TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ TÜRK-ARAP İLİŞKİLERİ Türk Arap ilişkileri ilk kez Hz. Ömer döneminde başlamıştır. Hz. Osman zamanında Kafkasya da Hazarlarla savaşıldı. Emeviler döneminde şiddetli savaşlar yapıldı. Arap milliyetçiliği (Mevali Politikası) yapıldığından Emeviler zamanında İslamiyet diğer milletler arsında fazla yayılmamıştır. Türk Arap ilişkileri Abbasiler zamanında gelişmiştir. Talas Savaşı (751) Orta Asya egemenliği yüzünden Abbasilerle(MüslümanAraplar) Çinliler arasında yapılmıştır. Türkler bu savaşta Abbasileri desteklemişlerdir. Sonuçları; -Türkler kitleler halinde Müslüman olmaya başladılar. -İslamiyeti ilk kabul eden Türk boyu Karluklardır. -Orta Asya Çin baskısından kurtuldu. -Türk-Arap ilişkileri düzeldi. -Türk islam tarihinin başlangıcı oldu. -Kağıt Çin dışında üretilmeye başlandı.(kültür tarihi açısından önemi) Türklerin islamiyeti Kabulünü Kolaylaştıran Nedenler -Türklerin ticaret yolları üzerinde yaşamaları(müslüman tüccarlarla ilişkileri) -Göçler sonucunda çeşitli dinleri tanımaları -İslamiyetin Türk yaşam tarzına uygunluğu(iyilik, dürüstlük, adalet vb. kavramlar) -İslamiyet’teki “Cihat” anlayışının “Türk Cihan Hakimiyeti” anlayışına uygunluğu -Cennet, cehennem, kurban kesme gibi benzerlikler -Gök tanrı inancının islamdaki tek tanrı (Allah) inancına benzerliği MISIR’DA KURULAN TÜRK DEVLETLERİ Mısır’ı Yöneten Türk Devletleri -Tolunoğulları - İhşidler -Eyyübiler -Memlükler -Osmanlılar 1.TOLUNOĞULLARI (868-905) Mısırda kurulan ilk Müslüman-Türk devletidir. Kurucusu Tolunoğlu Ahmettir. Başkenti Fustattır.(Kahire) Suriye, Filistin ve Irak’ın kuzeyine hakim olmuşlardır. Tolunoğlu Ahmet Nil üzerinde kanallar yaparak tarımı geliştirdi, mısırı ekonomik ve sosyal yönden kalkındırdı. Mısır bu dönemde mimaride altın çağını yaşamıştır. En önemli eserler Ulu Cami ve Tolunoğlu Ahmet camidir. Devletin yöneticileri Türk halkı ise Araptır. NOT: bu özellikten dolayı Tolunoğulları ve İhşidler kısa sürede yıkılmışlardır. Abbasiler tarafından yıkılmışlardır. 2.IHŞİDİLER (AKŞİTLER)(935-969) Mısırda kurulmuş Suriye, Filistin ve hicaza hakim olmuştur. Kurucusu Muhammed bin Togaç başkenti Fustat şehridir. Mısırın Abbasilerin elinden tamamen çıkmasını sağlamışlardır. Fatimiler tarafından yıkılmışlardır. NOT: Mekke ve Medine’ye hakim olan ilk Türk devleti İhşidler’dir. İLK-TÜRK İSLAM DEVLETLERİ 1.KARAHANLILAR (840-1212) NOT: İslamiyeti kabul eden ilk Türk boyu Karluklar, İslamiyeti kabul eden ilk Türk devleti ise İtil Bulgarları’dır. Türklerin İslam Dünyasına Hizmetleri İslamiyet'i geniş alanlara yaydılar(Orta Asya, Hindistan, Anadolu, Avrupa) İslam halifelerini koruyarak varlığını devam ettirmelerini sağladılar İslam topraklarını Şii ve haçlılara karşı korudular Yetişen bilim adamlarıyla İslam medeniyetinin gelişmesini sağladılar İslamiyet'in yayıldığı sahalarda yeni devletler kurdular NOT: Hıristiyanlığı ve Budizm'i benimseyen Türkler benliklerini yitirirken, İslamiyet'i seçenler benliklerini korumuşlardır.! Orta Asya’da kurulan ilk müslüman Türk devletidir. Bilge Kül Kadir han tarafından kurulmuş, başkenti balasagundur. Karluk, Yağma, Çiğil ve Tuhsı Türklerinden oluşmuştur. Satuk buğra han zamanında islamiyeti kabul etmişlerdir.(920) Samanoğulları devletini yıkıp maveraünnehire hakim olmuşlardır. En parlak dönemi yusuf kadir han zamanıdır. Onun ülke topraklarını oğulları arasında paylaştırmasıyla devlet ikiye bölündü; a.Doğu Karahanlılar (1042-1130): Başkenti Kaşgar olup karahitaylar tarafından yıkılmıştır. b.Batı Karahanlılar (1042-1212): Başkenti Semerkant olup Harzemşahlar tarafından yıkılmıştır. Karahanlılar bilimsel alanda da ömenli çalışmalara imza atmışlar. Karahanlılar dönemine ait önemli eserler; Kaşgarlı Mahmut -Divanı Lügatit Türk İlk Türkçe sözlüktür. Yusuf Has Hacip - Kutadgu Bilig Siyasetneme özelliği taşır. Edip Ahmet Yükneki- Atebetül Hakayık Ahlak kitabıdır. Ahmet Yesevi - Divanı Hikmet - İlk tasavvuf kitabıdır. 2.GAZNELİLER (963-1187) Hindistanın Pencap bölgesinde Harzem ve Horasana kadar uzanan bölgede kuruLmuştur. İsimlerini başkentleri Gazne şehrinden almışlardır. Kurucusu Samanoğullarının Herat valisi Alp Tegindir. En parlak dönemleri gazneli Mahmut dönemidir. Gazneli Mahmut Hindistan’a 17 sefer düzenleyerek İslamiyeti Hindistan’a yaymıştır. Gazneli Mahmut Türk tarihinde Sultan unvanını kullanan ilk hükümdardır. Sultan Mesut zamanında B.selçuklularla Serahs, Nesa ve Dandanakan savaşlarını yapmışlardır. Dandanakan Savaşı (1040) Sebepleri: -Gazneli Mesut’un önceki savaşların öcünü almak istemesi -Gazneli Mesut’un Selçukluları Horasan’dan atmak istemesi Yapılan savaşı Selçuklular kazandı. Sonuçları Büyük Selçuklu Devleti resmen kuruldu. (Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluşu tamamlandı). Horasan topraklarının tamamı kesin olarak Selçuklu hakimiyetine girdi. Selçukluların İslam dünyasındaki etkisi ve itibarı arttı. İslam dünyasının siyasi lideri oldular. Gazneli topraklarının büyük bir kısmı Selçukluların eline geçti. Gazneli Devleti yıkılış sürecine girdi. Halife Kaim Biemrillah Tuğrul Beyin sultanlığını onayladı 1187’ de Afganistanın yerli halkı Gurlular tarafından yıkılmışlardır NOT: Dandanakan Savaşı bir Türk devletinin kurulmasını sağlarken başka bir Türk devletinin yıkılışına neden olmuştur. Tuğrul ve Çağrı Beyler Dönemi Pasinler Savaşı (1048) Nedenleri: Hasan Yabgu’nun öcünün alınmak istenmesi. Selçukluların Anadolu’ya yönelik keşif hareketlerinden Bizans’ın rahatsız olması. Bizans İmparatorluğu(Doğu Roma) ile yapılan ilk ciddi savaş olan Pasinler Savaşını İbrahim Yinal komutasındaki Selçuklular kazandı. Sonuçları 3.BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ(1038-1157) Oğuz Adının Anlamı Ve Oğuz Türkleri Oğuzlar, Türklerin büyük bir kolu olup, İslâmiyet’ten önce ve İslâmiyet’i kabul ettikten sonra pek çok Türk devleti kurmuşlardır. Oğuz kelimesi boylar (kabileler) anlamına gelmektedir. Arapların Guz, Bizanslıların Uz, Rusların Tork (Torki) adını verdikleri Oğuzlar, İslâmiyet’i kabul ettikten sonra, Müslüman Türk anlamında “Türkmen" adını almışlardır. Oğuz Yabgu Devleti zamanında Oğuzlar, "Bozok" ve "Üçok" diye iki kola ayrılmışlardı. Bu kollan oluşturan Oğuz boylarının sayısı 24'tür. Büyük Selçuklu Devletinin Kuruluşu: 2 Selçukluların bilinen ilk atası Dukak Bey, Oğuz Yabgu Devletinda subaşı idi. Dukak ölünce yerine geçen oğlu Selçuk Bey Cent şehrine gelerek islamiyeti kabul etti. Selçuk Beyin ölümü üzerine yerine oğlu Arslan Yabgu geçti . Arslan Yabgu 1025 yılında Gazneli Mahmud tarafından esir alınınca devletin başına Tuğrul ve Çağrı kardeşler geçti. Çağrı Bey tarafından Anadolu’ya keşif amaçlı seferler yapılmıştır. Bu seferler Anadolu’yu tanıyıp yerleşmeye zemin hazırlamak, alınması zor olan kaleleri yıpratmak amacıyla yapılmıştır.Yapılan keşifler sonucunda Anadolu’nun yerleşmeye uygun olduğu görülmüştür. Selçuklular, 1035 Nesa ve 1038 Serahs savaşları ile Gaznelileri yendiler. Tuğrul Bey 1038 yılında Gaznelileri yenerek Nişabur’u alıp burada kendi adına hutbe okuttu. Hutbe okunması bağımsızlık sembolu olduğundan Büyük Selçuklu Devleti böylece kurulmuş oldu Bizansın zayıf olduğu ve Anadolu’nun Türklere yurt olabileceği ortaya çıktı Bizansla bir antlaşma yapıldı. Buna göre Bizans, kendi ülkesindeki camilerde Abbasi halifesi ve Tuğrul Bey adına hutbe okumayı kabul etti. Tuğrul Bey, 1055 yılında Abbasi Halifesi’nin Şii Buveyhoğullarına karşı kedisinden yardım istemesi üzerine Bağdat’a geldi. Halifeyi Buveyhoğullarının baskısından kurtardı. Halife Tuğrul Bey’e “Doğunun ve Batının Sultanı” unvanı verdi. Bu olay, İslam dünyasının Selçukların koruyuculuğu altına girdiğini göstermektedir. Tuğrul Bey 1063 yılında öldü. Alparslan Dönemi (1063–1072) Tuğrul Bey’in erkek çocuğu olmadığından yerine Çağrı Beyin oğlu Alparslan devletin başına geçti. Alp Arslan, devlet nizamını sağlar sağlamaz Azerbaycan ve Anadolu üzerine sefere çıktı. Azerbaycan ve Kafkasya'da birçok kaleyi ele geçirdikten sonra Doğu Anadolu'ya girdi. Hıristiyanlığın Doğu'daki en güçlü kalesi olan Ani'yi şiddetli bir kuşatmadan sonra ele geçirdi. Ardından Kars'a girdi (1064). Alparslan’ın fetihleri sonucu tüm Azerbaycan, Kuzey Irak ve Suriye’yi Türk yurdu haline getirdi. Malazgirt Meydan Savaşı (26 Ağustos 1071) Nedenleri: 1) Türklerin Anadolu’yu kendilerine yurt edinmek istemeleri 2) Bizans’ın Pasinler savaşın intikamını almak istemesi 3) Orta Asya'dan göç eden kalabalık Türkmen grupları, Anadolu sınırlarında toplanmaya başlamışlardı. Bu durum Anadolu'nun fethini zorunlu hâle getirmişti. Savaş sırasında Bizans ordusunda yer alan Peçenek Türkleri taraf değiştirdi. Turan taktiği uygulandı. Savaşı Selçuklular kazandı. Sonuçları 1) Bizans İmparatoru R. Diyojen komutasındaki ordu savaşı kaybetti 2) Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı 3) Türkler fazla bir direnişle karşılaşmadan Marmara kıyılarına kadar ilerlediler. 4) Bugünkü Türkiye’nin temelleri atıldı 5) Anadolu’da gücü kaybolan Bizans, Balkanlara çekildi 6) İslam dünyası üzerindeki Bizans baskısı sona erdi. 7) Anadolu’da ilk Türk beylikleri kuruldu. Not: Alparslan, Anadolu’yu komutanlarına ikta olarak verdi. Bu durum Anadolu’nun fethini kolaylaştırmıştır. 8) Bizans’la Selçuklular arasında bir antlaşma yapıldı. Buna göre Bizans; Selçuklulara vergi ödeyecekti. Fakat Romen Diyojen tahttan indirilince bu antlaşma uygulanamadı. Bu savaştan sonra doğuya yönelen Alparslan 1072 yılında öldürüldü. Melikşah Dönemi (1072–1092) Alparslan’ın ölümü üzerine yerine oğlu Melikşah geçti. Bu dönemde Selçuklu devletin sınırları doğuda Seyhun ırmağı, Batıda Akdeniz ve Marmara, Kuzeyde Kafkas Dağları, Güney’de Mısır ve Basra körfezine kadar uzandı. Babası Alp Arslan'ın da veziri olan Nizamülmülk devlet işlerinde Melikşah’a yardımcı oldu. Sultan Melikşah döneminin en önemli iç olayı, Hasan Sabbah'ın siyasî amaçlı Bâtınîlik faaliyetleri oldu. Bu faaliyetlerin amacı, Selçuklu Devleti'ni içten çöküntüye uğratmaktı. Bu sorunu halletmek isteyen Sultan Melikşah, Hasan Sabbah'ın saklandığı Alamut kalesi üzerine kuvvetler gönderdi. Ancak sonuç alamadı. Bâtınîlerin başlattığı siyasî cinayetler sırasında Nizamülmülk öldürüldü. (1092) Daha sonra, bir av sırasında Melikşah öldü (1092) Bu nedenle Batınıilk sorunu çözümlenemedi. NOT: Melikşah zamanında Büyük Selçuklu Devleti en parlak devrini yaşamış ve en geniş sınırlarına ulaşmıştır. 1) 2) 3) 4) 5) Salgurlular (Fars Atabeyliği.) İldenizoğulları (Azerbaycan Atabeyliği.) Beg-Teginoğulları (Erbil Atabeyliği.) Börililer (Şam Atabeyliği) Zengîler (Musul ve Halep Atabeyliği.) KÜLTÜR VE MEDENİYET Devlet Teşkilatı 1. Hükümdar: Devletin tek hakimidir. Sultan merkezde oturur, ülke toprakları hanedan üyeleri tarafından idare edilirdi. Hükümdarlık alametleri; Hutbe okutmak, Para bastırmak, Çetr(hükümdar şemsiyesi), Tuğ, Sancak, Otağ(hükümdar çadırı), Nevbet (davul) ve Mühürdür. 2. Atabeylik: Sultanın çocuklarına melik, onları eğitmekle görevli olan kişiye atabey denir. Melikler küçük yaşlarda eyaletlere yönetici olarak gönderiliyor ve devlet yönetiminde tecrübe kazanmaları sağlanıyordu. 3. Hükümet: mali, adli,askeri,ekonomik işlerinin görüşüldüğü divanlar vardır. Divan-ı İstifa: Devletin mali işleri ile ilgilenir başında bulunan kişiye müstevfi denir. Divan-ı Arz: Askeri işlerle ilgilenir başında emir-i arz bulunurdu Divan-ı İşraf: Mali ve idari işleri denetler başında müşrif bulunurdu Divan-ı İnşa: İç ve dış yazışmaları yürütür. Başında tuğrai bulunur, hükümdara ait yazılara hükümdarın tuğrasını çekerdi. Niyabet-i Saltanat: Hükümdarın başkentte olmadığı zamanlarda devlet işleri ile ilgilenir, bu divanda sultana vekalet eden kişiye naib denirdi. Divan-ı Mezalim: Ağır siyasi suçlar görüşülüp karara bağlanır, hükümdar başkanlık ederdi. Ordu Selçuklularda ordu dönemin en büyük kuvvetlerinden Büyük Selçuklu Devleti’nin Dağılışı Fetret Dönemi (1092–1118) birisiydi. Daha sonraki Türk devletlerine de Selçuklu ordusu Melikşah’ın ölümünden sonra oğulları Mahmud, Berkyaruk, hastaneleri vardı. Ordunun en önemli silahları ok, yay, kılıç, Sencar ve Mehmed Tapar arasında tahta kavgalarının kalkan, mızrak, balta, zırh vb… Ordu çeşitli kısımlardan olduğu döneme fetret devri denir. Bu döneme Sultan oluşmaktaydı; Hassa Askerleri: Sultana bağlı özel birliklerdir. Hizmetleri karşılığında kendilerine ikta denilen belirli bir arazi tahsis edilirdi. Gulaman-ı Saray: Doğrudan sultana bağlı muhafız birlikleridir. Farklı milletlerden seçilip özel olarak yetiştirilen ücretli askerlerdir. Eyalet Askerleri: Melik ya da eyalet valilerine bağlı birliklerdir. Türkmenler: Sultanın daveti ile Türkmenlerden orduya katılan gönüllü askerlerdir. Sıpahiler: İkta sahibi olanların ikta gelirleri karşılığı beslemek zorunda oldukları atlı askerlerdir. Yardımcı Kuvvetler: Selçuklulara bağlı devlet ve beyliklerin savaş zamanında gönderdikleri ücretli askerlerdir. Sencer son vererek devleti yeniden toparladı. Sultan Sencer Dönemi (118-1157) Karahitaylarla 1141 yılında yaptığı Katvan Savaşını kaybetti. Bu savaşla Maveraünnehir elden çıktı. Sultan Sencer 1157 de çıkan Oğuz isyanında esir düştü ölümüyle Büyük Selçuklu devleti yıkıldı. Devletin yıkılmasıyla topraklarında birçok atabeylik ve devlet kuruldu. Bu devlet ve Atabeylikler; B. Selçuklu Devletine Bağlı Devletler 3 Atabeylikler Irak ve Horasan Selçukluları Kirman Selçukluları Suriye Selçukluları Türkiye Selçukluları örnek olmuştur. Selçuklu ordusunun gezici hamam ve Saray Teşkilatı 2. Sarayda sultan ve ailesinin yanında önemli saray görevlileri yaşamaktaydı. Bu görevlilerden bazıları şunlardır; Emir-i Alem: Sancak ya da bayrağı taşıyan ve korumakla görevli olan kişidir. 4. Emir-i Candar: Sarayı koruyan kişilere candar, bunların başındaki kişiye de emir-i candar adı verilmiştir. Hacibü’l Hüccab: Sultan ile divan üyeleri arasındaki yazışmaları düzenlemekle görevli olan kişilerin başında ki görevlidir. Emir-i Çeşnigir: Hükümdarın yemeklerinden sorumlu olup yemekleri ilk tadan kişidir. Şarabdar-ı Has: Hükümdarın meşrubatını hazırlamakla görevli olan kişidir. Serhenk: Törenlerde ve sultanın seyahatlerinde yol düzenini sağlardı. Emie-i Ahur: Sultanın atlarının ve saraydaki diğer atların bakımını yaptırırdı. Emie-i Silahdar: Merasimlerde sultanın silahlarını taşırdı ve silahhanedeki muhafızların amiriydi. Emie-i Meclis: Sultanın ziyafetlerini hazırlatıp teşrifatçılık yapardı. Hukuk Sistemi Büyük Selçuklularda hukuk şer’i ve Örfi olmak üzere ikiye ayrılırdı. Şer’i Hukuk: Temeli İslam dinine dayanır. Şer’i davalara kadılar bakardı. Baş kadıya Kadiü’l Kudat denilirdi. Örfi Hukuk: Devlet kurumlarının çalışmasını düzenler ve temelini Türk geleneklerinden alır. Örfi mahkemelerin başı ise Emir-i Dad idi. Yüksek mahkeme olan Divan-ı Mezalim’e ise sultan başkanlık ederdi. Kazaskerler ordu mensuplarının davalarına bakmakla görevliydiler. Sosyal Hayat Selçuklularda yöneticilerin ve halkın uyması gereken kurallar vardı. Şehirlerde yaşayanlar ticaretle, konargöçerler ise hayvancılıkla uğraşırlardı. Köylü hür olup toprağı hükümetin himayesi altında işlerdi. Vergi verirdi. Selçuklularda mülkiyeti devlete ait olan miri araziler dört bölüme ayrılırdı. 1. Has Arazi: Geliri hükümdara ait olan arazidir. 4 3. İkta Arazi: Büyük Selçuklu devletinde toprakların bir bölümü devlet görevlilerine ikta olarak verilmiş, İkta sahipleri bu arazilerden elde ettikleri gelirlerle geçinmişlerdir. Mülk Arazi: Şahıslara ait arazilerdir. Arazi sahibi isterse araziyi miras bırakabilir,satabilir, vakfedebilir. Vakıf Arazi: Geliri ilmi ve sosyal kurumların (medrese, hastane, cami, aşevi gibi ) kurulması ve masraflarının karşılanması için ayrılan topraklardır. İktisadi ve Ticari Hayat Selçuklular sahip oldukları bölgeleri ekonomik olarak en üst seviyeye çıkarmışlar. Ticarette kıtalar arası köprü vazifesi görmüşler. Ticareti geliştirmek için yollar kervansaraylar inşa etmişler. Tarımsal ürünlerin bir çoğu Selçuklu ülkesinde yetiştirilmekteydi ve fiyatlarda ucuzdu. Fütüvvet, esnafın kendi aralarında birleşerek kurdukları dini-iktisadi bir teşkilatlanmadır. Her zanaat kolu bir lonca teşkilatına bağlıydı. Loncalar meslek erbabını kontrol altında tutardı. Bu teşkilat daha sonra Osmanlılara geçti. Bilim Devlet bilimin gelişmesi için bütün imkanları seferber etmiş. Ülkenin her tarafına medrese, tekke ve zaviyeler inşa edilmiştir. Selçuklular döneminde rasathaneler kurulmuş, gök cisimlerinin hareketleri izlenmiş ve Celali Takvim oluşturulmuştur. Ömer Hayyam, Sadi Şirazi, Enveri, Lam-i Cürcani önemli bilim adamlarıdır. Selçuklu sultan ve devlet adamlarının desteğiyle önemli şair ve edebiyatçılar yetişmiş. Selçuklularda devlet kurumlarında Farsça, medrese çevrelerinde Arapça, hanedan ve halk arasında ise Türkçe konuşulup yazılırdı. Not: İlk Selçuklu medresesi Tuğrul Bey döneminde Nişabur’da açılmıştır. Medreselerin en büyüğü ise Alp Arslan döneminde Nizamülmülk tarafından Bağdat’ta açılan Nizamiye Medreseleri’dir. Mimari ve Sanat Selçuklulara ait mimari eserler Batıni ve Moğol tahribatına rağmen hayranlıkla incelenmektedir. Selçuklu sarayı, cami, medrese, yol, kale,sur, kule, tersane ve kervansaraylar Selçuklu eserlerinden bazılarını oluşturur. Kitabe, hat, tezhip, minyatür, çini, halı, kilim Selçuklu eserlerine zenginlik katmıştır. Çadır şeklinde yapılan kubbeler Selçuklu eserlerinin özelliğidir. Tuğrul Bey’in Rey’deki Kümbet-i Tuğrul ile diğer sultanlara ait türbeler Selçuklu mimarisinin önemli eserleridir.