BİTKİ KULLANIMI YRD.DOÇ.DR. DOĞANAY YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı Bitki Tasarım Süreci ve İlkeleri Peyzajda kullanılan diğer fiziksel elemanlar gibi, bitki materyaliyle tasarım yapmanın belirli adımları, teknikleri ve ilkeleri vardır. Bu ilkeler, bitki materyallerinin peyzajda tasarımcının ihtiyaçlarına ulaşmasında ve çevresel sorunları çözmesinde arazi şekilleri, binalar, kaldırım ve su gibi diğer fiziksel elemanlarla eşit derecede önemli olduğu düşüncesine dayanır. Bunu akıldan çıkarmadan, tasarım sürecinde bitki materyallerini olabildiğince erken hesaba katmak, onların hem işlev hem de görsel olarak duruma uyduklarından emin olmak için önemlidir. Daha önce birkaç kez dile getirildiği gibi, bitki materyallerini tasarım sürecinin sonlarına doğru, diğer tüm fiziksel elemanların işlevi, konumu ve formuyla ilgili ana kararlar alındıktan sonra süs olsun diye incelemek ve kullanmak yanlıştır. Bitki materyalleriyle tasarım yaparken peyzaj mimarı genel olarak “tasarım süreci” denen bir takım karar alma aşamalarından geçer. Bu aşamalar genelden özele doğru ilerler. Bitki materyallerinin işlevsel kullanımı, düzenlenmesi, yerleştirilmesi ve seçimi tüm bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu sürecin ilk evreleri sorun ve olanakları tespit etmek için yapılan alan incelenmesinin yanı sıra alanın ihtiyaçlarını gözden geçirmeyi içerir. Bu sayede peyzaj mimarı tasarımda hangi eleman ve işlevlerin olması gerektiğini, çözülmesi gerek sorunları ve tasarımın yaratması beklenen duygu ve havayı belirleyebilir. Daha sonra peyzaj mimarı genellikle soyut biçimde tasarımın elemanlarıyla işlevlerini gösteren bir işlevsel diyagram hazırlar. Mekan (dış odalar), duvarlar, perdeler, görünümler ve dolaşım gibi kabaca çizilmiş balonlar ve diğer diyagram simgeleri kullanılır. Tasarımda uygun yerlerde perdeleme, gölgeleme, uzamsal tanım ve odak noktaları gibi işlevler için bitki kullanımı belirlenir. Bu evrede ayrıca çoklu bitki ekimi için genel konumlar incelenir. Ancak bu evrede tam olarak ne tür bitki (akçaağaç ya da kartopu ağacı gibi) kullanılacağı ya da tek tek bitkilerin düzeni ve yerleşimi düşünülmez. Tasarımcı yalnızca bitki materyallerinin yerleştirileceği alanların konumu ve göreceli büyüklüğüyle ilgilenir, bu alanlardaki düzenlemeyle değil. Bu noktada belirli formlar, materyaller ya da inşaat ayrıntıları önemsizdir. Birçok durumda, değerlendirme yapmak ve en iyi çözümü seçmek için birkaç farklı alternatif işlevsel form geliştirilir. Fonksiyon diyagramı örnekleri Şekilde gösterilmiştir. Kararlar ve öncelikler fonksiyonel diyagrama göre ayarlandıkça ve grafik diyagramı kendini rafine ettikçe daha fazla detay eklenebilir. Bazen bu ayrıntılı plan, konsept planı gibi ele alınır. Şekil konsept planına örnektirler. Sürecin bu aşamasında, dikim alanlarının içindeki fikirsel mizanpaja dikkat edilir. Artık, peyzaj mimarı dikim alanlarını her biri farklı tip, boyut ve biçimlerdeki bitki materyallerini simgeleyen daha küçük alanlara böler. Ancak yine de, tasarımcı temel koşullarla ilgilenmelidir. Örneğin, tasarımcı bir alanı uzun çalılarla donatmayı, diğer bir alanı kısa iğne yapraklı yeşil çalılarla ve aynı anda diğer bir tarafı da dekoratif ağaçlarla doldurmayı seçebilir. Renk ve doku arasındaki ilişkiyi de bu kısımda ayrıca ele alacağız. Ama özel bitkileri sıralamak ya da doğru bitki türlerini belirlemek gibi bir çabaya girmeyeceğiz. Bu, peyzaj mimarının kavramsal moda içindeki farklı görsel bitki karakterleri arasında ideal ilişkiyi kurmasını sağlar. Dikim alanındaki yükseklik ilişkisini incelemede yükseltisel kitle diyagramı hazırlamak genellikle iyi bir fikirdir (Şekil 2.77). Bu diyagramın amacı fikirsel plana benzer olarak genelleştirilmiş biçimdeki kitleler ve engeller gibi bitki materyallerinin farklı alanlardaki görece yüksekliğini incelemektir. Yükseltisel kitle diyagramı ya da profil çalışması tasarımcının onları sadece plan üzerinden gözünde canlandırmasındansa, yüksekliği görmesini ve aralarındaki ilişkiyi ölçmesini sağlar. Fikirsel tasarımın vurgulamamız gereken önemli bir yönü de bitki materyallerinin kitlelerdeki gibi ilişki içinde olduklarıdır, bireysel bitkilerdeki gibi değil. Bunun birçok sebebi vardır. Bunlardan bir tanesi de, bir tasarım içindeki benzer öğe grubunun kompozisyona görsel bir algı birliği oluşturmasına katkıda bulunmasıdır. Bu grafik tasarımı, iç tasarım, mimarlık ya da peyzaj mimarlığı gibi bütün tasarım alanlarına aynı derecede uygulanabilen temel bir ilkedir. Tasarımın elemanları birbiriyle ilişkisiz ya da ayrı bir görünüm sergilediğinde görsel olarak parçaları tamamlamaktan uzak bir eğilim gösterecektir. Öte yandan, kitle ya da toplu yığın bireysel parçaları tam bir bütün haline getirir. Kavramsal kitleler gibi bitki materyalleri tasarımının diğer bir sebebi, bu yöntemin genellikle doğada var olmasından kaynaklanır. Bitki örtüsünün doğal gelişimi, kendisini ve çevresel koşulları da beraberinde değiştirerek yavaşça bir parçadan başka bir parçaya dönüşen sürüklenmeler içinde kurar. Doğal çevredeki bitki materyalinin kitle şablonu için belirli bir düzen ve birlik algısı vardır. Yine de tüm bu düzen içerisinde, göz zevki yaratmak için bir gruptan bir diğerine değişen bitkilerin sabit çeşitliliği mevcuttur. Doğadaki bitki materyallerinin kitlesi ayrıca, eğer her biri kendiliğinden konumlandırılmışlarsa bireysel bitkilere daha fazla ortak koruma sağlarlar. Çoğu bitkiler var olan bitki örtüsü kendilerine esinti ve yaşamlarını sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları gübre koşullarını sağladıklarından, nerede doğarlarsa orada yetişirler. Doğada, bitki örtüsü tüm bitkilerin birbirlerini besleyebileceği yerlerdeki birbirlerine bağlı olan ekosistemleri biçimlendirir. Bazı zamanlar bitki materyali tasarımcının belli bir solitere dikkati çekebilmesi adına projeye ayrı olarak yerleştirilir. Şekil 2.78'de gösterildiği gibi açık çim alanına yerleştirilmiş dinamik, tüm taraflardan oyuk görünümlü bir parça kadar, soliter bitki ilginç bir dekor gibi serbest durabilen eleman olabilir. Ya da bitki kompozisyonunun hakim elemanı gibi hareket edebilmesi için şekil 2.79'daki gibi, soliter daha az bitki materyali kitlesi içine de yerleştirilebilir. Görsel bitki özellikleri açısından bitkileri incelendiğimizde, soliter bitki sütunlar halinde, piramit şeklinde, pitüresk ya da canlı, kaba bir doku formu içinde, parlak ve gösterişli çiçekler şeklinde olabilir. Dikkati birden çok farklı noktaya çekebilmek adına bir tasarımda birkaç tane soliter olmalıdır. Bütün tasarım içerisinde bitki topluluklarının fikir organizasyonunu tamamladıktan sonra peyzaj mimarı bitki tasarım sürecinde diğer bir adıma geçebilir. Şimdi, tasarımcı konsept planının alanını ya da düşüncesinden birini seçmeye başlayabilir ve Şekilde gösterildiği gibi kendi içerisinde bireysel bitkiler oluşturabilir. 1 3 2 Yine de bitkiler kitlesel olarak ele alınır (soliter ya da odak noktaları hariç) konsept planın bütün hayali alanları tamamen doldurulmaya ayarlanır. Bireysel bitki organizasyonu yapılırken birkaç fikrin akılda tutulması gerekir. Öncelikle, kitleler içerisindeki bireysel bitkiler, bitkinin olgunlaşmış boyutunun %75 - %100’ü civarında uygun ölçekle çizilmiş daireler olarak gösterilirler. Peyzaj mimarı önceki görünümü değil de nihai etki ve görünüşü için bitki materyalleriyle tasarım yapar. Demek ki tasarımcının bir bitkilendirme kompozisyonu içindeki kitlelerdeki bireysel bitkileri düzgün bir şekilde yerleştirebilmesi için olgun bitkinin hem önceki hem de sonraki ölçüsünü anlaması son derece önemlidir. Kitleler içerisinde bireysel bitkiler çizmek için bir diğer öneri ise, birbirlerinin üzerine az oranda gelmeleri gerektiğidir. Bireysel bitkiler genellikle görsel birlik adına alttaki şekilin sağ tarafında gösterildiği gibi plandaki her bitkinin dörtte biri ile üçte birine kadar birbirlerinin üzerine gelmelerine izin verilir. Daha öncede belirtildiği gibi, bir kompozisyonda bitkiler ilk gruplar ya da kitleler halinde görüntülendiğinde daha birleşik görünür. Fakat bitkilendirme bireysel bitkilerin bir araya getirilmesi olarak görüldüğünde daha kopuk ve karmaşık görünür. Bir bitki aranjmanı “noktalı” olarak adlandırılan çok sayıda bireysel bitkileri içerir. Kitle içinde bitki çizimiyle ilgili bir ek öneri de, bütün kitle çevresindeki dış çizginin, kitle içindeki bireysel bitkilerin çevresindeki dış çizgiden daha koyu çizilmesi gerektiğidir. Bu grafik vurgusunu olması gerektiği yere konumlandırır. Yine kitle içine bireysel bitkileri yerleştirmede bir başka kılavuz Şekilde önerildiği gibi en azından küçük sayıdaki gruplar için onları 3, 5 veya 7 gibi tekil sayı demetinde gruplandırmaktır. Bu temel tasarım prensibinde elemanların tekil sayıları birleşmiş kompozisyonlar üretmesindendir çünkü çift rakamlar kolaylıkla bölünebilmelerinden dolayı birbiriyle rekabet ederken elemanlar birbirini destekler ve güçlendirir. Üçlü bir grupta, göz tek bir elemana değil de bir demete bütün olarak odaklanır. İkili bir grupta, göz iki eleman arasında gidip gelir, çünkü ikisine birden odaklanamaz. Çift sayılarla bitki organizasyonun bir diğer dezavantajı ise bu yöntem genellikle grup içindeki bireysel bitkilerin görsel birliğini ve dengeyi sağlamak için bir örnek ölçü, biçim, renk ve dokuda olmasını gerektirir. Tasarımcı daha büyük bitkilerle çalışırken aralarında ölçüyü ve biçimi eşleştirmek daha da zor hale gelir. Ve eğer çift sayılı gruplardan herhangi bir bitki ölürse onu mükemmel uyumlu yeni bir bitkiyle değişmek daha da zorlaşır. Bir grup içindeki bireysel bitki sayılarındaki bu öneriler bir kitlede 7 ya da daha az bitkiyle çalışılırken çok faydalıdır. Bu rakamdan yükseğinde gözün tekil ve çift oranlar arasında ayrım yapması zor hale gelir. Kitleselleştirilmiş bireysel bitkileri gruplandıran kişinin daha sonra grup-grup veya kitle-kitle ilişkisini dikkate alması gerekir. Aynı prensipler bitkilendirme demetinde her bir bitki için yaptıkları gibi bu seviyede de uygulanır. Bitki materyallerinin grupları ya da demetleri ayrıca görsel olarak gruplar içindeki bireysel bitkilerle aynı sebepten ötürü birleştirilmelidirler. Şekilde gösterildiği gibi boşluklar ya da "boş mekanlar" elenmelidirler çünkü çekici değildirler, kopuk bir görüntü yaratırlar ve süreklilik sorunlarına neden olmaya eğilimlidirler. Bazı kompozisyonlarda sadece farklı bitki gruplarının birbirine dokunması ya da birbirleri üzerine kısmen gelmeleri çok etkili değildir. Dahası, bitki materyallerinin şekilde de belirtildiği gibi gruplar arası ortak yüzeyi azami seviyeye çıkarmak için birbirine bağlanması ve dolanması daha çok tercih edilir. Tekrar bu bir kompozisyonun birleşimi ve tutarlığına eklenir çünkü farklı türlerin ayrı grupları beraber örülüyormuş gibi gözükür. Bu yaklaşım ile, uzunluk ilişkileri kompozisyona cazibe ekleyebilir çünkü kısa bitkiler uzun olanların önünde yığılır ya da daha uzun bir bitki materyali demetinin arkasında gizemli bir şekilde gözden kaybolur. Planda aralık ile göreceli uzunluğu göz önüne alındığında tasarımcı ağaç altında bulunan tepe çatısını unutmamalıdır. Acemi bir tasarımcı sık sık planda görüntülenen tepe çatısının yerde uzadığı düşüncesi yanlışlığını yapar ve bu yüzden de ağaç planlama köşesinde daha alçak bitkilerin yerleştirilmesini durdurur. Şekilde de gösterildiği gibi bu durum, ağacın tepe çatısının altında tasarımın akışını ve sürekliliğini bozan bir boşluk yaratır. Bu boş mekan ayrıca bir idame sorunu yaratır (toprak örtüsüyle kaplanmadıkça) çünkü geçişi zahmetli olmaya eğilimlidir. Bu sorunu elemek için daha alçak bitkilerin amaçlanan kullanılabilir bir alan yaratmadıkça ağaç gölgeliğinin altından devam etmesi gerekir. Bir tasarımdaki bitkilerin organizasyonu ve yerleştirmesi kompozisyondaki diğer bitkilere ek olarak diğer elementlerle ve biçimlerle koordine edilmelidir. Bitkilendirme tasarımı arazi şekliyle, binalarla, duvarlarla ve kaldırım alanları ile açık çimlerle ilgili olmalıdır. Düzgün bir şekilde tasarlanırsa bitkilerin bu diğer elementleri onların biçimlerini ve dış çizgilerini güçlendirerek bütünlemesi gerekir. Örneğin bitki materyalleri genellikle asfaltla kaplanmış bölgelerin köşelerinin yansıtması gerekir ki eğer birisi kaldırımı kaldırırsa onun özgün şekli bitki materyallerinin kitlelerinin kendileri tarafından hala 'okunabilmelidir.’ Sonuç olarak bitki materyalleri kendisinin de bir doğrusal olduğu kaldırımın etrafında doğrusal bir biçimde (Şekilde görüldüğü gibi) ya da karakter bakımından serbest biçimli olan bir planın içinde eğrisel bir tarzda organize edilmelidir. Bu örneklerde bitkiler planın kendi yapısında ve biçiminde üçüncü boyutu sağlar. Peyzaj mimarı bireysel bitkilerin ilk ana hatlarını tamamlarken, tasarımın belli kısımlarının değişikliklere ihtiyaç duyduğu anlaşılabilir. Sonuç olarak düzeltilmiş bir plan, yeni değişiklikleri içermek için hazırlanabilir. Bireysel bitkileri kitle ya da soliterlerin içindeki kompozisyona yerleştirme süreci boyunca, peyzaj mimarı ayrıca hangi bölgelerde hangi bitki türlerinin kullanılacağını çalışmaya başlar. Her bölge için seçilen bitki materyallerinin türü, daha önce konsept tasarımı aşaması sırasında seçilen temel boyut, biçim, renk ve tekstüre uygun olmalıdır. Tasarımcı ayrıca bitki türlerini seçerken, her bölgede mevcut olan güneş, rüzgar ve toprak durumları gibi faktörleri de göz önüne almalıdır. Bir kompozisyonda farklı bitki materyali türlerini seçerken ve yerleştirirken diğer bazı kurallar takip edilmelidir. Birliği güvende tutmak için tek bir ortak bitki materyali türü (ve böylelikle tek bir ortak boyut, biçim, renk ve tekstür) kompozisyonda baskın olmalıdır. Eğer birisi bir önceki kuralı takip ederse; bu ortak bitki materyali türleri, genellikle biçimce yuvarlak, yaprak tipleri orta ton yeşil ve orta tekstürde olur. Bu birleştirici bitki türleri görsel olarak bölgeden bölgeye tekrar edilerek tasarım boyunca taşınır. Bu aynı elemanı kompozisyon içinde çeşitli yerlerde görmek ‘anımsama’ veya onu daha önce gözlemleme hatırasını yaratır. Anımsamak, tasarımı zihinsel olarak birleştirir. Daha sona diğer farklı bitki türleri, çeşitlilik adına tasarım kompozisyonuna eklenir; fakat tek bir ortak bitki türünün birleşimini vurgulamak için aynı miktarda ya da organizasyonda yapılır. Bitkisel tasarımda kullanılan toplam bitki türlerinin, diğer bilim dallarındaki gibi çok fazla olmasını önlemek için dikkatlice kontrol edilmelidir. Bir tasarımı birleştirmenin bir başka anlamı da tür tiplerinin basitliği olabilir. Bazı kurallar toplu bir şekilde şekilde resmedilmiştir. Bitki türleri veya adlarının seçilmesinin bitkisel tasarım sürecinin en son aşamalarından biri olduğunu anlamak önemlidir. Bu bölümde daha önce de belirtildiği gibi bitkisel tasarım süreci genelden ya da soyuttan özele doğru ilerler. Bu durum ‘Ters Süreç’ diye adlandırılır. Tasarımdaki bitki materyallerinin özel adlarını belirlemek, bitkinin kendi görsel niteliğine ve büyümesi için çevresel ihtiyaçlarına bağlı olarak, en son yapılır. Bu yaklaşım, ayrıca tasarımcıya hiçbir özel kısmıyla ilgili çok fazla kaygılanmaya başlamadan, bütün kompozisyonda ve içindeki bağlarla çalışmada yardımcı olur. Birçok acemi tasarımcı ve jürinin ne yazık ki ilk bitki türlerini seçip daha sonra tasarıma koyma gibi bir eğilimleri vardır. Bu süreç bazı örneklerde işleyebilir fakat genellikle bitkiyi içerikten kopuk gösterir.