Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa Ýstanbul'da Her On Çocuktan Biri Astýmlý hastalýðý olarak tanýmlanan astým hastalýðý hakkýnda genel bilgiler verdi. Tekrarlayan öksürük, hýrýltý, nefeste sýkýþma, gece öksürüðü ve egzersizle geliþen öksürük gibi belirtilerle seyreden astýmý, ev tozu akarlarý, küfler, hayvan tüyleri, sigara, polenler ve obezitenin tetiklediðini belirtti. Prof. Dr. Güler; “Ýstanbul' daki okullarda yaptýðýmýz anket çalýþmalarýnýn sonuçlarýna göre her 100 çocuktan 10'u astýmlý. Aileler çocuklarýna astým tanýsý konulmasýný kabullenemiyor. Bronþit denildiðinde kabul ediyorlar ama astýmý yakýþtýrmýyorlar. Halbuki bu hastalýk erken taný konduðunda ve düzenli tedavi uygulandýðýnda kontrol altýna alýnabiliyor” dedi. Ýstanbul'daki okullarda yapýlan anket çalýþmalarý son yýllarda astýmlý çocuk sayýsýnda önemli artýþlar olduðunu ortaya çýkardý. Çocuklarýn yüzde 10'u astýmlý. Hastalýðý kontrol altýnda olan, yani doktor kontrolünde olan astým hastalarýnýn oraný ise sadece yüzde 1.25. Türkiye Solunum Araþtýrmalarý Derneði (TÜSAD) tarafýndan Beþiktaþ Belediyesi'nin desteði ve GlaxoSmithKline'ýn koþulsuz eðitim sponsorluðuyla 3 Mayýs'ta Dünya Astým Günü sebebi ile yetiþkinler ile çocuklarda astým, taný ve tedavisindeki son geliþmelerin paylaþýldýðý bir toplantý düzenlendi. Toplantýya TÜSAD Baþkaný Prof. Dr. Mustafa Yaman, Ý.Ü. Ýstanbul Týp Fakültesi Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Güler, Cerrahpaþa Týp Fakültesi Göðüs Hastalýklarý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Tutluoðlu katýldý. Ayrýca, astým hastasý olduðu bilinen oyuncu ve sunucu Defne Joy Foster'da hastalýðý ile ilgili deneyimlerini anlattý. Prof. Dr. Nermin Güler, hava yollarýnýn kronik iltihaplý bir Prof. Dr. Mustafa Yaman ise, astýmýn dünyada milyonlarca insaný etkileyen, çocuklarda ve eriþkinlerde çok sýk görülen kronik hastalýklardan biri olduðuna dikkat çekti. Dünyada yaklaþýk 300 milyon, Türkiye'de de ortalama 4 milyon kiþinin astým hastasý olduðunu belirterek, “Günümüzde astým tedavisinde önemli aþamalar kaydedilmiþ ve yapýlan araþtýrmalarda hastalarýn yaný sýra hekimlerin de düzenli ilaç kullanýmýna gösterdiði özen arttýkça astýmýn kontrol altýna alýnabildiði görülmüþtür” dedi. Doç. Dr. Bülent Tutluoðlu da yetiþkinlerde astýmý tamamen yok etmenin mümkün olmadýðýný belirterek, düzenli takip, disiplinli ilaç kullanýmý ve doktor tavsiyelerinin yerine getirilmesiyle semptomsuz bir yaþam sürülebileceðine dikkat çekti. Doç. Dr. Tutluoðlu, Türkiye'de tam kontrol altýna alýnabilen astýmlý oranýnýn yüzde 1.25 olduðunu belirterek, bu oraný yükseltmek için hastalarýn eðitilmesi gerektiðinin altýný çizdi. Tutluoðlu, ayrýca astým hastalarýn sonbaharda grip aþýsý olmalarýnýn da oldukça yararlý olacaðýný söyledi. Türk Ýlaç Sektörünün Sorunlarý Tartýþýldý Araþtýrmacý Ýlaç Firmalarý Derneði, Economist Conferences ile birlikte "Türkiye için iyi ilaç" konulu bir toplantý düzenledi. Hükümet yetkilileri ile ilaç sektörü temsilcilerinin katýldýðý toplantýda; fikri mülkiyet haklarýnýn yabancý yatýrýmýn çekilmesindeki rolü, Türkiye'nin ilaç fiyatlandýrýlma ve geri ödeme sistemi gibi sektörün gündemindeki konular ele alýndý. 82 ACTUAL Dünya çapýnda önemli konferanslara imza atan "Economist Conferences"ýn düzenlediði "Türk Hükümeti ve Ýþ Dünyasý 14. Yuvarlak Masa Toplantýsý"na paralel olarak "Türkiye için iyi ilaç konulu" bir oturum düzenlendi. Oturumu, 31 araþtýrmacý ilaç firmasýný çatýsý altýnda toplayan Araþtýrmacý Ýlaç Firmalarý Derneði, "Economist Conferences" ile birlikte gerçekleþtirdi. MEDICINE MAYIS 2005 Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa yabancý sermaye yatýrýmlarýný teþvik edecek adýmlar atýldýðýný vurguladý. Çalýþma Bakanlýðý Sosyal Güvenlik Kurumu Baþkan Vekili Tuncay Teksöz ise, ilaçta geri ödeme konusuna deðinerek þunlarý söyledi: "Kamu saðlýk harcamalarýnýn en yüksek bölümünü ilaç harcamalarý oluþturmaktadýr, bu sebeple sosyal güvenlik reformunda ele alýnacak öncelikli konu da ilaçtýr. Bunun için fiyatlandýrma, taleplerin kontrol edilmesi ve geri ödeme sistemlerinin ele alýnacaðý üç aþamalý önlemler uygulamaya konulacak. Kapsamlý bir sosyal güvenlik reformunun 2008'e kadar hayata geçmesini öngörüyoruz." Türkiye ilaç sektörünün gündemindeki önemli konularýn ele alýndýðý oturuma Özelleþtirme Ýdaresi Baþkaný Metin Kilci, Ekonomist Network Grubu Baþdanýþmaný Delia Meth Cohn, Avrupa Patent Vekili Hülya Çaylý, Hacettepe Üniversitesi Öðretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Tokat, Çalýþma Bakanlýðý Sosyal Güvenlik Kurumu Baþkan Vekili Tuncay Teksöz ve AÝFD Yönetim Kurulu Baþkaný Dr. Altan Demirdere konuþmacý olarak katýldý. Toplantýnýn açýlýþ konuþmasýný yapan Özelleþtirme Ýdaresi Baþkaný Metin Kilci yabancý sermaye giriþinin Türkiye'deki ilaç sektörüne olan etkilerine dikkat çekerek, son dönemde Oturumda konuþan AÝFD Yönetim Kurulu Baþkaný Dr. Altan Demirdere de Türkiye'de saðlýk sektörü, ilaç sanayi ve ilaç ile ilgili olarak atýlmasý gereken birçok adým olduðunu vurguladý. Altan Demirdere; "Ýnsanlarýmýzýn yeterli ve kaliteli tedavi yöntemlerine ulaþabiliyor olmasý gerekiyor. Bunun için ülkemizde, rasyonel ilaç kullanýmýný artýrmamýz gerekiyor. Ülkemizde toplamda ve kiþi baþýna ilaca harcanan para diðer ülkelere oranla 4 kat daha azdýr. Yine, diðer ülkelere oranla Türkiye'de daha az ilaç çeþidi bulunmaktadýr. Bunun ana nedeni, ilacýn pahalý olmasý veya ilaca çok para harcanmasý deðil, toplam saðlýk harcamalarýnýn yetersiz olmasýdýr" dedi. Saðlýk Bilimlerinde Süreli Yayýncýlýk 3. Ulusal Sempozyumu Gerçekleþtirildi TÜBÝTAK-ULAKBÝM Türk Týp Dizini Kurulu tarafýndan düzenlenen “Saðlýk Bilimlerinde Süreli Yayýncýlýk 3. Ulusal Sempozyumu” 8-9 Nisan tarihlerinde TÜBÝTAK Feza Gür- sey Salonu'nda gerçekleþtirildi. Ulusal saðlýk bilimleri süreli yayýnlarýnda nitelik ve bilimsel ölçütün yükseltilmesi, yayýncýlýk öznelliðinin saðlanmasý ve “Türk Týp Dizini” ile “Yayýnlarýmýzýn Ulusal Etki Deðeri Çalýþmalarý”nýn tanýtýmý amacýyla düzenlenen sempozyumun açýlýþ konuþmalarýný TÜBÝTAK-ULAKBÝM Türk Týp Dizini Kurul Baþkaný Doç.Dr. Orhan YILMAZ, ULAKBÝM Müdürü Doç.Dr. Tuðrul YILMAZ, TÜBÝTAK Baþkan Yardýmcýsý Prof.Dr. Cem SARAÇ yaptý. Sempozyum çerçevesinde “Ulusal Süreli Yayýncýlýðýmýzda Nitelik Yükseltilmesi”, “Akademik Yükseltilme Kriterlerinde Ulusal Süreli Yayýncýlýðýmýz”, “Ulusal Etki Deðeri ve Atýf Sýralamasý”, “Saðlýk Bilimleri Süreli Yayýnlarýnda Türkçe Dil Kullanýmý ve Standardizasyon”, “Ulusal Süreli MAYIS 2005 ACTUAL MEDICINE 83 Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa Yayýn Politikalarýmýz ve Yayýncýlýðýn Geleceði” konularýnýn ele alýndýðý paneller gerçekleþtirildi. Sempozyumun açýlýþ konuþmasýný yapan Doç.Dr. Orhan YILMAZ, ülkemizin bilim politikalarý doðrultusunda süreli yayýnlarýn da farklýlaþtýðýný belirterek, “Yüksek Öðretim Kurulu'nun ilk yýllarýnda yayýn sayýsý önemli bulununca, dergilerimiz akademik yükseltilme araçlarýna dönüþerek adaylarýn akademik yükseltilme planlarýnýn arenasý konumuna gelmiþlerdir. Süreli yayýn sayýsýnda patlama gözlenirken, bu dönemde ülkemizin saðlýk yayýnlarý da büyük sayýlara ulaþmýþtýr. Ancak, bu patlama ile beraber yayýnlarýmýzýn niteliklerinin de ayný þekilde yükseldiðini söylemek ise olanaklý deðildir. Son yýllarda ise, yine üniversiteler arasý kurulun yabancý yayýný öne çýkaran kararlarý sonrasý süreli yayýncýlýðýmýz daha farklý bir konuma doðru sürüklenmektedir. Artýk tüm yazýlarýmýz önce ülke dýþýnda görücüye çýkmakta ve daha sonra ülkemiz yayýnlarýna ulaþmaktadýr. Ancak, hemen belirtilecek nokta; yayýnlarýmýz giderek etki deðerleri düþük dergilere yönlenmekte ve daha az sayýda atýf almaktadýrlar. Türkiye adresli yayýnlarýmýzýn dünya sýralamasýnda yirminciliðe yükselmesi ne kadar olumlu gibi görünse de, dünya bilimindeki payýmýzýn daha alt sýralarda olmasý ve ya- yýnlarýmýzýn daha düþük etki deðerli dergilerde yayýnlanýyor olmasý da o denli düþündürücü olmalýdýr. Ülkemiz birçok konuda olduðu gibi, süreli yayýncýlýðýmýzda da bir yol ayrýmýna doðru ilerlemektedir. Giderek güzel Türkçe'mizden ve Türkçe dergilerimizden uzaklaþtýðýmýzý ve 1980 sonrasý süreli yayýn sayýsýndaki artýþ gibi, son yýllarda da yazý bulamama nedeniyle yayýn sayýsýnda azalýþ görüleceðini söylemek yanlýþ olmasa gerektir” dedi. ULAKBÝM Müdürü Doç.Dr. Tuðrul YILMAZ ise yaptýðý konuþmada, saðlýk bilimleri dergilerinin elektronik dergi konumuna geçmelerine katkýda bulunmanýn önemli bir görev olduðuna deðindi ve þunlarý söyledi: “Böylece dergiler kolay eriþilebilir, çabuk ve eksiksiz taranabilir olacak, yazýlarýnýn içeriði tartýþma platformlarýna hýzla taþýnabilir duruma gelecek, okuyucu derhal geri bildirimde bulunabilecek, güncel alýntýlar artacak ve sonuçta Türk týbbý, dünya literatürüne olan katkýlarýný olaðanüstü bir yoðunlukta arttýracaktýr. Tabii ayný baðlamda, editörlük süreçleri de kýsalacak, basým ve daðýtým masraflarý büyük ölçüde azalacak ve saðlýk bilimleri dergiciliðinin en önemli finansal darboðazlarýna ciddi çareler bulunmuþ olacaktýr”. Aþýrý Aktif Mesane Yaþam Kalitesini Olumsuz Etkiliyor Pfizer Ýlaçlarý tarafýndan düzenlenen "Medya Bilgi Paylaþým Günleri" toplantýlarýnýn Nisan ayý konusu "Aþýrý Aktif Mesane - AAM" oldu. Toplantýda Marmara Üniversitesi Týp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Doç. Dr. Tufan Tarcan, hastalýðýn tanýmý, sebepleri, görülme sýklýðý, belirtileri, etkileri ve tedavisi gibi konularý içeren bir sunum gerçekleþtirdi. Doç. Dr. Tufan Tarcan, Aþýrý Aktif Mesane'nin sýk idrara çýkma veya sýkýþma hissi ya da sýkýþma ile gelen idrar kaçýrma gibi belirtilerle seyreden ve bu nedenle sosyal ortamlardan, cinsel iliþkiden kaçýnýlmasýna, fiziksel aktivitelerin kýsýtlanmasýna ve hatta depresyona neden olabilen, yaþam kalitesi üzerinde olumsuz etkileri olan bir hastalýk olduðunu belirtti. Dr. Tarcan, her yaþta görülmekle birlikte sýklýðý yaþlanma ile artan AAM'nin her iki cinste de görülme sýklýðýnýn eþit olduðunu söyledi. Hastalýða neyin neden olduðunun tam olarak bilinmediðini belirten Dr. Tarcan, idrar yolu enfeksiyonlarý, pelvik organ sarkmalarý, idrar yolu taþlarý, aðrý- 84 ACTUAL lý mesane sendromu, mesane kanseri, prostat büyümesine baðlý idrar týkanýklýðý, diyabet ve mesane iþlevini bozan nörolojik sorunlar gibi önemli hatta yaþamý tehdit edebilecek hastalýklarýn da benzer semptomlara yol açarak AAM'yi taklit edebildiðine dikkat çekti. Doç. Dr. Tufan Tarcan, AAM semptomlarý olan hastalarda yukarýda belirtilen durumlarýn öncelikle araþtýrýlmasý gerektiðini belirtti. Bu has- MEDICINE MAYIS 2005 Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa talýðýn sosyal hayatý olduðu kadar ülke ekonomisini de olumsuz etkilediðini, örneðin, 2000 yýlýnda A.B.D.'ye getirdiði mali yükün, 12 milyar USD olduðunu da sözlerine ekledi. Doç. Dr. Tufan Tarcan, Aþýrý Aktif Mesane'nin yaþam kalitesini fiziksel, psikolojik, cinsel, iþ hayatý, ev/aile hayatý ve toplumsal olarak birçok yönden olumsuz etkilediðinin altýný çizerek, bu hastalýðýn kiþilerin hayatlarýnda diyabetten daha etkili olduðunu vurguladý. AAM'li hasta davranýþýný, durumlarýný konuþmaktan utanç ve sýkýntý duymak, bu sorunun yaþlanmanýn doðal, kaçýnýlmaz bir sonucu olduðuna inanmak olarak açýklayan Doç. Dr. Tarcan, Türkiye'deki AAM hastalarýnýn semptomlarý ortaya çýktýktan ortalama 2 sene sonra doktora baþvurduklarýný söyledi. Avrupa'da 40 yaþýn üzerine 49 milyon kiþinin AAM'den etkilendiðinin tahmin edildiðine deðinen Doç. Dr. Tarcan, AAM'li kiþilerin ancak yüzde 60'ýnýn doktora baþvurduðu- nu, bunlarýn da sadece yüzde 27'sinin tedavi almakta olduðunu dile getirdi. Sunumunda tedavi yöntemlerine de deðinen Doç. Dr. Tarcan, mesane yeniden eðitimi-zamanlý iþeme ve pelvik taban egzersizleri gibi ilaçsýz tedavi yöntemlerinin yaný sýra, AAM'nin aðýzdan alýnan antikolinerjik ilaçlarla da tedavi edilebileceðini söyledi. Doç. Dr. Tufan Tarcan sunumunun sonunda yaptýðý özette, AAM'nin her yaþta olabilecek ancak yaþlanma ile görülme sýklýðý artan bir hastalýk olduðunu, her iki cinsiyette de görülebileceðini, AAM'nin yaþam kalitesini ciddi derecede bozan bir durum olduðunu, bazen altýnda önemli bir hastalýðýn da yatabileceðini, AAM tedavisinde karþýlaþýlan en önemli zorluðun hastalarýn çeþitli nedenlerle hekime baþvurma oranlarýnýn düþüklüðünü ve bu nedenle toplumun bu hastalýk hakkýnda bilgilendirilmesinin önem taþýdýðýný sözlerine ekledi. FDA, Tüm Diðer Klasik NSAÝ Sýnýfý Aðrý Kesici Ýlaçlarýn ve Celebex’in Prospektüslerine Kardiyovasküler Risk Uyarýlarý Eklenmesine Karar Verdi Pfizer; Amerikan Gýda ve Ýlaç Dairesi'nin (FDA) ibuprofen ve naproksen dahil tüm klasik aðrý kesiciler (non-steroid anti-inflamatuvar ilaçlar - NSAÝÝ) ve COX-2 sýnýfý aðrý kesicilerin prospektüslerine, potansiyel kardiyovasküler riskler taþýdýklarýna dair çerçeve içinde uyarýlar (boxed warnings) eklenmesi kararýna uyarak, Celebrex®'in (selekoksib) de prospektüsüne bu uyarýlarý ekleyeceðini açýkladý. Tüm non-steroid anti-inflamatuvar (NSAÝ) ilaçlarýn ve Celebrex®'in prospektüslerinde halihazýrda bulunan gastrointestinal risklere yönelik bilgi, bundan böyle çerçeve içinde uyarý þeklinde yer alacak. yan klinik çalýþmalardan elde edilen detaylý verilere sahip olduðunu vurguladý. Pfizer, ayný zamanda, Celebrex®'in yarar ve risklerini belirlemek amacýyla baþlatýlan uzun dönemli klinik araþtýrmalarýn sürdürüleceði konusundaki kararlýlýðýný yineledi. Pfizer ayrýca, hastalarýn ve hekimlerin artrit tedavilerinde en doðru kararý verebilmeleri için FDA ile beraber çalýþarak bir kýlavuz hazýrlayacaðýný ifade etti. FDA, reçetesiz satýlan diðer tüm NSAÝ ilaçlarýn üreticilerinden de, prospektüslerini, bu ilaçlarýn kardiyovasküler ve gastrointestinal risklerini içeren daha detaylý bilgi ve potansiyel cilt reaksiyonlarý riskleri ile ilgili bir uyarý ekleyerek yeniden düzenlemelerini istedi. FDA, Pfizer'in aðýz yoluyla kullanýlan diðer bir COX-2 inhibitörü olan Bextra® (valdekoksib) ile ilgili olarak ise, söz konusu ilacýn kardiyovasküler risklerinin, diðer NSAÝ ilaçlarýndan farklý olmadýðýný belirtti. Ancak FDA, az görülmekle birlikte artan ciddi cilt reaksiyonlarýna yol açma riski taþýdýðý gerekçesiyle, ilacýn piyasadan çekilmesi kararýna vardý. Söz konusu riskler, Bextra®'nýn prospektüsünde yer almaktaydý. Pfizer ve FDA, Celebrex® prospektüsünün nihai içeriði hakkýnda görüþmeleri sürdürme kararý aldýlar. Pfizer, Celebrex® ile ilgili geçtiðimiz 10 yýlda 40 binden fazla hastayý kapsa- Pfizer, FDA'nýn Bextra®'nýn risk ve faydalarý ile ilgili görüþlerine katýlmamakla beraber bu karara saygý duyarak, ilacýn satýþlarýný askýya aldý. Ancak Pfizer, FDA ile, ilacýn hekim- MAYIS 2005 ACTUAL MEDICINE 85 Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa kýsa... Kýsa lere ve hastalara yeniden sunulmasýnýn þartlarýný görüþmeye devam edeceðini kaydetti. Cox-2 grubu ilaçlar için gerçekleþtirilen kapsamlý deðer- FDA ve EMEA tarafýndan Celebrex'in de dahil olduðu Saðlýk Bakanlýðý'ný bilgilendirmeye devam ediyor. lendirme ve bilimsel veriler ýþýðýnda Pfizer, Türkiye'de TULIPS (Turkish Lipid Study, Türk Lipid Çalýþmasý) Sonuçlarý Açýklandý miz haftalarda Swissotel'de düzenlenen 2. Metabolik Sendrom Sempozyumu'nda açýklandý. Novartis'in desteklediði TULIPS araþtýrmasýnýn sonuçlarýný açýklayan Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalý'ndan Prof. Dr. Barýþ Ýlerigelen, 14 günlük ilaçsýz dönemden sonra Fluvastatin XL kullanýmýna baþlayan hastalarda 2. haftada LDL kolesterol düzeylerinde yüzde 45'lere (baþlangýç deðeri 160-190 mg/ dl olan hastalarda) varan oranlarda düþüþ saðlandýðýný açýkladý. Ayný etkinin 12. hafta sonunda da devam ettiðini belirten Ýlerigelen, araþtýrmada Fluvastatin XL'in güvenliliðinin de bir kez daha kanýtlandýðýný vurguladý. Türkiye'de lipid düþürücü tedavi ile yapýlan çok merkezli yeni bir çalýþma olan TULIPS'in (Turkish Lipid Study, Türk Lipid Çalýþmasý) sonuçlarý 2. Metabolik Sendrom Sempozyumu'nda açýklandý. 16 merkezde kardiyoloji polikliniklerine baþvuran 154 hastaya, 12 hafta süresince lipid düþürücü tedavinin uygulandýðý araþtýrmada, Fluvastatin XL'in etkinliði ve güvenliliði araþtýrýldý. Fluvastatin XL Türkiye çalýþmasýnýn ana sonuçlarý geçtiði- TULIPS sonuçlarýný deðerlendiren Ýstanbul Üniversitesi Ýstanbul Týp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Yaðýz Üresin de Fluvastatin XL'in etki mekanizmasýnýn, lipid düþürücü tedavide kullanýlan statin grubu diðer ilaçlardan farklý olduðunu ve bu nedenle çalýþmaya katýlan hastalarda Fluvastatin XL' in baþlangýç kolesterol seviyelerinden baðýmsýz olarak etkin düþüþ saðladýðýný ifade etti. Dünyanýn 1 numaralý aþý devi isim deðiþtirdi: Aventis Pasteur, artýk sanofi pasteur Aþý alanýnda dünyanýn bir numarasý Aventis Pasteur, geçtiðimiz Temmuz ayýnda gerçekleþen Aventis - Sanofi birleþmesinin ardýndan isim deðiþtirdi. Grubun aþý bölümünü temsil eden þirket, faaliyetlerine sanofi pasteur adýyla devam edecek. Kuruluþu Pasteur Enstitüsü'ne dayanan, önce Institut Merieux, daha sonra Pasteur Merieux Connaught olarak isim deðiþtiren ve 1999 yýlýnda Aventis Pasteur adýný alan firma, çalýþmalarýný artýk sanofi pasteur adýyla yürütecek. Geçtiðimiz Temmuz ayýnda Sanofi ve Aventis þirketlerinin 86 ACTUAL birleþmesi sonucunda kurulan sanofi aventis Grubunun aþý kuruluþu sanofi pasteur, aþý üretiminde dünya lideri konumunu koruyor. sanofi pasteur, dünyanýn dört bir yanýnda faaliyet gösterdiði 150 ülke, 8 bin 500'ü aþkýn çalýþaný, dünyada her yýl 500 milyon insaný bakteri ve virüslerle bulaþan 20 farklý hastalýða karþý korumak üzere üretilen 1,4 milyar doz aþýsý ve 1000'i aþkýn uzmandan oluþan AR-GE departmaný ile bir dünya devi. Merkezi Fransa'nýn Lyon kentinde olan sanofi pasteur'ün yýllýk cirosu 2.114 milyar Euro'nun üzerinde MEDICINE MAYIS 2005