KİTAP TANITIM BİLGİSİ Dünyada kamu yönetimi örgütlenmesi, merkezden yönetim ve yerinden yönetim olmak üzere iki ilke etrafında şekillenir. Devletler, bu iki ilkeyi aynı anda kullanırlar. Sadece birini kullanan devlete henüz rastlanılmamıştır. Devletler, toplumsal yapılarını (kültür, ekonomi, nüfus, tarih vs.) dikkate alarak, hem merkezden hem de yerinden yönetimin farklı dozlarda karışımından meydana gelen bir örgütlenme modeli geliştirirler. Kimi devlet merkezden yönetime ağırlık verirken, kimisi de yerinden yönetime ağırlık veren bir organizasyonu tercih eder. Bazı devletler ise her ikisini de dengeli bir biçimde sürdürmeyi daha rasyonel bulur. Günümüzde, içinde bulunduğumuz yüzyılımızı tek bir kavram veya olguyla adlandırmaktan ziyade, onyılları adlandırma yoluna gidilmektedir. Bu da, hızın her alanda etkisini göstermesi şeklinde açıklanabilir. Yaşanan gelişmeler, bilgi toplumuna geçiş, artan şehirleşme, sosyal ve ekonomik değişimler, devletlerin yönetim kurgusunu etkilemektedir. Türkiye’de, 1970’lerde şehir-kır nüfusu oranı % 25’e 75 iken, bugün bu oran tam tersine (% 75’e 25) dönmüş durumda. Bu veriler bize, şehir nüfusunun arttığını ve devlet yapılanmasında artık şehir odaklı yönetim modelleri üzerinde çalışılması gerektiğini salık veriyor. Küresel çapta gelişmelere paralel olarak Türkiye’de de 2003’ten sonra yerel yönetimler alanında değişim ve dönüşüm çalışmalarına ağırlık verilmiş ve pek çok yeni kanun yürürlüğe konulmuştur. Halka hesap veren, demokratik, şeffaf, ölçülebilir, öngörülebilir ve iyi yönetişim ilkelerinin egemen olduğu bir yerel yönetim yapısını ortaya çıkarmak, merkezî yönetim için büyük önem taşımaktadır. Şehir devletleri dışında bütün kamu hizmetlerinin merkezî yönetim tarafından gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu sebeple bazı kamu hizmetleri yerinden yönetim ilkesi çerçevesinde oluşturulan yerel yönetimler tarafından gerçekleştirilir. Yerel yönetimler, vatandaşların yerel ve ortak özellikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere yasalar çerçevesinde kurulan ve karar organı seçimle belirlenen, idari ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişileridir. Yerel yönetimlerin 3 boyutu bulunmaktadır. Bunlar; siyasal, ekonomik ve hukukî boyuttur. Bu üç boyut birbiriyle ilişkilidir. Siyasal boyut; halkın demokratik bir yöntemle seçtiği karar organlarına sahip oluşudur. Ekonomik boyut; yerel ihtiyaçların merkezî yönetime göre daha doğru ve hızlı bir şekilde tespit edilmesi ve böylece kıt kaynakların en dengeli (optimum) bir şekilde ii dağıtımını ifade eder. Hukukî boyut ise yerel yönetimlerin gerçekleştirdiği faaliyetlerin belirlenmiş mevzuat çerçevesinde yürütülmesini ifade eder. Elinizdeki bu çalışma esas olarak, ekonomik boyutun bir alt unsuru olan malî boyutu ile ilgili. Mali boyut ise yerel yönetimlerin de malî anayasası olarak kabul edilen, 2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve bu kanunun açıklanmasını hedefliyor. Kitabın içeriğine tekrar dönecek olursak çalışma, iki kısımdan oluşuyor. Birincisi ve çalışmanın asıl temeli; devletin tüm kamu kurumları (genel yönetim) kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve malî saydamlığı sağlamak üzere, kamu malî yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm malî işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve malî kontrolü düzenleyen 5018 sayılı Kanun ve bu kanun maddelerinin yerel yönetimler açısından, yerel yöneticiler için açıklanmasından ibaret. Yapılan açıklama neticesinde, yine gerek görüldüğünde varsa öneri, ek açıklama, özet ve ilgili mevzuat bilgileri ile desteklenmeye çalışılmıştır. İkincisi kısımda da, yerel yöneticilerin daha çok ihtiyaç duyacakları ve Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununu destekleyici metinlere yer verilmiş durumda. El kitabı anlayışı çerçevesinde ilgili mevzuat ile de desteklenmiş çalışmaya, önümüzdeki günlerde tekrar gündeme gelmesi muhtemel Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı ve buna ilişkin T.C. AB Bakanlığı’nın bilgi notu da unutulmamış. Kitabın sonuna, örnek bir çalışma olarak, Yerel Yönetimler İçin Ön Malî Kontrol Yönerge Örneği konulmuş. Yerel yönetimlerinin gelir, gider, varlık ve yükümlülüklerine ilişkin mali karar ve işlemlerinin; kurumun bütçesi, bütçe tertibi, kullanılabilir ödenek tutarı, harcama programı, finansman programı, bütçe kararnamesi ve diğer mali mevzuat hükümlerine uygunluğu ve kaynakların etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılması yönlerinden yapılan kontrolünü ifade eden ön mali kontrol, önümüzdeki günlerde, dış denetimlerde üzerinde durulacak konuların başında gelmektedir. Çalışmanın, tüm yerel yönetim alanında çalışan yerel yönetici, akademisyen, bürokrat, belediye çalışanları ve uzmanlarına faydalı olacağını düşünüyoruz. iii KÜNYE Kitabın Adı Yazar Yayınevi Yayın Yeri Baskı Tarihi Konu Konu İçeriği : Yerel Yöneticilerin Mali El Kitabı : Dr. Kenan GÖÇER, Mali Hizmetler Uzmanı : Ekin : Bursa : 1 Ağustos 2013 : Yerel yönetimler maliyesi açıklamalı mevzuatı : 1-Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu (Metin, açıklama, öneri, ilgili mevzuat bilgisi), 2- Mahallî İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği, 3- Strateji Geliştirme Birimlerinin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, 4- AB Bakanlığı’nın Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na İlişkin Bilgi Notu 5- Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı 6- Büyükşehir Belediyeleri Ön Malî Kontrol İşlemleri Yönergesi Örneği iv