T. B. M. M. B: 86 AYHAN FIRAT (Malatya) — Niye batıyorlar o zaman

T. B. M. M.
B : 86
AYHAN FIRAT (Malatya) — Niye batıyorlar o
zaman?
İLHAN AŞKIN (Devamla) — Olsa olsa, kredi­
lerin geri dönüşünde aksama olabilir, gecikme olabi­
lir...
•
.
AYHAN FIRAT (Malatya) — Kanunu daha ge­
çen hafta çıkardınız, Allah'tan korkun.
BAŞKAN — Sayın Fırat, lütfen...
İLHAN AŞKIN (Devamla) — Bu bakımdan, bi­
lançoda da görüldüğü gibi, 51 milyar 129 milyon li­
ralık tahsili gecikmiş alacaklar vardır ki, bunlarda
da idarî ve kanunî takip mutlaka vardır.
M. TURAN BAYEZİT (Kahramanmaraş) — Kar­
deşim sen bizi kendin gibi saf mı sanıyorsun?
İLHAN AŞKIN (Devamla) — Yaptığımız araş­
tırmada, açılan kredilerin toplamı 120 milyar lira ci­
varındadır, 72 milyar liralık kısmı ise normal çalışan
krediler olarak devrededir. Bu noktada - belki - ida­
rî ve kanunî takipteki alacakların fazlalığı üzerinde
münakaşa yapılabilir, buna ben de katılıyorum. Za­
ten, yakın izlemeye alınan banka için 64 üncü mad­
denin ikinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasına ge­
çilmesinin bir nedeni de açıkça budur.
Aylar öncesinden yapılan işlemler sonucunda böy­
le bir operasyon ortaya çıkarılmıştır; zira bir günde
böyle sağlıklı bir operasyon yapılamazdı.
Sayın Bakanımız da bu konuda gayet net bir bi­
çimde bilgi vermişlerdir, iki yıl öncesinden başlayan
çalışmaların sonucu alınmıştır. Kanunlara ve ilgili
mevzuata göre, banka denetçileri, - 26 ncı madde­
ye göre - üç ayda bir banka yönetim kuruluna ve
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına raporlarını ver­
mişlerdir. Bu raporlar, muhteviyatı itibariyle kanun­
lara ve ilgili mevzuata uygunluk bakımından herhan­
gi bir aksaklığın olup olmadığını ortaya koyan rapor­
lardır. Banka müfettişleri ise, doğrudan yönetim ku­
ruluna karşı sorumluluk taşıyan kimselerdir, yaptık­
ları, tamamen iç denetim mahiyetindedir.
Diğer taraftan, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
da, ayrıca üst denetim yapmaktadır ki, böylece, dış
denetim, iç denetim ve üst denetim olmak üzere ban­
kacılık sektöründe çok sağlam bir denetim sisteminin
mevcudiyeti açıkça görülmektedir.
AHMET SÜTER (İzmir) — Onun için mi bu ha­
le geldi?
. İLHAN AŞKIN (Devamla) — Denetimlerin dik­
kate alınmaması diye bir keyfiyetten söz edilmesi ise,
tamamen hayal mahsulüdür. (SHP sıralarından «Al­
lah Allah» sesleri) Yapılan iş ortadadır. Denetim ra-
7 . 4 . 1987
O: 1
porları dikkate alınmasıydı, böyle bir tasarrufa gidi­
lebilir miydi? Bankalar Kanununun 64 üncü maddesi
ikinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasıyla, bankanın
düzeltilebileceği hesap edilmiş ve uygulama da o is­
tikamette olmuştur.
«Kamu menfaati» diye 68 inci maddenin uygulan­
masıyla bankanın iflası istenebilir; ama acaba ger­
çekte kamu menfaati mı, yoksa kamu zararı mı or­
taya çıkar? Zaten, bu maddenin uygulanmayacağı da
söz konusu olamaz.
SALİM EREL (Konya) — Size göre hiçbir şey
olamaz.
İLHAN AŞKIN (Devamla) — Zamanı gelince, o
maddenin uygulanması gerekirse o madde uygulanır.
Bunu, sadece söyleyip geçmek olmaz, iyi hesap yap­
mak şarttır. İflasta acaba nereye kadar varılabilir,
vatandaşa ve ekonomiye yansıyan zararların boyut­
ları nereye varabilir?
H. BARIŞ CAN (Sinop) — Bunun zararı ne ka­
dar?
İLHAN AŞKIN (Devamla) — Biz, inanıyoruz ki,
yapılması gerekenin en iyisi ve kanunlara uygun ola­
nı yapılmıştır.
MÜNİR SEVİNÇ (Eskişehir) — En güzel hırsız­
lık yapılmıştır.
VECİHİ ATAKLI (Şanlıurfa) — Hırsızlığa kılıf
dikilmiştir.
BAŞKAN — Sayın Sevinç...
İLHAN AŞKIN (Devamla) — Ekonominin malî
sağlığının korunması esas alınmıştır. Yoksa, «Sait Ke­
mal Mimaroğlu'nun korunması, bankadaki ortaklığı­
nın yüzde 24,75 oranındaki bir payda sürmesine göz
yumulmasına imkân verilmiştir» gibi bir iddia da ge­
çerli değildir. Türk Ticaret Kanunu hükümlerini iyi
bilenler bilir, anonim şirketlerde ortaklar yüzde 51'lik
bir paya sahip olmadıkları müddetçe yönetimi _ de
etkileyemezler. Sayın Gürkan Hocamız da bunu pek­
âlâ bilirler. Bu olayda hiç kimsenin kayrıldığı bahis
konusu da değildir. Kaldı ki, Sayın Mimaroğlu'nun
2 milyar 832 milyon liralık hissesi binde bir bedelle,
yani 2 milyon 832 bin liraya alınmıştır. «Kayrılma»
dediğiniz böyle mi olurdu? Bankanın en büyük orta­
ğını, yani bir nevi sahibini böylelikle devre dışı bı­
rakmış olmuyor muyuz?
HÜSEYİN AVNİ GÜLER (İstanbul) — önerge­
yi kabul edin o zaman erkekseniz.
ALİ TOPÇUOĞLU (Kahramanmaraş) — Var mı
aksini iddia eden?
535 —