Makro Görünüm - Ekim Enflasyon: Görünüm kötüleşse de para politikası duruşunu etkilemeyecektir TL’deki değer kaybı ithalat fiyatları üzerinden enflasyona yansıyor… Çekirdek enflasyon yükseliş trendinde… Kötüleşen enflasyon görünümü Merkez’in ılımlı duruşunu değiştirmeyecektir … Tüketici fiyatları Ağustos’ta Temmuz’a göre %0,73 artış gösterdi. Yıllık enflasyon böylece %6,31’den %6,65’e yükseldi. Aylık gerçekleşme piyasa beklentisi (%0,43) ve tahminimizin (%0,32) üzerinde açıklandı. Tahminimizdeki sapmanın ana nedeni gıda fiyatlarındaki artışın beklentimizin üzerinde açıklanması oldu. Aylık verinin detaylarına bakıldığında, Ağustos’ta %1,38 yükselen gıda fiyatları aylık enflasyona 0,38 puan katkıda bulundu. TL’nin son aylarda yaşadığı değer kaybının etkileri Ağustos verilerinde görünüyor. Ulaştırma grubunda fiyatlar %1,90 yükselirken, bu grup aylık enflasyona yükseliş yönünde 0,29 puan katkıda bulundu. Diğer yandan, ev eşyası fiyatları %0,83 yükselirken, enflasyona sadece 0,06 puan katkı yaptı. Giyim grubu fiyatları Ağustos’ta mevsimsel indirimlerin etkisi ile %4,35 oranında geriledi. Çekirdek enflasyon göstergeleri ise yükselişini sürdürdü. H endeksi enflasyonu %5,99’dan %6,67’ye yükseldi. Merkez Bankası tarafından yakından takip edilen, gıda, enerji, tütün ürünleri ve altını dışarıda bırakan I endeksi enflasyonu ise %5,43’ten %6,19’a çıktı. Çekirdek enflasyon göstergelerinden I endeksi yıllık enflasyonunun Ekim’de %7’nin üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca yıllık enflasyonun seneyi, %5,5’lik enflasyon hedefinin oldukça üzerinde %7,6 civarında bitireceğine dair tahminimizi koruyoruz. Diğer yandan, yıllık hizmet enflasyonu %5,4’ten %5,7’e çıkarak, yükselişini sürdürdü. Enflasyon görünümündeki bu olumsuz duruma rağmen, Merkez Bankası’nın enflasyon nedeniyle harekete geçme ihtimali yok denecek kadar az. Merkez Bankası dünya ekonomisindeki problemlere bu kadar odaklanmışken, Ağustos enflasyon rakamlarının para politikası üzerinde herhangi bir etkisi olmasını beklemiyoruz. Aslında, bir kaygı unsuru olarak enflasyon Merkez Bankası için cari açık ve büyüme kaygılarının gerisinde kalmış gibi görünüyor. 14 TÜFE (12-aylık, %) I Endeksi (12-aylık, %) 13 12 11 10 9 8 7 6 5 4 3 2 Kaynak: TÜİK Enflasyon: Ağustos 2011 (yüzde) Aylık 12-aylık Ağu 11 Ağu 10 TÜFE Yiyecek ve Alkolsüz İçecek Tütün ve Alkollü İçecek 0.73 1.38 Ağu 11 Tem 11 0.40 2.95 6.65 6.00 6.31 7.65 0.01 0.00 -1.50 -1.50 -4.35 -4.79 7.42 6.93 0.54 0.15 4.96 4.56 sak: Kira 0.32 0.41 4.32 4.42 Ev Eşyası 0.83 -0.02 8.13 7.22 Sağlık 0.06 -0.67 0.49 -0.25 Ulaştırma 1.90 -0.17 12.08 9.81 2.20 -0.39 18.92 15.91 0.02 Giyim ve Ayakkabı Konut sak: Kişisel Ulaştırma Araç. İşletimi İletişim -0.09 -0.96 0.90 Eğlence ve Kültür 0.83 0.10 3.17 2.43 Eğitim 0.31 0.14 5.59 5.41 Lokanta ve Oteller 0.64 0.47 7.98 7.79 Çeşitli Mal ve Hizmetler 4.55 -0.22 18.38 12.98 10.34 ÜFE 1.76 1.15 11.00 Tarım -0.76 3.48 -2.34 1.83 Sanayi 2.24 0.64 13.91 12.13 sak: Maden ve taşocakçılığı 2.24 0.43 16.81 14.74 İmalat Sanayi 1.99 0.22 15.86 13.85 Elektrik, Gaz ve Su 4.68 4.54 -2.84 -2.97 Kaynak: TUIK Makro Görünüm - Ekim Avrupa’daki sorunlar daha fazla faiz indirimi görünümünü destekliyor Para politikası kurulu, Eylül toplantısında piyasa beklentisi ve tahminimize paralel olarak politika faizini %5,75 seviyesinde sabit bıraktı. Kurul diğer faiz oranlarında da değişikliğe gitmezken, beklentilere paralel olarak, açıklamada zorunlu karşılık oranları ile ilgili herhangi bir görüşe yer verilmedi. Politika faizinde yılsonuna kadar 50 baz puan indirim bekliyoruz… Kurul, tek sayfalık açıklamasında, geçen ay yer verdiği, “Kurul, 4 Ağustos 2011 tarihli ara toplantısında alınan önlemlerle ekonomimiz üzerindeki aşağı yönlü risklerin bu aşamada dengelenmiş olduğu” ifadesine yer vermedi. Bunu, TCMB’nin büyüme görünümü üzerinde halen önemli riskler gördüğü ve TL’nin görünümü izin verdiğinde politika faizinde indirimlere devam edeceği şeklinde yorumluyoruz. İtalya’nın kredi notunun indirilmesi sonrası, Merkez Bankası tarafından yakından takip edilen İtalyan/Alman 10-yıllık tahvil faizi farkı, politika faiz indiriminde 50 baz puan indirimin yapıldığı ara toplantının olduğu 4 Ağustos’taki seviyelere yükselirken, TL’nin zayıflığının Eylül’de yeni bir faiz indirimini engellediği görüşündeyiz. Merkez Bankası’nın büyümeye yönelik kaygıları nedeniyle yıl sonuna kadar politika faizini 50 baz puan daha indirmesi ihtimalini artırdığını düşünüyoruz. S&P Türkiye’nin yerel para cinsinden kredi notunu BB+’dan BBB-‘ye çıkartarak yatırım yapılabilir seviyeye yükseltti Not artışı olumlu olsa da önemli olan yabancı para cinsinden kredi notu… Kuruluş, yabancı para cinsinden kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin iki basamak altında BB seviyesinde sabit bıraktı. S&P, her iki not için de görünümü “pozitif” olarak belirlerken, cari açıkta düzelme olması durumunda not artışlarının devam edebileceğini ifade etti. Fonların önemli bir bölümünün bir ülkeye yatırım yapabilmesi için yabancı para cinsinden kredi notunun en az iki kredi derecelendirme şirketi tarafından yatırım yapılabilir seviyede değerlendirilmesi gerektiğini belirtmekte fayda görüyoruz. 2. Çeyrekte oldukça kuvvetli büyüme Özel tüketim 2. Çeyrekte de güçlü… %6,1 seviyesindeki büyüme tahminimizi %7,0 seviyesine revize ediyoruz… 2. Çeyrek büyüme oranı %6,8’lik piyasa beklentisi ve %6,4’lük tahminimizin oldukça üzerinde, %8,8 olarak açıklandı. Diğer yandan, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre ekonomik aktivite 2. Çeyrek’te ilk çeyreğe göre %1,3 büyüyerek yeni bir rekor seviyeye ulaştı. Veriler ekonominin 2. Çeyrekte sadece piyasa değil Merkez Bankası beklentisinden de kuvvetli olduğunu gösterdi. Fakat Euro bölgesinde artan ekonomik problemler nedeniyle kuvvetli büyüme verisinin ılımlı para politikasında önemli bir değişikliğe yol açması beklenmemeli. İç talep ikinci çeyrekte sağlam duruşunu korurken, %8,8’lik büyüme oranına 14 puan katkıda bulundu. Diğer yandan net dış talep, ithalatın ikinci çeyrekte ihracatın oldukça üzerinde artması ile büyümeden 5,2 puan silerken, stok değişimlerinin büyümeye olumlu ya da olumsuz katkısı olmadı. 2. Çeyrek verisi sonrası %6,1 seviyesindeki büyüme tahminimizi %7,0 seviyesine revize ederken, tahminimiz üzerinde yukarı yönlü risklerin bulunduğunu belirtmek istiyoruz. 6.0 15.0 5.0 12.0 4.0 9.0 3.0 6.0 2.0 3.0 1.0 0.0 0.0 -1.0 -3.0 -2.0 -3.0 -6.0 -9.0 -12.0 -15.0 Büyüme (yıllık %; sol eksen) Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış çeyreklik büyüme (%; sağ eksen) -4.0 -5.0 -6.0 -7.0 Kaynak: TÜİK Temmuz’da cari açık düzelme döneminden önce yeni rekorda Makro Görünüm - Ekim Cari açık 74,6 milyar $ ile yeni bir rekorda… Temmuz’daki yüksek doğrudan yabancı yatırımın tek seferlik olması yüksek olasılık... Temmuz’da cari açık 5,3 milyar $ olarak açıklandı. Veri, genel olarak 5,4 milyar $’lık piyasa beklentisi ve 5,2 milyar $ seviyesindeki tahminimize paralel olarak gerçekleşti. 12-aylık birikimli cari açık 72,8 milyar $’dan 74,6 milyar $’a yükselirken, enerji-dışı cari açık sadece 0,4 milyar $’lık hafif artışla 33,1 milyar $’a çıktı. Aylık cari açık rakamı, geçen yılın aynı ayına göre artışın 1,8 milyar $ ile ikinci çeyrek ortalaması 4,2 milyar $’ın oldukça altında kalması anlamında olumlu. Finansman tarafında, net portföy girişleri 2,0 milyar $ ile yılın ilk yarısındaki gibi finansman içindeki ağırlığını devam ettirirken, bunun 1,7 milyar $’lık bölümü borç senetlerine giriş olarak gerçekleşti. Yurtiçi yerleşikler, yurtdışı bankalardaki mevduatlarını 4,0 milyar $ artırırken, bunun 3,8 milyar $’lık bölümü bankalar tarafından geçekleştirildi. Temmuz’da ilginç bir veri ise Merkez Bankası tarafından önemli bir bölümü enerji sektörü kaynaklı olduğu belirlenen oldukça yüksek doğrudan yabancı yatırım girişiydi (2,8 milyar $). Net hata noksan kalemi, finansmana Temmuz’da 1,4 milyar $ katkıda bulunurken, Merkez Bankası rezervleri söz konusu ayda 0,7 milyar $ düşüş gösterdi. Orta/uzun vadeli borç yenileme oranları Temmuz’da yılın ilk yarısına göre geriledi. Bankalar için oran ilk yarıdaki %167’den %143’e gerilerken, diğer sektörlerin borç yenileme oranı %127’den %113’e geriledi. Orta/uzun vadeli net borçlanmanın finansman içerisindeki payı Temmuz’da 0,5 milyar $ oldu. 19 14 9 4 -1 -6 -11 -16 -21 -26 -31 -36 -41 -46 -51 -56 -61 -66 -71 -76 Cari Denge (12-aylık toplam; milyar $) Cari Denge (enerji hariç; 12-aylık toplam; milyar $) Kaynak: TCMB Bütçe Temmuz-Ağustos döneminde 2010’a göre daha zayıf Bütçe dengesi Ocak-Ağustos döneminde pozitif bölgede… Hükümetin mali alanda büyümeyi desteklemek için önemli bir kaynağı bulunuyor… Maliye Bakanlığı, Ağustos ayındaki mali tatil nedeniyle Temmuz ve Ağustos merkezi yönetim bütçelerini birlikte açıkladı. Merkezi yönetim bütçesi, Temmuz-Ağustos döneminde 0,8 milyar TL bütçe açığı verirken, geçen yıl 1,0 milyar TL fazla vermişti. Diğer yandan, faiz-dışı fazla rakamı 8,6 milyar TL ile geçen yılın aynı dönemindeki 8,8 milyar TL’ye paralel olarak gerçekleşti. Bütçe açığının daha yüksek olması dışında, Temmuz-Ağustos bütçesinde vergi alacaklarının yeniden yapılandırılmasından gelen tek seferlik 1,9 milyar TL’nin bulunuyor olması nedeniyle söz konusu iki ayın bütçe performansını geçen yıla göre zayıf buluyoruz. Yılbaşından bu yana bakıldığında bütçe dengesi Ağustos itibariyle pozitif bölgede kalmaya devam etti. Bütçe Ocak-Ağustos döneminde 2,1 milyar TL fazla verirken (Ocak-Ağustos: -14,4 milyar TL), faiz-dışı fazla 33,8 milyar TL ile geçen yılki 20,9 milyar TL’nin oldukça üzerinde gerçekleşti. Yılın ilk sekiz ayında bütçe fazlası ve faiz-dışı fazla GSYİH’nin %0,2 ve %2,8’i kadar. 2011’in tamamı için bu rakamların sırasıyla %-1,0 ve %2,2 seviyesinde olmasını tahmin ediyoruz. Şu anda merkezi yönetim bütçe açığı hedefi GSYİH’nin %2,8’i düzeyinde bulunuyor ve bu da bütçe performansı gözönünde bulundurulduğunda ekonomi yönetimine büyümeyi desteklemek için önemli bir alan sağlıyor. Hükümetin, bu farkın bir kısmını Euro Bölgesi ve ABD ekonomisindeki sorunların yurtiçi ekonomik aktiviteye etkisini sınırlandırmak için kullanma ihtimalinin oldukça yüksek olduğu görüşündeyiz. Bu nedenle, bütçe ve faiz-dışı denge tahminlerimiz üzerinde aşağı yönlü riskler bulunuyor. Makro Görünüm - Ekim Merkezi Yönetim Bütçesi: 2010-2011 (milyar TL) Reel Büyüme (%) Oca-Ağu Merkezi Yönetim Gelirleri sak: Genel Bütçe Gelirler Vergi Geliri sak: Kurumlar Vergisi Gelir Üzerinden Alınan Vergiler Mal ve Hizmet Üze. Alınan Vergiler sak: KDV ÖTV Dış Ticaretten Alınan Vergiler Vergi Dışı Gelirler Giderler Faiz-Dışı Giderler sak: Personel SGK'ya Devlet Prim Gideri Mal ve Hizmet Alımı Sermaye Harcamaları Cari ve Sermaye Transferleri sak: Sosyal Güvenlik Hane Halkına Transferler Tarımsal Amaçlı Transferler Mah. İda. Haz. Yardımları Faiz Giderleri Bütçe Dengesi Faiz Dışı Denge 2011 2010 199.0 192.8 169.5 51.5 19.4 68.2 20.7 41.5 169.0 163.7 138.8 41.8 14.7 59.1 17.2 36.5 10.4 10.4 14.5 15.6 23.7 8.2 13.0 6.5 34.4 29.6 24.8 30.3 29.9 -8.3 196.9 165.2 183.4 148.1 0.7 4.6 57.5 8.4 18.6 12.6 73.7 49.1 7.1 15.1 10.2 69.6 9.9 10.7 15.4 15.7 -0.8 37.1 1.4 37.7 1.0 -7.8 33.5 5.7 1.9 4.9 1.2 8.5 50.2 31.7 35.3 -15.7 2.1 33.8 -14.4 20.9 … … Kaynak: Maliye Bakanlığı UYARI NOTU: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri, yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.