Danışma Meclisi B : 146 MAHMUT AKKILIÇ — O zaman, ona da katıl­ mıyorum. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ORHAN ALDIKAÇTI — Rica ederim. Türkiye'nin gelirleri, imkânları dar dediğimiz za­ man dardır. Gelirlerinin az olduğu kanaatindeyiz. Ya­ ni, aslında biz sizle aynı noktadayız Sayın Mahmut Akkılıç. Türkiye'nin çok geniş imkânları vardır, sa­ dece çalışmak gerekir ve bunun için de (Bir parantez açıyorum, hiçbir alakası yoktur) şahsen nüfus plan­ lamasına karşıyım; Türkiye'de nüfus artmalıdır; o artan nüfusu besleyecek güce, imkânlara sahibiz; yeterki çalışmasını bilelim. Bu da ayrı bir görüştür efendim. BAŞKAN — Teşekkür ederim efendim. Sayın Öney buyurun, sorunuzu sorun lütfen. TÜL AY ÖNEY — Sayın Başkanım, önce bir cümlelik bir açıklama yapma ihtiyacı hissediyorum. Sayın Anayasa Komisyonu Başkanımızın açıkla­ dıkları plan, yani devletin ekonomik yatırımlarını planlamak, Türkiye'deki planlama anlayışı değildir efendim. (Bahsettikleri plan, gelişmiş batılı ülkelerde uygulanan sadece bir ekonomik program, yatırımla­ rın programlanması ve projelerin programlanmasıdır. Kendi ifadeleriyle Türkiye'de ekonomik, sosyal ve kültürel 'kalkınmanın planla gerçekleştirildiği ifadesi­ nin içinde ve yine kendilerinin kabul ettikleri bölge­ ler düzeyinde dengeli kalkınma, bölgeler arası uyum­ lu kalkınmanın içinde gelir dağılımında da bir mik­ tar dengeleyici bir politikaların yürütülmesi elbette vardır. Türkiye'deki planlama sadece devletin yapacağı birtakım yatırımların projelerini arka arkaya diz­ mek değildir efendim. iBu 1961 'den beri de böyle de­ ğildir ve 1982 Anayasa Tasarısıyla getirilen planla­ ma da bu değildir zaten ve olamazda. O nıedienlıe tmeralk dtmuesfoîfleır, planlama oturup böy­ le her türlü vergiyi koyacak, birtakım zümrelerden alıp, birtakım zümrelere kaydıracak; böyle şey­ ler söz konusu değildir. Yatırımların bölgeler arası dağılımlı dağıtılması, birtaıkım bölgelerin özel ihtiyaçlarına önem verilmesinin arkasından gelen doğal şey zaten gelirin mümkün olduğu kadar den­ geli dağıtımının, dengeli olarak insanlara verilebilmesinin bir hareket noktasıdır ve bunun sağlanmasıdır. Bu konuda lütfen bir vuzuha kavuşalım efendim. ıBAŞKAN — ©uyurun Sayın Aldıkaçtı. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ORHAN ALDIKAÇTI — Efendim, Sayın arkadaşımıza sa­ dece şunu hatırlatmak isterim. 8 . 9 . 1082 O :1 19Ö1 Anayasasının 41 inci maddesinin ikinci fık­ rasında, bizim anlayışımız içerisinde bir plan düzen­ lenmiştir ve sözlerime başlarken açıkladığım gibi, o planlama teşkilatında Anayasa yürürlüğe girdikten sonra görev alanlar başka şekilde bir plan anlayışını memleketimizde uygulamaya koymak istemişler ve bundan da büyük tepkiler doğmuş ve belki çok usta hir demogogun elinde «IBiz, plan .İstemiyoruz, pilav istiyoruz» gibi, sözler ortaya çıkmıştır ve plancılıkla Türkiye'de otoriter rejim kurulma eyilimine gi­ dilmiştir ve arz etmeye çalıştığım gibi, plan dairesinin başında bulunanlar hükümete kumında etmeye, hü­ kümetin iktisadî programını, hiç olmazsa iktisadî programını düzenlemek arzusuna kapılmışlar, heve­ sine kapılmışlardır. Tekrar ediyorum, bizim plancı­ lık anlayışımız, böyle bir anlayış değildir, özgürlük düzeni içerisinde kamu kesimi için zorunlu, özel ke­ sim için yol gösterici, aydınlatıcı bir nitelikte bir plandır.. Teşekkür ederim efendim. BAŞKAN — Teşekkür ederim. Sayın Soyer, buyurunuz efendim. DÜNDAR SOYER — Sayın Başkan, müsaade­ nizle İSayın Komisyon Başkanından bazı suallerim olacak. Evvela kendisinin planlama maksat ve amacı ne­ dir, felsefesi nedir öğrenemiyoruz. Dar bir cümle içe­ risinden bunun anlaşılması mümkün değildir. Ben çok merak ediyorum, kendisinin planlama fikri ve an­ layışı nedir, lütfeder açıklarlarsa memnun olurum. Biraz evvel ifade ettiler; bir hususu sormak isti­ yorum. Planlamanın amacında gelir dağılımının dengeleşmesi konusuna burada «Katılmadıklarını» ifade ettiler ve bunu ancak ve ancak yalnız bir vergi unsu­ runa bağlamak istediler. Aslında belki vergi, gelir da­ ğılımının dengeli bir şekilde uygulanmasında bir un­ surdur; ama tamamı ve bütünü değildir; bütünün bir parçasıdır. O bakımdan bu konuda da tam, açık ve net olarak görüşlerini öğrenmek istiyorum. Sayın Başkanım, üçüncü olarak şunu sormak isti­ yorum. Sayın Komisyon Başkanımız biraz evvel konuş­ malarında «1961 Anayasasıyla ortaya konan plan fik­ rinin yanlış uygulamalar getirdiğini, yanlış sonuç doğurduğunu ifade ettiler ve bunun ileriki safha­ larında bu değişikliğe uğrayarak, ülkede plan fikrini âdeta «Plan yerine pilav» manasında demagogların eline geçirdiğini ifade ettiler. Şimdi ben kendilerine sormak istiyorum: Acaba gelir •dağılımının dengeleştirilmesini kabul etmedik- — 760 —