YILDIZ OLMAK İSTİYORUM Şeyh Bahauddin Efendi’nin 3 Ağustos 2014 Sohbeti, Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah. Allahumme salli ve sellim ala Nebina Muhammed aleyhi selam selatan tedumu ve tugda ileyh mammerra leyali ve tul ed-devam. Allahumme salli ve sellim ala Nebina Muhammed aleyhi selam salaten tedumu ve tugda ileyh mammerra leyali ve tul ed-devam. Allahumma salli wa sallim ala Nebina Muhammed aleyhi selam selatan tedumu ve tugda ileyh mammerra leyali ve tul ed-devam. Ya Selam! Allah Celle Celaluhu, O hayatımıza pek çok güzellik vermiştir. Yüce Allah hepimizin hayatına çok güzel şeyler bahşetmiştir. Yüce Allah hayatımız boyunca bize karşı çok cömertti. Yüce Allah herkese özel bir güzellik vermiştir. Yüce Allah herkese ayrı bir kişisel zevk vermiştir. Peki biz ne yapıyoruz? Bu şahsi güzelliği çok çirkin hale getiriyoruz. Bu şahsi mutluluğu alıp, üzüntüye çeviriyoruz. Güzelim hayatımızı alıp sefil hale getiriyoruz. Yaptığımız şey bu. Yahu, Allah size asla üzüntü vermez. Asla kötü şeyler vermez ki, asla ızdıraplı bir hayat vermez. Bunu bilmek lazım. Bu noktayı fark edersek, herşey değişir ve iyi yönde gelişme olur. Bu, nasıl baktığınızla ilgilidir sadece. Bakmakla, bakmak arasındaki fark. Bir adam, yaşlı bir adama der ki; "Sen gençleşiyorsun." Yaşlı adam da cevap verir; 'Bence gözlüğe ihtiyacın var'. O der ki 'Bence gözlük takmalısın'. Ama aslında bu yaşlı adamın bakış açısıyla, diğer adamın bakış açısını ortaya koyar. Yaşlı adam olaya kötü tarafından bakıyor. "Hayır, ben artık genç değilim. Gözlük takman lazım'. Genç adam ise güzel tarafından bakıyor ve diyor ki, 'Gençleşmişsiniz, belki daha zarifleşmişsiniz, belki .. O güzel ve hoş olan tarafları görüyor. İki bakış açısının farkı budur. Çok basit bir örnektir. Ama nasıl bakmamız gerektiğini gösterir bize. Nasıl bakmamız gerektiği hakkında bir fikir verir. Yüce Allah, O herşeyi sahneye koymuştur. Biz büyük bir sahnedeyiz bu hayatta. Hayat sahnesinde herkesin bir rolü vardır. Herkes gelir rolünü oynar ve gider. Ve bu rol asla tekrar edilmez. Sadece bir rol. Eğer akıllıysanız rolünüzü güzel oynar, sahnenin yıldızı olursunuz. Sahnenin yıldızı olmak az rastlanan bir şeydir. Tıpkı Şeyh Efendi gibi, o sahnenin yıldızıdır. Biz de onun takipçileriyiz. Şeyh Efendi bize nasıl sahne yıldızı olunur göstermiştir. O bize göstermiştir. Bu sırrı kendine saklamamıştır. 'Hayır, tek parlak yıldız ben olmalıyım, diğerleri de takip etmeli' dememiştir. 'Hayır, sen de yıldız olabilirsin. senin için de mümkün' demiştir. www.saltanat.org Page 1 "Beni takip edin o zaman hepiniz yıldız olursunuz." Nereden anlayabiliriz bunu? Sahabe Resulullah'a sorduğunda 'Ya Resulullah,sen gittikten sonra ne olacak?' O dedi ki 'As'habika n-nujum, fabi ayyihim iqtadaytum ihtadaytum'. Sen yıldız gibi olacaksın ve her kim seni takip ederse, hidayete erer, doğru yolda olur, iyi yolda olur. Bu çok basittir. Resulullah, kimdir Resulullah? Resulullah en büyük örneğimizdir. Hiç şüphesiz ki, o en büyüktür. Onun izinden kim gider? Sahabe, tabiyen, sonra taba tabiyen sonra böyle gider çünkü cemiyet bitmemiştir. İslam düşmanları bu cemiyeti bitiririz sanıyorlar. Fitne ile bitiririz, bu aptal radikallerle bitirebiliriz. Selefiler, Vahabilerle bitirebiliriz sanarlar. Başka yöntemlerle, öldürerek bitirebiliriz. Bu cemiyeti bitirmek için sürekli fikir üretirler. Yüce Allah da der ki; Bu din Bana aittir. Allah katında hak din İslamdır (3:19). Bu, Bana aittir. Bu beyinler, fesad dolu beyin fabrikaları bu büyük, parlak yıldızı bitirmek isterlerse, yanılırlar. Benim bu konuda tavsiyem, bakış açımızı düzeltmektir. Başlangıç, nasıl bakalım. Eğer güzel gözle baksalar bu beyinler İslam için çalışırdı. İslam'ın parlaması için çalışırlardı. İslam'ı daha, daha, daha güzelleştirmek için çalışırlardı. Çünkü en güzel dindir. En toleranslı dindir. En elit dindir. En yüksek sınıf dindir. Onlara bir yetki verilse, ne yaparlar biliyor musunuz? Size derler ki; " Elit bir insan olduğunuzu gösteren bir kartınız olmalı ki İslam'a girebilesiniz." İslam bu kadar yüksek bir seviyededir. O kadar yüksek ki Yüce Allah onu herkes için erişilebilir kılmıştır. Eğer ellerinde yetki olsaydı, "İslam'a girmek için bazı kriterlere sahip olmanız lazım." derlerdi. Yüce Allah der ki: Eşhedu en la ilaha ill'Allah ve eşhedu enne Muhammeden Rasulullah, İslam'a girdiniz demektir. İslam'a girdiniz. Başka bir şeye gerek yok. Müslüman oldunuz. Yanlışlıkla bile söyleseniz, bitti. Siz de müslüman sayılırsınız. Yüce Allah İslam'a girmeniz için bahaneler arar. Yüce Allah kulunun böyle bakmasını ister. O yaşlı adam gibi değil. Gözlük lazım sana der, hayır. Ben sana güzel gözle bakıyorum, görüyorum. Söylemekte ısrar ediyorum ki 'evet sen gençleştin, hoşlaştın, böyle hale geldin. Adam der ki 'hayır, hayır gözlüklerini tak'. Bu, Yüce Allah'tır. Bizden ister ki güzel taraftan bakalım. Bu İslam'ı aramamızı ister bizden. Bu büyük cemiyet, patlatarak onu aşağı çekemezsiniz. Phh, phh.. Sanırım Sibirya'da bir delik var. Geçen gün gördüm. Allah tarafından doğal bir delik, ve alevler yükseliyor. Bu ne zaman sönecek bilmiyoruz diyorlar. O ateşin etrafındasınız, çocuklar der ki "Tamam doğum günü partisi bu, söndürelim gitsin." Phh, phh, phh, Büyük bir ateş, yanıyor. Yanına yaklaşamazsın onun. İşte bu İslam'dır. İslam'ın büyüklüğü böyledir. İslam güneş gibidir demiyorum. Güneş çok uzaktır. Sıcağa dayanamazsınız. Ama bu tamamdır, insanlara mantıki açıklamasını yapalım diye. Bu akılsız insanlar İslam'ı bitirebileceklerini sanıyorlar. www.saltanat.org Page 2 Türbeleri veya camileri yıkarak insanların kalbinden o makamdaki evliyayı silebileceklerini, o camiyi veya türbeyi bir daha inşa etmeyecekler sanırlar. Orada yatan zatların şerefi için, Yüce Allah'ın şerefine, Ya Rabbi, biz Senin içiniz, biz Sana karşı samimiyiz. Müslüman'ın samimiyeti kalbindeki en kıymetli şeydir. Samimiyet en etkili silahtır, kimse dayanamaz. Güzel bir hikayem var. Kung-fu master olan bir arkadaşım vardı. O bana şöyle derdi; "Senden silahını, her şeyini alabilirler, ama Kung-fu bilgisini alamazlar, çünkü o içindedir." Ben de diyorum ki, her şeyi alabilirler. Her şeyi yıkabilirler. Ama ihlasınızı alamazlar, çünkü o içinizdedir. İhlas için çalışmalı, ihlası anlamalıyız. İhlas içinizde olmalı, ihlas içinde erimeliyiz. Bu çok önemlidir. Bu nedir? Nefsiniz ve kendiniz arasındaki kavgadır ihlas. En büyük savaş budur. Yüce Allah'a ihlaslı olmak. Resulullah'a, evliyanıza, Şeyhinize. Bu ihlası korumak çok önemli. Umuyoruz ki Yüce Allah, içimizdeki bu ihlası korusun ve daha, daha güçlendirsin. Ve hiçbir yere gitmiyoruz biz. Seyyidina Mehdi'yi görmeden, onun huzurunda durmadan ve onunla olmaya niyet etmeden. İnşaAllah Allah dualarımızı kabul etsin. Allah İslam'ın gerçek zaferini, gerçek İslam'ın zaferini göstersin. Ve min Allahi tevfik bi hürmetil Habib bi hürmetil Fatiha. Subhanım Allah Sultanım Allah Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah Sultanım Allah Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah Sultanım Allah Nebim Muhammed aleyhi selam. Ve salli Ya Rabbi ve sellim ala cemiel enbiya vel murselin. ve ali kullin ecma'in vel-hamdu Lillahi Rabbi l-Alemin elFatiha. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=12105&name=2014-08-03_en_IWantToBeAStar_SB.mp4 www.saltanat.org Page 3