İNSAN HAYATINI HER TÜRLÜ TEHLİKEDEN KORUMAK DİNİMİZİN EMRİDİR َۛو ََل ت ُ ْلقُوا بِاَيْد۪ ي ُك ْم اِلَى الت َّ ْهلُ َك ِۚ ِة (Bakara: 195) Muhterem Müslümanlar! Sokaklarda bası boş ve kontrolsüz dolaşan köpek, kedi, fare, sincap, tilki, kurt ve benzeri hayvanların saldırılarına uğrayan pek çok yurttaşımız kuduz hastalığına yakalandıklarını, hatta bazı il ve ilçelerimizde kuduz salgını hastalığına rastlandığını, günlük basından, radyo, televizyon ve haber ajanslarından öğreniyoruz. Bildiğiniz gibi kuduz insanlığı tehdit eden, etrafa ölüm ve dehşet saçan, toplu ölümlere yol açan, bin netice insanların hayatını ve sağlığını tehdit eden çok tehlikeli hastalıklardandır. Kuduzun salgın haline dönüşmesi, önüne geçilemeyecek toplu ölümlere ve facialara neden olabilir. Değerli Müslümanlar! Kuduz, bu hastalığa yakalanmış insanların yahut ta; köpek, kedi, fare gibi hayvanlarla sığır cinslerinin ısırması veya tırmalaması ile bulaşır. Isırılan yahut da tırmalanan yerden insan vücuduna giren hastalık mikroplan, sinirleri ve beyni tahrip ederek insanı öldürür. Bu hastalığa yakalanan insan ve hayvandaki belli başlı görüntüler, hastanın ateşinin yükselmesi, ısırılan veya tırmalanan yerin iltihaplanmasıdır. Hastalar, korkulu rüyalar görürler, nefesleri zaman zaman kesilir, huzursuz ve korku içindedirler, uyku uyuyamazlar, elbise ve eşyalarını yırtmak, atmak, etraflarındaki canlı cansız varlıklara saldırmak isterler. Özellikle suya karşı büyük bir korku hissederler. İştahsız, halsiz ve bitkindirler. Boğaz adalelerinin kasılması nedeniyle su ve sulu maddeler içemezler. Tükürüklerini yutamadıkları için ağızlarından salyalar akar. Bütün vücutta kasılmalar olur. Bu haller nöbetler halinde ve gün geçtikçe artarak sürer gider. Nihayet hastanın hayatı bir gün aniden sona erer. Aziz cemaat Dinimiz, insan hayatına ve sağlık içinde yaşamaya büyük önem vermiştir. İnsanın hayatını ve sağlığını her türlü tehlikeden korumak, İslam dininin temel amaçlarındandır. Bu güzel amacı gerçekleştirmek, her müslümanın başta gelen görevlerindendir. Sevgili Peygamberimiz, hadisi şerifleri ile ruh sağlığı, koruyucu ve tedavi edici hekimlik gibi bugün modern tıbbın çalışma hedefleri olarak tespit ettiği konuların dünyada ilk defa esaslarını koyan kişi olmuştur. İnsan canına kıymak, dinimizde büyük günahlardan sayılmıştır. Kan davası gütmek ise çok çirkin bir iştir. Müslüman kardeşlerim, Dinimiz hayat dinidir. Sağlıkla sürdürülen hayat, bize Allah'ın en büyük nimetlerindendir. Kanuni Sultan Süleyman'ın "olma ya cihanda devlet, bir nefes sıhhat gibi" sözü de bu gerçeği belirtiyor. Bu konuda Peygamberimizin şu hadisi şeriflerini can kulağı ile dinlemeliyiz: "Allah'ın iki güzel nimeti vardır ki, insanlardan çoğu bunları kullanırken aldanırlar. Bunlar: Sağlık ve boş vakittir." (Tecrid, C: 12, S : 177, Hadis : 2019). Enesin (R.A.) rivayetine göre sevgili Peygamberimiz şöyle dua ederdi: "Ya Rabbi bedene arız olan alaca hastalığından, aklın yok olmasından, cüzzamdan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım". (Riyazussalihin, C: 3, S:74, Hadis: 1513.) Muhterem Müslümanlar, İnsan hayatına, sağlık ve afiyetle yaşamaya çok önem veren dinimiz, sağlığa zararlı olan, insan hayatını tehlikeye atan şeyleri de kesinlikle yasaklamıştır. İnsan hayatının ve sağlığının korunması konusundaki dinimizin kesin talimatını peygamberimizin şu hadisi şeriflerinde buluyoruz; bir hadisi şerifte: "Sakın ölümü temenni etmeyiniz" buyuruluyor. (Tecrid, C: 12. S: 369, Hadis: 2170.) Bir hadisi kutside intihar ederek hayatına son veren kişi için Yüce Allah'ın "Kulum kendini öldürmeye teşebbüs ederek bana tekaddüm eyledi. Ben de Ona cenneti haram kıldım" diyeceği bildiriliyor. (Tecrid, C: 4, S: 562. Hadis: 668) "Cüzzamlıdan arslandan kaçar gibi kaçınız". Tecrid, C: 12, S: 84, Hadis: 1927.) "Sakın hasta deveyi, sağlam devenin yanına koymayın." (Tecrid, C: 12, S: 95, Hadis: 1939) Hadisi şerifleri de konuyla ilgilidir. Yüce Allah da Bakara süresinin hutbemizin başında okuduğumuz ayeti kerimesin de şöyle buyuruyor "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız". O halde değerli Müslümanlar, Allah'ü Teala'nın ve sevgili peygamberimizin belirtilen emir ve tavsiyelerini dikkate alarak hayatımız ve sağlığımızla ilgili her türlü tehlikeler karşısında uyanık bulunmalıyız. Kendilerine kuduz mikrobu bulaşmış olmasından endişe edenler; yahut da vücutlarına herhangi bir hastalık bulaşanlar, en kısa zamanda bir sağlık merkezine veya hastahaneye müracaat ederek tedavi yollarına baş vurmalıdırlar. Özellikle kuduz mikrobu almış olması ihtimali bulunan çocuklarımızla yakından ilgilenmeliyiz. Onların sağlıklarını korumak kudsi bir görevimizdir. Allah her hastalığın devasını da vermiştir. Herhangi bir hastalığa yakalanmış olanların tedavi olarak hayatlarını ve sağlıklarını korumaları dini görevleridir. İlgililer, kuduz köpeklerin öldürülmesine karşı bir takım kimselerin acıma hissi ile engel olmak istediklerinden yakınıyorlar. Halbuki, dinimizde ihramda olan bir müslüman dahi kuduz ve saldırgan köpeği öldürebilir. Bu sebeple Kuduz ve saldırgan hayvanların öldürülmesine karşı çıkılmamalıdır. Hatta hasta olduğu anlaşılan insan sağlığı için son derece zararlı olan bu çeşit hayvanlar, ilgili makamlara haber verilmelidir. Mart 1980