İNSAN BİLGİSAYAR ETKİLEŞİMİ: BİLİŞSEL BOYUT I İBE’nin en karmaşık parçası KULLANICI yani ‘İNSAN’ dır. Kullanıcıyı nasıl anlayacağız? İnsana fizyolojik boyuttan bakacak olursak sorun basittir. Fizyolojik boyuttan bilişsel boyuta geçtiğimizde durum karmaşıktır. Kullanıcının beyninin içini gerçek zamanlı olarak gözlemlemek hemen hemen imkansızdır (Manyetik rezonans kullanan türde cihazlarla yapılan kısıtlı çalışmalar dışında, fMRI gibi). Fare kullanımının algı ve bilişsel boyutunun nasıl anlaşılabileceği, kullanıcıların bir uygulamayı kullanırken zorluk çekmekte iken benzer başka bir uygulamayı kullanırken bu sorunu yaşamadıkları gibi konulara açıklık kazandırabilmek için etkileşimin bilişsel boyutu hakkında bilgi sahibi olmamız gerekir. İBE AÇISINDAN KULLANICILARI BİRBİRİNDEN FARKLI VE BENZER KILAN NEDİR? Belli bir hedefe yöneliktirler Uzun süre dikkatlerini toplayamazlar Yaparak öğrenirler Hatalar yaparlar Bir uygulamayı, önceki deneyimlerine bağlı olarak kafalarında modellerler Zaman içinde değişirler Sosyaldirler Bireydirler İnsan çevresini duyu organları ile algılamaktadır. Bunun büyük kısmı gözler aracılığı ile gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, gözler zihnin dünyaya açılan penceresidir. Gözlerin ardından sırasıyla duyma, dokunma ve koklama duyuları gelmektedir. NOT: Son yıllarda geliştirilmekte olan haptic cihazlar ile dokunma duyusuna yönelik arayüzler kullanılmaya başlamıştır. GÖRSEL ALGI ( VİSUAL PERCEPTİON) Göz hareketlerini takip sistemleri Bilimsel çalışmalar ve teknolojik gelişmelerden elde edilen bulgulardan, bilişsel yük kuramına göre, beynimizdeki kısa süreli belleğin (çalışma belleği) kapasitesi ve bilgilerin burada tutulma süresi sınırlıdır (Sweller van Merrienboer,& Paas, 1998; Kalyuga, Chandler, Sweller, 2001; Chandler & Sweller, 1991). Çalışma belleğinde işlenen her bilgi, sınırlı olan bellek kaynaklarının bir miktarını tüketecek, çalışma belleğinde yeterince kaynak bulunmaması durumunda, yapılması beklenen bilişsel süreçler gerçekleşmeyebilecektir. Bu durumda İBE açısından bilgisayar arayüzünün, çalışma belleğini optimum kullanılacak şekilde tasarlanması gerekir. Bilişsel psikoloji alanında yapılan çalışmalardan elde edilen bulgulardan birisi de, dikkatin aynı anda birden fazla nesneye odaklanmadığını göstermektedir. Duyu organları yolu ile bilgisayar ekranından gelen zengin öğelerin hepsinin birden, bilişsel sistemimiz tarafından ele alınması mümkün olamamaktadır. NOT: Bilişim sistemlerini tasarlayan kişiler, o sistemi kullanacak hedef kitlenin bilişsel yeteneklerini ve sınırlılıkları hakkında fikir sahibi olmak zorundadırlar. DAĞITIK BİLİŞ KURAMI Bilişsel kuramların İBE disiplinine yeterince katkıda bulunamamasının nedenlerinden birisi, bilişsel yaklaşımların sadece zihinde gerçekleşen süreçlerle ilgilenmesidir. Dağıtık biliş (distributed cognition) kuramı, klasik bilişsel yaklaşımlardan farklı olarak, insanın çevresindeki materyal ve kaynakların zihinsel süreçlere katkısını alır. Dağıtık biliş kuramına göre, zihinde gerçekleşen aktivitelerin düzenliliği, dış çevredeki düzenin bir yansımasıdır. Dışsal gösterim (external representation) zihin için sadece uyaran veya girdi değil, bunun yanında bilişsel süreçleri belirleyen, yol gösteren, sınırlayan özelliklere sahiptir. Gösterim etkisi ( representation effect), aynı bilgiyi farklı şekillerde sunma özelliğinin, problem çözme ve karar verme davranışlarını değiştirdiğini göstermiştir. Yukarıda saydığımız yönleriyle dağıtık biliş kuramı İBE alanına en yakın kavramlardan birisidir. İNSANIN BİLİŞSEL YAPISI VE İBE İLE İLİŞKİSİ Bilgisayar uygulamalarında, kullanıcı arayüzlerinin daha etkin ve etkili tasarlanabilmesi, kullanıcı tarafından kolayca kabul görerek hızla kullanımına başlanması ve kullanıcıya fazladan bilişsel yük getirmeyecek şekilde kullanılabilir olması önemli özelliklerdendir. Bunların sağlanması için gerekli faktörlerin belirlenmesi, İBE’ye özgün bilişsel yaklaşımların ve ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin kullanılması ile mümkündür. İnsan bilgisayar etkileşiminde rol oynayan faktörlerin saptanması, ancak insan zihninde yer alan bilişsel süreçleri tetikleyen ve anlaşılmasında anahtar görevi gören, görsel ve işitsel algı sisteminin dinamiklerinin daha iyi anlaşılması ile mümkün olabilecektir. Bu amaçla önce dış dünya ile etkileşimimiz nasıl olmaktadır? Örneğin bilgisayar ekranı ile etkileşimimize tipik bir bilgisayar uygulaması olan banka hesap bilgimizi ekranda nasıl algılarız? Bilgisayardan kullanıcıların algı sistemlerine iki temel bilgi akışı olur. 1- Görsel bilgi akışı 2- İşitsel bilgi akışı Psikoloji alanında yaygın olarak kabul gören ‘Bilgi İşleme Modeli’ yaklaşımına göre, gelen bilgiler beyinde derinlemesine işlenmeden önce, bir ön filtreden geçirilirler ki buna Algısal Ön İşlemci (Perceptual PreProcessor ) adı verilir . ‘Algısal İşlemcinin’ süzgecinden geçen hesap tutarı bilgisi, beynin görsel imge haznesi (visual image store) denilen bölgesine gelmiş bulunmaktadır. Kısa süreli bellek ile eşgüdüm içinde çalışan bu birimin bir benzeri de, işitsel imge haznesidir ( auditory image store). NOT: Görsel birim, işitsel birime göre daha hızlı çalışmakta hem de daha yüksek kapasiteye ulaşmaktadır. Bu görsel ya da işitsel algı birimlerinde, bilgiler kısa süreli bellek merkezi ile belli bir uyum içinde etkileşirler. Kısa süreli bellek hızlı çalışır, ancak kapasitesi sınırlıdır. Yapılan araştırmalar, bu bölgede bir anda ortalama 7 birim bilginin tutulabileceğini, zaman içinde çevreden gelen diğer bilgiler ve geçen süre nedeniyle bu bilgilerin silineceğini göstermektedir (Miller, 1956). İNSAN İŞLEMCİ MODELİ ( Model Human Processor) Uzun Süreli Bellek Kısa Süreli Bellek dsafdafdadfa Görsel İmaj Haznesi İşitsel İmaj Haznesi Algısal Ön İşlemci Algısal İşlemci Bilişsel İşlemci Motor İşlemci BİLGİ İŞLEME MODELİ Algı açısından baktığımızda, insanın bilişsel sistemi, etrafımızdaki dünyayı gelen bilgileri Bağlam Alışkanlıklar Beklentiler Deneyimler çerçevesinde değerlendirerek anlamamızı sağlamaktadır. İnsan beyninin nasıl çalıştığını açıklamaya çalışan yaklaşımlardan en çok bilinen yaklaşım ‘BİLGİ İŞLEME MODELİ – INFORMATION PROCESSİNG MODEL’ dır. Bilgi İşleme Modeli, bilişsel psikoloji ile ilgili kitaplarda çok yaygın olarak kullanılmakla birlikte, bu konudaki tek bir modelin varlığından söz etmek çok da doğru değildir. İBE, hangi model daha doğrudur yaklaşımından daha çok, etkileşim, arayüz tasarımı ve kullanılabilirlik testleri açısından bu genel yaklaşımların nasıl kullanılabileceği konusuna önem verir. İBE alanında çalışan kişiler için Algısal işlemci Kısa ve uzun süreli bellek Otomatik ve kontrollü sistemler Zihinsel gösterim Kodlama mekanizmaları Zihinsel model Dikkat mekanizmaları/kaynakları gibi sistemlerin birbirleri ile ve dış dünya ile nasıl etkileştiklerinin anlaşılması en kritik konular arasındadır. • Bilgi İşleme Modelini temel alarak insanın bilişsel yapısı nedir? • Bu mekanizma nasıl çalışmaktadır? sorularına yanıt arayalım. WİCKENS MODELİ (İnsan Bilgi İşleme Modeli) Dikkat Kaynakları Algısal Ön İşlemci Algı Karar ve Tepki Seçimi Tepki Gerçekleştirme Kısa Süreli Bellek Uzun Süreli Bellek Bellek