Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa Hastanede Yatan Her On Hastadan Birine Hastane Enfeksiyonu Bulaþýyor Dünya Saðlýk Örgütü'nün (WHO) verilerine göre, hastanede yatarak tedavi gören her 10 hastadan birinde, hastane enfeksiyonunun ortaya çýktýðý belirtildi. Pfizer Ýlaçlarý'nýn düzenlediði Medya Bilgi Paylaþým Günleri'nin Aralýk ayý konusu "Hastane Ýnfeksiyonlarý ve MRSA" oldu. Toplantýda, Hastane Ýnfeksiyonlarý ve Kontrolü Derneði Genel Sekreteri ve Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Ýç Hastalýklarý Anabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Serhat Ünal, konuyla ilgili önemli bilgiler aktardý. Prof. Dr. Serhat Ünal, sunumunda, herhangi bir nedenle hastaneye yatan hastalarda, ilk 48 saat ve/veya taburcu olduktan yaklaþýk 10 gün içinde geliþen infeksiyonlara hastane infeksiyonlarý denildiðini belirtti. Prof. Dr. Ünal, Dünya Saðlýk Örgütü verilerine göre, hastanede yatarak tedavi gören her 10 hastadan birinde hastane infeksiyonu ortaya çýktýðýný dile getirirken; ölüm nedenleri arasýnda kalp hastalýklarý, kanser ve beyin kanamalarýndan sonra dördüncü sýrada gelen hastane infeksiyonlarý yüzünden ABD'de her altý dakikada bir kiþinin hayatýný kaybettiðini açýkladý. Hastane infeksiyonlarýnýn nedenlerini hasta (ileri yaþ, baðýþýklýk sistemi, diðer hastalýklarý, yapýlan uygulamalar-ameliyat, sonda), hastane ortamý (hijyen eksikliði, havalandýrma sisteminin iyi olmamasý), hastane çalýþanlarý olarak sýralayan Prof. Dr. Serhat Ünal, en sýk idrar yolu, akciðer, cerrahi alan ve kan dolaþýmý infeksiyonlarýna rastlandýðýný belirtti. Hastane infeksiyonlarýna neden olan etkenler arasýnda metisiline dirençli stafilokoklarýn son yýllarda hem dünyada hem de ülkemizde görülme sýklýðýnýn arttýðýný, tedavisinde güçlüklerle karþýlaþýldýðý, ölüm oranlarýnýn yüksek olduðunu ve yeni ilaçlara ihtiyaç olduðunu vurguladý. Hastane infeksiyonlarý sonucunda, hastalýk ve ölüm oranlarýnda artýþ, hastanede kalýþ sürelerinde artýþ ve tedavi maliyetlerinde yükselme olduðunu kaydeden Prof. Dr. Ünal, konuþmasýnýn sonunda hastane infeksiyonlarýnýn nasýl önlenebileceðine de deðindi. Prof. Dr. Ünal, "Hastane infeksiyonlarý, infeksiyon kontrol komiteleri, hastane infeksiyonlarý kayýt ve takip programlarý, sterilizasyon ve dezenfeksiyon iþlemleri, hasta izolasyonu, hasta ve hasta yakýný eðitimi, hastane personeli eðitimi ve tedavi rehberleri ile önlenebilir" dedi. Antibiyotik Kullanýmý Barcelona'da Uzmanlar Tarafýndan Tartýþýldý Barselona'da gerçekleþtirilen "Çatalla Çorba Ýçilmez!" panelinde uzmanlar, antibiyotiklere karþý geliþen bakteriyel direnci azaltmak ve alt solunum yollarý infeksiyonlarýnda klinik sonuçlarý geliþtirmek için ilk olarak en etkili antibiyotiklerin kullanýlmasý konusunu tartýþtýlar. Panelde uzmanlar, alt solunum yolu infeksiyonlarýnýn tedavisinde antibiyotik kullanýmýný azaltmanýn sonuçlarýný tar- 88 ACTUAL týþtýlar. "Çatalla çorba içilmez!" konu baþlýðý altýnda gerçekleþen toplantýda, bakteriyel infeksiyonlarýn tedavisinde "en iyi sonuç için en iyi aracýn kullanýlmasýnýn" yararlarý vurgulandý. Bakteriyel dirence neden olan antibiyotiklerin, uygun tedaviler eþliðinde ve gerçekten ihtiyaç duyulduðunda az sayýda kullanýlmasýnýn tavsiye edildiði toplantýda, modern antibiyotiklerin uygun kullanýmýnýn hastalar için sadece kli- MEDICINE OCAK 2006 Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa nik sonuçlar bakýmýndan deðil, ayrýca bakteriyel direnç oluþumunun en aza indirilmesine olan yardýmý bakýmýndan da faydasý olduðu belirtildi. Panelde, direnç azaltma ve antibiyotiklerin ömrünü uzatma hedefiyle, reçeteyle verilen antibiyotik sayýsýnýn azaltýlmasý için pek çok ülkede düzenlenen kampanyalara da deðinilirken, bu kampanyalarýn, antibiyotikler konusunda halký eðitmeyi ve antibiyotik reçetesi yazanlarýn kullaným kýlavuzunun dýþýna çýkýp çýkmadýklarýnýn aydýnlatýlmasýný amaçladýklarý belirtildi. Toplantýnýn ilk sunumunu yapan Profesör David Price (Ýngiltere), Ýngiltere'de antibiyotik kullanýmýnýn azalmasýyla birlikte zatürreden ölenlerin sayýsýnda artýþ gözlendiðini belirtti. Profesör Price, antibiyotik kullanýmýnýn azaltýlmasýnýn otomatik olarak direnci azalttýðýnýn tahmin edildiðini sözlerine ekledi. Zatürre örneðini kullanan Price, Ýngiltere'de reçeteyle antibiyotik verilmesi eðiliminin 1993/94 ile 1999/2000 yýllarý arasýndaki analizini özetleyerek, alt solunum yolu infeksiyonlarýnýn tedavisinde antibiyotik kullanýmýnýn azaldýðýný ve ayný dönemde zatürreden ölenlerin sayýsýnýn arttýðýný vurguladý. Toplantýnýn bir diðer sunumunu yapan Profesör Paul M. Tulkens (Belçika) ise, bakteriyel dirençteki eðilimleri açýkladý. Tulkens'e göre, solunum yolu patojenlerindeki beta-laktam ve makrolid direnci pek çok ülkede yüksektir ve sürekli de yükselmektedir. Bu nedenle, antibiyotik seçimi için en doðru mantýðýn bulunmasý her gün daha da önemli hale gelmektedir. Profesör Tulkens, "Antibiyotik söz konusu olduðunda, mesaj 'daha az fakat daha etkili antibiyotik kullanýmý' olmalýdýr. Ýlk olarak en iyi antibiyotik tedavisinin uygulanmasý durumunda bakterilerin yaþama þansý azalmakta ve ileride direnç problemleri yaþanma oraný en aza inmektedir" dedi. Toplantýya Ýspanya'dan katýlan Dr. Marc Miravitlles, konuþmasýnda tartýþmayý hastalar üzerine çevirerek, sunumuna Kronik Akciðer Hastalýðý (KOAH) ve þiddetli kronik bronþitin hastalarýn yaþamý ve saðlýk kaynaklarý üzerindeki etkisi üzerine bir giriþ yaptý. Dr. Miravitlles, "Hastalarýn bir tedaviden bekledikleri en önemli þey; þikayetlerin daha hýzlý düzelmesi ve ataklar arasýndaki sürenin daha uzun olmasýdýr" diye konuþtu. Toplantýda son olarak söz alan Dr. Javier Garau (Ýspanya): "Etkili antibiyotik tedavisine olan ihtiyaç, zatürre gibi ciddi hastalýklar söz konusu olduðunda artmaktadýr. Çünkü yetiþkin zatürre hastalarýnýn çoðu hastanede kalmakta ve hastanede kalmak hastalýðýn tedavi masraflarýný arttýrmaktadýr. Hastalar hastaneye kabul edildiklerinde, reçete yazacak doktorun antibiyotik seçimini yönlendirecek mikrobiyolojik bir bilgisi yoktur. Etkili bir antibiyotikle hastanede yapýlacak erken müdahale, hastanýn saðlýðý için çok önemlidir" dedi. Toplantýnýn sonunda, antibiyotiklerin uygun olarak reçete edilmesinin gerekli olduðunun önemini belirtmek için yapýlan ölçümler sunuldu. Buna göre, doðru zamanda doðru antibiyotiðin kullanýlmasý, daha iyi klinik sonuçlar için ve direnç riskini azaltmak için önemli olduðu vurgulandý. Türkiye "Aðrý" Haritasýna Kavuþuyor Klinik Farmakoloji Derneði, Türkiye Baþ Aðrýsý ile Savaþ Derneði ve Türkiye Baþ Aðrýsý Derneði'nden oluþan konsorsiyum saðlýk alanýnda bir ilke imza atýyor. larýna göre "bilimsel aðrý haritasý"na sahip olmalarý Klinik Farmokoloji Derneði ve Türkiye Baþaðrýsý Derneði'ni harekete geçirdi. Geliþmiþ ülkelerin ekonomik ve sosyal hayata olumsuz etkisi nedeni ile aðrý konusunun öncelikli araþtýrma konularýndan biri olarak ele almalarý ve genetik ve demografik yapý- Klinik Farmakoloji Derneði Baþkaný Prof. Dr. Cankat Tulunay, Klinik Farmakoloji Derneði Üyesi Doç. Dr. Hakan Ergün ve Türkiye Baþaðrýsý ile Savaþ Derneði Yönetim Ku- OCAK 2006 ACTUAL MEDICINE 89 Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa rulu Üyesi Prof. Dr. Baki Göksan'ýn katýlýmý ile gerçekleþtirilen basýn toplantýsý ile "Aðrýsýz Bir Türkiye"ye ýþýk tutacak çalýþmanýn startý verildi. Tüm Türkiye çapýnda toplam 4 bin kiþi üzerinde yapýlacak olan çalýþma Türkiye'nin aðrý haritasýný ortaya çýkaracak. Bu araþtýrma sonucunda 100 den fazla aðrý çeþidinin bölgelere göre daðýlýmý, aðrýnýn yaþam üzerindeki etkisi, yaþa göre daðýlýmý ve ekonomik maliyetli çözüm yollarý gibi noktalar açýða çýkarýlacak. Toplantýda konuþan Prof. Dr. Cankat Tulunay, aðrýya yönelik bilgiler verdi. Tulunay, aðrýnýn tanrýnýn bir lutfu olduðunu ve birçok hastalýðýn teþhisinin konmasýnda çok önemli bir faktör olduðunu belirtti. Aðrýya karþý bilinçli bir yaklaþýmýn Türkiye için çok büyük kazanýmlar saðlayacaðýný sözlerine ekleyen Prof. Dr. Tulunay, geliþmiþ ülkelerin aðrýnýn sosyal ve ekonomik hayata etkisini saptamak ve bunlara yönelik çözümleri geliþtirebilmek adýna bu araþtýrmaya büyük önem verdiklerini ifade ederek, tüm Türkiye'yi kapsayacak bu araþtýrmanýn önemine dikkat çekti. Aðrýnýn hem insan hayatýna hem de ülke ekonomisine olumsuz etkilerinin olduðunu belirten Tulunay, "2006 yýlý aðrýyla savaþ yýlý olarak ilan edildi. Ne yazýk ki Türkiye'de birçok kiþi aðrýlarýyla birlikte ýzdýrap içinde yaþýyor. Aðrý nedeni ile birçok kiþi iþine düzenli olarak gidemiyor. Aðrýlarý gidermek için kullanýlan yanlýþ ilaçlar hem can hem de ciddi miktarda ekonomik kayýplara yol açýyor" dedi. Prof. Dr. Tulunay, "Amacýmýz Türkiye'nin aðrý haritasýný çýkarmak. Hangi bölgelerde hangi tür aðrýlarýn yoðun olarak yaþandýðýný tespit edeceðiz. Bunlarý tespit ettiðimiz zaman doðru tedavi yöntemlerini uygulayabileceðiz. Bu çalýþma sayesinde hastalarýn yaþam kalitesini artýrarak, tedavi için harcanan milyarlarca dolarýn önüne geçeceðiz" diye konuþtu. Türkiye'de Her Yýl 60 Bin Kiþi Zatürreden Ölüyor Dünya'da en çok ölüme yol açan hastalýklar arasýnda beþinci sýrada yer alan zatürre, genç-yaþlý, zengin-fakir ayýrt etmeden herkes için risk oluþturuyor. Geçtiðimiz günlerde Uludað' da düzenlenen bir mini panelde konuþan Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesi Göðüs Hastalýklarý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Tutluoðlu tek bir doz aþý ile korunmak mümkün olduðu halde Türkiye'de her yýl zatürre nedeni ile 60 bin kiþinin öldüðünü söyledi. Halk arasýnda "zatürre" olarak bilinen pnömoni hastalýðýnýn 90 ACTUAL bulaþýcý bir akciðer hastalýðý olduðunu ifade eden Doç. Dr. Bülent Tutluoðlu, hastalýðýn belirtilerinin üþüme ve titreme ile birlikte ateþin yükselmesi, öksürük, koyu renk balgam ve göðüs yan aðrýsý olduðunun altýný çizdi. Doç. Dr. Tutluoðlu, zatürrenin ayrýca aþýrý halsizliðe, iþtahsýzlýða, kilo kaybýna, kas ve karýn aðrýlarýna da neden olduðunu ve genellikle hastaneye yatýþ gerektiren bir hastalýk olduðunu vurguladý. Zatürre ile ilgili son geliþmeleri ve yenilikleri de anlatan Doç. Dr. Bülent Tutluoðlu, zatürrenin günümüzde hala büyük bir MEDICINE OCAK 2006 Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa tehlike olduðunu, ancak aþýyla korunabilmenin mümkün olmasý nedeniyle, halkýn bilinçlenmesinin büyük önem taþýdýðýný dile getirdi. Doç. Dr. Tutluoðlu, zatürre aþýsýnýn, pnömokok bakterilerine karþý kan savunma hücrelerinin yapýmýný saðlayarak organizmayý bunlara karþý kuvvetli hale getirdiðini ve tek bir doz ile yýllar süren bir baðýþýklýk elde edildiðini belirtti. Konuþmasýnda Þubat 2005'de yürürlüðe giren Maliye Bakanlýðý Bütçe Uygulama Talimatýný da hatýrlatan Tutuluoðlu; Emek- li Sandýðý, Bað-Kur veya Yeþil Kart mensubu olan ve bu risk grubunda yer alan kiþilerin zatürre aþýlarýnýn devlet tarafýndan ödenmeye baþladýðýnýn da altýný çizdi. Saðlýk Bakanlýðý'nýn önerilerine göre de 65 yaþ ve üzerindekiler, yaþlý bakýmevleri ve huzurevlerinde kalanlar, astým dahil kronik akciðer ve kalp - damar sistem hastalýðý olan eriþkin ve çocuklar, þeker hastalýðý dahil herhangi bir kronik metabolik hastalýðý, böbrek yetmezliði, kan hastalýklarý veya baðýþýklýk sistemi zayýf olan eriþkin ve çocuklar aþý yaptýrmasý gereken risk gruplarý. Pfizer Toplum Takýmý'nýn Eðitim Yolculuðu Sürüyor Pfizer Toplum Takýmý'nýn Eðitim Yolculuðu programý kapsamýnda, Toplum Gönüllüleri Vakfý (TOG) iþbirliði ile Temmuz 2005'te baþlattýðý "Gençlerden Gençliðe Saðlýk Okuryazarlýðý" tanýtým toplantýsýna Toplum Gönüllüleri Vakfý Yönetim Kurulu Baþkaný Ýbrahim Betil, Pfizer Ýlaçlarý Genel Müdürü Ahmet Esen, Proje Danýþma Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Nazmi Algan ve projede yer alan gönüllü gençler katýldý. Saðlýk alanýndaki bilgi ve bilincin yükseltilmesine ve daha saðlýklý bir toplum hedefinin yakalanmasýna katký saðlamak amacýyla tasarlanan projenin tanýtým toplantýsýnda, katýlýmcýlar, eðitim programý modüllerinde yer alan eðitici oyunlardan seçmeleri gönüllü gençler ile birlikte uyguladý. "Gençlerden Gençliðe Saðlýk Okuryazarlýðý" projesi kapsamýnda 17-25 yaþ arasý 28 genç, saðlýk eðitimi konusunda rehberlik etmek amacýyla eðitici eðitimi aldý. Eðitim alan gençlerin, öðrendiklerini kendi çevrelerine aktarmalarýyla ilerleyen projede, eðitici sayýsýnýn 45'e, eðitim alan kiþi sayýsýnýn da 4 bin 500'e ulaþmasý hedefleniyor. Samsun ve Van'da baþlayan proje, Türkiye çapýnda yaygýnlaþarak Edirne, Ýstanbul, Kahramanmaraþ ve Sivas'ýn da aralarýnda bulunduðu çeþitli illerdeki üniversitelere ulaþýlarak 2006 yýlýn- OCAK 2006 ACTUAL da da devam edecek. Toplantýda konuþan Toplum Gönüllüleri Vakfý Yönetim Kurulu Baþkaný Ýbrahim Betil, projeyle ilgili olarak, "Saðlýk eðitimi gibi bir toplumda yaþamsal önem arz eden bir konunun, ülkemiz gençliðinin öncülüðünde toplum düzeyinde uygulanmasý ve yaygýnlaþtýrýlmasýna katkýda bulunmuþ olmaktan gurur duyuyoruz. Ýki yýldan bu yana baþka alanlarda da denediðimiz ve sonuçlarýndan oldukça memnun kaldýðýmýz akran eðitim yöntemiyle saðlýk okuryazarlýðý programlarýnýn, sadece eðitimi alan tarafý deðil, eðitimi veren kiþilerin de bilgiyi içselleþtirmesi açýsýndan gerçekten etkili ve kalýcý olacaðýný umuyoruz" dedi. Pfizer Ýlaçlarý Genel Müdürü Ahmet Esen ise, "Bu proje, saðlýklý bir topluma giden yolda, bilgi sahibi bireylerin öneminin büyük olduðu düþüncesinden hareketle doðdu. Özellikle de geleceðimizi kuracak olan gençlerimizin temel saðlýk konularýnda bilgilenmesini ve bilinçlenmesini çok önemsiyoruz. Hedefimiz, Toplum Gönüllüleri Vakfý'nýn da desteðiyle, toplumumuzun saðlýk alanýndaki bilgi ve bilincin yükseltilmesine önemli katký saðlayacaðýna inandýðýmýz bu projenin devamlýlýðýný saðlamak ve proje kapsamýnda ulaþtýðýmýz üniversitelerimizin ve gençlerimizin sayýsýný arttýrmaktýr" diye konuþtu. MEDICINE 91