C. Senatosu B : 28 3 . 2 . 1980 O : 3 Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını teh- ı Sayın Bakkalbaşı ve bazı sayın üyeler, «Yeni ve dit eden en önemli bir diğer sorun, iç enerji üretimi- I yabancı bir ekonomik düzel çizilmek isteniyor, Devlemizin ihtiyaçlarımızı karşılayamamasıdır. 5j tin temel görevlerini geniş ölçüde bazı büyük çıkar Türkiye, petrol üretimini artırmak zorundadır. çevrelerinin üstleneceği, o çevrelerin de bazı dış çı­ Petrol üretimi, arama ile kuyu açma ile artar: laf ile kar çevreleriyle birlikte Türkiye'yi içeride ve dışarıda nutuk ile söz ile artmaz. Döviz cinsinden ne derece yönlendirmeye çalışacağı bir model getirilmek iste­ büyük bir risk sermayesini gerektirdiğini hepinizin niyor» demektedirler. bildiği bu tür bir döviz kaynağına Türkiye henüz Sayın üyeler; sahip değildir. Bu iş için bugün bulabileceğiniz kay­ Bizim Hükümetimiz, Adalet Partisi olarak biz, naklardan biri de özel yabancı sermayedir. Özel ya­ Anayasamızın benimsediği karma ekonomik düzenin bancı sermayenin teşvikinde önemli olan, önce kendi savunucusuyuz. Halk Partisi, «Bu düzen değişmeli­ milli çıkarlarımızı görmek, gözetmektir. dir» sözlerini çok uzun yıllardan beri söyleyegelmektedir. İki yıl önce ellerine geçen iktidar fırsatını da İşte aldığımız önlemler sadece ve sadece bu amaç­ bu yolda, düzen değiştirme yolunda kullanmış ve lara yönelmiştir. Bu amaçlan en etken ve süratli bi­ Anayasamızın belirlediği ekonomik ve sosyal düzen­ çimde gerçekleştirebilecek önlemler alınmıştır. Bun­ den oldukça önemli sapmalar yapmıştır. ların alternatifleri yoktur ve buraya çıkan arkadaşla­ rımız bu tedbirlerin alternatiflerini ortaya koyama­ Biz Hükümet olarak, bizden önceki Hükümetin mışlardır. bu sapmalarını ve yarattıkları dengesizlikleri düzelt­ I Ekonomik politikalarımızın temel hedefi, mille­ timizin refahını ve demokratik rejimimizi ciddi şe­ kilde tehdit eden ekonomik sorunlarımızın süratle çözüm yolu bulmasına bağlıdır. Siyasi polemiğe kay­ dırma alışkanlığından vazgeçemeyenlerin hiç olmazsa ölçüyü kaçırmamaları, hedefin ne olduğunu pekâlâ bilmelerine rağmen, gerçekleri tersyüz etmemelerinde herkes için, millet için büyük yararlar vardır. Sayın üyeler; Ortada ne oyun vardır, ne de Türkiye'nin gerçek­ lerinden soyutlandırılmış dogmatik sistem özentileri. Türkiye'nin rejimi Anayasa ile çizilmiştir. Bu tür özentilerin Türkiye'ye hiçbir yarar sağlamadığı da artık apaçik olarak görülmüştür değerli arkadaşlarım. (AP sıralarından «Bravo» sesleri ve alkışlar) Türk milletinin topluca çıkarları, kendini oluştu­ ran her parçanın özel çıkarları vardır ve bunların hepsinden üstündür, bu dediğim tek ve son derece önemli bir istisnası da; dar gelirlinin, sabit gelirlinin korunması, ezilmesinin önlenmesidir. Bu konuda Hü­ kümete yapılabilecek olan en büyük yardım, haksızca ve sabırsızlık gösterilerek birtakım vehimlere kapılınmaması ve Yüce Meclisimize bu amaçla sunacağımız yasa tasarılarının desteklenmesidir. Hükümetimiz eko­ nomik yönden güçsüz olanın yanında olacak, onu elinden geldiği oranda koruyacaktır sayın üyeler. Cumhuriyet Senatosunun sayın üyeleri; Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Sa­ yın Bakkalbaşı ile ondan sonra konuşan diğer sayın üyelerin bu konuda müşterek ifade ettikleri birtakım hususlara da değinerek sözlerime devam etmek isti­ yorum. meye, tamir etmeye çalışıyoruz. Anayasamızın belir­ lediği karma ekonomi düzenini ihya etmeye gayret gösteriyoruz. Bunu yaparken Cumhuriyet Halk Par­ tisinin şikâyette bulunmaya hakkı yoktur. Devletin ihmal edilmiş bulunan ve Devleti dev­ let yapan temel görevlerini gerçek yerine oturtmaya çalışıyoruz. Bu yaptıklarımızla iç ve dış çıkar çevre­ lerinin hiç, ama hiç ilgisi yoktur sayın üyeler. (AP sı­ ralarından «Bravo» sesleri.) Bunun böyle bilinmesin­ de yarar görmekteyiz. Aksini ifade edenler söyledik­ lerini ispat ile mükelleftirler. Türkiye 1945'ten beri demokratik düzeni benim­ semiştir. Bunun dışında bir hayat şeklini de kahul etmeyeceğini milletimiz her seçimde ispat etmiştir. Son yapılan 14 Ekim 1979 seçimleri de Türk mille­ tinin demokrasiye bağlılığını bir defa daha ispat et­ miş bulunmaktadır. Hükümetimizin son aldığı ekonomik tedbirlerin demokratik düzeni sarstığı iddiasını kabule imkân görmüyorum. Güney Amerika modelinden devamlı şekilde bahsedildi, bahsediliyor. Bunu söyleyenlerin de bu modelden neyi kastettiklerini anladıklarından emin değilim sayın üyeler. (AP sıralarından «Bravo» sesleri.) Türkiye 35 yıldan beri demokratik düzen içinde varlığını sürdürdüğü halde, Güney Amerika ülkele­ rinin kendine has bir yönetimi bulunduğunu biliyo­ ruz. Türkiye ile hiçbir ekonomik ve toplumsal ben­ zerliği bulunmamaktadır. Güney Amerika ülkelerinin. Güney Amerika modelini ifade edenler ağızlarındaki baklayı daha açık olarak çıkarmak istedikleri zaman