25 Haziran 1999 Cuma Savunma AVUKAT Adil Giray Çelik'in "Tarihte Savunma" kitabı, İmralı'daki savunmadan bir gün önce geldi. Eski Atina'da Sokrates'ten başlayarak, günümüze kadar savunma, hukukun ve adaletin temel taşıdır, eskilerin deyimiyle "lazım - ı gayr - i müfarık"ıdır, ayrılmaz parçasıdır. (x) Ama nasıl savunma? Sokrates'in "Balık için su ne ise, savunma için de özgürlük o'dur" der. İşte, İmralı'daki Öcalan savunması, kimse kalkıp "Savunmayı özgürce yapamadık!" diyebilir mi? Önemli olan budur! *** BİR örnek... İkinci Dünya Savaşı bitmiş, Fransızlar ülkelerini işgal eden Almanlarla işbirliği yapan hainleri yargılıyor; yargılananlar arasında eski Başbakan Laval da var. Duruşma sırasında mahkeme başkanı Laval'a sert davranır, bunun üzerine avukatlar savunma haklarının kısıtlandığını ileri sürerek duruşmadan çekilirler. Cumhurbaşkanı De Gaulle, Adalet Bakanı aracılığıyla avukatlara haber gönderir: "Eğer Laval mahkum olursa, savunma yapmadan mahkum olacak, böyle bir lekeyi, Fransa adalet tarihine sürmeyin!" Avukatlar duruşmaya girerler, Laval'ı savunurlar, mahkeme kararını verir, Laval kurşuna dizilir. *** AVUKAT neyi savunur? Avukat hırsızı savunur, hırsızlığı değil! Avukat katili savunur, cinayeti değil! Avukat teröristi savunur, terörizmi değil! *** BİR örnek... Almanların o meşhur terör örgütü Baader - Meinhoff'un yöneticilerinin avukatı Croissant müvekkillerinin yasal düzeni reddettiklerini, bu bakımdan sisteme başkaldırışlarının meşru olduğunu savunur... Avukat, kendisi de ceza yargılamasının kurallarına bağlı kalmayacağını belirterek, örgütün felsefe anlayışını tartışmaya açar. *** ALMAN devleti, buna izin vermez, polis avukatın örgütle işbirliği yaptığını açıklar. Avukat hakkında dava açılır, mahkeme avukatı 4 yıl hapis ve 30 ay meslekten men cezasına çarptırır. Avukat karar kesinleşmeden, Fransa'ya kaçar, siyasi sığınma hakkı ister. *** BUNDAN sonrasını dikkatle okuyun, Avukat Adil Giray Çelik şöyle diyor: "Fransa, Almanya'nın iade talebini, avukatın, Fransa yargısından yasal başvuru hakları tamamlanmadan birkaç saat içerisinde (kabul edip), Croissant'ı Almanya'ya teslim etmiştir." *** VE bir ibret vak'ası... Abdullah Öcalan, İtalya'ya kaçtığı zaman, Türkiye'nin iade talebini, Fransa'nın desteklediğini hatırlıyor musunuz? Hatırlayamazsınız! Çünkü iade isteyen Türkiye'dir, Almanya değil! *** DÜZELTME: Maddi bir yanlışımızı sevgili Oktay Akbal saptadı: Yüz ellilikleri affeden ve yurda dönmelerine izin veren yasa 1938 yılında yayımlanmış, Felyesof Rıza Tevfik ise 1939'da Atatürk'ün ölümünden sonra yurda dönmüştür. Dünkü yazımızdaki bu yanlışlığı düzeltiriz. ----------(x) Denizli: (258) 241 17 52 - 263 54 24 Yazara E-Posta: h.pulur@milliyet.com.tr © 1999 Milliyet