SESSİZCE BAĞIRMAK Şeyh Bahauddin Efendi’nin 24 Nisan 2016 Sohbeti, Es-selamu aleykum. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammarra leyali ve tula devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tule devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tula devam. MaşaAllah. MaşaAllahu kan. Allah Huwa al-'an ka makan. (Nasıldıysa, şimdi de öyledir) Asla değişmez. Cenab-ı Hakk şimdi nasılsa, yarın öyledir, dün öyleydi. Hiçbir şey değişmez. Eksiksizdir. Allah bu. Biz Allah'ı aklımızın sınırları içine sıkıştırmaya çalışırsak çok yanlış yaparız. Yapacağımız en büyük hata budur. Bugünkü insanlar, bilhassa da aşırı dinciler, selefiler, vahabiler ve İslam'da yenilik yaptıklarını söyleyen yeni nesil. Bunlar hepsi Allah'ı kendi sınırları içine koyuyorlar. Bu sınır, aklın sınırıdır. Beynimizin 5%'ini kullandığımızı söylüyorlar. Hayır, dahi bile beyninin 4,5%'unu kullanıyor diyorlar. Hala kullanılmayan 95,5%'lik bir kısım var. Bu dahinin kullandığı. Bizim gibi sıradan insanlar belki 0,5%, 0,25%'ini kullanır ve yeter de artar bile. Bu kadarıyla idare edersiniz. Biz dahilerden bahsediyoruz. Doktorumuz Abdul Celil gibi. O dahilerdendir. Profesör olmasına rağmen, 4,5%'a bile tamamlanmaz. Ama bizim gibi insanlar için 0,25%'dir. Elbette, elhamdulillah. Bu da iyi. Çünkü hayvan için bile belki sadece bir damla yeter de artar. "Boğa kuvvetinin farkına varsa, kimse duramaz önünde" derler. Ama Allah bunu onun aklından çıkarmıştır. Çok önemli. Çünkü bunu aldığınızda, Allah dengeyi kurar. Ama maalesef bugünün insanları, sürekli Allah'ı aklımıza göre hesap ediyoruz. Allah, kendine 'Ghafuru r-Rahim' der. Manası; O affedebilir ve merhametli olabilir. Bunu anlamak önemlidir. Bu büyüklükte mübarek kitabımız var. Kur'an tek bir ayet değil ki "Herkesi cehenneme koyarım" desin. Hayır. Çok hoşunuza gidiyorsa, evinize koyun o ayeti, sürekli ona bakın. Allah kainata hitap ediyor. Kainat'ın manası nedir bilir misiniz? www.saltanat.org Page 1 Kainatın manası alemlerdir. Allah her şeye hitab eder. Herkes sizin gibi zannetmeyin. Hayır. Cenab-ı Hakk, O Allah'tır. Kendinizi Allah'ın makamına koymayın. Bugünün hastalığıdır bu. Kendimizi Allah'ın makamına koyup, "Sizin İslam'ınız kabul edilmez. İmanınız tam değil. İbadetiniz şöyle, asla kabul etmem. Tesbih bidattır. Mevlid bilmiyorum, o da bidattır. Yaptığınız zikir de gerekli değil, tavsiye edilmez” diyorlar. Ne yapacağız? Söyleyin. Böyle oturalım ve oraya dokunma, buraya dokunma ileri gitme, geri gitme. İmkansız. Bugün imkansızdan da öte. Komik bir şey anlatayım size. Daha anlatmadan herkes gülmeye başladı. Dini bir web sitesini bazı ayetlere, Kur'an'a, vs. göz atmak niyetiyle açtım. Aniden bir reklam çıktı ekranda "Müslüman bir kadınla evlenmek ister misiniz?" Böyle çıkıyor yazı. "İsterseniz, şu web sitesine gidin ve form doldurun. Kaç yaşındasınız? vs." Ya Hu ben hadis, ayet bulmaya çalışıyorum bir şey aramaya çalışıyorum ping, ping, ping bu çıkıyor. Ya Hu, bütün bunları görmüyorsunuz da zikrimizi mi görüyorsunuz? Biz "la ilahe illAllah, la ilahe illAllah" diyoruz. Siz; "Hayır, İslam'da böyle şey yok" diyorsunuz. La havle ve la kuvvete illa billah... Bu arada biz mantar değiliz. Biz, ResulAllah(sas)'dan gelen ulu bir ağacız. Nereden geldiğinizi anlamak önemlidir. Biri oturup düşünüp, düşünüp, düşünüp "bu doğru değil" dediği için çıkmamıştır. Doğru olmadığına karar vermiş. Belki laiktir biraz araştırma yapmıştır. Ama mesela Seyyidina Ebu Hanife'yi sevmez ve der ki "O'ndan daha iyi olabilirim". Sonra "Bu doğru değil, şu doğru değil" demeye çalışır. Bugün öyle bir noktaya geldik ki vahşi Müslümanlar var, çok vahşi. Maalesef çok, çok vahşi Müslümanlar var. Müslümanlar asla ama asla vahşi olmamışlardır. Ama mantar zehirli olabilir. Onlar mantardır. Onlar o ulu ağaçtan değiller. Mantar zehirli olabilir. Mantar konusunda dikkatli olmalısınız. Yerken bile "bu mantar gezegendeki en zehirli mantardır" dersiniz. Yerseniz, iyileşemezsiniz de. Bugün maalesef böyle geliyor. Bu sebeple, gençlere her zaman tavsiyemdir. Gençler için konuşuyorum çünkü üzgünüm ama genç oldukları için aptaldırlar. Gençken ben de aptaldım. Şimdi büyüdüm, daha iyiyim, fazla aptal değilim. Birazcık. Çünkü saçlarınız gri olunca, daha az aptal oluyorsunuz. Bu yüzden, gençlere tavsiyem; aptal olmayın, uyanık olun, her şeyi gözlemleyin. Günümüzde gençler her şeyi sorguluyor. Ama konu bu selefi ve vahabilere gelince aptallaşıyorlar, hiç sormuyorlar. Hakikatten üzücü. Her şeyi sorguladıklarını görüyorsunuz Neden öyle? Neden böyle?" Aklınıza bile gelmeyen sorular. Bu gençler soruyor, soruyorlar. Bu noktaya gelince, tıkanıyorlar. Bu sebeple, gençlere tavsiyem tarihlerini öğrensinler. Evet. Yakın tarihe bakmayın. Atalarınızı araştırın. www.saltanat.org Page 2 Çin'de bir İslam İmparatorluğu olduğunu biliyor musunuz? Biliyor musunuz? Kimse bilmiyor. Mançuryalılar geldiklerinde İslam İmparatorluğu'nu yıktılar. Evet. Çin bir zamanlar müslümandı. Hayal edebiliyor musunuz? Bugün "A gerçekten mi?" diyoruz. Herkes şok oluyor. Hindistan'a gidin, Hindistan Müslümandı. Müslüman Sultan hükmediyordu. Uzak Doğu'ya Müslüman Sultan hükmediyordu. Her yer Müslümandı. Çünkü İslam huzur veriyordu, güzellik veriyordu ve hem dünyevi, hem manevi hayatınız için her ihtiyacınızı karşılıyordu. Bugün insanlar ya maneviyatta uçlara gidiyorlar, bunu maneviyat sanıyorlar veya dünyevi şeylerde uçlara gidiyorlar ki bu da iyi değildir. Şimdi konuyu böyle ele alırsak gençler en önemli faktördür. İnsanların tarihle bağlarını kestiler. İslam sadece bugün var zannediyoruz. Yeni gelmedi. 1,500 yıllık bir yolculuk bu. Ve bu yolculuk, yukarı, aşağı, yukarı, aşağı gidiyordu. Ama Cenab-ı Hakk, sözünü verdi. Dedi ki; "Bu Benim dinim. Size bahşettim onu koruyacak ve muhafaza edeceğim. Bu dinin koruması Ben'den, muhafazası Ben'den." Ne kadar aşağı çekmeye çalışsalar da, kötü reklamını yapsalar da, her şey İslam'a karşı olsa da, herşey, herşey. Cenab-ı Hakk diyor ki; "O Benim. Koruyan Benim. Kur'an da öyle. O'nu koruyan Benim." Düşünün Kur'an 1,500 sene öncesinden geliyor, hiçbir şey değişmedi. Evet. Değiştirmenize izin vermez. Bunlar Allah'ın sözleri. Değiştiremezsiniz çünkü Allah korur onu. Bunu gençlerin anlaması çok önemli. Bir adım geriye bakmalısınız ve atalarınız nasılmış görmelisiniz, bütün bu yükü nasıl taşımışlar, nasıl ileriye götürmüşler? Hepsi bu. Cihad derler. Cihad nedir? Cihad silahı alıp, insanları öldürmek mi zannediyorsunuz? Bu cihad değil. Hayır. Maalesef değil. Yanlış anlaşılıyor. Cihad, hakiki cihad bunu kalbinizde tutmaktır. Güzelliği herkese dağıtabilirsiniz. Çünkü günün sonunda hepimiz Allah'ın kuluyuz. Biz Allah'ın kullarıysak, din ayrımı yaparsanız diğer dinler Allah'ın kulu değil derseniz, hata yaparsınız. Çünkü aynı kanı taşıyorlar, aynı eli, aynı kafayı, aynı bedeni. Belki konuştukları dil farklı ama insandırlar. Her insan Allah'ın kuludur. Yani kimseyi öldürme hakkınız yok. Hayır. Yasaktır. Yasaktır. Kalbinizdeki sevgiyi vermek, hazineyi vermek vazifenizdir. Bunu anlamak ve öğretmek çok önemlidir. Cihad budur. Sahabeler Uhud Savaşı'ndan döndüklerinde berbat haldeydiler, çok yorgundular. ResulAllah'a (sas) geldiler. ResulAllah (sas) dedi ki; "Yaptığınız cihad cihadul -azghar'dır. Manası küçük cihad. Büyük cihad, cihadul ekberdir. Büyük cihad nefsinizle yaptığınızdır." Evet. ResulAllah nefsinize bakmanızı söyledi. Bu büyük cihaddır. Bu sebeple, manevi yol daha zordur. Çünkü ilerlemek istedikçe nefsiniz size vurur. İlerlemek istedikçe, aileniz vurur size. İlerlemek istedikçe, insanlar vurur. www.saltanat.org Page 3 İlerlemek istedikçe, herşey size karşı durur. Bu sebeple hangi noktadan geçtiğinizi anlamak önemlidir. Biz mütevazı insanlarız. Elimizden geldiğince iyilik almaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince iyilik vermeye çalışıyoruz. Elimizden geldiğince iyi olmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince insanları iyi yapmaya çalışıyoruz. Bunu üniversitelerde öğrenemezsiniz. Bunu dünyanın hiçbir yerinde öğrenemezsiniz. Bunu manevi yolda öğrenebilirsiniz. Ve şimdi şeytan, ne yapıyor? Herkesi maneviyata karşı durduruyor. "Nedir bu maneviyat? Gereksiz, hiç. Silahlanmalıyız. İnsanları öldürmeliyiz, insanları öldür, öldür." Sonra da illa kelimatullah'ı söylüyorsun. Hayır, böyle değil. Asla böyle olmadı. La ilahe illAllah Muhammedun ResulAllah (sas), dediğinizde, bu mesajı kalplere verebilirsiniz. Çünkü ayet der ki; "Fa dhakkir"(52:29) Evet. "Hatırlat", ya ResulAllah. Bu ResulAllah (sas) en yüksek mercidir. En yüksek. ResulAllah (sas)'tan yüksek olamaz. Ama onlar için olabilir. Allah ResulAllah'a (sas) hitab ediyor "Fa dhakkir" (52:29) diyor o'na. Manası "Onlara hatırlat". O orada. Sistemin içinde. "Bir makine var. Ama nasıl çalıştıracağı bilmiyoruz. Bu düğmeye basın. Sistemde vardır. Herkes bilir bunu özellikle gençler. "Sistemin içinde aptal." "Makineyi verdin ama çalışmıyor." Sistemin içinde. Düğmeye bas. Hatırlat demektir. "Fa dhakkir."(52:29) Hatırlattığınızda, herkes "Oh evet, la ilahe ilallAllah Evet, Allah'tan başka ilah yoktur" der. Bütün dinlere bakın, belki çok farklar vardır inançlarında, ama sonunda söyleyecekleri bir şey vardır. Bazıları, "her şeyi yöneten bir kuvvet var" der. Allah desene. Hayır nefs asla izin vermez. Bilmediğimiz bir güç var. Her şeye hükmediyor. Başkasına gidersiniz Bir baba var. Yaşlı bir adam. Bazen şeytanla başa çıkamıyor. Yani onunla sürekli kavga halinde. Allah Allah. Bir başkasına gidersiniz, der ki; "Bir kral var biliyoruz ve görüyoruz o da her şeye hükmediyor". Bir başkasına gidersiniz, der ki; "Hayır, bu güçlerin bir meclisi var. Sürekli birbirlerine ters düşüyorlar. Bu yüzden, her yerde kargaşa var." Allah Allah. Acayip. Ama sonunda biliyorlar. Bunu anlamak da önemlidir. Sistem budur bu arada. Allah'ın her yerde olduğunu bilirler. Allah'ın her yerde olduğunu bilirler. Çünkü Cenab-ı Hakk O (cc) sessizce bağırır. Parmağını gözlerine sokuyor. Allah bu. "Nasıl olduğuna karışmıyoruz" diyorlar. Ya Hu, Allah. Allah. Allah nasıl bağırıyor? Sessizce bağırıyor. Parmağın gözünüze sokuyor ve diyor ki; "Kabul etmeniz lazım." Bilhassa profesörler bilir bunu. Asla... "Bilimsel olarak bunu ispat etmelisiniz. Biliyorsunuz, bilimde pek çok matematik hesabı vardır. Hepsi teoridir. Bilmiyoruz" derler. Ama sistemin içindedir. "la ilahe illAllah" sonra Muhammedun ResulAllah gelir. www.saltanat.org Page 4 Neden Muhammedun ResulAllah biliyor musunuz? Çünkü o'dur görmenizi sağlayan, anlamanızı sağlayan Cenab-ı Hakk'ın bağırışını. Allah'ı kabul etmenizi sağlayan o'dur. Bu yüzden, bütün nefsler "Hayır, hayır, kabul etmiyoruz. Bilimde yeri yok, şöyle, böyle. Sadece bir güç var. Bilmiyoruz." bir sürü şey söylerler. Ama "la ilahe illAllah Muhammedun ResulAllah" her şeyi açığa kavuşturur. Her şeyi açığa kavuşturur. Derler ki; "Evet, Kur'an da evet kendi başına mücizedir. Ama bilimsel olarak hala bazı sorularımız var." Her zaman sorular. Soru sormak güzeldir. Çünkü zamanı öyle doldurursunuz. Bir şey yapmazsınız namaz yok, abdest yok, vazife yok. Yani ne yapacak? Kalplerinde büyük yer kaplar. Müslümanların elhamdulillah, 5 vakit buluşmaları vardır. Biri buluşmasını bekliyorsa rahat olur. Allah, günlerimizi O'nunla (cc) buluşarak doldurmamızı sağlıyor. Evet. Bir makale okudum. Bazen makale okurum. Benim küçük aklım 0,20% 0,25% bile değil. Bir rahip demiş ki; "Müslümanlar Allah'a daha yakın. Sebebi de Allah'la günde 5 vakit buluşmaları. Biz haftada bir buluşuyoruz. Bence onlar daha yakın." Bu rahip, Allah ona hidayet versin ve iman versin çünkü o fark etmiş. O fark etmiş. Önemli. Sistemin içinde vardır bu arada. Ve demiş ki; "Evet, Müslümanlar Allah'a daha yakın çünkü Allah'la günde 5 vakit buluşuyorlar. Sabah kalkıyorlar. Kim Allah'la buluşmak için kalkar sabah?" Size deseler ki; "Başbakan sizi sabah 5'te bekliyor." Ne yaparsınız? Gece uyuyamazsınız. Allah sizi sabah erkenden görmeyi kabul ediyor. Uykunuz bölünür ama olsun. Ama buluşmaya gidiyoruz sorun değil. Allah dualarımızı kabul etsin, O'na (cc) olan aşkımızı, ResulAllah (sas)'a olan aşkımızı evliyalara olan aşkımızı kabul etsin. Hakiki yolu bize onlar gösterir. Çünkü her biri ulu bir ağaçtır. Mantar değiller. Elhamdulllah mantar olmadığımız ulu, yaşlı bir ağaç olduğumuz için gururluyuz. Ve min Allahi tevfik. Bi hürmeti l-Habib, bi hürmeti l-Fatiha. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Wa salli ya Rabbi wa sallim 'ala jami'a l-anbiyai wa-l mursalin wa 'ala kulli 'ajmaina w-alhamdulillahi Rabb-il 'alameen al-Fatiha. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=15513&name=2016-04-24_en_SilentlyShouting_SB.mp4 www.saltanat.org Page 5