T.B.M.M. B : 70 Cumhuriyet Halk Partisine -geçmişte- sa­ taşmada bulunmuştur. Ayrıca, konuşmasının bir yerinde, sözcüye, "Siz iktidar olacağız dediniz; ik­ tidar olamazsınız" dedi. Hiçbir şekilde, orada, "İktidar olacağız" diye bir kelime kullanılmadı. Tamamen uydurma bir şe­ kilde söylenmiştir. Bütün bu nedenlerle, sataşma vardır, söz istiyorum. Biz men­ subu olmaktan iftihar ediyoruz. BAŞKAN — Efendim, söylediğiniz konuların hiçbirisi sataşma konusu de­ ğildir. HİKMET ÇETİN (Diyarbakır) — Daha birçok laf var. BAŞKAN — Teker teker arz edeyim efendim. Birincisi: Siz Cumhuriyet Halk Par­ tisi değilsiniz, Sosyaldemokrat Halkçı Par-. tisiniz. HİKMET ÇETİN (Diyarbakır) — Öyle dedi, bize bakarak söyledi. BAŞKAN — Öyle söyledi ise, Mec­ lis de ona göre değerlendirir. HİKMET ÇETİN (Diyarbakır) — Biz, mensubu olmaktan iftihar ediyoruz. BAŞKAN — ikincisi: Açıklama yap­ tı, hatta açıklama ihtiyacını da duydu, "Si­ zin için söylemiyorum" dedi Sayın Baykal'a, "Gammazlayanlar.var, başkaları" dedi. O itibarla, bir sataşma yoktur efendim. (SHP sıralarından gürültüler) 28 . 3 . 1989 O : 1 suz etkileyen toplu iş sözleşmeleri uyuş­ mazlıkları konusunda gündem dışı söz is­ temişlerdir; kendisine söz veriyorum. Buyurun. (SHP sıralarından alkışlar) FEHMİ IŞIKLAR (Bursa) — Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, aslında, se­ çimin konuşulduğu bu ortamda geçimi ko­ nuşmak oldukça zor; ama, geçimin sonu­ cu olduğu için, bu seçim sonuçları, ister istemez yine güncelliğini koruyor. Bugün Türkiye'de 480 bin işçi, toplusözleşme bekliyor. 480 bin işçinin toplusözleşmesi, Kamu İşverenleri Sendikasının katı tutu­ mu yüzünden, Hükümetin işçi düşmanı politikası yüzünden bağıtlanamıyor ve uyuşmazlık devam ediyor. Değerli milletvekilleri, bunların 154 bininin grev hakkı da yok. Grev hakkı olan demir - çelik işçilerinin 24 bin kişiyi ilgilendiren grev hakkı da, Hükümetin bir kararnamesi ile gasp edilmiş durumda. 1980 yılında bir işçi bir ekmek için 16 dakika çalışırken şimdi 40 dakika; bir ki­ lo peynir için 2 saat 42 dakika çalışması gerekirken, şimdi 6 saat 20 dakika çalış­ mak zorunda. Özal'ın ekonomiden sorumlu olduğu 1980 yılında bir ailenin mutfak masrafı 7 877 lira iken, şimdi 240.bin liraya çık­ mıştır. Dört kişilik bir ailenin mutlak mas­ rafı 240 bin lira iken, işçi ortalama ücreti 143 bin liradır. Mutfak masrafı, Özal'ın uyguladığı ekonomik politika nedeniyle, tam 31 kat artmıştır. Sanıyorum, 26 Martta yapılan seçim­ lerde işçiler görüşlerini belirttiler. Her gün yoksullaşan halkımız, görüşünü açıkça be­ lirtti; diyor ki: "Özal'ın ekonomik politi­ 2. — Bursa Milletvekili Fehmi Iştklar'm, çalışma yaşamım olumsuz etkileyen toplu is söz­ kası son bulsun, daha adil bölüşümü ön­ leşmeleri uyuşmazlıklarım ilişkin gündem dışı ko­ gören, refahı yaygınlaştıran bir ekonomik nuşması ve Devlet Bakanı Kâztm Oksay'm cevabı politika uygulansın." HİKMET ÇETİN (Diyarbakır) — Efendim, "İktidar olamazsınız" dediler. Değerli milletvekilleri, işçiler şimdi BAŞKAN — Bursa Milletvekili Sa­ bu yüzden direnişe geçiyor, bu yüzden, yın Fehmi Işıklar, çalışma yaşamını olum— 171