2010 YGS TÜRKÇE TESTİ ÇÖZÜMLERİ 1. 9. Bu parçadaki kendini paranteze almak sözüyle anlatılmak istenen, “kişisel değerlendirmelerini yansıtmamak” düşüncesidir. Yanıt D 2. Bu parçadaki I., III., IV. ve V.cümlelerle ilgili olarak belirtilen yargılar doğrudur; ancak II. cümlede belirtilen yargı yanlıştır. Bu cümlede bir “zorunluluk” söz konusu edilmiyor, yayınevlerinin ya da kitap fuarlarının çok satan kitaplara karşı olan tutumundan söz ediliyor. Yanıt B Bu parçada geçen” zekâsına diyet yaptırmak” sözüyle sanatçıların “düşünce ve duygu dünyasını besleyerek kendilerini geliştirmemeleri” anlatılmak istenmiştir. Yanıt A 10. Bu parçada kendisinden söz eden bir yazarla ilgili 3. olarak I., IV. ve V. cümlelerde belirtilen yargılar doğrudur; ancak III. cümle ile ilgili belirtilen yargı doğru değildir. Yazar, III. cümlede “yazma işini oyalanma amacıyla yaptığını” belirtmiyor. Bu cümlede “yazmaya nasıl ve ne zaman başladığını” açıklıyor. Bu parçadaki “kurşun bir kütle gibi” sözü ile yazar “soruyu yanıtlamada güçlük çektiğini” anlatmak istemiştir. Yanıt B 4. Yanıt C “Küçük dergiler, edebiyatın, şiirin laboratuvarıdır.” sözüyle “ilk yapıtlara ve yeniliklere yer verme” anlatılmak istenmiştir. Yanıt C 11. Bağımsız sıralı cümlelerde konu bütünlüğü 5. (anlam ilişkisi) olmasına karşın öge ortaklığı yoktur. Bu açıklamayı örnekleyen cümle ise A’da verilmiştir: “Yazacaklarım, daha önce yazdıklarım gibi (onlardan farksız) olacaksa yazmayı bırakırım... diyen bir sanatçı, “kendini yinelemeye başlarsa yazmaktan vazgeçeceği” düşüncesini vurgulamak istemiştir. Adam durmadan öfkeli öfkeli konuşuyor, Özne Yanıt E 6. Zarf Tümleci Yüklem masada oturanlar ise sessizce onu dinliyorlardı. Özne II. ve IV. cümleler anlamca birbirine en yakındır: çünkü bu cümlelerde “toplumsal bir amaç güden sanatçının ya da bu amaçla ortaya konan bir sanat yapıtının, dünyayı değiştirebileceği ve ona yeni bir biçim verebileceği” düşüncesi vurgulanmıştır. Cümle Zarf Belirtili Yüklem dışı Tümleci Nesne B, C, D’de öznesi ve nesnesi; E’de de öznesi ortak sıralı cümleler verilmiştir. Yanıt A Yanıt B 7. 8. Bu parçanın III. cümlesindeki “Ama bu, gelecekte onun sanatsal değerine gölge düşürür.” yargısında ünlü sanatçıya yönelik olumsuz eleştiri başlatılmıştır. Yanıt C 12. Verilen parçadaki I, II, IV ve V. tamlamalar, sıfat tamlamasından oluşmuştur; ancak III. tamlama, belirtisiz isim tamlamasıdır: Bu parçadaki âşık edebiyatı ile ilgili olarak A, B, C ve E’de verilen yargılar doğrudur; ancak D’de belirtilen IV. cümlede “dinleyici isteklerinin önemsendiğine” dair bir düşünce dile getirilmemiştir. Bu cümlede, asıl anlatılmak ya da vurgulanmak istenen, “sonraki yıllarda televizyonda âşık edebiyatı ürünlerine daha fazla yer verildiği”dir. Yanıt D Yanıt C 513 2010 YGS TÜRKÇE TESTİ ÇÖZÜMLERİ 13. Bu sorudaki altı çizili sözcükler, 17. Bu parçadaki “Türkler’in” sözcüğünde kesme işaretinin gereksiz kullanımından kaynaklanan bir yazım yanlışı vardır; çünkü “aile, topluluk, ulus” anlamı veren “–ler, –lar” eki, bu durumda yapım eki gibi kullanıldığından, kesme işaretiyle ayrılmaz. A’daki “ne getireceğini” söz öbeğinde soru zamiri; “ne ailemden biri var ne de arkadaşlarım” söz öbeğinde ise “ne...ne” biçiminde bağlaç olarak kullanılmıştır. C’deki “o acılı günü...” söz öbeğinde işaret sıfatı; Yanıt C “O istemişti” söz öbeğinde ise kişi zamiri olarak kullanılmıştır. D’deki “nasıl inceleyecek...” söz öbeğinde soru zarfı; 18. Bu parçadaki “inceleyip , bırakırlar” sözcükleri “nasıl bir çalışma...” söz öbeğinde ise soru sıfatı olarak kullanılmıştır. II arasında bir noktalama yanlışlığı yapılmıştır. E’deki “yalnız gitmeni...” söz öbeğinde durum zarfı; çünkü virgülün zarf–fiilerden sonraki kullanımı gereksizdir. “yalnız ne zaman...” söz öbeğinde ise “ama, fakat...” anlamında bağlaç olarak kullanılmıştır. Yanıt B “B” seçeneğindeki iki cümlede de “artık” sözcüğü “zarf” olarak (bundan böyle, gayrı anlamında) kullanılmıştır. 19. Bu parçadaki IV numaralı yerde noktalı virgülün Yanıt B (;) kullanımı yanlıştır. Buradaki tamlayandan sonra, anlam bulanıklığını önlemek için, noktalı virgül (;) yerine virgül (,) kullanılmalıydı. Yanıt D 14. Bu cümledeki “şehri” sözcüğünde ünlü düşmesi vardır, “şimdilerde” sözcüğü zaman zarfı olarak kullanılmıştır. “doğudaki merkezi” sıfat tamlamasından sıfat yapan –ki vardır, “güncel, hazırlanıyor...” sözcükleri yapım eki aldığı için türemiştir; ancak bu cümlede dönüşlülük zamiri olan “kendi” sözcüğü yoktur. 20. “Bizim alacağımız başarı...” cümlesinde yardımcı eylemin yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü başarı “alınmaz”, kazanılır ya da elde edilir. Bu cümlenin doğru biçimi şöyle olabilirdi: Bizim elde edeceğimiz başarı, aslında ülkemizin başarısıdır. Yanıt E Yanıt E 15. Bu parçanın I. cümlesindeki “ doğduğum ve olan” sözcükleri fiilimsidir; A, elenir. II. cümledeki “anımsarım” yüklemi nesne aldığı için geçişli, gerçek özne aldığı için etkendir; B, elenir. 21. Bu parçanın ilk üç cümlesinde yazar, daha önce merak sardığından, yazdığı kimi günlüklerden ve sonra bu hevesinin nasıl kırıldığından söz etmiştir. IV. cümleden başlayarak da yeni bir konuya girerek, okuduğu günlüklerden söz etmeye başlamıştır. Bu nedenle ikinci paragraf IV. cümle ile başlamalıdır. III. cümlede “ile” sözcüğü “kazma kürek ile” biçiminde araç ilgisi kurduğu için edattır; C, elenir. V. cümlede “o” sözcüğü “o günlerde” söz öbeğinde işaret sıfatıdır; E, elenir. IV. cümledeki “sığınırdık” yüklemi, geniş zamanın hikâyesi ile çekimlenmiştir. Yanıt C Yanıt D 22. Parçanın bütününde “mizah ve hiciv” kavramları “meydanında” sözcüğüne kaçük harfle başlandığı için (Yer adları büyük harfle yazılır.) yazım yanlışlığına yol açmıştır. üzerinde durulmuş ve bu iki sanatın farkı belirtilmiştir, oysa ikinci cümlede sanatın bir işlevinden söz edilmişse de bu cümlenin, öteki cümlelerle dil ve anlam bağlantısı yoktur. Konunun da düşüncenin de akışını bozan budur. Yanıt D Yanıt A 16. Bu parçadaki “Taksim meydanında” söz öbeğinde 514 2010 YGS TÜRKÇE TESTİ ÇÖZÜMLERİ 23. I’inci cümledeki “üvey evlatlarıdır”, III’üncü cüm- 29. Paragrafın bütününde dil bilgisi yanlışlarıyla ilgili ledeki “soğuk bir iş ilişkisi”, IV’üncü cümledeki “kupkuru bir teşekkür”, V’inci cümledeki “eleştiri okları” sözlerinde mecazlı söyleyiş vardır. II’inci cümlede mecazlı bir söyleyiş yoktur. kitapların günümüzde ilgi görmeye başladığı vurgulanmıştır. Bu ilginin nedenleri de belirtildiği için bu parça, “Dile ve dil bilgisine yönelik çalışmaların bu kadar öne çıkmasını neye bağlıyorsunuz?” sorusuna verilmiş bir yanıttır. Yanıt B Yanıt A 24. Parçanın bütününde “klasik” kabul edilen ve günümüze kadar gelebilen önemli romanların genel özellikleri anlatılmıştır. Bu romanların, yazıldıkları çağlara tanıklık ettiği ve bu hangi özelliklere bağlı kalarak gerçekleştirdiği vurgulanmıştır. Buna göre soru kalıbında verilen “Kızıl ve Kara’yı okuyan...” cümlesi V’inci cümleden sonra getirilmelidir. 30. Bu parçada yazar, yazarlığa nasıl başladığını, hangi süreçlerden geçtiğini ve bu alanda nasıl başarılı olduğunu anlatmıştır. Yanıt E Yanıt E 31. Bu parçaya göre anılarını yazacak olan bir yazarın en çok dikkat etmesi gereken özellik, “tanık olduğu olayları ve durumları anlatırken öznellikten, yorum yapmaktan kaçınmak” olmalıdır. 25. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak, “Öyledir, hem Yanıt D sen koşup durursun...” cümlesinden A’ya “Bir arayış içinde geçmiştir o yıllar...” cümlesinden B’ye, “Durduğum nokta yerinde durmuyor” cümlesinden C’ye, “Unutulmaz anılar kalır kişide acısıyla, tatlısıyla.” cümlesinden E’e ulaşılabilir; ancak bu parçada benzetmeden yararlanılmamıştır. 32. Parçanın bütününde, günümüzde çok sayıda romanın yazıldığı ama bu romanlarının anlatımının çok kötü olduğu vurgulanmıştır. Yanıt D Yanıt C 26. Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışını sağlamak için A’daki “bazen şiir bazen de şair yayımlanır.” yargısı getirilmelidir; çünkü parçanın bütününde dergi yayın yönetmenlerinin dergide neye yer vereceklerine dair zaman zaman karşılaştıkları zorluklar dile getirilmiştir. 33. Parçanın bütününde hangi işle uğraşırsak uğraşalım o alanda kendimizi sürekli yenilememiz gerektiği yani “Kişi, bildiklerini zenginleştirerek kendini yenilemelidir.” düşüncesi vurgulanmıştır. Yanıt B Yanıt A 27. Parçanın bütününde, birçok alanda ürün vermiş ama her türde aynı başarıyı yakalayamamış bir sanatçıdan söz edilmektedir. Sözü edilen sanatçı şiir alanında da başarılı denebilecek birkaç ürün ortaya koymuştur: ama asıl önemli olan bunun birkaç iyi örnekle sınırlı kalmamasıdır. Bu nedenle paragrafın sonuna “önemli olan sürekliliği sağlamaktır.” yargısı getirilmelidir. 34. Bu parçanın bütününde ahlak kavramının, toplumsal, siyasal ve teknolojik olaylara bağlı olarak süreç içinde birtakım değişikliklere uğradığı anlatılmak istenmiştir. Yanıt E Yanıt B 28. Parçanın bütününde ödülün, bir sanatçıyı nasıl et- 35. Bu sözleri söyleyen kişinin, okuma alışkanlığı ol- kilediği, onu olumlu ya da olumsuz yönde nasıl sınırladığı vurgulanmıştır. Bu nedenle bu parça, “Ödüller, yazarları hangi yönde etkiler?” sorusuna karşılık verilmiş bir yanıttır. mayan babasının göstermiş olduğu olumsuz davranışları bile anlayışla, hoşgörüşle karşıladığı ve bu duruma gerçekçi bir şekilde yaklaştığı anlatılmak istenmiştir. Yanıt C Yanıt A 515 2010 YGS TÜRKÇE TESTİ ÇÖZÜMLERİ 36. Bu parçada insanın yetişmesinde, kişiliğinin oluş- 40. Bu parçada sözü edilen şairlerle ilgili olarak masında ve özellikle bir mesleğe yönelmesinde başta aile olmak üzere çevrenin çok etkili olduğu anlatılmıştır. “Önce kendilerine beğendirmeye çalışırlar şiirlerini.” yargısında E’ye, “Bir şiir üzerinde haftalarca, aylarca uğraştıkları olur.” yargısında C’ye, Yanıt C “... ortalıkta görünmekten kaçınan şairler..” yargısında D’ye, “Şiirin boşluklarda, susmalarda, eksiltmelerde olduğunu bilen...” yargısında C’ye değinilmiştir; ancak bu şairlerin “Verimsiz olarak tanındığına” dair bir yargıya yer verilmemiştir. 37. Bu parçada söz edilen kişiyle ilgili olarak “Sınırlarımı öğrendim.” yargısından B’ye, “Hayatın vermediklerininin hesabını insanlardan sormamayı öğrendim.” yargısından A’ya, “Dostluklarımı, yıpratmadan eskitmeyi öğrendim.” yargısından C’ye, “Gerektiğinde vazgeçmeyi, yetinmeyi öğrendim.” yargısından E’ye ulaşılabilir; ancak “Başkalarının sorunlarını kendi sorunları sayan biridir.” diye bir yargının ipuçları bu parçada yoktur. Yanıt A Yanıt D 38. Bu parçada sözü edilen yazarlar ve yapıtlarla ilgili olarak “...yaşamı, elekten geçirmeden yapıtlarda işliyorlar.” yargısına bağlı olarak A’da, “...her okumada bir katman daha zenginleştiren olmaktan çıkıyor...” yargısına bağlı olarak C’de, “Edebiyat, yaşamı zenginleştirme, önden gitme işlevini yitiriyor...” yargısına bağlı olarak D’de, “...niteliği olmayan popüler edebiyat çıkıyor ortaya.” yargısına bağlı olarak E’de yakınma anlamı vardır; ancak parçada, “Okuru değişik sorularla yüz yüze getirme...” diye bir yakınma yoktur. Yanıt B 39. Bu parçada” deneme” türü ile ilgili olarak “... bu türün en belirleyici özelliği, öne sürülen düşünceleri kanıtlama zorunluluğunun olmayışıdır.” yargısında A’ya, “...anlatımda içtenlik ve rahatlık iç içedir.” yargısında B’ye, “Temelleri Yunan ve Latin yazarlar tarafından atılan deneme...” yargısından C’ye “...hayatın içinde var olan türlü türlü durumlara, olay ve olgulara, gerçeklere, yazar tarafından yeni bir şekil verilebilir.” yargısında D’ye değinilmiş oluyor; ancak “denemenin öğretici yanının bulunmadığına” dair bir yargıya parçada yer verilmemiştir. Yanıt E 516