haftalık bülten haftalık bülten 7 Mayıs 2012 Geçen haftanın özeti Son 3.5 yılın zirvesini gören yıllık enflasyon %11’i aştı. Tüketici fiyatları Nisan ayında gerek bizim %1.15’lik tahminimizin gerekse %1.18 seviyesindeki piyasa beklentisinin üzerinde, %1.52 oranında artarken bu artış Mart ayında %10.4 olarak gerçekleşen yıllık enflasyonu da %11.1’e taşıdı. Böylece yıllık enflasyon Ekim 2008’den bu yana en yüksek değerine ulaşmış oldu. Öte yandan, üretici fiyatları ise %1.20 seviyesindeki piyasa beklentisinin oldukça altında, sadece %0.08 oranında artış gösterdi. İnan Demir +(90) 212 318 5087 inan.demir@finansbank.com.tr Başak Karaaslan +(90) 212 318 5086 basak.karaaslan@finansbank.com.tr Alt kalemlere baktığımızda, doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan, konut fiyatlarındaki %3.2’lik aylık artışın, manşet enflasyona 52 baz puan katkı yaptığını görüyoruz. Geriye kalan alt kategorilerdeki değişimler genel olarak bizim beklentimize paralel yönde değişmiş olsa da gerçekleşen değişim miktarlarının bizim tahminlerimizin bir miktar üzerinde kaldığını görüyoruz. Bu noktada, %13.2’lik aylık büyüme ile mevcut serideki en yüksek aylık artışını kaydeden giyim kaleminin davranışının dikkat çekici olduğunu düşünüyoruz. Dokuz çekirdek enflasyon göstergesinin tümünde Nisan ayında yıllık artış kaydedildi. Önemli olarak, Merkez Bankası’nın (MB) yakından takip ettiği H ve I göstergeleri Mart ayında bulunduğu %8.3 ve %7.9 seviyelerinden, sırasıyla, %8.6 ve %8.2 ‘ye yükseldi. Hatırlanacağı gibi, bu göstergelerde Şubat ve Mart aylarında kaydedilen düşüş, MB tarafından enflasyonun tepe noktasına ulaşmış olduğuna kanıt olarak gösterilmişti. Dolayısıyla, çekirdek enflasyonda Nisan’da kaydedilen artış, MB’nin enflasyonist baskılarla mücadele etmek için TL’deki güçlenmeye olan ihtiyacını tekrar ortaya koyuyor. Hesaplamalarımıza göre, son dönemdeki tepe noktasını %9.3 ile Şubat ayında gören medyan enflasyon Nisan’da %9 seviyesinde sabit kalarak fiyatlama davranışılarında ek bozulma olmadığına işaret ediyor. Geçtiğimiz yılın Mayıs ayında kaydedilen %2.4’lük aylık artışın yarattığı olumlu baz etkisi sayesinde, Mayıs’ta yıllık enflasyonunun keskin bir düşüş kaydederek tek haneye dönmesini bekliyoruz (öncü tahminimiz: %9.5). Ancak baz etkisi Haziran’da olumsuz olacağından, yıllık enflasyonun tekrar çift haneye döneceğini ve son çeyreğe kadar %10 civarında seyredeceğini düşünüyoruz. 4.çeyrek için öngördüğümüz ciddi gerilemeye rağmen, yıl sonu enflasyonu konusunda MB’den daha karamsar olmayı sürdürüyoruz ve MB’nin %6.5 seviyesindeki yıl sonu projeksiyonuna karşılık, tahminimizi %7.2’de koruyoruz. Enflasyon son 3.5 yılın en yüksek seviyesine ve hedefin iki katına ulaşırken, MB’nin enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında bozulmaya karşı oldukça duyarlı olmaya devam edeceğini ve temel enflasyon göstergelerini kontrol altında tutmak için güçlü TL’ye ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Riskleri yukarı yönlü öngörmekle birlikte, efektif haftalık bülten fonlama faizinin yaz boyunca %8.5 civarında dalgalanmasını bekliyoruz. TL’yi destekleyecek olan bu durum getiri eğrisinin kısa tarafı için ise olumsuzluk teşkil ediyor. Ayrıca, gerçekleşmesi durumunda, tütün ürünlerine “sağlık vergisi” uygulamasının manşet enflasyonu 1.2 yüzde puan yukarı çekeceğini ve MB’yi ikincil etkileri sınırlamak adına daha sıkı bir para politikası duruşuna sevk edebileceğini düşünüyoruz. Enerji-dışı dış ticaret dengesi hızla gerilemeye devam ediyor. Dış ticaret açığı Mart ayında gerek bizim 8.3 milyar dolarlık tahminimizin, gerekse 7.6 milyar dolar seviysindeki piyasa beklentisinin altında, 7.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tahminimizi oluştururken daha sınırlı bir ihracat rakamı öngörmüştük, oysa gerçekleşme TIM tarafından yayımlanan öncü ihracat rakamının yaklaşık 700 milyon dolar üzerinde geldi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %25.3 oranında gerileme kaydeden Mart ayı dış açığı, Şubat’ta 104 milyar dolar olan 12 aylık birikimli dış ticaret açığını da 101.5 milyar dolar seviyesine getirdi. Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış aylık dış ticaret açığı 8 milyar dolar oldu. Bu rakam sadece Şubat ayına göre %11.3’lük artışa işaret etmekle kalmıyor, aynı zamanda volatilitesi daha düşük olan dış ticaret açığının 3 aylık hareketli ortalamasının da önceki aya göre %3.8 büyüdüğünü gösteriyor ki bu Kasım 2011’den bu yana kaydedilen ilk büyüme. Dolayısıyla, Mart ayı verilerinin ayrıntılarının çizdiği tablonun, manşet veri kadar etkileyici olmadığını söyleyebiliriz. Yıllık bazda %26 artan enerji ithalatını dışarıda bıraktığımızda, ithalat faturasının geçtiğimiz yılın aynı ayına göre %12.4 gerilediğini görüyoruz. 2.7 milyar dolar olarak gerçekleşen aylık enerji-dışı dış ticaret açığı böylece geçen senenin aynı ayına göre %55 gerilerken bu gerileme Temmuz 2009’dan bu yana görülen en yüksek yıllık düşüş oldu. Önemli bir nokta olarak, her üç geniş ekonomik grupların sınıflandırılmasına göre ithalatın her üç alt kaleminde de – tüketim, sermaye ve ara malları – geçen senenin aynı ayına göre düşüş görülürken sermaye ve tüketim malları ithalatındaki yıllık gerileme iç talepteki zayıflığı teyit ediyor. Öncü tahminimiz, aylık cari açığın Mart ayında 6 milyar dolar seviyesinde olacağına ve buna bağlı olarak Şubat ayında 75.3 milyar dolar olan 12 aylık birikimli cari açığın da - mevcut serideki en yüksek aylık açığın kaydedildiği 2011 Mart ayı değerinin hesaplamanın dışında kalacak olması nedeniyle belirgin bir düşüş kaydederek 72 milyar dolara gerileyeceğine işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde, birikimli açıktaki gerilemenin devam edeceğini düşünsek de petrol fiyatlarındaki yüksek seyri, Merkez Bankası’nın enflasyonist baskıları önlemek için TL’nin güçlü seyretmesini ihtiyacı olması ve 2.çeyrekten itibaren iç talepte görülmesi beklenen canlanmayı göz önünde bulundurarak bu gerilemenin temel belirleyicisinin olumlu baz etkisi olduğunu düşünüyoruz. S&P Türkiye’nin kredi notu görünümünü pozitiften durağana çevirdi. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’nin kredi notu görünümünü pozitiften durağana çevirirken, yatırım yapılabilir seviyenin iki basamak altında bulunan BB seviyesindeki kredi norunu ise teyit etti. Ekonominin yeniden dengelenme sürecini yavaşlatma riski taşıyan daha sınırlı dış talep ve dış ticaret hadlerindeki bozulma görünüm revizyonun arkasındaki sebebp olarak gösteriliyor. S&P yeni kredi notu görünümünün, Türkiye’nin kredi notunun önümüzdeki 12 ay boyunca mevcut seviyede kalabileceğini gösterdiğini ifade ediyor. Ekonomideki yeniden dengelenmenin 2011’in son çeyreğinde haftalık bülten başladığını dikkate alırsak, S&P’nin bu konuyu görünüm değişikliğinin sebebi olarak ortaya koyması bizi şaşırttı.s S&P’nin dış dengede daha belirgin bir düzeltme görmek istediği görülüyor. Dolayısıyla, bu yılın sonlarında veya gelecek yılın başlarında cari dengenin Ekim 2011’deki 80 milyar dolar seviyesinden 60 milyar doların hemen üzerine gerilemesi durumunda, kredi notu artırımı için bir fırsat penceresi oluşabileceği kanaatindeyiz. Önümüzdeki haftaya bakış Mart ayı sanayi üretimi büyümesi yarın açıklanacak. Şubat ayında %4.4 olarak gerçekleşen sanayi üretimi yıllık büyümesinin Mart’ta %1.5’e gerilemesini bekliyoruz (Piyasa beklentisi: %2.3). Sanayi üretimi büyümesinin tahminimize paralel gerçekleşmesi, ekonomik aktivitede 1. çeyrekteki ciddi yavaşlamayı teyit edecektir. 2. çeyrek için ekonomik aktivitede kademeli hızlanma işaretleri görmekle birlikte, söz konusu toparlanmanın ne kadar güçlü olacağı konusundaki - 2012 sonu için göreceli olarak daha muhafazakar olan %2.9’luk GSYH büyüme beklentimizi de açıklayan - temkinli tavrımızı koruyoruz. Mart ayı ödemeler dengesi verileri Cuma günü açıklanacak. Piyasa beklentisine paralel olarak, cari dengenin Mart’ta 6.1 milyar dolar tutarında açık vermesini bekliyoruz. Mevcut serideki en yüksek aylık cari açık olan 9.6 milyar dolar tutarındaki 2011 yılı Mart ayı değerinin hesaplamanın dışında kalacak olması nedeniyle, Şubat’ta 75.3 milyar dolar olan 12 aylık birikimli cari açığın, ciddi bir gerilemeyle, Mart’ta 71.8 milyar dolara gerileyeceğini öngörüyoruz. Önümüzdeki döneme ilişkin olarak, MB’nin TL’yi destekleyici politika duruşu, yüksek petrol fiyatları ve ekonomik aktivitedeki kademeli iyileşmeyi göz önünde bulundurduğumuzda, dış açıkta bir süredir gözlenen iyileşme serisinin sonuna ulaştığımızı ya da ulaşmaya yakın olduğumuzu düşünüyoruz. Ancak, olumlu baz etkisinin birikimli açıktaki daralmayı desteklemeye devam edeceğini dikkate alarak, yıl sonu cari açık tahminimizi 63 milyar dolar seviyesinde (tahmini cari açık/GSYH oranı: %7.7) koruyoruz. Bu haftanın veri gündeminde ayrıca yarın açıklanacak Nisan TCMB Mayıs ayı I.dönem beklenti anketi ve Nisan ayı Hazine nakit dengesi bulunuyor. Hazine bu hafta tek ihale düzenleyecek. Hazine, yarın 5 Mart 2014 vadeli gösterge tahvilin yeniden ihracını gerçekleştirecek. Yarınki ihale, Mayıs ayında 1.7 milyar TL tutarında itfası bulunan Hazine’nin bu ay düzenleyeceği tek ihale olacak. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.