlar) ...................................................................................................................................... 93 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SONUÇLAR ve ÖNERİLER ........................................ 101 3.1 3.1.1 3.1.2 3.1.3 3.1.4 3.1.5 3.1.6 3.1.7 3.1.8 3.2 Sonuç ..................................................................................................................... 101 Sosyo-Demografik Yapı ........................................................................................................... 101 Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği .............................................................................................. 102 PKK/Öcalan ve DTP’ye Güven/Bakış....................................................................................... 103 Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven ..................................................................................... 103 Sorunlar ve Bölge İnsanı Tarafından Getirilen Çözüm Önerileri .............................................. 104 Bağımsızlık / Federasyon / Kültürel Hak Talebi ve Etnik Bilinç ................................................ 105 Etnik ve Ayrılıkçı Değişimi Etkileyen Faktörler ......................................................................... 107 Etnik Temelli Ayrılıkçı Eğilim Gösteren Kitlenin Genel Profili ................................................... 110 ÖNERİLER ............................................................................................................. 111 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 7 GİRİŞ Farklı kesimler tarafından “Kürt Sorunu”, “Güneydoğu Sorunu” veya “PKK Terörü” gibi değişik isimlerle ifade edilen ve halen yaşanmakta olan sorun, Türkiye’nin özellikle son yüzyılda karşı karşıya kaldığı en önemli problemlerinden birisi olmaya devam etmektedir. Sorun başlangıçta kendisini daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde hissettirmiş, ancak çoğunlukla ekonomik nedenlere dayanan göç ve buna bağlı olarak özellikle büyük şehirlerde göç ile oluşan mahallelerin etkisiyle, zamanla mekân olarak genişlemeye ve farklılaşmaya uğrayarak tüm Türkiye’yi etkisi altına almıştır. Diğer yandan; niteliği itibariyle yakın zamana kadar daha çok bir güvenlik meselesi olarak ele alınmış olan sorunun ekonomik ve sosyolojik boyutları, çözüm üretilmese de daha fazla tartışılmaya başlanmıştır. Geçen yüzyıla bakıldığında Osmanlı Devletinin son dönemlerinden itibaren gündeme gelmeye başlayan etnik kimlik tartışmaları ve milliyetçilik sorunu başlangıçta daha çok bölgedeki bazı aşiret liderlerinin kontrolünde, feodal eksenli başkaldırı hareketleri şeklinde cereyan etmiştir. Bu özelliğinden dolayı, olaylar genelde uzun süreli olmamıştır. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından sonra da değişik tip ve kapsamda bölgesel isyanlar yaşanmış, 1940’lara doğru Dersim isyanlarıyla bölgedeki huzursuzluk kendisini tekrar ciddi ölçekte hissettirmiştir. 1984 yılında yapılan baskınlarla başlayan son süreçte, çok sayıda can ve mal kaybı yanında çok büyük miktardaki ekonomik kayıpla halen sürmekte olan en acı verici dönem yaşanmaya başlanmıştır. Ayrıca olayların kısa sürede sona ermemesi, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekmiş ve Türkiye ile hesabı olan ülkelerin doğrudan veya dolaylı destek sağlamaları sonucu sorun daha da karmaşık hale gelmiştir. Bugün bu sorun artık Türkiye coğrafyasının dışına taşmış, başka aktörlerin de dahil olduğu farklı boyutlara ulaşmıştır. Olayın uzun süre sadece bir terör ve güvenlik sorunu olarak algılanması ve terörün ve bölge sorunlarının sosyo-kültürel/ekonomi/politik yönleri görmezden gelinerek ve TSK’ya havale edilerek büyük ölçüde güç kullanma eksenli çözüm stratejilerinin uygulanması, zaman içerisinde bölgede sosyolojik bir değişimin başlamasına da neden olmuştur. Başlangıçta sınırlı ve marjinal nitelikte olan sorun, giderek bölgede yaşayan insanlar arasında daha fazla taraftar bulmaya başlamıştır. Sorunda nitelik ve nicelik bakımından meydana gelen bu değişim, bugüne kadar uygulanan stratejilerde değişiklik yapılarak bilimsel tabanlı ve gerçekçi alan çalışmalarına dayanan yeni stratejilerin ve somut projelerin uygulanmasını bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu nedenle bölgeye ve soruna ilişkin sağlıklı verilerin alan çalışmaları yoluyla üretilmesi önce sorunu “doğru anlama” sonra da “çözüm” üretme bakımından hayati önem taşımaktadır. Bölgedeki sorunun sosyolojik ve ekonomik temellerini göz ardı eden çözüm stratejileri ve yapılan hatalar bölgede meydana gelen toplumsal değişimi öngörülebilir olmaktan gittikçe uzaklaştırmıştır. Oysa toplumsal değişimin yönünü ve direncini görmeden yapılacak analizler ve bu analizlere dayalı çözüm stratejileri eksik kalmaya ve başarısız olmaya mahkûmdur. Bu nedenle toplumsal değişimin dinamiklerinin saptanması ve bu dinamikler ışığında bölgeyle ilgili adımlar atılması daha isabetli olacaktır. Diğer yandan toplumsal değişim dinamikleri ve bu değişimin ortaya çıkardığı demokratik ve kültürel hak talepleri ile çözüm stratejilerinin paralel bir çizgide olması hem sosyolojik perspektifin derinleşmesi hem de gerçekçi çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için uygun bir zeminin oluşmasına da katkı sağlayacaktır. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 8 Bu araştırma esas itibariyle, soruna ilişkin reel bazdaki verileri ve mevcut toplumsal algılamaları bilimsel verilerle ortaya koymayı amaçlamaktadır. Mevcut durum sorunun sadece bir terör sorunu olmadığını, PKK terörü bitmiş olsa dahi bölgede sosyolojik ve ekonomik boyutlarıyla insani bir sorunun devam edeceğini ortaya koymaktadır. Bu insani sorunun da; ekonomik problemler yanında, uzun süreden beri devam eden terör ve etkilerinden kaynaklanan post-travmatik sendromları gündeme getireceği açıktır. Daha çok Kürt kökenli vatandaşlar ekseninde hissedilen Güneydoğu sorununun sosyolojik boyutu diğer boyutlarından daha fazla etki ve etkilenme gücüne sahip olmakla birlikte bu güne kadar konunun politik yönü daha çok gündemde kalmıştır. Bunda etkili olan en önemli faktör bölgedeki bireylerin sosyalizasyon sürecinde yaşamış oldukları siyasal toplumsallaşmadır. Siyasal toplumsallaşma, sosyal toplumsallaşmadan farklı olarak bireyin siyasal aktör ve ajanlar üzerinden topluma uyarlanmasıdır. Sorunla ilgili kapsamlı bir saha çalışması yapılması ve bu çalışma sonucunda konuyla ilgili yeni tartışma alanları oluşturulması ve sorunun çözümüne katkıda bulunacak bilgi ve önerilerin kamuoyuyla paylaşılması birçok zorlukları da beraberinde getirecektir. Keza konuyla ilgili var olan ön kabullerin ve düşüncelerin sahadan elde edilen bilgilerle test edilmesi ve tartışılması da bir o kadar zor olacaktır. Ancak bütün bu zorluklara rağmen sorunun bu ve benzeri çalışmalarla daha çok gündeme gelmesi ve tartışılması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görülmektedir. Araştırma, temelde bölgedeki her kültürel hak talebinin bir bölünme iması içermediği ve kimlik arayışının özü itibari ile insani bir durum olduğu ve bu durumun göz ardı edilmesinin ciddi toplumsal sorunları beraberinde getirebileceği tezine dayanarak yürütülmüştür. Bu sorunun terör ile birlikte gündeme gelmesi ise sorunun hem anlaşılmasını hem de çözülmesini zorlaştırmakta ve doğal olarak karşılıklı güvensiz bir ortamın oluşmasına neden olmaktadır. Siyasi tercihlerden hareketle kişilerin sahip oldukları aidiyetlerin ve dünya görüşlerinin berrak bir biçimde anlaşıldığı veya ortaya konulduğu iddiası doğru değildir. Dolayısıyla siyasi tercihlerin yansıdığı seçim sonuçlarından hareketle bölgeye yönelik toplumsal tahlillerin yapılması gerçekçi sosyolojik analizler için yeterli değildir. Çalışmanın konusunu bu raporun adıyla Analizi’’ şeklinde kısaca ifade edebiliriz. ‘’Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Bu çalışmanın temel amacı; uzun bir süreden beri devam eden Güneydoğu sorununun nedenlerini, etkilerini, toplumsal sonuçlarını ve geleceğe ilişkin dolaylı etkilerini analiz edecek bilgilere ulaşmaktır. Yaşanan sorunun etkilerinin toplumsal ve siyasal hayata nasıl yansıdığı, etnik bilinci nasıl etkilediği ve bireylerin içinde bulunmuş oldukları koşullardan nasıl ve ne yönde etkilendiğini tespit etmek de çalışmanın ana amaçları arasında sayılabilir. Çalışma, konuyla ilgili genel ve özel olmak üzere iki temel hedefe sahiptir. Birincisi, sorunu anlamaya yönelik çalışmaları çeşitlendirmek ve entelektüel zenginlik sağlamak; ikincisi ise soruna çözüm arayışlarının bilimsel bilgi temelini ve dayanağını oluşturmaktır. Bu bağlamda, çalışma ile, bölgenin ve bölge insanının sosyal, ekonomik ve kültürel yapısını ortaya koymak, bu yapıdaki çeşitlenmeleri tanımlamak, insanların sorun algısı/tanımı ile birlikte aidiyet ve birlikte yaşama algılarını ortaya koymak ve bu algı ve eğilimlerin sosyo-demografik değişken ve katmanlara göre farklılaşmasını analiz etmek hedeflenmektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 9 BİRİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ Bu bölümde, araştırmanın kapsam ve sınırlılıkları, çalışmada kullanılan veri toplama yöntemi, örneklem seçimi, kullanılan soru kâğıdı, ölçek ve değişkenler, verilerin analiz öncesi düzenlenmesi ve veri analiz yöntemi hakkında bilgiler verilmiş, araştırma ve araştırmanın aşamalarındaki uygulamalar hakkında açıklamalar yapılmıştır. 1.1 ARAŞTIRMA KAPSAMI VE SINIRLILIKLARI Araştırma kapsam bakımından birçok disiplinin kesiştiği bir alan olarak görülebilir. Ancak konunun sosyolojik bir olgu olduğu gerçeğinden hareketle temel bağlamın sosyolojik olması ve dolayısıyla da etnisite, kültürel çeşitlilik, aidiyet, kimlik ve toplumsal değerler ile toplayıcı ve dağıtıcı faktörleri kapsayan temel tartışmaları içermesi doğal görülmelidir. Aslında konuya tek disiplinli bir sınır çizmek pek kolay değildir. Ancak, her toplumsal olayın belli bir normatif kurala ve değer düzlemine dayandığını kabul etmek gerekir. Bu bağlamda etnik bilincin ve etnisitenin dayandığı temel toplumsal değerlerin ortaya konulması ve bu değerlerin yaptırım gücünün tespit edilmesi değerler sosyolojisi ve aynı zamanda da siyaset sosyolojisi ve hatta genel anlamda hukuk ile toplum ilişkisini konu edinen hukuk sosyolojisi çerçevesinde konunun değerlendirilmesi mümkündür. Konunun antropoloji ve psikoloji ile olan ilişkisini sosyoloji ortak paydasında buluşturma çabası belki çok iddialı olabilir. Ancak şurası açıktır ki etnik bilinç ve milliyetçilik doğrudan toplumsal davranış biçimlerini belirleyen kimi somut pratiklere dayalı bir alandan gelen referanslara da sahiptir. Konu her ne kadar birçok disiplini yakından ilgilendirmekte ise de, ne yazık ki yakın zamana kadar güvenlik konseptlerinin dışına çıkılabilmiş değildir. Konunun güvenlik boyutu da elbette çok önemlidir. Ancak bu boyutun baskın unsur haline gelmesi çözüm stratejilerinin üretilmesinde de etkili olmuş ve diğer boyutları, ön plana çıkması bir yana ikinci plana itmiştir. Gelinen noktada, güvenlik kaygılarını da dışlamadan konunun daha sivil bir alanda konuşulması ve tartışılması, bunun için de kapsamlı bir saha çalışması ile çeşitli disiplinlere ışık tutacak bilimsel veri temelinin hazırlanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Yeni politikalar belirleyebilmek ve buraya yönelik çalışmalar için gerekli alt yapıyı oluşturmak için yürütülmüş olan bu çalışma sonunda elde edilecek olan bilgilerle hayata geçirilecek olan projeler, devletin mevcudiyet nedenlerini de güçlendirecektir. Özetle konu, karmaşık ve kapsamlı bir etki ve etkilenme alanına sahiptir. Sorun, Türkiye nüfusunun % 14-15’ini ilgilendiren büyük ölçekli bir sorundur ve Türkiye uzun yıllardan beri bu sorunla uğraşmaktadır. Bu süre içerisinde ciddi anlamda beşeri ve ekonomik potansiyelini heba etmiş ve bölge insanı da ciddi derecede bu travmadan etkilenmiştir. Araştırma alanı geniş kapsamlı bir alan olmakla beraber sayıca fazla bir örneklem üzerinden sorunla ilgili düşünce ve beklentilerin belirlenmeye çalışılması, yapılan araştırmaya hayati bir değer ve önem kazandırmaktadır. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 10 1.2 ARAŞTIRMA EVRENİ VE ÖRNEKLEM 1.2.1 Araştırma Evreni Araştırma, Kürtlerin ve Zazaların Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşadıkları illerin büyük kısmı ile bölgeden göç edenlerin yoğun olarak yaşadıkları illerden İstanbul ve Mersin’in göç İle oluşan mahallelerini kapsamaktadır. Güvenlik, uygulama zorluğu ve maliyet faktörleri dikkate alınarak söz konusu illerde sadece il ve ilçe merkezleri araştırma evreni kapsamına alınmıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde araştırma yapılan iller; Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Malatya, Mardin, Van, Kahramanmaraş, Muş, Adıyaman, Batman, Elazığ, Ağrı, Erzurum, Bitlis, Siirt, Bingöl, Tunceli illerinden oluşmaktadır. Şırnak ve Hakkari illeri de araştırma evreni içinde yer almasına ve planlanmış olmasına rağmen, uygulamanın 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri öncesine rastlaması ve seçim atmosferinin oluşturduğu gergin ortamın doğurduğu güvenlik riskleri nedeniyle bu iki ilde ve Ağrı ilinin Doğu Beyazıt ve Diyadin ilçelerinde uygulama yapılamamıştır. 1.2.2 Örneklem Seçim Metodu Örneklem seçimi için öncelikle TÜİK kayıtları esas alınmak istenmiş ve TÜİK yetkilileri ile konu ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Bu görüşmeler sonunda; Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre bütün illerdeki hane adreslerinin veri tabanına yüklendiği ve TÜİK’in örneklem belirleme yazılımının bu adresleri 100’lü gruplara ayırdığı ve istenen örneklem miktarına göre her gruptan tesadüfî yöntemle bir veya ihtiyaca göre daha fazla adresin seçildiği öğrenilmiştir. Araştırmanın temel amaçlarından birisi, yaş ve cinsiyet değişkenlerindeki farklılaşmayı saptamaktır. Araştırma yapılan bölgedeki sosyokültürel yapı dikkate alındığında hane adresi esaslı seçim yapıldığı takdirde, aile bireylerinin hane reisinin etkisi altında kalacağı ve her hanede arzu edilen her yaş grubundan yeterli birey bulunmasının pratik olarak mümkün olmayacağı görülmüştür. Yapılan çalışma bir seçim anketi olmadığından ve eğilimlerin tespitine dönük birçok hassas soruyu da içerdiğinden bireylerin özgür iradesinin yansıtılmasında sıkıntılar yaşanabileceği ve çalışma sonunda arzu edilen objektif ve gerçekçi sonuçlara ulaşılamayacağı değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeden hareketle TÜİK’in hane adresi esasına dayalı sisteminin bu çalışma için uygun olmayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yerine en son nüfus sayımı dikkate alınarak her ilde 1/1000 oranında anket uygulanması kararlaştırılmıştır. İllerdeki uygulamalarda; il ve ilçe merkezlerinin gerçek nüfusları tespit edilerek anket uygulanacak miktarlar oranlı olarak dağıtılmıştır. İl ve ilçe merkezlerinde mahalle nüfusları belirlenerek bu oransal dağılım en alt düzeye kadar indirilmiştir. Uygulama esnasında mahallelerde alt bölümlere ayrılarak yeterli dağılım sağlanmıştır. Örneklem seçimi ise, en alt düzeye kadar indirilen kotalara (il-ilçe-mahalle-yaş-cinsiyet) uygun olarak ilgili mahalde rastgele olarak seçilen kişi veya adreslere gidilerek yapılmıştır. En alt düzeye kadar belirlenen oransal kotalara göre kadın ve erkek örneklem miktarları, gerçek nüfus yapısındaki yaş gruplarının oransal dağılımı dikkate alınarak bu yaş gruplarına göre dağıtılmıştır. Bölge, yapısı itibariyle genç bir nüfusa sahip olduğundan çocuk nüfusun oranı diğer yaş gruplarına ilave edilmiştir. Değerlendirmede 18 yaş ve yukarısı esas olmakla birlikte, bölgedeki politizasyonun erken yaşlarda başlaması nedeniyle sadece eğilimlerin tespiti amacıyla 15-18 yaş arası nüfus grubu için de % 5’lik bir kota belirlenmiştir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 11 İstanbul ve Mersin illerinde özellikle göç İle oluşan mahalleler seçilerek bu tür yapılanmalardaki eğilimlerin tespiti amaçlanmıştır. Bu nedenle göç coğrafyası bir bütün olarak değil amaç doğrultusunda örneklendirilmiş ve incelenmiştir. Erzurum ilinde ise Kürtlerin yaşadığı yerler ile Türklerle Kürtlerin beraberce yaşadıkları ilçe ve mahallelerde anket uygulanmış, tamamen Türklerden oluşan yerlerde anket uygulaması yapılmamıştır. Bu şekildeki uygulama ile esas hedef kitle olan Kürtler ve Zazalar ile ilgili bilgiler derlenirken, hem parasal hem de zamanca tasarruf sağlanmıştır. Yukarıda belirtilen 3 il dışındaki diğer illerde, araştırma illerin bütününü ele alacak şekilde yapılmıştır. Böylece bu illerde yaşayan değişik oranlardaki ve değişik kaynaşma derecelerindeki farklı dil gruplarının eğilimleri ve düşüncelerinin de ayrıntılı olarak tespiti mümkün olmuştur. Bingöl merkezde ve bütün ilçelerinde örneklem seçimi yapılmış ve anketler uygulanmış, ancak PKK/Öcalan Sempatisinin daha yoğun yaşandığı küçük ilçelerin bir kısmında uygulanan 60 anket formu kaybolmuştur. Bu durumun il bazında yapılan analizlerde, Bingöl için mevcut algı ve eğilimlerin biraz daha olumlu çıkmasına neden olduğu değerlendirilmektedir. Bingöl’de değerlendirmeye alınan örneklem sayısının çok az olması, söz konusu hatanın düzeltilmesini engellemiştir. Ancak kaybolan anketlerin toplam örneklem sayısı içerisinde çok küçük miktarda olması genel ve il gruplarında yapılan analiz sonuçlarını olumsuz olarak etkilememiştir. 1.2.3 Örneklemin Temsil Ediciliği Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; illerin gerçek nüfusları, gerçek yaş grupları ve yeteri kadar cinsiyet kotası, gerçekçi ve yeterli bir dağılım sağlanacak şekilde belirlenip uygulandığından, örneklemin belirlenen ve uygulanan kotalar çerçevesinde yüksek düzeyde temsil edicilik özelliğine sahip olduğu değerlendirilmektedir. Çalışma evreninde hedeflenen bütün il, ilçe merkezlerine ait dağılım fazlasıyla sağlanmış bulunmaktadır. Değerlendirme ve analizlerde, dil grupları yanında, 15 farklı sosyo-demografik değişkendeki her bir kategoriye göre algı ve eğilimlerin analiz edilmiş olmasının, örneklem seçimi ve kotaların belirlenmesinde yapılmış olabilecek muhtemel hataları ortadan kaldırdığı değerlendirilmektedir. 1.3 ARAŞTIRMA SORU KÂĞIDI (ANKET) VE UYGULAMA 1.3.1 Soru Kâğıdının Hazırlanması Soruların hazırlanmasında bölgedeki sosyolojik yapı ve değişimin tespiti, halkın bölgedeki temel sorunlara bakışı ve çözüm önerileri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmada sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, sosyo-politik ve demografik yapı ile ilgili sorular da anket formuna ilave edilmiştir. Soruların belirlenmesinde, bölge yapısını iyi bilen uzmanlar ve çeşitli disiplinlerden bilim adamları ve akademisyenlerde faydalanılmıştır. Hazırlanan taslak soru kağıdı, iki kişilik bir ekiple bölgede yürütülen 15 günlük bir mülakat çalışması ile geliştirilmiştir. Anket formunun geliştirilmesi aşamasında yukarıda belirtilen uzman ekip ile altı defa toplantı yapılmıştır. Denek sayısının fazla olması ve veri girişindeki hataların önlenmesi maksadıyla sorular optik kartlara bastırılmış ve uygulamadan sonra veriler optik okuyucu vasıtasıyla bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 12 Soruların hazırlanması safhasında soruların kodlanmasına yardımcı olmak üzere bir kod kitapçığı hazırlanmıştır. Bu kitapçığa sorularla ilgili olarak gerekli olan bütün bilgiler sıralanarak kodlanmış ve uygulama esnasında seçenekler bu kitapçığa göre işaretlenmiştir. 1.3.2 Pilot Uygulama Sorular hazırlandıktan sonra Diyarbakır ve Şanlıurfa’da 200 ön uygulama yapılmıştır. Ön uygulamanın büyük kısmı özellikle politikleşme düzeyi yüksek olan Diyarbakır’da yapılmıştır. Bu uygulamada anketörlerin bir kısmı büyük tepkilerle karşılaşmış, anket formları yırtılmış ve ajanlıkla suçlanmışlardır. Uygulama esnasında tepki çeken sorular ve ifadeler dikkatle incelenerek aynı maksada hizmet edecek şekilde ifadeler yumuşatılmıştır. Böylece yapılan ön uygulama sonunda sorular nihai şeklini almıştır. Pilot uygulama sonunda nihai şekli verilen ve 234 sorudan oluşan anket formu Ek’tedir. Anket formu, sosyo-demografik bilgiler, yaş, eğitim, gelir durumu göç ve ikamet bilgileri, din ve mezhep mensubiyeti, dünya görüşü, etnik bilinç durumu, vatandaşlık ve aidiyet hisleri ile diğer konulara ilişkin duygu ve düşünceleri içermektedir. Anketler, optik okuyucu ile değerlendirilecek şekilde hazırlanmış ve uygulamalarda da bu özelliğine uygun olarak doldurulması sağlanmıştır. 1.3.3 Anketörlerin Seçilmesi Eğitilmesi ve Kontrolü Anketlerin uygulanmasında bölgede halen mevcut olan ve ticari amaçlı olarak faaliyet gösteren şirketlerden istifade edilmesi düşünülmüştür. Verilen fiyat teklifleri daha az maliyetli olmakla birlikte soruların hassasiyeti ve ön uygulamada karşılaşılan zorluklar bu seçeneğin tercih edilmesini önlemiştir. Daha açık bir ifade ile güven endişesi zor olan yolu seçmeye neden olmuş, bu maksatla yedi il ve il grubundan, anket konusunda tecrübeli, Kürtçe ve Zazaca bilen, yaklaşık 200 bayan ve erkek üniversite öğrencisinden yararlanılmıştır. Tecrübeli olmalarına bakılmayarak anketörlere ön eğitim verilmiş, her sorudan amaçlanan şeyin ne olduğu, özellikle hassas soruların nasıl sorulacağı, uygulama esnasında dikkat edilecek diğer hususlar, kod kitapçıkları kullanılarak optik kartların nasıl kodlanacağına ilişkin konularda yedi farklı ilde bir gün (sekiz saat) süreli ayrıntılı eğitim verilmiştir. Anketler uygulandıktan sonra %10 oranında uygulama ve doğru uygulanıp uygulanmadığı konuları telefonla kontrol edilmiştir. Ayrıca uygulama esnasında anketörler kiralanan minibüslerle toplu olarak anket mahalline götürülerek yerinde 10 gözetmenle fiziki gözetim ve kontrol de sağlanmıştır. 1.3.4 Soru Kâğıdının Uygulanması İstatistiksel kriterlere göre olması gereken miktardan fazla örneklem seçilmiş ve uygulanmaya çalışılmıştır. Bunun nedeni çok zor bir alanda çalışılması dolayısıyla uygulama esnasında karşılaşılabilecek olumsuzlukların çalışma sonunda telafi edilmesine imkân sağlanmasıdır. Uygulama, İl ve ilçe merkezlerinde bizzat Proje Yöneticisi, Proje uygulama alan sorumluları (dört kişi) ve seçilen 10 kontrolör tarafından bizzat yerinde nezaret edilmiştir. Uygulama 01 Ekim 2008 - 28 Şubat 2009 tarihleri arasında yapılmıştır. Uygulamada herhangi bir sorun çıkmaması için valiliklerden izin belgeleri alınarak anketörlere birer nüshası verilmiş, böylece güvenlik güçlerinin müdahalelerinde izin belgeleri gösterilerek zaman kaybı önlenmiştir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 13 1.4 VERİLERİN TOPLANMASI VE ANALİZİ 1.4.1 Verilerin Toplanması ve Hazırlanması Optik okuyucu formu şeklinde hazırlanan soru kâğıtları ile toplanan veriler, uygulama sonunda okutularak elektronik ortama aktarılmıştır. Sürenin daha fazla uzamaması ve anket formlarının kırışmaması için, uygulama esnasında optik okuyucu formları üzerine sadece yeterli bir işaret konması, günün sonunda bir araya gelinerek rahat bir çalışma ortamında kodlamaların yapılması sağlanmıştır. Bu şekilde her gün bir araya gelme hem o günün değerlendirilmesine hem de ertesi günkü planlamanın yapılmasına uygun bir zemin oluşturmuştur. Böylece anketörler çok kısa bir sürede hem sorulara hâkim hale gelmiş, hem de karşılaşılan sorunlara çözüm getirilmiş ve tecrübeler paylaşılmıştır. Toplanan ve elektronik ortama aktarılan verilerde SPSS (17.0) programı yardımıyla öncelikle veri temizliği ve düzenlemesi yapılmıştır. Uygulamada, bazı yerlerde insanların korkarak doğruları söylemekten çekindikleri gözlenmiştir. Ön uygulamada da bu husus görüldüğünden hassas nitelikteki sorulara fikrim yok/söylemek istemiyorum seçenekleri eklenerek anket uygulanan şahısların doğru olmayan yanıltıcı beyanda bulunmalarının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Verilerin temizlenmesi aşamasında, sorularda mutlak anlamda çelişki ifade edebilecek (Örneğin, bir soruda medeni durumuna bekâr dediği halde diğer bir soruda çocuk sayısı belirtmesi gibi) 37 farklı değişken çifti arasında çapraz kontrol yapılmak suretiyle, üç veya daha fazla sayıda tutarsızlık/çelişki barındıran soru kâğıdı diğer bilgilerinde gerçeği yansıtmayacağı görüşüyle çalışmadan tamamen çıkarılmıştır. Başlangıçta elektronik ortama aktarılan 9424 soru kâğıdı, bu şekildeki eleme ile 8607 sayısına indirgenmiştir. Böylece korku vb. çeşitli faktörler nedeniyle doğru beyanda bulunmayan veya çelişkili beyanda bulunan deneklerin değerlendirme dışı tutulması sağlanmıştır. Bu işlem örneklem sayısının yüksek tutulması sayesinde mümkün olmuştur. Cevaplarda tespit edilen diğer çok az sayıdaki çelişki ve tutarsızlıklar, yine çapraz kontrol yöntemiyle kayıp değere (missing) dönüştürülmüştür. 1.4.2 Veri Analizi ve Analiz Yöntemleri Anketlerden elde edilen veriler istatistiki analiz programına (SPSS 17.0) aktarılmak suretiyle analize tabi tutulmuştur. Analizlerde aşağıdaki analiz yöntemleri kullanılmıştır: Faktör Analizi Tek Yönlü Varyans Analizi Korelâsyon Analizi Çapraz tablo Frekans dağılımları ve tanımlayıcı istatistikler Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının, boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir. Yüzlü ölçekteki boyut/ölçek ve soru skorlarının değerlendirilmesinde; 0-30=Çok Düşük, 30,0149,9=Düşük, 50-69,9=Orta Düzey, 70-89,9=Yüksek, 90 ve üzeri=Çok Yüksek olarak yorumlanmıştır. Çalışmada, sürekli değişken niteliğindeki sosyo-demografik değişkenler (yaşgelir-öğrenim durumu vb. değişkenler uç değerler temizlenerek normal dağılıma Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 14 yaklaştırılmış olsa da) ile algısal boyutta ölçülen eğilimler arasında doğrusal bir ilişki gözlenmediğinden bu iki değişken türü arasında korelâsyon ve regresyon analizleri yapılmamıştır. Analizlerde tam bir doğrusallık göstermeyen söz konusu sürekli değişkenlerin kategorik halleri bağımsız değişken alınarak kullanılmıştır. Değişkenlere ait kodlama değerleri, yeni oluşturulan değişkenler ile çalışmada kullanılan ölçek ve boyutlar Ek soru kâğıdında verilmiştir. Çalışmada, tanımlayıcı istatistikler sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşmayı da yansıtarak tüm örneklemi kapsayacak şekilde verilmiştir. Algısal boyut ve soruların genel istatistikleri de tüm örneklemi kapsayacak şekilde verilmiştir. Algısal boyut ve sorulardaki eğilimlerin, sosyo-demografik değişkenlere göre (ana dil dışındaki) analizinde, çözüm odaklı bir stratejiyi daha kısa bir raporla ortaya koymak amacıyla, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olan kitle seçilmiş ve analizler bu örneklem üzerinden yapılmıştır. İlgili bölümlerde ve yorumlarda gerekli yerlerde bu ayrım vurgulanmıştır. Çapraz tablolarda, satır/sütün değişken kategorisi içindeki yüzde değerleri verilmiş, ancak tablolardaki sıkışıklık nedeniyle yüzdenin satır/sütunlardan hangisi bazında alındığı ayrıca belirtilmemiştir. Buna rağmen, çapraz tablolarda toplam değerlerinin bulunduğu düzlem satır/sütun ayrımını açıkça göstermektedir. Ölçeklerin geçerli örneklem sayıları (N), aynı ölçekte yer alan soruların örneklem sayılarının çok daha altındadır. Bu fark, sorulara kayıp değer (mising) ataması yapılmadığı için büyümüştür. Bu durum bazı ölçeklerde ölçek skorunun, çok az farkla da olsa, boyuttaki en yüksek ortalama değerli sorunun üzerinde veya en düşük ortalama değerli sorunun altında çıkmasına neden olmuştur. Kısaca, soru ve ölçek bazındaki örneklem sayılarındaki farklılaşmanın bu durumu yarattığını söyleyebiliriz. Benzer bir durum, farklılaşan örneklem kitleleri nedeniyle, boyutların farklı bağımsız (kategorik) değişkenlere göre analizinde de ortaya çıkmaktadır. Örnek olarak, ‘Devlete güven’ ölçek toplam skoru, ana dili Kürtçe/Zazaca olanlarda yaşa göre farklılaşma analizinde %60,38 iken, aynı skor cinsiyete göre farklılaşma analizinde örneklemdeki farklılaşma nedeniyle %60,96 olarak çıkmaktadır. Raporun akademisyenler dışında farklı kesimlere de sunulacak olması nedeniyle, konuyu açıklama gereği duyulmuştur. Çalışmaya katılanların ekonomik durumlarının tespitinde üç farklı değişken kullanılmıştır. Bunlardan birincisi; ‘Geçinme Algısı’, ikincisi ‘Hanenin aylık toplam net geliri’ ve üçüncüsü ‘Hane toplam varlık değeri’dir. Hanenin ekonomik göstergeleri olmakla birlikte her üç değişken de veri tabanları ve yapıları itibariyle bir diğerinden farklıdır. ‘Geçinme Algısı’ olarak adlandırdığımız değişken kişilerin geçinme durumunu sorgulayan ve kanaatkârlıkla da bağlantılı olan subjektif bir ölçü iken, ‘Hanenin aylık toplam net geliri’ daha çok şehirli insanlarca beyan edilen, hane varlık değeriyle fazla örtüşmeyen düzenli geliri ifade etmektedir. Hane toplam varlık değeri ise sahip olunan varlıklardan (tarla-hayvan-traktör-ev- araba vb.) hareketle hesaplanan bir değişkendir. Bu üç ekonomik gösterge, analizlerde kimi zaman bir diğeri ile çelişir görünen bulgular ortaya çıkarmakla birlikte, değişkenlerin farklı olması nedeniyle sonuçları da tam olarak örtüşmemekte ve karşılaştırılabilir değildir. Ayrıca bu değişkenlerin, gelir/varlık beyanındaki yanlılık ve çekingenlik nedeniyle büyük oranda sübjektivite barındırıyor olması da muhtemeldir. Olumsuzluklara rağmen bu üç ekonomik parametrenin verdiği ipuçlarının dikkate değer olduğu değerlendirilmiş ve analizlerde üç değişken de kullanılarak sonuçları vurgulanmış ve yorumlanmıştır. Analizlerde tablolaştırılan verilerden, daha vurgulu ifade edilmek istenenler tablodan hemen sonra grafik olarak da sunulmuştur. Rapor içindeki uyum ve daha basit bir anlatım amacıyla grafiklere, verilerin alındığı tablo numarasının aynısı şekil numarası olarak verilmiştir. Tablo ve Şekiller raporun giriş bölümünde aynı dizin içinde verilmiştir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 15 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) İKİNCİ BÖLÜM BULGULAR VE ANALİZLER 2.1 ARAŞTIRMAYA KATILANLARIN TANIMLAYICI İSTATİSTİKLERİ 2.1.1 Dil ve Etnik Köken İstatistikleri Ankete katılanların ana dile göre dağılım tablosu ve grafiği aşağıda verilmiştir. Değerlendirmeye alınan 8607 kişiden ana dil sorusunu cevaplayan 8538 kişinin % 56,2’sinin ana dili Kürtçe, % 33,4’nün ana dili Türkçe, % 5,4’nün Zazaca ve %4,7’nin Arapçadır. Analizler temel olarak bu dört dil grubu üzerinden yapılmıştır. Tablo-001 : Ana Dil Dağılım Tablosu Kişi Sayısı Yüzde Geçerli Yüzde Toplam Yüzde KÜRTÇE 4797 55,7 56,2 56,2 TÜRKÇE 2850 33,1 33,4 89,6 ARAPÇA 398 4,6 4,7 94,2 ZAZACA 463 5,4 5,4 99,6 SÜRYANİCE 11 ,1 ,1 99,8 ERMENİCE 5 ,1 ,1 99,8 DİĞER 14 ,2 ,2 100,0 8538 69 8607 99,2 ,8 100,0 100,0 Toplam Cevapsız Toplam 6000 5000 4797 4000 2850 3000 2000 1000 398 463 11 5 14 SÜRYANİCE ERMENİCE DİĞER 0 KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA Şekil-001 : Ana Dil Dağılım Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 16 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Ana dili Kürtçe olanların %73,9’u evlerinde ikinci dil olarak Türkçeyi kullanmaktadırlar. Bu rakamlara Arapça ve Zazaca ile birlikte Türkçenin ikinci dil olarak kullanımını ilave ettiğimizde, ana dili Kürtçe olanların %79’nun evde ikinci bir dil olarak Türkçeyi kullandığını görmekteyiz. Ana dili Zazaca olanların %86,2’si, ana dili Arapça olanların ise %84’ü evde ikinci bir dil olarak Türkçeyi kullanmaktadırlar. Ana dili Türkçe olanlardan %20,7’si ise evde ikinci bir dil olarak Kürtçe kullanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe olanların %19,1’inin evlerinde ikinci bir dil kullanılmamaktadır. Bu bulgu, ikinci bir dilin bilinmediği değil evde kullanılmadığı anlamını taşımaktadır. Tablo-002 : Ana Dil * Evde Kullanılan İkinci Dil Çapraz Tablosu ANA DİL KÜRTÇE İKİNCİ DİL YOK KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA TÜRKÇE-KÜRTÇE TÜRKÇE-ARAPÇA TÜRKÇE-ZAZACA DÖRT ANA DİL DİĞER GRUPLAMALAR Toplam TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA Toplam Sayı 901 2046 41 34 3022 Yüzde (%) 19,1% 72,3% 10,6% 7,6% 36,0% Sayı 0 587 16 19 622 Yüzde (%) ,0% 20,7% 4,1% 4,3% 7,4% Sayı 3492 0 227 288 4007 Yüzde (%) 73,9% ,0% 58,5% 64,7% 47,8% Sayı 43 91 0 3 137 Yüzde (%) ,9% 3,2% ,0% ,7% 1,6% Sayı 46 55 0 0 101 Yüzde (%) 1,0% 1,9% ,0% ,0% 1,2% Sayı 0 0 97 94 191 Yüzde (%) ,0% ,0% 25,0% 21,1% 2,3% Sayı 138 0 0 2 140 Yüzde (%) 2,9% ,0% ,0% ,4% 1,7% Sayı 102 0 2 0 104 Yüzde (%) 2,2% ,0% ,5% ,0% 1,2% Sayı 6 51 5 5 67 Yüzde (%) Sayı ,1% 4728 1,8% 2830 1,3% 388 1,1% 445 ,8% 8391 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% Ana dili Kürtçe olanların evde ikinci bir dil kullanma durum grafiği aşağıdadır. 100,0 73,9 80,0 60,0 40,0 20,0 19,1 2,9 2,2 1,0 0,9 TÜRKÇEARAPÇA TÜRKÇE-ZAZACA ZAZACA ARAPÇA 0,0 EVDE İKİNCİ DİL KULLANILMIYOR TÜRKÇE Şekil-002 : Ana Dili Kürtçe Olanlarca Evde Kullanılan İkinci Dil Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 17 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Kendisini birden fazla etnik kimlik ile tanımlayan kişi oranı %8,1’dir. Ancak burada birden fazla etnik kimlik tanımındaki ana kategori olan Türk-Kürt tanımı tabloya alınmış diğer çoklu tanımlar göz ardı edilmiştir. Aşağıda ana dil ve etnik köken tanımlamasına ait çapraz tablo değerleri verilmiştir. Tablo değerlerini incelediğimizde, karşımıza kaynaşmış ve karışmış bir dil ve etnik köken tablosu çıkmaktadır. Bulguları şu şekilde özetleyebiliriz: Etnik olarak kendisini Kürt olarak tanımlayanlardan ana dilini Türkçe olarak beyan edenlerin oranı %1,8’dir. Farklı bir okumayla, ana dilini Türkçe olarak beyan edenler içerisinde kendisini Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı da %2,6’dır. Bu bulgular, Kürt kökenli insanlar arasında ana dili Türkçe olanların veya böyle bir kabulün bulunduğunu göstermektedir. Etnik olarak kendisini Türk olarak tanımlayanlardan ana dilini Kürtçe olarak beyan edenler %4,4’dür. Benzer şekilde ana dilini Kürtçe olarak beyan edenler içerisinde kendisini etnik olarak Türk tanımlayanların oranı ise %2,8’dır. Bu iki bulgudan hareketle, Ana dili Kürtçe olan insanların bir kısmında etnik köken olarak Türk kimliğinin benimsendiği söylenebilir. Etnik olarak kendisini Türk-Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı ana dili Kürtçe olanlar içerisinde %7,2 ve ana dili Türkçe olanlar içerisinde %1,2’dir. Türk-Kürt ikili kimlik tanımlamasını yapanlar içerisinde ana dili Kürtçe olanlar %90,6’lık bir oranı teşkil ederken, ana dili Türkçe olanların oranı % 9,4’dır. Bu bulgular, iki grup arasındaki ortak aile bağları ile açıklanabileceği gibi Türk ve Kürt kimliklerinin farklı etnik kimlik olarak algılanmasına tepki olarak yapılan tanımlamalar olarak da yorumlanabilir. Tablo-003 : Ana Dil * Etnik Köken Tanımlama Çapraz Tablosu ANA DİL ETNİK KÖKEN TÜRK KÜRT ZAZA ARAP TÜRK-KÜRT Toplam Sayı Satır Yüzde (%) Sütun Yüzde (%) Sayı Satır Yüzde (%) Sütun Yüzde (%) Sayı Satır Yüzde (%) Sütun Yüzde (%) Sayı Satır Yüzde (%) Sütun Yüzde (%) Sayı Satır Yüzde (%) Sütun Yüzde (%) Sayı Satır Yüzde (%) Sütun Yüzde (%) KÜRTÇE 122 4,4% 2,8% 3852 97,9% 89,7% 11 3,3% ,3% 0 ,0% ,0% 310 90,6% 7,2% 4295 56,1% 100,0% TÜRKÇE 2629 94,8% 96,2% 72 1,8% 2,6% 0 ,0% ,0% 0 ,0% ,0% 32 9,4% 1,2% 2733 35,7% 100,0% ARAPÇA 21 ,8% 6,8% 11 ,3% 3,6% 0 ,0% ,0% 276 100,0% 89,6% 0 ,0% ,0% 308 4,0% 100,0% ZAZACA 0 ,0% ,0% 0 ,0% ,0% 325 96,7% 100,0% 0 ,0% ,0% 0 ,0% ,0% 325 4,2% 100,0% Toplam 2772 100,0% 36,2% 3935 100,0% 51,4% 336 100,0% 4,4% 276 100,0% 3,6% 342 100,0% 4,5% 7661 100,0% 100,0% Yukarıdaki tablo bulgularından hareketle, etnik kimlik tanımlamalarının ortak aile bağı ve diğer nedenlerle daha geçişken ve çoklu olduğu, bu sebeple verilere dayalı yapılacak analizlerde etnik köken yerine daha belirleyici olan ana dil değişkeninin ayrışmayı sağlayan ana kategori olarak alınmasının daha doğru olduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Bu sebeple, algısal ve değer boyutundaki verilerin analizlerinde yer yer etnik kökene dayalı farklılaşmalar incelenmiş olsa da temel farklılaşma boyutu olarak ana dil alınmıştır. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 18 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Örneklemin Ana dile ve il gruplarına göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tüm iller içerisinde ana dili Kürtçe olanlar %56,4’lük bir oranı teşkil ederken, bu oran terörün daha yoğun yaşandığı illerde %73,1, terörün fazla yaşanmadığı illerde %39,7 ve göç ile oluşan mahallelerde %64,6 oranındadır. Tablo-004 : Ana Dil * İl Grupları Çapraz Tablosu ANA DİL İL TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRTTUN-VAN-AĞR) Sayı Yüzde (%) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞMAL-URF) Sayı 1641 2221 164 112 4138 Yüzde (%) 39,7% 53,7% 4,0% 2,7% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam KÜRTÇE 2871 73,1% TÜRKÇE 502 12,8% ARAPÇA 223 5,7% ZAZACA 333 8,5% Toplam 3929 100,0% Sayı 285 127 11 18 441 Yüzde (%) 64,6% 28,8% 2,5% 4,1% 100,0% Sayı Yüzde (%) 4797 56,4% 2850 33,5% 398 4,7% 463 5,4% 8508 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 19 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.1.2 Öğrenim Durumu İstatistikleri Örneklemin %15’i ilkokul mezunu veya okuryazar değildir. Cinsiyete göre analiz yapıldığında okuryazar değil/okuryazar olanların oranı erkeklerde %11,9 iken bu oran kadınlarda %22,7’ye yükselmektedir. Aynı şekilde ön lisans ve üzerinde eğitime sahip birey oranı erkeklerde %22,9 iken bu oran kadınlarda %17,0’a düşmektedir. Tablo-005 : Cinsiyet * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu Cinsiyet Okuryazar değil - okuryazar İlköğretim (ilk-ortaokul) Orta öğretim (lise) Ön lisans-lisans-lisansüstü Toplam Kadın Erkek Toplam Sayı 524 691 1215 Yüzde (%) 22,7% 11,9% 15,0% Sayı 812 2059 2871 Yüzde (%) 35,2% 35,6% 35,5% Sayı 579 1707 2286 Yüzde (%) 25,1% 29,5% 28,3% Sayı 392 1326 1718 Yüzde (%) 17,0% 22,9% 21,2% Sayı 2307 5783 8090 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100% 80% 60% 35,2% 35,6%35,5% 40% 25,1% 22,7% 20% 29,5%28,3% 17,0% 15,0% 11,9% 22,9%21,2% 0% Okuryazar değil okuryazar İlköğretim (ilk-ortaokul) KADIN ERKEK Orta öğretim (lise) TOPLAM Şekil-005 : Cinsiyet * Öğrenim Durumu Grafiği Ön lisans-lisanslisansüstü Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 20 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Yaşa göre analiz yapıldığında ise Okuryazar değil/okuryazar olan oranı 15-25 yaş grubunda %5,9 iken bu oran 56 yaş ve üzerinde %48,4’e yükselmektedir. Aynı şekilde ön lisans ve üzerinde eğitime sahip birey oranı 15-25 yaş grubunda %27,4 iken bu oran 56 yaş ve üzerinde %3,4’e düşmektedir. Tablo-006 : Yaş * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu YAŞ 15-25 yaş Okuryazar değil - okuryazar İlköğretim (ilk-orta okul) Orta öğretim (lise) Ön lisans-lisans-lisans üstü Toplam 26-40 yaş 41-55 yaş 56 ve üzeri Toplam Sayı 135 378 414 202 1129 Yüzde (%) 5,9% 11,1% 28,6% 48,4% 14,9% Sayı 540 1265 706 161 2672 Yüzde (%) 23,5% 37,1% 48,8% 38,6% 35,3% Sayı 992 909 202 40 2143 Yüzde (%) 43,2% 26,7% 14,0% 9,6% 28,3% Sayı 629 854 125 14 1622 Yüzde (%) 27,4% 25,1% 8,6% 3,4% 21,4% Sayı 2296 3406 1447 417 7566 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100% 80% 60% 48,8% 48,4% 37,1% 40% 28,6% 20% 38,6% 43,2% 27,4% 26,7% 23,5% 14,0% 9,6% 11,1% 5,9% 25,1% 8,6% 3,4% 0% Okuryazar değil okuryazar İlköğretim (ilk-orta okul) 15-25 yaş 26-40 yaş Orta öğretim (lise) 41-55 yaş 56 ve üzeri Şekil-006 : Yaş * Öğrenim Durumu Grafiği Ön lisans-lisans-lisans üstü Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 21 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Ana dil ve yaşa göre öğrenim durumu çapraz tablosunda, 56 yaş ve üzeri grupta okuryazar değil-okuryazar oranı ana dili Türkçe olanlarda %31,4, Zazaca olanlarda %43,8, Arapça olanlarda %52,9 iken ana dili Kürtçe olanlarda %56,4’e yükseldiği görülmektedir. Tablo olarak rapora konmamakla birlikte, Terörün daha fazla yaşandığı illerde, 56 yaş ve üzeri, ana dili Kürtçe olan kadınlarda okuryazar değil-okuryazar oranı %88,6, ilçe merkezlerinde ise bu oran %93,1 olarak bulgulanmıştır. Tablo-007 : Ana Dil * Yaş * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu ÖĞRENİM DURUMU ANA DİL KÜRTÇE 15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 VE ÜZERİ Toplam TÜRKÇE 15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 VE ÜZERİ Toplam ARAPÇA 15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 VE ÜZERİ Toplam ZAZACA 15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 VE ÜZERİ Toplam Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) OKURYAZAR DEĞİL/ OKURYAZAR 91 7,0% 285 15,3% 308 36,8% 145 56,4% 829 19,4% 27 3,6% 51 4,4% 65 14,2% 38 31,4% 181 7,3% 7 5,7% 13 9,9% 18 26,5% 9 52,9% 47 13,9% 5 4,8% 21 9,6% 18 25,7% 7 43,8% 51 12,5% İLK ÖĞRETİM 339 26,1% 719 38,7% 374 44,6% 86 33,5% 1518 35,7% 153 20,5% 421 36,2% 263 57,4% 61 50,4% 898 36,1% 23 18,9% 48 36,6% 33 48,5% 6 35,3% 110 32,5% 20 19,0% 64 29,4% 29 41,4% 6 37,5% 119 29,1% ORTA ÖĞRETİM 569 43,8% 469 25,2% 91 10,9% 22 8,6% 1151 27,1% 315 42,3% 346 29,7% 82 17,9% 15 12,4% 758 30,5% 55 45,1% 28 21,4% 11 16,2% 1 5,9% 95 28,1% 44 41,9% 61 28,0% 17 24,3% 2 12,5% 124 30,3% ÖN LİSANS VE ÜZERİ 300 23,1% 387 20,8% 65 7,8% 4 1,6% 756 17,8% 250 33,6% 346 29,7% 48 10,5% 7 5,8% 651 26,2% 37 30,3% 42 32,1% 6 8,8% 1 5,9% 86 25,4% 36 34,3% 72 33,0% 6 8,6% 1 6,3% 115 28,1% Toplam 1299 100,0% 1860 100,0% 838 100,0% 257 100,0% 4254 100,0% 745 100,0% 1164 100,0% 458 100,0% 121 100,0% 2488 100,0% 122 100,0% 131 100,0% 68 100,0% 17 100,0% 338 100,0% 105 100,0% 218 100,0% 70 100,0% 16 100,0% 409 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 22 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Ana dil ve il gruplarına göre çapraz analiz yapıldığında, terörün yaşandığı illerde Okuryazar değil-Okuryazar oranı ana dili Türkçe olanlarda %9,8, Zazaca olanlarda %14,0, Arapça olanlarda %16,9 olduğu görülmektedir. Bu oran ana dil Kürtçe olanlarda ise %22,4’e yükselmektedir. Yine terörün yaşandığı illerde ön lisans ve üzerinde eğitime sahip birey oranı ana dili Türkçe olanlarda %33,6, Zazaca olanlarda %26,1, Arapça olanlarda %28,6 iken bu oran ana dili Kürtçe olanlarda %15,5’e düşmektedir. Tablo-008 : Ana Dil * İl Grubu * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu OKURYAZAR DEĞİL/ OKURYAZAR İLK ÖĞRRETİM ORTA ÖĞRRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ KÜRTÇE ÖĞRENİM DURUMU TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİNBİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Sayı Yüzde (%) 617 22,4% 920 33,4% 787 28,6% 427 15,5% Toplam 2751 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) Sayı 260 614 378 323 1575 Yüzde (%) 16,5% 39,0% 24,0% 20,5% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam TÜRKÇE TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Toplam ARAPÇA TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Toplam TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER ZAZACA TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Toplam Sayı 37 123 77 45 282 Yüzde (%) Sayı 13,1% 43,6% 27,3% 16,0% 100,0% 914 1657 1242 795 4608 Yüzde (%) 19,8% 36,0% 27,0% 17,3% 100,0% Sayı 45 98 163 155 461 Yüzde (%) 9,8% 21,3% 35,4% 33,6% 100,0% Sayı 153 837 600 496 2086 Yüzde (%) 7,3% 40,1% 28,8% 23,8% 100,0% Sayı 3 26 44 45 118 Yüzde (%) 2,5% 22,0% 37,3% 38,1% 100,0% Sayı 201 961 807 696 2665 Yüzde (%) 7,5% 36,1% 30,3% 26,1% 100,0% Sayı 36 63 53 61 213 Yüzde (%) 16,9% 29,6% 24,9% 28,6% 100,0% Sayı 15 59 49 32 155 Yüzde (%) 9,7% 38,1% 31,6% 20,6% 100,0% Sayı 3 6 0 2 11 Yüzde (%) 27,3% 54,5% ,0% 18,2% 100,0% Sayı 54 128 102 95 379 Yüzde (%) 14,2% 33,8% 26,9% 25,1% 100,0% Sayı 44 94 94 82 314 Yüzde (%) 14,0% 29,9% 29,9% 26,1% 100,0% Sayı 9 26 32 33 100 Yüzde (%) 9,0% 26,0% 32,0% 33,0% 100,0% Sayı 2 4 5 7 18 Yüzde (%) 11,1% 22,2% 27,8% 38,9% 100,0% Sayı 55 124 131 122 432 Yüzde (%) 12,7% 28,7% 30,3% 28,2% 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 23 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.1.3 Hane Halkı Ekonomik Durum İstatistikleri İş/Meslek durumu ve cinsiyete göre dağılımı aşağıdaki çapraz tabloda verilmiştir. Örneklemin %47,7’i işsiz, öğrenci ve ev kadınlarından oluşmaktadır. Çalışan nüfus oranı ise %52,3’tür. Tablo-009 : İş/Meslek Durumu * Cinsiyet Çapraz Tablosu CİNSİYET KADIN İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam ERKEK Toplam Sayı 157 768 925 Yüzde (%) 6,9% 14,2% 12,1% Sayı 210 840 1050 Yüzde (%) 9,3% 15,6% 13,7% Sayı 162 750 912 Yüzde (%) 7,1% 13,9% 11,9% Sayı Yüzde (%) Sayı 119 5,3% 50 1251 23,2% 623 1370 17,9% 673 Yüzde (%) 2,2% 11,5% 8,8% Sayı 1106 0 1106 Yüzde (%) 48,8% ,0% 14,4% Sayı 462 1162 1624 Yüzde (%) 20,4% 21,5% 21,2% Sayı 2266 5394 7660 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 24 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Terörün daha fazla yaşandığı illerde kendisini işsiz olarak tanımlayanların oranı erkeklerde 19,2 iken, terörün daha az yaşandığı illerde bu oran %10’dur. Tablo-010 : İl Gruplarına Göre İş/Meslek Durumu * Cinsiyet Çapraz Tablosu CİNSİYET TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) iL İŞ/MESLEK İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Sayı KADIN 99 ERKEK 473 Toplam 572 Yüzde (%) 9,0% 19,2% 16,1% Sayı 113 482 595 Yüzde (%) 10,3% 19,6% 16,7% Sayı 53 228 281 Yüzde (%) 4,8% 9,3% 7,9% Sayı 47 500 547 Yüzde (%) 4,3% 20,3% 15,4% Sayı 23 339 362 Yüzde (%) 2,1% 13,8% 10,2% Sayı 548 0 548 Yüzde (%) 49,8% ,0% 15,4% Sayı 218 437 655 Yüzde (%) 19,8% 17,8% 18,4% Sayı 1101 2459 3560 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% Sayı 48 263 311 Yüzde (%) 4,5% 10,0% 8,4% Sayı 89 339 428 Yüzde (%) 8,4% 12,8% 11,6% Sayı 87 423 510 Yüzde (%) 8,2% 16,0% 13,8% SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR Sayı 63 661 724 Yüzde (%) 5,9% 25,0% 19,6% ÇİFTÇİ Sayı 25 274 299 Yüzde (%) 2,4% 10,4% 8,1% EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam Sayı 526 0 526 Yüzde (%) 49,6% ,0% 14,2% Sayı 223 682 905 Yüzde (%) 21,0% 25,8% 24,4% Sayı 1061 2642 3703 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 25 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) İşsizlik oranı, okuryazar değil/okuryazarlar arasında 19,9 iken, lise mezunları arasında bu oran %9,9’a, ön lisans ve üzerindeki öğrenim düzeylerinde %6,3’e düşmektedir. Tablo-011 : İş/Meslek Durumu * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu ÖĞRENİM DURUMU İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) OKURYAZAR DEĞİL/ OKURYAZAR 216 19,9% 46 4,2% 83 7,7% 129 11,9% 220 20,3% 389 35,9% 0 ,0% 1083 100,0% İLK ÖĞRRETİM 390 15,1% 151 5,9% 323 12,5% 678 26,3% 339 13,1% 514 19,9% 183 7,1% 2578 100,0% ORTA ÖĞRRETİM 205 9,9% 274 13,2% 288 13,9% 397 19,1% 91 4,4% 158 7,6% 666 32,0% 2079 100,0% ÖN LİSANS VE ÜZERİ 99 6,3% 554 35,2% 205 13,0% 157 10,0% 18 1,1% 27 1,7% 514 32,7% 1574 100,0% Toplam 910 12,4% 1025 14,0% 899 12,3% 1361 18,6% 668 9,1% 1088 14,9% 1363 18,6% 7314 100,0% İşsizlik oranı, ana dili Türkçe olanlarda 6,2 iken bu oran ana dili Kürtçe olanlarda 15,6’dır. Tablo-012 : İş/Meslek Durumu * Ana Dil Çapraz Tablosu ANA DİL İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) KÜRTÇE 678 15,6% 522 12,0% 482 11,1% 715 16,4% 485 11,1% 620 14,2% 853 19,6% 4355 100,0% TÜRKÇE 155 6,2% 399 15,9% 349 13,9% 492 19,6% 142 5,7% 381 15,2% 591 23,6% 2509 100,0% ARAPÇA 41 11,7% 44 12,5% 40 11,4% 77 21,9% 33 9,4% 37 10,5% 79 22,5% 351 100,0% ZAZACA 47 11,4% 84 20,4% 36 8,8% 76 18,5% 16 3,9% 65 15,8% 87 21,2% 411 100,0% Toplam 921 12,1% 1049 13,8% 907 11,9% 1360 17,8% 676 8,9% 1103 14,5% 1610 21,1% 7626 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 26 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) İşsiz olarak beyanda bulunanların oranı il merkezlerinde %11 iken, ilçe merkezlerinde bu oran 13,7’dir. Tablo-013 : İş/Meslek Durumu * İl-İlçe Merkezi Çapraz Tablosu İL-İLÇE MERKEZİ İL MERKEZİ 500 11,0% İLÇE 430 13,7% Toplam 930 12,1% İŞSİZ Sayı Yüzde (%) KAMU ÇALIŞANI Sayı 649 407 1056 Yüzde (%) 14,2% 13,0% 13,7% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Sayı 661 252 913 Yüzde (%) 14,5% 8,0% 11,9% SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR Sayı 842 535 1377 Yüzde (%) 18,5% 17,0% 17,9% ÇİFTÇİ Sayı 186 499 685 Yüzde (%) 4,1% 15,9% 8,9% Sayı 671 442 1113 Yüzde (%) 14,7% 14,1% 14,5% Sayı 1048 577 1625 Yüzde (%) 23,0% 18,4% 21,1% Sayı 4557 3142 7699 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 27 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.1.4 İkamet ve Göç İstatistikleri Değerlendirmeye alınan örneklemin illere dağılımı tablosu aşağıda verilmiştir: Tablo-014 : Örneklemin İllere Dağılımı Tablosu SIKLIK İL YÜZDE % ADIYAMAN 353 4,1 AĞRI 287 3,3 BİNGÖL 150 1,7 BİTLİS 241 2,8 DİYARBAKIR 1226 14,2 3,5 ELAZIĞ 301 ERZURUM 261 3,0 GAZİANTEP 1324 15,4 MERSİN 150 1,7 İSTANBUL 294 3,4 MALATYA 617 7,2 KAHRAMANMARAŞ 433 5,0 MARDİN 582 6,8 MUŞ 326 3,8 SİİRT 218 2,5 TUNCELİ 121 1,4 ŞANLIURFA 890 10,3 5,6 VAN 484 BATMAN 349 4,1 TOPLAM 8607 100 Örneklemin %59,6’sı il merkezlerinde, %40,4’ü ise ilçe merkezlerinde yaşayanlardan oluşmaktadır. İstanbul’da uygulamanın tamamı il merkezinde göç ile oluşan mahallelerde yapılmıştır. Değerlendirmeye alınan örneklemin göç yaşamış olma durumuna göre illere dağılımı tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Çalışmanın gerçekleştirildiği iller içerisinde, yaşadığı yere başka bir yerden göç etmiş kişi oranı en düşük iller Muş (%3,0), Adıyaman (%8,7) ve Ağrı (%9,6) iken, en yüksek iller Mersin (Göç İle Oluşan Mahalleler) (%72,6), İstanbul (Göç İle Oluşan Mahalleler) (%69,7), Elazığ (%33,0) ve Gaziantep (%30,1)’dir. Toplam bazda örneklemin %23,8’i yaşadığı yere başka bir yerden göç etmiştir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 28 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Tablo-015 : Örneklemin Göç Yaşamış Olma Durumuna Göre İllere Dağılımı Tablosu ŞU AN YAŞADIĞINIZ YERE BAŞKA BİR YERDEN Mİ GÖÇ ETTİNİZ? HAYIR ADIYAMAN AĞRI BİNGÖL BİTLİS DİYARBAKIR ELAZIĞ ERZURUM GAZİANTEP MERSİN EVET Toplam Sayı 295 28 323 Yüzde(%) 91,3% 8,7% 100,0% Sayı 244 26 270 Yüzde(%) 90,4% 9,6% 100,0% Sayı 98 40 138 Yüzde(%) 71,0% 29,0% 100,0% Sayı 171 32 203 Yüzde(%) 84,2% 15,8% 100,0% Sayı 974 173 1147 Yüzde(%) 84,9% 15,1% 100,0% Sayı 175 86 261 Yüzde(%) 67,0% 33,0% 100,0% Sayı 177 51 228 Yüzde(%) 77,6% 22,4% 100,0% Sayı 853 368 1221 Yüzde(%) 69,9% 30,1% 100,0% Sayı 40 106 146 Yüzde(%) 27,4% 72,6% 100,0% İSTANBUL(GöçİleOluşan Mahalleler) Sayı 89 205 294 Yüzde(%) 30,3% 69,7% 100,0% MALATYA Sayı 447 111 558 Yüzde(%) 80,1% 19,9% 100,0% KAHRAMANMARAŞ MARDİN MUŞ SİİRT TUNCELİ ŞANLIURFA VAN BATMAN Toplam Sayı 320 56 376 Yüzde(%) 85,1% 14,9% 100,0% Sayı 348 97 445 Yüzde(%) 78,2% 21,8% 100,0% Sayı 196 6 202 Yüzde(%) 97,0% 3,0% 100,0% Sayı 125 53 178 Yüzde(%) 70,2% 29,8% 100,0% Sayı 87 27 114 Yüzde(%) 76,3% 23,7% 100,0% Sayı 571 195 766 Yüzde(%) 74,5% 25,5% 100,0% Sayı 295 91 386 Yüzde(%) 76,4% 23,6% 100,0% Sayı 208 36 244 Yüzde(%) Sayı 85,2% 5713 14,8% 1787 100,0% 7500 Yüzde(%) 76,2% 23,8% 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 29 Şekil-015 : Örneklemin Göç Yaşamış Olma Durumuna Göre İllere Dağılım Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 30 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Göçe neden olan faktörler arasında %47,9 ortalama ile ekonomik nedenler en önemli göç faktörü olarak belirtilmiştir. Çocukların eğitimi ve daha iyi bir gelecek ikinci en önemli göç nedeni olarak (%20,4) belirtilmiştir. Terör (%9,0) ve kan davası (%5,8) ikincil öneme sahip göç nedenleridir. Güvenlik nedeniyle köy boşaltma ve PKK/Hizbullah/Terör nedeniyle göç etmenin birbiriyle ilişkili olduğu düşünüldüğünde, terör olgusunun bir sonucu olarak her beş kişiden birinin yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldığı görülmektedir. Tablo-016 : Göçe Neden Olan Faktörlerin Öncelik Sıralaması N EKONOMİK NEDENLER (İŞSİZLİK-FAKİRLİK) ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ VE DAHA İYİ BİR GELECEK DİĞER NEDENLER YENİ SOSYAL İMKÂNLAR VE FIRSATLAR GÜVENLİK NEDENİYLE KÖY BOŞALTMA PKK/HİZBULLAH/TERÖR KAN DAVASI Geçerli Cevapsız Ort. (%) 1732 1732 1732 1732 1732 1732 1732 6875 6875 6875 6875 6875 6875 6875 47,92 20,44 15,94 14,03 12,12 9,01 5,89 100 80 60 47,9 15,9 5,9 Şekil-016 : Göçe Neden Olan Faktörler Grafiği DİĞER NEDENLER 9,0 KAN DAVASI 12,1 PKK/HİZBULLAH/TERÖR ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ VE DAHA İYİ BİR GELECEK EKONOMİK NEDENLER (İŞSİZLİK-FAKİRLİK) 0 14,0 GÜVENLİK NEDENİYLE KÖY BOŞALTMA 20,4 20 YENİ SOSYAL İMKÂNLAR VE FIRSATLAR 40 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 31 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.1.5 Din ve Mezhep İstatistikleri Değerlendirmeye alınan örneklemin din sorusuna verdiği cevapların dağılım tablosu aşağıda verilmiştir. Geçerli cevaplar dikkate alındığında örneklemin %98,5’i dinini İslam olarak belirtmiştir. Tablo-017 : Din Dağılım Tablosu Kişi Sayısı Yüzde Geçerli Yüzde Toplam Yüzde İSLAM 8356 97,1 98,5 98,5 HIRİSTİYANLIK 10 ,1 ,1 98,6 SÜRYANİLİK 12 ,1 ,1 98,8 KELDANİLİK 9 ,1 ,1 98,9 YEZİDİLİK 7 ,1 ,1 98,9 DİNE İNANMIYORUM 77 ,9 ,9 99,8 DİĞER 13 ,2 ,2 100,0 8484 123 8607 98,6 1,4 100,0 100,0 Toplam Cevapsız Toplam Geçerli cevaplar dikkate alındığında örneklemin %49’u Hanefi, %46,3’ü Şafii, %3,5’i ise Alevilerden oluşmaktadır. Çalışmada mezhep ayrımında yapılan farklılaşma analizlerinde sadece sayıca yeterli olan bu üç mezhep dikkate alınmış diğer mezhepler analizlere dahil edilmemiştir. Tablo-018 : Mezhep Dağılım Tablosu Geçerli HANEFİ Kişi Sayısı 4112 Yüzde 47,8 Geçerli Yüzde 49,0 Toplam Yüzde 49,0 ŞAFİİ 3885 45,1 46,3 95,3 ALEVİ 289 3,4 3,5 98,8 NUSAYRİ 6 ,1 ,1 98,8 CAFERİ 12 ,1 ,1 99,0 NASTURİ 3 ,0 ,0 99,0 100,0 DİĞER 83 1,0 1,0 Toplam 8390 97,5 100,0 Sistem 217 2,5 8607 100,0 Cevapsız Toplam Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 32 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) İllere göre mezheplerin dağılımı aşağıda çapraz tablo olarak verilmiştir. Hanefi olanlar en yüksek oranda Kahramanmaraş (%91) ve Gaziantep’te (%86,6), Şafii olanlar en yüksek oranda Batman (92,4) ve Ağrı (83,9) illerinde, Alevi olanlar ise en yüksek oranda Tunceli ilindedir (%92,2). Tablo-019 : Mezhep * İl Çapraz Tablosu MEZHEP ADIYAMAN AĞRI BİNGÖL BİTLİS DİYARBAKIR ELAZIĞ ERZURUM GAZİANTEP MERSİN İSTANBUL (GöçİleOluşan Mahalleler) MALATYA KAHRAMANMARAŞ MARDİN MUŞ SİİRT TUNCELİ ŞANLIURFA VAN BATMAN Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam Sayı 251 64 16 331 Yüzde(%) 75,8% 19,3% 4,8% 100,0% Sayı 43 240 3 286 Yüzde(%) 15,0% 83,9% 1,0% 100,0% Sayı 32 112 3 147 Yüzde(%) 21,8% 76,2% 2,0% 100,0% Sayı 43 195 1 239 Yüzde(%) 18,0% 81,6% ,4% 100,0% Sayı 284 898 11 1193 Yüzde(%) 23,8% 75,3% ,9% 100,0% Sayı 200 87 1 288 Yüzde(%) 69,4% 30,2% ,3% 100,0% Sayı 106 139 12 257 Yüzde(%) 41,2% 54,1% 4,7% 100,0% Sayı 1110 153 19 1282 Yüzde(%) 86,6% 11,9% 1,5% 100,0% Sayı 66 75 4 145 Yüzde(%) 45,5% 51,7% 2,8% 100,0% Sayı 102 100 43 245 Yüzde(%) 41,6% 40,8% 17,6% 100,0% Sayı 481 57 34 572 Yüzde(%) 84,1% 10,0% 5,9% 100,0% Sayı 385 28 10 423 Yüzde(%) 91,0% 6,6% 2,4% 100,0% Sayı 103 458 2 563 Yüzde(%) 18,3% 81,3% ,4% 100,0% Sayı 114 196 13 323 Yüzde(%) 35,3% 60,7% 4,0% 100,0% Sayı 29 183 1 213 Yüzde(%) 13,6% 85,9% ,5% 100,0% Sayı 3 6 106 115 Yüzde(%) 2,6% 5,2% 92,2% 100,0% Sayı 640 212 7 859 Yüzde(%) 74,5% 24,7% ,8% 100,0% Sayı 95 368 2 465 Yüzde(%) 20,4% 79,1% ,4% 100,0% Sayı 25 314 1 340 Yüzde(%) Sayı 7,4% 4112 92,4% 3885 ,3% 289 100,0% 8286 Yüzde(%) 49,6% 46,9% 3,5% 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 33 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Ana dil ve il grubuna göre örneklemin mezheplere dağılımı aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tablo değerleri özetlenecek olursa: Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Şafii olanların oranı %76,5 iken, bu oran terörün fazla yaşanmadığı illerde (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) %18,4, İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %44,9’dur. Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde Hanefi olanların oranı %19,9 iken, bu oran terörün fazla yaşanmadığı illerde %79,1 ve İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %43,1’dir. Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde Alevi olanların oranı %3,7 iken, bu oran terörün fazla yaşanmadığı illerde %2,5 ve İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %12,1’dir. Örneklem içindeki genel oranı ile karşılaştırıldığında, Alevi mezhebinden olanların oranı göç ile oluşan mahallelerde daha yüksektir. Herhangi bir neden sonuç ilişkisine girilmeksizin, özetle; terörün yoğunlukla yaşandığı ve OHAL uygulamasının ağırlıklı olarak yapıldığı il grubunda Şafii nüfusun, terörün fazla yaşanmadığı il grubunda ise Hanefi nüfusun ağırlıklı olarak ikamet ettiği görülmektedir. Tablo-020 : Mezhep * İl Grubu Çapraz Tablosu MEZHEP TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) HANEFİ 771 19,9% 3173 ŞAFİİ 2970 76,5% 740 ALEVİ 143 3,7% 99 Toplam 3884 100,0% 4012 79,1% 18,4% 2,5% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) Sayı Yüzde (%) Sayı Yüzde (%) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Sayı Yüzde (%) 168 175 47 390 43,1% 44,9% 12,1% 100,0% Sayı Yüzde (%) 4112 49,6% 3885 46,9% 289 3,5% 8286 100,0% Toplam 100,0% 79,1% 76,5% 80,0% 60,0% 43,1% 44,9% 40,0% 20,0% 19,9% 18,4% 12,1% 3,7% 2,5% 0,0% TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER HANEFİ ŞAFİİ GETTOLAŞMANIN OLDUĞU İLLER ALEVİ Şekil-020 : Mezhep * İl Grubu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 34 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Ana dili Kürtçe olanların %63,9’u, Zazaca olanların %62,4’ü, Arapça olanların %70,9’u Şafi mezhebine mensupken Türkçe olanların sadece %11,8’i Şafi mezhebine mensuptur. Ana dili Türkçe olanların büyük çoğunluğu, %84,7’si Hanefi mezhebine mensuptur. Tablo-021 : Mezhep * Ana Dil Çapraz Tablosu ANA DİL HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA Toplam Sayı 1551 2304 106 116 4077 Yüzde (%) 33,3% 84,7% 27,7% 25,8% 49,7% Sayı 2976 320 271 280 3847 Yüzde (%) 63,9% 11,8% 70,9% 62,4% 46,9% Sayı 131 95 5 53 284 Yüzde (%) Sayı 2,8% 4658 3,5% 2719 1,3% 382 11,8% 449 3,5% 8208 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100% 84,7% 80% 70,9% 63,9% 62,4% 60% 40% 33,3% 27,7% 20% 25,8% 11,8% 11,8% 3,5% 2,8% 1,3% 0% KÜRTÇE TÜRKÇE HANEFİ ARAPÇA ŞAFİİ ALEVİ Şekil-021 : Mezhep * Ana Dil Grafiği ZAZACA Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 35 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Ana dil ve il grubuna göre örneklemin mezheplere dağılımı ayrıntılı olarak aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo-022 : Mezhep * Ana Dil ve İl Grubu Çapraz Tablosu KÜRTÇE MEZHEP TÜRKÇE ALEVİ 62 Toplam 2815 15,0% 82,8% 2,2% 100,0% 1051 492 44 1587 66,2% 31,0% 2,8% 100,0% Sayı 78 153 25 256 Yüzde (%) 30,5% 59,8% 9,8% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) Sayı Toplam TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Toplam ARAPÇA ŞAFİİ 2331 Sayı Yüzde (%) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İSTMERSİN) TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Toplam ZAZACA HANEFİ 422 TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞRI TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Toplam Yüzde (%) Sayı 1551 2976 131 4658 Yüzde (%) 33,3% 63,9% 2,8% 100,0% Sayı 249 209 32 490 Yüzde (%) 50,8% 42,7% 6,5% 100,0% Sayı 1975 103 48 2126 Yüzde (%) 92,9% 4,8% 2,3% 100,0% Sayı 80 8 15 103 Yüzde (%) 77,7% 7,8% 14,6% 100,0% Sayı 2304 320 95 2719 Yüzde (%) 84,7% 11,8% 3,5% 100,0% Sayı 34 176 4 214 Yüzde (%) 15,9% 82,2% 1,9% 100,0% Sayı 70 86 1 157 Yüzde (%) 44,6% 54,8% ,6% 100,0% Sayı 2 9 0 11 Yüzde (%) 18,2% 81,8% ,0% 100,0% Sayı 106 271 5 382 Yüzde (%) 27,7% 70,9% 1,3% 100,0% Sayı 59 226 42 327 Yüzde (%) 18,0% 69,1% 12,8% 100,0% Sayı 51 50 4 105 Yüzde (%) 48,6% 47,6% 3,8% 100,0% Sayı 6 4 7 17 Yüzde (%) 35,3% 23,5% 41,2% 100,0% Sayı 116 280 53 449 Yüzde (%) 25,8% 62,4% 11,8% 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 36 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.1.6 Hane Halkı İstatistikleri Hane halkı istatistikleri kapsamında değerlendirmeye alınan 8607 kişinin yaş ortalaması 32,99, çocuk sayısı ortalaması 3,93, kardeş sayısı ortalaması 5,99 ve hane birey sayısı ortalaması 6,55’dir. Tablo-023: Yaş ve Hane Halkı İstatistikleri N Yaş Çocuk sayısı Kardeş sayısı Hanenizdeki birey sayısı Geçerli Cevapsız Ort. Medyan Mod Std.Sap. Varyans Min. Max. 7962 4502 7328 7099 645 4105 1279 1508 32,99 3,93 5,99 6,55 30,00 3,00 6,00 6,00 29 2 5 5 11,715 2,530 2,678 2,835 137,232 6,403 7,173 8,036 15 0 0 2 70 13 15 17 Ana dil ve terörün daha çok yaşandığı iller dikkate alınarak hazırlanan tablo ve grafik değerlendirildiğinde, terörün daha fazla yaşandığı illerdeki kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları terörün daha az yaşandığı illere göre daha yüksektir. Ana dile göre analiz yapıldığında, terörün daha fazla yaşandığı illerde ana dili Kürtçe ve Türkçe olanların kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları terörün daha az yaşandığı illere göre daha yüksektir. Ana dili Arapça ve Zazaca olanlarda ise terörün daha fazla yaşandığı illerdeki kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları, terörün daha az yaşandığı illere göre daha düşüktür. Ana dili Kürtçe olanlarda terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk sayısı ortalaması 4,63 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 4,09’a, göç ile oluşan mahallelerde ise 3,50’ye düşmektedir. Aynı şekilde, ana dili Türkçe olanlarda terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk sayısı ortalaması 3,40 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 3,15’e göç ile oluşan mahallelerde ise 1,78’e düşmektedir. Tüm diller toplam bazda ise, terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk sayısı ortalaması 4,37 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 3,58’e göç ile oluşan mahallelerde ise 3,16’e düşmektedir. Çocuk sayısı ortalamaları değerlendirildiğinde; ana dili Kürtçe olanların 4,38 ortalama ile en yüksek çocuk sayısına sahip olduğu görülmektedir. İkinci sırada 4,22 ortalama ile ana dili Arapça olanlar, üçüncü sırada 3,59 ortalama ile ana dili Zazaca olanlar ve en son sırada 3,15 ortalama ile ana dili Türkçe olanlar gelmektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 37 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Tablo-024: Ana Dil ve İl Grupları Ayrımında Yaş ve Hane Halkı İstatistikleri ANA DİL KÜRTÇE İL_ÜÇLÜ GRUP TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam TÜRKÇE TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam ARAPÇA TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam ZAZACA TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam Toplam TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N Ort. N ÇOCUK SAYISI 4,63 1545 4,09 868 3,50 143 4,38 2556 3,40 227 3,15 1210 1,78 46 3,15 1483 4,02 124 4,57 58 5,00 7 4,22 189 3,49 168 3,96 54 3,29 7 3,59 229 4,37 2064 3,58 2190 3,16 203 3,93 4457 KARDEŞ SAYISI 6,64 2440 6,43 1408 5,97 275 6,52 4123 5,31 412 5,00 1888 3,70 124 4,98 2424 6,38 196 7,11 139 6,75 8 6,68 343 5,94 267 6,14 90 5,71 17 5,98 374 6,40 3315 5,68 3525 5,31 424 5,99 7264 HANE BİREY SAYISI 7,55 2366 6,81 1375 5,93 255 7,20 3996 5,96 403 5,38 1830 4,35 117 5,43 2350 7,31 185 7,54 118 6,89 9 7,39 312 5,71 273 6,60 86 6,06 18 5,93 377 7,19 3227 6,06 3409 5,50 399 6,55 7035 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 38 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Öğrenim durumuna göre çocuk sayısı ortalamaları analiz edildiğinde öğrenim durumu yükseldikçe çocuk sayısının azaldığı görülmektedir. Okuryazar değil/okuryazar olan gurupta çocuk sayısı ortalaması 5,66 iken ön lisans ve üzerinde eğitime sahip olan grupta bu oran 2,26’ya düşmektedir. Tablo-025 : Ana Dil ve Öğrenim Durumuna Göre Çocuk Sayısı Ortalamaları ANA DİL KÜRTÇE ÖĞRENİM DURUMU OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL) ORTA ÖĞRETİM (LİSE) ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ Toplam OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ Toplam OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ Toplam OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ Toplam OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ Toplam TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA Toplam ÇOCUK SAYISI ORT. 5,89 4,28 3,23 2,50 4,37 4,73 3,43 2,52 2,06 3,13 5,54 4,80 3,07 2,51 4,22 5,33 3,82 3,24 1,83 3,58 5,66 3,97 2,94 2,26 3,91 N 711 1108 452 248 2519 158 716 341 239 1454 37 85 30 37 189 43 89 45 47 224 949 1998 868 571 4386 7,00 6,00 5,00 4,00 5,89 5,54 5,33 4,80 4,73 4,28 3,23 3,00 3,82 3,43 2,52 2,50 3,24 3,07 2,51 2,06 1,83 2,00 1,00 0,00 KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL) ORTA ÖĞRETİM (LİSE) ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ Şekil-025 : Ana Dil ve Öğrenim Durumuna Göre Çocuk Sayısı Ortalamaları Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 39 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.1.7 Ailelerin Siyasi Durumu ve Devletle İlişki Boyutu Bu başlık altında, ailenin ve/veya akrabalarının PKK ile bağını ve devletle ilişki boyutunu ortaya koyacak istatistikler (siyasi tutuklu, örgüte katılım, korucu olma, Devlet memuru olma) verilmiştir. Ankette yer alan sorular, cevap verme çekingenliği ve ankete katılanların güvenlik endişeleri de dikkate alınarak sadece aileyi değil aile ile birlikte yakınlarını da kapsayacak şekilde sorulmuştur. Aile içinde veya yakınları arasında siyasi tutuklu bulunma oranı; terörün fazla yaşanmadığı illerde %9,1 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %14,8’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %19,8’e yükselmektedir. Tablo-026 : Aile ve Yakınları Arasında Siyasi Tutuklu Bulunma Durumu * İl Grupları Çapraz Tablosu AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN SİYASİ TUTUKLU VAR MI? TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % HAYIR 2317 85,2% 1396 90,9% 223 80,2% 3936 86,8% EVET 402 14,8% 140 9,1% 55 19,8% 597 13,2% Toplam 2719 100,0% 1536 100,0% 278 100,0% 4533 100,0% Aile içinde veya yakınları arasında PKK’ya katılan kişi bulunma oranı; terörün fazla yaşanmadığı illerde %7,8 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %12,4’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %23,0’a çıkmaktadır. Bu yüksek oranlar terör konusundaki hassasiyeti göstermesi açısından ayrıca önem taşımaktadır. Tablo-027 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında PKK’ya Katılım Durumu * İl Grupları Çapraz Tablosu TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN ÖRGÜTE (PKK) KATILAN VAR MI? HAYIR EVET 2320 329 87,6% 12,4% 1389 118 92,2% 7,8% 207 62 77,0% 23,0% 3916 509 88,5% 11,5% Toplam 2649 100,0% 1507 100,0% 269 100,0% 4425 100,0% Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 40 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Aile İçinde veya yakınları arasında korucu bulunanların oranı terörün fazla yaşanmadığı illerde %15,0 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %17,5, göç ile oluşan mahallelerde ise %19,4’dür. Tablo-028 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında Korucu Bulunma Durumu * İl Grupları Çapraz Tablosu AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN KORUCU OLAN VAR MI? HAYIR 2305 82,5% EVET 488 17,5% Toplam 2793 100,0% TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Sayı Yüzde % TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) Sayı 1325 234 1559 Yüzde % 85,0% 15,0% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Sayı 225 54 279 Yüzde % 80,6% 19,4% 100,0% Toplam Sayı 3855 776 4631 Yüzde % 83,2% 16,8% 100,0% Aile İçinde veya yakınları arasında memur bulunanların oranı terörün fazla yaşanmadığı illerde %70,2 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %65,3, göç ile oluşan mahallelerde ise %68,0’dır. Tablo-029 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında Devlet Memuru Bulunma Durumu * İl Grupları Çapraz Tablosu AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN DEVLET MEMURU OLAN VAR MI? HAYIR 991 34,7% EVET 1862 65,3% Toplam 2853 100,0% TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Sayı Yüzde % TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) Sayı 475 1121 1596 Yüzde % 29,8% 70,2% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Sayı 88 187 275 Yüzde % 32,0% 68,0% 100,0% Sayı 1554 3170 4724 Yüzde % 32,9% 67,1% 100,0% Toplam Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 41 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2 AİDİYET VE BİRLİKTE YAŞAMA İSTEĞİ BULGULARI Bu bölümde bölge insanının ‘’Ayrımcılık Algısı - Aidiyet Hissi – Birlikte Yaşama İsteği – Birleştirici Faktörler’’ boyutlarındaki eğilimleri ölçülmeye çalışılmıştır. Öncelikle bu boyutlardaki soru ve ölçek istatistikleri ortaya konulmuş, müteakiben bu eğilimlerin sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. 2.2.1 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının, boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir. 2.2.1.1 Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) Ayrımcılık Algısı Boyutu toplam altı soru ile ölçülmüştür. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir. Tablo-030: Ayrımcılık Algısı Soruları Soru No L.1r L.2 Soru İfadesi Ülkede çalışan her Kürt’ün / Zaza’ nın / Arap’ın Türkler kadar başarı şansı yoktur. Kürtler/Zazalar/Araplar kendi kültürlerini rahat bir şekilde yaşayamamaktadırlar. L.3 Bölge dışına çıktığımda kendimi tedirgin hissediyorum, rahatça Kürtçe/Zazaca/Arapça konuşamıyorum. L.5 Kürtlerin/Zazaların/Arapların yaşam tarzı Türk halkı tarafından aşağılanmaktadır. L.6 Kürtler/Zazalar/Araplar Devlet tarafından ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmektedir. L.7 Ülkede Kürtlere/Zazalara/Araplara karşı bir şiddet politikası uygulanmaktadır. Tablo-031: Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri N Soru No Geçerli Cevapsız Ort. (%) Faktör Yükü L.1r L.2 L.3 L.5 L.6 L.7 Ölçek 6797 5907 5454 5916 5982 5934 3538 1810 2700 3153 2691 2625 2673 5069 22,62 46,76 46,11 42,73 39,60 35,32 39,04 ,487 ,820 ,845 ,771 ,892 ,916 Cronbach Alfa ,913 Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir. Ölçekte yer alan altı sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının (50) altındadır. Ayrımcılık Algısı Boyut Skoru 100’lü ölçekte 39,04 olarak ölçek ortasının altında bulgulanmıştır. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının ayrımcılık algısının düşük olduğu söylenebilir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 42 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.1.2 Aidiyet Hissi Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) Aidiyet Hissi Boyutu toplam altı soru ile ölçülmüştür. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir. Tablo-032: Aidiyet Soruları J1.1 J1.2 Soru İfadesi T. C.vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. Türk Ordusu bizim ordumuzdur. J1.3 Türkiye Cumhuriyeti benim devletimdir. Soru No J1.6 Türk tarihi bizim de tarihimizdir. J1.12 Türk bayrağı hepimizindir. J1.14 İstiklal marşı benim marşımdır. Tablo-033: Aidiyet Soru ve Ölçek İstatistikleri N Soru No Geçerli Cevapsız Ort. (%) Std.Sap. Faktör Yükü J1.1 J1.2 J1.3 J1.6 J1.12 J1.14 Ölçek 7187 7128 7207 6780 7130 7128 5723 1420 1479 1400 1827 1477 1479 2884 81,01 79,46 81,99 77,96 83,95 83,27 84,45 29,018 28,836 26,627 29,978 26,283 27,395 24,150 ,920 ,921 ,933 ,879 ,906 ,915 Cronbach Alfa ,959 Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir. Ölçekte yer alan altı sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının (50) üstünde ve oldukça yüksektir. Aidiyet Hissi Boyut Skoru 100’lü ölçekte 84,45 olarak ölçek ortasının üzerinde ve oldukça yüksektir. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının Türkiye Cumhuriyeti ve onun değerlerine aidiyet hissi oldukça yüksektir. Bu bulgu düşük çıkan ayrımcılık algısı bulgularıyla paralellik göstermektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 43 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.1.3 Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) Beraber Yaşama İsteği Boyutu toplam dört soru ile ölçülmüştür. Bu boyutta Türkler ile Kürtlerin bağları ve birlikte yaşama isteğine yönelik algıları sorgulanmıştır. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir. Tablo-034 Beraber Yaşama İsteği Soruları J1.7 J1.9 Soru İfadesi Kürtler/Zazalar/Araplar ile Türkler kardeştir. Türklerle Kürtlerin/Zazalar/Arapların ortak bir geleceği vardır. J1.10 Türklerle Kürtler/ Zazalar/Araplar arasında kuvvetli bağlar vardır. J1.11 Türk / Kürt halkına karşı herhangi bir düşmanlığım veya antipatim yoktur. Soru No Tablo-035: Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri N Soru No Geçerli Cevapsız Ort. (%) Std.Sap. Faktör Yükü J1.7 J1.9 J1.10 J1.11 Ölçek 7187 6336 6282 6915 5314 1420 2271 2325 1692 3293 82,56 76,80 74,93 83,39 81,83 26,608 28,987 29,815 24,753 22,802 ,848 ,903 ,896 ,783 Cronbach Alfa ,881 Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir. Ölçekte yer alan dört sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının üstünde ve oldukça yüksektir. Beraber Yaşama İsteği Boyut Skoru 100’lü ölçekte 81,83 olarak ölçek ortasının üzerinde ve oldukça yüksektir. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının beraber yaşama isteği oldukça yüksek ve bu birlikteliğe bakışı olumludur. Bu bulgu, ayrımcılık algısı ve aidiyet hissi bulgularıyla örtüşmektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 44 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.1.4 Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) Bu soru grubunda, toplam yedi değer veya olgunun kişilerin bir arada yaşamasını sağlayan ortak bağa etkisi sorgulanmıştır. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru bazındaki istatistikler aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tablo-036: Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri N Soru No Toplayıcı / Birleştirici Faktörler I.1 I.3 I.4 I.6 I.5 I.2 I.7 Aynı dine inanmak Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına sahip olmak Kız alıp vermek Ortak ekonomik ilişkiler ve birçok yerde mülk sahibi olmak Aynı mezhepten olmak Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak Geçerli Cevapsız 7504 6637 6452 6298 5726 6234 5681 Ort. (%) Std.Sap. 81,66 74,40 67,50 61,90 59,31 55,27 47,23 28,171 27,681 30,540 32,516 33,227 33,978 34,280 1103 1970 2155 2309 2881 2373 2926 Soru değerleri, ‘’Aynı dine inanmak’’ ve ‘’Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak’’ olgularının en önemli birleştirici bağ olarak algılandığını ve her iki olguya da yüksek değer atfedildiğini göstermektedir. Bölge insanı ‘’Aynı mezhepten olmak’’ ve ‘’Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak’’ durumlarını ise diğer faktörlere göre çok daha az öneme sahip faktörler olarak görmektedir. 100,0 81,7 74,4 80,0 67,5 61,9 59,3 60,0 55,3 47,2 40,0 20,0 0,0 Aynı dine inanmak Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak Ortak dil Kız alıp vermek Ortak kullanma ve ekonomik ortak yaşama ilişkiler ve alanına sahip birçok yerde olmak mülk sahibi olmak Aynı mezhepten olmak Şekil-036: Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Grafiği Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 45 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması Bu bölümde Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının ana dile göre farklılaşması tek yönlü varyans analizi yöntemiyle incelenmiştir. Ölçülen üç ana boyuta ait ana dile göre ölçek skorları ve analiz değerleri aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tablo-037: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması Varyans Analiz Tablosu Varyans Analizi Ana dil Soru No Sorular / Ölçek Kürtçe Türkçe Arapça AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 51,2 76,4 78,2 11,7 93,9 87,2 19,8 91,5 86,5 Zazaca Top. F Anlm. 57,1 80,0 80,7 39,1 84,4 81,8 316,5 261,7 63,5 ,000 ,000 ,000 Ayrımcılık algısı Ana dili Zazaca ve Kürtçe olanlar tarafından orta düzeyde hissedilmektedir. Ana dili Zazaca olanların ayrımcılık algısı (57,1), ana dili Kürtçe olanlardan (51,2), daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrımcılık algısı en düşük düzeyde ise ana dili Arapça olanlarda (19,8) görülmüştür. Bu boyutta ana dili Türkçe olanların ortalama skorları yaşanan ayrımcılığı tespit anlamı taşımaktadır. Bu bağlamda, ana dili Türkçe olanların, Türkler dışındaki etnik gruplara karşı yapıldığı düşünülen ayrımcılığa inanma derecesi 100’lü ölçekte 11,7’dir, yani oldukça düşüktür. Aidiyet hissi Türkçe dışındaki dillere mensup olanlar için dahi oldukça yüksek olmakla birlikte; ana dili Zazaca olanların aidiyet hissi (80), Kürtçe olanlardan (76,4), ana dili Arapça olanların ise (91,5) Zazaca ve Kürtçe olanlardan daha yüksektir. Diğer etnik gruplarla yaşama isteği ana dili Türkçe (87,2) ve Arapça (86,5) olanlarda ana dili Kürtçe (78,2) ve Zazaca (80,7) olanlara göre daha yüksektir. 100,0 93,9 91,5 87,2 76,4 80,0 60,0 80,0 78,2 86,5 80,7 57,1 51,2 40,0 19,8 20,0 11,7 0,0 AİDİYET AYRIMCILIK ALGISI Kürtçe Türkçe Arapça BERABER YAŞAMA İSTEĞİ Zazaca Şekil-037: Ana Dile Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 46 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Tablo-038: Toplayıcı / Birleştirici Faktörlerin Ana Dile Göre Farklılaşması Varyans Analiz Tablosu Soru No I.1 I.3 I.4 I.6 I.5 I.2 I.7 Varyans Analizi Ana dil Sorular / Ölçek Aynı dine inanmak Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına sahip olmak Kız alıp vermek Ortak ekonomik ilişkiler ve birçok yerde mülk sahibi olmak Aynı mezhepten olmak Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca Top. F Anlm. ,000 ,000 82,4 72,0 80,0 77,8 86,4 80,0 79,4 72,7 81,7 74,4 8,2 25,3 64,1 62,9 72,3 60,1 73,2 63,4 66,1 61,2 67,4 61,9 36,4 3,5 58,1 55,2 46,9 60,5 56,4 48,4 64,1 52,2 41,7 59,0 49,8 46,8 59,2 55,2 47,2 4,0 4,7 2,9 ,000 ,015 ,007 ,003 ,032 Toplayıcı / Birleştirici Faktörlerin ana dile göre farklılaşma bulguları şu şekilde özetlenebilir: Ana dili Arapça olanlar aynı dine sahip olmanın birleştiriciliğine diğerlerine göre daha fazla inanmaktadırlar. Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmanın birleştiriciliğine ana dili Türkçe ve Arapça olanlar ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar. Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına sahip olmanın birleştiriciliğine ana dili Türkçe ve Arapça olanlar ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar. Aynı mezhepten olmak, birleştirici bir faktör olarak diğerlerine göre çok daha zayıf algılanmakla birlikte, bu faktörün birleştiriciliğine ana dili Türkçe ve Kürtçe olanlar ana dili Arapça ve Zazaca olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 47 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.3 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca) Bu bölümde Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının sosyodemografik ve diğer kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. Analizler, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden yapılmıştır. 2.2.3.1 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarına illere göre genel olarak bakıldığında, İstanbul ve Mersin örnekleminin göç İle oluşan mahallelerden seçilmesi nedeniyle hariç tutulacak olursa, ana ayrım ve kırılma terörün daha fazla yaşandığı illerde gözlenmektedir. Bu sebeple Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Üçlü İl Grubuna Göre Farklılaşması ayrıca incelenmiş ve boyutların üçlü il grubuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-039: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İl Grupları Farklılaşma Tablosu AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 59,6 71,5 74,9 TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELAERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) 37,3 86,5 85,2 GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) 53,7 63,9 73,0 51,7 88,091 ,000 76,7 124,727 ,000 78,4 69,239 ,000 İL GRUPLARI TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Toplam F Anlamlılık Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 48 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da il gruplarına göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık, terörün daha fazla yaşandığı illerde (59,6) (OHAL veya mücavir il kapsamında kalan iller), ve göç ile oluşan mahallelerde (53,7), terörün fazla yaşanmadığı illere göre (37,3) çok daha yüksek algılanmaktadır. Aidiyet hissi, terörün fazla yaşanmadığı illerde yüzlü ölçekte en yüksek düzeyde (86,5) iken, terörün daha fazla yaşandığı illerde bu skor daha düşük (71,5), göç ile oluşan mahallelerde ise (63,9) en düşük düzeydedir. Beraber yaşama isteği de aidiyet hissine paralel olarak, terörün fazla yaşanmadığı illerde yüzlü ölçekte en yüksek düzeyde (85,2) iken, terörün daha fazla yaşandığı illerde (74,9) ve göç ile oluşan mahallelerde (73,0) daha düşük düzeydedir. 100,0 86,5 80,0 74,9 71,5 73,0 63,9 59,6 60,0 40,0 85,2 53,7 37,3 20,0 0,0 AYRIMCILIK ALGISI Terörün Yaşandığı İller AİDİYET HİSSİ Terörün Fazla Yaşanmadığı İller BERABER YAŞAMA İSTEĞİ Göç ile Oluşan Mahalleler (İst.-Mersin) Şekil-039: İl Gruplarına Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 49 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.3.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Tablo-040: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Yaş Farklılaşma Tablosu YAŞ 15-25 YAŞ AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 56,1 76,0 77,6 26-40 YAŞ 51,8 75,4 78,5 41-55 YAŞ 46,9 80,0 79,0 56 VE ÜZERİ 46,0 78,2 77,4 51,8 5,821 ,001 76,6 3,701 ,011 78,2 ,445 ,721 Toplam F Anlamlılık Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde Ayrımcılık Algısı ve Aidiyet eğilimleri yaşa göre anlamlı olarak farklılaşırken, Beraber Yaşama İsteği yaşa göre farklılaşmamaktadır. Ayrımcılık algısı 15-25 yaş grubunda (56,1), 26-40 yaş grubunda (51,8), 41-55 yaş grubunda (46,9) ve 56 ve üzeri yaş grubunda ise (46,0)’dır. Gençlerde ayrımcılık algısı daha yüksektir. Aidiyet hissi 15-25 yaş grubunda (76,0), 26-40 yaş grubunda (75,4), 41-55 yaş grubunda (80,0) ve 56 ve üzeri yaş grubunda (78,2)’dir. Gençlerde aidiyet hissi biraz daha düşüktür. 100,0 76,0 75,4 80,0 60,0 56,1 80,0 78,2 77,6 78,5 79,0 77,4 51,8 46,9 46,0 40,0 20,0 0,0 AYRIMCILIK ALGISI 15-25 YAŞ AİDİYET 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 56 VE ÜZERİ Şekil-040: Yaşa Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 50 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.3.3 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim Durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-041: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Öğrenim Durumu Farklılaşma Tablosu AYRIMCILIK ALGISI 52,2 47,0 54,5 56,7 51,8 7,485 ,000 ÖĞRENİM DURUMU OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ Toplam F Anlamlılık BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 76,3 78,8 76,9 81,0 78,3 4,587 ,003 AİDİYET 76,4 78,7 75,0 74,8 76,6 3,434 ,016 Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da öğrenim durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: Ayrımcılık algısı en düşük düzeyde ilköğretim mezunlarında (47,0) iken, ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda en yüksek düzeydedir (56,7). Aidiyet hissi ilköğretim mezunlarında (78,7) diğer öğrenim düzeylerine göre (76,475,0-74,8) daha yüksektir. Beraber yaşama isteği ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda en yüksek düzeyde (81,0), ilköğretim mezunlarında ise (78,8) okuryazar değil-okuryazar (76,3) ve lise mezunlarına göre (76,9) daha yüksektir. Burada sonuçlar kısaca yorumlanırsa; ilköğretim mezunları, aidiyet ve birlikte yaşama isteği anlamında daha ılımlı ve sorunsuz kitle olarak karşımıza çıkmaktadır. Ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlar ise, ayrımcılık algısı ve aidiyet anlamında en olumsuz grup olmasına rağmen, eğitim düzeyi ve rasyonelliğin de etkisiyle, beraber yaşama isteği en yüksek grup durumundadır. 100,0 76,4 80,0 60,0 54,5 52,2 78,7 75,0 74,8 76,3 78,8 76,9 81,0 56,7 47,0 40,0 20,0 0,0 AYRIMCILIK ALGISI OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR AİDİYET İLKÖĞRETİM BERABER YAŞAMA İSTEĞİ ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ Şekil-041: Ayrımcılık, Aidiyet, Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Öğrenim Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 51 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.3.4 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir Duruma Göre Farklılaşması Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir duruma göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-042: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Farklılaşma Tablosu HANE AYLIK TOPLAM NET GELİR 0-499 TL 500-999 TL 1000-1999 TL 2000-3999 TL 4000 TL VE ÜZERİ Toplam F Anlamlılık AYRIMCILIK ALGISI 51,3 52,7 51,3 53,1 63,6 52,2 ,551 ,698 AİDİYET 81,4 77,4 75,8 69,4 58,1 76,7 7,685 ,000 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 80,3 78,8 80,6 75,4 75,0 79,2 2,191 ,068 Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da gelir durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: Ayrımcılık algısı gelir kategorileri arasında anlamlı olarak farklılaşmamaktadır. Aidiyet hissi, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir. Hane geliri 0499 TL aralığında olanlarda aidiyet hissi %81,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %58,1’e düşmektedir. Beraber yaşama isteği, hane aylık toplam net geliri 0-1999 TL aralığında olanlarda, 2000 TL ve üzerinde olanlara göre daha yüksektir. Özetle 2000 TL ve üzerinde aylık toplam net gelir beyan edenlerde aidiyet ve beraber yaşama isteği daha düşüktür. 100,0 81,4 80,0 80,3 78,8 80,6 77,4 75,8 75,4 75,0 69,4 63,6 60,0 58,1 51,3 52,7 51,3 53,1 40,0 20,0 0,0 AYRIMCILIK ALGISI 0-499 TL 500-999 TL AİDİYET 1000-1999 TL 2000-3999 TL BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 4000 TL VE ÜZERİ Şekil-042: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 52 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.3.5 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-043: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Farklılaşma Tablosu VARLIK TOPLAM DEĞERİ 0-29999 TL 30000-59999 TL 60000-99999 TL 100000-199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ Toplam F Anlamlılık AYRIMCILIK ALGISI 56,2 51,8 51,6 49,8 46,0 51,6 2,704 ,029 AİDİYET 75,6 78,6 77,3 77,0 73,3 76,8 1,928 ,103 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 76,2 79,6 80,8 78,5 77,5 78,8 3,107 ,015 Üç boyuttan ikisi ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde Hane Toplam Varlık Değerine göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: Ayrımcılık algısı, Hane Toplam Varlık Değeri yükseldikçe düşmektedir. 0-29.999 TL aralığında %56,2 olan ayrımcılık algısı, 200.000 TL ve üzerinde %46,0’a düşmektedir. Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği toplam varlık değeri kategorilerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılaşma göstermiyorsa da en yüksek ve en düşük varlık değerlerine sahip olanlarda biraz daha yüksektir. 100,0 75,6 80,0 60,0 56,2 51,8 51,6 49,8 78,6 77,3 77,0 73,3 76,2 79,6 80,8 78,5 77,5 46,0 40,0 20,0 0,0 ALGISI AYRIMCILIK 0-29999 TL 30000-59999 TL AİDİYET 60000-99999 TL BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 100000-199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ Şekil-043: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 53 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.3.6 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının iş/meslek durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-044: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu AYRIMCILIK ALGISI 58,4 48,2 52,2 50,8 38,6 52,5 58,9 52,2 8,650 ,000 İŞ DURUMUNUZ ( MESLEK ) İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam F Anlamlılık AİDİYET 71,6 80,6 75,3 74,5 81,3 77,6 75,2 76,3 5,360 ,000 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 73,2 82,6 79,6 78,2 79,4 78,0 77,4 78,2 5,131 ,000 Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da iş/meslek durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık algısı, en yüksek düzeyde öğrenci (58,9) ve işsizlerde (58,4) görülürken, en düşük düzeyde çiftçilerdedir (38,6). Aidiyet hissi, en yüksek düzeyde çiftçi ve kamu çalışanlarında, en düşük düzeyde ise işsizlerde gözlenmiştir. Beraber yaşama isteği, en yüksek düzeyde kamu çalışanlarında, en düşük düzeyde ise yine işsizlerde gözlenmiştir. 100,0 81,3 80,6 80,0 60,0 71,6 77,6 75,2 82,679,6 73,2 78,279,4 78,077,4 58,9 58,4 48,2 40,0 75,374,5 52,5 52,2 50,8 38,6 20,0 0,0 AİDİYET AYRIMCILIK ALGISI BERABER YAŞAMA İSTEĞİ İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Şekil-044: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İş/Meslek Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 54 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.3.7 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-045: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu AYRIMCILIK ALGISI 35,0 74,7 2007 SEÇİMLERİNDE OY VERME DURUMU DİĞER PARTİLERE OY VERENLER DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER AİDİYET 86,4 46,3 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 84,8 62,9 Toplam 50,8 75,9 78,5 F Anlamlılık 523,918 ,000 1073,999 ,000 395,502 ,000 Her üç boyut da, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenlerde, vermeyenlere göre ayrımcılık algısı çok daha yüksek (74,7-35,0), aidiyet hissi (86,4-46,3) ve beraber yaşama isteği (84,8-62,9) çok daha düşüktür. 100,0 86,4 80,0 84,8 74,7 62,9 60,0 46,3 40,0 35,0 20,0 0,0 AYRIMCILIK ALGISI DİĞER PARTİLERE OY VERENLER AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER Şekil-045: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * DTP’ye Oy Verme Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 55 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.2.3.8 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının mezhep ayrımına göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-046: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Mezhep Farklılaşma Tablosu MEZHEP HANEFİ AYRIMCILIK ALGISI 39,1 AİDİYET 84,5 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 82,8 ŞAFİİ 56,1 74,3 77,0 ALEVİ 73,5 58,1 69,1 Toplam 51,6 66,400 ,000 77,4 75,597 ,000 78,8 28,765 ,000 F Anlamlılık Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da mezhepler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık algısı en yüksek düzeyde Alevilerde (73,5), en düşük düzeyde Hanefilerde (39,1) görülmektedir. Şafiiler (56,1) ise ortada yer almaktadır. Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği de aynı şekilde Hanefilerde yüksek, Alevilerde düşüktür. Şafiiler ise ortada yer almaktadır. 100,0 84,5 80,0 73,5 77,0 69,1 58,1 56,1 60,0 40,0 82,8 74,3 39,1 20,0 0,0 AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET HANEFİ ŞAFİİ BERABER YAŞAMA İSTEĞİ ALEVİ Şekil-046: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Mezhep Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 56 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Mezheplere ait boyut skorları yukarıda açıklanan farklılaşmanın bölgesel etkisini görmek maksadıyla, terörün yaşanma yoğunluğuna göre belirlenen il gruplarında da incelenmiştir. Aşağıdaki tabloda yukarıda açıklanan üç boyuttaki mezhepler arası anlamlı farklılaşmanın, mezhepler arası açıklık azalsa da her üç il grubu içinde de aynı yönlü olduğu gözlenmektedir. Tablo-047: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İl Gruplarına Göre Mezhep Farklılaşma Tablosu TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞSİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam MEZHEP HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam AYRIMCILIK ALGISI 53,7 59,6 81,1 59,7 34,0 41,5 48,8 37,0 28,9 54,7 84,2 52,9 39,1 56,1 73,5 51,6 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 75,7 75,5 65,0 75,3 86,5 84,0 81,9 85,5 75,4 74,7 62,1 73,6 82,8 77,0 69,1 78,8 AİDİYET 76,3 72,2 48,3 72,1 88,3 84,6 81,8 87,0 75,3 66,8 38,9 66,9 84,5 74,3 58,1 77,4 Yukarıdaki tablodan birinci bölümde yer alan terörün yaşandığı illerdeki mezheplere göre farklılaşmalar aşağıda grafik olarak da verilmiştir. 100,0 81,1 80,0 76,3 75,7 72,2 75,5 65,0 59,6 60,0 53,7 48,3 40,0 20,0 0,0 AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET HANEFİ ŞAFİİ BERABER YAŞAMA İSTEĞİ ALEVİ Şekil-047: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Terörün Yaşandığı İl Grubu İçinde Mezheplere Göre Farklılaşma Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 57 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3 PKK/ ÖCALAN’A BAKIŞ Bu bölümde bölge insanının ‘ PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi - Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması – Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran Kürtlerinden Daha Şanslı Algılanıp Algılanmadığı – ROJ TV Kanalının Yayınlarının Doğru ve Faydalı Algılanıp Algılanmadığı’’ boyut ve sorularındaki eğilimleri ölçülmeye çalışılmıştır. Öncelikle bu boyut ve soruların istatistikleri ortaya konulmuş, müteakiben bu eğilimlerin sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. 2.3.1 PKK/ Öcalan’a Bakış Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının, boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir. 2.3.1.1 PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi boyutu toplam üç soru ile ölçülmüştür. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir. Tablo-048: PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Boyut Soruları H2.1 H2.3 Soru İfadesi Abdullah Öcalan Kürt halkının önderi (lideri)’dir. PKK bugüne kadar Kürtlerin davasına hizmet etmiştir. H2.4 PKK bundan sonra Kürtlerin geleceğine hizmet edecektir. Soru No Tablo-049: PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Soru ve Ölçek İstatistikleri N Soru No Geçerli Cevapsız Ort. (%) Std.Sap. Faktör Yükü H2.1 H2.3 H2.4 Ölçek 6098 5939 5728 5026 2509 2668 2879 3581 26,34 23,78 21,19 21,24 36,416 33,306 31,605 31,287 ,920 ,961 ,949 Cronbach Alfa ,936 Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir. Ölçekte yer alan üç sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının (50) altındadır. PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Boyut Skoru 100’lü ölçekte 21,24 olarak ölçek ortasının altında ve oldukça düşük bulgulanmıştır. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisini düşük olarak algıladığı, PKK/Öcalan ile Kürt Davasını özdeşleştirmediği söylenebilir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 58 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.1.2 Diğer Ayırt Edici Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) PKK/Öcalan'a yönelik anket formunda yer alan ve soru bazında analiz edilen ifadeler ile bu sorulara ait istatistikler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo-050: Etnik Bilince Yönelik Diğer Ayırt edici Soru İstatistikleri Soru No N H2.2 Abdullah ÖCALAN serbest bırakılmalıdır. H2.6 Abdullah Öcalan dış güçler tarafından kullanılmıştır. H2.7 Türkiye Kürtleri Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslıdır. H2.8 ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır. Geçerli Cevapsız Ort. (%) Std.Sap. 6480 5322 5198 5870 2127 3285 3409 2737 19,77 55,79 55,42 23,36 33,622 39,621 38,719 35,888 Dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanı; Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşüne % 19,7 oranında katılmaktadır. Abdullah Öcalan'ın dış güçler tarafından kullanıldığı görüşüne % 55,7 oranında orta düzeyde katılmaktadır. Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslı olduğu görüşüne % 55,4 oranında orta düzeyde katılmaktadır. ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı olduğu görüşüne % 23,3 oranında katılmaktadır. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 59 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.2 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutların Ana Dile Göre Farklılaşması Bu bölümde PKK/Öcalan’a Bakış ana başlığında ölçülen ve aşağıdaki tabloda yer alan boyut ve soruların ana dile göre farklılaşması tek yönlü varyans analizi yöntemiyle incelenmiştir. Ölçülen bir boyut ve üç soruya ait ana dile göre ölçek skorları ve analiz değerleri aşağıdaki tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tablo-051: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması Varyans Analiz Tablosu Varyans Analizi Ana Dil Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca Soru/Boyutlar Top. F Anlm. PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 30,0 10,2 10,2 20,3 21,3 170,4 ,000 ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 36,4 1,3 5,2 24,5 19,8 729,3 ,000 TÜRKİYE KÜRTLERİ SURİYE-IRAK-İRAN KÜRTLERİNDEN DAHA ŞANSLIDIR. 53,5 56,7 66,4 60,1 55,5 11,3 ,000 ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 41,8 1,8 5,4 29,1 23,4 787,5 ,000 Ana dili Kürtçe olanlar, PKK/Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisine en fazla inanan grup (30,0) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşe ana dili Kürtçe olanlardan daha az (20,3), ancak ana dili Türkçe (10,2) ve Arapça (10,2) olanlardan daha fazla inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe olanlar Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşünü en fazla destekleyen grup (36,4) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşü ana dili Kürtçe olanlardan daha az (24,5), ancak ana dili Arapça (5,2) ve Türkçe (1,3) olanlardan çok daha fazla desteklemektedirler. Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslı olduğu görüşüne, ana dili Arapça olanlar en fazla inanan grup (66,4) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşe (60,1) ana dili Türkçe olanlardan (56,7) daha fazla inanmakta, ana dili Kürtçe olanlar (53,5) ise yine orta düzeyde olmakla birlikte bu görüşü en az destekleyen grup olarak görülmektedir. ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalılığı görüşüne Ana dili Kürtçe olanlar en fazla inanan grup (41,8) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşe ana dili Kürtçe olanlardan daha az (29,1), ancak ana dili Arapça (5,4) ve Türkçe (1,8) olanlardan daha fazla inanmaktadırlar. 100,0 80,0 66,4 60,0 40,0 53,5 60,1 41,8 36,4 30,0 29,1 24,5 20,3 20,0 56,7 10,2 10,2 1,3 5,2 1,8 5,4 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. Kürtçe Türkçe TÜRKİYE KÜRTLERİ SURİYE-IRAK-İRAN KÜRTLERİNDEN DAHA ŞANSLIDIR. Arapça ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. Zazaca Şekil-051: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Ana Dile Göre Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 60 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.3 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca) Bu bölümde PKK/Öcalan’a Bakış soru ve boyutlarının sosyo-demografik ve diğer kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. Analizler, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden yapılmıştır. 2.3.3.1 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Üçlü İl Grubuna Göre Farklılaşması PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve boyutlarının üçlü il grubuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Tablo-052: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Grupları Farklılaşma Tablosu PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 34,86 41,21 45,33 TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) 17,05 22,71 28,80 GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) 53,75 56,84 64,31 Toplam 29,20 35,41 40,71 F Anlamlılık 141,123 ,000 131,992 ,000 105,674 ,000 İL GRUP TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da il grupları arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. 100,0 80,0 64,3 60,0 40,0 20,0 56,8 53,8 45,3 41,2 34,9 28,8 22,7 17,1 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. Terörün Yaşandığı İller ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. Terörün Fazla Yaşanmadığı İller ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. Göç ile Oluşan Mahalleler (İst.-Mersin) Şekil-052: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Grupları Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 61 PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine, göç ile oluşan mahallelerde (53,7), terörün fazla yaşandığı illere göre (34,8) daha fazla inanılmaktadır. Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı illerde ise en düşük düzeyde (17,0) gerçekleşmiştir. Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması görüşü de bir önceki görüşe paralel olarak, göç ile oluşan mahallelerde (56,8), terörün fazla yaşandığı illere göre (41,2) daha fazla kabul görmüştür. Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı illerde ise en düşük düzeyde (22,7) gerçekleşmiştir. ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı olduğu görüşü de önceki iki boyuta paralel olarak, göç ile oluşan mahallelerde (64,3), terörün fazla yaşandığı illere göre (45,3) daha fazla kabul görmüştür. Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı illerde ise en düşük düzeyde (28,8) kalmıştır. PKK/Öcalan’a Bakış Soru boyutlarına il gruplarına göre genel olarak bakıldığında, her üç konuda da (PKK/Öcalan’ın Kürtlere hizmeti-Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması– ROJ TV Kanalının Yayınlarının Doğru ve Faydalı Olduğu) orta düzey ve altında olmakla birlikte, en yüksek taraftarlığın göç ile oluşan mahallelerdeki Kürtçe-Zazaca konuşan nüfus grubunda olduğu, bu grubu terörün daha fazla yaşandığı illerin takip ettiği, terörün fazla yaşanmadığı illerde ise çok daha düşük düzeyde gerçekleştiği görülmüştür. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 62 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.3.2 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç soru/boyut da yaş kategorileri istatistiksel olarak anlamlı farklılaşmamaktadır. Tablo-053: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Yaş Farklılaşma Tablosu YAŞ 15-25 YAŞ PKK/ÖCALAN’I N KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 28,76 34,90 41,94 26-40 YAŞ 29,79 36,47 41,32 41-55 YAŞ 28,68 33,59 37,89 56 VE ÜZERİ 27,39 34,34 36,22 Toplam 29,12 ,336 ,799 35,29 ,920 ,430 40,54 2,118 ,096 F Anlamlılık 100,0 80,0 60,0 40,0 41,9 41,3 34,9 36,5 33,6 34,3 28,8 29,8 28,7 27,4 37,9 36,2 20,0 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 56 VE ÜZERİ Şekil-053: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Yaş Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 63 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.3.3 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması Soru ve Boyutların öğrenim durumuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Tablo-054: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu ÖĞRENİM DURUMU OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ Toplam F Anlamlılık PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 31,41 28,73 31,29 26,38 29,41 2,687 ,045 ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR 36,09 34,98 37,95 32,96 35,60 2,190 ,087 ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 40,38 39,55 45,25 36,61 40,68 6,133 ,000 PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine, okuryazar değil/okuryazar olanlar ile lise mezunu olanlar, ilköğretim mezunları ile ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar. ROJ TV Kanalının yayınlarının doğruluğu ve faydalılığı konusunda en yüksek taraftarlık lise mezunları arasında iken, ön lisans ve üzerinde eğitime sahip olanlar diğer öğrenim seviyelerine göre daha düşük bir taraftarlık eğilimi sergilemektedirler. Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşü de okuryazar değil/okuryazar olanlar ile lise mezunu olanlar öğrenim seviyeleri arasında anlamlı olarak farklılaşmamaktadır. Bu bulgulara genel olarak baktığımızda, PKK/Öcalan ve ROJ TV konularında taraftarlığın okuryazar değil/okuryazarlar ile lise mezunlarında öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu noktada bulguları, okuryazar değil/okuryazar grubunda eğitimsizliğin istismar aracı olarak kullanıldığı, lise mezunlarında ise bu grubun politizasyona daha fazla uğradığı şeklinde anlamlandırabiliriz. 100,0 80,0 60,0 40,0 31,4 28,7 31,3 36,1 35,0 38,0 40,4 33,0 39,6 45,3 36,6 26,4 20,0 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ Şekil-054: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 64 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.3.4 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Aylık Toplam Net Gelir Durumuna Göre Farklılaşması PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının gelir duruma göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Her üç boyut da ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde gelir durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine inanç, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe artmaktadır. Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşü hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe daha fazla destek bulmaktadır. ROJ TV Kanalının yayınlarının doğruluğu ve faydalılığı konusundaki taraftarlık hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe artmaktadır. Tablo-055: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Farklılaşma Tablosu HANE AYLIK TOPLAM NET GELİR_KATEGORİK 0-499 TL PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 25,22 ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR 33,79 ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 37,33 500-999 TL 29,01 35,19 40,68 1000-1999 TL 28,49 34,55 41,05 2000-3999 TL 36,23 43,84 48,40 4000 TL VE ÜZERİ 48,38 56,48 56,99 Toplam 29,15 4,832 ,001 35,88 4,864 ,001 41,21 3,550 ,007 F Anlamlılık 100 80 56,99 56,48 60 48,38 36,23 40 25,22 48,4 43,84 37,33 33,79 35,1934,55 29,0128,49 40,6841,05 20 0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 0-499 TL ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 500-999 TL 1000-1999 TL 2000-3999 TL ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 4000 TL VE ÜZERİ Şekil-055: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Gelir Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 65 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.3.5 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç soru/boyutta Hane Toplam Varlık Değeri kategorileri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılaşma yoktur. Tablo-056: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Farklılaşma Tablosu VARLIK TOPLAM DEĞERİ_KATEGORİK 0-29999 TL 30000-59999 TL 60000-99999 TL 100000-199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ Toplam PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. F Anlamlılık 30,88 29,19 26,86 28,03 33,90 29,08 ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 35,93 34,36 34,36 33,94 39,83 35,09 ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 40,26 39,82 40,88 40,33 43,42 40,67 2,353 ,052 1,495 ,201 ,465 ,761 100,0 80,0 60,0 40,0 30,9 29,2 26,9 28,0 35,9 34,4 34,4 33,9 33,9 39,8 43,4 40,3 39,8 40,9 40,3 20,0 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 0-29999 TL ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 30000-59999 TL 60000-99999 TL ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 100000-199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ Şekil-056: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 66 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.3.6 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması PKK/Öcalan’a Bakış soru ve boyutlarının iş/meslek durumuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Tablo-057: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 35,00 21,00 32,93 35,69 27,34 23,90 27,72 29,16 9,643 ,000 İŞ DURUMU ( MESLEK ) İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam F Anlamlılık ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 42,86 27,71 40,15 41,40 31,93 30,42 31,82 35,30 11,270 ,000 ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 46,96 31,60 46,99 45,71 35,71 35,80 40,70 40,74 10,067 ,000 Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut/soru da iş/meslek durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine inanç, en yüksek düzeyde işsizlerde (35,0) ve serbest meslekesnaf-tüccar grubunda (35,6), en düşük düzeyde ise kamu çalışanları (21,0) ve ev kadınlarındadır (23,9). Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşü yine en yüksek düzeyde işsizlerde (42,8) ve serbest meslek-esnaf-tüccar grubunda (41,4), en düşük düzeyde ise kamu çalışanları arasında (27,7) taraftar bulmuştur. ROJ TV Kanalının yayınlarını doğru ve faydalı bulanlar, en yüksek oranda işsizlerde ve özel sektör çalışanlarında(46,9),) ve serbest meslek-esnaf-tüccar grubunda (45,7) iken, en düşük oranda kamu çalışanlarındadır (31,6). 100,0 80,0 60,0 42,9 32,9 35,7 35,0 40,0 21,0 27,3 23,9 27,7 47,0 40,2 41,4 27,7 31,9 30,4 31,8 47,0 45,7 31,6 35,7 35,8 40,7 20,0 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Şekil-057: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 67 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.3.7 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Tablo-058: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu 2007 SEÇİMLERİNDE OY VERİLEN PARTİ DİĞER PARTİLERE OY VERENLER DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER Toplam F Anlamlılık PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 12,88 70,76 31,51 2375,636 ,000 ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 18,24 72,66 37,34 1872,047 ,000 ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 23,40 73,20 42,47 1362,347 ,000 Ana dili Kürtçe ve zazaca olanlar içinde her üç boyut da 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler vermeyenlere göre; PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine çok daha fazla inanmakta (70,7-12,8), Öcalan'ın Serbest Bırakılmasına çok daha yüksek düzeyde taraftarlık göstermekte (72,6-18,2), ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı olduğuna çok daha fazla inanmaktadırlar (73,2-23,4). Burada PKK/Öcalan’a bakış ve ROJ TV’ye yaklaşım açısından, ana dili Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde, DTP’ye oy verdiğini söyleyen kitle ile vermediğini söyleyenler arasında çok büyük bir kırılma vardır. Ancak kamuoyundaki genel algılamanın aksine DTP’ye oy verenlerin hepsinin PKK ve Öcalan’a sempati duymadıkları da görülmektedir. DTP’ye oy veren yaklaşık her üç kişiden birisi PKK ve Öcalan sempatizanı değildir ve başka etkenlerle oy vermektedir. 100,0 80,0 73,2 72,7 70,8 60,0 40,0 20,0 12,9 18,2 23,4 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. DİĞER PARTİLERE OY VERENLER ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER Şekil-058: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * DTP’ye Oy Verme Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 68 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.3.3.8 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının mezhep ayrımına göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Tablo-059: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Mezhep Farklılaşma Tablosu MEZHEP HANEFİ PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 20,03 24,71 29,82 ŞAFİİ 32,36 39,62 44,37 ALEVİ 47,55 49,86 62,42 Toplam 28,51 34,80 40,13 F Anlamlılık 54,449 ,000 67,745 ,000 67,610 ,000 Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da mezhepler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine Aleviler (47,5) Şafiilere göre (32,3), Şafiiler ise Hanefilere göre (20,0) daha fazla inanmaktadırlar. Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılmasına Aleviler (49,8) Şafiilere göre (39,6), Şafiiler ise Hanefilere göre (24,7) çok daha fazla taraftarlık göstermektedirler. Benzer şekilde, ROJ TV Kanalının yayınlarının doğruluğu ve faydalılığına Aleviler (62,4) Şafiilere göre (44,3), Şafiiler ise Hanefilere göre (29,8) daha fazla inanmaktadırlar. 100,0 80,0 62,4 60,0 49,9 47,6 40,0 20,0 44,4 39,6 32,4 20,0 29,8 24,7 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. HANEFİ ŞAFİİ ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. ALEVİ Şekil-059: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Mezhep Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 69 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Yukarıda açıklanan farklılaşmanın bölgesel etkisini görmek maksadıyla, mezheplere ait boyut skorları terörün yaşanma yoğunluğuna göre gruplanan il gruplarında ayrıca incelenmiştir. Aşağıdaki tablo değerleri, incelenen üç boyuttaki yukarıda açıklanan mezhepler arası anlamlı farklılaşmanın özellikle terörün daha fazla yaşandığı illerde sürdüğü (aşağıdaki grafikte verilmiştir), terörün daha az yaşandığı illerde de değerleri biraz daha azalarak farklılaşmanın benzer şekilde olduğu ve göç ile oluşan mahallelerde ise ana dili Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde söz konusu üç boyuttaki sempatizanlık derecesi en düşük düzeyde yine Hanefilerde olmakla birlikte, Şafiilerin Alevilere göre biraz daha fazla taraftar oldukları görülmektedir. Tablo-060: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Gruplarına Göre Mezhep Farklılaşma Tablosu İL_GRUPLARI TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞSİİRT-TUN-VAN-AĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞMAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam MEZHEP HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Toplam PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 27,18 34,65 60,86 34,40 16,46 16,74 20,16 16,64 39,71 58,55 53,88 51,73 20,03 32,36 47,55 28,51 ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 34,88 41,01 62,43 40,82 20,54 26,44 22,86 22,40 34,44 64,85 56,52 54,40 24,71 39,62 49,86 34,80 ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 34,47 45,51 75,14 44,88 26,85 30,65 36,46 28,30 46,43 71,34 66,67 63,19 29,82 44,37 62,42 40,13 Tablodan sadece terörün yoğun olarak yaşandığı bölgeye ait veriler alınarak grafik olarak aşağıda verilmiştir. 100,0 75,1 80,0 62,4 60,9 60,0 34,7 40,0 34,9 45,5 41,0 34,5 27,2 20,0 0,0 PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. HANEFİ ŞAFİİ ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. ALEVİ Şekil-060: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Gruplarına Göre Mezhep Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 70 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.4 DEVLETE GÜVENİN SOSYO-DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE FARKLILAŞMASI (ANA DİL KÜRTÇE-ZAZACA) Bu bölümde Güven Ölçeğinde yer alan soru ve boyutların sosyo-demografik ve diğer kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. Analizler, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden yapılmıştır. 2.4.1 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması Güven Ölçeği soru ve boyutlarının üçlü il grubuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİYMAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VANAĞR) TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MALURF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Tablo-061: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * İl Grupları Farklılaşma Tablosu 56,65 69,66 50,58 60,99 64,13 ,000 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 50,09 67,65 49,23 56,61 08,65 ,000 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 20,53 5,96 30,33 15,69 103,35 ,000 DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN 39,74 19,92 54,24 33,80 140,15 ,000 DEVLETE GÜVEN Toplam F Anlm. Tablo değerleri aşağıda kısaca özetlenmiştir: Devlete Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde (69,6), terörün fazla yaşandığı illere göre (56,6), bu illerde de göç ile oluşan mahallelere göre (50,5) daha yüksektir. Güvenlik Güçlerine Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde (67,6), terörün fazla yaşandığı illere (50,0) ve göç ile oluşan mahallelere göre (49,2) daha yüksektir. PKK/Öcalan Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde en düşük düzeyde (5,9) iken bu oran terörün fazla yaşandığı illerde yükselmekte (20,5), göç ile oluşan mahallelerde ise il grupları arasında en yüksek düzeye (30,3) çıkmaktadır. DTP Milletvekillerine Güven, yukarıdaki eğilime benzer şekilde, terörün fazla yaşanmadığı illerde en düşük düzeyde (19,9) iken bu oran terörün fazla yaşandığı illerde yükselmekte (39,7), göç ile oluşan mahallelerde ise il grupları arasında en yüksek düzeye (54,2) çıkmaktadır. Bu bulgular, bölgede yaşanan sorunun kendi içerisindeki alt bölgeler arasındaki farklılaşmayı açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 71 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.4.2 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının yaşa göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-062: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Yaş Farklılaşma Tablosu 15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 VE ÜZERİ Toplam F Anlm. DEVLETE GÜVEN 58,36 59,43 65,18 68,96 60,83 9,114 ,000 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 55,43 53,81 60,96 63,08 56,26 8,500 ,000 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 15,04 16,41 16,37 12,45 15,76 1,022 ,382 DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN 35,86 34,30 30,03 28,57 33,59 4,045 ,007 Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, yaş grupları ayrımında farklılaşan güven boyutlarına ait değerler şu şekilde özetlenebilir: Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven yaş küçüldükçe düşmektedir. PKK/Öcalan’a Güven 56 yaş ve üzeri grupta biraz daha düşük olmakla birlikte daha küçük olan diğer yaş grupları arasında farklılaşmamaktadır. DTP Milletvekillerine güven yaş küçüldükçe artmaktadır. Bu sonuçlar, PKK/Öcalan’a Güven dışında boyutların tamamında 40 yaş altı ve 40 yaş üzeri grupları arasında önemli bir kırılmanın olduğunu göstermektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 72 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.4.3 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının öğrenim düzeylerine göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir: Tablo-063: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu OKURYAZ AR DEĞİLOKURYAZAR ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ İLK ÖĞRETİM Toplam F Anlm. DEVLETE GÜVEN 64,43 64,84 57,88 53,77 60,89 17,875 ,000 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 60,36 61,95 54,29 45,27 56,49 35,406 ,000 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 18,42 14,81 17,02 13,46 15,81 3,135 ,025 DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN 34,71 32,54 37,00 31,24 33,88 3,465 ,016 Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, öğrenim düzeyleri ayrımındaki farklılaşma şu şekilde özetlenebilir: Devlete Güven, okuryazar değil/okuryazar olanlar (64,4) ve ilköğretim mezunlarında (64,8) lise mezunu olanlara göre (57,8) daha yüksek, ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda ise en düşük düzeydedir (53,7). Güvenlik Güçlerine Güven de Devlete Güvene benzer şekilde okuryazar değil/okuryazar olanlar (60,3) ve ilköğretim mezunlarında (61,9) lise mezunu olanlara göre (54,2) daha yüksek, ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda ise en düşük düzeydedir (45,2). PKK/Öcalan’a Güven, okuryazar değil/okuryazar olanlar (18,4) ve lise mezunu olanlarda (17,0), ilköğretim mezunları (14,8) ve ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlara göre (13,4) daha fazladır. DTP Milletvekillerine Güven, PKK/Öcalan Güvene benzer şekilde, okuryazar değil/okuryazar olanlar (34,7) ve lise mezunu olanlarda (37,0), ilköğretim mezunları (32,5) ve ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlara göre (31,2) daha fazladır. Bu bulgular PKK/Öcalan’a Bakış başlığında elde edilen bulgularla örtüşmektedir. Genel olarak yorumladığımızda, PKK/Öcalan ve DTP Milletvekillerine Güven okuryazar değil/okuryazar ile lise mezunlarında daha fazla öne çıkmakta, Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven yükselen öğrenim düzeyi ile birlikte düşmektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 73 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.4.4 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması Güven ölçeğindeki boyutların tamamı ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde iş/meslek durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Güven Ölçeği soru ve boyutlarının iş/meslek durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: Devlete güven çiftçilerde (71,3) ve ev kadınlarında (66,3) diğer iş/meslek gruplarına göre daha yüksektir. İşsiz olanlarda ise en düşük değerdedir (53,6). Güvenlik güçlerine güven çiftçilerde (64,7) ve ev kadınlarında (62,4) diğer iş/meslek gruplarına göre daha yüksektir. İşsiz olanlarda ise en düşük değerdedir (52,1). PKK/Öcalan’a güven işsizlerde (21,4), serbest meslek/esnaf/tüccarlarda (18,3) ve özel sektördeki işçilerde (17,1) diğer iş/meslek gruplarına göre daha yüksektir. Kamu çalışanları (11,4) ve ev kadınlarında (11,8) ise en düşük değerdedir. İşsizlik devlete ve güvenlik güçlerine güveni en aza indirmekte, PKK/Öcalan’a ve DTP milletvekillerine güveni arttırmaktadır. İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ SERBEST/MESLEK ESNAF/TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam F Anlm. Tablo-064: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu DEVLETE GÜVEN 53,62 61,83 59,23 58,92 71,35 66,31 56,84 60,63 12,18 ,000 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 52,10 52,90 54,12 55,68 64,73 62,48 53,54 56,18 8,21 ,000 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 21,44 11,46 17,13 18,31 15,59 11,81 14,64 15,73 5,13 ,000 DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN 41,70 26,00 39,84 35,79 30,59 29,62 33,96 34,06 8,74 ,000 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 74 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.4.5 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması Güven ölçeğindeki yedi boyut/sorudan sadece ikisi, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, hane toplam varlık değeri kategorileri arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Güven ölçeği soru ve boyutlarının hanenin toplam varlık değerine göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: PKK/Öcalan ve DTP milletvekillerine güven, hane toplam varlık değeri 30.000 TL’nin altında olanlarda ve 200.000 TL’nin üzerinde olanlarda diğer varlık kategorilerinde olanlara göre daha yüksektir. Tablo-065: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Farklılaşma Tablosu 029999 TL 3000059999 TL 6000099999 TL 100000199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ Toplam F Anlm. DEVLETE GÜVEN 58,12 63,50 60,26 62,39 61,90 61,25 2,267 ,060 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 55,51 58,92 55,08 57,46 55,36 56,64 1,532 ,190 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 17,82 13,83 15,49 14,06 18,77 15,51 2,242 ,049 DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN 37,94 32,30 32,26 30,88 35,49 33,31 3,154 ,013 2.4.6 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hanenin Aylık Toplam Net Gelirine Göre Farklılaşması Güven ölçeği soru ve boyutlarının, hanenin aylık toplam net gelirine göre ortalama ölçek skorları (Kürtçe-Zazaca) tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Tablo-066: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Farklılaşma Tablosu 0-499 TL 65,44 500-999 TL 62,88 10001999 TL 58,50 20003999 TL 54,31 4000 TL VE ÜZERİ 42,10 Toplam 61,00 F 6,956 Anlm. ,000 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 61,36 57,27 54,09 47,48 34,66 55,88 8,480 ,000 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 13,41 14,30 16,48 18,87 19,13 15,28 1,410 ,228 DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN 28,94 32,16 32,36 38,97 41,66 32,42 2,691 ,030 DEVLETE GÜVEN Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 75 Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: Devlete Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven %65,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %42’ye düşmektedir. Güvenlik Güçlerine Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven %61,3 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %34,6’ya düşmektedir. PKK/Öcalan’a Güven ile hanenin aylık toplam net geliri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki görülmemekle birlikte, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe PKK/Öcalan’a Güven az da olsa artmaktadır.. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven %13,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %19,1’dir. DTP Milletvekillerine Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe artmaktadır. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven % 28,9 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %41,6’ya yükselmektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 76 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.4.7 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Sekiz güven boyutundan yedisi, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler vermeyenlere göre; Devlete ve Güvenlik Güçlerine çok daha az güvenmektedirler (34,8-73,1 / 30,567,5). PKK/Öcalan’a çok daha fazla güvenmektedirler (52,5-3,8). DTP Milletvekillerine çok daha fazla güvenmektedirler (70,2-15,2). Tablo-067: Güven Ölçeği * DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu DEVLETE GÜVEN GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN PKK-ÖCALAN’A GÜVEN DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN DİĞER PARTİLERE OY VERENLER 73,13 67,58 3,80 15,24 DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER 34,88 30,55 52,58 70,29 Toplam 61,10 55,51 18,15 34,93 F 940,425 767,421 1608,712 1892,324 Anlm. ,000 ,000 ,000 ,000 Yukarıdaki bulgular yorumlanacak olursa: Burada güven boyutunda yer alan kişi, kurum ve oluşumlara yaklaşım açısından, ana dili Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde, DTP’ye oy verdiğini söyleyen kitle ile vermediğini söyleyenler arasında çok büyük bir kırılma vardır. DTP’ye oy verenler arasında, yaklaşık her üç kişiden birisi DTP milletvekillerine güvenmemekte ve muhtemelen başka nedenlerle oy vermektedir. Aynı şekilde, DTP’ye oy verenlerin yaklaşık yarısı PKK-Öcalan’a güvenmemektedir. Bunun anlamı, DTP’ye oy veren herkesin PKK’lı olmadığı ve PKK-Öcalan’a güvenmediğidir. PKK/Öcalan’a bakış bölümünde (Tablo-239), Kürt ve Zazalardan DTP’ye oy verenlerin ‘’PKK-Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi’’ inanç değeri %70, ‘’Öcalan serbest bırakılmalıdır’’ görüşüne destekleri ise %72 civarında olmuştur. Güven değerleri ile bu değerler arasındaki farklılaşmanın bir çelişki oluşturmadığı değerlendirilmektedir. Güven değerleri daha kesin bir tutumu ve yargıyı yansıtmakta ve daha net eğilimleri ifade etmektedir. DTP’ye oy verenler arasında yaklaşık her iki kişiden birisi dini şahsiyetlere, her üç kişiden birisi ise devlete ve güvenlik güçlerine güven ifade etmektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 77 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.4.8 Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının mezhep ayrımına göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bölge etkisinden bağımsız olarak değerleri yorumlamak için mezheplerin güven skoru ortalamaları üç farklı il grubu bazında incelenmiştir. TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELAERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Toplam DTP MİLLETVEKİLLERİ GÜV. PKK-ÖCALAN ‘A GÜVEN MEZHEP HANEFİ ŞAFİİ GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN İL_ÜÇLÜ GRUP TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞSİİRT-TUN-VAN-AĞR) DEVLETE GÜVEN Tablo-068: Güven ölçeği Soru ve Boyutları * Mezhep Farklılaşma Tablosu 61,61 52,65 15,28 35,64 58,06 51,37 20,80 39,27 ALEVİ 19,18 22,44 29,60 59,20 Toplam 57,21 50,58 20,31 39,38 HANEFİ 72,16 69,60 5,64 17,60 ŞAFİİ 67,05 65,24 5,17 23,78 ALEVİ 57,88 62,50 8,57 20,18 Toplam 70,23 68,06 5,57 19,59 HANEFİ 65,44 65,05 16,42 43,75 ŞAFİİ 56,72 52,17 37,42 61,25 ALEVİ 14,81 22,22 11,11 33,33 Toplam 53,28 52,78 27,52 52,52 HANEFİ 69,21 65,50 8,46 23,70 ŞAFİİ 59,61 54,01 18,68 37,80 ALEVİ 27,87 34,72 19,97 42,89 61,72 96,82 ,000 57,31 70,88 ,000 15,22 38,89 ,000 33,28 54,16 ,000 Toplam Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir: Devlete Güven her üç il grubu ve toplam bazda Hanefilerde (69,2) Şafiilere göre (59,6) Şafiilerde ise Alevilere göre daha yüksektir (27,8). Güvenlik Güçlerine Güven her üç il grubu ve toplam bazda Hanefilerde (65,4) Şafiilere göre (54,0) Şafiilerde ise Alevilere göre daha yüksektir (34,7). Terörün daha fazla yaşandığı illerde Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven boyutlarında Hanefi-Şafii faklılaşması azalmaktadır. PKK/Öcalan’a Güven, terörün fazla yaşandığı illerde, Alevilerde (29,6), Şafiilere göre (20,8), Şafiilerde ise Hanefilere göre daha yüksektir (15,2). Terörün fazla yaşanmadığı illerde ise Alevilerde (8,5), Şafiilere (5,1) ve Hanefilere göre (5,6) daha yüksektir. İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise PKK/Öcalan’a Güven, Şafiilerde (37,4) en yüksek düzeydeyken, Hanefilerde (16,4) ve Alevilerde (11,1) daha düşük düzeydedir. DTP Milletvekillerine Güven, terörün fazla yaşandığı illerde, Alevilerde (59,2), Şafiilere göre (39,2), Şafiilerde ise Hanefilere göre daha yüksektir (35,6). Terörün Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 78 fazla yaşanmadığı illerde ise Şafiilerde (23,7) Alevilere göre (20,1), Alevilerde de Hanefilere göre (17,6) daha yüksektir. Göç ile oluşan mahallelerde ise DTP Milletvekillerine Güven, Şafiilerde (61,2) en yüksek düzeydeyken, Hanefilerde (43,7) Alevilere göre (33,3) daha yüksektir. Tablodaki değerler mezhep bazındaki en büyük kırılmanın, alevi mezhebine mensup vatandaşlarımızda olduğunu göstermektedir. Konunun çeşitli nedenleri ve tarihsel arka planı olmakla birlikte, bu kitleye gecikmeksizin gerekli ilgi ve şefkatin gösterilmesinin bir zorunluluk olduğu ortaya çıkmaktadır. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 79 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.5 AİLELERİN SİYASİ DURUMU VE ALGILARIN FARKLILAŞMASI Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınlardan birisinin PKK’ya katılma durumuna göre farklılaşması tablo olarak aşağıda verilmiştir. Aile içinden veya yakınlarından PKK’ya katılımı olanların olmayanlara göre; Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği çok daha düşüktür. Ayrımcılık algısı çok daha yüksektir. Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güveni çok daha düşüktür. PKK/Öcalan-DTP ve Barzani’ye güveni çok daha yüksektir. ‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır-Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmalıdır’’ görüşlerine desteği çok daha yüksektir. Tablo-069: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden veya Yakınlardan Birisinin PKK’ya Katılma Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN ÖRGÜTE (PKK) KATILAN VAR MI? HAYIR EVET Toplam F Anlamlılık AİDİYET HİSSİ 80,83 48,94 77,70 363,610 ,000 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 81,08 63,91 79,26 147,268 ,000 DEVLETE GÜVEN 64,74 40,56 61,93 164,517 ,000 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 61,04 30,96 57,64 249,388 ,000 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 9,90 50,10 14,39 578,323 ,000 DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN 27,96 60,95 31,91 255,603 ,000 ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 28,58 67,40 33,75 411,564 ,000 ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 34,59 68,89 39,33 283,043 ,000 PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 22,49 63,83 27,75 479,016 ,000 KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT DEVLETİ KURULMALIDIR. 32,03 63,46 35,99 239,335 ,000 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 80 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınları arasından en az birisinin korucu olması durumuna göre farklılaşma tablosu aşağıda verilmiştir. Aile içinde veya yakınları arasında korucu bulunanların bulunmayanlara göre; Aidiyet hissi daha yüksektir. Ayrımcılık algısı daha düşüktür. Devlete Güveni daha yüksektir. PKK/Öcalan ve DTP’ye güveni daha düşüktür. ‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır-Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmalıdır’’ görüşlerine desteği daha düşüktür. Günümüzde tartışma konusu olan koruculuk sisteminin yararlı olup olmadığı konusunda bu tablo önemli ipuçları vermektedir. Yakınlarından birisinin dahi korucu olmasının olumlu algıları ne ölçüde etkilediği açıkça görülmektedir. Tablo-070: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden ve Yakınlardan Birisinin Korucu Olması Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN KORUCU OLAN VAR MI? HAYIR EVET Toplam F Anlamlılık AİDİYET HİSSİ 75,67 82,07 76,77 20,703 ,000 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 78,41 80,45 78,77 3,126 ,077 DEVLETE GÜVEN 59,97 66,20 61,11 15,141 ,000 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 56,24 58,28 56,59 1,535 ,215 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 16,56 9,97 15,37 19,278 ,000 DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN 34,92 25,56 33,24 27,580 ,000 ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT DEVLETİ KURULMALIDIR. 36,65 28,52 35,17 21,148 ,000 41,68 34,64 40,40 14,101 ,000 30,51 22,52 29,08 20,217 ,000 37,81 33,16 37,00 6,624 ,010 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 81 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınları arasından en az birisinin Devlet memuru olması durumuna göre farklılaşma tablosu aşağıda verilmiştir. Aile içinde veya yakınları arasında Devlet memuru bulunanların bulunmayanlara göre; Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği daha yüksektir. Devlete Güveni daha yüksektir. PKK/Öcalan, DTP ve Barzani’ye güveni daha düşüktür. ‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır.’’ görüşlerine desteği daha düşüktür. Yakınlarından birisinin devlet memuru olmasının olumlu eğilim ve algıları, daha olumlu yönde etkilediği açıkça görülmektedir. Tablo-071: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden veya Yakınlardan Birisinin Devlet Memuru Olması Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN DEVLET MEMURU OLAN VAR MI? HAYIR EVET Toplam F Anlamlılık AİDİYET HİSSİ 74,15 77,91 76,74 10,685 ,001 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 74,46 80,57 78,69 41,102 ,000 DEVLETE GÜVEN 58,61 61,84 60,81 5,967 ,015 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 55,97 56,57 56,38 ,202 ,653 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 20,51 13,13 15,41 35,389 ,000 DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT DEVLETİ KURULMALIDIR. 39,60 30,30 33,24 40,978 ,000 41,43 32,53 35,31 37,452 ,000 44,03 39,08 40,64 10,293 ,001 36,43 25,99 29,19 51,277 ,000 36,50 37,36 37,08 ,354 ,552 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 82 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.6 SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER Bu bölümde, bölgesel sorunlar ve çözümlerine ilişkin görüşlerin sorgulandığı altı farklı soru grubuna yönelik verilerin analizi yapılmıştır. 2.6.1 Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Soru ve Ölçek İstatistikleri 2.6.1.1 Türkiye’nin Temel Sorunları Bu soru grubunda, ankete katılanlardan verilen 9 sorun ifadesi içerisinden Türkiye’nin en önemli beş sorununu 1-5 önceliği ile işaretlemesi istenmiştir. Cevapların öncelik değerleri 100’lük ölçeğe (işaretlenmeyen sorun=0, beşinci öncelik verilen sorun=20, dördüncü öncelik verilen sorun=40, üçüncü öncelik verilen sorun=60 ikinci öncelik verilen sorun=80 birinci öncelik verilen sorun=100) çevrilmek suretiyle her bir sorun ifadesi bir değişkene çevrilmiştir. Anket formunda yer alan sorun ifadeleri ile istatistikleri aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tablodaki her bir sorunun ortalama değeri, o soruna 100’lük ölçekte verilen önceliği ve önemi göstermektedir. Tablo-072: Türkiye’nin Temel Sorunları Soru İstatistikleri N Soru No Türkiye’nin Temel Sorunları Geçerli Cevapsız Ort. (%) Std.Sap. E2.1 E2.4 E2.5 E2.13 E2.3 E2.7 E2.6 E2.12 E2.9 İşsizlik, geçim sıkıntısı Eğitim Terör Kürt Sorunu Yargıda adaletsizlik Sağlık hizmetlerinin yetersizliği Yönetim zafiyeti Demokratikleşme ve insan hakları Etnik ayrımcılık 8269 8269 8269 8269 8269 8269 8269 8269 8269 338 338 338 338 338 338 338 338 338 74,53 48,10 39,18 26,54 23,57 18,78 16,66 14,04 13,23 35,512 37,549 37,988 36,534 33,873 30,035 29,663 27,713 27,060 Ana dil ayrımı yapmadan bakıldığında öncelik sırasıyla ‘İşsizlik-geçim sıkıntısı (74,5)’, ‘Eğitim sistemindeki problemler (48,1)’, ‘Terör (39,1)’ ve ‘Kürt sorunu (26,54)’ Türkiye’nin en önemli temel sorunları olarak ifade edilmektedir. Etnik ayrımcılık en düşük öncelik verilen sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 83 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Türkiye’nin temel sorunları algılamasının ana dile göre farklılaşması analiz edildiğinde yukarıda verilen ilk dört temel sorunun öncelik sırası ana dili Kürtçe olanlarda değişmemektedir. Ancak Kürt sorununun oranı yükselmektedir. Aynı şekilde etnik ayrımcılık en düşük öncelik verilen sorundur. Tablo-073: Türkiye’nin Temel Sorunları Algılaması * Ana dile Göre Farklılaşma istatistikleri Ana dil Soru No Türkiye’nin Temel Sorunları E2.1 E2.4 E2.5 E2.13 E2.3 E2.7 E2.6 E2.12 E2.9 Eğitim sistemindeki problemler Terör Kürt Sorunu Yargıda adaletsizlik Sağlık hizmetlerinin yetersizliği Yönetim zafiyeti Demokratikleşme ve insan hakları Etnik ayrımcılık İşsizlik, geçim sıkıntısı Kürtçe Türkçe Arapça 74,8 48,0 32,9 32,4 23,9 19,1 17,2 15,7 15,1 74,2 48,2 49,1 17,6 22,6 18,3 15,9 11,2 9,7 70,6 52,5 49,1 21,3 26,7 17,5 17,3 10,9 13,2 Varyans Analizi Zazaca Top. F Anlm. 78,3 46,3 35,3 24,9 23,4 18,1 14,3 15,8 13,8 74,6 48,1 39,1 26,6 23,5 18,7 16,6 14,0 13,2 3,4 2,1 119,1 99,4 2,0 0,7 2,1 17,9 23,4 ,017 ,097 ,000 ,000 ,116 ,569 ,094 ,000 ,000 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 84 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.6.1.2 Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri Bu soru grubunda, ankete katılanların Güneydoğu’da geri kalmışlığın nedenleri olarak verilen yedi ifadeden bir veya birden fazlasını seçmesi istenmiştir. Soruda hiçbir şıkkı işaretlemeyenler kayıp değer (missing) olarak kabul edilmiş, en az bir nedeni işaretleyenler için işaretlenen nedenler ‘1’ işaretlenmeyenler ‘0’ olarak kodlanmıştır. Her bir geri kalmışlık nedeni ayrı bir soru olarak değerlendirilmiş ve tablolaştırma ve okumalarda sıklık değeri yüzlük skora çevrilmiştir. Örnek olarak ‘Eğitim Eksikliği’ nedeninin 73,5 ortalama değerini alması, bu nedenin her yüz kişiden 73’ünde geri kalmışlığın nedeni olarak ifade edildiğini göstermektedir. Anket formunda yer alan sorun ifadeleri ile istatistikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Ana dil ayrımı yapmadan bakıldığında, öncelik sırasıyla ‘Eğitim eksikliği (73,7)’, ‘Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği (57,4)’ ve ‘Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği (39,0) Güneydoğuda geri kalmışlığın en önemli nedenleri olarak ifade edilmektedir. Tablo-074: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri Soru İstatistikleri N Soru No Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri Geçerli Cevapsız Ort. (%) T1.5 T1.4 T1.1 T1.3 T1.6 T1.2 T1.7 Eğitim eksikliği Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği Aşiretler ve feodal yapı Devletin kasıtlı politikası Arazi yapısı ve iklim koşulları Diğer nedenler 7972 7972 7972 7972 7972 7972 7972 635 635 635 635 635 635 635 73,54 57,40 39,06 31,32 27,75 18,75 4,13 100 80 73,5 57,4 60 39,1 40 31,3 27,8 18,8 20 4,1 0 Eğitim eksikliği Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği Aşiretler ve feodal yapı Devletin kasıtlı politikası Arazi yapısı ve iklim koşulları Şekil-074: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri Grafiği Diğer nedenler Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 85 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Güneydoğuda geri kalmışlığın nedenlerine yönelik algılar ana dile göre analiz edildiğinde en önemli ilk iki nedenin öncelik sırası ana dile göre değişmemektedir. Ancak ana dili Türkçe olanlarda, aşiretler ve feodal yapı geri kalmışlığın nedenleri arasında üçüncü sıraya yükselmektedir. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar geri kalmışlığın nedenleri arasında Devletin kasıtlı politikalarının etkisine diğer dillerdeki kişilere göre daha fazla inanmaktadırlar. Tablo-075: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri * Ana dile Göre Farklılaşma İstatistikleri Varyans Analizi 76,6 65,5 42,4 28,5 40,5 16,0 4,6 73,7 57,6 39,0 31,4 27,8 18,7 4,1 Anlamlılık 74,0 63,9 46,5 27,9 23,0 18,9 6,8 F 79,1 47,7 33,2 38,6 15,1 19,8 3,5 Top. 70,2 62,1 41,5 27,7 34,3 18,4 4,2 23,1 53,8 19,8 31,9 118,6 1,4 3,2 ,000 ,000 ,000 ,000 ,000 ,239 ,022 4,2 3,5 6,8 4,6 18,4 19,8 18,9 16,0 40,5 15,1 23,0 34,3 38,6 27,7 30 20 27,9 28,5 41,5 33,2 47,7 60 50 40 46,5 42,4 63,9 65,5 62,1 80 70 70,2 100 90 Zazaca Eğitim eksikliği Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği Aşiretler ve feodal yapı Devletin kasıtlı politikası Arazi yapısı ve iklim koşulları Diğer nedenler Arapça T1.5 T1.4 T1.1 T1.3 T1.6 T1.2 T1.7 Türkçe Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri 79,1 74,0 76,6 Soru No Kürtçe Ana dil 10 0 Eğitim eksikliği Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği Kürtçe Aşiretler ve feodal yapı Devletin kasıtlı politikası Türkçe Zazaca A rapça Arazi yapısı ve iklim koşulları Diğer nedenler Şekil-075: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri * Ana dil Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 86 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.6.1.3 PKK’ya Katılma / Destek Verme Nedenleri Bu soru grubunda, ankete katılanların verilen 14 faktör içerisinden, PKK’ya katılma ve destek verme nedeni olarak gördüğü en önemli beş tanesini 1-5 önceliği ile işaretlemesi istenmiştir. Cevapların öncelik değerleri 100’lük ölçeğe (işaretlenmeyen neden=0, beşinci öncelik verilen neden =20, dördüncü öncelik verilen neden=40, üçüncü öncelik verilen neden=60 ikinci öncelik verilen neden=80 birinci öncelik verilen neden=100) çevrilmek suretiyle her bir sorun ifadesi bir değişkene çevrilmiştir. Anket formunda yer alan PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri ile istatistikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablodaki her bir faktörün ortalama değeri, o faktöre 100’lük ölçekte verilen önceliği ve önemi göstermektedir. Ana dil ayrımı yapmadan PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri analiz edildiğinde; öncelik sırasıyla İşsizlik (71,3), Eğitimsizlik (60,6), Zor kullanma/zorla götürülme (39,2) ve Devletin yanlış uygulamaları (34,3) PKK’ya katılma ve destek vermenin en önemli nedenleri olarak görülmektedir. Tablo-076: PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri Soru İstatistikleri N Soru No PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri Geçerli Cevapsız Ort. (%) Std.Sap. O.1 O.3 O.2 O.6 O.5 O.4 O.8 O.10 O.7 O.11 O.13 O.9 O.12 O.14 İşsizlik Eğitimsizlik Zor kullanma /zorla götürülme Devletin yanlış uygulamaları Milliyetçilik duygusu Çevre/aile baskısı Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar Bağımsızlık isteği Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması PKK’nın Kürtleri temsil etmesi PKK ile aynı ideolojiyi benimseme ROJ TV yayınları PKK’nın Kürtlerin haklarını savunması Diğer 7970 7970 7970 7970 7970 7970 7970 7970 7970 7970 7970 7970 7970 7970 637 637 637 637 637 637 637 637 637 637 637 637 637 637 71,32 60,63 39,18 34,25 27,88 24,85 23,22 21,77 20,65 19,99 19,33 19,20 16,79 5,43 38,470 37,676 39,472 36,742 34,524 33,325 32,303 32,205 30,887 31,665 30,950 31,293 29,779 18,431 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 87 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri önem sıralı olarak grafik şeklinde aşağıda verilmiştir. 0 20 40 60 71,3 İşsizlik 60,6 Eğitimsizlik 39,2 Zor kullanma /zorla götürülme 34,3 Devletin yanlış uygulamaları 27,9 Milliyetçilik duygusu 24,9 Çevre/aile baskısı 23,2 Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar Bağımsızlık isteği 21,8 Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması 20,7 PKK’nın Kürtleri temsil etmesi 20,0 PKK ile aynı ideolojiyi benimseme 19,3 ROJ TV yayınları 19,2 16,8 PKK’nın Kürtlerin haklarını savunması Diğer 80 5,4 Şekil-076: PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri Grafiği 100 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 88 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) PKK’ya katılma ve destek verme nedenlerine verilen önemin ana dile göre farklılaşması tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bulgular şu şekilde özetlenebilir: PKK’ya katılma ve destek verme nedeni olarak; işsizlik, eğitimsizlik ve zor kullanma /zorla götürülme bütün dil gruplarında ilk üç sırada yer almaktadır. Ana dili Türkçe ve Arapça olanlar, eğitimsizliği-ROJ TV yayınlarını ve bölgede PKK lehine yapılan propagandaları, daha önemli görmektedirler. Ana dili Türkçe olanlar, zor kullanma/zorla götürülmeyi ve Çevre/aile baskısını diğer dillere mensup kişilere göre daha önemli görmektedirler. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar, Devletin yanlış uygulamalarını-bağımsızlık isteğinimilliyetçilik duygusunu-PKK’nın Kürtleri temsil etmesini ve haklarını savunmasını PKK’ya katılım nedeni olarak daha önemli görmektedirler. Diğer nedenlere göre çok daha yüksek öncelik verilen İşsizlik ve Eğitimsizlik faktörlerinin ana dil ayrımında öncelik sıraları da değişmemektedir. Tablo-077: PKK’ya Katılma ve Destek Verme Nedenleri * Ana dile Göre Farklılaşma İstatistikleri Varyans Analizi Türkçe Arapça Zazaca F PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri Anlm. O.1 O.3 İşsizlik Eğitimsizlik 69,9 55,0 73,2 69,6 74,7 69,3 72,8 58,7 71,4 60,6 5,1 92,8 ,002 ,000 O.2 Zor kullanma /zorla götürülme 34,4 47,9 39,8 36,8 39,2 65,8 ,000 O.6 Devletin yanlış uygulamaları 39,0 25,8 28,9 40,7 34,3 79,9 ,000 O.5 Milliyetçilik duygusu 29,8 23,6 27,3 34,2 27,9 22,6 ,000 O.4 Çevre/aile baskısı 23,1 28,5 22,6 21,6 24,7 16,5 ,000 O.8 Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar 21,0 26,6 27,1 23,3 23,2 18,0 ,000 O.10 Bağımsızlık isteği 23,3 19,2 20,1 23,0 21,8 9,2 ,000 O.7 Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması 19,4 22,6 21,2 21,0 20,6 6,1 ,000 O.11 PKK’nın Kürtleri temsil etmesi 23,1 14,8 16,5 21,6 20,0 39,8 ,000 O.13 PKK ile aynı ideolojiyi benimseme 20,4 17,6 15,0 21,4 19,3 7,5 ,000 O.9 ROJ TV yayınları 18,2 20,1 25,7 17,0 19,1 8,3 ,000 O.12 PKK’nın Kürtlerin Haklarını savunması 20,1 11,2 12,8 18,1 16,7 52,5 ,000 O.14 Diğer 5,7 4,6 6,8 5,0 5,4 3,0 ,030 Top. Soru No Kürtçe Ana dil Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 89 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) PKK’ya katılma ve destek verme nedenlerine verilen önemin ana dile göre farklılaşması grafik olarak aşağıda verilmiştir. 0 20 40 60 69,9 73,2 74,7 72,8 İşsizlik 55,0 Eğitimsizlik 58,7 34,4 Zor kullanma /zorla götürülme 39,8 36,8 25,8 28,9 Devletin yanlış uygulamaları Kürtçe Türkçe Çevre/aile baskısı 23,1 28,5 22,6 21,6 Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar 21,0 26,6 27,1 23,3 Arapça Zazaca Bağımsızlık isteği 23,3 19,2 20,1 23,0 Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması 19,4 22,6 21,2 21,0 PKK’nın Kürtleri temsil etmesi 23,1 14,8 16,5 21,6 47,9 39,0 40,7 20,4 17,6 15,0 21,4 PKK ile aynı ideolojiyi benimseme 18,2 20,1 25,7 17,0 ROJ TV yayınları Diğer 69,6 69,3 29,8 23,6 27,3 34,2 Milliyetçilik duygusu PKK’nın Kürtlerin Haklarını savunması 80 20,1 11,2 12,8 18,1 5,7 4,6 6,8 5,0 Şekil-077: PKK’ya Katılma ve Destek Verme Nedenleri * Ana dil Grafiği 100 Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 90 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.6.1.4 Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler Bu soru grubunda, ankete katılanların bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için verilen sekiz öneriden bir veya birden fazlasını seçmesi istenmiştir. Soruda hiçbir şıkkı işaretlemeyenler kayıp değer (missing) olarak kabul edilmiş, en az bir çözüm önerisini işaretleyenler için işaretlenen öneriler ‘1’ işaretlenmeyenler ‘0’ olarak kodlanmıştır. Her bir çözüm önerisi ayrı bir soru olarak değerlendirilmiş ve tablolaştırma ve okumalarda sıklık değeri yüzlük skora çevrilmiştir. Örnek olarak ‘Nüfus artış hızının azaltılması’ önerisinin 15,9 ortalama değerini alması, bu nedenin her yüz kişiden 15,9’unda çözüm önerisi olarak ifade edildiğini göstermektedir. Anket formunda yer alan çözüm önerileri ile istatistikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Ana dil ayrımı yapmadan bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için getirilen öneriler analiz edildiğinde; öncelik sırasıyla ‘Eğitim yapısının güçlendirilmesi (74,0)’, ‘Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi (68,6)’, ‘Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye (30,8), ‘Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (27,5)’ bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için getirilen öncelikli önerilerdir. Bu önerilerden ilk ikisi olan eğitim ve ekonomik temelli öneriler aldığı öncelik ve önem yüzdesiyle çözüm için odak niteliğindedir veya öyle algılanmaktadır diyebiliriz. Tablo-078: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler Soru İstatistikleri N Soru No Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü için Öneriler T3.1 T3.2 T3.6 T3.3 T3.4 T3.5 T3.8 T3.7 Eğitim yapısının güçlendirilmesi Ekonomik yatırım ve işsizliğin bitirilmesi Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye Yerel yönetimlerin (belediyelerin) güçlendirilmesi Nüfus artış hızının azaltılması Türkiye’nin AB’ye girmesi Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi Federatif yapıya geçilmesi Geçerli Cevapsız 7815 7815 7815 7815 7815 7815 7731 7801 792 792 792 792 792 792 876 806 73,92 68,55 30,79 27,54 15,91 15,36 6,33 5,06 100 80 73,9 68,6 60 40 30,8 27,5 15,9 20 15,4 6,3 5,1 Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi Federatif yapıya geçilmesi 0 Eğitim yapısının güçlendirilmesi Ekonomik yatırım ve işsizliğin bitirilmesi Kürtlere Yerel kültürel hakların yönetimlerin verildiği daha (belediyelerin) demokratik bir güçlendirilmesi Türkiye Nüfus artış hızının azaltılması Türkiye’nin AB’ye girmesi Ort Şekil-078: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 91 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşma değerleri tablo olarak aşağıda verilmiştir. Tablo-079: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler * Ana dile Göre Farklılaşma İstatistikleri Top. 68,8 66,9 40,9 26,1 12,9 16,6 9,9 7,3 82,2 69,9 13,5 28,7 21,5 13,3 0,7 1,4 79,7 75,4 19,1 32,6 18,9 14,0 0,6 2,0 73,5 73,0 41,7 32,2 11,6 18,0 7,8 5,9 74,0 53,0 ,000 68,6 6,4 ,000 30,9 222,7 ,000 27,6 5,2 ,001 15,9 33,1 ,000 15,4 5,4 ,001 6,3 85,4 ,000 5,1 42,2 ,000 F Zazaca Eğitim yapısının güçlendirilmesi Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi Nüfus artış hızının azaltılması Türkiye’nin AB’ye girmesi Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi Federatif yapıya geçilmesi Arapça T3.1 T3.2 T3.6 T3.3 T3.4 T3.5 T3.8 T3.7 Türkçe Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü için Öneriler Kürtçe Soru No Anlamlılık Varyans Analizi Ana dil Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşması şu şekilde özetlenebilir: Yukarıda verilen ilk iki çözüm önerisinin öncelik sırası ana dile göre değişmemekle birlikte, ana dili Türkçe ve Arapça olanlarda, ‘Kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye’ önerisi öncelik sırasında daha gerilere kaymaktadır. Eğitim yapısının güçlendirilmesi çözüm önerisine, ana dili Türkçe (82,2) ve Arapça olanlar (79,7) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe olanlar göreli daha az önem vermişlerdir. Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi çözüm önerilerine, ana dili Arapça (75,4), ve Zazaca olanlar (73,0) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe olanlar (66,9) tüm diller içinde göreli daha az önem vermişlerdir. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çözüm önerilerine, ana dili Arapça (32,6), ve Zazaca olanlar (32,2) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe olanlar (26,1) tüm diller içinde göreli daha az önem vermişlerdir. Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi (9,97,8) ve Federatif yapıya geçilmesini (7,3-5,9) çok az oranda da olsa birer çözüm önerisini olarak görmektedirler. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 92 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşma değerleri grafik olarak aşağıda verilmiştir. 0 20 40 60 80 100 68,8 82,2 79,7 73,5 Eğitim yapısının güçlendirilmesi 66,9 69,9 75,4 73,0 Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi 40,9 Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye 13,5 19,1 Kürtçe 41,7 Türkçe 26,1 28,7 32,6 32,2 Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi Arapça 12,9 21,5 18,9 11,6 Nüfus artış hızının azaltılması Zazaca 16,6 13,3 14,0 18,0 Türkiye’nin AB’ye girmesi 9,9 Türkiye’deki Kürtlere 0,7 bağımsızlık verilmesi 0,6 7,8 Federatif yapıya geçilmesi 7,3 1,4 2,0 5,9 Şekil-079: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler * Ana dil Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 93 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2.6.2 Kürtler İçin Bağımsızlık Talep Edenlerin Tanımlanması ve Eğilimleri (Ana Dil Kürtçe ve Zazaca Olanlar) Bu başlıkta, bölgedeki sorunların kalıcı çözümüne yönelik tedbirler arasında, Kürtlere bağımsızlık verilmesini bir alternatif olarak öne süren ve destekleyenlerin özellikleri ve eğilimleri incelenmeye çalışılmıştır. Analizler ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek sadece bu örneklem üzerinden yapılmıştır. Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin il grupları içindeki oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı göç ile oluşan mahallelerde en yüksek orana (%18,8) ulaşırken, Terörün daha fazla yaşandığı illerde bu oran %10,4’e düşmekte, Terörün fazla yaşanmadığı illerde ise %6,6 ile en düşük düzeye inmektedir. Tablo-080: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İl Grupları Çapraz Tablosu TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR. TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞSİİRT-TUN-VAN-AĞRI) Sayı Yüzde % TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URFA) GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) Total HAYIR EVET Toplam 2638 307 2945 89,6% 10,4% 100,0% Sayı 1442 102 1544 Yüzde % 93,4% 6,6% 100,0% Sayı 238 55 293 Yüzde % 81,2% 18,8% 100,0% Sayı 4318 464 4782 Yüzde % 90,3% 9,7% 100,0% 100 80 60 40 20 18,8 10,4 6,6 0 GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST.-MERSİN) TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER Şekil-080: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İl Grupları Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 94 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin yaş grupları içindeki oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı %11,6 ile 1525 yaş grubunda en yüksek düzeydedir. Tablo-081: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Yaş Çapraz Tablosu TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR. 15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 YAŞ ve üzeri Toplam HAYIR 1248 88,4% 1749 90,2% 769 92,5% 228 91,6% 3994 90,2% Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % Sayı Yüzde % EVET 163 11,6% 189 9,8% 62 7,5% 21 8,4% 435 9,8% Toplam 1411 100,0% 1938 100,0% 831 100,0% 249 100,0% 4429 100,0% 100 80 60 40 20 11,6 9,8 7,5 8,4 15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 YAŞ ve ÜZERİ 0 Şekil-081: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Yaş Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 95 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin öğrenim durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Lise mezunları bağımsızlık talebi en yüksek oranda olan gruptur (%12,3). Tablo-082: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR. HAYIR 780 90,7% EVET 80 9,3% Toplam 860 100,0% OKURYAZAR DEĞİL - OKUR YAZAR Sayı Yüzde % İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL) Sayı 1469 139 1608 Yüzde % 91,4% 8,6% 100,0% ORTA ÖĞRETİM (LİSE) Sayı 1102 155 1257 Yüzde % 87,7% 12,3% 100,0% Sayı 795 69 864 Yüzde % 92,0% 8,0% 100,0% Sayı 4146 443 4589 Yüzde % 90,3% 9,7% 100,0% ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ Toplam 100 80 60 40 20 9,3 8,6 OKURYAZAR DEĞİL OKUR YAZAR İLKÖĞRETİM (İLKORTA OKUL) 12,3 8 0 ORTA ÖĞRETİM (LİSE) ÖN LİSANS-LİSANSLİSANS ÜSTÜ Şekil-082: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Öğrenim Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 96 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin iş/meslek durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı öğrencilerde (%13,0) ve serbest meslek-esnaf-tüccarlarda (%12,6), özel sektörde işçi(%11,5) ve işsizlerde (%9,4) en yüksek düzeyde iken, en düşük düzeyde kamu çalışanlarındadır (%4,6). Tablo-083: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İş/Meslek Durumu Çapraz Tablosu TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR. İŞ / MESLEK İŞSİZ Sayı Yüzde % KAMU ÇALIŞANI HAYIR 597 90,6% EVET 62 9,4% Toplam 659 100,0% Sayı 542 26 568 Yüzde % 95,4% 4,6% 100,0% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Sayı 430 56 486 Yüzde % 88,5% 11,5% 100,0% Sayı 629 91 720 Yüzde % 87,4% 12,6% 100,0% Sayı 412 29 441 Yüzde % 93,4% 6,6% 100,0% Sayı 558 53 611 Yüzde % 91,3% 8,7% 100,0% Sayı 754 113 867 Yüzde % 87,0% 13,0% 100,0% Sayı 3922 430 4352 Yüzde % 90,1% 9,9% 100,0% SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI ÖĞRENCİ Toplam 100 80 60 40 20 13,0 12,6 11,5 9,4 8,7 6,6 4,6 İŞSİZ EV KADINI ÇİFTÇİ KAMU ÇALIŞANI 0 ÖĞRENCİ SERBEST MESLEKESNAFTÜCCAR ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Şekil-083: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İş/Meslek Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 97 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin hane aylık toplam düzenli gelir durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı hane düzenli geliri arttıkça yükselmektedir. Tablo-084: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Aylık Toplam Net Gelir Çapraz Tablosu TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR. HANE AYLIK TOPLAM NET GELİR 0-499 TL 500-999 TL 1000-1999 TL 2000-3999 TL 4000 TL VE ÜZERİ Toplam Sayı Yüzde % HAYIR 466 91,6% EVET 43 8,4% Toplam 509 100,0% Sayı 1065 119 1184 Yüzde % 89,9% 10,1% 100,0% Sayı 756 89 845 Yüzde % 89,5% 10,5% 100,0% Sayı 237 34 271 Yüzde % 87,5% 12,5% 100,0% Sayı 37 11 48 Yüzde % 77,1% 22,9% 100,0% Sayı 2561 296 2857 Yüzde % 89,6% 10,4% 100,0% 100 80 60 40 22,9 20 8,4 10,1 10,5 12,5 0-499 TL 500-999 TL 1000-1999 TL 2000-3999 TL 0 4000 TL VE ÜZERİ Şekil-084: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Aylık Toplam Net Gelir Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 98 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin hane toplam varlık değerine göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı hane toplam varlık değeri 200.000 TL ve üzerinde olan en üst dilimde en yüksek orandadır (%12,3). Tablo-085: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Toplam Varlık Değeri Çapraz Tablosu TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR. HANE TOPLAM VARLIK DEĞERİ 0-29999 TL 30000-59999 TL 60000-99999 TL 100000-199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ Toplam Sayı Yüzde % HAYIR 748 90,3% EVET 80 9,7% Toplam 828 100,0% Sayı 929 90 1019 Yüzde % 91,2% 8,8% 100,0% Sayı 1006 115 1121 Yüzde % 89,7% 10,3% 100,0% Sayı 803 84 887 Yüzde % 90,5% 9,5% 100,0% Sayı 336 47 383 Yüzde % 87,7% 12,3% 100,0% Sayı 3822 416 4238 Yüzde % 90,2% 9,8% 100,0% 10,3 9,5 100 80 60 40 20 9,7 8,8 0-29999 TL 30000-59999 TL 12,3 0 60000-99999 TL 100000-199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ Şekil-085: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Toplam Varlık Değeri Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 99 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin mezheplere göre analizi yapıldığında bağımsızlık talep oranının Alevilerde (%23,3) yüksek olduğu görülmektedir. Şafii’lerde bu oran %10,3’e, Hanefilerde ise %6,3’e düşmektedir. Tablo-086: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Mezhep Çapraz Tablosu TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR. MEZHEP HANEFİ Sayı Yüzde % ŞAFİİ ALEVİ Toplam HAYIR 1431 93,7% EVET 96 6,3% Toplam 1527 100,0% Sayı 2671 306 2977 Yüzde % 89,7% 10,3% 100,0% Sayı 132 40 172 Yüzde % 76,7% 23,3% 100,0% Sayı 4234 442 4676 Yüzde % 90,5% 9,5% 100,0% 100 80 60 40 23,3 20 6,3 10,3 0 HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ Şekil-086: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Mezhep Çapraz Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 100 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin DTP’ye oy verme durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler içerisinde bağımsızlık talep oranı %23,4 iken, bu oran diğer partilere oy verenler arasında %3,4’dür. Bu oranlar DTP’ye oy veren KürtZazalarda dahi her dört kişiden üçünün bağımsızlık talebi olmadığını göstermektedir. Tablo-087: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * DTP’ye Oy Verme Durumu Çapraz Tablosu EN SON SEÇİMLERDE OY VERİLEN PARTİ DİĞER PARTİLERE OY VERENLER DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER Toplam TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR. Sayı Yüzde % HAYIR 2024 96,6% EVET 71 3,4% Toplam 2095 100,0% Sayı 864 264 1128 Yüzde % 76,6% 23,4% 100,0% Sayı 2888 335 3223 Yüzde % 89,6% 10,4% 100,0% 100 80 60 40 23,4 20 3,4 0 DİĞER PARTİLERE OY VERENLER DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER Şekil-087: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * DTP’ye Oy Verme Durumu Grafiği Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 101 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SONUÇLAR VE ÖNERİLER 3.1 SONUÇ 3.1.1 Sosyo-Demografik Yapı Değerlendirmeye alınan örneklemin % 56,2’sinin ana dili Kürtçe, % 33,4’nün ana dili Türkçe, % 5,4’nün Zazaca ve %4,7’nin Arapçadır. Terörün daha yoğun yaşandığı illerde ana dili Kürtçe olanların oranı %73,1’e yükselmekte, terörün fazla yaşanmadığı illerde ise %39’7’ye düşmektedir. Bölgede ana dili Kürtçe, Zazaca ve Arapça olanların büyük bir kısmı (%80 civarı) evde ikinci bir dil olarak Türkçeyi kullanmaktadır. Bazı Kürt kökenli aileler Türkçeyi ana dil olarak kabul etmekte, kendilerini Türk olarak veya Türk-Kürt ikili etnik kimlikle tanımlamaktadır. Kendisini birden fazla etnik kimlik ile tanımlayan kişi oranı (%8,1)’dir. Etnik olarak kendisini Türk-Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı ana dili Kürtçe olanlar içerisinde %7,2’dir. Bu bulgular, mevcut ortak aile bağları, dil ve diğer kültürel öğeler bağlamında belli bir oranda karışma ve kaynaşmayı ifade etmektedir. Bölgede özellikle kadınlarda eğitim problemi önemini ve önceliğini korumaktadır. Terörün daha fazla yaşandığı il grubunda kırsal kesimde, ana dili Kürtçe-Zazaca olan 56 yaş ve üzeri kadınlarda okuma yazma bilmeyenlerin oranı %80’lerin üzerine çıkmaktadır. Örneklemin yaklaşık yarısı (%47,7) işsiz, öğrenci ve ev kadınlarından oluşmaktadır. Terörün daha fazla yaşandığı illerde kendisini işsiz olarak tanımlayanların oranı erkeklerde 19,2’dir. İşsizlik oranı öğrenim düzeyinin yükselmesiyle birlikte düşmektedir. Terörün daha fazla yaşandığı illerde, terörün daha az yaşandığı illere göre kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları daha yüksektir. Çocuk sayısı ortalamalarına il ayrımı yapmadan baktığımızda; bölgede ana dili Kürtçe olanlar en yüksek, ana dili Türkçe olanlar en düşük çocuk sayısı ortalamasına sahiptir. Öğrenim durumu yükseldikçe çocuk sayısı azalmaktadır. Örneklemin yaklaşık dörtte biri yaşadığı yere başka bir yerden göç etmiştir. ‘Ekonomik nedenler’ en önemli göç nedenidir. ‘Çocukların eğitimi ve daha iyi bir gelecek’ ikinci en önemli göç nedeni olarak ifade edilmektedir. Yaklaşık her 5 kişiden 1’i doğrudan veya dolaylı olarak, terör nedeniyle yaşadığı yerden göç etmiştir. Örneklemin %98,5’inin dini İslam, bunların %49’0’ı Hanefi, %46,3’ü Şafii, %3,5’i ise Alevilerden oluşmaktadır. Herhangi bir neden sonuç ilişkisine girilmeksizin, terörün yoğunlukla yaşandığı ve OHAL uygulamasının ağırlıklı olarak yapıldığı il grubunda Şafii nüfus, terörün fazla yaşanmadığı il grubunda ise Hanefi nüfus ağırlıklı olarak ikamet etmektedir. Ana dili Kürtçe-Zazaca ve Arapça olanlarda Şafii mezhebine mensubiyet oranı, ana dili Türkçe olanlarda ise Hanefi mezhebine mensubiyet oranı çok daha yüksektir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 102 Terörün fazla yaşanmadığı illerde aile içinde veya yakınları arasında siyasi tutuklu bulunma oranı %9,1 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %14,8’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %19,8’e çıkmaktadır. Benzer şekilde terörün fazla yaşanmadığı illerde aile içinde veya yakınları arasında PKK’ya katılan kişi bulunma oranı %7,8 iken, terörün daha fazla yaşandığı illerde %12,4’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %23,e çıkmaktadır. Bu sonuçlar büyük şehirlerin göç ile oluşan mahallelerindeki hassasiyetin yüksek olduğunu ve siyasi içerikli çalışmalar ile terör örgütünün faaliyetlerinin bu bölgelerde yoğunlaştığını göstermektedir. 3.1.2 Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Bölge insanlarında son dönemde meydana gelen zihinsel değişimin tespiti araştırmanın ana amaçlarından birisi olmuş ve konu çeşitli sorularla derinliğine incelenmeye çalışılmıştır. Çalışma bölge problemlerinin çözümü amacıyla yapıldığı için genel eğilim oranları ve ana dil ayrımı dışındaki tüm eğilim bulguları, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanları kapsamaktadır. Dört ana dil grubunda da; bölge insanının ‘Aidiyet Hissi’ ve ‘Beraber Yaşama İsteği’ düzeyleri oldukça yüksek, ‘Ayrımcılık Algısı’ ise düşüktür. Ayrımcılık algısı, ana dili Zazaca ve Kürtçe olanlar tarafından orta düzeyde hissedilmektedir. Bu değerler genel tablo ile uyumludur ve PKK-Öcalan’a güven, bağımsızlık ve federasyon talebi oran ve değerleri ile de örtüşmektedir. Boyutlara ait eğilimler sosyo-demografik özelliklere göre farklılaşmaktadır. ‘Aidiyet Hissi’ ve ‘Beraber Yaşama İsteği’ düzeyleri: Göç ile oluşan mahallelerde ve terörün daha fazla yaşandığı illerde diğer illere göre daha düşüktür. Ana dili Türkçe ve Arapça olanlarda, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha yüksektir. En yüksek düzeyde kamu çalışanlarında, en düşük düzeyde ise işsizlerde gözlenmiştir. 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenlerde, vermeyenlere göre çok daha düşüktür. Hanefilerde Şafiilere ve Alevilere göre daha yüksektir. İlköğretim mezunları, aidiyet ve birlikte yaşama isteği anlamında daha ılımlı ve sorunsuz kitle olarak karşımıza çıkmaktadır. Ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlar ise, ayrımcılık algısı ve aidiyet anlamında en olumsuz grup olmasına rağmen, eğitim düzeyi ve rasyonelliğin de etkisiyle, beraber yaşama isteği en yüksek grup durumundadır. Kürtler ve Zazalarda %50’ler düzeyinde ölçülen ayrımcılık algısının niteliğinin ne olduğu, ve özellikle etnik ayrımcılıktan kaynaklanan algı miktarının/değerinin ne kadar olduğu önem taşımaktadır. Anketin bir başka bölümünde Türkiye’nin temel sorunlarının neler olduğu sorulduğunda verilen cevaplarda etnik ayrımcılığın, Kürtlerde %15,1, Araplarda %13,2 ve Zazalarda %13,8 düzeyinde olduğu ve bu değerlerin de oldukça düşük bir algı düzeyini ifade ettiği görülmektedir. Kürtler ve Zazalardaki bu algı değerleri bağımsızlık ve federasyon talep eden ayrılıkçı etnik bilinç düzeyi yüksek kitlenin oranı ile örtüşmektedir. Bu sebeple, Kürtler ve Zazalarda orta düzeyde göreli yüksek çıkan ayrımcılık algısının çok büyük bir kısmının etnik ayrımcılık dışındaki sosyal, idari ve psikolojik faktörlerden kaynaklanan bir ayrımcılık düşüncesi olduğu ve etnik ayrımcılığı işaret etmediği ölçekte yer alan soru ifadelerinden de görülmektedir. Etnik temelde algılanmasa da ayrımcılık algısının her türlü istismara açık olduğunun bilinmesi ve sebeplerinin çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Kürtler ve Zazalarda da oldukça yüksek olan aidiyet hissinin (%80’ler düzeyi), Türklerde %93,9 olması, Türkiye Cumhuriyeti ve değerlerine aidiyetin etnik düşünce dışı faktörlerden de etkilendiğini göstermektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 103 ‘’Aynı dine inanmak’’ ve ‘’Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak’’ olguları toplumdaki farklı gruplar arasında en önemli birleştirici bağ olarak algılanmakta ve her iki olguya da yüksek değer atfedilmektedir. Bölge insanı ‘’Aynı mezhepten olmak’’ ve ‘’Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak’’ durumlarını ise diğerlerine göre çok daha az öneme sahip birleştirici faktörler olarak görmektedir. 3.1.3 PKK/Öcalan ve DTP’ye Güven/Bakış PKK ve Öcalan'ın bölgedeki etnik bilincin oluşumuna etkisi; Öcalan’ın Kürt halkının lideri olduğu, PKK’nın bugüne kadar Kürtlerin davasına hizmet ettiği ve bundan sonra da hizmet edeceği gibi çeşitli sorularla ölçülmeye çalışılmıştır. PKK/Öcalan'ın etnik bilinç oluşumuna etkisine ana dili Kürtçe olanlar %30, ana dili Zazaca olanlar %20, ana dili Türkçe ve Arapça olanlar ise %10 düzeyinde inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlardan PKK’nın Kürtlerin davasına bu güne kadar hizmet ettiğine inananların, bundan sonra hizmet edeceğine olan inancı daha düşüktür. “Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması” görüşünü destekleme oranı ise Kürtlerde %36,4, Zazalarda %24,5, Araplarda %5,2 ve Türklerde %1,3 düzeyindedir. Yukarıdaki değerler bir arada düşünüldüğünde; PKK ve Öcalan'ın bölgedeki etnik bilincin oluşumuna etkisinde Kürtler ve Zazaların bir kısmının Türkler ve Araplarda olduğu gibi konuya güven ve sempati dışında sadece tarafsız bir bakış açısıyla, gözlenen bir olgunun tespiti/ifadesi amacıyla yaklaştıkları anlaşılmaktadır. PKK/Öcalan’a Güven, bölge insanında %10 düzeylerindedir. Ana dili Kürtçe olanlarda ise, bu oran Öcalan için %20, PKK için %15’ler düzeyine çıkmaktadır. PKK/Öcalan’a Güven, Kürt etnik bilincinin oluşmasında PKK/Öcalan’ın etkisine inanç düzeyi ve Öcalan’ın serbest bırakılması taraftarlığı ile karşılaştırıldığında oldukça düşük kalmaktadır. Düşük olmakla birlikte, Öcalan sempatisinin PKK taraftarlığından daha yüksek olduğunun vurgulanması gerekmektedir. Ana dili Zazaca olanlarda PKK/Öcalan’a Güven ana dili Kürtçe olanlara göre çok daha düşüktür. Öcalan’ın serbest bırakılması konusundaki göreli yüksek eğilim ile Öcalan’a güvenin PKK’ya güvenden biraz daha yüksek olmasının nedeninin, PKK’nın Öcalan’dan sonra güven kaybına uğraması ve hapishane yaşamının getirdiği mağduriyet psikolojisiyle açıklanabileceği değerlendirilmektedir. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar içerisinde DTP’ye Güven oranı PKK/Öcalan’a Güvenin çok daha üzerindedir. Yaklaşık her altı kişiden biri PKK/Öcalan’a güven beyan ederken, DTP’ye her üç kişiden biri güven beyan etmektedir. PKK/Öcalan ve DTP’ye güveni besleyen sosyo-demografik faktörler benzeşmektedir. Bu kişi, kurum ve oluşumlardan birisine güven ve sempatinin yükseldiği şartlarda diğerleri de yükselmektedir. PKK/Öcalan ve DTP’ye yukarıda açıklanan güven oranları, terörün daha fazla yaşandığı OHAL ve Mücavir il uygulamasının yoğunlukla yapıldığı illerde, 15-40 yaş grubunda, bekârlarda ve erkeklerde, okuma yazma bilmeyenler ile okuryazar olanlarda ve lise mezunlarında, muhtaç veya varlıklı olanlarda, Alevi ve Şafii mezhebine mensup olanlar arasında yükselmektedir. 3.1.4 Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven Güven Ölçeğindeki bazı sorular birleştirilerek devlete güven ölçülmeye çalışılmıştır. Toplam beş kişi ve kurumdan oluşan Devlete Güven Boyutu; yasama, yürütme ve yargıyı temsilen, ‘’Cumhurbaşkanı, TBMM, Başbakan, Adli Yargı ve Vali/Kaymakam’’a verilen güven değerlerinin toplamından oluşmaktadır. Dil ayrımı yapılmaksızın ve araştırma yapılan bölge bir bütün olarak ele alındığında, devlete Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 104 duyulan güvenin %67,6 düzeyinde olduğu görülmektedir. Dil gruplarına göre bakıldığında devlete güven, Türklerde %77,3, Araplarda %77,2, Kürtlerde %61,3 ve Zazalarda %57,3’dir. Güven değerleri Türkler ve Araplarda yüksek, Kürtler ve Zazalarda ise orta düzeydedir. Kürtlerle Türkler arasındaki yaklaşık 16 puanlık farkta ise etnik bilinçle ilgili düşüncelerin etkili olduğu söylenebilir ki, bu fark çalışmada vurgulanan üst düzey etnik bilince sahip ayrılıkçı kitlenin büyüklüğü ile örtüşmektedir. Bölgede, tüm organ ve kurumları ile birlikte değerlendirildiğinde dahi Devlete Güven, ana dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, diğer kişi, kurum ve oluşumların üzerindedir. Devlete Güven; terörün daha fazla yaşandığı ve göç ile oluşan mahallelerde düşmekte, yaş büyüdükçe yükselmekte, öğrenim düzeyi yükseldikçe düşmektedir. Toplam üç kurum (TSK-Jandarma-Polis için verilen değerlerden oluşan Güvenlik Güçlerine Güven Boyutu, dil ayrımı yapılmadan bölge bir bütün olarak ele alındığında, %66,2 değeriyle orta düzeydedir. Dillere göre farklılaşmaya bakıldığında; Kürtlerde (%56,5) ve Zazalardaki (%57,2) güvenin, Türklere (%79,66) ve Araplara (%74,27) göre daha düşük olduğu görülmektedir. Bölgede Güvenlik Güçlerine Güven, son 25 yıldır yürütülen zor mücadele, yıpratma çabaları, alanda yapılan hatalar ve etnik bilinç temeline kaydırılan faaliyet ve eğilimlere rağmen ana dili Kürtçe olanlar arasında %56 ile orta düzeydedir. Göreli olarak yüksek değerlendirilebilecek bu oran DTP-PKK-Öcalan’a Güvenin çok daha üzerindedir. DTP’ye oy verdiğini söyleyen Kürt/Zazalarda devlete ve güvenlik güçlerine güven %30’lar düzeyine gerilemektedir. Bu oran aynı kitlenin %50’ler düzeyinde olan PKK/Öcalan’a güven değerlerinden düşük olmakla birlikte, kısmen politize sayılabilecek bu grupta dahi her üç kişiden birisi devlete ve güvenlik güçlerine güven beyan etmiştir. Güvenlik Güçlerine Güven; terörün daha fazla yaşandığı ve göç ile oluşan mahallelerde daha düşük iken, öğrenim düzeyi yükseldikçe düşmekte, yaş büyüdükçe yükselmektedir. DTP Milletvekillerine Güven, Kürtlerde %34,7, Zazalarda %23,6, Türklerde %1,53 ve Araplarda %2,70 düzeyindedir. DTP’ye olan güven İstanbul ve Mersin’in göç ile oluşan mahallelerinde %54,2 ile en yüksek değerdedir. Bu oran terörün yoğun olarak yaşandığı illerde %39,7’ye, terörün fazla yaşanmadığı illerde ise %19,9’a düşmektedir. 3.1.5 Sorunlar ve Bölge İnsanı Tarafından Getirilen Çözüm Önerileri Türkiye’nin temel sorunları arasında öncelik sırasına göre ‘İşsizlik-geçim sıkıntısı (%74,6)’, ‘Eğitim sistemindeki problemler (%48,1)’ ve ‘Terör (%39,1)’ en fazla ifade edilen sorunlardır. Ülkedeki temel sorunlar arasında en az öncelik ve önem verilen sorun etnik ayrımcılıktır. (%13,2) Burada önemli olan nokta, etnik ayrımcılığın ana dili KürtçeArapça ve Zazaca olanlarda da önemli bir sorun olarak algılanmamasıdır. Bu sonucu, ülkede etnik temelde bir ayrımcılığın fazla yaşanmadığı; asıl ayrımcılığın, sosyalleşme/yaşam düzeyi, kültür ve değerler bağlamında gerçekleştiği şeklinde yorumlayabiliriz. Bölge halkının öncelikli sorun olarak gördüğü hususlar Türkiye’nin diğer bölgeleri için de aynı derecede geçerli genel sorunlardır. Öncelik sırasına göre ‘Eğitim eksikliği (%73,7), ‘Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği (%57,6)’, ‘Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği (%39,0) güneydoğuda geri kalmışlığın nedenleri olarak ifade edilmektedir. Ana dili Türkçe olanlar geri kalmışlığın nedenleri arasında feodal yapı faktörüne diğer dillerdeki kişilere göre daha fazla inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar geri kalmışlığın Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 105 nedenleri arasında Devletin kasıtlı politikalarının etkisine diğer dillerdeki kişilere göre daha fazla inanmaktadırlar. Bu imajın ortadan kaldırılması büyük önem taşımaktadır. PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri olarak öncelik sırasına göre İşsizlik (%71,4), Eğitimsizlik (%60,6), Zor kullanma/zorla götürülme (%39,2) ve Devletin yanlış uygulamaları (%34,3) en çok ifade edilen faktörlerdir. Türkler ve Araplar, PKK’ya katılma ve destek verme nedeni olarak; eğitimsizliği-ROJ TV yayınlarını ve bölgede PKK lehine yapılan propagandaları, Kürtler ve Zazalara göre daha önemli görmektedirler. Kürtler ve Zazalar, Devletin yanlış uygulamalarını- bağımsızlık isteğini- milliyetçilik duygusunuPKK’nın Kürtleri temsil etmesi ve haklarını savunması gibi nedenleri Türkler ve Araplara göre PKK’ya katılımı etkileyen faktörler olarak düşük düzeyde olmasına rağmen daha önemli görmektedirler. Bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için getirilen öneriler arasında, öncelik sırasıyla ‘Eğitim yapısının güçlendirilmesi (74,0)’, ‘Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi (68,6)’, ‘Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye (30,9), ‘Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (27,6)’ en çok ifade edilen ilk dört öneridir. Bu önerilerden ilk ikisi olan eğitim ve ekonomik temelli öneriler aldığı öncelik ve önem yüzdesiyle çözüm için odak niteliğindedir. Kürtler ve Zazalar Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini (%9,9-%7,8) ve Federatif yapıya geçilmesini (%7,3-%5,9) çok az oranda da olsa birer çözüm önerisi olarak görmektedirler. 3.1.6 Bağımsızlık / Federasyon / Kültürel Hak Talebi ve Etnik Bilinç Bölgedeki sorunların kalıcı çözümüne yönelik tedbirler arasında, Kürtlere bağımsızlık veya federatif haklar verilmesini bir alternatif olarak öne süren ve destekleyenlerin özellikleri ve eğilimleri incelendiğinde; Bağımsız Kürt Devleti talebi oranı ana dili Kürtçe olanlarda % 9,9, Zazaca olanlarda % 7,8, iki dil grubu beraber düşünüldüğünde ise % 9,7’dir. Federasyon talebindeki oranlar ise sırasıyla ana dili Kürtçe olanlarda % 7,3, Zazaca olanlarda % 5,9 ve her iki kitle beraber düşünüldüğünde %7,2’dir. Kürtlere/Zazalara temel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye talebi, Kürtlerde ve Zazalarda %40 düzeyinde bir destek görmekte, bu oranı %10’ların altında kalan bağımsızlık ve federasyon talebi ile karşılaştırdığımızda tablo daha net ortaya çıkmaktadır. Bağımsızlık ve federatif yapı talep eden kitlede PKK/Öcalan/DTP ve hatta Barzani sempatizanlığının üst düzeyde, devlete güvenle birlikte aidiyet ve beraber yaşama isteğinin aynı etnik gruptaki ana kitleye göre çok daha düşük olduğunu vurgulamamız gerekmektedir. Hem bağımsızlık hem de federasyon talebi her ikisi bir arada düşünüldüğünde, bağımsızlık ve/veya federasyonu çözüm olarak görenlerin toplam oranı %14,7’dir. Bu oran, ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar içinde her yedi kişiden birisinin bağımsız devlet ve/veya federasyon talep ederek, ciddi bir zihinsel farklılaşmanın içinde olduğunu ve ayrılıkçılığa varan tarzda bir etnik bilinç geliştirdiğini göstermektedir. Bağımsızlık ve federasyon talep edenleri hariç tuttuğumuzda, Kürtler ve Zazalarda %31,6 oranında bir kitlenin sadece kültürel hak talebi şeklinde ifade edilen düşük-orta düzeyde etnik bilince sahip olduğu söylenebilir. Bölgede bazı sorunlar ve bu sorunlara yönelik bazı radikal ve ayrılıkçı talepler olsa da Kürtlerin ve Zazaların % 86’sında bağımsızlık veya federasyon talebi yoktur. Ayrıca çok önemli bir diğer husus, temel kültürel haklara ilişkin taleplerin PKK’lı olmak anlamına gelmediği, bu tür taleplerde bulunan kitlenin PKK’ya güven duyan kitleden yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu açıkça görülmektedir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 106 (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) Etnik bilinci yüksek kitle içerisinde her yaş, sosyal grup ve eğitim düzeyinden insanlar yer almakla birlikte; ayrılıkçı temelde gerçekleşen zihinsel kaymanın, yaş grubu olarak daha çok 40 yaşın altında, eğitim düzeyi olarak okuryazar olmayan veya sadece okuryazar olan kitle ile lise mezunlarında, meslek grubu olarak işsiz ve serbest meslek sahiplerinde, gelir düzeyi olarak muhtaç durumda olanlar ile zengin sayılabilen kitlede, terörün daha fazla yaşandığı illerde veya İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde yaşayanlarda, ayrımcılık algısı yüksek, aidiyet ve birlikte yaşama isteği düşük olan ve kendisini Marksist/Komünist/Sosyalist/Devrimci veya yurtsever olarak tanımlayan kitlede daha fazla olduğu görülmektedir. Yukarıda özetle değinilen faktörlerin tek başlarına bireyde bir değişime neden olmadıkları, her birinin değişimin alt bileşenlerini oluşturdukları, başka bir ifade ile bu etkenlerin hepsinin veya bir kısmının belli bir oranda bir araya gelmesi ve belli bir ölçüde de propagandaya maruz kalınması durumunda bireyde ayrılıkçı temelde bir etnik bilincin geliştiği söylenebilir. Aşağıdaki şema bireysel değişim mekanizmasını özetlemektedir. Etkenler sadece örnek olarak verilmiştir. Elbette süreci etkileyen çok daha fazla etken mevcuttur. BİREYDEKİ DEĞİŞİM MEKANİZMASI PROPAGANDA TERÖRİZE ORTAM YAKIN ÇEVRE İŞSİZLİK BİRB BBBB BBBB BİREY BÜYÜK ŞEHİR EĞİTİMSİZLİK BBBB ORTAMI BBEY EĞİTİMSİZLİK BİREY GETTOLAŞMIŞ YAPILAR DİNİ DUYGULARDAKİ ZAYIFLIK AİLELERİN KONTROLSÜZLÜĞÜ DEĞİŞİME UĞRAMIŞ BİREY FEODAL ETKENLER EKONOMİK SIKINTILAR PROPAGANDA Kişilerde ideolojik temelli yaşanan değişimle etnik bilinç temelindeki değişim bazı yönlerden birbirinden ayrılmaktadır. İdeolojik değişim genelde ülkenin temel sorunlarına çözüm arayışından hareketle bir değişimi öngördüğünden refah düzeyi yükseldikçe ve sosyal düzen adaletli bir çerçeveye oturdukça ideolojik hareketler genelde ivmelerini kaybederler ve bu amaca ulaşmada ülke bütünlüğünün riske girmesi de söz konusu olmayabilir. Etnik temelli değişimler ise genelde ayrılıkçı hedeflere yöneldiğinden ortamdaki istismar edilen sorunlar çözülse bile, birey değişime uğradıktan sonra geriye dönüşü kolay değildir. Bu nedenle rehabilitasyon çabalarında, değişime uğrayan kitlenin diğer kitleyi etkilemesinin önlenmesi veya etkisinin en aza indirilmesi ve diğer kuşakların kaymalarını önleyici stratejilerin geliştirilmesi daha büyük önem ve öncelik taşımaktadır. Kaymayı önleyen stratejilerin de küçük yaşlardan itibaren uygulanması ve süreklilik arz etmesi önemlidir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 107 3.1.7 Etnik ve Ayrılıkçı Değişimi Etkileyen Faktörler Dillere göre farklılaşmalar genel olarak değerlendirildiğinde, hemen hemen bütün tablolarda, Türklerle Arapların birbirine yakın değerlerde benzer eğilim ve algılara sahip oldukları görülmektedir. Kürtler ve Zazaların ise Türkler ve Araplardan farklılaşarak kendi aralarında benzer eğilim ve algılara sahip oldukları, ancak Kürtlerde Zazalara nazaran aidiyet, birlikte yaşama ve güven yönündeki algıların daha olumsuz olduğu gözlenmektedir. Genel olarak bakıldığında mevcut eğilim ve algılamalarda sorun teşkil edebilecek en büyük farklılaşma olumsuzluk anlamında Kürtlerde ve müteakiben Zazalarda görülmektedir. Bu sebeple rapor içeriğinde olduğu gibi, aşağıdaki sosyodemografik faktörlere göre değişim incelenirken sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar esas alınmıştır. Arazinin yapısı, hudut bölgelerine yakınlık ve bölgenin demografik özelliklerinin doğal bir sonucu olarak, PKK’nın eylem yoğunluğu ve buna karşı güvenlik güçlerinin güç kullanımıyla ilgili faaliyet yoğunluğunun farklı derecede yaşandığı bölgelerde etnik temeldeki ayrılıkçı eğilim değerlerinde de farklılaşma görülmektedir. Bu farklılaşmanın, ekonomik ve coğrafi şartların olumsuzlukları yanı sıra, bölgedeki eylem ve faaliyetlerin yoğunluğuna bağlı olarak bölge insanının maruz kaldığı baskı ve sıkıntıların sonucu olduğu değerlendirilmektedir. Mekânsal farklılaşmanın tespit edilmesi ve irdelenmesi bölge içerisinde farklı alt stratejiler geliştirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Konuya bu açıdan yaklaşıldığında sorunla ilgili olarak karşımıza 3 farklı bölge çıkmaktadır. Birincisi, eylem ve faaliyetlerin yoğun olarak yaşandığı Güneydoğu Anadolu Bölgesinin merkezinde ve doğusunda yer alan kesim (Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Van ve Ağrı ve anket uygulamasının yapılamadığı Hakkari, Şırnak illeri), ikincisi eylem ve faaliyetlerin daha az yaşandığı ve bölgenin batısında yer alan kesim (Adıyaman, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa illeri), üçüncüsü ise bölge dışında bulunan, daha çok Türkiye’nin batısında ve Akdeniz bölgesinde yer alan, İstanbul ve Mersin ile örneklem alınan ve göç ile oluşan mahalle bazındaki yerleşim birimleridir. Araştırma sonuçlarına göre bu bölgeler arasında ciddi farklılaşmalar olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre; ülkenin bekası bakımından en riskli bölgelerin diğer illerde göç ile oluşan mahalleler olduğu, ikinci derecedeki riskli bölgenin ise Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta ve doğu kesimlerinde yer alan ve terörün ve güvenlik faaliyetlerinin yoğun olarak yaşandığı bölge olduğu, bölgenin batı kesiminde yer alan ve terörün daha az yaşandığı illerin ise, barındırdığı önemli orandaki Kürt-Zaza nüfusa rağmen en az riskli bölge olduğu görülmektedir. Ancak, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta ve doğu kesimlerinde yer alan ve terörün yoğun olarak yaşandığı bölgenin fiziki bütünlüğü, arazi yapısı ve sınırlara yakınlığı dikkate alındığında, batıda göç ile oluşan mahallelere göre daha riskli bölge olarak değerlendirilmesinin gerekeceği düşünülmektedir. Daha çok ekonomik kaygılarla bölge dışına göç eden ve ekonomi ve sosyal yaşamı çok daha üst düzeyde olan illerde, göç ile oluşan mahalle yapısı içerisinde pek çok ekonomik ve sosyal problemi yaşamaya devam eden ve politizasyona uğrayan, hassasiyetleri ajite edilen ve sosyal yaşam düzeyine bağlı olarak ikinci sınıf muamelesi gören insanların devlete güvenleri azalmakta ve etnik temelli ayrılıkçı görüş, oluşum ve faaliyetlere kayması kolaylaşmaktadır. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar arasında coğrafi bölge dışındaki değer ve algı farklılaşması aynı zamanda DTP’nin oy potansiyelini de oluşturmaktadır DTP’ye oy verenler ile vermeyenler arasında, sosyo-demografik özellikler açısından çok fazla fark olmasa da, devletin değerlerine, kurumlarına bakış, kültür ve inançlar bağlamında önemli farklılaşmalar vardır ve DTP’ye oy verenler daha fazla politikleşmiş kitle olarak Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 108 karşımıza çıkmaktadır. Bu kitlenin algı ve değerleri de parti değer ve söylemleri ile benzeşmektedir. Araştırma bulguları, bekârlarda etnik temelli zihinsel değişimin evlilere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ancak yaş gruplarına ve eğitim düzeylerine göre bakıldığında zihinsel değişimin öğrencilerde ve gençlerde daha yüksek olduğu dikkate alındığında, bu farklılaşmanın bir kısmında medeni durumdan ziyade yaş ve eğitim düzeyinin etkili olduğunu söylemek mümkündür. Ancak evliliğin getirdiği ilave sorumluluk duygusunun, olumsuz anlamdaki zihinsel değişimi frenleyici bir rolü olduğu da bir gerçektir. Eğitim düzeyi ile etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşünceler arasında doğrusal bir ilişki tespit edilememiştir. Etnik temelli ayrılıkçı görüşler en yüksek düzeyde lise mezunlarında ve müteakiben okuryazar olmayan/okuryazar kitlede öne çıkmaktadır. Eğitim düzeyi çok düşük olan kitledeki değişimi cahillik ve bilgisizliğin istismarı, lise mezunlarındaki değişimi ise bölgede okul (orta öğretim) sürecinde yoğun olarak yaşanan politizasyon koşulları ile açıklamak mümkündür. Lise döneminde yaşanan hızlı politikleşme sürecinde, bölgedeki eğitim ve öğretim kadrolarının büyük ölçüde etkili oldukları değerlendirilmektedir. Bölgede yapılan mülakatlar bu tespitleri desteklemektedir. Değişik eğitim düzeylerinde farklı oranlarda etnik temelli ayrılıkçı değişimin gözlenmesi, eğitim seviyesi yükseldikçe sorunun büyük ölçüde çözülebileceği yönünde genel kabul gören anlayışın irdelenmesi ihtiyacını da ortaya çıkarmaktadır. Mevcut resim, sadece gençlerin okula gönderilmesi ve okuldan mezun olmalarıyla sorunun çözülmesi arasında bir ilişki kurulmasının doğru olmadığını göstermektedir. Özellikle lise düzeyinde ayrılıkçı etnik bilinç anlamındaki zihinsel değişimin daha da artması bu tespitimizi doğrulamaktadır. Sadece okullaşmayla sorunun çözümüne katkı sağlanamayacağı, değişimi doğru bir çizgiye çekecek eğitim kalitesi ile olumlu anlamda mesafe alınabileceği değerlendirilmektedir. Aksi takdirde mevcut haliyle okul sistemi büyük ölçüde olumsuz anlamda zihinsel değişime hizmet etmeye devam edecektir. Yaş küçüldükçe olumlu eğilim ve algılarda (aidiyet, devlete güven vb.) zayıflama, etnik temelli ayrılıkçı görüşlerde ise artış olduğu gözlenmektedir. Pek çok bulgu 40 yaş altı ve 40 yaş üzeri gruplar arasında önemli bir kırılmanın varlığına işaret etmektedir. Bu bulguları, ‘insanlar yaşları yükseldikçe daha devlet yanlısı görüş ve düşüncelere kaymaktadırlar’ şeklinde yorumlamak doğru değildir. Burada, farklı yaş kuşakları arasında var olan kırılmalardan bahsetmek daha doğrudur. Hane halkı ekonomik göstergeleri bağlamında bulgular birleştirilecek ve yorumlanacak olursa; hane aylık toplam net gelir arttıkça etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşünceler yükselmekte, Geçinme algısı baz alındığında ise, fakir/muhtaç olanlar ile zengin olanlarda etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşünceler diğer kitleye göre daha fazla artmaktadır. Hane aylık net geliri yüksek olanlar daha çok il merkezleri ve büyük şehirlerde bulunmaktadırlar. Büyük şehir ortamları ise daha fazla politik etkilere maruz kalmakta, dolayısıyla etnik bilinçlenme daha yüksek düzeyde olmaktadır. Artan hane aylık toplam geliri ile pozitif yönlü ilişkisi bulgulanan ayrılıkçı temeldeki etnik bilinçlenme eğilimini bu faktörün de etkilediği değerlendirilmektedir. Ekonomik seviye yükseldikçe sorunun kendiliğinden düzeleceği konusunda genelde yaygın bir kanaat vardır. Bölgedeki ekonomik imkânların iyi düzeye gelmesi elbette önemlidir. Ancak çalışma sonuçlarına bakıldığında; kendilerini zengin olarak tanımlayanlarla kendisini fakir olarak tanımlayanlarda ayrılıkçı yönde zihinsel değişimin arttığı görülmektedir. Bu bulgular, muhtaç kitle için memnuniyetsizlik ve arayış olarak Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 109 çaresizliğin bir sonucu olarak yorumlanabilir. Ancak, daha iyi ekonomik şartlara sahip olan kitle için, değişimi ve kaymayı tetikleyen farklı faktörlerin araştırılmasının gerektiği değerlendirilmektedir. Bölgede, PKK’nın da desteği ile yürütülen ticari veya illegal faaliyetlerle zenginleşen ve örgütün burjuvası olarak adlandırılabilecek bir kitlenin varlığı nasıl yadsınamazsa, varlığını koruma adına PKK ile işbirliği yapmak zorunda kalan bir zengin kesimin varlığının da kabul edilmesi gerekmektedir. Bölgede yapılan mülakatlar bu bulgularımızı desteklemektedir. Bölge insanındaki eğilimlere iş/meslek ayrımında bakıldığında, işsizler, öğrenciler ve serbest meslek sahiplerinde etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşüncelerin arttığı gözlenmektedir. Bu bulgu, ekonomik göstergeler ve eğitim durumu ile ilgili tespitlerimizi desteklemektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde; aidiyet hissi, bir arada yaşama isteği, devlete ve güvenlik güçlerine güven gibi olumlu olarak nitelediğimiz eğilim ve algıların hemen hemen tamamı Alevi mezhebine mensup kişilerde en düşük değerde, Hanefilerde en yüksek değerde çıkmakta, Şafiiler ise değer ve algılarda diğer iki mezhep arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, etnik bilinç temelindeki ayrılıkçı eğilimler, yukarıdaki bulgulara paralel olarak en yüksek düzeyde sırasıyla Alevi ve Şafii mezhebine mensup kişilerde gözlenmektedir. Mezheplere ilişkin olarak çıkan bu durum coğrafi bölgelere göre farklılaşma göstermekte ise de genel eğilimlerdeki paralellik benzer şekilde devam etmektedir. Şu hususu vurgulamak gerekir ki; ayrılıkçı ve olumsuz eğilimlerin yüksek olması, bizatihi bu mezheplere ait değerlerden değil, toplum-devlet ilişkileri bakımından bu kitlelerin maruz kaldıkları travmaların bir sonucudur. Burada ortaya çıkan sonuç, farklı mezheplere ilişkin değer ve eğilimler yanında bu mezheplere bakışın da gözden geçirilmesi zorunluluğudur. İl merkezlerinde yaşayan kitlede, ilçe merkezlerinde yaşayanlara göre etnik bilinç temelindeki ayrılıkçı eğilim ve bu yöndeki değişim artmaktadır. Bu durum, şehir yaşamının daha fazla iletişim ve yüksek sosyalleşme ile birlikte etnik bilinç oluşumunu desteklemesi ve şehir insanının propaganda ve politizasyona daha fazla maruz kalması ile açıklanabilir. Bulgular, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar arasında, aile içinde veya yakınları arasında subay-astsubay-uzman erbaş veya korucu ve hatta devlet memuru bulunanların bulunmayanlara göre; etnik temelde ayrılıkçı eğilimlerinin çok daha düşük düzeyde olduğunu göstermektedir. Bu tespit; kişi, aile veya yakınlar bağlamında, Devletle bir şekilde bağı olan kişi ve ailelerde, ayrılıkçı eğilimlerin çok daha az olduğunu göstermektedir. Son günlerde tekrar tartışmaya açılan koruculuk sisteminin değerlendirilmesinde bu sonuçların da dikkate alınması önem taşımaktadır. PKK eylemlerine başladığı ilk günden itibaren dış ülkelerden maddi ve manevi yardım görmüştür. Bu da profesyonel bir yapıya ulaşmasına dolayısıyla uzun ömürlü olmasına katkı sağlamıştır. Küresel ve bölgesel aktörler yanında Türkiye ile hesabı olan komşu ülkeler PKK’yı doğrudan veya dolaylı olarak desteklemişlerdir. Bugün gelinen noktada küresel ve bölgesel koşullar oldukça değişmiş ve bu aktörlerin Türkiye’ye olan ihtiyacı artmıştır. Bu durum Türkiye’ye, PKK’yı dışarıda tecrit etme fırsatlarını sunmuştur. Etkili ve kararlı diplomatik atakla PKK’nın tasfiyesi imkân dâhiline girmiştir. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 110 3.1.8 Etnik Temelli Ayrılıkçı Eğilim Gösteren Kitlenin Genel Profili Bu profil, anket formunda farklı başlıklarda ölçülen ve etnik temelli ayrılıkçı eğilime yönelik ipuçlarını veren soru ve boyutlardan (PKK/Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi/serbest bırakılması - PKK/Öcalan/DTP/Barzani Güven - Devlete ve kurumlarına güven – Aidiyet hissi – Beraber yaşama isteği - Türkiye’de Kürtlere bağımsızlık/Federatif haklar verilmesi vb.) hareketle, bu eğilimlerdeki farklılaşmanın yaşandığı sosyo-demografik faktörler ayrımı dikkate alınarak hazırlanmıştır. Ortaya konulan sosyo-demografik faktörler ayrımının, etnik bilinç ve ayrılıkçı düşünceler için bir kırılma noktası veya hassasiyet/zafiyet sınırları olarak alınmasının daha doğru olacağı değerlendirilmektedir. Etnik temelli ayrılıkçı eğilim gösterenler daha çok: 40 yaş ve altında yoğunlaşan, Okuryazar değil/okuryazar veya lise mezunu, İşsiz veya serbest meslek sahibi/esnaf/tüccar olan, Muhtaç veya varlıklı olan, düzenli geliri nispeten yüksek, Terörün daha fazla yaşandığı illerde veya göç ile oluşan mahallelerde yaşayan, Alevi veya Şafii mezhebine mensup, DTP’ye oy veren ve politizasyon düzeyi yüksek, Ayrımcılık algısı yüksek, Aidiyet duygusu düşük, Devlete ve Güvenlik Güçlerine güvenmeyen, Kürt etnik bilincinin oluşmasında PKK/Öcalan’ın önemli etkisi olduğuna inanan, Aile içinden veya yakınlarından örgüte katılım olan, ROJ TV yayınlarını izleyen veya destekleyen, Kürtlere bağımsızlık veya federatif hakların verilmesini talep eden, Ve ana dili Kürtçe veya Zazaca olan grup olarak tanımlamak mümkündür. Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 111 3.2 ÖNERİLER Bu rapor, bölgede yaşanan problemlerin ortaya konulması, bu problemlere yönelik bölge halkının görüş, düşünce, algı ve eğilimlerinin tespiti amacına dönük olarak gerçekleştirilmiş, niceliksel ve tanımlayıcı bir alan çalışmasıdır. Bu sebeple, bu rapordaki bulgu ve tespitlerden yola çıkarak bölgeye ve sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu raporun ikinci aşaması olarak ve daha çok niteliksel bir çalışma olarak planlanmıştır. Bu noktadan hareketle, bu başlıkta sadece ana esaslar temelinde bir öneriler dizisi sunulmuştur. Sorunların çözümüne yönelik, çerçeve niteliğinde bir genel strateji veya vizyon belgesi hazırlanmalıdır. Bu strateji belgesi ışığında farklı bölgelere ilişkin bölgesel stratejiler (diğer illerde göç ile oluşan mahalleler, terörün yoğun olarak yaşandığı iller, terörün daha az yaşandığı iller) bu stratejiler ışığında farklılık gösteren illere ait mikrostratejiler geliştirilmelidir. Bölgedeki ekonomi, eğitim, yönetim, sağlık, güvenlik ve sosyokültürel alanlardaki önlemler stratejinin asgari temel unsurlarını oluşturmalıdır. Bölgeye dönük geliştirilecek strateji, PKK’nın bitirilmesine göre değil, Kürt meselesinin çözümüne odaklanmış geniş bir perspektifle kurgulanmalıdır. Bu stratejilerde öngörülen hedeflere ulaşmayı sağlayacak şekilde “Genel stratejibölge stratejisi-mikrostrateji-somut proje ve faaliyetler” zinciri kurulmalı, böylece yürütülen bütün faaliyet ve projelerin strateji çerçevesinde ve hedeflere hizmet edecek şekilde olması sağlanmalıdır. Uygulama bütünlüğünün sağlanabilmesi ve projelerin zamanında tamamlanabilmesinin merkezi olarak takibi için Web tabanlı bir “Strateji Uygulama ve Proje Takip Yazılımı” hazırlanmalıdır. Böylece kaynaklar, şahıstan şahısa ve seneden seneye değişen projeler yerine, bilimsel çalışmalara dayanan uzun vadeli projeler için harcanmalı ve uygulama sonuçları takip edilmelidir. Bölgeye görev yapmak üzere gönderilecek mülki amirler ve diğer idarecilerin kendi vizyon ve yeteneklerine göre değil hazırlanmış bu strateji zincirine uygun olarak hizmet etmeleri sağlanmalıdır. Uygulamalar en az iki yılda bir alan çalışmalarıyla ölçülerek, uygulanan stratejinin toplumda meydana getirdiği etkiler, değişimin hızı ve yönü tespit edilmeli ve gerekli düzeltmeler yapılarak strateji ve uygulamalar zaman içinde geliştirilmeli ve güncellenmelidir. Uygulamalarda sivil toplum kuruluşlarından azami derecede istifade edilmelidir. Bölge illerindeki sosyal içerikli yardımlar, başvuran kişilerden ziyade gerçekten muhtaç olan kişilere yapılmalıdır. Bu maksatla kapsamlı araştırmalarla her ilde vatandaşın sosyoekonomik durumunu ayrıntılarıyla içeren bir veri tabanı oluşturulmalıdır. Ortamın normalleşebilmesi için terörle mücadele aralıksız olarak sürdürülmelidir. Yeni bir güvenlik yapılanmasıyla TSK’nın terörle mücadeleden daha fazla yıpranması önlenmeli, polis ve jandarma unsurlarından oluşturulacak özel görev kuvvetleri devreye sokulmalıdır. Demokratik hak ve özgürlüklerden korkmadan bölgede rahatlama sağlanmalı, böylece değişime henüz uğramayan kitle ile sempatizan durumundaki kitlenin radikalleşmesi önlenmelidir. Yüksek ayrımcılık algısı ile birlikte, etnik temelli ayrılıkçı eğilimlerin Alevi mezhebine mensup bireyler arasında diğer mezhepler göre daha fazla öne çıktığı değerlendirildiğinde, Devletin bu mezhepten insanlara yaklaşımı da sorgulanmalı, mevcut ve tarihsel sorunlar uzlaştırıcı bir zeminde masaya yatırılarak, bu kitlenin Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 112 devletle barışıklığı ve kucaklaşması sağlanmalı ve bu konuda yürütülen mevcut çalışmalar geliştirilerek devam ettirilmelidir. Proje olarak; ayrımcılık algısını, ayrılıkçılık düşüncesini azaltacak, aidiyet hissini, bir arada yaşama isteğini, devlete ve güvenlik güçlerine olan güveni yükseltecek projeler geliştirilmelidir.