haftalık bülten 7 Ekim 2013 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
7 Ekim 2013
Ecicek
Geçen haftanın özeti
Eylül ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Tüketici
fiyatları Eylül ayında %0.77 oranında artarak, %0.62 olan bizim
tahminimizin ve %0.65 olan piyasa beklentisinin üzerinde
gerçekleşti. Bu, yıllık enflasyonu Eylül’de %7.88 seviyesine getirdi.
Hatırlanacağı üzere, enflasyon Ağustos ayında %8.17 değerini
almıştı. Üretici fiyatları enflasyonu ise, önceki ay %6.38 olan
değerinden, Eylül’de %6.23’e geriledi.
Gıda fiyatları Eylül’de %0.74 artarak manşet enflasyona 18 baz
puan katkı yaptı. Ancak, aylık manşet enflasyona en büyük katkıyı,
önceki aya göre %2’den fazla artan ulaştırma fiyatları yaptı. Bu
kategorideki artış, en çok benzin ve okul servisi fiyatlarındaki
artıştan kaynaklandı. Diğer taraftan, giyim kategorisi ise,
mevsimsel etkiler neticesinde, %2.3 oranında gerileme kaydetti.
Dokuz çekirdek enflasyon göstergesinden beş tanesinde, yıllık
enflasyon önceki aya göre artış kaydetti. Özellikle, H ve I
endekslerindeki artışlar belirgindi. Bu endekslere göre enflasyon
oranları sırasıyla, yaklaşık 50 ve 60 baz puan artış göstererek,
%7.29 ve %6.96 değerlerini aldı.
Yıllık enflasyon oranı Ağustos’tan beri olumlu baz etkisi sebebiyle
aşağı doğru bir seyir izliyor. Bu durum Ekim ayında da devam
edecek. Ancak, bu baz etkisi yılın son iki ayında kaybolacak. Eylül
ayı itibariyle, yılbaşından bugüne olan enflasyon %5.01’e geldi.
Geçmiş verilere baktığımızda, 2003-2012 arasında 4. çeyrek
enflasyon oranın ortalamasının %3.4 olduğunu görüyoruz. Bu sene
de böyle bir artış görülürse, yıl sonu enflasyon oranı %8.6’ya
ulaşacak. Elbette enflasyonun son çeyrekte daha olumlu bir seyir
izlemesi de mümkün. Ancak, son aylardaki enflasyon trendleri ve
kurdaki değer kaybı sebebiyle böyle bir harekete çok fazla ihtimal
vermiyoruz. Son fiyat gelişmelerinin ışığında, TCMB’nin de yılsonu
enflasyon tahminini %7 civarına çekmesini bekliyoruz.
Hatırlanacağı gibi, Ekim ayı enflasyon raporunda enflasyon
tahmininin revize edileceği Başkan Başçı tarafından daha önce
açıklanmıştı.
Yılsonu enflasyonu için %7.8 olan tahminimizi korumakla birlikte,
yukarıda dile getirdiğimiz sebepler dolayısıyla, enflasyonda yukarı
doğru riskler olduğunu da düşünüyoruz. Yine bu doğrultuda 2014
yılı enflasyonunu da %7 olarak öngörüyoruz. Hedefin oldukça
üzerinde seyreden enflasyon ve genişleme trendinde olan cari açık
sebebiyle, TL cinsi varlıklar üzerindeki risk priminin yükseleceği
görüşündeyiz. TCMB’nin kısa vadeli faizleri mevcut seviyelerde
tutmaya devam etmesi durumunda, TL üzerindeki baskı sürecektir.
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
inan.demir@finansbank.com.tr
Deniz Çiçek
+(90) 212 318 5086
deniz.cicek@finansbank.com.tr
Gökçe Çelik
+(90) 212 318 5096
gokce.celik@finansbank.com.tr
haftalık bülten
Ağustos’ta dış ticaret açığı ithalattaki zayıflamaya bağlı olarak aşağı doğru
sürpriz yaptı. Aylık dış ticaret açığı Ağustos’ta 7 milyar dolar oldu. 8.3 milyar
dolar olan piyasa beklentisinin oldukça altında olan bu sonuç, 7.5 milyar dolar
olan bizim tahminimizde de biraz düşük kaldı. Beklentilerin altında kalmasına
rağmen, aylık açık hala yıllık bazda %17 oranında genişledi. Böylece 12 ay
birikimli açık, Temmuz’daki 93.5 milyar dolar düzeyinden, Ağustos’ta 94.5 milyar
dolara ulaştı.
Aylık ihracat 11.2 milyar dolarla beklentimizle uyumlu gerçekleşti. Bu değer,
geçen yılın aynı ayında kaydedilen 12.8 milyar doların %12.9 oranında altında
yer alıyor. Aylık ithalat da önceki yıla göre %3.4 düşerek, 18.7 milyar dolar olan
tahminimizin biraz altında, 18.2 milyar dolar değerini aldı. Altın ticaretini de
kapsayan değerli metaller kategorisinde ithalat, yine beklentilerimiz
doğrultusunda 0.7 milyar dolar oldu. Yılın ilk yedi ayında bu kategorideki ithalat
ortalamasının 1.7 milyar dolar olduğunu dikkate alınca, altın ithalatındaki sert
düşüş göze çarpıyor. Diğer yandan, enerji ithalatı da yıllık %14 oranında
düşerek 4.6 milyar dolar oldu; böylelikle toplam ihracattaki düşüşe belirgin bir
katkı yaptı. Sonuç olarak, altın ve enerji dışarıda bırakıldığında, geri kalan
kategorilerde ithalat yıllık bazda sadece %1 oranında yükseldi.
Ekonomik grupların sınıflandırılmasına göre dış ticaret verilerine baktığımızda,
tüm ithalatın %70’ten büyük bölümünü oluşturan ara malı ithalatında %6 düşüş
görüyoruz. Bu, Ekim 2012’den beri bu göstergede gözlenen en büyük düşüş
oldu. Diğer taraftan, sermaye ve tüketim mallarında da %0.9 ve %9.6 oranında
gerçekleşen artışlar, bu göstergelerde son aylarda yaşanan artışlara göre bir
hayli zayıf kaldı. Hatırlanacağı gibi, bu kategorilerde Temmuz ayında
gerçekleşen ithalat değerleri önceki yıla göre sırasıyla %19.8 ve %25.5 yukarıda
yer almıştı.
Mevsim etkilerinden arındırılmış açık, Ağustos’ta önceki aya göre %14.4
oranında azalarak 6.9 milyar dolar oldu. Hatırlanacağı gibi, arındırılmış açık
Temmuz’da da %8 düşmüştü. Daha az oynak bir gösterge olan, bu serinin üç
aylık hareketli ortalaması da Ağustos’ta 7.9 milyar dolara gerileyerek, yıllık 95
milyar düzeyinde bir dış açık temposuna işaret etti. Bu da, bu göstergede MartTemmuz döneminde 107 milyar dolar olan ortalamanın bir hayli altında.
Sonuç olarak, Ağustos dış ticaret verileri ithalatın hem yıllık hem de aylık bazda
zayıfladığını gösterdi. Bu zayıflamada baş etmen altın ithalatındaki sert düşüş
oldu. Ancak, ithalatın diğer kategorilerde de yavaşlaması dikkate değer.
Önümüzdeki dönemde, kurdaki zayıflamaya ve ekonomik aktivitedeki
yavaşlamaya bağlı olarak, ithalatın daha da gerileyerek dış ticaret açığını
sınırlamasını bekleyebiliriz.
PMI Eylül’de belirgin bir artış gösterdi. PMI Eylül’de 54 değerini aldı.
Ağustos’ta 50.9 seviyesinde bulunan endeks, böylece Ocak ayından sonra bir
kez daha yılın en yüksek seviyesini gördü. Ocak- Temmuz döneminde aşağı
doğru seyreden endeks, böylelikle art arda ikinci defa artış kaydetmiş oldu.
Detaylara baktığımızda, bu sonucun üretim ve yeni siparişlerdeki artışlardan
kaynaklandığını görüyoruz. Üretim endeksi Eylül’de 4.5 puan artarak 55.6
olurken, yeni siparişlerse 4.7 puan artarak 54.9’a ulaştı. İhracat siparişleri ise
0.4 puan gibi küçük bir değerde de olsa artış kaydederek 52.5’ geldi. Alt
kategorilerdeki son aylardaki eğilim, ekonomik aktivitede özellikle iç talepten
kaynaklanan sağlam bir görünüme işaret ediyor.
PMI gibi, reel sektör güven endeksi de Eylül’de aylık bazda artış kaydetmişti.
Öte yandan, kapasite kullanımı son dört aydır durağan bir seyir izliyor. Talep
haftalık bülten
tarafında ise, TÜİK ve CNBC-e’nin tüketici güven endeksleri önceki aya göre
sırasıyla %6.6 ve %12 oranları düşüş gösterdi. Açıklanan verilerinin bütününü
dikkate alınca, üçüncü çeyrekte ekonomik aktivitedeki toparlanmanın devam
ettiğini düşünmekle birlikte, toparlanma hazının muhtemelen PMI verilerinin
gösterdiğinden daha yavaş olduğu görüşündeyiz. Yine de, mevcut seyirde ciddi
bir bozulma olmazsa, %4 olan 2013 yılı GSYH büyüme tahminimizin rahat bir
şekilde gerçekleşeceğini düşünüyoruz.
Öncü ihracat verileri Eylül’de %11 oranında artış kaydetti. Türkiye
İhracatçılar Meclis (TİM) tarafından yayımlanan verilere göre, aylık ihracat
Eylül’de 2012’nin aynı ayına göre %11.1 oranında artış kaydederek 12.55
milyar dolara ulaştı. Euro cinsinden bakıldığında ise, dolar bu para birimine göre
bir yılda yaklaşık %4 değer kaybettiğinden, aylık ihracat yıllık bazda, daha
yavaş ama yine de güçlü biçimde, %7 oranında artmış görünüyor. Euro Bölgesi
Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından biri olduğundan, bu verilere göre, ihracat
artışında hem ihraç mallarının miktarındaki artışın hem de EUR/USD
paritesindeki artışın önemli rol oynadığı anlaşılıyor. Önümüzdeki dönemde,
TL’nin zayıf seyrinin ihracat büyümesini destekleyeceğini; Euro Bölgesindeki
belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesinin ise, Türkiye’nin ihracat performansı
açısından aşağı doğru risk oluşturmayı sürdürdüğünü düşünüyoruz.
haftalık bülten
Önümüzdeki Haftaya Bakış
Ağustos ayı sanayi üretimi endeksi yarın açıklanacak. Mevsim ve takvim
etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi endeksinin önceki aya göre %1 oranında
büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Hatırlanacağı gibi, sanayi üretimi Haziran ve
Temmuz aylarında sırasıyla %1.4 ve %0.9 oranlarında büyümüştü. Ekonomik
aktivite göstergelerinin son dönemdeki güçlü performansını dikkate alarak,
sanayi üretimindeki güçlü büyüme trendinin devam edeceğini düşünüyoruz. Baz
etkileri de olumlu olacağından, yıllık bazdaki büyüme oranları da yüksek
olacaktır. Bunun sonucunda, takvim etkisinden arındırılmış endekste %7.7,
arındırılmamış endekste ise %6.5 oranlarında yıllık bazlı büyüme bekliyoruz.
Piyasa beklentisi ise, arındırılmamış endeks için %3 oranında büyümeye işaret
ediyor. Az sayıdaki tahmine dayanan takvim etkisinden arındırılmış endeks
büyümesi beklentisi ise %5.3 seviyesinde.
Ağustos ayı ödemeler dengesi verileri Cuma günü yayımlanacak. Aylık cari
işlemler açığının 2.1 milyar dolar olacağını tahmin ediyoruz. Piyasa beklentisi de
bizim tahminimiz doğrultusunda. Bu sonuç, açığın geçen senenin aynı ayına
göre %67 oranında genişlemesi anlamına geliyor. 12 ay birikimli açık ise, bu
sonuçla beraber 0.8 milyar dolar artarak 56.6 milyar dolara gelecek. Cari
işlemler açığının önümüzdeki aylarda da genişlemeye devam etmesini ve
yılsonunda 62 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz.
Hazine bu hafta beş ihale düzenleyecek. Hazine bugün 20 Haziran 2018
vadeli 5 yıllık sabit kuponlu tahville, 2 Ağustos 2023 vadeli 10 yıllık TÜFE’ye
endeksli tahvili yayımlayacak. Bunu Salı günü, 2 yıllık yeni gösterge tahvil ile 27
Eylül 2023 vadeli 10 yıllık tahvilin ilk ihracı ile, 11 Mart 2020 vadeli değişken
faizli tahvilin yeniden ihracı izleyecek. İhalelerin ardından, Hazine Çarşamba
günü 12.8 milyar dolarlık geri ödeme yapacak.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank CEO Ofisi Araştırma Bölümü tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank CEO Ofisi’ne ait görüşleri
yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve
getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere
dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu
rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download