CENNET SIRASI Şeyh Bahauddin Efendi’nin 6 Eylül 2015 Sohbeti Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tula devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tula devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tula devam. MaşaAllah. Tula devam. ResulAllah (sas)'a salatu selam ile hayata veda etmeyi ümid ediyoruz. Niyetimiz budur. Kalbimizden geçen budur. Gideceğimiz yol budur. Buna heves ediyoruz. Eğer birinin sevdiği kimse yoksa, taş, toprak olsun daha iyi. Hiç olsun daha iyi. Çünkü aşk olmadan biz hiçiz. Çünkü biz saf sevgiyi, en saf sevgiyi hissetmeliyiz. Bir insan sevgiyi bulamazsa, sevecek başka şeyler bulur. Ama bunlar o insanı tatmin edemez. Bir insan neden aşık olur? Çünkü Cenabı Allah, aşkını o insanın kalbine koyar O'nu (cc) sevmesi için. Ama Cenabı Allah o kadar yüksektedir ki biz O'na olan aşkımızın hakkını veremeyiz. Sonra ResulAllah'ı (sas) sevmemiz gerekir. ResulAllah bile çok yüksektedir aşkımızın hakkını veremeyiz. Cenabı Allah kullarına karşı çok cömerttir ResulAllah (sas)'ın gerçek aşkını, Cenabı Allah'ın gerçek aşkını kalbinde taşıyan bazı insanlar göndermiştir kullarına. Ve bu insanlar bizi gerçek aşka götüren rehberlerdir. Bu sırayı bozmayın. Avrupalılar sıra konusuna aşinadırlar. Bilhassa da İngilizler. Sırayı korumaya özen gösterirler. Ya Hu, süpermarkete gittiğinizde para ödemek için kasa kuyruğuna girerseniz. "Acelem var." "Hepimiz sıradayız." "Acelem var" diye bir şey olamaz. "Şuyum var..." gibi bir bahaneniz olamaz. Herkes para ödeyecek. Herkes sıraya girmek zorunda. Herkes sırayı korumak zorunda. Peki o zaman neden gökyüzünün sırasına saygı göstermiyorsunuz? Size soruyorum neden gökyüzünün sırasına saygı göstermiyorsunuz? "Benim arkamda sıra olmanız lazım. O yüzden diğer sıraya saygı göstermiyorum" derler. Bunu bir düşünün. Ya Hu, biri size sorsa "Neden ResulAllah'a (sas) ihtiyaç duyuyorsun? Neden Evliyalara ihtiyacın var? Neden salihlere ihtiyacın var? Neden bir öğretmene ihtiyacın var? Neden şuna ihtiyacın var?" www.saltanat.org Page 1 Ya Hu, bana öğreten biri olmazsa nasıl öğrenci olabilirim nasıl yolumu bulabilirim? Okullarda bile öğretmenler var. Öğretmen belki 20 yaşındadır. İlkokul öğretmenidir yeni öğretmendir. 1. sınıflara, 2. sınıflara, 3. sınıflara öğretmen olarak profesör koyacak değiller. Hayır. O sınıflara daha genç, daha az tecrübeli öğretmenler verirler. O genç hocalar da insan psikolojisi eğitimi almışlardır. Farklı yaşlardaki öğrencilere nasıl davranılacağını bilirler. Bu da bir uzmanlıktır. Sonra okul müdürü olduğunuz zaman artık çocukların ne yapacaklarını kestirebilirsiniz. Hangi çocuk akıllı, hangi çocuk yaramaz hepsini anlayabilirsiniz. Ama okul müdürü olmadan, bunları bilemezsiniz. Henüz tecrübeniz yoktur. Geçen gün düşünüyordum neden bu selefiler, vahabiler ve o tarz insanlar sürekli maneviyatı olan insanlarla tartışıyorlar diye. Sonra kalbime cevabı geldi, onlar daha ilkokuldalar. ABC'yi biliyorlar, 1 artı 1 eşittir 2, 2 artı 1 eşittir 3. Ve bütün ilmin bu kadar olduğunu zannediyorlar. Ellerinde bu kadar bilgiyle ortaya çıkıp "Evet, biz alimiz herşeyi biliriz" diyorlar. Üniversitedeki profesörlerle bile tartışırlar. Profesörün Nobel Ödülü vardır. Hayatı boyunca çalışmıştır ve hayatını adamıştır. Çalışmaktan, öğrenmekten ve öğretmekten saçı sakalı ağarmıştır. Onlar çıkıp derler ki; "Ben ABC'yi biliyorum. Biliyor musun, biliyorum." "O nedir? Bakalım. Gidip bir bakayım." Neden bu kadar aşağı çekiyorsunuz? Neden herşeyi bu kadar basitleştiriyorsunuz? Uzay çağındayız. Uzaya uzay gemisi gönderiyoruz. Bilmiyorum bir sürü şey gönderiyoruz, bilgi çağındayız, teknoloji her geçen gün ilerliyor. Cenabı Hakk bu teknolojiyi bizim hizmetimize verdi. Siz ise hala "Hayır, hayır. Biz A'yı, B'yi, C'yi bilmem neyi öğreniyoruz" diyorsunuz. Onlar işte böyle dinimizi sanki çok gerilerde kalmış gibi gösteriyorlar. Onlar işte böyle dinimizi çok basitmiş gibi gösteriyorlar. Basit değildir. Asla da basit olmamıştır. ResulAllah (sas) asla basit bir şey öğretmemiştir. Elbette, insanların anlayabilmesi için basittir ama dinimiz asla basit veya karmaşık olmamıştır bütün dini ABC'nin içine hapsedemezsiniz. Hayır, hayır, hayır. Bu noktayı anlamak çok önemlidir. Şimdi herkes imam oluyor İki tane ayet öğrenen, kendini alim zannediyor. Ve onların fikirleri doğru, sizin fikirleriniz yanlış. Böyle bir şey olamaz. Bunları selefi ve vahabiler için söylüyorum. Herşeye la yecuz, la yecuz, la yecuz diyorlar. La yecuz ne demek biliyor musunuz? Yapamazsınız. Yapamazsınız. Yapamazsınız. Yapamazsınız. Ya Hu, bu cehaletin göstergesidir. Çünkü orada ne olduğunu bilmiyorsunuz, o zaman en iyisi dokunmamak. Bir şeyi bilmiyorsanız, en iyisi "la yecuz" demektir çünkü ona dokunmazsınız başkalarının da dokunmasını istemezsiniz. Ya Hu, bir yolu vardır. Cenabı Hakk bir yol açar. Bu sebeple tarikat denir. Yollar. Cenabı Hakk'ın yüceliğini görmek için yollar. www.saltanat.org Page 2 Cenabı Hakk size küçük bir eve kapanın veya dağda tek başınıza oturup her şeyden habersiz yaşayın demedi ki. Hayır. O, insanlarla iletişim kurun dedi. İnsanları davet etmeniz lazım. Geleneklerine göre, yaşantılarına göre, düşünce tarzlarına göre nasıl insanlar olduklarına göre dini onlara anlatın ve bu dini sevmelerini sağlayın, sevdirin insanlara. Herşeye la yecuz, la yecuz, la yecuz, la yecuz, la yecuz demeyin. Ya Hu, o zaman ne yapacağız böyle oturacak mıyız? Oturup bekleyeceğiz neyi yapabiliriz, neyi yapamayız? diye. Bunları iyi anlamak lazım, çok önemli. Çünkü bu zamanda pek çok insanın pek çok farklı düşüncesi var, bir sürü konu hakkında. Ve sizinle hemfikir değiller. Ya Hu elhamdulillah, biz şeriatı biliyoruz. Şeriat, apaçıktır. Güneş gibidir. Neyi yapabileceğinizi, neyi yapamayacağınızı söyler. Cenabı Hakk bu. 1400, 1500 sene bugüne kadar öyle gelmiş şimdi mi "yapamazsınız" oldu yani? Nedir bu? Sizin "yapamazsınız" demenizi mi bekledi bunca zaman? Nasıl olabilir? Nasıl olabilir? Bu çok önemli çünkü herkes ne yapmalı diye düşünüyor. Hayır, elhamdulillah bizim fetvamız var, yol gösteren insanlar var, doğru yolu bilen insanlar var. Onlar size neyin yapılamayacağını neyin yapılabileceğini söylerler. Herşeye "yapamazsınız" diyemezsiniz. Yoksa hayat durur. Herşey durur. Sonra gizlice yaparsınız herşeyi. Siz yapabilirsiniz. Ama insanlar yapamaz, hayır, hayır. Evet. Bunu yapan çok insan var. Size sert bir şekilde "Hayır, hayır, hayır" derler. Sonra adamın evine bir gidersiniz size yasak olan herşey, ona serbesttir. Bunu her yerde görebilirsiniz. Çünkü biz cehalete karşıyız. Biz karşıyız. Eğer bana bunu "yapamazsın" derseniz açıklamasını da yapacaksınız. Bununla ilgili çok güzel bir hikayem var. Benim başıma geldi. Bir gün, Majesteleri, rahmetullahi aleyh, oğlunu ziyaret etti. Ben de oğlunun evindeydim. Etrafa göz gezdiriyordu ve aramızda bir diyalog yaşandı. Bana sordu; "Dün gece neredeydin?" "Yemekteydim". "Peki yemekte ne yedin?" "Çin usulü deniz mahsülü yedik". Kızı dedi ki; "Benim kocam Çin yemeği yemez, çünkü helal değil". Ben de "Ama bu deniz mahsülü. Bunun kesimle veya domuzla bir alakası yok. 100% deniz mahsulü." "Helal değil" dedi. Sultan dedi ki; "Restoranda nasıl yedin, izah et bana. Helal değil". "İzah edeyim" dedim. ResulAllah zamanında bir olay yaşanmıştı. Sahabeler Müslüman oldukları zaman çöldeki akrabaları Müslüman olmamışlardı... İslam henüz onlara ulaşmamıştı. ResulAllah'ı (sas) ve akrabalarını ziyarete gelmişlerdi gelirken de hediye getirmişlerdi. Hediyeleri de kurutulmuş etti. Çölde et kuruturlardı, akrabalarına hediye olarak getirmişlerdi. Ve bütün sahabeler, ete bakıyorlar ve hediyeyi kabul etmek istiyorlardı. Çünkü geri çevirseler, kabalık olacaktı ama alsalar bu sefer helal değildi. O yüzden sordular "Ya ResulAllah, ne yapalım? ResulAllah (sas) dedi ki; "O eti almanız lazım." "Peki o eti alıp, atalım mı yoksa ne yapalım?" dediler. "Hayır. www.saltanat.org Page 3 Ne yerseniz yiyin, Bismillahi r-Rahmani r-Rahim derseniz helal olur o yiyecek." Ben de dedim ki "Nereye gidersek, Majesteleri biz de ResulAllah'ın (sas) Sahabelerle yaşadığı bu olayı hatırlıyoruz. Sofraya oturmadan önce, duamızı ediyoruz, Bismillahi r-Rahmani r-Rahim diyoruz ve yiyoruz." Bismillahirrahmanirrahim demeden yemiyoruz. Yemekten önce Bismillahi r-Rahmani r-Rahim demek çok önemlidir. Derseniz helal olur, ResulAllah'ın dediği gibi. Sultan "Aferin." dedi bana. "Ben bir şey yapmadım ama iyi bir nokta" dedim. Güzel bir nokta. Bu yüzden hayatta esneme payınız varsa, hayatı kolaylaştırırsınız. Esnek değilseniz, hayatı zorlaştırırsınız. Çünkü biz insanız, yaşamak istiyoruz. Günün sonunda, küresel bir dünya'da yaşıyoruz. Ve aldığımız ürünün ne olduğunu bilemiyoruz. Biraz araştırsanız, ürünün gerçekte ne olduğunu bilemezsiniz. Siz helal olduğunu zannedersiniz. Ama mesela hapların çoğunda domuz jelatini var. Buna ne diyeceksiniz? Fabrikanın sahibi değilsiniz. Eczanenin sahibi değilsiniz. Doktora bana bu hapı yazma da diyemezsiniz. Peki ne yapacaksınız? Selefisiniz. Ne yapacaksınız? Ne yapacaksınız? İzah edin. Ve o ilacı almak zorundasınız. Evet. İşte bu yüzden Cenabı Hakk bize bir çok çıkış yolu sunar. Cenabı Hakk en Merhametli, en Bağışlayıcıdır. Sizin gibi düşünmez O. Bunu unutmayın çünkü siz Cenabı Hakk'ın sizin gibi düşündüğünü zannediyorsunuz. Bu nokta önemlidir. Çünkü siz kendinizi Allah yerine koyuyor ve yargılıyorsunuz. "Cennete de, cehenneme de sahibim ben" diyorsunuz. Siz insanların yarısını, 4'te 3'ünü, hatta %80'ini, %90'ını cehenneme gönderiyorsunuz. Evet. Nasıl olur? Nasıl böyle söylersiniz? Cehalette son noktadır bu. Çünkü siz kendinizi Firavun'un, Nemrud'un yerine koyuyorsunuz. Bilmiyorsunuz, anlamıyorsunuz. Gidin karşılarına "Bu cehennemliktir" derler size. Nasıl olabilir? Nasıl hükmediyorsunuz? Nereden biliyorsun onun cehennemlik, senin de cennetlik olduğunu? Cenabı Hakk'ın karşısında alçakgönüllü olmayı öğrenmeliyiz. Çünkü onlar böyle savaşçı gibi durdukları zaman, insanlara gösteriş yapıyorlar ve Allah karşısında alçakgönüllü olduklarını zannediyorlar. Hayır, tam tersi Cenabı Hakk'a karşı geliyorsunuz. Çünkü kendinizi Cenabı Hakk'ın yerine koyuyorsunuz. "Ben mutlak hükümdarım. Öldürebilirim, ceza verebilirim. İnsanları cehenneme gönderebilirim. İslami yol böyledir" diyorsunuz. Sakın buna İslami Yol demeyin. Asla, asla, asla demeyin. İslam'da merhamet vardır. İslam'da güzellik vardır. İslam en güzel çözümü sunar. En iyi çözüm İslam'dadır. Size kapıları kapatmaz. Onlar ise sürekli herkese kapıları kapatırlar, kapatırlar. Ama kendilerine gelince, herşey serbest. Neden? Çünkü onlar kuralları koyanlar, onlar sizi cehenneme gönderebilirler. Onlar sizi cennete de gönderebilirler. Evet. Bu böyle. İncelememiz lazım. www.saltanat.org Page 4 Dikkatli bakın, dikkatli inceleyin gerçekleri söylediğimi göreceksiniz. Elhamdulillah ben gerçekleri anlatıyorum. Çünkü incelemek başka, bakmak başka birşeydir. Ekrandaki görüntünün arkasına bakmalısınız. Her zaman görüntünün arkasına bakmak gereklidir. Çünkü pek çok insan, "Evet haklılar" der onlara Ya Hu biz herkesin cennete gitmesini isteriz. Biz sufiyiz. Bizim temel vazifemiz olabildiğince çok insanı kurtarmak ve cennete göndermektir. Onların vazifesi ise olabildiğince insanı cehenneme göndermektir. Sufiler ile Selefiler arasındaki fark budur. Temel farkları budur. Biz bütün insanlığın cennete girmesini istiyoruz inşaAllah. Niyetimiz budur. Çünkü Cenabı Allah 'Bismillahi r-Rahmani r-Rahim' diyor. Bunu anlayamıyorsanız ben size ne diyebilirim ki? Ne diyebilirim? 'Bismillahi r-Rahmani r-Rahim' ile birlikteyiz. Biz oradayız. Biz bununla beraberiz. Şeyh Efendi bize bunu öğretti. En üst noktadır bu. Cenabı Hakk her ayete, her yere koydu bunu. Dedi ki "Her işin başında, Bismillahi r-Rahmani r-Rahim deyin". Bismillahi el-Mu'azzib el-Ghadhib eş- Şedid ul-Kuvva, el-Cebbar, elKahhar demedi. Böyle söylemedi. Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. En Merhametli, en Yumuşak, en Barışçıl, en, en, en. Herşeyin en'idir. Ve zannetmeyin ki Cenabı Hakk'ın sıfatlarını başka şeyle kıyaslayabilirsiniz. O son noktadadır. O son noktada olunca, Allah farklıdır. Bu böyledir biz de böyleyiz. Bizim vazifemiz budur. Biz sufiyiz, sufi olmaktan da şeref duyarız. Evliyanın ayağının altında olmaktan, ResulAllah'ın ayağı altında olmaktan şeref duyarız. Allah'a hizmet etmekten şeref duyarız. Umurumuzda değil. Dinimiz bu günlere ulaştıysa, sufiler sayesindedir. Çünkü sufiler hakiki İslam'ı anlamışlardır. Çünkü hakikati anlamışlardır. Anlamışlardır. Bu sebeple, "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (39:9) Bu ayet kendi başına herşeyi açıklamaya yeter. Ebediyen kullanabilirsiniz bunu. Ve çeyreğini bile gerçekleştiremezsiniz. "Hiç bilenlerle, bilmeyenler bir olur mu?" Bu ayet tek bir cümledir. "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (39:9) Çok basit. Ezberlemesi çok kolay. Süpermarkete gittiğinizde, bir ürün ararsınız, ve bu ürünü bilmezsiniz. Nedir bu ürün?" diye sorarsınız. O bilir. Siz bilmezsiniz. Çok basit. Aynı şey din için de geçerli geleceğinize ait şeyleri anlamak için de. Elhamdulillah Evliya ile birlikte olduğumuz için mutluyuz. Salihlerle birlikte olduğumuz için mutluyuz. Biz Evliya'nın yanında olmak istiyoruz. Ve Salihlerle de birlikte olmak istiyoruz. Allah beni de, sizleri de affetsin. Erkek kardeşlerimize, kız kardeşlerimize hidayet versin idrak etmelerini sağlasın ve onlara anlayış versin. Onlar için dua ediyoruz. Onlar için dua etmeye devam ediyoruz ki bakış açılarını değiştirsinler el-Cebbar el-Kahhar, el Ghaddub'tan er-Rahman er-Rahim'e çevirsinler. Ve min Allahi tevfik. Bi hürmeti-l Habib, bi hürmeti-l Fatiha. www.saltanat.org Page 5 Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Ve salli ya Rabbi ve sellim 'ala cemi'a l-enbiyai vel murselin ve 'ala kulli 'ecma'ina velhamdulillahi Rabb-il 'alemin el-Fatiha. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=14384&name=2015-09-06_en_HeavenlyQueue_SB.mp4 www.saltanat.org Page 6