ışid`e karşıyız

advertisement
IŞİD’E KARŞIYIZ
Şeyh Bahauddin Efendi’nin 16 Nisan 2016 Sohbeti,
Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu
Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahumme salli
ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tadumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tula
devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh
mammara leyali ve tula devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten
tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tula devam. MaşaAllah.
Bugün hicri takvime göre Şeyh Efendi'nin 2. sene-i devriyesi. Şimdi Şeyhimiz ve hayatlarımız arasındaki
boşluk daha çok genişliyor, genişliyor, genişliyor. Bunu nasıl hissediyoruz? Çünkü hatırlarına yakınız hala.
O'un nefesine yakınız hala. Öğretilerine hala yakınız. Biz hala tecellinin içindeyiz öyle ki hala Şeyh
Efendi'den ne kadar uzak olduğumuzu tahayyül edemiyoruz. Ve daha ileri, daha ileri, daha ileri gidiyoruz.
Çünkü Şeyh Efendi o kadar çok kontrol halindeydi ki üzerimize, maneviyatımıza o kadar çok tecelli
veriyordu ki. Yaşıyoruz ama onunla aramıza giren mesafenin farkında değiliz. Bugün müridlerin yaşadığı
hakikatlerden biri bu. Bana bugün Şeyh Efendi'nin 2. sene-i devriyesi dedikleri zaman "Ne?" dedim. Nasıl
bu kadar hızlı geçti? Nasıl oldu da anlamadık zamanı?"
Ve Arabların bir sözü vardır. "Sevdiğinizi gömdükten sonra 40 gün sayın, en zor kısmı odur" derler. 1, 2
diye 40'a kadar saymak çok zordur. 40 günden sonra, yılları sayın çok çabuk geçer derler. Bu sadece laftır
zannediyorduk. Ama Subhan Allah... Cenab-ı Hakk bunu bize yaşatıyor. Şimdi Şeyh Efendi ile aramızda
geçen kısa bir diyaloğu anlatacağım.
Şeyh Efendi'nin son günlerinde en son günlerinden bir gün koltuğunda oturuyordu ve bana dedi ki; "Bre
Bahaddin, Yoruldum." "Ya Şeyh Efendi, yorulduysan git, uyu" dedim. "Öyle değil ahmak!" Neyi
kastettiğini elbette biliyordum ama anlamazdan geliyordum. Sonra dedi ki; "Şeyhimin ayağında uyumak
istiyorum." "Şeyh Efendi, senin yerine kim geçecek? Tarikat'ın sana ihtiyacı var. Sen direğisin. Sen her
şeysin."
Şeyh Efendi dedi ki; "Hayır, ben sadece tayin edilmiş biriyim. Ve bu tarikat onlara ait. Benim dükkanım
değil. Benim süpermarketim değil. Benim işim değil. Benim değil. Beni sadece tayin ettiler burada
oturup, devam ettirmem için." Şeyh Efendi asla şöyle demedi; "Bu benim. Bu benim. Bırakmam." "Hayır,
benim değil." "Beni tayin ettikleri gibi, senin ağabeyin Şeyh Mehmet'i tayin ettiler. İdare edecek ve
inşaAllah ileri götürecek olan o'dur" dedi.
www.saltanat.org
Page 1
O şimdi halvette, hakiki makamını almak için, Şeyh Efendi'nin ona bıraktığı ağır yükü almak için
hazırlanıyor. Çünkü her birimiz Şeyh için bir yüküz. Bu böyledir. Bu sebeple gelip, şöyle diyoruz; "Oh,
Şeyh'e geldik kendimizi çok rahatlamış hissediyoruz. İnsanların burada rahatladıklarını çok duyduk. Daha
önce çok ağır hissediyorduk. Şeyh Efendi'ye geldik, çok hafifledik" derler.
Ya Hu, Şeyh ne yapıyor zannediyorsunuz? Bütün yükünüzü alıyor. Kendinizi hafiflemiş hissediyorsunuz.
Ne güzel bir his. Şeyh Efendi de "La havle ve la kuvvete illa, bu insanlar bütün çöplerini üzerime
döküyorlar. Bre Rukiye, bak ne yapıyorlar" derdi. Şeyh Efendi bu. Şimdi o Şeyh Efendi'nin gerçek aslanı
haline geldi. Bunu anlamak önemli. Elhamdulillah. Bugün önemli bir haber aldık, onu söylemeden
geçemem. Biz Işid'e karşıyız. Onlara karşıyız. Asla ama asla onların hiçbir hareketini onaylamıyoruz. Hiç.
Onlardan korkmuyoruz.
Bugün bana bir şey gönderdikleri için buna açıklık getirmek istiyorum. Açıklık getirmek çok önemlidir.
Şeyh Hişam'ı ölüm listesine koyduklarını söylediler. İlan etmişler. Buradan Şeyh Hişam'a sesleniyorum Ya
Şeyh, onlardan korkma. Canını sıkma. Onlar yüzünden sarsılma. Çünkü Cenab-ı Hakk; "Allah'ın bizim için
yazdığından başkası bize dokunmaz." (9:51) Cenab-ı Hakk bunu Kur'an ayetine koymuş. esta'izu billah,
der ki; "Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize dokunmaz". Allah yazdıysa olur.
Bu yüzden diyorum ki Ya Şeyh Hişam, bu haşeratlara karşı sen de bir aslansın. Haşeratlar. Böcekle
arkadaş olamazsın. Yılanla arkadaş olamazsın. Akreple arkadaş olamazsın. Tarantula ile arkadaş
olamazsın. Hiçbir zehirli böcekle arkadaş olamazsın. Evinde yılan besleyen pek çok insan var ama
akvaryuma koyarlar veya kendilerine dokunamayacakları kafeslere koyarlar.
"Evinde hayvan var mı? "Evet var". "Ne tür bir hayvan var evinde? En zehirli yılanı besliyorum evimde."
"Aa, nerede? Yatak odanda mı? Hayır, hayır. Çok güvenli bir akvaryumda seni sokamaz da, dokunamaz
da." Bu sebeple, Şeyh Efendi bu haşerata karşı olmamızı emrettiyse, bu böceklere karşıyız. Çünkü
insanlığa zarar veriyorlar. İslam'a zarar veriyorlar. İmana zarar veriyorlar. Bunu gençlerin anlaması çok
önemli. Bir böcekle arkadaş olmak mümkün değildir. Hayır.
Çok önemli. Bu insanlara karşı yürüttüğü mücadelede Şeyh Hişam'ı destekliyoruz. Onlar insan değil,
haşerat. Üzgünüm ama haşeratlar. Eğer bir insan "La ilahe illAllah Muhammedun ResulAllah" derse hiç
kimse, hiç kimse, hiç kimse dokunamaz ona. Seyyidina Ebu Bekir es Sıddık murtadinlere savaş ilan
ettiğinde o insanlar İslam'ın dışına çıkmışlardı, onlar diyordu ki; "La ilahe illAllah"ı kabul etmiyoruz.
Muhammedun ResulAllah"ı kabul etmiyoruz" diyorlardı. O farklı bir durum.
www.saltanat.org
Page 2
Şimdi milyarlarca Müslüman "La ilahe illAllah Muhammedun ResulAllah" diyor. Onların kılına bile
dokunma hakkınız yok. Hakkınız yok. Şeriatı bilmiyorlar. Hakikati bilmiyorlar. Hiçbir şey bilmiyorlar.
Allah'ın evlerini yıkıyorlar. Kur'an'ın neresinde, hangi ayette, hangi hadiste camileri yıkmanız söyleniyor
size? Cenab-ı Hakk'ın Allah'ın evini yapan insanları nasıl övdüğünü söyleyen ayeti okumadınız mı? Kim
doğru, kim yanlış? Göreceksiniz.
Bütün Müslümanlar uyanmalı. Uyanın. Onlar azınlıkta kalan böcekler. Ve Cenab-ı Hakk böcekleri
yarattığı zaman sizden uzak yerlere koymuştur. Böcekleri medeniyetin olduğu yere koymamıştır.
Londra'nın ortasında veya İstanbul'da yılanların, böceklerin rahat rahat dolaştığını göremezsiniz. Onlar
dağlarda, uzaktadır. İnsanlardan uzaktadır. Bu yüzden insanlardan çok uzaktadırlar.
Bu sebeple medeniyetten çok uzaktadırlar. Medeniyet getiremezler. Sadece vahşilik getirirler. Cenab-ı
Hakk İslam'ı getirdiğinde, İslam'a medeniyeti getirdi. Çünkü Seyyidina Muhammed (sas) Kureyş'e,
Mekke'ye ResulAllah (sas) olarak gönderildiğinde onlar vahşi insanlardı. Kanun yoktu, medeniyet yoktu.
Vahşilikten başka bir şey yoktu. Çok vahşilerdi.
S. Muhammed (sas) iyiliği getirdi, sistemi ve medeniyeti getirdi; onları böceklerden insana dönüştürdü.
Her şeylerini değiştirdi. Sonra onlar da medeniyeti dünyaya yaydılar. Elhamdulillah doğru tarafta
olmaktan mutluyuz. Ve korkmuyoruz. Verecek bir ruhumuz var. Ama sonrasında vereceğiniz çok şey var.
Bunu unutmayın. Bu ruh ister bugün gitsin, ister 1 sene sonra gitsin, ister 10 sene sonra gitsin, ister 100
sene sonra gitsin, ister 1000 sene sonra gitsin, yine de gidecek ruh tektir. Fazla değil.
Ama eğer öldürerek, öldürerek, öldürerek, kahraman olacağınızı zannediyorsanız o zaman Cenab-ı Hakk
sizi bekliyor olacak. Sizin de verecek bir ruhunuz var. Ve sizi de sorguya çekecekler. Bu şeye benzemez,
ne derler ona? Gizli servis sorgusuna. Hayır. Allah'ın sorgulaması farklıdır. Belki gizli servisten
kaçabilirsiniz. Belki bazı cevaplar verebilirsiniz.
Ama Cenab-ı Hakk'ta böyle bir şansınız yok çünkü Cenab-ı Hakk O haktır ve adalet sahibidir. El Cabbar,
el Kahhar. Cenab-ı Hakk Azametlidir. O en yücedir. Kimse duramaz karşısında. Elinize bir silah alınca "En
güçlü benim" diyebileceğinizi zannetmeyin. Veya intihar ettiğinizde. İntihar hakkında düşündüm.
Müslümanlar için önemli bir soru. "Biri intihar ederse makamı ne olur? diye soruyorlar." Şehid midir?
Asla. Asla şehid olamaz.
Cenab-ı Hakk asla kendinizi öldürme izni vermez size. "Walā tul'qū bi-aydīkum ilā l-tahlukat." (2:195)
Hatta "Kendinizi tehlikeye atmayın" der. İzin yoktur. Kendinizi korumalısınız. Buna hiçbir dinde izin
verilmemiştir. Bütün dinler Cenab-ı Hakk'a aittir bu arada. Hiçbir din size kendinizi öldürün demez.
Japonların icadıdır bu. Harakiri yaparlar.
www.saltanat.org
Page 3
"Evet vazifemiz var. Japonların Allah'a inancı yoktur. Güneşe taparlar. Müslümanların harakiriyle hiç
alakaları yoktur. İzin verilmemiştir. Bizim kurallarımız, düzenimiz var. Ve bunlara uymak zorundayız. Eğer
uymazsanız, o zaman neden uymadığınızın hesabını vereceksiniz. Düşündükleri kadar kolay değil. "Ah
Kur'an var, hadis var. Hepsi bu. Bitti" derler.
Bu kadar basite indirgerseniz, böyle haşeratlar çıkar ortaya. Çünkü her önüne gelen müftü, her önüne
gelen bir şeyleri helal, bir şeyleri haram kılıyor. İbn Teymiyye, İbn el Kayyım, Vahabi ve selefilerin
Müslümanlar arasına soktukları fitne budur. İslam'da komünist bir devrim yaptılar. Bu komünist devrim
her şeyi ve herkesi dünyevi yapmaktı. Herkes her şeyi biliyor. Hiç kimse farkında değil İslam dünyasında
nasıl bir devrim yapıldığının. Herkesi eşit yaptılar.
Gerçek ilim sahibi biri bir şey söylemeye kalksa, "Hayır, Kur'an oku. Bu hadis. Bu hadis bilmiyorum
nedir. Güvenilir değil" Çok basite indirgediler. Devrim yaptılar. Evet. Ve bugün dünyada İslam adına
yapılanlar ve söylenenlere bakın. "Evet, kendinizi öldürün izin var. İntihar edin ve 10 insanı öldürün,
masum olsalar da fark etmez, Onlar kafir. Sen müslümansın, şehidsin. Onlar cehenneme gidecek." La
havla ve la kuvvete illa billa... Bu hale geldi.
Bu yüzden yaptıkları için Şeyh Hişam'ı sonuna kadar destekliyoruz. Haşeratlardan korkmayın.
Haşeratlardan korkmayın diyoruz. Cenab-ı Hakk el-Hafız'dır, yani O koruyandır. Bir şeyin olacağı varsa,
kimse mani olamaz. Birşey korunuyorsa, hiç kimse zarar veremez. Bu kadar.
Bu Şeyh Efendi'den özellikle Şeyh Hişam'adır. Allah bizi affetsin ve imanımızı korusun. Kuvvetli. Kuvvetli
olun ve korkmayın. Çünkü biz hak yolundayız. Biz haktayız, el-hak. Biz el-hakkız. Biz hakkaniyiz. Biz
hakkaniyiz. Manası; Biz doğru yolda, doğru şeyhle olan doğru insanlarız. Ve min Allahi tevfik. Bi hurmetilHabib bi hurmeti l-Fatiha.
Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah. Sultanım Allah.
Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Ve
salli ya Rabbi ve sellim 'ala cemi'a l-enbiyai ve-l mursalin ve 'ala kulli 'ecmain velhamdulillahi Rabb-il
'alemin el-Fatiha.
Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=15473&name=2016-04-16_en_WeAreAgainstIsis_SB.mp4
www.saltanat.org
Page 4
Download