ŞİZOFRENİDE KLİNİK BELİRTİLER VE BULGULAR(devam) BEDENSEL VE FİZYOLOJİK BELİRTİLER-2 -İlaç etkisi olmayan periferik uyarının ihmali, bimanuel sinkineziler gibi bazı silik nörolojik belirtiler ve sol/sağ konfüzyonu, koordinasyon bozukluğu gibi genel birtakım fiziksel sorunlar saptanabilir. -Nörofizyoloik bulgular arasında tepki verme süresinde yavaşlama, gözle izleme bozuklukları ya da duyusal algı bozuklukları vardır. -Bazı hastalar aşırı miktarda sıvı alırlar, su entoksikasyonu ve idrar özgül ağırlığında bozukluk, elektrolit dengesi bozuklukları geliştirirler. -Bazı küçük fiziksel anomaliler (yüksek kemerli damak, dar/geniş eğilimli gözler ya da kulaklarda küçük malformasyonlar...) görülebilir. -Diğer fizik bulgular sıklıkla eşlik eden diğer bozukluklarla ilişkilidir. - Örneğin, nikotin bağımlılığı, şizofrenisi olanlar arasında çok yaygın olduğu için bu kişilerin sigara ile ilişkili amfizem veya diğer pulmoner ve kardiyak sorunlar geliştirme olasılıkları daha yüksektir. ŞİZOFRENİDE KLİNİK BELİRTİLER VE BULGULAR(devam) ŞİZOFRENİDE POZİTİF VE NEGATİF BELİRTİLER-1 1980- T.J. Crow pozitif (artı, prodüktif) ve negatif (eksi, defisit) belirtiler- tip I ve II şizofreni. Pozitif belirtiler; sanrılar, varsanılar, dezorganize konuşma, dezorganize davranış ve dikkat bozukluğu... Pozitif semptomların “Psikotik boyutu” hezeyanları ve halüsinasyonları kapsarken “dezorganizasyon boyutu” dezorganize konuşma ve dezorganize davranışı kapsar. Negatif belirtiler ise; affektif küntleşme veya düzleşmeyi, konuşma veya konuşma içeriğinin yoksulluğunu (aloji), motivasyon eksikliği ve amaca yönelik davranışın başlatılmasında kısıtlılıkları (avolisyon), zevk alamama (anhedoni), düşünce blokları, öz bakımda azalma ve sosyal çekilmeyi kapsar. ŞİZOFRENİDE KLİNİK BELİRTİLER VE BULGULAR(devam) ŞİZOFRENİDE POZİTİF VE NEGATİF BELİRTİLER-2 Tip I: pozitif belirtiler, beyin görüntüleme yöntemlerinde normal yapı, tedaviye daha iyi yanıt, daha iyi hastalık gidişatı Tip II: negatif belirtiler, beyin görüntüleme yöntemlerinde serebral asimetri, serebellar hacimde azalma ve beyin yoğunluğu değişiklikleri. Pre-frontal işlevleri değerlendiren nöropsikolojik testlerde bozukluklar daha çok, tedaviye daha kötü yanıt, hastalık gidişi daha kötü. Nancy Andreasen pozitif ve negatif belirtiler üzerinde çalışmıştır. Carpenter ve arkadaşları negatif belirtilerin bir bölümünün hastalığın etkisine ve ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkan geçici ikincil negatif belirtiler olduğunu vurgulayarak, şizofrenide daha başlangıçta, temelde var olan “birincil eksiklik (defisit) sendromu”nu tanımlamışlardır. ŞİZOFRENİDE KLİNİK BELİRTİLER VE BULGULAR(devam) ŞİZOFRENİDE POZİTİF VE NEGATİF BELİRTİLER-3 Antipsikotikler pozitif belirtilerin sağaltımında oldukça etkili iken, çoğunlukla negatif belirtilerde değişiklik yapmamakta, hatta bunları artırarak yeni negatif belirtilere neden olabilmektedir. “Birincil eksiklik (defisit) sendromu”nun tanınması hem şizofrenideki temel patolojinin aydınlatılması, hem sağaltım açısından önemlidir. Birincil eksiklik sendromu; Duygulanımda kısıtlanma, duygusal tepkilerde azalma, konuşmada fakirleşme (alogia); istenç ve istekli eylem eksikliği (avolition), topluma girme isteğinde azalma,günlük etkinliklerden zevk alamama (anhedonia) Birincil belirtileri klinik olarak ikincil eksi belirtilerden ayırmak güçtür, hastalığın başlangıç evrelerinde ayırt edilebileceği gösterilmiştir. İkincil negatif belirtiler; Uzun süren bir hastalığın yarattığı yeti yitimine, çökkünlük belirtilerine ya da antipsikotiklerin yan etkilerine ikincil ortaya çıkmaktadır. TANISAL ALT TİPLER Şizofreni sendromunun heterojenitesini azaltmak için geliştirilmiş geleneksel yaklaşım, farklı alt tiplerin oluşturulması ve bunların geçerliliklerini onaylama veya reddetme girişimleri ile sonuçlanmıştır. Klasik alt tipler olan; dezorganize (DSM-IV-TR) veya hebefreni (ICD-10), paranoid, katatonik ve basit şizofreni heterojeniteyi azaltmak için en sık kullanılan alt tiplendirmelerdir. Şizofreni belirtileri, çoğunlukla üç yarı-bağımsız belirti kümesi olarak ayrılır: (1) psikotik boyut, varsanı ve sanrıları içerir, (2) dezorganizasyon boyutu, dezorganize konuşma, bizar ve dezorganize davranışları içerir, (3) negatif belirtiler, kısıtlı affekt, azalmış istek (anhedoni) ve azalmış konuşmayı (aloji) ve istekli eylem eksikliğini (avolition) içerir. TANISAL ALT TİPLER(devam) Paranoid Şizofreni: En belirgin özelliği bir ya da daha fazla sanrı ve sık işitsel varsanıların varlığıdır. Dezorganize konuşma, dezorganize davranış, künt ya da uygunsuz duygulanım dışlanmalıdır. Paranoid tip, görece iyi prognoza sahiptir. Dezorganize ya da Hebefrenik Şizofreni: En önemli özelliği dezorganize davranış ve künt ya da uygunsuz duygulanım ve düşünce bozukluğunun olmasıdır. Sanrı ve varsanılar varsa sıklıkla bölük pörçüktür. Kötü premorbid işlevsellik, sinsi başlangıç ve kötü prognoz bu alt tipin genel özelliğidir. Katatonik Şizofreni: Motor ve davranış bulguların ön planda olduğu bir tablodur. Günümüzde daha az görülmektedir. Ayrışmamış Şizofreni: Yukarıda tanımlanmış alt tiplerin birine sokulamayan kategori olarak açıklanmıştır. Tanı diğer alt tiplerin dışlanmasıyla konulabilir. TANISAL ALT TİPLER(devam) Rezidüel ya da Kalıntı Şizofreni: Geçmişte en az bir psikotik dönem yaşamış, ancak artık psikotik bulguları bulunmayan hastalar için kullanılır. Daha çok negatif belirtilerin baskın olduğu süreğen şizofrenik bozukluktur. Duygu küntlüğü, vurdumduymazlık, ilgisizlik, girişim ve eylem azlığı, toplumdan kopukluk, düşüncede somutlaşma ve fakirleşme, kendisine iyi bakamama gibi belirtiler vardır. Basit Şizofreni: Bleuler tarafından ayrı bir tip olarak ele alınmıştır. ICD10’da bu tanı vardır, birçok ülkede kullanılmaktadır. Basit şizofreni, sinsi ve yavaş başlayan, ilerleyici olan ve daha çok negatif belirtilerin baskın olduğu şizofreni türüdür. Genç yaşta yavaş yavaş başlayan, ilgisizlik, isteksizlik, aldırmazlık, duygulanımda küntlük, düşüncede fakirleşme, toplumdan çekilmeyle belirlidir. Rezidüel şizofreniden ayrımı ancak öykü ile olur. Basit şizofrenide alevlenme dönemleri yoktur. Daha başlangıçtan süreğen renksiz, eksi belirtileri bulunur. AYIRICI TANI-1 Klinisyen; bir hastaya şizofreni tanısını koymadan önce dikkatli bir anamnez, fizik muayene, ruhsal durum muayenesi laboratuar testleri ile diğer tüm olasılıkları dışlamalıdır. AYIRICI TANI-2 Genel Tıbbi Duruma ve Madde Kullanımına Bağlı Psikotik Bozukluklar: -Öykü, fizik muayene ya da laboratuar testleri doğrudan fizyolojik bir etkisi olduğunu gösteriyorsa genel tıbbi duruma bağlı psikotik bozukluk tanısı konur. AYIRICI TANI-3 Genel Tıbbi Duruma ve Madde Kullanımına Bağlı Psikotik Bozukluklar: -Çeşitli nörolojik veya diğer tıbbi hastalıkları olan kişilerde, bu hastalıklara ilişkin semptomlardan önce psikoz belirtileri saptanabilir. Örn: temporal lob epilepsi, neoplazmalar, frontal veya limbik travma, serebrovasküler olaylar ..... AYIRICI TANI-4 Madde kullanımının yol açtığı psikotik bozukluk -Şizofreniden bir maddenin hezeyan ya da halüsinasyonlarla etiyolojik olarak ilişkili olduğu yargısına varılmasıyla ayırt edilir. -Klinisyen psikotik semptomların madde kullanımı ile birlikte başlayıp başlamadığına ve bu belirtilerin madde kullanımı nedeniyle sürüp sürmediğine karar vermelidir. -Psikotik belirtilere yol açabilen maddeler arasında amfetaminler , hallüsinojenler, alkol, kokain, esrar sayılabilir. AYIRICI TANI-5 Duygudurum Bozuklukları: -Şizofrenide duygudurum bozukluğunun sık görülmesi psikotik özellikleri olan duygudurum bozukluğunu şizofreniden ayırt etmeyi zorlaştırır. -Şizofrenideki dereistik düşünce yapısı ve otistik yaşam biçimi görülmez. Genellikle depresyon ve mani atakları iyileştikten sonra, ataklar arasında kişinin sağlıklı denebilecek uyumu vardır -Şizofrenide görülenlerden ayırt edilemeyecek psikotik belirtiler sadece duygudurum bozukluğu dönemlerinde ortaya çıkıyorsa tanı psikotik özellikler gösteren duygudurum bozukluğu olmalıdır. AYIRICI TANI-6 Şizoaffektif Bozukluk: -DSM-IV’e göre bu rahatsızlık şizofreninin bir alt tipini oluşturmaz; Etiyoloji ve patofizyoloji açısından, bir yanda şizoaffektif bozukluk ile şizofreni arasında, diğer yanda şizofreni ile psikotik duygudurum bozuklukları arasında dikkate değer örtüşmeler söz konusudur. -Bir duygudurum epizodu için tanı ölçütlerini tam karşılayan duygudurum semptomları şizofreninin üzerine binerse ve bu semptomların özel bir klinik önemi olursa ek bir tanı olarak Başka Türlü Adlandırılamayan Depresif Bozukluk ya da Başka Türlü Adlandırılamayan Bipolar Bozukluk tanısı konmalıdır AYIRICI TANI-7 Hezeyanlı (sanrılı) Bozukluk: Şizofreni ile hezeyanlı bozukluğun ayırıcı tanısı hezeyanların niteliğine göre (hezeyanlı bozuklukta hezeyanlar bizar değildir) ve şizofreninin diğer özgül semptomlarının (halüsinasyonlar, dezorganize konuşma ya da dezorganize davranış ve belirgin negatif semptomlar gibi) bulunmamasıyla yapılır. Şizofreniform Bozukluk: Süre kuralına göre ayrılır. Semptomların toplam süresi en az 1 ay, ancak 6 aydan daha kısa süreli olmalıdır. AYIRICI TANI-8 Kısa Psikotik Bozukluk: En az 1 gün süren, ancak 1 aydan daha kısa süren hezeyanlar, halüsinasyonlar, dezorganize konuşma ya da ileri derecede dezorganize ya da katatonik davranışın varlığı ile tanımlanır. Başka Türlü Adlandırılamayan Psikotik Bozukluk: Herhangi bir özgül bozukluk için tanı ölçütleri karşılanmadığında veya spesifik bir tanı koymak için yeterli bilgi yoksa bu tanı konulabilir.