TBMM B:119 22.6.2006 0:2 Gerekçe: Çevre sorunları, günümüzde toplumların üzerinde en çok tartıştığı konulardan biridir. Gelişmiş toplumlarda 1960'h yıllardan başlayarak ortaya çıkan çevre sorunları, birinci dereceden toplumsal sorun olarak kabul edilmektedir. Yapılan bir nükleer deney, oluşan bir nükleer santral kazası, ozon tabakasındaki delinme, atmosferde oluşan sera etkisi, yağmur ormanlanndaki azalma, bir ülkeyi, bir kıtayı değil, bütün insanlığı ilgilendiren sorunlardır. "Çevre, atalarımızdan bize miras değil, çocuk­ larımızın bize emanetidir" yaklaşımı ile bu sorun; yeryüzünü paylaşan insanların ve tüm canlıların "var olma ya da yok olma" sorunudur. Bu çerçevede, Akdeniz'in incisi Mersin'de bilinçsiz ve plan­ sız sanayileşme ve kentleşmeden doğan yoğun çevresel sorunlara dikkat çekmek ve çevre alanın­ daki sorunlarının araştırılarak bunların boyutlarının ve çözümleri için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesini talep etmekteyiz. Birkaç yıl önce Kromsan sanayi kuruluşunun atık depolama havuzlarmra patlaması sonucunda Kazanlı ve Karaduvar beldelerinin tarım alanları, su kaynaklan, deniz canlıları ve yörede yaşayan insanlar üzerinde yarattığı olumsuz etkiler hâlâ gündemdedir. Yine, Karaduvar'da petrol arıtma ve dolum tesislerinin yarattığı çevre sorunları binlerce insanın yaşamını tehdit etmeyi sürdürmektedir. ATAŞ Rafinerisinde geçen yıl çıkan yangın, tüm Mersin için ne denli büyük ve çok boyutlu teh­ likelerin barındığının en belirgin örneğidir. Burada kurulu petrol arıtma ve dolum tesislerinin çevre için oluşturduğu sorunlar binlerce insanın yaşamını tehdit etmeyi sürdürmektedir. Yaklaşık 400 000 kişinin yaşadığı Toroslar Belediyesi Çavuşlu Mahallesindeki yıllardır has­ talık saçan çöp sorunu İse, çözülemeyen sorunların başında gelmektedir. Çöplüğün yakınında yaşamak zorunda olanlar, hem kokudan hem de görüntüden rahatsız. Olayın sağlık boyutu oldukça büyük ve önemli. Çöplerin yakılması sırasında çıkan dumanın kanserojen madde taşıdığı uzmanlar­ ca vurgulanıyor. Mersin'in Çavuşlu çöplüğü 40 000 nüfuslu Çavuşlu Beldesinin tam ortasında kalıyor. 22 belediye tarafından günde 1 000 ton atığın ayrıştırılmadan ve hiçbir işleme tabi tutul­ madan dökülmesi Çavuşlu'da bir çöp dağı oluşmasına yol açmış durumda ve çöpün yakınında yaşamak zorunda olan mahalle sakinleri her geçen gün büyüyen çöp dağından rahatsız. Alandaki çöpler, yakılarak yok ediliyor; ancak, yığınların yakılması sırasında çıkan duman da çevrede büyük rahatsızlık yaratıyor. Katı atıkların ayrıştırılmadan çevreye dökülmesinin ve hiçbir işlem yapıl­ madan depolanmasının sağlık açısından büyük risk taşıdığını belirten uzmanlar, çöplerin yakıl­ masıyla oluşan dumanın kanserojen madde taşıdığına dikkat çekiyor. Kentin güney, kuzey ve doğu yakasındaki sorun, Mersin'in sorunudur. Çöp de sadece Toroslar'm değil, tüm Mersin'in, hatta, Tür­ kiye'nin sorunudur. Mezitli Beldesinde kanalizasyon atıklarının direkt olarak akıtılması çevre için bir başka cinayettir. Mezitli'de kumsalda yapılmaya çalışılan arıtma tesisi, Mezitli Plajının yok edilmesi pahasına devam etmektedir. 326 km sahil şeridine sahip bir turizm kenti olma iddiasındaki Mersin Merkez ve kasabalarının hiçbirinde katı atık yönetimi olmadığı gibi, atık su sorunu da çözülememiştir. Mezitli Beldesi sahilinde kanalizasyon atıklarının buradan direkt denize deşarj edilmesi bir cinayettir. Yöneticiler, denize sıfır sahile arıtma tesisi yapıyor. Bu arıtma tesisinin sahile en az 30 metre uzaklıkta olması gerekir. Yöneticiler ve çevre il müdürlüğünün, bunları denet­ lemesi gerekir. İnsanlann sağlığı ile oynamaya devam edilirse, Mezitli halkı hastalıktan kur­ tulamayacaktır. İnsan yaşamının para ve mal üretimiyle ölçülemeyecek kadar değerli olduğu bilinciyle, Anayasanın temel hükümlerinden "Her yurttaşın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı vardır" hük­ münü hatırlatır; tüm bu sorunların varlığının ve boyutlarının tespiti ve bunların çözümü hususunda alınması gereken önlemlerin belirlenmesi için Anayasanın 98 ve TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz. BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. -642-