Anksiyete bozukluğu - Dr. Sevim Aşiroğlu

advertisement
ANKSİYETE BOZUKLUĞU
MELİKE DURDU
FUNDA BİNGÖL
AYŞEGÜL DELEN
MAKALE
EĞT 102 DERSİ ÖDEVİ
DR. SEVİM AŞİROĞLU
İSTANBUL
MALTEPE ÜNİVERSİTESİ
2017
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ
1.1. Problem……………………………………………………………………………….1
1.2. Amaç………………………………………………………………………………….1
1.3. Araştırma sorusu……………………………………………………………………...1
1.4. Önem………………………………………………………………………………….1
1.5. Varsayımlar…………………………………………………………………………....1
1.6. Sınırlıklar……………………………………………………………………………...2
1.7. Tanımlar……………………………………………………………………………….2
2. YÖNTEM
2.1. Araştırma Modeli……………………………………………………………………..2
2.2. Evren ve Örneklem………………………………………………………………..….3
2.3. Verilerin toplanması…………………………………………………………………..3
2.4. Süre ve maliyet………………………………………………………………………..3
3. BULGULAR VE YORUM…………………………………………………….4
4. ÖZET, YARGI VE ÖNERİLER…………………………………………….7
KAYNAKÇA
1.GİRİŞ
1.1. Problem
Bu araştırmanın problemi anksiyete bozukluğunun tanımı, belirtileri ve nedenleridir.
1.2. Amaç
Anksiyete bozukluğu hakkında bilgi edinilmesini sağlamak, hastalığın belirtileri ve nedenleri
hakkında farkındalık yaratmak bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır.
1.3. Araştırma Sorusu
Bu araştırmada aşağıdaki sorulara cevap aranmaktadır.

Anksiyete bozukluğu nedir?

Anksiyete bozukluğunun belirtileri nelerdir?

Anksiyete bozukluğunun nedenleri nelerdir?
1.4. Önem
Anksiyete bozukluğu yaygın bir hastalık olmasına rağmen sebepleri genel olarak çok az kişi
tarafından
bilinmekte
ve
anksiyete
bozukluğu
kavramı
normal
karıştırılabilmektedir.
1.5. Varsayımlar
Bu araştırma hazırlanırken yararlanılan kaynaklar doğru varsayılmıştır.
anksiyete
ile
1.6. Sınırlıklar
Bu araştırma 6 makale ile sınırlıdır.
1.7. Tanımlar
Anksiyete, tanımlanması zor bir korku ve endişe durumudur. Bu duyguya vücutta bir takım
duyumlar eşlik edebilir. Anksiyete bozuklukları; panik atağı, agorafobi, sosyal fobi, özgül
fobi, obsesif kompulsif bozukluk, posttravmatik stres bozukluğu ve yaygın anksiyete
bozukluklarını içerir. (Türkçapar,2004)
Agorafobi, kişinin kendini güvende hissettiği ortamlar dışında bulunması ile gelişen bir
anksiyete bozukluğudur.
Sosyal fobi bireyin başkaları tarafından yargılanabileceği kaygısını taşıdığı toplumsal
ortamlarda mahcup ya da rezil olacağı konusunda belirgin ve sürekli korkusunun olduğu bir
kaygı bozukluğudur.
Obsesif kompulsif bozukluk, istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan, belirgin anksiyete
ve sıkıntıya neden olan, benliğe yabancı ve yineleyici özellikte sürekli düşünceler, dürtüler
(impulslar) ve hayal, düşlemler (imajlar) olarak tanımlanan obsesyonlar ve bunlara ikincil
olarak gelişen, kişinin yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar veya zihinsel
eylemler olarak tanımlanan kompulsiyonlarla karakterize bir bozukluktur. (Bayalan,2016)
Epidemiyoloji, toplumdaki hastalık, kaza ve sağlıkla ilgili durumların dağılımını, görülme
sıklıklarını ve bunları etkileyen belirteçleri inceleyen bir tıp bilimi dalıdır.
Komorbidite, tıpta bir veya daha fazla bozukluk veya hastalığın temel hastalığa veya
bozukluğa ek olarak aynı zamanda görülmesi durumudur. Türkçedeki karşılığı Eşlik Eden
Hastalıktır.
2.
YÖNTEM
2.1. Araştırmanın Modeli
Araştırmada anksiyete bozukluğunun belirtilerini ve nedenlerini incelemek amacıyla tarama
modeli kullanılmıştır.
Tarama (survey) modeli, varolan durumu aynen resmetmeyi esas alır.(Karasar, 2015)
2.2. Evren ve Örneklem
Araştırmanın örneklemini 6 makale oluşturmaktadır.
2.3. Verilerin Toplanması
Araştırmadaki veriler Google ve Google Akademik kaynaklarından toplanmıştır.
2.4. Süre ve Maliyet
Bu araştırmanın hazırlanması 14 hafta sürmüştür.
AYLAR
YAPILAN ÇALIŞMA
Şubat
Araştırmanın konusu ve problemi belirlendi ve çalışmanın
aşamaları tasarlandı.
Mart
Araştırmada yararlanılan makaleler araştırıldı. Çalışmanın
giriş kısmı tamamlandı. Araştırmanın amacı ve önemi
belirlendi. Araştırma ile ilgili gerekli tanımlar yapıldı.
Nisan
Araştırma için farklı kaynaklardan bilgi toplandı. Araştırma
evreninden örneklem seçildi. Araştırmanın yöntem kısmı
tamamlandı.
Mayıs
Araştırmanın bulgular bölümü tablo şeklinde yapıldı. Yorum
kısmı öznel yargılarla yazıldı. Araştırma için son araştırmalar
ve düzenlemeler yapıldı.
3.
BULGULAR VE YORUM
Makaleler
Yazar
Yayım Yılı
Başlığı
1.Makale
ARAŞ.GÖR.DR.M.NURDAN
2015
ANKSİYETE
BOZUKLUKLARI
ÖZKAYA
2. Makale
DR. ÖMER SAATÇİOĞLU
2001
YAYGIN
ANKSİYETE
BOZUKLUĞUNUN
TEDAVİSİ VE YENİ
YAKLAŞIMLAR
3.Makale
NESRİN DİLBAZ
2000
SOSYAL
ANKSİYETE
BOZUKLUĞU:
TANI,
EPİDEMİYOLOJİ,
ETİYOLOJİ, KLİNİK VE
AYIRICI TANI
4.Makale
PROF. DR. OĞUZ BERKSUN 2015
BEDENSEL
HASTALIKLAR
VE
ANKSİYETE
BOZUKLUKLARI
5.Makale
CÜNEYT EVREN
2010
SOSYAL
ANKSİYETE
BOZUKLUĞU
ALKOL
VE
KULLANIM
BOZUKLUĞU
6.Makale
OĞUZ
KARAMUSTAFALIOĞLU
2011
DEPRESYON
ANKSİYETE
BOZUKLUKLARI
HÜSEYİN YUMRUKÇAL
VE
1.
Makale
Anksiyete yaşayan kişilerde kaygı, sıkıntı, bunaltı, endişe, korkuya benzer bir duygu vardır.
Anksiyete yaşayan kişi bu durumu "kötü bir şey olacakmış hissi", “rahatsız edici bir endişe
hali" ya da
"nedensiz bir korku" şeklinde ifade eder. Hastalığın belirtileri huzursuzluk,
gerginlik, tedirginlik, sıkıntı, daralma, dikkatini toplayamama ve bir konu üzerine
yoğunlaşamama, çabuk yorulma, uyku bozuklukları, kolay irkilme, tetikte olma, baş ağrısı,
baş dönmesi, başta uyuşma ve sersemlik hissi,
kulaklarda uğuldama, çınlama, görme
bulanıklıkları olarak sıralanabilir. Depresyon için tipik olan belirtiler olumsuz duygudurum,
hayattan zevk alamama iken, anksiyete için tipik olan belirtiler fizyolojik uyarılmışlık ve
gerilim hissidir. Her iki bozuklukta çakışan belirtiler olumsuz duygulanım, değersizlik ve
reddedilmişlik hissi, eleştiriye aşırı duyarlılık, kendini aşırı inceleme, sosyal huzursuzluk,
uyku ve iştah bozukluğu gibi yakınmalardır. (Özkaya,2015)
2.
Makale
Anksiyete yaşayan kişi çevreyi tehdit edici olarak algılar, çevresel uyaranları tehlike yönünde
abartır ve genelleştirir. Kendisini bunlarla baş edecek güçte bulmaz ve anksiyeteyle baş
etmede olası yardımcı güçleri küçümser. Bu nedenle anksiyetesi olan kişilerdeki en temel
bilişsel şemalar tehlike, tehdit ve incinebilirliktir. Bu temel bilişsel şemalar bireye özgü
olmakta,
erken
çocukluk
yaşamında
ve
sosyalleşme
sürecinde
yerleşmektedir.
(Saatçioğlu,2001)
3.
Makale
Tanı için gerekli olan temel özellik başkalarınca değerlendirileceğin birden çok
durumdan sürekli korkma, aşağılanacağı, utanç duyacağı ya da rezil olacağı biçimde
davranabileceğinden korkma durumu olarak tanımlanmıştır.Sosyal anksiyete bozukluğu olan
insanlar sosyal ortamlarda veya performans gerektiren durumlarda olumsuz değerlendirilip
aşağılanacağı konusunda aşırı bir korku duyarlar. Bu korku duyulan ortamlarda aşırı düzeyde
kendilerinin farkında olma ve kendilerini eleştirme eğilimleri olan bu kişilerde kızarma,
çarpıntı, terleme ve titreme gibi fiziksel belirtiler meydana gelir. (Dilbaz,2000)
4.
Makale
Anksiyete bozuklukları genelde yaygın olan bir bozukluktur ancak hastanelere bedensel
belirtilerle başvuran veya yatan hastalarda da psikiyatrik bozukluklar arasında en yaygın
görülenleridir. Başta solunum sistemi, kalp damar sistemi, endokrin sistem ve gastrointestinal
sistem olmak üzere, tüm organ sitemlerine ait hastalıklar, gerek endokrin, gerek beyin
biyokimyasında, gerekse metabolizmada yarattıkları değişiklikler, gerekse kişinin üzerinde
yarattıkları stres nedeniyle, anksiyete bozukluklarını ortaya çıkarabilirler. (Berksun, 2015)
5.
Makale
Epidemiyolojik çalışmalar sosyal anksiyete bozukluğu ve alkol kullanım bozuklukları
arasında yüksek oranlarda komorbidite saptamışlardır. Birçok çalışmanın sosyal anksiyete
bozukluğu ile alkol kullanım bozukluğu tanıları arasında güçlü bir ilişki olduğunu
göstermesine rağmen, bu ilişkinin yönü ya da nedenselliği konusunda belirsizlik vardır. Hem
alkol kullanım bozukluğu hem de sosyal anksiyete bozukluğu olan hastalar bu bozuklukların
sadece birine sahip olanlara göre daha şiddetli belirtiler ve daha fazla yetersizlik gösterdikleri
için yüksek komorbidite oranları endişe doğurmaktadır. Bu nedenle alkol bağımlılığı olan
hastalarda sosyal anksiyete belirtileri ve sosyal anksiyete bozukluğu olan hastalarda alkol
kullanım bozukluğu belirtilerinin ayrıntılı araştırılması gerekmektedir. Bu karmaşık ilişkinin
daha iyi anlaşılması ile tedavi programları bu komorbiditeye sahip bireyleri daha kolay fark
edebilecek ve bu bireyler için hâlihazırda var olan tedavilerinin etkinliğini arttırabileceklerdir.
(Evren, 2010)
6.
Makale
Anksiyete hoş olmayan özellikleri ile diğer duygulanım şekillerinden ayrılır. Kaygı veya
bunaltı olarak da adlandırılır. Fizyolojik olarak çarpıntı, nefes almada zorluk, hızlı hızlı nefes
alma, ellerde ve ayaklarda titreme, aşırı terleme gibi belirtilerin yanında psikolojik özellikler
olarak sıkıntı, heyecan, aniden çok kötü bir şey olacakmış hissi ve korkusu sayılabilir. Bazı
tanımlar anksiyeteyi, kaynağı büyük bir ölçüde bilinmeyen bir tehlike beklentisiyle
sınırlandırarak korkudan ayırt eder. Anksiyete, kişinin yeni koşullara uyumunu sağladığı gibi
kişinin ruhsal gelişiminin daha üst basamaklara çıkmasında itici bir işlev görebilir. Anksiyete,
uyum sağlayıcı, ruhsal gelişimi olumlu yönde geliştirici işlevi yanında, engelleyici işlev de
görebilir. Süreğenleşmiş, kişinin verimini düşüren, kişiler arası ilişkilerde bozulmaya sebep
olan, sıklıkla titreme, çarpıntı, ağız kuruluğu, kas gerginliği gibi fiziksel belirtilerin de eşlik
ettiği
anksiyete
durumları
patolojik
olarak
değerlendirilmelidir.(Karamustafalıoğlu,
Yumrukçal, 2011)
4.
ÖZET, YARGI VE ÖNERİLER
4.1. Özet
Anksiyete bozukluğunun tanımı ve belirtilerini araştırmak bu çalışmanın problemini
oluşturmaktadır. Anksiyete bozukluğu hakkında bilgi edinilmesini sağlamak, hastalığın
belirtileri ve nedenleri hakkında farkındalık yaratmak amacıyla 6 makale incelenmiştir. Bu
makaleler tarama modeli ile çalışmaya aktarılmıştır.
4.2. Yargı
Anksiyete, kaygı, bunaltı, boğulma hissi, sıkıntılı durum anlamına gelmektedir. Çarpıntı,
nefes almada zorluk, hızlı hızlı nefes alma, boğuluyormuş gibi hissetme, kalp atış hızının
artması, aşırı terleme gibi fizyolojik belirtileri yanında sıkıntı, heyecan, aniden çok kötü bir
şey olcakmış hissi ve korkusu gibi psikolojik belirtileri vardır.
Normal anksiyete, organizmanın biyolojik bir korunma sistemi olup organizmayı tehdit eden
bir olayın varlığında kaçma veya olay ile savaşmayı sağlamak üzere ortaya çıkan, bireyi,
çevresinde olan değişikliklere hazırlayan veya bireyin yanıt vermesini sağlayan bir
emosyondur. Ancak anksiyete ortada tehlike oluşturacak bir durum yokken de ortaya
çıkıyorsa, uzun sürüyor ve sonlandırılamıyorsa patolojik anksiyeteden bahsedilir.
Anksiyete yaşayan kişi çevresel uyaranları tehlike biçiminde algılar, toplum içinde
aşağılanmaktan korkar.
Solunum sistemi hastalıkları, kalp damar sistemi hastalıkları gibi sorunları olan kişilerde
yaşanan stres ve metabolizmada meydana gelen değişiklikler sebebiyle anksiyete
bozukluğunun ortaya çıkma olasılığı oldukça yüksektir.
Ayrıca, anksiyete bozukluğu ve alkol kullanım oranı arasında yüksek oranda ilişki tespit
edilmiştir. Hasta hem alkol kullanım bozukluğu hem de anksiyete bozukluğu yaşıyorsa bu
rahatsızlıklardan sadece birini yaşayan kişilere göre daha şiddetli belirtiler gösterir.
4.3. Öneriler
Anksiyete bozukluğu kavramı hakkında okullarda ve halk eğitim merkezlerinde bilgilendirici
programlar yapılmalıdır. İnsanlara anksiyete bozukluğunun belirtileri, nedenleri ve tedavi
yöntemleri anlatılmalıdır. Anksiyete bozukluğu üzerine daha çok araştırma yapılıp, makaleler
hazırlanmalıdır.
KAYNAKÇA
1.
Bayalan, Yusuf. (2016, 5 Şubat). Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir? Erişim
tarihi:15 Mayıs 2017, http://www.yusufbayalan.com.tr
2.
Berksun, Oğuz. (2015, 2 Mayıs). Bedensel Hastalıklar ve Anksiyete Bozuklukları.
Erişim tarihi: 15 Mayıs 2017, http://www.psikiyatri.net
3.
Dilbaz, N.(2000). Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Tanı, Epidemiyoloji, Etiyoloji, Klinik
ve Ayırıcı Tanı. J Clin Psy, 3(2), 3-21.
4.
Evren, Cüneyt.(2010, Nisan). Sosyal Anksiyete Bozukluğu ve Alkol Kullanım
Bozuklukları. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2, 4, 25-38.
5.
http://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/26/sosyal-fobi
6.
Saatçioğlu, Ö. (2001, Ocak). Yaygın anksiyete Bozukluğunun Tedavisi ve Yeni
Yaklaşımlar, Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 11,1, 60-77.
7.
Türkçapar, H. (2004). Anksiyete Bozukluğu ve Depresyonun Tanısal İlişkileri. Klinik
Psikiyatri, 4, 12-16.
Download