1aZZZZ •AVRUPA BİRLİĞİ TARİHSEL GELİŞİMİ •TEMEL KURUCU ANLAŞMALAR •AVRUPA BİRLİĞİ ÖRGÜT YAPISI VE KURUMLARI •AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ Sıtkı DİKER Recep SAKAR Emre UYGUR Feyyaz AKDAŞ Zabih GÜÇLÜ Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri “Avrupa” sözcüğünü ilk kez MÖ 7. Yüzyılda, yaşadıkları bölgenin kuzeyindeki, bilmedikleri bölge için Yunanlılar kullandı. Fenike kökenli bir kelime olup, “Güneşin Battığı Yer” demektir. Roma İmparatorluğu, Akdeniz’i bir iç göl haline sokarken, Avrupa’da Roma kültürü hakim oldu. Batı Roma 476’da barbar saldırılarıyla yıkıldı. Avrupa’da Latin veya Germen kökenli krallıklar hüküm sürdü. (7. Yüzyıldan itibaren). Roma’nın son döneminde Hıristiyanlık Avrupa’da yayıldı ve kıtanın ortak dini haline geldi. 2 Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri Avrupa’nın güneyindeki İslam fetihleri, Avrupa’yı Akdeniz’in güneyinden kopardı. 800’de Kutsal Roma-Germen İmparatoru ilan edilen Charlemagne Avrupa’yı büyük ölçüde denetimi altına aldı ve ilk kez Avrupalı olmayı bütünleşmeye ideolojik bir temel sağlamak için kullandı. İleriki dönemde Charlemagne için “rex pater Europae” (Avrupa’nın Babası) tabiri kullanılacaktır. Hıristiyanlığın kök salmasıyla, Avrupa “Hıristiyanlar topluluğu” biçimine dönüştü. 14. Yüzyıla kadar Avrupa sözcüğü hiç kullanılmadı. Bu dönemde “Birlik”ten anlaşılan Hıristiyan devletlerin birliğiydi. 13. Yüzyılda şair Dante böyle bir “Birlik”ten söz ediyordu. 3 Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri Rönesans ve Reformasyon sürecinde uhrevi iktidarın yerine yavaş yavaş dünyevi iktidarın geçmesi ve ulusal monarşilerin güç kazanmasıyla Avrupalılık fikri yeniden yükselişe geçti. Avrupa’da ulus-devletler arasında yapılan savaşlar ve imzalanan barışlar sırasında “Avrupa Federasyonu” düşüncesi gelişmiştir. 17. Yüzyılda Alman düşünür Immanuel Kant, Avrupa’da sürekli barış ortamını sağlayacak, “Avrupa Birleşik Devletleri” fikrini ortaya attı. 4 Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri Sanayi devrimiyle birlikte, ulus-devletlerin kendi iç pazarları ürünlerin satılması için yetersiz hale geldi. Bu dönemde, siyasi değil, ticari engellemelerin olmadığı, serbest ticarete dayanan ekonomik birlik düşüncesi taraftar topladı. (Adam Smith). 1819’da Prusya’da Maassen Tarifesi’nin kabulüyle ilk kez iç ticari engeller kaldırıldı. 1834’de Alman devletleri arasında Zollverein (gümrük birliği) kuruldu. Gümrük birliğinin Avrupa’nın diğer bölgelerine de yaygınlaştırılması için çalışmalar yapıldı. İkili ticaret anlaşmalarında MFN ayrıcalığının tanınmasıyla ticaret bir ölçüde serbestleşti. Fakat, 19. Yüzyıl dengelerinde, kıtasal bir gümrük birliği sağlanamadı. Korumacılık arttı. 5 Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri 19. Yüzyılın son çeyreğinde belirginleşen Fransız-Alman rekabeti, kıtasal birliğin önündeki en önemli engel oldu. I. Dünya Savaşı kıtadaki bölünmeyi daha da derinleştirdi. I.DS sonrasında yükselişe geçen revizyonizm kıtada istikrarsızlığı körükledi. İki Savaş arası dönemde, Avrupa’da Birlik kurma girişimleri taraftar buladı. Avusturyalı Richard Coudenhove Kalergi’nin 1926’daki “Pan-European Union” kongresi ve Fransız devlet adamı Briand’ı 1930’da ortaya attığı “Avrupa Federal Birliği” fikri sonuçsuz kaldı. II. Dünya Savaşı Avrupa’ya, barbar kavimlerin saldırılarından beri en büyük yıkımı getirdi. 6 II. DS SONRASINDA AVRUPA’DA REFAHI VE BARIŞI TESİS ETME VE KALICI KILMA İHTİYACI 1. SİYASİ AÇIDAN ALMANYA İLE FRANSA ARASINDAKİ SORUNLARI KALICI BİÇİMDE ÇÖZÜME KAVUŞTURMA İHTİYACI 2. GÜVENLİK AÇISINDAN SOVYET TEHDİDİNE KARŞI KOYABİLECEK BİR BÜTÜNLEŞME OLUŞTURMA İHTİYACI (TRUMAN DOKTRİNİBRÜKSEL ANTLAŞMASI-NATO) 3. EKONOMİK AÇIDAN SAVAŞ SONRASI YIKIMI ORTADAN KALDIRARAK REFAHI TESİS ETME VE YAYGINLAŞTIRMA ; MARSHALL YARDIMININ ETKİN BİÇİMDE DAĞITIMININ VE KULLANILMASININ SAĞLANMASI İHTİYACI 7 Federatif Arayışlar Nisan 1946’da Belçika- Hollanda ve Lüksemburg arasında Benelux ekonomik birlik alanı oluşturuldu. 19 Eylül 1946 Winston Churchill’in ünlü Zürich konuşması: “Fransız-Alman işbirliğine dayalı, federalist çizgide bir Avrupa Birleşik Devletleri kurulsun.” Aralık 1946’da Avrupa Federalistler Birliği kuruldu. 8 Federatif Arayışlar 2 Farklı Yaklaşım Var: 1-Avrupa Federalist Hareketi grubu (İtalyan Altiero Spinelli): Avrupa Kurucu Meclisi tarafından oluştutulacak anayasaya göre kurulacak tam bir siyasi birlik.(“federalistler”; ulusal devletler karşı çıktığı için başarısız) 2-La Federation grubu (Fransa merkezli): önce iktisadi birlik, sonra tedrici olarak siyasal birlik.(“neofonksiyonalistler”; daha çok rağbet gördü) -Federalist arayış içindeki tüm örgütler Aralık 1947’de Avrupa Birliği Hareketleri Uluslararası Komitesi’ni oluşturdu. 9 Hızlandırıcı Etkenler Avrupa’nın Ortak Güvenliği -12 Mart 1947’de Truman Doktrini’nin ilanı ile Soğuk Savaş’ın başladığı belgelendi. -Şubat 1948’de Çekoslovakya’da komünistlerin hükümet darbesiyle iktidara gelmesi. -17 Mart 1948’de Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İngiltere ve Fransa arasında Brüksel Paktı kuruldu. (Kağıt üstünde Almanya’nın tekrar saldırma ihtimaline karşı ama gerçekte SSCB tehdidine karşı) -1948 yazında SSCB’nin Berlin ablukası. -Nisan 1949’da Brüksel Paktı üyelerine Norveç, Portekiz, İtalya, İzlanda, ABD ve Kanada’nın katılımıyla NATO kuruldu. 10 Hızlandırıcı Etkenler Avrupa’nın Ortak Kalkınması 5 Haziran 1947’da ABD Dışişleri Bakanı George Marshall’ın “Marshall Planı”nı ilan etmesi: – Avrupa’nın savaşın yıkıntılarını ortadan kaldırması ancak tüm Avrupa ülkelerinin birarada yer alacağı, kapsamlı bir ekonomik plan çerçevesinde olabilir. – 16 Nisan 1948’de, plana dahil olmayı kabul eden 16 Avrupa ülkesi “Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü”nü (OEEC) kurdu. (Bu daha sonra OECD adını alacaktır). 11 Bütünleşme Yolunda Yeni Adımlar Avrupa Birliği Hareketleri Uluslararası Komitesi, 8-19 Mayıs 1948’de La Haye’de 16 ülkeden 713 delegenin katılımıyla, Avrupa Kongresi’ni (Congress of Europe) topladı. (W. Churchill onursal başkan). Toplantı sonunda kabul edilen “Avrupalılara Mesaj”, insanların, düşüncenin ve malların serbestçe dolaşacağı bir Birleşik Avrupa isteği dile getirildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hazırlanması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kurulması ve Avrupa Parlamentosunun oluşturulması kararlaştırıldı. 12 Bütünleşme Yolunda Yeni Adımlar Avrupa Konseyi Avrupa Kongresi, Churchill, Paul H. Spaak, Blum ve de Gasperi’nin onursal başkanlıklarında sürekli bir örgüte dönüştü. Kongre’de alınan kararlar, Fransa ve Belçika tarafından Brüksel Paktı’na getirildi. Fransa ve Belçika Avrupa Parlamentosu’nun kurulmasını savunurken, İngiltere, ulusal egemenlik sınırlarını aştığı gerekçesiyle parlamento fikrine karşı çıktı. Uzlaşma sonucunda Mayıs 1949’da Avrupa Konseyi (Council of Europe) kuruldu. İngiltere, İrlanda ve İskandinavya ülkeleri federalist bir deneye girişmek istemediklerinden, Konsey, hükümetlerarası işbirliğinin yapıldığı, etkisiz bir Avrupa Forumu olarak doğdu ve öyle kaldı. 13 Avrupa Savunma Topluluğu “Başarısız” Girişimi -Federalistler, Avrupa ülkeleri arasında AKÇT’nu aşan, siyasal birlik arayışlarını sürdürmekteydiler. Haziran 1950’de, Soğuk Savaş’ın ilk sıcak çatışması olarak Kore Savaşı çıkınca, bekledikleri fırsat doğdu: Avrupa kendi savunma topluluğunu kurmalıydı. Ekim 1950’de yine J. Monnet’in hazırladığı Avrupa Savunma Topluluğu antlaşması, 9 Mayıs 1952’de imzalandı. Hemen ardından da Avrupa Siyasal Topluluğu için girişimler başlatıldı. Ancak Fransa meclisi 1954’de Avrupa Savunma Topluluğu anlaşmasını onaylamadı. Böylece iki girişim de sonuçsuz kalmış oldu. 14 AET, AT VE AB ANTLAŞMALARININ GENEL İÇERİĞİ VE TEMEL DÜZENLEME (POLİTİKA) ALANLARI ORTAK PAZAR VE EKONOMİ POLİTİKALARININ YAKINLAŞTIRILMASI ORTAK TARIM, BALIKÇILIK, TAŞIMACILIK VE TİCARET POLİTİKALARI TOPLULUĞUN KURUMSAL YAPISI REKABET, TEKELLER, DEVLET YARDIMLARI, VERGİ POLİTİKALARI 15 AB’YE GİDEN YOL BÜTÜNLEŞME YÖNTEMLERİ 1. EKONOMİK BÜTÜNLEŞME: EKONOMİNİN TEK BİR SEKTÖRÜNDE BAŞLAYAN VE YARATILAN KARŞILIKLI BAĞIMLILIK VE İŞLEVSELLİK SONUCU DİĞER SEKTÖRLERDE YAYILAN; ARDINDAN SİYASİ BÜTÜNLEŞMEYE DE DOĞRU GÖTÜRECEK TEDRİCİ BÜTÜNLEŞME MODELİ; NEO-FONKSİYONALİZM, “SPILL OVER” ETKİSİ 16 AB’YE GİDEN YOL BÜTÜNLEŞME YÖNTEMLERİ 2. ULUSLARÜSTÜ BÜTÜNLEŞME: YETKİ DEVRİ YA DA PAYLAŞILMASI; KURUMSAL YAPIDAKİ ULUSLARÜSTÜLÜK 3. HUKUKİ BÜTÜNLEŞME: HUKUKUN ARAÇ OLARAK KULLANILDIĞI VE ORTAK BİR HUKUK DÜZENİ YARATMAK YOLUYLA ÜYE ÜLKELERİN BİRBİRİNE BAĞLANDIĞI BİR BÜTÜNLEŞME TESİS ETME AB BÜTÜNLEŞMESİ SÜRECİNDE BU ÜÇÜ BİRLİKTE KULLANILMIŞTIR. 17 AB’ye GİDEN YOL GENİŞLEME BİRİNCİ DALGA : İNGİLTERE, İRLANDA, DANİMARKA (1973) İKİNCİ DALGA : YUNANİSTAN (1981) ÜÇÜNCÜ DALGA: İSPANYA, PORTEKİZ (1986) DÖRDÜNCÜ DALGA : AVUSTURYA, İSVEÇ, FİNLANDİYA (1995) BEŞİNCİ DALGA: ESTONYA, LETONYA, LİTVANYA, POLONYA, MACARİSTAN, ÇEK CUMHURİYETİ, SLOVENYA, SLOVAKYA, MALTA, KIBRIS R.K. (2004) ALTINCI DALGA:BULGARİSTAN, ROMANYA (2007) 18 Avrupa Birliği 2016 28Üye 480 Milyonluk nüfus (ABD ve Rusya’nın toplam nüfusundan daha fazla) 2004-2006 döneminde yeni üyelere 21.6 milyar Euro harcandı Yeni komşular: Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Moldova ve Akdeniz dünyası 19 Avrupa Birliği Kurucu Antlaşmalar Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (1951 Paris Antlaşması) Schuman ve Monnet’in bu ortak projesi, Schuman tarafından 9 Mayıs5 1950’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunun (AKÇT) kurulmasına ilişkin Schuman Deklarasyonu’dur. Pratik anlamda, günümüz Avrupa birleşmesinin temelleri bu deklarasyona dayanmaktadır. Schuman ve Monnet’in bu ortak projesi, Schuman tarafından 9 Mayıs5 1950’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunun (AKÇT) kurulmasına ilişkin Schuman Deklarasyonu’dur. Pratik anlamda, günümüz Avrupa birleşmesinin temelleri bu deklarasyona dayanmaktadır. (Arıkan, 2005: 15). Schuman Deklarasyonu’nun ilan edilmesinden yaklaşık bir yıl sonra 18 Nisan 1951’de Fransa, Batı Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg arasında Paris’te imzalanan antlaşma ile AKÇT kurulmuştur. 1952’de yürürlüğe giren AKÇT antlaşması bu 6 ülkenin kömür ve çelik üretimi ile ilgili politikaları konusunda ulusal yetkilerini devrettikleri bir “üst otorite” meydana getirmiştir. AKÇT ekonomik açıdan kısa sürede olumlu sonuçlar yaratmıştır. Çelik üretimi önemli bir şekilde artmış ve savaş öncesi 20 Milyon tonu Almanya’ya ait olmak üzere toplam 30 Milyon ton olan çelik üretimi kısa süre içerisinde kurucu ülkeler içinde 70 Milyon tonu aşmıştır. Bu başarı üye devletleri daha fazla entegrasyon için cesaretlendirici olmuştur. Avrupa Ekonomik Topluluğu (1957 Roma Antlaşması) 1955’te İtalya’nın Messina şehrinde bir araya gelen 6 ülke, ortak bir karar alarak, Avrupa’da güvenliğin sağlanması ve hayat standardının yükseltilmesi amacıyla özellikle taşıma, nükleer ve geleneksel enerji gibi alanlarda başlatılacak girişimlerin bütünleşme sürecine hız kazandıracağı kararına varmışlardır. Ayrıca Benelüks ülkeleri, sosyal politikaların aşamalı olarak uyumlaştırılmalarını geniş bir ortak pazarın oluşturulmasını, ekonomilerin bütünleştirilmesini ve ortak kurumların kurulmasını da gündeme getirmişlerdir. Bu toplantıda, Belçika Dışişleri Bakanı Paul Henry Spaak başkanlığında kurulan hükümetler arası bir komite, Batı Avrupa’da öncelikle ekonomik entegrasyonu gerçekleştirmek üzere yapılması gerekenleri belirlemek amacıyla görevlendirilmiştir. Komite, çalışmalarını bir yıl içinde tamamlamış ve hazırlanan raporda AKÇT’nin yanında Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) isimli iki yeni Topluluğun kurulması önerilmiştir. Raporda Avrupa’nın ekonomik gelişmesini sürdürebilmesi için bütünleşmesi gerektiği üzerinde durulmuş ve bu bağlamda emeğin serbest dolaşımı, para politikasında işbirliği, iş kayıplarını telafi edecek bir adaptasyon fonu ve yoksul bölgeler için yatırım fonunu içeren bir yapı öngörülmüştür. Spaak Komitesi’nin hazırladığı rapor, Mayıs 1950’de Venedik’te toplanan AKÇT Dışişleri Bakanları tarafından görüşülerek kabul edilmiştir. Antlaşma taslağı üzerinde yapılan ayrıntılı görüşmeler sonucunda 25 Mart 1957’de Roma’da imzalanan ve 1 Ocak 1958’de yürürlüğe giren antlaşmalar ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu kurulmuştur. Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM-1957) EURATOM’un kuruluş amacıysa, atom enerjisinin üye ülkelerde barışçıl amaçla kullanımını güçlendirmek, nükleer sanayilerin hızla kurulması ve büyümesi için gereken koşulların sağlanması yoluyla üye ülkelerde yaşam düzeyinin yükseltilmesine ve diğer ülkelerle mübadelelerin gelişmesine katkıda bulunmak şeklinde belirlenmiştir. Bu topluluğun kurulmasında orta doğuda yaşanan Mısır-İsrail Savaşı (1956) ve ardından İngiltere ve Fransa’nın Suveyş Kanalı’na müdahale etmesiyle başlaya dönemde Ortadoğu’dan Avrupa’ya petrol naklinde yaşanan aksamalar önemli bir motivasyon oluşturmuştur. Bu topluluk aracılığıyla petrole bağımlılığın Tek Avrupa Senedi (1986) ABD ve Japonya’nın ekonomik olarak gerisinde kalan Avrupa ülkeleri çıkış yolunu yeni düzenlemelere giderek kaybedilen ivmenin yeniden kazandırılmasında bulmuşlardır. Bu bağlamda 1981 yılında Alman ve İtalyan hükümetleri üye ülkelere entegrasyonun daha da derinleştirilmesi yönünde sundukları öneri üzerine 1983’te Stuttgart’ta yapılan toplantı sonrası yayınlanan Avrupa Birliği Konusunda Resmi Bildiri (Solemn Declaration on European Union) adlı belge, topluluğun aktivitelerine biraz dinamizm kazandırılması yönündeki ihtiyacı tespit etmiştir. Ortak Pazar’ın (bundan sonra İç Pazar) topluluk içinde kurulamaması ülke şirketleri için büyük bir engel olacağı Böylelikle İç Pazar’ın oluşturulması doğrultusunda kaydedilen ilerlemeyi ölçme imkanı yaratılmıştır. İç Pazar’ın bütünleştirilmesine dönük yapılması gereken hukuki düzenlemelerin yasal dayanağını 17-28 Şubat 1986 yılında Lüksemburg ve Lahey’de imzalanan ve 1 Temmuz 1987’de yürürlüğe giren Tek Avrupa Senedi oluşturmuştur. Tek Sened’le Ortak Pazar hedefi daha da netleştirilmiş ve bunun oluşumu önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin yol haritası belirlenmiştir. Ayrıca topluluk iç pazarın en geç 31 Aralık 1992’ye kadar bütünleştirilmesini karar altına almıştır. Tek Sened, Roma Antlaşmasında kapsamlı değişiklikler yapan ilk antlaşma özelliği de taşımaktadır. İç Pazar’ın tamamlanmasının yaratacağı etkileri bilimsel olarak Maastricht Antlaşması (Ekonomik ve Parasal Birlik-1993) Üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, 9-10 Aralık 1991’de Maastricht’de (Hollanda) toplanarak, topluluğun değişen dünya koşullarına bağlı olarak alacağı biçimin belirlenmesi ve politikaların saptanması amacıyla yeni düzenlemelerin yapılması için görüşmelere başlamışlardır. Tek para, tek merkez bankası, az gelişmiş bölgelere yapılan yardımın arttırılması, ekonomik ve sosyal uyum (cohesion), savunma dahil ortak dış ve güvenlik politikası, adalet ve içişlerinde işbirliği konuları, Maastricht Zirvesi’nin ana günden maddelerini oluşturmuştur. Görüşmelerde, ekonomik entegrasyonun daha da derinleşmesine ilişkin konuların yanı sıra siyasal bütünleşme konularının da ele Füzyon Antlaşması (1967) Kurucu antlaşmalarda öngörülen bu parçalı yapıyı ortadan kaldırmak için girişimler 1960’ların ilk yarısında başlamıştır. Bu çerçevede hazırlanan taslak 1965 yılında imzalanmış ve AKÇT, AET ve EURATOM organlarının ortak faaliyet içerisinde olmalarını tasarlayan Füzyon6 Antlaşması (The Merger Treaty), 1 Temmuz 1967’de yürürlüğe girmiştir. Antlaşmanın uzun adı, “Avrupa Toplulukları için Tek Konsey ve Tek Komisyon Kuran Antlaşma”dır. Füzyon Antlaşması, Avrupa bütünleşmesine yönelik olarak atılacak adımların daha koordineli bir şekilde yapılmasına olanak verdiği için oldukça önemlidir. Ayrıca Avrupa bütünleşmesi için geliştirilen kurumsal yapının aynen bir ulusal devlette Amsterdam Antlaşması (1999) AB üyesi ülkelerin, Maastricht Antlaşmasını günümüz koşullarına uyarlaması çerçevesinde düzenleyen Amsterdam Antlaşması, Maastricht Antlaşmasıyla oluşturulan Ortak Dış ve Güvenlik Politikasının kurumsal yapılanmasına yeni düzenlemeler getirmesi ve tek paraya geçişin teyit edilmesi bakımından oldukça önemli bir aşamayı oluşturmaktadır. 2 Ekim 1997’de imzalanan ve 1 Mayıs 1999’da yürürlüğe giren antlaşmayla, Maastricht Antlaşması’nın getirdiği hukuksal çerçevenin tamamlanması öngörülerek çeşitli düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemelerdeki temel amaç, dış politika, güvenlik ve savunma alanlarında ortak stratejik çerçevenin kurulması ve ABD kontrolündeki Nis (Nice) Antlaşması (2003) Ekonomik bütünleşme büyük ölçüde başarı ile gerçekleştiren Avrupa Birliği, hem karar alma sürecini etkinleştirmek hem de birçok farklı antlaşmanın varlığının ortaya çıkardığı karışıklığı ortadan kaldırarak siyasal bütünleşmenin sağlanmasına yönelik adımlarını Aralık 2000’de Nis’te toplanan Devlet ve Hükümet Başkanları toplantısı atmaya başlamıştır. Amsterdam Antlaşması’nın ileri bir versiyonu da denilebilecek Nis Antlaşması, hükümetler arası konferans görüşmelerinin ardından 26 Şubat 2001 tarihinde imzalanmış, ancak üye ülkelerin (İrlanda’dan kaynaklanan) onaylama sürecinin uzaması nedeniyle 1 Şubat 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Nis Antlaşmasına eklenen bu Deklerasyon’da dört ana konunun ele alınması düzenlenmiştir. Bunlar; 1) Birlik ve üye ülkeler arasındaki yetki ve sorumluluk alanlarını, Avrupa Anayasası ve Lizbon Antlaşması Kurulduğu tarihten itibaren, ekonomik, siyasal ve sosyal bütünleşme yolunda önemli mesafeler alan AB, hem mevcut durumun sürdürülebilirliğini sağlamak ve hem de gelecek dönemlerde, Birliğin genişlemesinin yan sıra, iklim değişikliği, demografik dönüşümler, enerji güvenliği ve terörizm mücadele gibi evrensel sorunlarla da baş edebilmek için, yeni bir yapılanmaya gereksinim duymuş ve bu süreç 2004 yılında Avrupa Anayasası fikrini ortaya çıkartmıştır. Haziran 2004 Brüksel Zirvesinde kabul edilen “Avrupa için Bir Anays Oluşturan Anlaşma Taslağı”, 29 Ekim 2004’de o dönemdeki tüm üye ülkeler (AB-25) ve üç aday ülkenin (Romanya, Bulgaristan ve Türkiye) katılımıyla AVRUPA BİRLİĞİ ÖRGÜT YAPISI VE KURUMLARI AVRUPA BİRLİĞİ PARLAMENTOSU AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN ; •Görevi; Topluluk politikalarının hazırlanması için gereken kararları üretmektir •Başkanı; Martin Schulz •Kuruluş Tarihi; 1951, (AKÇT) •Üye Sayısı; 751 •Toplantı Yeri;Aylık genel kurullar Strazburg'da, Komite toplantıları ve ek kurullar Brüksel’de yapılmaktadır AVRUPA BİRLİĞİ PARLAMENTOSU’NUN YETKİLERİ Bir yasama organı olarak Konsey ile birlikte hareket eder. Parlamento çoğunlukla yasaların düzeltilmesini teklif edebilir ve çoğunlukla kararları veto edebilir. Komisyon üzerinde denetim yetkisi vardır. Komisyon Başkanı’nı seçer ve Komisyon adaylarını çoğunluk oylamasıyla onaylar, çoğunluk sağlanamazsa Konsey’in ikinci teklifinde nitelikli çoğunluk oylamasına başvurulur. Tüm AB kurumları üzerinde siyasi denetim hakkına sahiptir. Yıllık bütçeyi onaylamak ve uygulanmasını denetlemek suretiyle Konsey’le birlikte bütçe yetkisini paylaşır. AVRUPA KOMİSYONU AVRUPA BİRLİĞİ KOMİSYONU • AB’nin yürütme koludur ve yasama tekliflerinin çıkış noktası • Başkanı; Jean-Claude Juncker • Seçim Süresi; Her 5 yılda bir. • Komisyon 28 AB üyesinden oluşmaktadır. • Merkezi Brüksel’de yer almaktadır. KOMİSYON NE YAPAR ? • Parlamento’ya ve Konsey’e yasa teklifinde bulunmak; • AB politikalarının ve bütçesinin idaresi ve uygulanması; • Avrupa yasalarını yürürlüğe koymak (Adalet Divanı ile beraber); • Uluslararası sahada AB’yi temsil etmek, örneğin AB ve diğer ülkeler arasındaki anlaşmaları müzakere etmek. • Bir bütün olarak Avrupa Birliği’nin çıkarlarını gözetir. • Yasama sürecini başlatmada tek yetkilidir ve yeni bir yasanın kabulü sürecinin her aşamasında, etkide bulunma güç ve yetkisine sahiptir. • Bütçenin uygulanmasında etkili organdır. AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ • BAKANLAR KONSEYİ olarak da bilinmektedir. • Görevi; Üye devletleri temsil eder; AB’nin yasama koludur (bazı alanlarda da yürütme koludur) • Üyeleri: Her bir AB ülkesinden bir bakandan oluşur • Başkanlık: Her altı ayda bir dönüşümlüdür • Toplantı: Brüksel’de • Tüm üye devletleri bağlayan yasal düzenlemeleri kabul etme yetkisini Avrupa Parlamentosu ile paylaşan Konsey’in görevleri arasında yine Avrupa Parlamentosu ile birlikte bütçeyi onaylamakta vardır. • Konsey, üye devletlerin ekonomik politikaları arasındaki uyumu sağlar. Bunun yanında Konsey, Avrupa Birliği adına üçüncü ülkeler ve uluslararası örgütlerle uluslararası anlaşmalar imzalar. KONSEY KONFİGÜRAYONU VE İŞLEM SÜRECİ 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Genel İşler ve Dış İlişkiler Ekonomik ve Finansal İlişkiler (Ecofin) Adalet ve İçişleri (JHA) İstihdam, Sosyal Politika, Sağlık ve Tüketici Hakları Rekabetçilik Telekomünikasyon, Ulaşım ve Enerji Tarım ve Balıkçılık Çevre Eğitim, Gençlik ve Kültür AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ • Bakanlar Konseyi’nin üzerinde anlaşma sağlayamadığı sorunlu konularda kararlar alır. • Bütünleşmenin derinleşmesini sağlama • 1 Kasım 2014’den itibaren, Lizbon Antlaşması’na göre sistem basitleşecektir. Üye devletlerin %55’inin (en az 15’inin) olumlu oy kullanması durumunda ve bunların toplamı AB nüfusunun en az %65’ini temsil ediyorsa, bir kararın kabulü mümkün olacaktır. AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANI •Şuan ki başkanı: Koen Lenaerts •Görevi: Gelen dava dosyalarına yasal hükümler vermek •Adalet Divanı: Her bir AB ülkesinden bir yargıç; sekiz kanun sözcüsü •Birinci Derece Mahkemesi: Her AB ülkesinden en az bir yargıç •Görev Dönemi: Her iki divanın üyeleri yenilenebilir altı yıllık dönemler için atanırlar •Avrupa Birliği Adalet Divanı AB hukukundan kaynaklanan bir takım davalara bakmaya yetkilidir. •Avrupa Birliği Adalet Divanı Lüksemburg'da faaliyet göstermektedir. AVRUPA KONSEYİ •AB’nin yapısal bir kurumu olmamakla birlikte, üye ülke devlet ve hükümet başkanlarından oluşur ve AB’nin orta ve uzun vadeli politikalarını belirler. •AB Bakanlar Konseyi’nde çözümlenemeyen ihtilafları tartışır. •Yol gösterici genel siyasi kuralları belirler. •Her toplantı (2 gün süren) sonunda Başkanlık Sonuç bildirisi yayımlar. •AB Bakanlar Konseyi’nin dönem başkanlığını yürüten üye ülkenin devlet veya hükümet başkanının liderliğinde yılda en az 2 defa toplanır. Avrupa Birliği Zirvesi Avrupa Birliği Zirvesi, Avrupa Birliği’ne üye devletlerin başbakanları veya devlet başkanları ile Avrupa Birliği Zirvesi Başkanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı’nın katılımı ile meydana gelir. Yılda dört defa toplanan Zirve, Birliğin gelişmesi ve Avrupa’nın bütünleşmesi doğrultusunda öncelikleri ve temel politikaları belirleyen kararlar alır. Zirveye, üye devletler tarafından 2,5 yıllığına atanan ve görev süresi bir defa uzatılabilecek olan AB Zirvesi Başkanı başkanlık eder. Zirve Başkanı, Birlik Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’nin yetkileri saklı kalmak kaydıyla, Birliği uluslararası alanda temsil etmekle görevlidir. Zirve Başkanı, aynı anda herhangi bir ulusal görevde bulunamaz. Avrupa Birliği Sayıştayı • • • • 1977 yılında kurulmuştur. Mali denetleme organıdır. Merkezi Lüksemburg‟dadır. Sayıştay üyeleri (25), Konsey tarafından Parlamentonun görüşü alınarak, her üye devletten birer kişi olmak üzere, 6 yıl süreyle atanır. Başkanı, kendi • Sayıştay aralarından 3 yıl süreliğine seçilir. • Sayıştay denetçileri her türlü etkiden bağımsız şekilde çalışırlar. • AB’nin hesapları ve bütçesinin uygulanmasını denetler. Avrupa Merkez Bankası • Avrupa Merkez Bankası tüzel kişiliğe sahip bağımsız bir AB organıdır. • Görevi, para birimi olarak Avroyu kullanan AB üyesi devletlerden oluşan Avro bölgesinde fiyat istikrarını sağlamaktır. Bu görevini üye devletlerin merkez bankaları ve Avrupa Merkez Bankası’ndan oluşan Avrupa Merkez Bankaları Sistemi içinde yerine getirir. • AB’nin para politikasının tespiti ve uygulanması, döviz işlemlerinin yürütülmesi, üye devletlerin resmi döviz rezervlerinin tutulması ve yönetilmesi, ödeme sistemlerinin düzgün işlemesinin sağlanması görevlerini yerine getirir. • Avrupa Merkez Bankası Avro bölgesi dâhilinde kâğıt para basımına izin verme konusunda tek yetkilidir. • Merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde olan Banka’nın karar alma organları, Yürütme Kurulu, Yönetim Konseyi ve Genel Kurul’dur. Avrupa Yatırım Bankası • AB’nin belirlediği hedefler doğrultusunda yatırımları finanse etmekle görevlidir. Birliğin ekonomik bütünleşmesinin ilerlemesine katkıda bulunur. • 1958 yılında kurulmuştur. Merkezi Lüksemburg‟dadır. • Banka, özellikle birlik içindeki geri kalmış bölgelerin ekonomik ve sosyal kalkınmalarına yönelik krediler verir. • 1995-2000 yılları arasında 80 milyar ECU finansman sağlamıştır. • Birlik dışında ortaklık antlaşması imzalanan devletler, Afrika ve Pasifik ülkelerine de kredi vermektedir. • Tüzel kişiliğe ve mali özerkliğe sahiptir, idari yapısı bağımsızdır. • Faaliyetlerinde ticari amaç (kar amacı) gütmez. • Dünyanın en itibarlı kreditör (borç alan) finans kurumu sayılmaktadır. Yüksek kredibilitesi nedeniyle, büyük miktarda ve elverişli koşullarda kaynak temin edebilmektedir. • Banka en az 25 milyon Euro civarında büyük çaplı projeleri desteklemektedir. Küçük ölçekli projeler, aracı banka ve finansal kuruluşlar vasıtasıyla destek sağlamaktadır. Avrupa Ombudsmanı • Maastricht Antlaşması ile AB kurumsal yapısına kazandırılmış bir kurum olan Avrupa Ombudsmanı, Avrupa Parlamentosu tarafından yenilenebilen 5 yıllık bir süre için atanır ve bağımsızlığı da antlaşmalarda teminat altına alınmıştır. AB’nin işleyişine dair antlaşmasının 20.maddesinde Avrupa Ombudsmanına başvurmak Birlik Vatandaşlarının hakları arasında sayılmaktadır. • Antlaşmanın 228.maddesi uyarınca Avrupa Parlamentosu tarafından seçilen Avrupa Ombudsmanına birliğin her vatandaşı veya ikametgâhı ya da tüzüğüne göre merkezi bir üye devlette bulunan her gerçek ve tüzel kişi başvurabilir. Anılan kişiler, birlik organları, kurumları veya diğer birimlerinin faaliyetlerinde kötü yönetime ilişkin şikâyetleri Avrupa Ombudsmanına iletirler ve Ombudsman bunları araştırarak rapor hazırlar. Avrupa Birliği Adalet Divanının yargısal yetkilerini kullandığı sıradaki faaliyetleri ise bu kapsamda değildir. Ayrıca, Ombudsmana iletilen bir konunun daha sonra yargıya intikal etmesi halinde de Ombudsman işlemi dava sonuna kadar erteleyerek, yargı kararına göre konu hakkında ne yapılacağını kararlaştıracaktır. • Ombudsman resen soruşturma başlatabileceği gibi, doğrudan veya bir Avrupa Parlamentosu üyesi aracılığıyla kendisine iletilecek şikâyetleri de inceleyebilecektir. Ombudsman, şikâyeti doğruluğuna ilişkin bulgulara ulaştığında, 3 aylık bir süre içinde cevap verilmesi için ilgili kuruma başvuracak ve kurumun cevabını kendi görüşünü de ekleyerek, Avrupa Parlamentosuna ve ilgili kuruma sunacaktır. Ayrıca, her yıl soruşturmalarının sonuçlarını içeren bir genel rapor da Ombudsman tarafından Avrupa Parlamentosuna sunulmaktadır. Ekonomik ve Sosyal Komite • Ekonomik ve Sosyal Komite, 1958 yılında kurulmuştur. Komite, ekonomik ve sosyal hayatın çeşitli kesimleriyle çıkar guruplarının temsilcilerinden oluşmaktadır. Bu çerçevede komitenin, üreticiler, çiftçiler, taşımacılar, işçiler, küçük esnaf ve zanaatkârlar ve serbest meslek sahipleri, kamu yararına çalışan küçük ve orta ölçekli işletmeler, tüketiciler çevreciler ve dernek temsilcilerinden oluşan ve 4 yıl için seçilen 344 üyesi bulunmaktadır. Üyeler tekrar seçilebilirler. Komite, bir danışma organı olduğundan, çalışma düzeni görüş bildirme şeklindedir. Kurucu antlaşmalar tespit ettiği durumlarda komiteye zorunlu olarak danışılmaktadır. Komitenin görüş bildirmesi için on yıllık süre tanınmakta bu süre zarfında görüş gelmemişse konsey ve komisyon kendini bağlı saymamaktadır. • Bölgeler Komitesi Bölgeler Komitesi Avrupa Birliği Antlaşması’yla kurulmuştur. Yerel ve bölgesel mercileri temsil eden 222 asil ve 222 yedek üyesi vardır. Asil ve yedek üyelerin görev süreleri dört yıldır. Komite çalışmalarını Lüksemburg’da yapar. İlk toplantısını 9-10 Mart 1994 tarihinde yapmıştır. • Komite üyeleri, üye devletler tarafından gösterilen adaylar arasından, Konsey tarafından atanırlar ve görev süreleri yenilenebilir. • Avrupa Birliği Antlaşması Konsey ve Komisyon’un bölgesel çıkarların söz konusu olduğu eğitim, gençlik, kültür, toplum sağlığı, ekonomik ve toplumsal bütünleşme ve Avrupa çapında ulaşım, telekomünikasyon, enerji ağları gibi konularda Bölgeler Komitesi’nin görüşüne başvurmalarını hükme bağlamıştır. Bölgeler Komitesi bunun dışında resen de görüş bildirebilir. • Bölgeler Komitesi, çeşitli uzmanlık grupları halinde çalışır. Komite bünyesinde ayrıca çeşitli alt komiteler kurulabilir. Belirli karar önerileri ya da sorunlar üzerinde görüş taslakları bu alt komiteler tarafından hazırlanır. Kaynakça • http://www.ab.gov.tr/files/rehber/02_rehber.pdf • BALKIR Canan, Uluslararası Ekonomik Bütünleşme, 1.Baskı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, Eylül 2010 • T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Avrupa Birliği ve Türkiye, 6.Baskı, Ankara, 2007 • Raci Kılavuz, Abdullah Yılmaz ve Ferit İzci, “Etkin Bir Denetim Aracı Olarak Ombudsmanlık ve Türkiye’de Uygulanabilirliği”, C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, 2003 • http://avrupa.info.tr/fileadmin/Content/publications/tr/ABnedir_kitap_fin al_TR.pdf • AĞIR, H. Avrupa Bütünleşmesinin Derinleşmesi ve Genişlemesi. KAR, Muhsin (Ed) (2010). AVRUPA BÜTÜNLEŞMESİ VE TÜRKİYE (s.28-32). Bursa: EKİN • http://www.avrupa.info.tr/fileadmin/Content/Files/File/HowEUWorks.pdf • http://www.ab.gov.tr/ • http://civilacademy.fatih.edu.tr/documents/civilacademy16internet.pdf KAYNAKÇA Acar, M., (2006), Avrupa Birliği ve Türkiye Bir Ekonomik ve Siyasi Analiz, Orion, Ankara. Akgün, B., (2006), “AK: Avrupa Konseyi”, içinde Ş.H. Çalış, B. Akgün ve Ö. Kutlu (editörler), Uluslar arası Örgütler ve Türkiye, ss.259-280, Çizgi, Konya. Arıkan, H., (2003), “Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası”, içinde M. Kar ve H. Arıkan (editörler), Avrupa Birliği Ortak Politikalar ve Türkiye, Ekonomik Sosyal ve Siyasal Politikaların Uyumlaştırılması, ss. 373-391, Beta, İstanbul. Arıkan, H., (2005), “Entegrasyon Teorileri Işığında Avrupa Bütünleşmesi ve Genişlemesi”, içinde H. Arıkan ve M. Kar (editörler), Türkiye Avrupa Birliği İlişkileri, Siyasal Bölgesel ve Ekonomik Boyutlar, ss. 13-36, Seçkin, Ankara. Aslan, R., (2003), “Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı ve Karar Alma Süreçleri”, içinde M. Kar ve H. Arıkan (editörler), Avrupa Birliği Ortak Politikalar ve Türkiye: Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Politikaların Uyumlaştırılması, ss. 75-98, Beta, İstanbul. Beşkaya, A., (2010), “Avrupa Birliği’nde Ekonomi Politikalarının Koordinasyonu”, bu kitabın içinde. Bıçak, V., (2006), “AİHM: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi”, içinde Ş.H. Çalış, B. Akgün ve Ö. Kutlu (editörler), Uluslar arası Örgütler ve Türkiye, ss.281-308, Çizgi, Konya. Bilici, N., (2007), Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri: Temel Bilgiler, İktisadi-Mali Konular, Seçkin, Ankara. Çalış, Ş. H., Bağcı, Ş. ve Kutlu, Ö. (2006), “Avrupa Birliği: Tarihi, Kurumları ve Niteliği” içinde Ş. H. Çalış, B. Akgün ve Ö. Kutlu (editörler), Uluslar arası Örgütler ve Türkiye, ss. 217257, Çizgi, Konya. Çalış, Ş.H., (2008), Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri: Kimlik Arayışı, Politik Aktörler ve Değişim, Nobel, Ankara. Daltrop, A., (1986), Politics and the European Community, Longman, London. Dedeoğlu, B., (2003a), “Avrupa Birliği Bütünleşme Süreci II: Avrupa Birliğinin Yakın Geçmişi”, içinde B. Dedeoğlu (editör), Dünden Bugüne Avrupa Birliği, ss. 41-65, Boyut Kitapları, İstanbul. Dedeoğlu, B., (2003b), Uluslar arası Güvenlik ve Strateji, Derin Yayınları, İstanbul. DTM (Dış Ticaret Müsteşarlığı), (2007), Avrupa Birliği ve Türkiye, AB Genel Müdürlüğü, Ankara. Dura, C. ve Atik, H., (2003), Avrupa Birliği Gümrük Birliği ve Türkiye, Nobel, Ankara.