M, Meclisi B : 57 İ. FEHMİ CUMALIOĞLU (Devamla) — Sayın Ecevit, «Ya tekrar seçime gidilmelidir, ya da Cum­ huriyet Halk Partisinin azınîık Hükümeti kurması kabul edilmelidir» şeklindeki demeçleriyle kamuoyu­ nu kendileri lehine çevirmeye çalıştı. 14 Ekim 1973 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi geçerli oyla­ rın % 33'ünü almıştı, bunun karşılığında 150 millet­ vekili çıkarması gerekirken, Seçim Kanunundaki D'Hont sisteminden faydalanarak 35 milletvekili faz­ la alarak 185 milletvekili kazanmıştı. Arkasından 11 Aralık 1973'te yapılan mahallî idareler seçimlerinde geçerli oyların % 42'sinden fazlasını alarak genel se­ çimlere gidildiğinde tek başına iktidara gelecek ka­ dar milletvekili çıkaracağı ümidine kapıldı, «seçim­ den başka çıkar yol yoktur» diyerek tekrar seçim propagandasına başladı. Adalet Partisi de efelik yarışında geri kalmamak için «Biz de erken seçime hazırız» demeye başladı. Bu tekrar seçim neyi halledecekti? Ülkemiz iktisadî, içtimaî buhranlara ve dar boğazlara itilmiştir. MURAT BAYRAK (Çanakkale) — Erken seçim­ den kurtulamazsınız merak etme. t. FEHMİ CUMALIOĞLU (Devamla) — OPEC ülkelerinin petrole yaptıklar» zam dünya çapında enerji bunalımı meydana getirmiş, zarurî ihtiyaç ve tüketim maddelerinde maliyet yükselmelerine, yaygın bir işsizliğe, üretim maddelerinin kısıtlanmasına yol açmış; Batı ülkelerini çalkalandıran pahalılık ve kıtlık yurdumuzu da tesiri altına almıştı. Milletimiz seçim değil, geçim istiyordu; yoklukla, pahalılıkla mücade­ le edecek, bir hizmet Hükümeti bekliyordu. Altı ay daha seçim propagandaları ve kavgalanyle zaman harcamaya ülkemizin takati kalmamıştı. Millî Selâmet, bir hizmet partisi olup, milletin öz temsilcisi idi. Zorlukları ve tehlikeleri göğüslemek, milleti selâmete çıkarmak bize düşüyordu. Parlamen­ todan güvenoyu alacak bir Hükümetin kuruluş çalış­ malarını yapacak anahtar da elimizde bulunuyordu. MURAT BAYRAK (Çanakkale) — Sosyalistlerle Hükümet kurmakla millete böyle mi hizmet etmiş ola­ caksınız? BAŞKAN — Rica ediyorum. Sayın Bayrak, rica ediyorum efendim. Adet haline getirdiniz müdahale­ yi. Lütfen efendim, rica ediyorum efendim, taham­ mül edemiyorsanız dışarıda istirahat ediniz. Rica edi­ yorum efendim lütfen. OĞUZ AYGÜN (Ankara) — Sayın Başkan, büt­ çenin bîr üslûbu vardır. 27 . 2 . 1977 O : 1 BAŞKAN — Sayın hatibe de ikazda bulunuyo­ rum efendim. Tümü üzerinde değil vesilesiyle konuş­ ma yapıyorlar; ikaz ediyorum efendim. Rica ediyo­ rum efendim, rica ediyorum. î. FEHMİ CUMALIOĞLU (Devamla) — Mem­ leketimizi seven bir parti idik. Adalet Partisi zorluk­ lar bulunan bir devrede hizmet kabul etmiyordu. 103 gün süren geçici hükümetle idarei maslahatçılıkla yü­ rütülen bu bunalım devresine son verilmesi gerekiyor­ du. Millî Selâmet Partisi Devlete ve millete sahip çıktı; Cumhuriyet Halk Partisi ile protokol imzalaya­ rak Hükümeti kurdu ve iktidar oldu. İktidar oldu­ ğumuz gün, çözüm bekleyen çetin ülke sorunları önü­ müzde şöyle sıralanmış bulunuyordu: Yokluklar ve kuyruklar; bizden önceki idarelerin köklü tedbirler almamaları idarei maslahatçılıkla oyalanarak hayat pahalılığım*, karaborsaya imkân sağlamaları yüzünden zarurî ihtiyaç maddeleri ile yedek parça piyasadan kaybolmuş, satış yerleri önün­ de sokaklara taşan kuyruklar çoğalmıştı. Coğrafî ve zümresel dengesizlik; fabrikalar bir­ kaç vilâyete yapılmış, Meriç'ten Aras'a kadar arta­ kalan vatan sathı karasabanın peşine bırakılmıştı. Yaygın bir geçim sıkıntısı hüküm sürüyordu. Küçük bir zümre zengin, milyonlarca büyük kitle ihtiyaç ve geçim sıkıntısı içinde idi. Kredileri belli sınıflar kul­ lanıyor, yüksek faiz ve tefecilik normal kabul edili­ yor, faiz ve vergi yükü köylünün, işçinin, memurun, emeklinin, dar gelirinin sırtına yüklenmiş bulunu­ yordu. Maddeci felsefeye dayalı bir maarif; Batıyı tak­ lit hastalığı olarak ülkemize sokulan materyalist fel­ sefeyi, solcu ve kapitalist zihniyet maarif program­ larına temel yapmış; millî ve manevî de­ ğerleri bir kenara atmış; 72 imam - hatip lisesinin orta kısımları kapanmış, lise kısımları da dondurul­ muştu. Düşük bir üretim seviyesi; Üçüncü Beş Yıllık Plamn ara mallarım, yatırım mallarını, fabrika ya­ pacak fabrikaları kuracak hedefler unutulmuş; dışa bağlı bir montaj sanayii ile yetinilerek üretim düşük seviyede tutulmuştur. Üç milyara yaklaşan bir dış ticaret açığı : Eski idarelerin idarei maslahatçılıkla oyalanarak yıldan yıla büyüyerek gelen üç milyar dolarlık bir dış ticaret açığı. Yıldan yıla büyüyerek gelen korkunç bir işsizlik: İkibuçuk milyonu yurt içinde, bir milyon vatan I evlâdı ise ekmek parası için evini barkını terk ede-