TBMM B: 57 4.2.2010 O: 1 AKP'li belediyeler kent yaşamını bitirmiştir; AKP İktidarı da Gaziantep gibi bir kentte ekonomik yaşamı, sosyal yaşamı bitirmiştir. Gaziantep gibi bir kentin kültür sarayı yoktur değerli arkadaşlarım, kalıcı devlet tiyatrosu yoktur değerli arkadaşlarım ve altyapı, üstyapıda yatırımsızlık hem İktidarın ödeneklerinde belli olmaktadır hem belediyenin ödeneklerinde belli olmaktadır. Bir de şu artmıştır: Yandaşlara ihale verme, yandaşların arsalarını imar rantı hâline dönüştürme maalesef AKP döneminde giderek tırmanmıştır. Bir artan şey de "Sosyal yardım ve proje destekleri" adı altında kömür yardımınız artmıştır, gıda yardımınız artmıştır. Bu da ne demektir? Gaziantep giderek fakirleşmektedir değerli arkadaşlarım. Bunun çözümü var mıdır? Hükümetin bu kentimize sahip çıkmasından geçer. 2007 seçimlerinde şimdiki Maliye Bakanımızı referans göstererek bu sorunların biteceğini taahhüt edenler şimdi nerelerdeler? Bir arsa rantını, Belediye Başkanını savunmak için kente gelen Sayın Başbakan verdiği sözlerin niye arkasında durmuyor değerli arkadaşlarım? Ama bunlar sizin dünyanızda yok. İş, üretim, istihdam, bunlar yok; satıp harcama var ve gerilim yaratmak var. Gerilim siyasetinden medet umuyorsunuz. Gerilim siyasetiniz tüm toplumu kaptığı gibi, bakkalları, kahvecileri, esnafı büyük bir çıkmaza soktuğunuz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisini de gerilim siyasetinin içerisine soktunuz. Geçen gün yaşanan olay kabul edilebilir bir olay değildir ama İktidar olgunluğunu gösteremezseniz, Başbakan Yardımcılığı olgunluğunu gösteremezseniz ve bir RTÜK Başkanıyla uğraşamayan kişi çok saygın olarak bu makamı temsil eden Güldal Mumcu'ya tehditler yağdırırsa, bu, gerilim siyasetinden başka bir şey değildir. Her iki olayı da kınıyorum ve bu gerilim siyasetinden medet ummayınız çünkü değerli arkadaşlarım, Tekel işçileri, demir yolcular, itfaiyeciler, eczacılar, doktorlar, bakkallar, kahveciler, hepsi ayakta, hepsi haklı isteklerini dile getiriyorlar. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız. YAŞAR AGYÜZ (Devamla) - Bunlar haksız da siz mi haklısınız? Artık uyanın uyan! Başlangıçta uykuya daldınız, şimdi seçim yaklaştı, uyuyorsunuz; uyumanız da horlamaya dönüştü. Değerli arkadaşlarım, buna dikkatinizi çekerken bugün tüm Türkiye'de yaşanan hak arama destek dayanışmasını içtenlikle kutluyorum. Tekel işçileri sayesinde işçi sınıfının varlığından haberdar oldunuz. Yakında bakkalların varlığından haberdar olacaksınız, kahvecilerin varlığından haberdar olacaksınız, emeklilerin varlığından haberdar olacaksınız ve bu saydığım toplum kesimleri size sandıkta darbe yapacak. Korkmayın darbeden, sadece sandık darbesinden korkun. Sizi, devri iktidarınızda, yedi yılda zengin yaptığınız yandaşlarınızın oyu kurtaramayacak. Sandığın öyle dibinde kalacaksınız ki o şamarın nereden geldiğini bilemeyeceksiniz. Onun için gerilim siyasetinden vazgeçin, Türkiye Büyük Millet Meclisine saygılı olun, topluma saygılı olun... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Ağyüz, lütfen sözlerinizi bağlayınız. YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) - ...ekonomik sorunları çözün değerli arkadaşlarım. Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz. Sayın Doğru'nun İç Tüzük'ün 60'ıncı maddesine istinaden bir söz talebi vardır. Buyurunuz Sayın Doğru. V.- AÇIKLAMALAR /.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru 'nun, 4 Şubat Dünya Kanser Günü 'ne ilişkin açıklaması REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum. 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla söz aldım. Ülkemizde her geçen gün kanser vakaları artmaktadır. Tüm kanserlilerin en az yüzde 43'ünden fazlası... Korunmak mümkündür. Tütün ve -116-