İSRA VE MİRAC 1sra ve onunla birlikte Miraç kıssası bir gecede vâki olmuştur. İsra, Mekke 'deki Mescidi Haram 'dan Kudüs'teki Mescid Aksa'ya; Miraç ise Mescidi Aksa'dan semanın yüceliklerine ve S i d r e - i M ü n t e h a 'ya yapılan yolculuktur. Bu yolculuk bizlerin bilgi hududunu aşan gayp âleminde cereyan etmiştir.. İsra ve Miraç kıssasıyle ilgili bir çok rivayetler vardı. Bu rivayetler üzerinde süregelen geniş münakaşalar günümüzde de devam etmektedir. BU BATIL GÜÇLER HAK İLE UĞRAŞMAYA TAA ADEM AS DAN BERİ MEŞGULLER. Daha sonra, Resulullahın miraçta gördüğü şeyler müşriklerin inkâr etmelerine ve küfürde taşkınlık göstermelerine karşılık Allah'ın onları azapla tehdit etmesi yer alıyor. NOT.KARDEŞİM EĞER SEN SAMİMİ İSEN VE SEN SENDEKİ HASTALIĞA ÇARE BULMAK İSTİYORSAN,ÖNCELİKLE AKİDENİ DELALETİ SUBUTU KATİ OLARAK AKLEN VE DELİLLERİNE BİNAEN TESBİT ETTİKTEN SONRA TESLİM OLMAKTIR.(İSLAM SATEN TESLİMİYET DİNİDİR.) İSLÂM AKİDESİ Akideler ancak, kesinlik ifade eden delilden alınır. Akidenin delilinin kesin olması lazımdır. Çünkü Allahu Teâla zannî olana itikat edenleri zemmederek şöyle buyurmuştur : "Onlar zandan başkasına tabi olmazlar. Halbuki, zan haktan bir şey ifade etmez." [5] Bu hitapla akide hakkında konuşurken zanna tabî olanları teşhir edip azarlamıştır. Allahu Teâlâ zanna bir delalet (sapıklık) olarak itibar etmiştir. Nitekim Allahu Teâlâ; "Eğer sen yeryüzündekilerin çoğunluğu na itaat edersen seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başkasına uymazlar." [6] buyurmuştur. Allah zanna hiç bir zaman ilim (kesin delil) olarak itibar etmemiştir. Nitekim Allahu Teâlâ şöyle buyurdu : "Onunla (inandıklarıyla) ilgili kendilerinde ilim (kesin delil) yoktur. Ancak, zanna uyarlar. Halbuki zan, haktan bir şeyi ifade etmez." [7] [5] Necm : 28 [6] En'am : 117 [7] Nisa : 157 http://www.rasidihilafet.org/inceleme/sohbet/03.htm