Haftalık Görünüm

advertisement
HAFTALIK RAPOR
28 Şubat 2017
Dolar Endeksinde Dilemma
Son dönemde dolar endeksinde yaşanan güçlü seyir, dolarda yaşanan bu istikrarlı yükselişin (dolar rallisi) devam
edip etmeyeceği sorularını akıllara getiriyor. ABD’de 8 Kasım’da seçilen ve güçlü dolardan rahatsızlığını her
fırsatta dile getiren yeni Başkan Donald Trump’ın radikal politikalarının ABD dolarını güçlendirip
güçlendirmeyeceği ise tartışılan konular arasında. Bu haftaki raporumuzda doların önemini, geçmişteki
yükselişlerini anlatırken son dönemdeki rallisinde Trump’ın etkilerini yakından inceleyeceğiz.
20 Ocak 2017 tarihinde Donald Trump’ın ABD’nin 45. Başkanı olarak göreve başlaması ekonomi politikalarında
belirsizliği ortadan kaldırmadı. Son dönemde Trump’ın politikaları ve açıklamaları piyasaların en önemli gündem
maddesi olarak karşımıza çıkıyor. Trump’ın daha önce hiç görülmemiş bir “fenomen” olacağını söylediği vergi
paketine ilişkin detaylar 28 Şubat 2017 tarihinde açıklanacak. Öte yandan, Trump korumacı dış ticaret
politikalarını da uygulamaya koymaya başladı. Trump, Asya-Pasifik bölgesinde toplam 12 ülkenin dahil olduğu
Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşması (TPP)’nı sona erdirdi ve ABD, Kanada ve Meksika’nın dahil olduğu Kuzey Amerika
Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA)’nın da tekrar ele alınması konusunda talimat verdi. Çin ve Meksika’ya dış
ticarette gümrük vergisi koymak gibi konularda açıklamalarda bulunan Trump, güçlü dolardan rahatsızlık
duyduğuna da belirtiyor. Son açıklamalarında Çin’i “manipülasyon şampiyonu” ilan eden Trump’ın, Çin yuanının
ABD doları karşısında değersiz olmasının dış ticarette Çin’e avantaj kazandırdığından bahsetmesi piyasalarda
güçlü dolardan rahatsızlık duyduğu şeklinde yorumlanıyor. Ayrıca Hazine Bakanı Steven Munchin’in aşırı güçlü
doların ABD ekonomisi üzerinde kısa vadeli olumsuz etkisinin olabileceğini belirtmesi ve Trump’ın ticaret ve
sanayi danışmanı Peter Navarro’nun ABD’nin en önemli ticari ortaklarından olan Almanya, Japonya ve Çin'in para
birimlerini devalüe ederek ABD'li şirketlere ve tüketicilere zarar verdiğini belirtmesi, Trump’ın açıklamalarını
destekliyor. Ayrıca dolardaki değerlenmenin sadece ABD ekonomisine değil, GOÜ ekonomilerine de olumsuz
etkileri olabileceği düşünülüyor. ABD’de 2008 küresel kriziyle mücadele etmek için genişleyici para politikalarının
uygulanması dolarda değer kaybına neden olurken, özellikle Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde özel
sektörün dolar cinsinden borçluluğu arttı. GOÜ’lerde dolar cinsi borçluluk oranlarının rekor seviyelere ulaşmış
olması, dolarda değerlenmenin devam etmesi halinde başta Çin olmak üzere GOÜ’lerden sermaye çıkışlarını
hızlandırabileceği ve artan sermaye çıkışlarının krize neden olabileceği endişeleri bulunuyor.
Her ne kadar Başkan Trump güçlü dolardan rahatsızlık duyuyor ve bunu ticaret savaşlarına bir gerekçe olarak
kullanıyor olsa da Trump’ın uygulamak istediği korumacı politikalar ve etkin maliye politikalarının doların değerini
artırmaması pek mümkün görünmüyor. Trump’ın vergi indirimleri ve ek teşvikler yoluyla genişlemeci maliye
politikalarını uygulamaya geçirmesi halinde ABD’de halihazırda işsizliğin tarihi düşük seviyelere inmiş olduğu da
düşünüldüğünde iç talepteki canlanmayla büyüme ve enflasyon oranlarındaki artışın yanı sıra faizlerdeki yukarı
yönlü baskı dolar endeksinin yükselmesine neden olabilir. Yatırımcıların ABD’de daha çok üretim yapılmasına
teşvik edilmesiyle dolar daha da değerlenebilir. Buna ek olarak, eğer Trump Çin ve Meksika gibi ülkelere gümrük
vergisi koymak gibi birtakım önlemler alarak korumacı bir dış ticaret politikası uygularsa, diğer ülkeler de ABD’ye
yeni gümrük vergileri koyarak karşılık verebilir. Çin ve ABD arasında ticaret savaşlarının yaşanması ve halihazırda
daralmakta olan küresel ticaret hacminin daha fazla daralması resesyon riski yaratabilir. Böyle bir durumda ise
risk iştahının azalmasıyla borsalara satış ve tahvillere ise alım gelmesiyle birlikte dünyada rezerv para olarak en
çok tercih edilen ve güvenli bir liman olarak görülen ABD dolarına alım gelmesine neden olabilir. Ayrıca tarihsel
olarak bakıldığında da korumacı politikaların ABD dolarını değerlendirdiği biliniyor. Sonuç olarak Trump’ın etkin
maliye ve korumacı dış ticaret politikalarını uygulaması durumunda ABD dolarının güçlenmesi olası görünüyor.
Dolar neden önemli?
Dünyada en çok kullanılan para birimi doların küresel piyasalardaki baskın rolü dolardaki hareketin diğer ülkelere
de sıçramasına neden oluyor. Özellikle dolar cinsi borçlanma oranları yüksek, gelişmekte olan ülkelerin para
birimleri doların hareketlerinden etkileniyor. ABD ekonomisinin küresel piyasalardaki baskın rolü nedeniyle diğer
ülkelerin para politikaları da ABD Merkez Bankası (Fed)’nın politikalarına göre şekilleniyor. Örneğin Fed sıkı para
politikası uyguladığında gelişmekte olan ülke Merkez Bankaları da buna uygun olarak sıkı para politikası
uygularlar. Aksi takdirde gelişmekte olan ülkeler, para birimlerindeki değer kaybı ve yüksek enflasyonla mücadele
etmek durumunda kalıyor. Kısaca, doların yükselmesi küresel finansal koşulların sıkılaşması, doların zayıflaması
ise küresel finansal koşulların gevşemesi anlamına geliyor.
Peki, doların baskın para birimi olmasındaki unsurlar nelerdir?

Doların rezerv para birimi ve ödeme aracı olması
II. Dünya Savaşı sonrasında 44 müttefik ülkenin ABD liderliğinde kurdukları, ABD dolarının altına, diğer para
birimlerinin de dolar üzerinden altına sabitlendiği bir sistem olan ve 1944-1971 yılları arasında uygulanan BrettonWoods sistemi doların öneminin artmasının başlangıcı oldu. Bretton-Woods’un önemli bir özelliği, sistemdeki
paralardan sadece doların altına dönüştürülebilir olmasıydı. Bu durum, elinde dolar biriken ülkelerin, nasıl olsa
istedikleri zaman bunu altınla değiştirebilecek olmalarının getirdiği rahatlıkla, dolar tutmaya devam etmeleri gibi
bir alışkanlık yarattı. 1971’de bu sistemin sona ermesine rağmen dünya ticaretinin çok büyük bölümünü
gerçekleştiren bu ülkeler, doları kullanmaya ve rezerv para olarak tutmaya devam ettiler. Söz konusu 44 ülkenin
doları rezerv olarak kullanmaya başlaması diğer ülkelerinde de doları kullanmaya başlamasına neden oldu.
ABD’nin politik ve ekonomik gücü arttıkça, ABD doları da uluslararası piyasada bir tür güvenli liman haline geldi.
2016 3. Çeyrek Rezerv Para Birimleri
5%
2% 2%
3%
ABD Doları
5%
Euro
İngiliz Sterlini
Japon Yeni
20%
63%
Kanada Doları
Avustralya Doları
Diğer Para Birimleri
Dolar dünya piyasasında en çok kullanılan para
birimi olması bakımından önem arz ediyor.
Uluslararası rezervlerin de büyük bölümü
dolardan oluşuyor. Gelişmiş ülke merkez
bankaları ve TCMB’nin de içinde olduğu
gelişmekte olan ülke merkez bankaları da döviz
rezervi tutuyor. Bu bakımdan dolar kurlarındaki
hareketlilik döviz rezervlerini de etkiliyor.
Kaynak: IMF

Doların dünya ticaretinde kullanılması ve emtiaların dolar cinsinden fiyatlanması
Birçok ülkenin ithalat ve ihracatını dolar üzerinden yapması doların önemli bir para birimi olmasını sağlıyor. Ayrıca
ABD’nin dünyanın en büyük ekonomisi olması ve büyük bir dış ticaret hacmine sahip olması doların önemini
artırıyor. Uluslararası ticaretin yaklaşık %60’ı dolar, yaklaşık %20’si euro ve kalanı ise diğer para birimleri ile
yapılıyor. Birçok ülkenin dolar üzerinden borçlanıyor olması doların önemli bir para birimi olduğunun ayrıca bir
göstergesidir. Dünyada borçlanmanın %39’u dolar üzerinden yapılıyor. Ayrıca foreks işlemlerinin de %85’ten
fazlasının dolar üzerinden yapılıyor olması ile foreks işlemlerinde dolar en çok kullanılan para birimi olarak
karşımıza çıkıyor. Ayrıca piyasada işlem gören tüm emtiaların (altın, petrol, pirinç vb.) dolar ile fiyatlanması dolar
talebini artırıyor.
Bu bağlamda, dünyadaki en önemli para birimi doların, tarihte belirgin yükselişler yaşadığı (dolar rallileri)
dönemleri yakından inceleyelim.
2
Tarihteki Dolar Rallileri
Dolar Endeksi (DXY)
180
160
140
120
100
80
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
2015
2017
60
Dolar endeksinin geçmiş seyrine baktığımızda
1980-1985, 1995-2001 ve son olarak 2014
sonrası dönem olmak üzere 3 farklı yükseliş
döneminin (dolar rallisi) yaşandığı görülüyor. İlk
iki dolar rallisi ile son dönemde dolar endeksinde
yaşanan istikrarlı yükseliş detaylı olarak
incelendiğinde bazı noktalardaki benzerlikler ve
ayrışmalar dikkat çekiyor.
Kaynak: Bloomberg

1980 – 1985 Döneminde Doların Yükselişi
Temmuz 1980 ile Şubat 1985 arasındaki dönemde ABD’de finansal kurumların gecelik borçlanmalarını
gerçekleştirdikleri piyasa faiz oranı olarak bilinen politika faiz oranı (Fed Fund Rate) ile manşet enflasyon
arasındaki fark 686 baz puana çıktı. Söz konusu dönemde politika faiz oranları manşet enflasyonun oldukça
üzerinde seyrederken, dolar küresel piyasada %95’e yakın değer kazandı. Bu dönemde doların küresel piyasada
değerlenme sebeplerine baktığımızda; sıkılaştırıcı para politikası, Latin Amerika krizi ve genişleyici maliye
politikası olmak üzere üç temel sebebin öne çıktığını görüyoruz. Başta Meksika olmak üzere 16 Latin Amerika
ülkesinin borçlarını ödeyemeyeceklerini açıklamaları üzerine, Fed’in söz konusu ülkeleri fonlamayı bırakması ve
uluslararası piyasalarda dolar miktarının azalması sonucunda dolar diğer para birimleri karşısında değerlendi.
Aynı dönemde Fed Başkanı Paul Volcker’ın sıkılaştırıcı para politikası izlemesinin yanı sıra ABD başkanı Ronald
Reagan’ın vergi oranlarında indirime giderek genişleyici maliye politikaları izlemesi doların küresel piyasalardaki
değer artışına katkıda bulundu.

1995 – 2001 Döneminde Doların Yükselişi
Bu dönemde ise doların küresel piyasada değerlenmesinde Doğu Asya Krizi etkili oldu. ABD ekonomisi 1990'ların
başlarındaki durgunluğun etkilerinden kurtulmaya başlayınca Alan Greenspan'ın başkanlığındaki Fed, faizleri
yükselterek enflasyonu düşürme fırsatını ele geçirmiş oldu. Aynı dönemde Fed’in sıkılaştırıcı para politikası izliyor
olması nedeniyle ABD’de politika faiz oranı manşet enflasyonun 303 baz puan üzerine çıktı. Böylelikle artan reel
getiriler, ABD’yi Doğu Asya ekonomilerine göre daha çekici hale getirirken, doların küresel piyasalarda 1995’de
gördüğü dip seviyelerden sonra %25 değerlenmesine neden oldu.

2014 Sonrası Dönemde Doların Yükselişi
2013 yılı Mayıs ayında Fed Başkanı Ben Bernanke’nin 2009 yılında başladıkları tahvil alım programının yılın sonuna
doğru sonlandıracağını açıklaması ile dolar yükselişe geçti. 8 Kasım 2016’da ABD Başkanlık seçimlerinde Donald
Trump’ın seçilmesinin ardından seçim öncesinde 97 seviyelerinde bulunan dolar endeksi hızla 100’ün üzerine
tırmandı ve Fed’in Ocak ayı toplantısının bitimini takip eden 5 gün dışında tekrar 100 seviyesinin altında bir
kapanış gerçekleştirmedi. 2014 sonrasında dolarda başlayan bu yükseliş dolar endeksinde geçmiş dönemlerde
yaşanan rallileri akıllara getiriyor. 2014 öncesinde yaşanan iki dolar rallisinde politika faiz oranı manşet
enflasyonun oldukça üzerinde seyrediyordu. Söz konusu dönemlerde yaşanan ralliler bu aradaki farkın daralması
hatta kapanması ile son bulmuştu. Son dönemde ise, manşet enflasyonun politika faiz oranının üzerinde seyrettiği
ve politika faiz oranı ile enflasyon arasındaki açığın daraldığı dikkat çekiyor. Bu durum, 1980-1985 dönemi ve
1995-2001 dönemi rallilerinin sonuna gelindiğinde yaşananları hatırlatması bakımından “doların değerlenmesinin
sonuna mı gelindi?” sorusunu akıllara getiriyor. Bu açıdan ABD’nin yeni başkanı Trump ile geçmiş dönem başkanı
Reagan’ın uyguladığı politikaların benzerlik ve farklılıklarına yakından bakmakta fayda var.
3
Donald Trump- Ronald Reagan
Yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamayı vadettiği politikalar, akıllara eski Başkan Ronald Reagan’ı getirdi.
Reagan’ın seçim kampanyasının sloganı “arz yönlü ekonomi” üzerineydi ve Reagan görevde olduğu 1981-1989
döneminde başta vergileri azaltmak üzere arz yönlü politikalar izledi. Reagan döneminde savunma harcamaları
artmasına karşın refah programları azaltılarak hükümet harcamalarında ve para arzında kısıntıya gidilirken,
kurallar gevşetildi. Söz konusu dönemde vergilerdeki indirim bütçe gelirlerini azaltırken, savunma
harcamalarındaki büyük artış bütçe açığı sorununa neden oldu. Yeni Başkan Trump’ın vergi indirimleri vaadi ve
başta Obamacare olarak adlandırılan sağlık reformunu rafa kaldırmış olması Reagan’ın uyguladığı politikalara
benziyor. Peki, Trump’ın Reagan’a benzer ekonomi politikaları uygulayacak olması doların gelecek dönem seyri
açısından fikir verebilir mi? 1980 Aralık-1981 Ağustos döneminde, yani Reagan’ın vergi indirimleri yasalaşana
kadar geçen dönemde dolar endeksi %20’nin üzerinde değer kazandı. 1980-1985 arasında ise dolar endeksindeki
yükseliş %90’ları aştı. Dolar endeksindeki bu yükselişte uygulanan politikaların etkisi ile iyileşen ekonomi etkili
oldu. Trump’ın da vergi indirimleri ile ekonomiyi canlandıracak adımlar atacak olması dolarda değerlenme
yaşanmasını sağlayabilir.
Toplam Borç/GSYH (%)
Fed Politika Faiz Oranı (%)
18
16
14
12
10
8
6
4
2
0
20
15
10
5
Kaynak: Bloomberg
07.2016
07.2013
07.2010
07.2007
07.2004
07.2001
07.1998
07.1995
07.1992
07.1989
07.1986
07.1983
07.1980
0
1980Ç1
1982Ç1
1984Ç1
1986Ç1
1988Ç1
1990Ç1
1992Ç1
1994Ç1
1996Ç1
1998Ç1
2000Ç1
2002Ç1
2004Ç1
2006Ç1
2008Ç1
2010Ç1
2012Ç1
2014Ç1
2016Ç1
ABD 10 yıllık tahvil getiri (%) (Sağ Eksen)
25
110
100
90
80
70
60
50
40
30
20
Kaynak: Bloomberg
Ancak Reagan’ın göreve geldiği dönemle bugünkü ABD ekonomisinin koşulları arasında ciddi farklılıklar
bulunuyor. Reagan’ın göreve geldiği dönemde ekonomi stagflasyonla karşı karşıyaydı. Ekonomide durgunluk
yaşanırken, enflasyon ise çift haneli seviyelere çıkmıştı. Bugün ise enflasyon %2 hedefini yeni yakalamış
görünmekle birlikte işsizlik tarihi düşük seviyelerde seyrediyor. Reagan döneminde Fed politika faiz oranını
%20’ye kadar çıkarmış, sonrasında ise kademeli olarak düşürmüştü. Ayrıca ABD 10 yıllık tahvil getirileri de oldukça
yüksekti. Bugün ise politika faiz oranı ve ABD tahvil getirileri tarihi düşük seviyelerinde ve Fed faiz artırımı
yapmaya çalışıyor. Toplam borcun GSYH’ye oranı Reagan döneminde %30’lardayken, hâlihazırda %100’ün
üzerine çıkmış durumda. Söz konusu durum vergi gelirlerinin düşürülmesi sonucu bütçe açığında yaşanabilecek
artışın telafi edilmesini zorlaştırabilir.
4
Fed politika faiz oranı ile ABD enflasyonu
arasındaki fark ve dolar endeksinin hareketi
Dolar Endeksi (Sağ Eksen)
incelendiğinde genellikle birbirlerine paralel
12
160
150
hareket ettiklerini görüyoruz. Bir başka ifade ile
10
140
8
politika faiz oranı enflasyon oranının üzerinde
130
6
120
yükselerek hareket ettiğinde dolar endeksinin de
4
110
yükseldiğini görüyoruz. Trump’ın uygulayacağı
2
100
0
90
maliye politikalarının da etkisiyle Fed’in daha hızlı
-2
80
faiz artırımına gidebileceği düşünüldüğünde,
-4
70
politika faiz oranı ile enflasyon arasındaki fark
yeniden yükselmeye başlayabilir. Söz konusu
durum doların yukarı yönlü hareketinin devam
Kaynak: Bloomberg
etmesine sebep olabilir. Ancak Trump’ın
uygulayacağı ekonomi politikalarının etkinliği için doların yukarı yönlü seyrinin terse dönmesi gerekiyor. Aksi
takdirde Trump’ın korumacı ticaret politikalarının istenen sonucu vermeme ihtimali bulunuyor.
01.2017
06.2014
11.2011
04.2009
09.2006
02.2004
07.2001
12.1998
05.1996
10.1993
03.1991
08.1988
01.1986
06.1983
11.1980
Fed Politika Faiz Oranı ile Enflasyon Arasındaki Fark
Sonuç olarak, Trump’ın güçlü dolardan rahatsızlık duyduğunu sık sık dile getirmesi ABD’de son yirmi yıldır
uygulanan güçlü dolar politikasıyla çelişiyor. Buna karşın, Trump’ın uygulamayı planladığı politikalar doların daha
fazla değerlenmesine neden olabilir. Dolardaki bu yükseliş Fed’in daha hızlı faiz artırımına sebep olabilecek ve
Fed ile Trump yönetimi arasında fikir ayrılığı yaratabilir. Her ne kadar Fed’in son toplantı tutanaklarında Trump
politikalarının belirsizlik yarattığına vurgu yapması piyasalarda daha yavaş faiz artırımı algısı yaratmış olsa da, Fed
yetkilileri daha önce birçok kez Trump’ın uygulayacağı maliye politikalarının daha hızlı faiz artırımı
gerektirebileceğini belirtti. Daha hızlı faiz artırımı dolarda değerlenmenin devam etmesine neden olurken, Trump
ile Fed arasındaki fikir ayrılıklarını derinleştirebilir. Öte yandan faizlerdeki hızlı artırım sonucu politika faiz oranı
ile enflasyon birbirine yaklaşabilir. Doların 1980-1985 dönemi ve 1995-2001 dönemi rallilerinin sona ermesinde
enflasyon oranı ile politika faiz oranı arasındaki farkın daraldığı göz önünde bulundurulduğunda güçlü dolar
döneminin sonuna gelinmiş olabilir. Bir başka ifade ile dolar bir süre daha yükselmeye devam etse de, sonrasında
dolarda uzun süreli bir düşüş görebiliriz. Ayrıca Trump’ın uygulamayı vadettiği maliye politikaları nedeniyle
benzerlik gösterdiği eski ABD başkanlarından Reagan döneminde dolar ilk etapta hızlı şekilde yükselmiş ancak
Reagan politikalarının bütçe açıklarını artırması sonucu dolarda düşüş yaşanmıştı. Benzer şekilde Trump’ın
genişleyici maliye politikaları sonucu doların kısa vadede değer kazanması mümkün görünüyor. Ancak orta ve
uzun vadede dünya ticaretinin daraldığı ortamda Trump’ın politikalarının büyümede beklenen etkiyi
göstermemesi, bütçe açığının artması ve halihazırda zaten yüksek olan borçluluk oranlarının daha da yükselmesi
politikaların etkinliğinin tartışılmasına ve doların da düşmesine neden olabilir. Tüm bu koşullar
değerlendirildiğinde dolar endeksinde kısa vadede 108-110 seviyelerine doğru bir hareket yaşansa bile, orta ve
uzun vadede dolardaki değerlenmenin terse dönmesinin bir başka ifade ile doların diğer para birimleri karşısında
değer kaybetmeye başlama ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyoruz.
5
Haftalık Veri Takvimi (27 Şubat – 03 Mart 2017)
Tarih
27.02.2017
Ülke
ABD
Euro Bölgesi
28.02.2017
Türkiye
Türkiye
ABD
Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi (Ocak, y-y)
Fransa
İtalya
İngiltere
Japonya
Euro Bölgesi
Almanya
Fransa
İtalya
İngiltere
02.03.2017
03.03.2017
Dış Ticaret Dengesi (Ocak)
Konut Fiyat Endeksi (Aralık)
GSYH (4.çeyrek, ç-ç)
Çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi (4.çeyrek, ç-ç)
S&P Case Shiller Konut Fiyat Endeksi (Aralık, y-y)
Chicago PMI Endeksi (Şubat)
Tüketici Güven Endeksi (Şubat)
Richmond FED İmalat Endeksi (Şubat)
TÜFE (Şubat, y-y, öncül)
ÜFE (Ocak, y-y)
GSYH (4.çeyrek, y-y, öncül)
TÜFE (Şubat, y-y, öncül)
Tüketici Güveni (Şubat)
Sanayi Üretim Endeksi (Ocak, y-y, öncül)
Perakende Satışlar (Ocak, a-a)
İmalat PMI (Şubat)
ABD
01.03.2017
Açıklanacak Veri
Dayanıklı Mal Siparişleri (Ocak, öncül)
Bekleyen Konut Satışları (Ocak, y-y)
Dallas Fed Aktivite Endeksi (Şubat)
M3 Para Arzı (Ocak, y-y)
Tüketici Güveni (Şubat)
Japonya
ABD
Euro Bölgesi
İtalya
Türkiye
ABD
Euro Bölgesi
Almanya
Fransa
İtalya
İngiltere
Japonya
İmalat PMI (Şubat)
ISM İmalat Endeksi (Şubat)
Bej Kitap Raporu
İmalat PMI (Şubat)
İmalat PMI (Şubat)
İşsizlik Oranı (Şubat)
TÜFE (Şubat, y-y, öncül)
İmalat PMI (Şubat)
İmalat PMI (Şubat)
GSYH (2016, y-y)
İmalat PMI (Şubat)
M4 Para Arzı (Ocak, y-y)
İmalat PMI (Şubat)
Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları
ÜFE (Ocak, y-y)
İşsizlik Oranı (Ocak)
TÜFE (Şubat, y-y, öncül)
Çekirdek TÜFE (Şubat, y-y)
İşsizlik Oranı (Ocak, öncül)
TÜFE (Şubat, a-a)
ÜFE (Şubat, a-a)
Hizmet PMI (Şubat)
ISM Hizmet Endeksi (Şubat)
Hizmet PMI (Şubat)
Perakende Satışlar (Ocak, y-y)
Hizmet PMI (Şubat)
Perakende Satışlar (Ocak, y-y)
Hizmet PMI (Şubat)
Hizmet PMI (Şubat)
GSYH (4.çeyrek, y-y)
Hizmet PMI (Şubat)
İşsizlik Oranı (Ocak)
TÜFE (Ocak, y-y)
Hizmet PMI (Şubat)
Tüketici Güven Endeksi (Şubat)
Önceki
Beklenti
-%0.5
-%2.0
22.1
%5.0
-6.2
224.05
%1.9
%1.3
%5.27
50.3
111.8
12
%1.6
%1.7
%1.1
%1.0
-5
%3.2
-%1.6
48.7
%1.7
-19.4
%4.8
-6.2
-4.3 Milyar Dolar
(Açıklandı)
-%2.1
%1.3
%5.30
53
110
10
%1.7
-%1.1
%1.3
-6
%4.3
%0.3
--
%1.7
%1.7
54.3
56.0
-55.5
57.0
%5.9
%1.9
52.3
53.0
%0.7
55.9
%6.2
53.5
244 Bin Kişi
%1.6
%9.6
%1.8
%0.9
%12.0
%2.46
%3.98
53.9
56.5
55.6
%1.1
54.4
-%1.1
56.7
52.4
%1.1
54.5
%3.1
%0.3
51.9
43.2
54.5
56
-55.5
57
%5.9
%2.1
52.3
53.5
%1.0
55.7
--245 Bin Kişi
%3.2
%9.6
%1.9
%0.9
%12.0
%0.30
--56.5
55.6
%1.5
54.4
%0.7
56.7
52.8
-54.0
%3.0
%0.4
-43.5
-5.6 Milyar Dolar
6
TÜRKİYE
Türkiye Büyüme Oranı
Sektörel Büyüme Hızları (y-y, %)
Reel GSYH (y-y, %)
Sektörel Büyüme Hızları (y-y, %)
30
15.0
25
10.0
20
5.0
15
0.0
10
-5.0
5
0
-10.0
-5
-10
-20.0
-15
2006Ç1
2006Ç3
2007Ç1
2007Ç3
2008Ç1
2008Ç3
2009Ç1
2009Ç3
2010Ç1
2010Ç3
2011Ç1
2011Ç3
2012Ç1
2012Ç3
2013Ç1
2013Ç3
2014Ç1
2014Ç3
2015Ç1
2015Ç3
2016Ç1
2016Ç3
2011-III
2011-IV
2012-I
2012-II
2012-III
2012-IV
2013-I
2013-II
2013-III
2013-IV
2014-I
2014-II
2014-III
2014-IV
2015-I
2015-II
2015-III
2015-IV
2016-I
2016-II
2016-III
-15.0
Tarım
Kaynak:TÜİK
Kaynak:TÜİK
Sanayi
Hizmetler
Sanayi Üretim Endeksi
Harcama Bileşenlerinin Büyüme Hızları (y-y, %)
Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (y-y, %)
Harcama Bileşenleri Büyüme Hızları (%)
35
30
25
20
15
10
5
0
-5
-10
İnşaat
Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi
(a-a, %) (Sağ Eksen)
25
20
15
10
5
0
-5
-10
Ara.16
Eyl.16
Haz.16
Mar.16
Ara.15
Eyl.15
Haz.15
Mar.15
Ara.14
Eyl.14
İthalat
-10
Haz.14
İhracat
-5
Mar.14
Yatırım
0
Ara.13
Devlet
5
Eyl.13
Tüketim
10
Kaynak: TÜİK
Kaynak: TÜİK
Sanayi Ciro Endeksi
Toplam Otomobil Üretimi
Toplam Otomobil Üretimi (Adet)
(12 aylık Har. Ort.)
100000
Aylık Sanayi Ciro Endeksi (2010=100)
270
80000
220
60000
170
40000
20000
120
Kaynak: OSD, VakıfBank
70
Ara.11
Mar.12
Haz.12
Eyl.12
Ara.12
Mar.13
Haz.13
Eyl.13
Ara.13
Mar.14
Haz.14
Eyl.14
Ara.14
Mar.15
Haz.15
Eyl.15
Ara.15
Mar.16
Haz.16
Eyl.16
Ara.16
Oca.04
Tem.04
Oca.05
Tem.05
Oca.06
Tem.06
Oca.07
Tem.07
Oca.08
Tem.08
Oca.09
Tem.09
Oca.10
Tem.10
Oca.11
Tem.11
Oca.12
Tem.12
Oca.13
Tem.13
Oca.14
Tem.14
Oca.15
Tem.15
Oca.16
Tem.16
Oca.17
0
Kaynak:TÜİK
7
Kapasite Kullanım Oranı
Beyaz Eşya Üretimi
Kapasite Kullanım Oranı (%)
Beyaz Eşya Üretimi (Adet)
85
2700000
2500000
2300000
2100000
1900000
1700000
1500000
1300000
1100000
900000
700000
80
75
70
65
60
PMI Endeksi
PMI Imalat Endeksi
60
55
48.70
50
45
40
35
Oca.07
Tem.07
Oca.08
Tem.08
Oca.09
Tem.09
Oca.10
Tem.10
Oca.11
Tem.11
Oca.12
Tem.12
Oca.13
Tem.13
Oca.14
Tem.14
Oca.15
Tem.15
Oca.16
Tem.16
Oca.17
30
Kaynak:Reuters
8
Şub.17
Ara.15
Kaynak:TCMB
Kaynak:Hazine Müsteşarlığı
Tem.16
May.15
Eki.14
Mar.14
Ağu.13
Haz.12
Oca.13
Nis.11
Kas.11
Eyl.10
Şub.10
Tem.09
Ara.08
55
ENFLASYON GÖSTERGELERİ
TÜFE ve Çekirdek Enflasyon
ÜFE
TÜFE (y-y, %)
ÜFE (y-y, %)
Çekirdek Enflasyon (y-y, %)
14
12
10
8
6
4
2
0
25.0
20.0
15.0
10.0
5.0
0.0
Oca.04
Tem.04
Oca.05
Tem.05
Oca.06
Tem.06
Oca.07
Tem.07
Oca.08
Tem.08
Oca.09
Tem.09
Oca.10
Tem.10
Oca.11
Tem.11
Oca.12
Tem.12
Oca.13
Tem.13
Oca.14
Tem.14
Oca.15
Tem.15
Oca.16
Tem.16
Oca.17
Oca.05
Tem.05
Oca.06
Tem.06
Oca.07
Tem.07
Oca.08
Tem.08
Oca.09
Tem.09
Oca.10
Tem.10
Oca.11
Tem.11
Oca.12
Tem.12
Oca.13
Tem.13
Oca.14
Tem.14
Oca.15
Tem.15
Oca.16
Tem.16
Oca.17
-5.0
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
Dünya Gıda ve Emtia Fiyat Endeksi
Gıda ve Enerji Enflasyonu (y-y, %)
BM Dünya Gıda Fiyat Endeksi
UBS Emtia Fiyat Endeksi (sağ eksen)
Gıda
20
250
2500
2000
200
Enerji
TÜFE
15
10
1500
-5
Kaynak: TCMB
Reel Efektif Döviz Kuru
Enflasyon Beklentileri
12 Ay Sonrasının Yıllık TÜFE Beklentisi (%)
Kaynak: TCMB
9
Oca.17
Tem.16
Oca.16
Kaynak: TCMB
Tem.15
5.5
88.17
Oca.15
6
Tem.14
6.5
Oca.14
7
Tem.13
7.5
Oca.12
8
Tem.11
8.5
TÜFE Bazlı (2003=100)
135
130
125
120
115
110
105
100
95
90
Oca.11
24 Ay Sonrasının Yıllık TÜFE Beklentisi (%)
Oca.13
Kaynak:Bloomberg
Oca.09
Tem.09
Oca.17
May.16
Eyl.15
Oca.15
May.14
Eyl.13
Oca.13
May.12
Eyl.11
Oca.11
0
May.10
100
0
Tem.12
500
5
Oca.10
Tem.10
Oca.11
Tem.11
Oca.12
Tem.12
Oca.13
Tem.13
Oca.14
Tem.14
Oca.15
Tem.15
Oca.16
Tem.16
Oca.17
1000
150
İŞGÜCÜ GÖSTERGELERİ
İşsizlik Oranı
İşgücüne Katılım Oranı
Mevsimsellikten Arındırılmış İşsizlik Oranı (%)
İşgücüne Katılma Oranı (%)
İşsizlik Oranı (%)
14.0
İstihdam Oranı (%)
53
13.0
51
12.0
49
11.0
47
10.0
9.0
45
8.0
43
7.0
41
Kaynak: TÜİK
Kaynak: TÜİK
Kurulan-Kapanan Şirket Sayısı
Kurulan-Kapanan Şirket Sayısı (Adet)
7,000
6,000
5,000
4,000
3,000
2,000
1,000
0
Kaynak: TOBB
10
DIŞ TİCARET GÖSTERGELERİ
İthalat-İhracat
Dış Ticaret Dengesi
İhracat (milyon dolar)
Dış Ticaret Dengesi (milyon dolar)
İthalat (milyon dolar)
25000
0
20000
-2000
15000
-4000
-6000
10000
-8000
5000
-10000
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
Cari İşlemler Dengesi
Sermaye ve Finans Hesabı
6000
-4000
-14000
-24000
-34000
-44000
-54000
-64000
-74000
-84000
3000
1000
-1000
-3000
-5000
-7000
-9000
-11000
60000
50000
40000
30000
20000
10000
0
-10000
-20000
-30000
Cari İşlemler Dengesi (12 Aylık-milyon dolar)
Doğrudan Yatırımlar (12 aylık-milyon dolar)
Cari İşlemler Dengesi (milyon dolar-sağ eksen)
Portföy Yatırımları (12 aylık-milyon dolar)
Diğer Yatırımlar(12 aylık-milyon dolar)
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
TÜKETİM GÖSTERGELERİ
Tüketici Güveni ve Reel Kesim Güveni
Tüketici Güven Endeksi
Reel Kesim Güven Endeksi (sağ eksen)
105.0
140
95.0
120
85.0
100
75.0
80
65.0
60
55.0
40
Kaynak: TCMB
11
Oca.17
Oca.16
Oca.15
Oca.14
Oca.13
Oca.12
Oca.11
Oca.10
Oca.09
Oca.08
Oca.07
Oca.06
Oca.17
Oca.16
Oca.15
Oca.14
Oca.13
Oca.12
Oca.11
Oca.10
Oca.09
Oca.08
Oca.07
Oca.06
Oca.05
Oca.05
-12000
0
KAMU MALİYESİ GÖSTERGELERİ
Bütçe Dengesi
Faiz Dışı Denge
Faiz Dışı Denge (12 aylık-milyar TL)
Bütçe Dengesi (12 aylık toplam-milyar TL)
10000
57
0
47
-10000
37
-20000
Oca.17
Kaynak:TCMB
Kaynak: TCMB
Türkiye’nin Net Dış Borç Stoku
İç Borç Stoku (milyar TL)
Dış Borç Stoku (milyar TL-sağ eksen)
Türkiye'nin Net Dış Borç Stoku/GSYH (%)*
35.0
29.5
30.0
450
310
400
260
350
210
300
160
250
110
5.0
200
60
0.0
25.0
20.0
15.0
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
2003
10.0
2005
360
2004
500
İç ve Dış Borç Stoku
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı,TÜİK
*Yeni GSYH rakamlarına göre hesaplanmıştır.
12
2015
Tem.16
Oca.16
Oca.15
Tem.15
Oca.14
Tem.14
Tem.13
Oca.13
Oca.12
-3
Tem.12
7
-60000
Oca.11
17
-50000
Tem.11
-40000
Tem.10
27
Oca.10
-30000
LİKİDİTE GÖSTERGELERİ
TCMB Faiz Oranı
Reel ve Nominal Faiz
Borç Alma Faiz Oranı (%)
Reel Faiz
Borç Verme Faiz Oranı (%)
20
20
15
15
10
10
5
5
0
0
-5
Tem.05
Oca.06
Tem.06
Oca.07
Tem.07
Oca.08
Tem.08
Oca.09
Tem.09
Oca.10
Tem.10
Oca.11
Tem.11
Oca.12
Tem.12
Oca.13
Tem.13
Oca.14
Tem.14
Oca.15
Tem.15
Oca.16
Tem.16
Oca.17
Oca.07
Tem.07
Oca.08
Tem.08
Oca.09
Tem.09
Oca.10
Tem.10
Oca.11
Tem.11
Oca.12
Tem.12
Oca.13
Tem.13
Oca.14
Tem.14
Oca.15
Tem.15
Oca.16
Tem.16
Oca.17
25
Nominal Faiz
Kaynak:TCMB, VakıfBank
Kaynak:TCMB
Dünya Piyasalarında Son Açıklanan Ekonomik Göstergeler
Reel Büyüme
(y-y,%)
Enflasyon (y-y,%)
Cari Denge/GSYH
(%)*
Merkez
Bankası Faiz
Oranı (%)
Tüketici
Güven
Endeksi
ABD
1.9
2.5
-2.70
0.75
111.8
Euro Bölgesi
1.7
1.8
3.20
0.00
-6.20
Almanya
1.7
1.90
7.30**
0.00
100
Fransa
1.10
1.60
-0.13
0.00
-9.80
İtalya
0.61
1.00
2.13
0.00
106.60
Macaristan
1.60
2.30
2.26**
0.90
-12.40
Portekiz
1.90
1.30
0.45
0.00
-4.00
İspanya
3.00
3.00
0.98**
0.00
-3.80
Yunanistan
0.30
1.50
-0.00
0.00
-73.30
İngiltere
2.00
1.80
-4.33
0.25
-5.00
Japonya
1.70
0.30
3.33
-0.10
43.20
Çin
6.80
2.50
2.67
4.35
108.60
Rusya
-0.40
5.00
2.93**
10.00
--
Hindistan
5.30
2.23
-1.25
6.25
--
Brezilya
-2.87
5.35
-4.31**
12.25
104.40
G.Afrika
0.70
6.60
-5.44**
7.00
-10.20
Türkiye
3.09
9.22
-5.40**
8.00
Kaynak: Bloomberg. *: Cari denge verileri IMF’den alınmaktadır ve 2015 yılı verileridir. ** 2014 verileri.
65.70
13
Türkiye Makro Ekonomik Görünüm
2014
2015
En Son Yayımlanan
2016
Yılsonu
Beklentimiz
Reel Ekonomi
GSYH (Cari Fiyatlarla, Milyon TL)
2 044 466
2 337 530
655 400
(2016 3Ç)
--
GSYH Büyüme Oranı (zincirlenmiş hacim
endeksi, y-y, %)
5.2
6.1
-1.8
(2016 3Ç)
3.00
Sanayi Üretim Endeksi (y-y, %)(takvim etk.arnd)
2.6
4.6
1.3
(Aralık 2016)
--
2015
2016
75.8
76.5
2014
2015
9.9
10.3
Kapasite Kullanım Oranı (%)
İşsizlik Oranı (%)
En Son Yayımlanan
75.40
(Şubat 2017)
--
En Son Yayımlanan
12.1
(Kasım 2016)
10.50
Fiyat Gelişmeleri
2015
2016
En Son Yayımlanan
TÜFE (y-y, %)
8.81
8.53
9.22
(Ocak 2017)
--
ÜFE (y-y, %)
5.71
9.94
13.69
(Ocak 2017)
--
Parasal Göstergeler (Milyon TL)
M1
312,309
382,351
376,962
(17.02.2017)
--
M2
1,206,005
1,406,728
1,414,345
(17.02.2017)
--
M3
1,249,183
1,450,681
1,457,812
(17.02.2017)
--
Emisyon
94,464
111,762
111,368
(17.02.2017)
--
TCMB Brüt Döviz Rezervleri (Milyon $)
95,703
92,050
89,049
(17.02.2017)
--
Faiz Oranları
TCMB O/N (Borç Alma)
7.25
7.25
7.25
(24.02.2017)
--
TCMB O/N (Borç Verme)
10.75
8.50
9.25
(24.02.2017)
--
TCMB Haftalık Repo
7.75
7.50
8.00
(24.02.2017)
--
TRLIBOR O/N
11.48
9.02
11.26
(24.02.2017)
--
Ödemeler Dengesi (Milyon $)
2014
2015
Cari İşlemler Dengesi
En Son Yayımlanan
-43,552
-32,283
2015
2016
-4,268
(Aralık 2016)
--
İthalat
207,234
198,610
15,586
(Ocak 2017)
--
İhracat
143,839
142,557
11,277
(Ocak 2017)
--
Dış Ticaret Dengesi
-63,395
-56,052
-4,308
(Ocak 2017)
--
En Son Yayımlanan
Borç Stoku Göstergeleri (Milyar TL)
Merkezi Yön. İç Borç Stoku
440.1
468.6
473.5
(Ocak 2017)
--
Merkezi Yön. Dış Borç Stoku
237.5
291.0
326.7
(Ocak 2017)
--
2014
2015
Kamu Net Borç Stoku
187.1
161.0
En Son Yayımlanan
161.0
(2015)
--
Kamu Ekonomisi (Milyar TL)
2015 Ocak
2016 Ocak
Bütçe Gelirleri
40.11
46.72
58.78
(Ocak 2017)
--
Bütçe Giderleri
36.34
42.52
47.34
(Ocak 2017)
--
Bütçe Dengesi
3.77
4.20
11.40
(Ocak 2017)
--
Faiz Dışı Denge
8.78
9.80
18.01
(Ocak 2017)
--
14
Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar
ekonomik.arastirmalar@vakifbank.com.tr
Cem Eroğlu
Müdür
cem.eroglu@vakifbank.com.tr
0212-398 18 98
Buket Alkan
Müdür Yardımcısı
buket.alkan@vakifbank.com.tr
0212-398 19 03
Fatma Özlem Kanbur
Uzman
fatmaozlem.kanbur@vakifbank.com.tr
0212-398 18 91
Bilge Pekçağlayan
Uzman
bilge.pekcaglayan@vakifbank.com.tr
0212-398 19 02
Elif Engin
Uzman
elif.engin@vakifbank.com.tr
0212-398 18 92
Sinem Ulusoy
Uzman
sinem.ulusoy@vakifbank.com.tr
0212-398 19 05
Ezgi Şiir Kıbrıs
Uzman Yardımcısı
ezgisiir.kibris@vakifbank.com.tr
0212-398 18 93
Bu rapor Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan sağlanan bilgiler kullanılarak hazırlanmıştır.
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu bilgi ve verilerin doğruluğu hakkında herhangi bir garanti vermemekte ve bu rapor ve içindeki bilgilerin
kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan dolayı sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor sadece bilgi
vermek amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir konuda yatırım önerisi olarak yorumlanmamalıdır. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu raporda yer
alan bilgilerde daha önceden bilgilendirme yapmaksızın kısmen veya tamamen değişiklik yapma hakkına sahiptir.
Download