C. Senatosu B : 65 layan Posta, Telgraf, Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğüne veya Türk Silâhlı Kuvvetlerine ait her türlü araç, gereç, tesis ve tellerine kar­ şı işlenen 'hırsızlık suçları; ıh) Askerî Ceza Kanununun 55, 56, 57, 58, 59 ncu maddelerinde yazılı suçlar; i) Askerî Ceza Kanununun 75, 93, 95 ve 96 ncı maddeleri ile M8 nci maddesinin ikinci fıkrasında ve 160 ncı maddelerinde yazılı suç­ lar; j) Takibi şikâyete bağlı olmayan veya şah­ sî dava yoluyle takibi ıgerekli bulunmayan ba­ sın yoluyle işlenmiş suçlar; k) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hürri­ yeti Ihakkmda Kanuna muhalefetten doğan suç­ lar; 1) Derneklerin, 'sendikaların ve meslekî ku­ ruluşların kanunlarında mevcut kapatılmalariyle ilgili davalar. i (648 sayılı iSiyasî Partiler Kanununun siya­ sî partilerin kapatılmasiyle ilgili hükümleri sak­ lıdır.) Yukarıda.' yazılı suçlara elkoyan yetkili mer­ ciler bu suçlara ait hazırlık soruşturması ev­ rakını vakit geçirmeden sıkıyönetim komuta­ nına [göndermekle yükümlüdürler. Sıkıyönetim komutanı kendisine gönderilen evrakı sıkıyö­ netim komutanlığı nezdindeki askerî savcılığa, işlem yapılmak üzere gönderir. Sıkıyönetim komutanı bu kanunda yazılı suçlardan sanık kişileri, sıkıyönetim komutan­ lığı nezdindeki askerî mahkemeye sevk ve tu­ tuklanmaları gerekip gerekmediği hakkında bir karar alınıncaya kadar gözetim altında tu­ tulabilir. Bu süre onbeş günden fazla olamaz ve aynı kişi için, aynı suç isnadı sebebiyle ve ye­ ni deliller çıkması gibi haklı bir sebep yok iken bir defadan fazla kullanılamaz. BAŞKAN — Madde üzerimde söz sayın üye?.. isteyen FİKRET GÜNDOĞAN (İstanbul) — Grup adına söz istiyorum Sayın Başkan. SELÂHATTİN BABÜROĞLU (Cumhur­ başkanınca S. Ü.) — Bende şahsım adına söz istiyorum efendim. BAŞKAN — Peki efendim. Buyurun Sayın Gündoğan. 15 . 5 . 1973 O :1 CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUBU ADINA FİKRET GÜNDOJAN (İstanbul) — Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Okunduğu ve görüldüğü gibi, Anayasa Mahkemesince bozulan madde olmasına rağ­ men, Hükümetçe getirilen tasarıda Anayasa Mahkemesinin bozma gerekçelerini ve sebep­ lerini de aşarak, daha güçlü, daha şiddetli ve daha çok şümlllü bir madde haline getirilmiş. İşte görüyorsunuz; eski kanunda olmayan hü­ kümler bu maddeye ithal 'edilmiş : 296 _ 537 gibi... Yine bu maddede, güya Anayasa Mahke­ mesi kararma uyularak sevk edilmiş olması beklenirken, maalesef Anayasa Mahkemesi karanında belirtilen esaslara aykırı düşülmüş ve maddenin 1 nci fıkrasındaki, «21 nci mad­ de hükümleri saklı kalmak» gibi bir hukuk: anlayışı ile sanki Anayasa Mahkemeısiıııin •bozmasına uyuluyormıuş intibaını vermeye ça­ lışılmıştır. Oysa Anayasa Mahkemesi, 1402 sayılı Kanunun 15 nci maddesini iptal eder'ken yazdığı kanarda görüldüğü gibi şöyle bu­ yuruyor : «1402 sayılı Kanunun 21 nci maddesinin (>d) bendiyle bu kişiler hakkımda sıkıyönetim komutanlığınca kovuşturma yapılabilmesinin özel kanunlarına göre yeitkili kurul ve ma­ kamların iznine bağlı tutulmuş olması, tar­ tışılan kuralı Anayasanın 147 nci maddesine aykırı niteliğimden kurtaramaz. Çünkü, Ana­ yasanın kimi kimselerin görevleri yönünden tanımayı gerekli gördüğü bir güvencenin Anayasa dışında hükümlerle ve herhangi bir kurul veya makamın imiyle yok edilebilmesinin öngörülmesi, Anayasaya aykırılığı başlı başına oluşturmaya yeterlidir.:» denmiş. Oysa maddede «21 nci madde hükümleri saklı kal­ mak şartıyle» denmiş, ama kanun tasarısının 21 nci maddesi düzenlenirken (sırası geldiğin­ de söyleyeceğiz) hiçbir şekilde Anayasanın bozuna sebebi olarak gösterdiği hukukî gerek­ çeye uyulmamış, aksine yüksek mahkemeler üyelerinin sıkıyönetim mahkemelerince mahke­ me altına alınalbilmeleri kalbul edilmiş. Böy­ lece, Anayasa Mahkemesi gibi, Devlet Şû­ rası, Temyiz Mahkemesi üyeleri gibi yüksek hukuk kurumlarının üyelerinin kendi kanunlarıyle güvence altında bulunan yargılama 259 —