TBMM B:64 13 . 2.2008 0:1 Değerli arkadaşlarım, Sayın Cumhurbaşkanı veto gerekçesinde aynen şunları söylüyor; özel­ likle okuyorum ki, bu hususlar birçok milletvekili arkadaşımın bir anlamda dikkatinden kaçtı: "Lozan Antlaşması, Türkiye devletinin uluslararası düzlemde hukuksal ve siyasal kuruluş belgesidir. Lozan Antlaşması'yla, Türkiye Cumhuriyeti'nin Ulusal And sınırları içinde, özgür ve bağımsız bir devlet olarak varlığı tanınmış ve Türkiye Cumhuriyeti dünya uluslar ailesine bağımsız bir devlet olarak kabul edilmiştir." dedikten sonra Sayın Cumhurbaşkanı, bu Yasa'yla, Lozan Anlaşması'nın 35 ile 45'inci maddeleri arasındaki hükümlerinin ortadan kaldırıldığını iddia ediyor. Değerli arkadaşlarım, Sayın Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, 12'nci maddenin görüşmeleri sıra­ sında muhalefet partili milletvekili arkadaşlarımızın eleştirisine verdiği yanıtta, bir anlamda, Sayın Cumhurbaşkanının bu veto gerekçesinin yerinde olmadığını ifade ediyor ve şunları söylüyor: "Falan ülke bizim oradaki yurttaşlarımıza veyahut da kendi toplumu içerisinde azınlık olarak nitelenen grup­ lara haksızlık yapıyorsa biz de yapalım anlamındaki bir mantığa elbette ki katılmamız mümkün de­ ğildir." diyor. Yine bir soru üzerine "Haa, o, uygulama haklarını ihlal ederse o zulmetmiş olur. Biz zulüm durumunda olmayacağız. Dolayısıyla burada bir mütekabiliyet söz konusu değil. Kaldı ki, mütekabiliyet, yabancı ülke vatandaşları arasında, yabancı iki ülke arasında söz konusu olur." diyor. Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanımızın bu şahsi düşüncesi. Dün de Sayın Başbakan "Devletler arasında mahsuplaşma olmaz." dedi bu Kanunla ilgili konuşurken. Birçoğunuz Lozan Anlaşması'nın 45'inci maddesinde nelerin ifade edildiğini bilmeyebilir. Bakın değerli arkadaşlar, 45'inci madde aynen şunu söylüyor: "İşbu fasıldaki hükümleriyle Türkiye'nin Müslüman olmayan azınlıklarına tanınan hukuk, Yunanistan tarafından da kendi ülkesinde bulunan Müslüman azınlıklar için de tanınmıştır." diyor. Biz, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bu sözleşme maddesini ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi yaşama geçirmeye kalkıyoruz. Biraz evvel Sayın Faruk Bal, Yunanistan Parlamentosunda Yunanistan'daki Müslüman azınlıklar için nasıl bir uygulama ya­ pıldığını ifade etti. Böyle bir devlet yönetimi olmaz değerli arkadaşlar. Bu, olayın tabii ki sadece ce­ maat vakıflarıyla ilgili, Yunanistan'la ilgili bir boyutu. Şimdi, siz bu vakıflara sınırsız gayrimenkul edinme hakkı, şirket kurma hakkı tanıdığınız gibi, birçok yabancı unsura Türkiye'de taşınmaz mal edinim hakkını tanıyorsunuz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun. H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Türkiye'nin altına dinamit koyuyorsunuz. Değerli arkadaşlarım, Lozan görüşmelerinde Lord Curzon Türk heyeti Başkanı İsmet Paşa'ya der ki: "Evet, bugün böyle kalkıyorsunuz. Bunları ben cebime koyuyorum ama gün gelecek, ben bunlan teker teker çıkartıp önünüze koyacağım." diyor. Değerli arkadaşlarım, gün, o gün müdür? İngilizlerin veyahut emperyalistlerin o tarihlerde ce­ bine koydukları belgelerin teker teker çıkartılıp koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletine dayatma günü müdür? Sadece bunda değil, Atatürk'ün isminden rahatsızlık duymaya başladılar beyefendiler. Hep söy­ lüyoruz: Laik, demokratik hukuk devleti olan cumhuriyetimiz tehdit altındadır diyoruz. Değerli arkadaşlarım, zaman çok kısıtlı, her şeyi ifade edebilmem mümkün değil ama bu Yasa, Türkiye Cumhuriyeti devletinin altına dinamit koymayı neredeyse gerçekleştirecek bir yasa. O ne­ denle, elimizi vicdanımıza koyalım, bu Yasa'da olabildiğince dikkatli olalım ve kamuoyunun da bu konularda bilgilendirilmesi konusunda gereğini yapalım diyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Teşekkürler Sayın İçli. Önergeyi oylarınıza... -429-