Sevgili Yılmaz Özdil

advertisement
UYANMAK VE UYANDIRMAK
Yanardöner-parlarsöner takımı şimdilerde hep istikrardan bahsediyorlar, hiç aynaya bakıp utanmadan! Ama
olana bitene ve ortaya çıkan haritaya baktığımızda istiklalimizin ve istikbalimizin “istikrarlı” bir biçimde elden
gitmekte olduğu açıkça görülüyor!
Ak damarlarında kan değil vıcık vıcık yağ dolaşanlar her devirde üste çıkmayı başarıyor! Sümela’da,
Akdamar’ da ayini, tarihi medresede defileyi alkışlıyorlar!
Şimdilerde ellerine “kan” bulaştıranlar,ekranlara “Jöle” bulaştıranlar ve kaleminden “yağ” damlayanlar
makbul görülüyor!!!
Ekranlara “jöle” sandıklara “hile” karıştığı konusunda vatandaşlar hemfikir!
Gerçekleri yazanlar ise “bertaraf” ediliyor!
“Türkiye’nin parçalanması projesi” bir emperyalist-Haçlı projesidir!
Şimdilerde Türkiye bölünmek üzere masaya yatırılmıştır!
Bölüp parçalamada usta Cerrah Martti Ahtisaari ülkemizi ziyaret ederek gerekli hazırlıklar yaptı!
İhanet erbabı ellerini oğuşturuyor!
İstiklalimiz ve istikbalimiz tehlikededir!!
Cumhuriyetten yana, laiklikten, bağımsızlıktan yana kimi Atatürkçü yazarlar, bu işbirlikçilere; “bunlar İslam
devleti kuracaklar” diyorlar!
İşbirlikçiler İslam devleti de kurmaz, demokrasi de getirmez!!
Böylesi yakıştırmalar onlara verilen bir paye, takılan bir madalyadır!
Bunlar paradan başka gözleri hiçbir şeyi görmeyen istismarcılardır.
Böylelerine İslam değil istismarcı denir. İstismarcıların İslamlıkla, dindarlıkla bir ilgisi olamaz!
Bunlar, Beyaz Saray’ı “kabe” sanan şaşkınlardır!
Bunlar, Bush’u-Papa’yı “peygamber” belleyen yolunu şaşırmış gafillerdir!
Bunlar, “muhafazakâr” falan değil, yozlaşmayı “değişim”, kaybettikleri değerleri “kâr” sayan “manda
ruhlu” sefillerdir!
Amerika’nın menfaati için çalışmak bunlar için ibadettir!!
Emperyalist-Hıristiyan isteklerini yerine getirmek kimlerin telkini ya da dayatmasıdır?
Chemill İpekçi, Nazlı Etekli, Tuncay Güney, Recep Kuzey, Vahidettin Gülen, Abdullah Bilen; bir düşünün
Allah için mi, Amerika için mi “diyalog” içindedir? Türkiye’yi yöneten “Takiyyettin Efendiler” her türlü hileyi,
istismarı mubah biliyorlar! Emperyalist planları perdelemede mahirler!
Bu “akil adamlar” nereden çıktı? Biz aklımızı mı yitirdik?
Geçenlerde olanları izlemeye ve anlamaya çalışan bir köylü yurttaş:
“Sümela’da Akdamar’da gavurlara ‘hayin’ yaptırdılar. Gavurlara anlayış gösteriliyor, kendi
insanlarımıza, komutanlarımıza düşman gibi davranılıyor. Buna sevinenler var, ben bunlara niye
sevineyim ki?” Dedi
Köylü yurttaşın söylediği gibi Sümela’da, Akdamar’da ayin yaptırmak “hoşgörü örneği” değil, “boş veri
örneği”dir! Yani ver-kurtul anlayışının yeniden ileri sürümüdür!
Soros’un heybesinden beslenenler, “Heybeliada Ruhban Okulu açılsın” diyor!
Ama askerlerimizin başına çuval geçirilmesinden beri mızrak çuvala sığmıyor! yapılanlar akla, mantığa,
vicdana sığmıyor!!!
Peki akıl ve vicdan sahibi olanlara düşen görev nedir?
Hepimize düşen görev; uyanmak ve uyandırmaktır!
Avrupalı ve Amerikalı emperyalistler üstümüzden gölgelerini, cebimizden ellerini hiç çekmediler!!!
Çağdaş giyimli laikler hiç kaygılanmasın! Başbakan: “Yaşam tarzınızın teminatı benim” dedi. Sizin çağdaş
giyiminizle falan uğraşılmayacak. Sizden istenen; bağımsızlıktan vazgeçip efendice teslim alarak sömürge olmayı
kabul etmenizdir. Yani, “çağdaş köle” olmayı kabul ederseniz sorun yoktur! Yani onuru kırılmış, ülkeleri
parçalanmış, namusu lekelenmiş, beyni iğfal edilerek kirletilmiş insanlar olarak, tertemiz(!) biçimde yaşayıp
gidersiniz!!!
12 Eylül darbesinde ve 12 Eylül referandumunda Okyanus ötesinin etkisini kimse inkar etmiyor, edemiyor!!
Ne demiş atalarımız: “Dert bir olsaydı ağlamak kolaydı…” Dertlerimiz çok, ağlamanın yararı yok!
Ne demiş Çin Atasözü: “yürüyen bir aptal, oturan iki akıllıdan daha fazla yol alır…”
Ne demiş Namık Kemal: “vatanının bağrına düşman dayamış hançerini, yok mudur kurtaracak bahtı
kara maderini?”
Ne demiş Mustafa Kemal: “Varsın vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak bahtı
kara maderini.”
Ne demiş Mustafa Kemal önderliğinde birleşen Türk Milleti: “ya istiklal, ya ölüm!”
Bilinçle davalarına sahip çıkanlar kazanır… 29.09.2010
MUSTAFA DURNA
ANTALYA
Download