M. Meclisi B : 162 Değerli üyeler, bu yasa ile - aslında baştan da söy­ ledim • çalışan işçilerimizin, emekli işçilerimizin, dul ve yetimlerimizin meselelerinin hemen hemen tamamı halledilmektedir. Yine bu yasa ite emekli işçilerimi­ ze ücret artışı gelmektedir. Sayın Güvenlik Bakanı ya­ sayı beklemeden, yasanın çıkacağını kesin olarak bil­ diği için Temmuz ayından itibaren buradaki öngörü­ len miktarın avans olarak verilmesini teşkilâta em­ retmek suretiyle bir rahatlık yaratmıştır işçi emekli­ leri nezdiride. Değerli üyeler, bu tasan ile Türkiye'de sosyal gü­ venlik konusunda ne kadar çağdaş ileri görüş ortaya konmuşsa bu fikir CHP'den çıkmıştır, oradan gelmiş­ tir. MUSTAFA BAŞOĞLU (Ankara) — Bizim tek­ lifimiz ne olmuştur sayın Tığlı? SABRİ TIĞLI (Devamla) — Sizin tekliflerinizle mukayese edilmiştir birleştirilmiştir.. Sayın Başoğhı siyasi polemiğe girmek istemiyo­ rum, ama bu birikimlerin hepsi sizin biriktirdiğiniz eserlerdir. Elinizde imkân olduğu zaman halletmedi­ niz, bu imkânın CHP'ye nasip olduğunu neden kıs­ kanıyorsunuz? Yıllardan beri elinizde idi, halletme­ diniz. Bunlar sizin ihmaliniz yüzünden birikti.. MUSTAFA BAŞOĞLU (Ankara) — Sayın Tığlı, 506 sayılı Kanun ne kadar değişti biliyor musunuz? SABRt TIĞLI (Devamla) — Sayın Başoğhı, be­ nimle böyle bir yarışa girme, yaya kalırsın; çünkü ben, sen yokken de bu mücadelenin içinde idim, sen varken de varım, ne kadar kanun teklifim olduğunu da biliyorsun. Böyle bir yarışa girme, yaya kalırsın. işçi kesimi seni de bilir, beni de; böyle !bir yanşa gir­ me benimle. MUSTAFA BAŞOĞLU (Ankara) — Şeni de, be­ ni de bilir elbette. SABRI TIĞLI (Devamla) — Kaldı ki, ben bu Yü­ ce Kürsüden defalarca şunu söylemişimdir: «Geliniz işçi meselelerinde birleşelim, işçilerin, işçi emeklile­ rinin sırtından politika yapmayalım, bunu pazara çı­ kartmayalım. İşçi emeklilerinin haklarını, işçilerin haklarım hep birlikte verelim» demişimdir, bunu yapmışımdır. Birtakım insanlar, birtakım üyeler, konuşanlara müdahale etmeyi, sataşmayı sanat 'haline getirmişlerse, başka bir meslekleri yoksa, ben onları kendi meslekleri ile baş başa bırakmak istiyorum, kamuoyu­ nun gözleri önünde bunlan yapıyoruz. HASAN EKİNCİ (Artvin) — İstismar yapıyorsun, başka bir şey yaptığın yok. 22 , 6 . 1978 0 : 1 SABRI TIĞLI (Devamla) — Önemli olan hizmet­ tir. Anlamadığınız işlere karışmayın, bilmezsiniz bu işleri. Siz bu işleri bilmezsiniz, karışmayın anlamadı­ ğınız işler. Şimdi değerli üyeler, bu tasarı ile gerçekten, işçi­ lerimizin büyük meseleleri hallolmuştur. Biz bununla övünüyoruz, seviniyoruz; katkımız olduğu için sevini­ yoruz. Cumhuriyet Halk Partisine ve Ecevit Hükü­ metine nasip olduğu için seviniyoruz. Taahhütlerimizi yerine getirdiğimiz için seviniyoruz. Bu tasarı tüm iş­ çilere, işçi emeklilerine ve bütün sosyal hayatımıza hayırlı olsun. Cumhuriyet Halt Partisi olarak bunu destekliyoruz, bir an evvel çıkmasını istiyoruz. Teşekkür ederim. Sağolun. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Tığlı, Siyasi parti grupları adına başka söz isteyen sayın üye var mı?.. Yok efendim. Şahsı adına Sayın Mustafa Başoğ'u, buyurun efendim. Sayın Başoğlu, süreniz 10 dakikadır efendim. MUSTAFA BAŞOĞLU (Ankara) — Sayın Baş­ kan, değerli arkadaşlarım; Sosyal Sigortalar Kurumu 506 sayılı Kanunla ilgili olarak komisyonun hazırla­ mış olduğu metni, Yüce Meclîsin huzurunda tartışı­ yoruz. Öncelikle şunu arz etmek isterim: Benden önce konuşan değerli arkadaşım Sayın Tığh'nın komisyon­ larda Ve Mecliste büyük bir anlayış içerisinde geniş kapsamlı, işçileri, emekli işçileri ve diğer çalışanları ilgilendiren tasarıların kanunlaşması bakımından gös­ terilen anlayışı, Adalet Partisinin muhalefet grupu ola­ rak gösterdiği anlayışı inkâr ederek, bir yere varma­ sına imkân yoktur. Adalet Partisi iktidarları döneminde ister tek ba­ şına olsun, isterse ortak olarak içinde bulunduğu hü­ kümetler döneminde- özellikle 506 sayılı Kanunda yapılan değişiklikleri burada sıralamak, sanıyorum 10 dakikalık süremi tek başına doldurur. 1965 yılın­ da kanun tümüyle birden yenilenmiştir; ondan son­ ra ihtiyaç duyulan her konuda, hem işçiler bakımın­ dan, hem emekli işçiler bakımından, çeşitli zamanlar­ da değişiklikler yapılmıştır. Zaman ilerlemektedir, şartlar yeni kanun değişikliklerini gerekli kılmakta­ dır ve bu zorunluk nedeniyle de kanunlar zaman za­ man değişmektedir. Başkalarının, diğer partilerin ve diğer hükümetle­ rin getirdiklerini, yaptıklannı görmemezlikten gelip, başka bir hükümetin ya da mensubu bulunduğu par- — 482 —