SOLUNUM SİSTEMLERİ Dış solunum: Atmosfer ile solunum sistemi organları arasında gerçekleştirilen gaz değişimi İç solunum: Doku sıvısı ile taşıma-dolaşım ya da solunum(trake sist. de olduğu gibi) organları arasında gerçekleştirilen gaz değişimi Hücre solunumu: Monomerlerin hücre içinde oksijenli ya da oksijensiz olarak parçalanıp ATP elde edilmesi olayıdır. Ahmet BAGATIR 2010 LAAL SOLUNUM SİSTEMLERİ Solunum asıl olarak; Metabolizma sonucunda açığa çıkan CO2 atılımı ve metabolizma için gereken O2 alımını gerçekleştirmek için özelleşmiştir. Ancak; Tuzlu su balıklarında tuz ve amonyak atımı Tatlı su balıklarında amonyak atılımı İnsanda alkol atılımı gibi işlerde de rol oynar. SOLUNUM SİSTEMLERİ BİR HÜCRELİLER Vücut yüzeyi yoluyla gazların difüzyonu sayesinde transfer gerçekleşir. BİTKİLER Stoma ve Lentiseller yoluyla genel olarak ayrıca havalandırma kökü yoluyla bazı bitkilerde gaz transferi sağlanır. Hatırlatma: Bitkilerin farklı zamanlarda O2-CO2 alış veriş miktarları farklıdır HAYVANLARDA SOLUNUM OMURGASIZLAR Sünger ve sölenterler de vücut yüzeyinden difüzyonla gaz transferi yaparlar. Sünger Sölenter örnekleri Solucanlar da vücut yüzeyleri ile solunum yaparlar Physalia HAYVANLARDA SOLUNUM İlk özelleşmiş solunum sistemi yumuşakçalarda görülür. Yumuşakçalar çoğunlukla solungaç solunumu yaparlar.İlkelllerinde vücut yüzeyi ile bazılarında da(pulmonata ordosunun bazı üyeleri) akciğer görülür. naitilus HAYVANLARDA SOLUNUM “Eklembacaklılar”ın suda yaşayanlarında (istakoz, yengeç, karides) solungaç, karada yaşayanlarında ise trake (böceklerde) ve kitapsı akciğer (örümceklerde) solunumu görülür. NOT: Tüm solunum yüzeyleri farklı oranlarda neme ihtiyaç duyarlar.Nem yeterli değilse gaz değişimi gerçekleşmez. Bu nedenle karada yaşayan canlılarda solunum sistemleri vücudun içinde yer almak zorundadır. HAYVANLARDA SOLUNUM SSTEMLERİ 1.VÜCUT YÜZEYİ (DERİ ?) Sünger,sölenter,solucanlar da görülür. (Toprak solucanı(annelida),diğer solucanlardan farklı olarak kapalı dolaşım sistemine sahipti...) SOLUNGAÇ SOLUNUMU SOLUNGAÇ SOLUNUMU A-Dış solungaç:Omurgalılardan Semender B-İç solungaç:Omurgasızlardan yumuşakçaların çoğunda, karides, yengeç ve istakozlarda... Omurgalılardan balıkların yavru ve erginlerinde ve çift yaşamlıların(örn. kurbağa) larvalarında görülür. SOLUNGAÇ SOLUNUMU Balıklarda iç solungaçlar:Su ağıza alındıktan sonra,yemek borusunun yutak bağlantısı kapatılır ve su içerde sıkıştırılır.Sıkışan su solungaç kapaklarından(operkulum) dışarı çıkarken solungaç yapraklarında gaz değişimi gerçekleştirilir. BALIKLARDA SOLUNGAÇ SOLUNUMU Ters akım mekanizması sayesinde suyun O2'sinden her durumda yararlanılır. SOLUNGAÇLAR Sıcaklıkla, sudaki oksijen yoğunluğu ters orantılıdır. Soğuk sulardaki O2 miktarı daha fazla olduğu için bu ortamda bulunan balıklar daha çabuk büyür ve daha iri olur. TRAKE SOLUNUMU Trake solunumu yapan canlılarda O2-CO2 dolaşım sistemi ile taşınmayacağından, bunların dolaşım sisteminde solunum pigmentine gerek yoktur ve bulunmaz. TRAKE SİSTEMİ KİTAPSI AKCİĞER Örümcek,akrep ve kenelerde Genellikle karın tarafında bulunan ,stigma ile başlayan , borucukların vücut içinde bir kitabın yaprakları gibi dallanmasıyla oluşmuştur. Bu yaprakların üzerinde kan ulaşımını sağlayan sistemler uzanır. SOLUNUM PİGMENTLERİ AKCİĞER SOLUNUMU Çift yaşamlıların erginleri,sürüngen,kuş ve memelilerin tümünde görülür. Çift yaşamlıların larvalarında deri+solungaç solunumu gözlenirken,ergin forma geçiş (=başkalaşım=metamorfoz) sırasında, hem solungaç hem de akciğer solunumunun gerçekleştiği bir dönem de gözlenir.Zamanla solungaçlar körelir ve tamamen akciğer+deri solunumu gözlenir. Sadece memeli akciğerlerinde ”alveol” bulunur. AKCİĞERLi BALIKLAR = DIPNEUSTI a.b., air bladder (lung); p.a., pulmonary artery; p.c., post caval vein (right); p.v., pulmonary vein... a, aorta; au., auricle; c, carotid; c.v., cardinal veins (right and left); d.a., dorsal arteries; j, jugular veins; d.c., ductus Cuvieri; s.v., sinus venosus; v, ventricle Kaynak: http://etc.usf.edu/clipart/48200/4827 4/48274_lungfish_he.htm AKCİĞERLİ BALIKLAR Yutakları ile bağlantılı ,akciğer olarak görev yapan, yüzme keseleri vardır. Su birikintileri arasında dolaşabilirler Kuraklıkta, akciğer görevi yapan yüzme keseleri sayesinde,çamur birikintileri arasından sızan hava ile hayatta kalırlar. KUŞLARDA SOLUNUM SİSTEMİ Kemiklerinin içine uzanan akcciğerleri ile bağlantılı ”hava keseleri” vardır.Akciğerlerinde alveol bulunmaz. Solunum havası iki kez kullanılır. Birincisi dışarıdan alınan solunum havası akciğerlerden hava keselerine geçerken İkincisi hava keselerinde bekletilen havanın akciğerlerden geçerek dışarı verilmesi sırasında OMURGALI AKCİĞERLERİNİN SOLUNUM YÜZEYİ AÇISINDAN AZDAN ÇOĞA DOĞRU SIRALANMASI SEMENDER İNSAN SOLUNUM SİSTEMİ Burun, yutak, soluk borusu (trake), bronşlar, bronşcuklar, alveol Bronşlar,bronşcuklar ve alveol birlikte akciğerleri oluştururlar. Sağ akciğer 3 lop(bölüm), sol akciğer ise 2 loptan oluşur. Insanda solunumsistemi BURUN Solunum havasını nemlendirme; ısıtma-soğutma (mukus sıvısı yoluyla) Solunum havasını temizleme (kıllar ve mukus sıvısı) İnsan solunum sistemi Yutak:Sindirim ve solunum sistemi organları arasında kavşak olarak görev yapar. Trake:Yapısında, tek katlı silindirik hücrelerin oluşturduğu titrek tüylerden oluşan,borunun içine bakan bir tabaka bulunur. Bu tabaka arasında mukus salgılayan goblet hücreleri bulunur. Titek tüyler sürekli yukarı doğru titreşerek,mukus sıvısını yutağa iterler.Burada biriken karışım dışarı atılır(balgam) 3. Gırtlak Gırtlak Kıkırdaktan oluşmuştur. Bir yandan soluk borusunu ur bir yandan da ses telleri için ‘’yuva’’ oluşturur. s telleri gırtlağın yan duvarlarındaki bir çift kıvrıntıdır. Kıkırdaktan oluşmuştur.Ses telleri gırtlağın yan vanın etkisiyle titreşerek ‘’ses’’i meydana getirir. Sesin tarafına yerleşmiştir.Sesin nuşmaya dönüşmesi ise yutak, dilkonuşmaya ve dudakların iş dönüşümü yutak,dil ve iltihaplanmasıyla dudakların iş birliği ile iği yapılmasıyla olur. Gırtlağın laranjit olur. talığı oluşur. E. Serap KARAKOÇ onşlar ve Bronşcuklar Bronş ve Bronşcuklar rusu akciğer hizasında iki kola u kollara bronş denir. Bronşlar, başlangıcında Trakenin, akciğerlerin ayrıldığı in içine girince dallanır. kollara denir.Bronşlardan ayrılan daha küçük ca ince dallara kola ayrılınca ise bronşcuk da adı verilir.Bronşcuklarda kıkırdak destek bulunmaz.Bronş ve trakede ise k” olarak adlandırılır. genişliğini koruyucu kıkırdak destek vardır. ların,çap bronş ve soluk borusundan ve ince kıkırdaksız olmasıdır. Her bronşcuk alveol kesesi ile sonlanır. E. Serap KARAKOÇ Diyafram(Gevşek) Akciğerler Kaburgalar ve diyafram arasında kalan göğüs boşluğuna pleural zar ile bağlı,pembe renkli ve esnek yapılıdır.Solunum yüzeyi yaklaşık 70-140 m2 olacak biçimde organize bir organdır.Sağ ve 6. Akciğerler sol akciğer arasında,kalbin sol karıncığının solkalan göğüs Kaburgalar ve diyafram arasında boşluğuna, sağlı sollu olarak yerleşmiştir. Pembe renkli ve akciğere doğru konuşlandırılmasından dolayı esnek dokulu bir organdır. Sağ akciğer 3 bölmeli (=loplu) akciğer ise iki bölmelidir. bir büyüklük farkı vardır.Busolfark ~%10'luk küçülmeye neden olur E. Serap KARAKO Alveol Bronşcukların sonundaki alveol kesesinde bulunan her bir hava kesesidir. Etrafı kapiller ile çevrilidir. Gaz değişimi için iç yüzeyin sürekli nemli ve gergin olması gereklidir. Nemlilik burun ve trake mukozası tarafından sağlanır. Gerginlik ise iç yüzeyde yer alan özel hücrelerce sağlanır. SOLUNUM YÜZEYLERİ Trake,solungaç ve akciğerlerin ortak özellikleri Solunum yüzeyinin gaz değişimini sağlayacak şekilde ince ve geniş (insanda ~100m2) olması Gaz değişiminin difüzyonla olması Solunum yüzeyinin nemli olması İnspirasyon Kanda CO2artışı pH'ı düşürür.Artan asitlik solunum merkezini uyarır... Diyafram kasılarak karın boşluğuna iner Göğüs kafesi kasları kasılır Expirasyon Diyafram gevşeyerek kubbeleşir,göğüs kafesi kasları gevşer ve göğüs kafesi daralır.İç basınç artar.Sıkışan hava akciğerlerden dışarı atılır. Sigaranın sisteme zararları Nikotin bronşlarda daralmaya neden olur Dumandaki CO,Hb ile bağlanır Bronşial mukozanın daha fazla salgı yapmasını uyarır,mukoza şişer ve bronşları daraltır Alveol elastikliğini azaltarak gaz değişim yüzeyini küçültür Yükseklik ve O2 Dağ hastalığı:Uyku hali,tembellik,zihin ve kas yorgunluğu, baş ağrısı,bulantı,kasılma ve koma Yükseklik(m) Basınç(mmHg) PO2 (mmHg) 0 760 159 3000 523 110 9000 349 73 15000 87 18 Yükseğe uyum Himalayalarda 3-5 bin m yüksekliğe akkimatize olmuş insanlar... Yüksek irtifada ; ilk 2-5 gün solunum ~ 5 kat artar.Dolaşım hızlanır. Eritrosit syısı artmaya başlar fakat çapları küçülür. Eritrosit sayısı,kan hacmi ve Hb konsantrasyonu yavaş2 artar. Alveollerdeki gaz difüzyon kapasitesi ~3 kat artırılır Bir ay sonrasındaki artış ~%50 düzeyindedir Vurgun(Dekompresyon hastalığı:)Derin denizden yavaş2 çıkan insanda,plazmada çözünmüş N'un dışarı atılması sağlanır.Hızlı çıkışta çözünmüş N dışarı atılamaz ve damarlar içinde kabarcıklar oluşturur.Yüksek N un narkotik etkisi vardır. Hıçkırık:Diyaframın istemsiz kasılmaları ya da felç hali Horlama:Yumuşak damağın gevşek dokusu ile küçük dilin üst hava yollarını kısmen tıkaması Öksürme CO zehirlenmesi:Hb'nin CO ya ilgisi O2'ye nazaran 200-250 kat fazla Oksijen zehirlenmesi:Yüksek O2 basıncında H2O2 ve süperoksit serbest radikali oluşarak öldürücü etki yapar. Amfizem:Akciğerin bağ dokusu zarar görür.Akciğer kapasitesi azalır.Sağ karıncık yükü arttığından sağ kalp yetmezliği görülür. Astım:Solunum yolları daralması Nezle(Rinit):En sık karşılaşılan rhinovirüslerin enfeksiyonu olduğundan ”rinit” adını almıştır. Solunum katsayısı: Atılan CO2'nin alınan O2'ye oranıdır. Karbonhidratlar için 1,proteinler için 0,8 ve yağlar için 0,7 dir. Ahmet BAGATIR 2010 LAAL