M. Meclisi B : 41 MUSTAFA GÜNEŞ (Gaziantep) — Ahlâksız Bozatlı, Cumhuriyet Halk Partisinin seçim bildirgesi­ ni biliyorsunuz. BAŞKAN — Kestim sözünüzü Sayın Bozatlı— Riıu ediyorum efendim. (C. II. P. sıralarından gürültüler) Oturun efendim, rica ediyorum. Aşağı­ dan dinlersiniz. MUSTAFA GÜNEŞ (Gaziantep) — Cumhuri­ yet Halk Partisi seçim bildirgesinde senin de imzau vardı. BAŞKAN — Saym Güneş, oturun efendim, rica ediyorum. MUSTAFA GÜNEŞ (Gaziantep) — Ahlâksız Bozatlı. BAŞKAN — Sayın Güneş lütfen efendim, yerini­ ze oturun. NİHAT SALTIK (Tunceli) — Madde üzerinde görüşmüyor. BAŞKAN — Cumhuriyet Ha2k Partisi Grupu adı­ na sayın... HİKMET BALOĞLU (İçel) — Sayın Başkan, İçişleri Komisyonu Başkanı olarak söz istiyorum. BAŞKAN — Efendim daha sonra alayım» hati­ bi kürsüye aldım efendim. NURETTİN KARSU (Erzincan) — Satılmış, sa­ tıldı... (C. H. P. sıralarından gürültüler) BAŞKAN — Katibi kürsüye davet ettim. Daha sonra beyanınızı alayım efendim. Buyurun sayın Çilesiz. C. H. P. GRUPU ADINA MUSTAFA KEMAL ÇİLESİZ (Giresun) — Adalet Partisi saym sözcüsü­ nün buradaiki beyanatı 1 nci madde hakkında de^ ğil; daha fazla muhtarlara bağlanacak ödenekleri oya dönüştürmek ki bu son derece sakat; 1 nci madde ile muhtarları kandırmak ve onların gözlerini boya­ maktan ibaretti. Her şeyden evvel şunu bilmek lâzım ki, sorumlu insanlar olarak tenkit ve tartışmalar yapdacaktır. Bir kanunun tedvini, tekniği ne kadar mükemmel olursa olsun, onun dört başı mamur ©iknası, noksan­ sız olması düşünülemez. Burada partiler bu kanunu tartışacaklar, tenkit yapacaklar, doğru yolları bula­ caklardır. Buraya gelen Adalet Partili sözcü arkadaşımız, diğer kanun teklifini yapan arkadaşlarımızm mad­ delerini incelemeden yanlış beyanda buhındular. Kendilerini severim, eskiden tanırını, her halde özür dileyeceklerdir. Artvin Milletvekili Şâds Erdem'in yapmış olduğu teklifin 4 ncü maddesinde «Muhtar 3 . 2 . 1977 0:1 ve bekçiler sosyal güvenlik bakımından Sosyal Sigor­ talara bağlanır. Bilcümle sağlık hizmetleri kurumca karşılanır» der. MUSTAFA GÜNEŞ (Gaziantep) — Dinliyor mu­ sun Bozatlı? Yüzün kızarsın. VAHİT BOZATLI (Sivas) — Önünde metin yok. Olsa anlarsın. Tabiî anlayabiiirsen. BAŞKAN — Sayın Güneş, rica ediyorum efen­ dim. Saym Güneş rica ediyorum. MUSTAFA GÜNEŞ (Gaziantep) — Utan biraz yüzün kızarsın. BAŞKAN — Hatibiniz görüşüyor Sayın Güneş. MUSTAFA KEMAL ÇİLESİZ (DevamFa) — Yine, Reşit Ülker arkadaşımızın yapmış olduğu ka­ nun teklifinde, 14 Eylül 1971 gün ve 1479 sayılı, es­ naf ve sanatkârlar ve diğer bağımsız çalışanlar, Sos­ yal Sigortalar Kurumu Kanununun, BAĞ - KUR Kanunun 24 ncü maddesi 2 nci fıkrasındaki, «Ancskîa», başlayan bölümden önce, aşağıdaki ibare ek­ lenmiştir: «Köy ve mahalle muhtarı da bu yasanın uygulanmasında bağımsız çalışanlar olarak kabul edilir.» Burada arkadaşımız, «Her halde muhtarlarda var locada bunu takip ediyor, iyi bir puan aüırım», diye bu lüzumsuz beyanlarda bulundu; fakat iyi puan alamadığı kanısındayız. MUSTAFA GÜNEŞ (Gaziantep) — Anladın mı? Anlamazsın. BAŞKAN — Sayın Güneş, sükûnet bulun, rica ederim. MUSTAFA KEMAL . ÇİLESİZ (Devamla) — Saym arkadaşlarım; köylümüzün, devletin hukukî kuruluşunda ilk temasa geldiği ve kamu kuruluşları­ na müracaat için ilk merci tanıdığı kimse, köyün muhtarıdır. Muhtar, köylünün yardımcısı ve koruyucusudur. Seçildikten sonra, köylü ona en büyük adamı olarak bakar. Köy halkının kendine karşı böy­ le iyi duygularla dolu olduğunu bilen muhtarlarımız, hiçbir millette görülmedik şekilde köye ve köylüsü­ ne sahip çıkar. Köyünün namusunu, şerefini himaye etmek; köyün ekonomik ve sosyal, kültürel balam­ dan kalkınmasını sağlamak için elinden gelen gay­ reti göstermek de onun omuzlarmdadır. Muhtar, köyde yalnız kanunların bekçiliğini yapmakla kalmaz, aym şekikîe millî terbiye ve gele­ neklerimizin de gereğini yerine getirir. Muhtarları­ mız bunları yaparken, hiçbir zaman şimdiye kadar menfaat hissene kapılmamışlardır. Devlet hizmetleri köye gittikleri zaman ona başvururlar ve onun ara­ cılığı ile devletin işlerini başannlar. — 430 —