15 TÜRKİYE EKONOMİSİ 30,9 MİLYAR ABD DOLARI Yılsonu itibarıyla cari açık geçtiğimiz yıla kıyasla 37,2 oranında azalarak 30,9 milyar ABD dolarına gerilemiştir. 2014 yılında Türkiye’nin sanayi üretimi geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 3,6 oranında artmıştır. Küresel ekonomide yaşanan negatif gelişmeler ile birlikte yurt içinde yaşanan siyasi belirsizliklerin etkisi 2014 faaliyet döneminin de olumsuz yönde ilerlemesine neden olmuştur. Piyasalarda oluşan tedirginliğin önüne geçebilmek amacıyla TCMB, Ocak ayında faizleri belirgin şekilde artırmış, ancak piyasalarda yaşanan olumsuzluklar kaybolmamıştır. 2014 yılı üçüncü çeyrek döneminden sonra ise ekonominin seyri az da olsa olumlu ilerlemiş, TCMB, Kasım 2014’te gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gitmemiştir. Ağustos ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle beraber yurt içindeki politik belirsizliklerin azalmasına rağmen, üçüncü çeyrekte yükselişini sürdüren ABD dolarının yanında Orta Doğu’da kendini gösteren kriz ve Ukrayna-Rusya gerilimi nedeniyle artan jeopolitik riskler, Türkiye ekonomisi ve piyasaları üzerindeki riskleri artırmıştır. Küresel ekonomideki dengesizliklerin yaşandığı bu süreçte petrol arzının talebin üzerinde olmasından kaynaklı %25’lik fiyat düşüşü ve buna bağlı olarak yaşanan cari açık azalışı Türkiye ekonomisi adına en olumlu gelişmeler olarak kalmıştır. 2014 yılında Türkiye’nin sanayi üretimi, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %3,6 oranında artmıştır. Yılın ikinci çeyreğinde yıllık artış oranının %3,2 olduğu dikkate alındığında, sanayi üretiminin yılsonu itibarıyla bir miktar ivme kazandığı görülmektedir. Dış ticaret verilerinin olumlu seyretmesi Türkiye ekonomisindeki dengelenme sürecinin devam ettiğine işaret etmektedir. Başlıca ihraç pazarlarında devam eden sorunlara rağmen, ihracatın yıllık bazda %7,3 arttığı görülmektedir. İhracattaki artışa karşılık iç talepte beklenen canlanmanın gerçekleşmemesine ve petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak ithalat ise bir önceki yıla kıyasla %1,5 azalmıştır. Ayrıca, Avrupa Birliği ekonomilerindeki toparlanmanın istenilen düzeyde olmamasına ve talep koşullarının zayıf seyrine rağmen 2014 yılında Türkiye’nin bölgeye yaptığı ihracat, bir önceki yıla göre %8,1 oranında artmıştır. Böylece 2014 yılında, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı 2013 yılındaki %41,4 seviyesinden %43,8’e ulaşmıştır. Dış ticaret verileri, Türkiye’nin önemli ihraç pazarları olan Rusya ve Irak’ta devam eden sorunlara rağmen Avrupa Birliği ve ABD’ye yapılan ihracattaki artışa bağlı olarak, toplam ihracat artışının büyük ölçüde korunduğuna işaret etmektedir. Diğer yandan yılsonu itibarıyla cari açık geçtiğimiz yıla kıyasla %37,2 oranında azalarak 30,9 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Artış beklentisine karşın Yİ-ÜFE’deki yıllık enflasyon ise %8,36 ile yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir. 2014 yılında ilk çeyrekten itibaren BIST 100 endeksi iyi bir performans sergilerken, üçüncü çeyrekte yaşanan dalgalanmalarla, endeks Ekim başı itibarıyla son altı aydaki en düşük seviyesini görmüş ancak, cari açıkta yaşanan azalma, 2015 yılı için beklenen olumlu enflasyon rakamı ve büyüme rakamlarıyla beraber yükselişe geçerek 84.000 seviyesini aşmıştır. İşsizlik oranı ise 2014 yılının Mayıs ayında GSYİH büyümesi ve ilk çeyrek rakamlarının da etkisiyle %8,8 oranına düşmüş, ancak bu konumunu koruyamamış ve yılsonu itibarıyla %10,1 olarak hesaplanmıştır. TCMB’nin önceki aylarda gerçekleştirdiği faiz indirimlerinin gecikmeli etkileri paralelinde iç talepte gözlenebilecek canlanmanın ise önümüzdeki aylarda ithalatın artış eğilimine girmesine neden olabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, petrol fiyatlarında son dönemde kaydedilen düşüşün iç talepteki canlanmadan kaynaklanabilecek ithalat artışını dengeleyeceği tahmin edilmektedir. Avrupa piyasalarındaki rahatlama, özel tüketim ve yatırımların kademeli olarak artacağı beklentileri ile jeopolitik siyasi gerginliklerin azalması durumunda yabancı sermaye akışı ve ihracatın artması, 2015 yılında Türkiye ekonomisinin genişleyeceğine işaret olarak algılanabilir. SİGORTA SEKTÖRÜ 2023 yılı hedefi dünya sıralamasında 28’nci olan konumunu 16’ncı basamağa yükseltmek olan sigorta sektörünün, Türkiye Sigorta Birliği’ne (TSB) göre Eylül 2014 sonuçları hayat dışında 535 milyon TL, hayat branşında ise 225 milyon TL teknik kâr olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde teknik kâr hayat dışında 222 milyon TL, hayat branşında ise 212 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Yine TSB verilerine göre, hayat dışındaki teknik kâr geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %140 oranında artarken, hayat branşında elde edilen kârsa %6 oranında artmıştır. Emeklilik şirketlerinin teknik zararıysa geçen yılın aynı dönemine göre %31 oranında azalmıştır. SUNUŞ Bankası, 80 milyar ABD doları son döviz müdahalesinin rubledeki değer kaybının önlenememesinin ardından 2014 yılı içindeki altıncı faiz artırımını gerçekleştirmiştir. Ruble, 2014 yılı genelindeki %50’ye yakın değer kaybıyla 2014 yılında küresel ölçekte en fazla değer kaybeden para birimi olmuştur.