kronik hastalıklarda beslenme

advertisement
http://sirintepeasm.com/sf.php?katid=33&altid=0
http://www.genelsaglikbilgileri.com/wp-content//2009/11/beslenme.jpg
Sunu Planı
• Beslenmenin Önemi
• Kronik Böbrek Yetmezliği ve Beslenme
• Diyabet ve Beslenme
• Kalp-Damar Hastalıkları ve Beslenme
• Kanser ve Beslenme
Beslenmenin Önemi
• Doğru ve yeterli beslenme metabolik hastalıklar başta
olmak üzere çoğu hastalıktan korunmanın ve sağlıklı
yaşamın ön koşullarından biridir.
• Bu nedenle sağlık durumunun incelenmesinde
beslenmenin değerlendirilmesi önemli bir basamaktır.
• Kronik hastalıklarda iştah azalması, emilim bozulması ve
katabolizma artması nedeniyle malnutrisyon sık olarak
karşılaşıldığı için beslenme kronik hastalıklarda özellikle
incelenmelidir.
Kronik Böbrek Yetmezliği ve Beslenme
Tanım: Böbrek fonksiyonlarının ilerleyici ve geri
dönüşsüz bozulmasıdır. Kanda üre ve kreatinin çok
yükselir. Kandaki elektrolitlerin dengesi bozulur.
Özellikle potasyum çok yükselir.
Kronik Böbrek Yetmezliğinin nedenleri:
Glomerulonefrit
Doğumsal bazı böbrek hastalıkları
Enfeksiyonlar
Toksik maddeler
Diyabetik nefropati
İdrar yollarındaki tıkanmalar
Beslenme tedavisi böbrek yetmezliğinin ilerlemesini
yavaşlatabilir.
Beslenme tedavisindeki önemli unsurlar;
•Uygun miktarda enerji ve protein alımı
•Uygun vücut ağırlığının sağlanması ve/veya
korunması
•Diyetteki diğer besin öğelerinin miktarı
•Sodyum
•Potasyum
•Forfor ve Kalsiyum
•Su dengesi ve Sıvı Kısıtlaması
•Vitaminler ve Demir
Protein Alımı
Kronik Böbrek Yetmezliği olan hastalarda Negatif
Nitrojen Dengesinin sürdürülmesi için protein alımının
kontrol edilmesi önemlidir.
•DRI (Dietary Reference Intakes) kronik böbrek
yetmezliğinde protein kısıtlamasını;
• Evre 1 ve 3 için 0.75 g/kg/gün,
• Evre 2 ve 4 için 0.6 g/kg/gün olarak önermektedir.
•Proteinler başlıca 2 kaynaktan vücuda salınır.
•Hayvansal kaynaklı; yumurta, et, süt, yoğurt, peynir.
•Bitkisel kaynaklı; sebzeler, tahıllar, kuru baklagiller.
Enerji Alımı
•Vücut ağırlığının korunması ve proteinden etkili bir
şekilde yararlanmak için enerji alımı 35 kcal/kg/gün
olarak önerilmektedir.
•60 yaş ve üzeri için sedanter yaşam tarzına sahip
olduklarından dolayı bu değer 30 kcal/kg/gün
olarak önerilmektedir.
•Kilo kaybını önlemek ve yeterli enerji alımını
sağlamak için basit ve kompleks karbonhidratların
diyette bulunması gerekmektedir.
Sodyum Alımı
• Sodyum retansiyonu, jeneralize ödem, hipertansiyon
ve konjestif kalp yetmezliğini önlemek için
kısıtlanmalıdır.
•Sodyum kaybına neden olan hastalıklar ve ilaç
kullanımı yok ise günlük sodyum alımı 2.4 gram olarak
önerilmektedir.
•Sodyum yönünden zengin besinler; zeytin, turşu,
salamura besinler, konserveler, vb.
Potasyum Alımı
• Böbrekler potasyum eksikliğini glomerüler filtrasyon
hızı ciddi derecede (10 ml/dk az) azalana kadar tolere
edilebilmektedir. O nedenle diyette potasyum sınırlaması
sadece ileri evre böbrek yetmezliğinde önemlidir.
•Serum potasyum değeri 5.0 mEq/L ’den daha fazla ise
diyette potasyum kısıtlaması 2-3 g/gün olarak
kısıtlanması önerilmektedir.
•Potasyumdan zengin besinler; kuru yemişler, kuru
baklagiller, kurutulmuş meyve ve sebzeler, ıspanak,
maydanoz vb.
Fosfor Alımı
•Böbrekler kandaki fosfor düzeyini ayarlayamaz. Bir
süre sonra kan fosfor düzeyinde artış görülür.
•Yüksek fosfor düzeyi, kemiklerden kalsiyum kaybına,
kemik kırıklarına, kas güçsüzlüğü ve eklem ağrılarına
neden olabilir.
•Amerikan Ulusal Böbrek Vakfı serum fosfor düzeyi 4.6
mg/dL yüksek olan 3 ve 4. evre kronik böbrek
yetmezliğinde günlük fosfor alımını 800-1000 mg olarak
önermektedir.
Kalsiyum Alımı
•Kalsiyum kemik sağlığı için en önemli mineraldir.
Kalsiyum fosfor dengesini sağlamak ve kemiklerden
kalsiyum kayıplarını önlemek için fosfordan sınırlı bir
diyete ve fosfor bağlayıcı ilaçlara gereksinim vardır.
•Kalsiyum ve fosfordan zengin besinler; süt, yoğurt,
peynir, dondurma, kuru baklagiller, et, balık, vb.
Su Dengesi ve Sıvı Alımı
•Genelde böbrek yetmezliğinin ilk aşamalarında sıvı
kısıtlamasına gerek yoktur. Ancak son dönemlerde,
bazı hastalarda idrar miktarı iyice azalır. Alınan sıvının
vücutta birikmesi sonucu ödem, hipertansiyon, kalp
yetmezliği gibi sorunlar gelişebilir. Böyle hastalarda
bir önceki idrar miktarına göre sıvı alımı
ayarlanmalıdır.
Sıvı (ml/gün): 1 gün önceki idrar miktar (ml) + 500 ml
Vitaminler ve Demir Alımı
•Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda protein
ve mineral kısıtlaması diyette vitamin eksikliğine
sebep olmaktadır. O nedenle folik asit (1 mg/gün),
vitamin B6 (5 mg/gün), B-kompleks vitaminleri, C
vitamini (60-100 mg/gün) takviyesi önemlidir.
Vitaminler ve Demir Alımı-Devam
•Böbreklerdeki yetmezliğe bağlı olarak, D vitamininin
etkin formu yeterince yapılamaz. Bu durum kemik
zayıflığına yol açabilir. O nedenle D vitamini ilaçları
verilebilir.
•Çoğu kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda
eritropoetin üretiminin azalması sonucu anemi
gelişmektedir. Bu hormon kemik iliğini kırmızı kan
hücresi üretimi için uyarmaktadır. Kırmızı kan hücresi
üretimini desteklemek için kronik böbrek yetmezliği
olan hastalara demir desteği verilmesi önemlidir.
Diyabet ve Beslenme
Diyabet insülin eksikliği veya etkisizliği sonucu gelişen
akut ve kronik kompliklasyonların eşlik etmesiyle
yaşam boyu süren bir hastalıktır.
(http://www.tdhd.org/dhd_kitap/02blm.pdf)
Diyabetin tipleri
Tip 1 Diyabet: vücut çok az insülin yapar veya hiç yapamaz.
Tip 2 Diyabet; vücut insülin yapar fakat yeterli kullanılmaz.
•Diyabeti kontrol altına almada;
•Eğitim
•Fiziksel aktivite
•Beslenme
•İnsülin ve/veya ilaç tedavisi birbirini tamamlayan
parçalardır.
Beslenmenin amacı;
•Arzu edilen metabolik kontrolün sağlanması
•Açlık kan şekeri 70-120 mg/dl
•Tokluk kan şekeri < 140 mg/dl
•HbA1c
< %6.5
•Total kolesterol
< 200 mg/dl
•LDL kolesterol
< 100 mg/dl
•Trigliserit
< 150 mg/dl
•İleri dönemde ortaya çıkabilecek kronik komplikasyonları önlemek ve
tedavi etmek
•Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak
•Yaşam süresini ve kalitesini yükseltmek
Diyabetli bireyler yeterli ve dengeli beslenebilmeleri için enerji ve tüm besin
öğelerinden önerilen miktarda almaları gerekmektedir.
Enerji
Enerji dengesi vücut ağırlığının korunmasını sağlar.
Diyabetik bireylerin enerji gereksinimleri saptanıp,
kendilerine uygun enerjiyi diyetle almaları arzu
edilen vücut ağırlığının sağlanması açısından
önemlidir.
Diyabetli bireyler yeterli ve dengeli beslenebilmeleri için enerji ve tüm besin
öğelerinden önerilen miktarda almaları gerekmektedir.
Karbonhidratlar
En önemli enerji kaynağıdır. Diyette mutlaka olması
gerekmektedir. Besinlerde bulunan karbonhidrat türleri;
şekerler, nişasta ve posadır. Diyetteki posa miktarını
arttırmak için;
•Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek tercih edilmeli
•Pirinç yerine bulgur tercih edilmeli
•Meyve suyu yerine meyve yenilmeli
•Günde en az 5 porsiyon meyve/sebze yenmeli
•Öğünlerde salata yenmeli
•Kuru baklagiller sıklıkla tüketilmeli ( 2-3 kez/hafta)
Proteinler; diyabet vücudun protein gereksinimini
etkilemez. Önerilen miktarlarda alınması
gerekmektedir. Ancak diyabete bağlı böbrek
problemleri gelişmiş ise diyetle protein alımının
sınırlandırılması gerekir.
Yağlar; sağlığın korunmasında diyetle alınan yağ
türlerinin belirli bir dengede olması önerilmektedir.
Bunun için;
•Kırmızı et yerine, balık, tavuk, hindi eti tercih
edilmeli
•Haftada 1-2 porsiyon balık tüketilmeli
•Etli yemeklerde ayrıca yağ eklenmemeli
•Haftada 2 kez yumurta yenilmeli,
•Sosis, salam ve pastırma gibi ürünler tüketilmemeli
•Yemekler pişirilirken kızartma ve kavurma yerine
ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemleri
tercih edilmelidir.
Öğün sayısı ve zamanı; ideal öğün aralığı ve miktarı
bireysel kan glikoz takibine yardımcı olur.
3 ana, 2-3 ara öğün tüketilmesi uygundur.
Öneriler:
• Yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli
•Bireye uygun vücut ağırlığı sağlanmalı ve
sürdürülmeli
•Öğün atlanılmamalı
•İnsülin ve/veya ilaç doz ve zamanlarına dikkat
edilmeli
•Önerilen fiziksel aktivitelere özen gösterilmeli
•Sigaradan uzak durulmalıdır.
Kalp Damar Hastalıkları ve Beslenme
Kalp hastalıkları; kalp ve kan damarlarına ilişkin
durumu tanımlamaktadır. Kalp krizi, felçler,
hipertansiyon, angina, kan dolaşımı bozukluğu ve
anormal kalp atışları başlıca kalp hastalıklarıdır.
Risk faktörleri
•Yaş (erkeklerde ≥45, kadınlarda ≥ 55)
•Ailede kalp hastalığı öyküsü
•Sigara içmek
•Hipertansiyon
•Hiperkolesterolemi
•Düşük HDL-Kolesterol değeri
•Diabetes Mellitus
•Şişmanlık
•Stresle baş edememe, vb.
Hipertansiyon;
•Tuz alımının kısıtlanması (2400 mg/gün)
•Bol miktarda potasyum ve kalsiyum (kan
basıncını düşürücü etki)
•Alkol tüketiminden kaçınılması
•Vücut ağırlığının korunması önerilmektedir.
Kalp Yetmezliği;
•Tuz alımının kısıtlanması (2-3 gr/gün)
•Sıvı alımının dengelenmesi (Sıvı(ml/gün): 1
gün önceki idrar miktar (ml) + 500 ml)
•Kalori (28-30 kcal/kg) ve protein (1.5
g/kg/gün) alımı önerilmektedir.
Besin seçiminde ve yaşam şeklinde yapılacak değişiklikle kalp damar
hastalıkları risk faktörlerini azaltabilir.
Öneriler
•Yağ tüketimi azaltılmalı; toplam yağ tüketimi enerjinin
%30’unu geçmemelidir.
•Doymuş yağ tüketimi azaltılmalı; günlük toplam enerjinin
%7’si tüketilmelidir.
•Doymuş yağlar yerine doymamış yağlar tercih edilmeli;
hayvansal kaynaklı yağların ve katı yağların yerine bitkisel
yağlar tüketilmelidir.
•Diyette kolesterol sınırlanmalı; kolesterol alımının 300 mg
altında olması önerilmektedir.
•Posa tüketimi arttırılmalı; günde en az 5 porsiyon
meyve/sebze tüketilmelidir.
•İdeal vücut ağırlığının korunması gerekmektedir.
•Alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
Kanser ve Beslenme
Kanser dünya çapında mortalite ve morbiditeye
katkıda bulunan kronik bir hastalıktır.
Her yıl dünya çapında 10 milyon kişi kanser hastalığına
yakalanmakta , 7 milyonu hastalıktan dolayı ölmektedir.
Amerika’da kanserden ölümlerin %50 si, tüm ölümlerin ise
%30-35’i zayıf beslenme ve aşırı alkol tüketiminden
kaynaklanmaktadır.
Genetiğin kanser gelişmesinde rolü olduğu gibi, yaşam tarzı
da kanser riskini etkileyebilmektedir.
Kanser Riskini Arttıran Faktörler
Kanser Riskini Azaltan Faktörler
• Sigara içimi
• Yüksek hızda bakteri ve virüs
enfeksiyonu
• Yüksek dozda pestisit ve
yapay kimyasallara maruz
kalma
• Aşırı alkol tüketimi
• Radyasyon
• Yağ ve yağlı besinlerin fazla
tüketimi
• Yetersiz taze meyve ve sebze
tüketimi
• Yetersiz posa tüketimi
• Olumsuz çalışma koşulları
• Tuzlanmış, tütsülenmiş,
dumanlanmış besinlerin fazla
tüketimi
• Sigara içmemek ve sigarasız
ortamda yaşamak
• Bakteri ve virüs
enfeksiyonlarının az olması
• Pestisit ve kimyasallara
maruz kalmama
• Alkol alımının azlığı
• Radyasyondan korunma
• Günlük enerjiden gelen yağ
oranının <%30’un altında
olması
• Bol taze meyve ve sebze
tüketimi
• Posadan zengin beslenme
Karbonhidratlar; gereksiniminde fazla beslenmemek,
kepekli tahıl ürünleri, kuru baklagiller, taze sebze ve
meyvenin tüketilmesi, posa alımının arttırılması
bağırsakların
düzenli
çalışmasını
arttırarak
kalınbağırsak-rektum kanserlerini önlemektedir.
Yağlar; kanserojen maddeler yağ içinde birikir ve
fazla yağ alımı bu maddelerin vücuda girişini arttırır.
Cinsiyet hormonları yağa benzer, yağın fazla alınması
bu hormonların çalışma düzenini bozar. Çoklu
doymamış yağ asitlerinden zengin sıvı yağlar kolay
okside olurlar. Oksidasyon sonucu oluşan öğeler,
bağışıklık hücrelerinin yıpranmasına neden olarak
kanser olma riskini arttırmaktadır.
Protein; aşırı et, dolayısı ile hayvansal proteini çok
tüketen ülkelerde meme, rahim, prostat, kalın
bağırsak-rektum, pankreas ve böbrek kanserleri,
az tüketen ülkelerden daha fazla görülmektedir.
Vitamin ;
•A vitamininin özellikle ön maddesi olan
karotenoidler kanserojen maddelerin etkinliğini
azaltarak kanserin önlenmesinde etkindirler.
• C vitamini, vücuda alınan kanserojenleri etkisiz hale
getirir.
• B vitamini, yeterli miktarda alınması vücudun
savunma sisteminin etkinliği için önemlidir.
•E vitamini, yağların ve hücrelerin oksidayonunu
önler.
•D vitamini, çoğunluğu güneşten sağlanır. Yeterli
miktarda güneşte kalmak hem D vitamini
oluşumunun sağlanması ve yeterli kalsiyumun
alınması kemik kanseri riskini azaltır.
Mineraller;
•Kansere neden olan mineraller; nikel, kurşun,
kadmiyum, arsenik, asbest.
•Kanserden koruyan mineraller; selenyum, çinko,
iyot, mobilden, bakır, demir, kalsiyum.
Kanserden koruyucu rolü olan öğeler ve kaynakları
Öğeler
Proteaz inhibitörleri
Antioksidanlar
Özel koku ve tat verenler
Kükürtlü öğeler
Besinler
Soya fasulyesi, mercimek,
kuru fasulye, nohut, taze
fasulye, bezelye
Meyveler, ceviz, fındık,
fıstık, vb. turunçgiller, kayısı,
karadut, kuş üzümü,vb.
Lahana, karnabahar,
ıspanak, pazı, turp, pancar,
vb.
Sarımsak, soğan, pırasa.
Öneriler
•Yeterli ve dengeli beslenmeli, öğünlerde dört
besin grubundan yiyecekler yer almalıdır.
•5 porsiyon/gün sebze veya meyve tüketilmelidir.
•Rafine tahıllar ve şeker yerine tam taneli tahıllar
tercih edilmelidir.
•Özellikle yağ içeriği yüksek ve işlenmiş kırmızı et
tüketimi sınırlandırılmalıdır. Yerine tavuk, balık,
kuru baklagiller tercih edilmelidir.
•Yemekler az yağ ile pişirilmeli, kızartma, kavurma
gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama, ızgara ,
fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
Kaynaklar
1. http://diyabet.gov.tr/content/files/yayinlar/brosurler/diyabetbrosur/Diyabetv
eSaglikliBeslenmeKitapcigi.pdf , Erişim tarihi: 16.02.2015.
2. Hark L, Morrison G. Medical Nutrition and Disease. Fourth Edition. Blackwell
Publishing Ltd, 2009.
3. Yıldız E. Diyabet ve Beslenme. Klasmat Matbaacılık, Ankara, 2008.
4. Samur G. Kalp Damar Hastalıklarında Beslenme. Klasmat Matbaacılık, Ankara,
2008.
5. Yıldız E. Kanser ve Beslenme. Klasmat Matbaacılık, Ankara, 2008.
6. Yıldız E. Kronik Böbrek Yetmezliği ve Beslenme. Klasmat Matbaacılık, Ankara,
2008.
Download