Çöp evler ve DSM-5 yeni tanı kategorisi biriktirme bozukluğu: Sınırlı

advertisement
Aydın ve ark.
289
_____________________________________________________________________________________________________
AraĢtırma / Original article
Çöp evler ve DSM-5 yeni tanı kategorisi biriktirme bozukluğu:
Sınırlı alan çalıĢması
Erkan AYDIN,1 Ramazan KONKAN,2 Gazi ALATAġ,3 Abdülkadir Tabo,2
Sadık YĠĞĠT,4 Oya GÜÇLÜ GÖNÜLLÜ,2 Emine AYDIN5
_____________________________________________________________________________________________________
ÖZET
Giriş: Çok sayıda psikiyatrik ve fiziksel hastalıkta oluşabilen ‘çöp ev’ olgusu hem kişi, hem de yakın çevresi için
çok ciddi sorunlar yaratabilmektedir. Türkiye’de çöp evlerin yaygınlığı ve çöp ev oluşmasının nedenleri hakkında
veri yoktur. Çalışmamızda Toplum Ruh Sağlığı Merkezi hizmeti kapsamında Zeytinburnu bölgesinde çöp evlerin
saptanması, bu evlerde yaşayan hastalar ve yakınları hakkında bilgi toplanması, çöp evde yaşayan kişilerin DSM5 yeni tanısı biriktirme bozukluğuna göre değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Zeytinburnu Toplum Ruh
Sağlığı Merkezi hizmeti kapsamında alan taraması yapılmış, bir yıllık süre içinde saptanan çöp evler Yaşam Ortamını Değerlendirme Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Ölçek puanlarına göre orta ve ileri derecede dağınık olarak sınıflandırılan evlerde yaşayan kişilerin sosyodemografik verileri, hastalıklarına ilişkin özellikleri değerlendirilmiştir.
Bulgular: Zeytinburnu ilçesinde bir yılda 41 orta ve ileri derecede dağınık çöp eve ulaşılmış ve bu evlerde 103
kişinin yaşadığı saptandı. Bunların 60’ında (%59.2) psikiyatrik bozukluk vardı (psikotik bozukluk 27-%26.2, yaygın
gelişimsel bozukluk ve zeka geriliği 16-%15.5, demans 7-%6.8, alkol madde bağımlılığı 6-%5.8, duygudurum
bozuklukları 4-%3.9). Bu kişilerin 41’inde (%39.9) çöp ev, uygunsuz biriktirme sonucu oluşmuştu. Biriktiren hastalardan 13’ü (%34.1) DSM-5 biriktirme bozukluğu tanı ölçütlerini karşılıyordu (8 edinmeli biriktirme, 5 edinmesiz
biriktirme). Tartışma: Çöp ev diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir ruh sağlığı ve toplum sağlığı
sorunudur. Literatürde çöp evler daha çok yalnız yaşayan bireylerin evi olurken, çalışmamızda çöp evde genellikle
birden çok hasta veya sağlıklı kişiler yaşamaktadırlar. Toplum ruh sağlığı merkezlerinin çöp evler içinde yaşayan
psikiyatri hastalarını belirleyecek ve gerekli girişimleri yapacak şekilde örgütlenmesi gerekmektedir. (Anadolu
Psikiyatri Derg 2014; 15:289-295)
Anahtar sözcükler: Çöp ev, biriktirme bozukluğu, toplum ruh sağlığı merkezi
Domestic squalor and hoarding, a new diagnosis in DSM-5:
confined field study
ABSTRACT
Objective: Domestic squalor which is caused by many psychiatric and not psychiatric diseases may lead to many
serious problems for patients and their intimates. In our country there are not any data about the prevalence and
the reasons of these houses. In this study, within the scope of Community Mental Health Service, it is aimed to
locate these houses in Zeytinburnu and to gather information about the patients and their intimates and to
evaluate the people living in these houses according to Hoarding, a new DSM-5 diagnosis. Methods: Within the
scope of Zeytinburnu Community Mental Health Center, some field scanning has been done and domestic
squalor has been evaluated with Living Condition Rating Scale for a year. In this scale, the sociodemographic
_____________________________________________________________________________________________________
1
Uzm.Dr., Bağcılar Toplum Ruh Sağlığı Merkezi, İstanbul, Türkiye
Uzm.Dr., 5 Asist.Dr., Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul, Türkiye
Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı, Ankara, Türkiye
4
Psikolog, Zeytinburnu Toplum Ruh Sağlığı Merkezi, İstanbul, Türkiye
YazıĢma Adresi / Correspondence address:
Uzm.Dr. Erkan AYDIN, Bağcılar Toplum Ruh Sağlığı Merkezi, Bağcılar/İstanbul,
E-mail: aydinerk@gmail.com
GeliĢ tarihi: 04.08.2013, Kabul tarihi: 27.11.2013, doi: 10.5455/apd.48434
2
3
Anadolu Psikiyatri Derg 2014; 15:289-295
290
Çöp evler ve DSM-5 yeni tanı kategorisi biriktirme bozukluğu: Sınırlı alan çalışması
_____________________________________________________________________________________________________
data which have been got from the patients who live in the houses which are labeled as moderate-squalor and
severe squalor and features of the disease are evaluated. Findings: Forty-two moderate squalor and severe
squalor have been reached in a year in Zeytinburnu and it has been determined that 103 people live in these
houses. Sixty people out of 103 have had a psychiatric disease (psychotic disorder 27-26.2%, common developmental disorder and mental retardation 16-15.5%, dementia 7-6.8%, alcohol drug addiction 6-5.8% and mood
disorder 4-3.9%). Forty-one of these people (39.9%) have had the litter houses as a result of inconvenient storage
of things. 13 patients who store things show the symptoms of DSM-5 hoarding disorder. Discussion: Domestic
squalor is a serious mental health and social health problem in our country as in developed counties. In other
countries, especially there are people who live alone in these houses, whereas in our study it is found that more
than one person, whether they are sick or not, live in these houses. It is essential for community mental health
centers to determine the psychiatric patients who live in these houses and to be organized to arrange the
necessary interventions. (Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:289-295)
Key words: domestic squalor, community mental health center, hoarding disorder
_____________________________________________________________________________________________________
GİRİŞ
Yaşanılan ortamın temizliği, içinde yaşayanların
yetiştirilme biçimleri, beklentileri, maddi olanakları, kültürel özellikleri ve sosyal çevreleri gibi
etkenlere göre değişkenlik gösterir. Her kültür
ve sosyoekonomik durum için belirli bir derecenin üzerinde bakımsız, pis ve dağınık olan evler
1
‘çöp ev’ (domestic squalor) olarak tanımlanır.
Çöp evlerde yaşayan bireylerin yarısından fazlasında biriktirme davranışı bulunmakla birlikte,
zaman zaman biriktirme davranışı olmayan kişiler de çöp evlerde yaşamak zorunda kalabil2
mektedir. Yaşanılan ortamın çöp eve dönüşmesi üç şekilde olabilmektedir: 1. Biriktirme
davranışı ile evin gereksinim duyulmayan nesnelerle doldurulması, biriken yığınların evin
amaca yönelik kullanımını engellemesi sonucunda çöp evler oluşabilir. 2. Biriktirme davranışı olmayan kişilerin bir kısmında şizofreni veya
demans gibi ağır yeti yitimine neden olan bir
hastalık vardır. Bu hastalar ürettikleri çöpleri
atamazlar, günlük temizlik ve düzenleme işlerini
yeterli düzeyde yapamazlar. 3. Bu evlerde
yaşayanların bir kısmı hem bir gün işe yarayacağı gerekçesiyle aşırı derecede kullanılmayacak nesne biriktirirler, hem de yeti kaybı nede3
niyle yaşadıkları ortamı düzenleyemezler.
Çöp evler olgusu, hem içinde yaşayan kişiler,
hem de çevresi için birtakım riskleri barındıran
bir toplum sağlığı sorunudur. Çöp evler nedeniyle ortaya çıkan riskler arasında düşme sonucu yaralanma, çok önemli evrak/eşyaların ve
paraların kaybedilmesi, aynı evde yaşayan
çocuğun fiziksel ve ruhsal açıdan kötüye kullanımı, eğer hayvan biriktiriliyorsa o hayvanların
bakımının ihmali, bu hayvanların toz halinde
dışkıları ile temas sonucu akciğer enfeksiyonu,
haşerelerin neden olduğu sağlık sorunları, ev
drenaj sisteminin tıkanması sonucunda su
baskınları ve yangınlar sayılabilir. Bu durum
aynı zamanda sağlık ve sosyal harcamalar,
Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:289-295
kompulsif satın alma gibi nedenlerle kişilere
1,4
ciddi mali yük oluşturabilir.
Yarattığı tüm ciddi sorun ve risklere karşın, çöp
ev olgularının yardım aramak için sağlık kuruluşlarına başvuruları nadirdir. Çöp ev olgularına
daha çok yakın çevrede yaşayan diğer kişilerin
yakınmaları ve sosyal servis çalışanlarının ev
ziyaretleri sonucunda ulaşılır. Sağlık ve sosyal
yardım sistemi gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda bu evlerde yaşayan kişilerin yarıya
yakınının bilişsel kayıpları olan yaşlılar olduğu
2
bildirilmiştir. Kendine bakımı ihmal eden, çöp
evde yaşayan ve biriktirme davranışı olan yaşlı
kişiler için ‘Diyojen sendromu’ tanımlaması da
5
yapılmıştır; ancak Diyojen sendromu özgül bir
durum olmayıp demans, alkol bağımlılığı, şizofreni, kişilik bozukluğu gibi durumlarla yüksek
oranda birliktelik göstermesi ve genç yaşlarda
da görülmesi nedeniyle bu kavram artık yalnız
6
tarihsel önemdedir. Başka bir psikiyatrik bozukluğun belirtisi olmaksızın görülen biriktirme
davranışı için DSM-5’te biriktirme bozukluğu
(hoarding) adıyla ayrı bir tanının yer alması
7
önerilmiştir.
Altta yatan psikopatolojiye yönelik tedavi girişimleri olmaksızın birikmiş eşyaların uzaklaştırılması, evin temizlenmesi ve yeniden düzenlenmesi kişide yoğun anksiyete ve psikolojik
yüke neden olabilir. Kısa sürede ev yeniden
eski haline dönebilir. Hastanın sürece katılımı
ve onayı alınmadan yapılacak işlemlerinin ciddi
depresyon ve intihara neden olduğunun görülmesi üzerine, onay alınmadan girişimde bulunulması bazı ülkelerde yasaklanmıştır. Algoritma oluşturmaya yetecek sayıda sağlık kuruluşlarına başvuru olmadığı için çöp evde yaşayan
insanlara yönelik tedavi ve izleme biçimlerini
belirlemek güçtür. Çöp evde yaşayan kişilere
yönelik tedavi çok yönlü bir ekip çalışması ve
1
yüksek maliyet gerektirir. Bu evlere yapılacak
girişimler, ruh sağlığı çalışanlarının öncülüğün.
de yürütülen ‘olgu yönetimi’ne diğer sosyal
Aydın ve ark.
291
_____________________________________________________________________________________________________
kuruluşların ortak katılımı ile gerçekleştirilmeli8
dir. Türkiye’de çöp evler ve burada yaşayan
kişiler hakkında yeterli veri olmadığı gibi, bu
evlere yönelik girişimleri yönetecek kuruluşlar
da yoktur. Bu evler daha çok medya haberleri
ile gündeme gelmektedir. Toplum Ruh Sağlığı
Merkezlerinin (TRSM) çöp evleri saptaması, bu
evlerde yaşayan kişilerin gereksinimlerini belirlemesi, evin yeniden düzenlenmesine yönelik
girişimlere önderlik etmesi ve çöp evler konusunda bilgi birikimi sağlaması beklenmektedir.
Çalışmamızda Zeytinburnu TRSM’nin etkinlikleri kapsamında 01 Aralık 2011-01 Aralık 2012
tarihleri arasında ulaşılan çöp evlerin oranının,
bu evlerde yaşayan kişilerde çöp ev oluşumuna
yol açan mevcut ruh sağlığı sorunlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM
Zeytinburnu ilçesi sınırlarında 01 Aralık 2011-01
Aralık 2012 tarihleri arasında 42 çöp ev saptanmıştır. Çöp evler üç farklı yöntemle belirlendi.
İlk olarak TRSM ile işbirliği yapan yerel kurumların olgu bildirimi, ikinci olarak yakınlarının
bireysel başvurularının ardından TRSM sorumluluk alanında bulunan ağır yeti yitimi olan
hastalara ulaşmak için yapılan ev ziyaretleri ve
son olarak Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir
Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bilgi
tabanından psikotik bozukluk nedeniyle tedavi
olan hastaların adreslerinin belirlenmesinin
ardından yapılan ev ziyaretleri sonucunda
saptandı. Çöp evler Yaşam Ortamını Değerlendirme Ölçeği (YDDÖ) ile değerlendirilmiştir.
Test sonucu orta ve ileri derecede dağınık olarak nitelendirilen evlerde yaşayanların, sosyodemografik özellikleri belirlendi. Tüm ev halkına
uygulanan SCID-I ve psikiyatrik görüşmeler ile
ruhsal bozukluklar araştırıldı.
Kullanılan ölçekler
Sosyodemografik Veri Formu: Çalışmacılar
tarafından evde yaşayan çöp ev oluşmasına
katkıda bulunan veya bulunmayan tüm kişilerin
sosyodemografik bilgilerini ve klinik özelliklerini
değerlendirmek için hazırlanmıştır.
DSM-IV Eksen I Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu (SCID-I): SCID9
I, First ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş,
yapılandırılmış bir klinik görüşme ölçeğidir.
SCID-I’in Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalış10
ması Çorapçıoğlu ve arkadaşları tarafından
yapılmıştır.
Yaşam Ortamını Değerlendirme ÖlçeğiYODÖ (Living Condition Rating Scale):
Samios tarafından yaşam alanlarının niteliğini
ölçmek için geliştirilmiş Halliday ve arkadaşları
tarafından 2000 yılında Londra’da, 2009 yılında
Sidney’de yapılan çalışmalarında kullanılmış11
tır. Ölçek yaşanılan alanı tümüyle değerlendiren, 0-3 arasında puan veren, 13 madde
(giriş, koku, ışık, halı-döşemeler, duvarlar,
mobilyalar, mutfak, tuvalet-banyo, besinler,
vücut-hayvan atıkları, biriktirme, karışıklık-dağınıklık, haşere-mikrop) içermektedir. Ölçek sonucunda 13 ve üzerinde puan alan evler ‘orta
derecede dağınık ve pis ev (çöp ev)’, 26 ve
üzeri puan alan evler ‘ileri derecede dağınık ve
pis ev’ olarak kabul edilmektedir. Ayrıca ölçeğin
değerlendiricinin gözlemine göre evin genel
kullanılabilirliğini ölçen ek bir maddesi, evde
yaşayan bireyin öz bakımını değerlendiren dört
maddesi, evin dış görünüşü ve bahçesini değerlendiren iki maddesi vardır. Ölçeğin Türkçe
geçerlilik ve güvenilirlik çalışması araştırma
ekibi tarafından yapılmıştır. Ölçeğin Cronbach
alfa iç tutarlılık katsayısı 0.90 olarak bulunmuştur. Maddeler silindiğinde ise, Cronbach alfa
değerleri 0.88-0.90 arasındadır. Test-tekrar test
güvenilirlik katsayısı 0.89 olarak hesaplanmıştır.
Ölçeğin yapı geçerliliği için açımlayıcı faktör
analizi yapılmıştır. Bu analizin yapılabilmesi için
faktör analizine uygunluğu testi (KMO) 0.60’tan
yüksek ve Barlett testinin anlamlı çıkması
gerekmektedir. Bu çalışmada da açımlayıcı faktör analizinde tek faktörlü yapıda KMO 0.782,
Barlett küresellik katsayı değeri 322.618 ve
Barlett testi anlamlı çıkmıştır. On üç maddenin
faktör yükleri 0.54-0.82 arasında değişmektedir.
SONUÇLAR
Zeytinburnu ilçesinde 42 orta ve ileri derecede
dağınık çöp eve ulaşıldı. Bir ev içinde yaşayan
kişilere ulaşılamadığı için çalışma dışında bırakıldı. Çalışma süresince üç eve girişimde bulunuldu ve çöp ev durumları ortadan kalktı, ancak
bu evler yine de çalışmaya alındı. Bu 41 evde
107 kişinin yaşadığı görüldü. Yüz üç kişi ile bire
bir görüşme yapıldı. Dört kişi evleri geçici olarak
kullanmaktaydı ve çalışma için onamları alınamadı. Evlerde yaşayanların hiç biri evin durumu
ile ilgili yardım isteğinde bulunmamıştır. Bu 41
evin 22’si diğer kurumların yönlendirmesi ile,
19’u gezici ekip ev ziyaretleri ile saptandı.
Sosyodemografik özellikleri
Çöp evlerde yaşayanlardan 64’ünün (%62.1)
erkek ve 86’sının (%83.4) 60 yaş ve altında
olduğu görüldü. Bireylerin 25’inin(%24.3) evli
olduğu; 16’sının (%15.5) lise ve üniversite
mezunu olduğu; 11’inin (%10.7) yalnız yaşadıAnadolu Psikiyatri Derg 2014; 15:289-295
292
Çöp evler ve DSM-5 yeni tanı kategorisi biriktirme bozukluğu: Sınırlı alan çalışması
_____________________________________________________________________________________________________
Tablo 1. Çöp evlerde yaşayanların sosyodemografik
özellikleri
______________________________________________
Yaş grupları
Sayı
%
______________________________________________
0-10
11-20
21-30
31-40
41-50
51-60
61-70
71 yaş ve üzeri
1
9
15
15
26
20
12
5
1.0
8.7
14.6
14.6
25.2
19.4
11.7
4.9
Medeni durum
Evli
Bekar
Boşanmış+dul
25
50
28
24.3
48.5
27.2
Eğitim durumu
Yok
İlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
32
50
5
13
3
31.1
48.5
4.9
12.6
2.9
Birlikte yaşadığı kişiler
Yalnız
Ailesiyle birlikte
11
92
10.7
89.3
Kaldığı yerin mülkiyeti
Ev sahibi
84
81.6
Yaşadığı evin niteliği
Apartman dairesi
Müstakil ev
Bekar odası
93
8
2
90.3
7.8
1.9
Çalışma durumu
Var
15
14.6
Gelir düzeyi
0-500 TL
500-1000 TL
1000-1500 TL
1500 TL ve üstü
19
54
14
16
18.4
52.4
13.6
15.5
Alkol kullanımı var
18
17.5
5
4.9
Madde kullanımı var
______________________________________________
ğı; 84’ünün (%81.6) ev sahibi olduğu, 18
(%17.5) kişinin alkol, beşinin (%4.9) madde
kullandığı görüldü (Tablo 1).
Çöp evlerde yaşayanların hastalık-engellilik
özellikleri
Yüz üç kişiden 60’ında (%59.2) psikiyatrik
bozukluk vardı (psikotik bozukluk 27-%26.2,
yaygın gelişimsel bozukluk ve zeka geriliği 16%15.5, demans 7-%6.8, alkol madde bağımlılığı
6-%5.8, duygudurum bozuklukları 4-%3.9).
Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:289-295
DSM-IV-TR’ye göre, 27 (%25.3) kişide herhangi
bir eksen I psikiyatrik bozukluğu, obezite, fiziksel engel, kronik tıbbi bir hastalık, biriktirme
davranışı ve DSM-5’e göre biriktirme bozukluğu
bulunmamaktadır (Tablo 2).
Tablo 2. Hastalık ve engellilik özellikleri
___________________________________________
Sayı
%
___________________________________________
DSM-IV’e göre ruhsal bozukluk
Yok
Psikotik bozukluk
Duygudurum bozukluğu
Demans
Yaygın gelişimsel bozukluk
Ve zeka geriliği
Alkol-madde bağımlılığı
43
27
4
7
16
41.8
26.2
3.9
6.8
15.5
6
5.8
Biriktirme (DSM-5’e göre hoarding)
Var
41
Yok
90
Var edinme olmadan
5
Var edinme ile biriktirme
8
39.9
87.4
4.9
7.8
Kronik tıbbi hastalık var
29
28.2
Fiziksel engel var
15
14.6
Obezite var
28
27.2
___________________________________________
Biriktirme bozukluğu olan kişiler
Kırk iki çöp evin YODÖ ile değerlendirilmesinde
29 evin orta derecede (YODÖ puanı ortalaması:
20.82±4.20), 13 evin ağır derecede (YODÖ
puanı ortalaması: 32.53±2.96) çöp ev olduğu
görülmüştür. Orta dereceli dağınık ve pis olan
evlerde 71 kişinin yaşadığı ve bunlardan 27’sinin biriktirme davranışının olduğu, ileri derecede dağınık ve pis olan evlerde 32 kişinin yaşadığı ve bunlardan 14’ünün biriktirme davranışının olduğu saptandı. Biriktirme davranışı olan
41 kişinin YODÖ’nün biriktirme maddesine göre
yapılan değerlendirmede 15’inde hafif, 11’inde
orta, 15’inde ileri düzeyde biriktirme davranışının olduğu saptandı. Biriktirme davranışı olan
13 kişi DSM-5 için önerilen biriktirme bozukluğu
tanısına uymaktadır. DSM-5’e göre biriktirme
bozukluğu olan 13 hastanın dördünün hayvan
biriktirmesi vardı. Biriktirme bozukluğu için altı
hastanın içgörüsü zayıfken, yedi hastanın içgörüsü yoktu. Bu 13 hastanın altısında eşlik eden
psikotik bozukluk, ikisinde duygudurum bozukluğu vardı. Beş hastada ise eşlik eden ek bir
ruhsal bozukluk saptanmadı.
Aydın ve ark.
293
_____________________________________________________________________________________________________
TARTIŞMA
Ülkemizde hem kişi, hem de çevresi için büyük
riskler barındıran çöp evler tıbbi ortamların
konusu olmaktan çok basın-yayın organlarında
abartılı miktarda çöp birikimi ve yerel kurumların
bu evlere uygunsuz girişimi ile gündeme gelmektedirler. Toplum temelli ruh sağlığı hizmet
sunumunun önemli konularından birisi olan bu
alanda ülkemizde kapsamlı bir çalışma yoktur.
Zeytinburnu TRSM hizmet alanında yapılan bu
çalışmada, toplum ruh sağlığı sistemi gelişmiş
ülkelerdeki çöp ev oranlarına benzer oranda
olgu saptanmıştır.
Çöp ev olgularına ulaşma biçimi, bu evler için
kullanılan seçme ölçütleri ve değerlendirme
ölçekleri araştırma sonuçlarını doğrudan etkilemektedir. Koruyucu sağlık sistemi iyi gelişmiş
ülkelerdeki çalışmaların çoğunda birinci basamak sağlık hizmetlerine, toplum ruh sağlığı
merkezlerine, hastanelere veya yaşlılık psikiyatrisi ayaktan izleme birimlerine başvurmuş
veya sevki sağlanmış hastalar örneklemi oluşturmaktadır. Bu çalışmaların sonuçları toplumun
geneli hakkında bir değerlendirme yapma olanağı verse de, daha geçerli bilgi için alan çalış2
maları gereklidir.
Çöp evlerle ilgili ilk çalışmalarda, ağır derecede
bakımsız ve pis olan çöp evlerde yaşamanın ve
kendine bakımı ihmal etmenin bir yaşlılık soru2
nu olduğu düşünülmüştür. Macmillian ve Shaw
1966 yılında Nottingham şehrinde, birinci basamak sağlık çalışanları ve yaşlılar ile çalı-şan
hekimlerin yönlendirmesi ile topladıkları, ‘yaşlılık yıkımı’ olarak tanımladıkları 24 çöp ev olgusu saptamışlardır. Çalışmanın sonuçlarını
genelleyerek 60 yaş üzerindeki kişilerin %0.5’in12
de ‘yaşılık yıkımı’ olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Wrigley ve Cooney 1992 yılında İrlanda’da yaşlı
psikiyatrisi birimlerine sevk edilen kişilerde yaptıkları çalışmada, yıllık çöp ev sıklığının %0.5
3
olduğunu bildirmişlerdir. Halliday ve arkadaşları 2000 yılında yerel yönetim temizlik ekiplerine yapılan çöp ev ihbarlarını inceledikleri
çalışmada 34.000’i 60 yaş ve üzerindeki kişilerden oluşan 238.000 nüfuslu bölgede bir yılda
70 yeni çöp ev bildiriminin yapıldığını sapta6
mışlardır. Halliday ve Snowdon 2009 yılında
Sidney kentinde yaşlılık psikiyatrisi servisine
yönlendirilmiş olguları inceledikleri çalışmada
ise yaşlı nüfusta yıllık çöp ev olgusunun %0.96
3
oranında olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda ise çöp evlere ulaşım daha çeşitlilik içermektedir. TRSM ile işbirliği yapan yerel kurumların
olgu bildirimi, TRSM hizmeti kapsamında yapılan ev ziyaretleri gibi çoklu kaynak kullanıldı.
Yine de çalışmamızda ilçede bulunan tüm çöp
evlere ulaşıldığı söylenemez. Nüfusu 293.228
olan ilçede bir yılda 41 çöp ev olgusuna ulaşılmış ve bu evlerde 103 kişinin yaşadığı görülmüştür.
Veri toplama kaynakları yaşlılık psikiyatrisi ve
sosyal servislere dayanan çalışmalardan farklı
olarak; Halliday ve arkadaşları yaş grubu ayırmadan yaptıkları çalışmada ulaşılan kişilerin
yaş aralığının 18-94 ve ortalama yaşın 63 olduğunu, %51 oranında 65 yaşından genç kişiye
6
ulaştıklarını bildirmişlerdir. Bizim çalışmamızda
çöp evlerde yaşayanların %83.4’ünün (86 kişi)
60 yaşından küçük olduğu görüldü. Bu sonuç
çöp evde yaşamanın yaşlılar kadar gençleri de
2
etkilediği bilgisini desteklemektedir.
Çalışma sonuçlarımızın diğer çalışmalara göre
ayrışan önemli bir yönü, çöp evlerde genellikle
birden fazla kişinin yaşadığının belirlenmiş
olmasıdır. Halliday ve arkadaşları yaptıkları
çalışmada 76 evde toplam 81 kişinin kaldığını,
bu kişilerin 68’inin (%84) tek başına yaşadık6
larını belirtmişlerdir. Halliday ve Snowdon, orta
ve ileri derecede dağınık çöp evlerde yaşayan3
ların %81’inin yalnız yaşadığını bildirmişlerdir.
Çalışmamızda ise belirlenen 41 evde yaşayan
103 kişinin 11’i (%10.7) yalnızdı. Çöp evlerin
30’unda birden çok kişi yaşamaktaydı. Hem
orta, hem de ileri derecede dağınık ve pis
evlerde birden çok kişinin yaşadığı görülmüştür.
Zeytinburnu İlçesi’nde gözlenen bu ayrışmanın
nedenlerini belirlemek için farklı çalışmalara
gereksinim vardır.
Halliday ve arkadaşları 2000 yılında, çöp evlerde yaşayanların %70’inde ICD-10’a göre bir
psikiyatrik bozukluk olduğunu, %85’inde kronik
fiziksel bir hastalık olduğunu bulmuşlardır. Bu
çalışmada bu evleri kullanan sağlıklı (ruhsal ve
fiziksel açıdan engeli bulunmayan) birey sayısı
2
hakkında bilgi verilmemiştir. Halliday ve Snowdon 2009 yılında Sidney’de 173 yaşlı ve çöp
evde yaşayan kişiyi inceledikleri çalışmada altı
kişinin DSM-IV-TR’ye göre ruhsal bozukluğu3
nun olmadığını belirtmişlerdir. Bizim çalışmamızda ise, bu evlerde yaşayan 27 (%26.2) kişide DSM-IV-TR’ye göre herhangi bir eksen bir
psikiyatrik bozukluk, şişmanlık, fiziksel engel,
kronik tıbbi bir hastalık, biriktirme davranışı ve
DSM-5’e göre biriktirme bozukluğu bulunmadığı
görüldü. Bu sonuç orta ve ileri derecede dağınık
ve pis olsa da, bu evlerin sağlıklı bireyler
tarafından da kullanıldığını göstermektedir.
Çalışmamızın dikkat çeken bir diğer bulgusu,
bu evlerde yaşayan kişilerin 30’unun (%29.1)
1000 TL ve üzerinde gelir sahibi olmasıdır.
Anadolu Psikiyatri Derg 2014; 15:289-295
294
Çöp evler ve DSM-5 yeni tanı kategorisi biriktirme bozukluğu: Sınırlı alan çalışması
_____________________________________________________________________________________________________
Bu bulgu evleri kullanan yüksek sayıda sağlıklı
bireyin olması ile ilişkili olabilir.
Çalışmalarda bu evlerde yaşayanların önemli
bir bölümünde şizofreni, demans ve alkol
2
bağımlılığı görülmüştür. Bizim çalışmamızda
ise, kişilerin 27’sinde (%26.2) psikotik bozukluk,
yedisinde (%6.8) demans, 16’sında (%15.5)
yaygın gelişimsel bozukluk ve zeka geriliği, altısında (%5.8) alkol-madde bağımlılığı vardı.
TRSM’lerin hizmet vereceği tanı gruplarının bu
bozuklukları kapsayacak şekilde genişletilmesi
ile çöp evler için daha etkin girişimler geliştirilebilecektir.
Çöp evlerde yaşayan kişilerin önemli bir kısmının biriktirme davranışı göstermesine karşın, bu
evlerde yaşayan kişilerin hangi oranda DSM-5
için önerilen biriktirme bozukluğu ölçütlerini
karşıladığı hakkında yeterli bilgi yoktur. Clark ve
arkadaşları, 1975 yılında çöp evlerde yaşayan
30 kişiden altısının (%20) biriktirme davranışı
nedeniyle evlerini çöp evlere dönüştürdüklerini
13
bildirmişlerdir. Samuels ve arkadaşları bir alan
çalışmasında, biriktirme davranışının yaygınlığı14
nı %4 olarak bulmuşlardır. Halliday ve arkadaşları çöp evlerde yaşayanların %51’inde
gereksiz birtakım nesneleri biriktirme davranışı
6
olduğunu belirlemişlerdir. Bu çalışmalardan
farklı olarak Timpano ve arkadaşları 2009 yılında yaptıkları alan çalışmasında, DSM-5’e göre
biriktirme bozukluğunun sıklığını %5.8 oranında
belirlemişlerdir. Bu çalışmadaki yüksek oran,
DSM-5’in biriktirme bozukluğu için önerdiği
‘belirtiler klinik olarak anlamlı gerginliğe veya
sosyal, mesleksel veya diğer önemli yaşam
işlevlerinde (kendisini ve diğerleri için güvenli
çevreyi sürdürmeyi de içeren) bozulmalar’ ölçütü için hafif ve orta düzeyde etkilenmenin yeterli
15
görülmesi ile ilişkili olabilir. Bizim çalışmamızda çöp evlerde yaşayan 103 kişiden 41’inde
(%39.9) biriktirme davranışı saptandı. Bu hastalardan 13’ü (%12.5) DSM-5’e göre biriktirme
bozukluğu tanı ölçütlerini karşılıyordu. Çalışma-
mız, çöp ev düzeyine ulaşmayan biriktirme
bozukluğu olan kişileri kapsamamaktadır. Ayrıca çalışma ekibince henüz ulaşılamayan çöp
evler olabileceği dikkate alındığında sonucun
topluma genellenemeyeceği düşünülmektedir.
Tolin ve arkadaşları biriktirme bozukluğu hastalarının %50.7’sinde depresyon, %20’sinde
OKB, OKB’ye benzer oranlarda diğer anksiyete
bozuklukları ve %30’unda ADHD bulunduğunu;
hastaların %40.1’inin hem biriktirme bozukluğu
ölçütlerini, hem de biriktirme ile ilgili bir dürtü
kontrol bozukluğu ölçütlerini (kompulsif satın
alma, kleptomani) karşıladığını bulmuşlardır.
Ancak bu çalışmada, psikotik veya demans
bulgusunun olması çalışma dışı bırakma ölçütü
16
olarak belirlenmiştir. Bizim çalışmamızda ise,
klinik olarak biriktirme bozukluğu tanısı konulan
13 hastanın altısında psikotik bozukluk, ikisinde
bipolar bozukluk vardı. Saptanan bu eş tanılı
olgular, DSM-5’te biriktirme davranışı ile psikotik bulguların ilişkili olmadığı durumlarda, iki
tanının birlikte ele alınmasına olanak verilmesi17
nin uygunluğunu desteklemektedir.
Hayvan biriktirmenin nesne biriktirmeden daha
zor tedavi edildiğini gösteren çalışmalar var16
dır. Bizim 13 hastamızdan dördünde hayvan
biriktirme vardı. Olgu yönetiminde bu konunun
dikkate alınması yararlı olacaktır.
SONUÇ
Zeytinburnu İlçesi’nde, gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalara benzer oranlarda çöp ev
saptanmıştır. Bu evlerde yaşayan kişilerin tedavilerinin sağlanması için olgu yöneticiliği yapacak toplum ruh sağlığı birimlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Bu çalışmada, yalnız çeşitli yöntemlerle ulaşılabilen evler değerlendirmeye alınmıştır. Konu ile
ilgili toplum çalışmalarına gereksinim vardır.
KAYNAKLAR
1. The Ageing and Aged Care Branch, Victorian
Government, Department of Health. Discussion
paper hoarding and squalor, Melbourne, Victoria,
2012.
2. Snowdon J, Shah A, Halliday G. Severe domestic squalor: a review. Int Psychogeriatrics 2007;
19:37-51.
3. Snowdon J, Halliday G. A study of severe
domestic squalor: 173 cases referred to an old
Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:289-295
age psychiatry service. Int Psychogeriatrics
2011; 23:308-314.
4. Tolina DF, Frost RO, Steketeed G, Graye KD,
Fitcha KE. The economic and social burden of
compulsive hoarding. Psychiatry Res 2008;
160:200-211.
5. Badr A, Hossain A, Iqbal J, Lantz MS. Diogenes
Syndrome: When self-neglect is nearly life
threatening. Clin Geriatr 2005; 13:10-13.
Aydın ve ark.
295
_____________________________________________________________________________________________________
6. Halliday G, Banerjee S, Philpot M, Macdonald
A. Community study of people who live in
squalor. Lancet 2000; 355:882-886.
7. Tolin FD. Challenges and advances in treating
hoarding. J Clin Psychol 2011; 67:451-455.
8. Snowdon J, Halliday G. How and when to intervene in cases of severe domestic squalor. Int
Psychogeriatr 2009; 21:996-1002.
9. First MB, Spitzer RL, Gibbon M, Williams JBW.
Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I
Disorders (SCID-I), Clinical Version. Washington D.C.: American Psychiatric Press, 1997.
10. Çorapcıoğlu A, Aydemir Ö, Yıldız M, Esen A,
Köroğlu E. DSM IV Eksen I Bozuklukları (SCIDI) için Yapılandırılmış Klinik Görüşme-Klinik Versiyon. Ankara: Hekimler Yayın Birliği, 1999.
11. Samios K. Into the Loathsome Den: The Characteristics of Persons Living in Squalor. Unpublished Dissertation, Sydney, Royal Australian
and New Zealand College of Psychiatrists,
1996.
12. Macmillian D, Shaw P. Senile breakdown in
standards of personal and environmental clean-
liness. Brit Med J 1966; 2:1032-1037.
13. Clark ANG, Mankikar GD, Gray I. Diogenes
syndrome. A clinical study of gross neglect in
old age. Lancet 1975; 305:366-368.
14. Samuels JF, Bienvenu OJ, Grados MA, Cullen
B, Riddle MA, Liang K, et al. Prevalence and
correlates of hoarding behavior in a communitybased sample. Behav Res Ther 2008; 46:836844.
15. Timpano KR, Exner C, Glaesmer H, Rief W,
Keshaviah A, Brähler E. The epidemiology of
the proposed DSM-5 hoarding disorder: exploration of the acquisition specifier, associated
features, and distress. J Clin Psychiatry 2011;
72:780-786.
16. Frost OR, Steketee G, Tolin FD. Comorbidity in
hoarding disorder. Depress Anxiety 2011;
28:876- 84.
17. Mataix-Cols D, Frost OR, Pertusa A, Clark LA,
Saxena S, Leckman JF, et al. Hoarding disorder: a new diagnosis for DSM-V? Depress
Anxiety 2010; 27:556-572.
Anadolu Psikiyatri Derg 2014; 15:289-295
Download