haftalık bülten 7haftalık Nisanbülten 2014 Ecicek Geçen haftanın özeti İnan Demir +(90) 212 318 5087 GSYH büyümesi 2013 4. Çeyrekte güçlü seyretti. 2013 yılı 4. Çeyrek GSYH büyümesi yıllık bazda %4.4 olarak, %4 seviyesindeki piyasa beklentisinin üzerinde, %4.6 olan tahminimizin ise biraz altında gerçekleşti. Ayrıca, önceki çeyreklerdeki verilere yapılan revizyon sonucu, ilk üç çeyrekteki yıllık büyüme oranları %2.9, %4.5 ve %4.3 oldu. Böylece 2013 yılı büyümesi %4 olarak kaydedildi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH ise, çeyreklik bazda %0.5 artarak tahminimize paralel büyüdü. inan.demir@finansbank.com.tr Deniz Çiçek +(90) 212 318 5086 deniz.cicek@finansbank.com.tr Gökçe Çelik +(90) 212 318 5096 GSYH’nin bileşenlerine baktığımızda, nihai iç talep büyümeye 6 yüzde puan katkı yaparak, 4. Çeyrek büyümesinin temel belirleyicisi oldu. Bunun içerisinde, özel yatırımların katkısı, bir önceki çeyreğe göre 0.2 yüzde puan artarak 0.9 yüzde puana ulaşırken; kamu yatırımlarının katkısı 0.6 yüzde puana kadar geriledi. İç talebin dışında, stok değişimlerinin katkısı 1.4 yüzde puan, net ihracatın katkısıysa -3 yüzde puandı. 2013 yılının tamamına bakınca da büyümenin benzer bir kompozisyonu olduğunu görüyoruz. 2013 büyümesine iç talep 4.8, net ihracat ise 2.3 yüzde puan katkı yaptı. 2014 1. Çeyrekte öncü göstergeler çeyreklik bazda bir yavaşlama eğilimine işaret ediyor. Dahası, enflasyon görünümü belirgin ve kalıcı bir iyileşme göstermezse, parasal koşullar muhtemelen sıkı olmayı sürdürecek; bu da, iç talep üzerinde baskı oluşturacaktır. Önümüzdeki dönemde büyüme kompozisyonun değişmesini, iç talebin zayıflarken dış talepteki güçlenmenin bunu kısmen telafi etmesini bekliyoruz. 2014 yılı GSYH büyümesi için tahminimiz %1.7. Mart enflasyonu beklentilerinin üzerinde geldi. Aylık TÜFE enflasyonu Mart’ta %1.13 olarak, %0.88 olan piyasa beklentisinin ve %0.92 olan tahminimizin üzerinde gerçekleşti. Bu sonuçla yıllık enflasyon Şubat’ta kaydedilen %7.79’dan %8.39’a yükseldi. Üretici fiyatlarında ise %0.74 oranındaki aylık enflasyon, yıllık oranı %12.40’tan %12.31’e getirdi. Enflasyonun temel belirleyicisi, %2.1 oranında artarak arlık manşet enflasyona 0.51 yüzde puan katkı yapan gıda fiyatları oldu. Mevsim etkilerini yansıtan giyim kategorisinin katkısı 0.18 yüzde puan, kur artışlarının gecikmeli etkilerini yansıtan ulaştırmanın katkısı 0.14 puan oldu. gokce.celik@finansbank.com.tr haftalık bülten Geçmiş aylardaki kur artışlarının etkisiyle, dokuz çekirdek enflasyon göstergesinin tamamında yıllık enflasyon artış gösterdi. H endeksi 0.89 yüzde puan artarak %9.52’ye, I endeksi ise 0.88 puan artarak %9.32’ye yükseldi. Bu oranlar, sırasıyla Kasım 2008 ve Nisan 2007 aylarından sonra gerçekleşen en yüksek değerler. TCMB’nin de son dönemde belirttiği gibi, yılın ilk yarısı boyunca çekirdek göstergelerin yukarı doğru seyretmesini, manşet enflasyonun da buna paralel hareket etmesini bekliyoruz. Yılın ikinci yarısında ise, olumlu baz etkisi sebebiyle enflasyon azalacaktır. Son zamanlardaki kur düşüşü de, kalıcı olursa, enflasyondaki bu hareketi pekiştirecektir. Ancak Ağustos’taki Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde siyasi risklerin tekrar artma ihtimali ve ABD’de Fed’in beklenenden erken faiz artırımına gitmesi gibi sebepler, TL üzerinde tekrar değer kaybı baskısı yaratabilir. Bu koşullar altında yılsonu enflasyon tahminimizi %8 olarak korumakla birlikte, bunun üzerindeki risklerin yukarı doğru olduğunu değerlendiriyoruz. Ayrıca, beklentilerin biraz üzerinde gelen Mart ayı enflasyonunun TCMB’nin politika tepkisi vermesine yol açacağını da düşünmüyoruz. Şubat ayı dış ticaret açığı aşağı yönde sürpriz yaptı. Şubat ayı dış ticaret açığı 5.1 milyar dolar olarak, 6.8 milyar dolar olan piyasa beklentisinin ve 6.3 milyar dolar olan tahminimizin altında gerçekleşti. Böylece aylık açık geçen yılın aynı ayına göre %27.2 daraldı. 12 ay birikimli dış ticaret açığı ise, Ocak’ta 99.3 milyar dolar olan değerinden 97.4 milyar dolara geriledi. Aylık ihracat geçen yılın aynı ayına göre %6.2 artarak 13.2 milyar dolar olurken, aylık ithalat %5.9’luk artışla 18.3 milyar dolara yükseldi. Altın ithalatı 0.3 milyar dolarla beklentimize yakın gerçekleşirken; altın ihracatı 0.4 milyar dolarlık beklentimizin çok üzerinde, 1.1 milyar dolar seviyesinde kaydedildi. Altın ihracatı dış ticaret açığı tahminimizdeki sapmanın büyük bölümünü açıklıyor. Geri kalan sapma ise altın hariç ithalatın, %4.1 olan beklentimize karşı, %7.4 oranın düşmesinden kaynaklandı. Bu arada altın ve enerji dışında kalan ithalat %2.6 düşerek, Aralık 2012’den beri ilk defa geriledi. Ekonomik grupların sınıflandırılmasına dair veriler, ara mal ithalatının %5.9, sermaye malı ithalatının %8.8 ve tüketim malı ithalatının ise %2.3 azaldığını gösterdi. İthalattaki böyle bir düşüş daha önce yine 2012 sonunda gözlenmişti. Bizim görüşümüze göre, iç talepteki zayıflamayı yansıtan bu sonuç, önümüzdeki dönemde ekonomik aktivitenin yavaşlayacağına işaret ediyor. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret açığı, aylık bazda %15.8 düşerek 6.4 milyar dolar oldu. Daha az değişken bir gösterge olan arındırılmış açığın üç aylık hareketli ortalaması ise 7.9 milyar dolardan 7.5 milyar dolara düştü. İthalattaki yavaşlama, il çeyrekte iç talebin zayıfladığına dair görüşümüzle uyuşuyor. Ayrıca, altın ticareti dışarıda bırakıldığında dahi, ihracattaki artış güçlü görünüyor. Önümüzde dönemde ise, dış dengede iyileşmenin devam etmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda, yılsonunda ihracatın 167 milyar dolar, ithalatın 242 milyar dolar, dış ticaret açığının ise 75 milyar dolar olmasını bekliyoruz. haftalık bülten PMI Mart’ta 51.7 oldu. Bir önceki aya göre 1.7 puan azalan PMI, Mart’ta son yedi ayın en düşüğü olan 51.7 değerini aldı. PMI göstergesinin 50 sınırının üzerinde yer alması imalat sektöründe genişlemeye işaret ederken, düşüş büyüme hızında yavaşlamaya işaret ediyor. Detaylara bakınca, üretim alt endeksinin 3 puan düşerek 51.8, yeni siparişlerin 3.4 puan düşerek 51.7, ihracat siparişlerinin ise 1.2 puan düşerek 53.2 değerlerini aldığını görüyoruz. Bu sonuçlardan, iç talepteki düşüşe karşın dış talebin nispeten güçlü kaldığını çıkartıyoruz. Son aylarda kredi büyümesindeki düşüş ve tüketici güvenindeki azalmayla kendini gösteren iç talep yavaşlaması, üretim tarafına da yansımaya başlamış görünüyor. İç talebin yavaşlaması dış talep tarafından kısmen telafi edilse de, net etkinin büyümeye olumsuz yansıyacağını değerlendiriyoruz. Öncü ihracat verileri Mart’ta %4.3 oranında artış kaydetti. Türkiye İhracatçılar Meclis (TİM) tarafından yayımlanan verilere göre, aylık ihracat Mart’ta 2013’ün aynı ayına göre %4.3 oranında artış kaydederek 13 milyar dolara ulaştı. EUR cinsinden bakıldığında ise, USD bu para birimine göre bir yılda yaklaşık %6.6 değer kaybettiğinden, aylık ihracat yıllık bazda %2.1 geriledi. Önümüzdeki dönemde, TL’nin zayıf seyrinin ve küresel ekonomideki toparlanmanın devam etmesinin ihracatı destekleyeceği yönündeki görüşümüzü koruyoruz. Fitch Türkiye’nin kredi notunu korudu; görünüm durağan. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviye olan BBB- olarak korudu; notun görünümünü ise durağan olarak değerlendirdi. Son dönemde, biri küresel, biri de yerel siyasi gelişmelerden kaynaklanan iki büyük şok yaşayan Türkiye’de, liranın güçlü bir değer kaybı baskısı yaşadığını değerlendiren Fitch, buna karşı TCMB’nin faiz artırmak durumunda kaldığını belirtti. Bu, ekonomik şoklar karşısında TCMB’nin gerekli hamleleri yapmaya hazır olduğu şeklinde yorumlandı. Kuruma göre, ekonomi yönetiminin zaman içerisinde gelişmesi ekonomide sert bir yavaşlama olması riskini azaltıyor. Bununla birlikte, ekonomideki yüksek volatilite de sürüyor. Son dönemde Türk lirasının istikrar kazanmasını ve döviz rezervlerinin yeniden artmaya başlamasını olumlu değerlendiren kurum, bu sene büyümede yavaşlama ve dış açıkta daralma bekliyor. Bu çerçevede, Fitch 2014 yılı büyüme tahminini, önceki %3.2 değerinden %2.5’e çekti. Fitch sermaye girişlerindeki keskin ve uzun süreli düşüşlerin ekonomik ve finansal istikrarı olumsuz etkileyeceğini belirtti. Öte yandan, Lehman ve Euro Bölgesi krizlerinde sermaye girişlerinde ani durma yaşamayan Türkiye’nin dış şoklara karşı dayanıklılığının küçümsenmemesi gerektiği de değerlendirme notunda yer aldı. Derecelendirme kurumu, bu dayanıklılığı sağlayan temel unsurların mali disiplin ve bankacılık sektörünün sağlamlığı olduğunun altını çizdi. Siyasi riski temel bilinmeyen olarak nitelendiren Fitch, Türkiye’nin bu alanda uzun süredir zayıf performans gösterdiğini ve siyasi belirsizliğin önümüzdeki sene yapılacak genel seçime kadar devam edeceğini belirtti. Sonuç olarak Fitch’in kredi notunu yatırım yapılabilir seviyede korumasını ve nota ilişkin aşağı ve yukarı yönlü risklerin dengeli olduğu değerlendirmesini yapmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. haftalık bülten Önümüzdeki Haftaya Bakış Başçı bugün saat 10’da konuşacak. TCMB Başkanı Erdem Başçı bugün Kayseri Sanayi Odası ve Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen para politikaları konulu konferansta bir sunum yapacak. Şubat ayı sanayi üretimi endeksi yarın açıklanacak. Aylık bazda, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi endeksi büyümesinin %-0.7 olacağını; yıllık bazda ise, takvim etkisinden arındırılmış ve arındırılmamış endekslerin %4 büyüyeceğini öngörüyoruz. Piyasa beklentisi de arındırılmamış endeksin yıllık bazda %4 büyüyeceği yönünde. Öncü göstergeler son aylarda ekonomik aktiviteye dair karışık mesajlar verirken, sanayi üretim endeksi güçlü bir büyüme performansı sergilemeyi sürdürdü. Ancak, dış talepteki toparlanmanın ihracatı desteklemesine rağmen, iç talepteki zayıflamanın önümüzdeki günlerde üretim tarafında da yavaşlamaya yol açacağını düşünüyoruz. Şubat ayı ödemeler dengesi istatistikleri Cuma günü açıklanacak. Şubat ayı cari işlemler açığının, geçen yılın aynı ayına göre %43.1 oranında daralarak, 2.9 milyar dolar olacağını tahmin ediyoruz. Piyasa beklentisi ise henüz belli olmadı. Tahminimiz 12 ay birikimli cari işlemler açığının, Ocak’taki 64 milyar dolar seviyesinden 61.8 milyar dolara gerileyeceğine işaret ediyor. Cari işlemler açığının 2014 boyunca iyileşme kaydetmesini beklemeyi sürdürüyoruz. Tahminimize göre, 2014 yılı sonunda, yıllık cari işlemler açığı 46 milyar dolar seviyesinde olacaktır. Bu haftanın veri gündeminde, bugün açıklanacak olan Hazine nakit dengesi de bulunuyor. Ayrıca, yarın ayın son ihalesini düzenleyecek olan Hazine 15 Temmuz 2015 vadeli iskontolu tahvili yeniden ihraç edecek. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank CEO Ofisi Araştırma Bölümü tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank CEO Ofisi’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.