T.B.M.M. B:67 8.3.2000 0:3 ke güvenliği ve kamu düzeni açısından hayatî önem taşırlar. Bu yapı ve anlayışa bağlı olarak, di­ siplinin korunması, ülke güvenliğinin ve insan hayatının temin edilmesi, sıkı kural ve prensipleri zorunlu kılmaktadır. Bu anlayış çerçevesinde, askerlikten kurtulmak amacıyla hileye başvuran fa­ iller ve bu fiillere iştirak eden personelin cezasının artırılması öngörülmüştür. Türk Silahlı Kuvvetleri, disiplinin esas olduğu bir kurumdur. Tasarıyla, disiplini bozan fiiller, amir ve üste saygısızlık, emirlere itaatsizlik ve diğer huzur bozucu fiillerin cezaları yeniden düzen­ lenmiş, caydırıcı hale getirilmeye çalışılmıştır. Silahlı Kuvvetler bünyesi içerisinde subay ve assubay rütbesiyle bayan personel istihdam edil­ mektedir. Geçmişe oranla sayıları artan bayan personelin aile düzeni ve yaşam tarzının disipline edilmesi, bu suretle, erkek personelle arasında eşitliğin sağlanması gereği ortaya çıkmıştır. Kanun metni içerisinde kadın nüfuz ve şahsiyetini rencide etmeyecek ifade tarzı tanımlama gereği vardır. Buna bağlı olarak, erkek-bayan farklılığını ortadan kaldırmak üzere düzenleme yapılmıştır. Kanun maddesinde ifade tarzıyla, kadın-erkek arasında paralellik kurmak suretiyle, eşitsizlik ortadan kal­ dırılmıştır. 1632 sayılı Kanunun 143 üncü maddesinde müeyyideye bağlanmış olan fiillerin cezası, genel gerekçede açıklanan nedenlerle, cezanın etkinliğinin artırılması ve ceza adaletinin sağlanması ama­ cıyla, bu fiilerin ağırlığıyla orantılı olarak artırılmakta ve cezanın asgarî haddi bir yıla çıkarılmak­ tadır. Sayın milletvekilleri, demokratik hukuk devleti içerisinde hukuk birliğinin olması esastır. Ba­ zı kurum ve kuruluşlar, kuruluş kanunları gereği farklılıklar gösterebilmektedir. Uygar Batı ülke­ lerinde olduğu gibi ülkemizde de, ayrı bir askerî ceza kanunuyla, fiil ve failleri cezalandırma pren­ sibi benimsenmiştir. Bu uygulama, hukuk kurallarının çoklu ve ayrık olduğu manasını taşımamak­ tadır. Yukarıda değişik vesilelerle bahsedildiği gibi, Askerî Ceza Yasası, Ceza Kanununun genel il­ keleri ve Türk Ceza Yasasının temel prensiplerine paralel düzenlemeler içermekte; Silahlı Kuvvet­ lerin kuruluş, yapı ve önemine binaen, Türk Ceza Kanununun yanı sıra, bazı fiiller için ayrı düzen­ lemeler getirmektedir. Askerî Ceza Yasasının, diğer kurum ve kuruluşlarda uygulanan veya temel yasa olan Türk Ce­ za Yasasıyla bire bir paralellik taşıması gerektiğini düşünmek mümkün değildir. Yapısı gereği di­ siplinin esas alındığı bir müessese için böyle bir düşünce, Silahlı Kuvvetleri zaafa uğratacaktır. Zi­ ra, ülke güvenliği ve insan hayatı üzerinde önemli görev üstlenmiş olan bu kurumun, en az hatay­ la, her zaman için hazır olması gerekmektedir. Bu ise, disiplinin temel unsur olarak, dolayısıyla ce­ za yasasının da sıkı kurallara bağlı olmasını gerektirir. Bir kişi ve kurumun hata yapması, ekonomik bir zarar doğurabilir; dolayısıyla, bu zararı tela­ fi etmek her zaman mümkündür; oysa, Silahlı Kuvvetlerin disiplinsizliği veya mensuplarının hata yapması, ülke güvenliğini telafisi imkânsız tehlikelere sokabilir. Yine, askerî bir hata, telafisi im­ kânsız olarak insanların hayatına mal olabilir. Bu sebeplerle, Silahlı Kuvvetler, en az hatayla işlev­ lerini sürdürmek zorundadır. Buna bağlı olarak sıkı kurallar ve sivil toplum hayatında ceza fiili ola­ rak kabul edilmeyen bir eylem, askerî manada cezayı gerektirebilir. Askerî Ceza Yasasını değer­ lendirirken bu hususlar göz önüne alınmış, yapılması gereken zarurî değişiklikler yapılmıştır. Geç kalmış olmakla birlikte, bu yasa değişikliğinin gündeme getirilmiş olması, büyük bir eksikliği gi­ derecektir. Bu düşüncelerle, Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çevik. -379-