enfeksiyon - Türk Neonatoloji Derneği

advertisement
TÜRK NEONATOLOJİ DERNEĞİ
YENİDOĞAN ENFEKSİYONLARI
TEDAVİ ve İZLEM REHBERİ
2014
Prof. Dr. Mehmet SATAR
Prof. Dr. Ayşe Engin ARISOY
İÇİNDEKİLER
Kısaltmalar 4
1. AMAÇ VE TANIMLAR 5
1.1. Giriş ve Amaç5
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Dünyada ve ülkemizde yenidoğan sepsisinin epidemiyolojisi 2.2 Tanımlar
2.3 Yenidoğan sepsisinin patogenezi
2.4. Yenidoğan sepsisinde klinik bulgular
2.5. Yenidoğan sepsisinde laboratuvar bulguları
2.6. Yenidoğan sepsisinde tanı ve tedavi yaklaşımları
6
6
6
6
7
8
11
3. TEDAVİ
3.1. Antibiyotik tedavisi
13
13
4. YENİDOĞAN MENENJİTİ
4.1. Klinik bulgular ve tanı
4.2. Tedavi
16
16
16
5. YENİDOĞAN PNÖMONİSİ 17
5.1. Klinik bulgular ve tanı 17
5.2. Tedavi
17
6. YENİDOĞANDA ÜRİNER SİSTEM ENFEKSİYONU
6.1. Klinik bulgular ve tanı
6.2. Tedavi
18
18
18
7. OMFALİT VE FUNİSİT
7.1. Klinik bulgular ve tanı
7.2. Tedavi
19
19
19
8. DİĞER ENFEKSİYONLAR
20
9. KATETER İLE İLİŞKİLİ ENFEKSİYONLAR
21
10. MANTAR ENFEKSİYONLARI
10.1. Klinik bulgular ve tanı
10.2. Tedavi
22
22
22
11. YENİDOĞAN ENFEKSİYONLARINDA DESTEK TEDAVİLERİ
11.1. İntravenöz immünglobulin
11.2. G-CSF ve GM-CSF tedavisi
11.3. Pentoksifilin
23
23
23
23
3
12. MANTAR ENFEKSİYONLARININ PROFLAKSİSİ
24
13. ENFEKSİYONLARIN ÖNLENMESİ
13.1. Doğumhanede yapılacaklar
13.2. Yenidoğan ünitesinde yapılacaklar
25
25
25
14. YENİDOĞANLARDA SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN DOZLARI
26
KAYNAKLAR
27
Kısaltmalar
BPD
CFU
CRP
ÇDDA
EMR
GBS
G-CSF
GM-CSF
I/T
IV
IVIG
IVK
LP
NEK
PCT
PDA
PVL
RDS
RSV
SVK
ÜSE
YYBÜ
4
: Bronkopulmoner displazi
: Koloni forming ünite
: C-Reaktif protein
: Çok düşük doğum ağırlıklı
: Erken membran rüptürü
: Grup B Streptokok
: Granülositer koloni stimulan faktör
: Granülositer-makrofajik koloni stimülan faktör
: İmmatür / Total nötrofil oranı
: İntravenöz
: İntravenöz immünglobulin
: İntraventriküler kanama
: Lomber ponksiyon
: Nekrotizan enterokolit
: Prokalsitonin
: Patent duktus arteriyozus
: Periventriküler lökomalazi
: Respiratuvar distres sendromu
: Respiratuvar sinsityal virus
: Santral venöz kateter
: Üriner sistem enfeksiyonu
: Yenidoğan yoğun bakım ünitesi
1. AMAÇ VE TANIMLAR
1.1. Giriş ve Amaç
• Yenidoğan sepsisi, yaşamın ilk ayında enfeksiyona ait
bulguların olduğu ve kan kültüründe özgül bir etkenin
üretildiği bir klinik sendromdur. Sepsise ait özgül
bulguların olmaması ve yenidoğanda sepsis tanısını
enfeksiyonun erken evrelerinde bakteriyeminin geçici
ve kısa süreli olabilmesi, yenidoğan sepsislerinde
etken mikroorganizmanın kan kültürü ile saptanmasını
engelleyebilmekte ve sepsisin her hastada kültürle
kanıtlanması olanaksız hale getirmektedir.
düşündüren bulguların yenidoğan döneminde sık
• Bu rehberin amacı, ülkemizde yenidoğan yoğun bakım
olabilen enfeksiyon dışı nedenlere de bağlı olabilme
ünitelerinde (YYBÜ) izlenen sepsis tanılı bebeklerin
olasılığı tanıyı zorlaştırmaktadır.
tanısı, tedavisi, kısa ve uzun süreli izlemi ve korunması
• Annenin antibiyotik kullanması, bebeğe kan kültürü
alınmadan önce antibiyotik başlanmış olması, kültür
için alınan kanın yeterli miktarda olmaması, bakteri
ile ilgili olarak güncel ve kanıta dayalı tıbbi bilimsel
veriler temel alınarak ortak ve standart bir görüş ve
bakım birliği oluşturmaktır.
yoğunluğunun düşük olması, yenidoğanlarda özellikle
5
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Dünyada
ve
ülkemizde
yenidoğan
sepsisinin
epidemiyolojisi
• Kültür ile kanıtlanmış neonatal sepsis insidansı
gelişmiş ülkelerde 1000 canlı doğumda 1-10 olarak
bildirilmiştir. Sepsisin görülme sıklığı ülke, bölge,
toplum ve hastaneler arasında ve kimi zaman aynı
hastanede bile zamansal farklılıklar gösterir. Tanı ve
tedavi yöntemlerindeki gelişmelerle ölüm oranı son 10
• Şüpheli sepsis: Bir bebekte risk etmenleri bulunması
(klinik bir belirti olsun olmasın) ya da izlemde sepsis
düşündüren klinik bulgu görülmesi
• Klinik
sepsis:
Etkenin
gösterilemediği,
ancak
klinik ve laboratuvar bulgularıyla sepsisin tanı dışı
bırakılamaması
yılda %30-40’lardan %5-10’lara inmiştir. Ancak halen
• Kanıtlanmış sepsis: Etkenin kültürle saptandığı sepsis
önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam
2.3. Yenidoğan sepsisinin patogenezi
etmektedir. Anne ve bebek izlemleri ve erken tedaviye
bağlı olarak ölüm oranı, ülkeden ülkeye değişmektedir.
Genelde %5-10 olan ölüm oranı, erken başlangıçlı
sepsiste bazı ülkelerde %40’a kadar çıkmaktadır.
• Erken doğan bebekte bağışıklık sistemi olgunlaşmamıştır ve annesinden plasenta yoluyla özellikle
gebeliğin son döneminde geçen immünglobülin G
yönünden yetersizdir, bunun yanı sıra derinin kolay
zedelenebilirliği, olgunlaşmamışlığı ve derinin doğal
koruyucu biyofilm katmanı olan verniksin eksikliği,
erken doğan bebekte, özellikle hastane kaynaklı
enfeksiyon ve sepsis gelişimini kolaylaştırır.
6
2.2. Tanımlar
• Yenidoğan sepsisine neden olan bakteri, perinatal
dönemde
doğum
kanalından
veya
hematojen
(transplasental) yolla bebeğe ulaşır. Doğumdan sonra
ise bebek ortamdaki bakterilerle enfekte olur.
• Bebek anne karnında mikropsuz bir ortamdadır;
etkenlerle
genellikle
zar
yırtılmasından
sonra
karşılaşır. Etken bazen doğumdan önce rahim ağzı,
vajina ya da rektumdan yukarı çıkıp, sağlam ya da
yırtılmış zarlardan geçerek, koryoamniyonite yol açar
ve bebekte enfeksiyona neden olur. Bazen de annede
bakteriyemi veya viremi bebeğin hematojen yolla
enfekte olmasına neden olabilir.
2.4. Yenidoğan sepsisinde klinik bulgular
• Yenidoğan sepsisi, ortaya çıkma zamanına göre erken
-başlangıçlı- ve geç -başlangıçlı- sepsis olarak ayrılır.
• Erken başlangıçlı sepsis yaşamın 3. gününden (<72 saat)
önce, geç başlangıçlı sepsis yaşamın 4-30. günlerinde
tanı alır.
• Günümüzde çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerin
yaşam şansı bulmaları ancak hastanede uzun süre
yatmalarına bağlı olarak 30. günden taburculuğa kadar
geçen sürede gelişen sepsisini tanımlamak içinse çok
geç başlangıçlı sepsis terimi kullanılmaktadır.
• Erken başlangıçlı sepsis etkenleri, çoğunlukla doğum
yolundan edinilir. Ancak etken bebeğe plasenta (kan)
yoluyla da ulaşabilir. Erken başlangıçlı sepsis %90
oranında yaşamın ilk 2 gününde tanı alır. Geç sepsis
etkenleri doğum yolu, hastane, ev, anne, aile ya da
toplumdan edinilebilir.
Tablo 1. Yenidoğan sepsisinin özellikleri
Erken başlangıçlı
yenidoğan sepsisi
Yaşamın ilk 3 günü
Geç başlangıçlı
yenidoğan sepsisi
4-30. gün
Risk etmenleri
Sıklıkla var
Genellikle yok
Değişken
Geçiş yolu
Vertikal, genellikle anne
genital kanalından
Vertikal ya da postnatal
çevreden
Çevreden
Klinik özellikler
Fulminan seyirli,
Çoklu organ tutulumlu
Sinsi ya da akut,
Fokal enfeksiyon
Menenjit sık
Sinsi
Ölüm
% 5-20
%5
Düşük
Etkenler
GBS
E. coli
Viridan streptokoklar
Enterokoklar
Koagülaz negatif staf.
Staphylococcus aureus
Haemophilus influenzae
Listeria monocytogenes
Klebsiella
Koagülaz negatif
stafilokok
S. aureus,
Candida
E. coli
Enterokoklar
Klebsiella
Pseudomonas
GBS
L. monocytogenes
Koagülaz negatif
stafilokok
S. aureus,
Candida
E. coli
Klebsiella
Pseudomonas
• Erken-başlangıçlı-yenidoğan sepsisi için başlıca risk
etmenleri
- Koryoamniyonit- Annede tek başına ateş varlığı koryoamniyonit düşündürmelidir.
- Erken doğum (3-10 kat fazla)
- Erken membran rüptürü (EMR; >18 st)
- Annede GBS kolonizasyonu
- Ayrıca, fetal distres (fetal taşikardi, mekonyum çıkışı, ...), ikiz gebelik, doğumda sık vajina muayenesi, düşük Apgar puanı ve canlandırma
Çok-geç başlangıçlı
yenidoğan sepsisi
• Koryoamniyonit, sepsis için bir risk etmeni olmasının
yanı sıra, EMR ve erken doğum eylemi için de önemli
bir nedendir. 22-28 haftalık preterm doğumlarda
koryoamniyonit
%14-28
bulunmuştur.
Preterm
doğumlarda amniyon sıvısında bakteri invazyonu
membranlar
sağlamsa
%32,
EMR
varsa
%75
gösterilmiştir (çoğunlukla Ureaplasma ve Mycoplasma).
GBS kolonizasyonu olan annenin uzamış EMR olduğunda
bebekteki enfeksiyon riski %33-50 bulunmuştur.
• Klinik çalışmalarda koryoamniyonit tanısı annede 38oC
üzerinde ateşin yanı sıra aşağıdaki ölçütlerden en az
ikisinin de olması ile konmaktadır:
7
- I. Annede lökositoz (15 000/mm3 üzeri),
• Yenidoğan sepsisinde sistem bulguları:
- II. Annede taşikardi (100 atım/dk üzeri),
- III. Fetal taşikardi (160 atım/dk üzeri)
- IV. Uterus hassasiyeti ve/ya da kötü kokulu amniyon artması, burun kanadı solunumu, çekilme, siyanoz, emmeme
sıvısı olması.
- Solunum sistemi: Apne, inleme, solunum sayısının - Dolaşım
sistemi:
Taşikardi
ya
da
bradikardi,
hipotansiyon, periferik dolaşım bozukluğu, kapiller geri
- Bu bilgilere rağmen yine de annede tek başına ateş olması koryoamniyonit düşündürmelidir.
dolum süresinde uzama
- Sindirim
• Hastanede yatan özellikle erken doğan bebeklerde
geç sepsis olasılığını artıran başlıca etmenlerdir. Bu
Beslenme
intoleransı,
kusma,
distansiyon, ishal, sarılık, hepatomegali, nekrotizan
sık kan alma, entübe etme, mekanik solutma, kateter,
sonda takılması, parenteral besleme uygulamaları
sistemi:
enterokolit (NEK)
- Kan sistemi: Peteşi, purpura, sarılık, kanama
nedenle, hastanede izlenen çok düşük ve düşük doğum
- Deri bulguları: Püstül, apse, omfalit, sklerema
ağırlıklı erken doğanlarda geç başlangıçlı sepsis olasılığı
- Merkez sinir sistemi: Huzursuzluk, uykuya eğilim, tonus
yüksektir. Ayrıca sık ve geniş yelpazeli antibiyotik
kullanımı da özellikle dirençli etkenlerin neden olduğu
sepsis olasılığını artırır.
azalması, havale
• Şüpheli sepsis tanısı, sepsise ait bulguların özgül
olmaması ve yenidoğan bebekte olası birçok durumu
• GBS, erken yenidoğan sepsis etkeni olarak, ülkeler
taklit etmesi nedeni ile YYBÜ’lerinde en sık konan
arasında farklı sıklıkta görülmektedir. ABD’de gebelerin
tanıdır. Sepsis şüphesi ile izlenen yenidoğan bir bebekte
%15-40’ında vajina, rektum ya da rektum-vajina
ayırıcı tanıda, yenidoğan döneminde sık karşılaşılan
GBS kolonizasyonu bildirilmiştir. Ülkemizde ise bu
yenidoğanın
geçici
taşipnesi,
apne,
mekonyum
sıklık yapılan çalışmalarda %2-7 olarak bulunmuştur.
aspirasyonu, aspirasyon pnömonisi, solunum sıkıntısı
Ülkemizde de erken başlangıçlı sepsis etkeni olarak, en
(respiratuvar distres) hastalığı, hipoksik iskemik
sık Klebsiella suşları ve Staphylococcus epidermidis’in
ensefalopati, ventrikül içi kanama ve konjenital
görüldüğü,
kalp hastalıkları, metabolik sorunlar gibi yenidoğan
GBS’nin
ön
sıralarda
yer
almadığı
dönemine özgü sorunları düşünülmelidir.
bildirilmiştir.
• Yenidoğan sepsisinde belirti ve bulgular özgül değildir.
Erken başlangıçlı sepsiste belirti ve bulgular bebeklerin
çoğunda ilk 24 saat, hemen hepsinde (%90) ise ilk 48
2.5 Yenidoğan sepsisinde laboratuvar bulguları
• Sepsis tanısı için altın standart kan kültüründe
etkenin üretilmesidir. Kan kültürü üremelerin büyük
saat içinde ortaya çıkar. Bu nedenle özellikle riskli
çoğunluğu ilk 24-48 saat içinde olur. Kan hacminin
bebeklerin yaşamın ilk 48 saatinde dikkatle izlenmesi
1 ml olması gerekli olduğu bildirilmiştir. Yenidoğan
erken başlangıçlı yenidoğan sepsisinde tanı konulması
sepsisinde pozitif kan kültürü tanı koydurur ancak
için temel faktördür. Erken başlangıçlı sepsiste
negatif kan kültürü sepsisi tanı dışı bırakmaz. Klinik
genellikle birden çok organ ya da sistem tutulurken,
bulguları sepsis düşünülen ancak kan kültüründe
geç sepsiste tutulum çok sistemli ya da pnömoni, artrit,
üreme olmayan bir bebekte, tedavi klinik sepsis tanısı
osteomiyelit gibi tek odaklı olabilir.
ile tamamlanmalıdır. Sepsisli bebeklerin %25’inde
• Yenidoğan sepsisinde genel bulgular:
bakteriyemi düşük düzeyde (≤4 CFU/ml) bulunmuştur.
- İyi görünmeyen bebek
- Hipoaktivite, huzursuzluk
- Beslenme güçlüğü
- Dolaşım bozukluğu, ödem
- Isı düzensizliği (bebeklerin üçte ikisinde ateş ya da
hipotermi)
Düşük düzey bakteriyemide 0.5 ml kan örneğinde
üreme olmayabilir.
• Kan kültürü
- Sepsis tanısı için altın standart kan kültüründe etkenin üretilmesidir. Yenidoğan sepsisinde kan kültürünün duyarlığı %50-80’dir. Üreme olduğunda, olguların %90’ında etken 48 saat içinde ürer.
-
Kan örneğinin en az 1 ml olması önerilmektedir.
8
• Kültürde üreme olmaması nedenleri
• İdrar kültürü
- Annenin antibiyotik kullanması
- Yaşamın ilk üç gününde sepsisli bebeklerde pozitif idrar
- Bebeğe kültür örnekleri alınmadan antibiyotik kültürü oranı düşük olduğundan erken sepsisin rutin
araştırılmasında, idrar kültürü alınması önerilmez.
başlanması
- İdrar kültürü, geç başlangıçlı sepsisli bebeklerde
- Kültür için alınan kan miktarının az olması
- Kandaki bakteri yoğunluğunun düşük olması
- Bu nedenler yenidoğan sepsisinde etkenin kan idrarın
hastalarda yararlıdır.
• Menenjiti de olan sepsisli bebeklerde erken başlangıçlı
olanların %10-15’inde, geç başlangıçlı olanların ise
• Beyaz küre sayımı
- Sepsis için beyaz küre sayısı yüksekliğinin pozitif
belirleyici değeri çok azdır.
yaklaşık 1/3’ünde kan kültürü negatiftir. Bunun yanı sıra
yenidoğan sepsisinde bebeklerin %20-25’inde menenjit
- Tam kan sayımında nötropeni ve immatür nötrofil
de eşlik ettiğinden erken, geç ya da çok geç başlangıçlı
sayısının total nötrofil sayısına oranı (İ/T oranı)
yenidoğan
yenidoğan sepsisi için en duyarlı göstergelerden
sepsisinden
şüphelenilen
semptomlu
bebeklere lomber ponksiyon (LP) yapılmalıdır.
biridir. Ayrıca İ/T oranının özellikle negatif öngörüsel
doğruluğu yüksektir; oran normalse, enfeksiyonun
• Lomber ponksiyon yapılması gereken durumlar:
olmama olasılığı çok yüksektir. Normal değeri doğumda
- Klinikte semptom nedeni ile antibiyotik başlanan 0.16 iken bu oran 60. saatte 0.12’e düşer. Sepsis belirteçi
her bebekte tedavi öncesi
olarak >0.2 değerlerin alınması önerilmektedir.
- Kan kültüründe üreme olan bebekler
- Antibiyotik tedavisine yanıt alınamayan bebekler
- Beyaz küre sayısının sepsis için belirleyici özelliği
azdır. Kanıtlanmış sepsisin %50’nde normal değerde
bulunmuş. Ayrıca normal dışı değerler enfeksiyon dışı
• Lomber ponksiyon yapılması önerilmeyen durumlar:
- Risk etmeni nedeniyle doğumdan sonra antibiyotik tedavisi başlanan asemptomatik bebekler
suprapubik
trakeal sekresyonun şekli ya da miktarı değişmiş
olanaksız hale getirmektedir.
veya
- Trakeal aspirat kültürü sadece pnömoni tanılı ya da
sepsisin her hastada kültürle kanıtlanmasını kateterizasyonu
mesane aspirasyonu ile alınmalıdır.
kültürü ile saptanmasını engelleyebilmekte ve üretral
- Genel durumu lomber ponksiyon yapılmasına uygun nedenlere de bağlı olabilir.
- Normal değerleri geniş dağılıma sahiptir.
İlk 24 saat için 6.000-30.000/mm3
olmayan bebekler
24 saat sonrası 5.000-20.000/mm3
- Trombositopenisi olan bebekler
- Nötrofil sayısı: Nötropeni, artmış nötrofil sayısından
daha önemli bir belirteçtir.
Nötrofil sayısı
Doğumda
6-8 saat sonra
>36 hafta
3500/mm3
7500/mm3
28 – 36 hafta
1000/mm3
1500/mm3
<28 hafta
500/mm3
1000/mm3
Lizozim
Değişmez
Değişmez
9
• Trombosit sayımı
yenidoğan sepsisi için duyarlığı düşüktür. Yenidoğan
enfeksiyonunda özellikle yüksek negatif öngörüsel
- Düşük trombosit sayısı sepsisin özgül olmayan doğruluğu olduğu için İL-6 ölçümünün, sepsisin tanı dışı
geç belirtecidir. Bakteri enfeksiyonu olan bebeklerin bırakılmasında yararlı olacağı düşünülmektedir.
%50’sinde trombosit sayısı 100.000/mm3’ün altındadır.
• Polimeraz zincir tepkimesi (PZT), çok az miktarda kanla
çalışılabilir ve birkaç saatte sonuç verebilir olduğundan,
• C-reaktif protein
erken ve geç başlangıçlı yenidoğan sepsisinde tanısal
- C-reaktif protein (CRP) yenidoğan sepsisinde en çok çalışılmış akut faz reaktanıdır. CRP enfeksiyon başlangıcından 4-18 saat sonra ölçülür düzeye yeri olabileceği bildirilmiştir.
• Yenidoğan sepsis tanısını koyma ya da tanı dışı
bırakılması amacıyla, sensitivitesi ve yüksek negatif
erişir ve 8-60 saatte en yüksek düzeye ulaşır. öngörüsel doğruluk taşıyan sonuçlara ulaşmak için,
Serum yarılanma ömrü kısadır, iyi tedavi edilmiş testlerin birlikte kullanılması düşünülmüştür. Örneğin
sepsiste de 5-10 günde normale iner.
CRP ile İ/T oranının birlikte kullanılması gibi tarama
- 12-24 saat aralıklı ölçümlerde CRP artışının panellerinde negatif öngörüsel doğruluk artmış ancak
görülmesi, enfeksiyon tanısını koymada önemli bir pozitif öngörüsel doğruluk ve sensitivite istenilen
yol göstericidir.
- CRP yükselmesinin olmadığı bebeklerde erken sepsis için negatif öngörüsel değeri %99.7’dir. Ancak serum CRP düzeyi, enfeksiyonun yanı sıra, annede düzeye ulaşmamıştır.
ÖNERİLER
• Belirti ve bulguları nedeniyle sepsis şüphesi ile
değerlendirilen bir yenidoğanda, tam kan sayımı, CRP,
ateş, EMR, zor doğum, perinatal asfiksi gibi kan kültürü istenmeli, LP yapılmalı, solunum sorunu
etmenlerle de yükselebildiğinden erken sepsis tanısı varsa akciğer filmi çekilmeli ve tedavisi başlatılmalıdır.
için düşük özgüllüktedir.
- Yenidoğanda normal konsantrasyonu 1 mg/dl’nin altındadır.
• Sepsisi destekleyen laboratuvar bulguları
-Lökopeni
• Prokalsitonin
-Nötropeni
- Bir akut faz reaktanı olarak yenidoğan sepsisi için de çalışılan prokalsitonin (PCT), endotoksinle karşılaşma sonrası 2-4 saat içinde yükselmeye ulaşır ve en az 24 saat o düzeyde kalır. Serum PCT • Bu bebekte sepsis için yapılan lökosit, nötrofil, İ/T
- Trombosit sayısı <100.000/mm3
düzeyi, CRP düzeyinden önce artmakla birlikte, oranı, LP ve CRP değerlendirmeleri normal, 24 saatlik
PCT’nin doğuma bağlı olarak fizyolojik olarak izlemde sepsis düşündüren belirti ve bulgular yatışıyor
yükselmesi, doğum asfiksisi, kafa içi kanama ve ya da izlemde belirti ve bulguları açıklayacak enfeksiyon
hipokside de artabilmesi, erken başlangıçlı sepsis dışı bir durum tespit edilir ve kültürlerde üreme yoksa,
için tanısal kullanımını sınırlamaktadır.
sepsis olasılığı düşüktür. Bu bebekte başlanmış olan
- Yenidoğan sepsisinde çok sayıda sitokinin de arttığı gösterilmiştir. Bunlardan interlökin-6’nın (İL-6) düzeyi, bakteri yapılarıyla karşılaşma sonrasında hızla, CRP’den önce yükselir, antibiyotik tedavisine başlanıp inflamatuvar cevap azaldıkça da yine hızla, genellikle 24 saatte normale döner. Doğum sonrasında fizyolojik dalgalanma göstermesi ve gebelik yaşından etkilenmesi nedeniyle İL-6’nın
10
-CRP >1.0 mg/dL
başlar, 6-8. saatlerde serumda en yüksek düzeye • İnterlökin-6 (IL-6)
- İ/T nötrofil >0.2
antibiyotik tedavisine 48 saatin sonunda son verilir.
Öte yandan, laboratuvar ve seyir sepsisle uyumlu ya da
kültürde üreme varsa antibiyotik tedavisi 7-10 güne,
menenjit de varsa 14-21 güne tamamlanır.
• Bebek semptomsuz ancak risk etmenleri olması nedeni
ile sepsis şüphesi varsa lökosit, nötrofil, İ/T oranı ve
CRP değerlendirmeleri yapılmalı, gebelik yaşına ve
risk etmeninin koryoamniyonit olup olmamasına bağlı
olarak tedavi edilmelidir. (Bakınız Şekil 1)
2.6. Yenidoğan sepsisinde tanı ve tedavi yaklaşımları
Şekil 1. Belirtisi olan bebeğe yaklaşım (erken ya da geç sepsis için)
Erken sepsis
Geç sepsis
-Tam tanısal değerlendirme yap
- Antibiyotik başla
- Klinik ve laboratuvar olarak izle
Bebek iyi, laboratuvar normal
ya da
Belirti ve bulguları açıklayan
enfeksiyon dışı bir durum var
VE kültürlerde üreme yok
Bebek iyi değil ya da laboratuvar
anormal, kültürde
üreme yok: Klinik sepsis
Kültürlerde üreme var:
Kanıtlanmış sepsis
Sepsis tanısı dışlanır,
antibiyotik tedavisi
48. saatte kesilir.
Klinik ve laboratuvar
bulgularına göre
tedaviyi 7-10 gün sürdür.
Antibiyotik tedavisi
7-10 gün, menenjit varsa
14-21 gün sürdür.
Şekil 2. Belirtisi olmayan, sepsis risk etmeni bulunan bebeğe yaklaşım (erken sepsis için)
Erken sepsis
Annede koryoamniyonit
ya da >38oC ateş
Evet
Hayır
Doğumda kan kültürü,
6‐12. saatte tam kan sayımı,
PY ve CRP için kan al; antibiyotik
tedavisi başla*
≥18 saat EMR
<35 hafta
Doğumda kan kültürü,
6-12. saatte tam kan sayımı,
PY ve CRP için kan al;
antibiyotik tedavisi başla*
35-37 hafta
Doğumda kan kültürü,
6-12. saatte tam kan sayımı,
PY ve CRP; anormalse
antibiyotik başla, normalse
≥48 saat izle*
≥37 hafta
6-12. saatte tam kan sayımı,
PY ve CRP; Anormalse kan
kültürü al, antibiyotik başla,
normalse ≥48 saat izle
*Şekil 3’e bakınız
11
Şekil 3. Erken sepsis şüphesiyle kültür alınan bebeklerin izlemi
Erken sepsis şüphesi ile
kültür alınan bebeğin izlemi
12
Kan kültürü pozitif
Kan kültürü negatif, bebek iyi,
laboratuvar bulguları anormal
Kanıtlanmış sepsis
Antibiyotiğe devam et,
lomber ponksiyon yap.
Klinik sepsis
Antibiyotiğe devam et.
Kan kültürü negatif, bebek iyi,
laboratuvar bulguları anormal
Antibiyotiği kes,
48. saatte taburcu et
3. TEDAVİ
L. monocytogenes ve enterokoklara etkili değildir. Bu
3.1 Antibiyotik Tedavisi
• Yenidoğan sepsisi olasılığını düşündüren belirti ve
bulguların olduğu bebekte muayene ve kültür örnekleri
alınır alınmaz tedaviye başlanmalıdır.
• Yenidoğan sepsisinde, belirti ve bulguların başlama
zamanı, etkenin edinildiği ortam ve -varsa- enfeksiyon
odağına ilişkin bilgiler temelinde, olası etkenler veya
riskler ile olası antibiyotik duyarlığına göre ampirik
• Erken sepsise en sık GBS ve E. coli neden olduğundan,
ampirik tedavide ampisilin ve bir aminoglikozit
(öncelikle gentamisin) kullanılmalıdır.
suşuna; aminoglikozitlerinse, çoğu E. coli, klebsiella,
karşı
suşuyla
etkin
Pseudomonas
olması
beklenir.
Aminoglikozitlerin böbrek ve kulak için istenmeyen
etkileri,
eşliğinde
hekimi
üçüncü
yenidoğan
kuşak
sepsisinde
ampisilin
sefalosporin
(öncelikle
sefotaksim) kullanımına yöneltebilir.
• Ancak,
üçüncü
kuşak
• Menenjit varlığı ya da olasılığında sefotaksim ile daha
yüksek bakteri öldürücü serum ve BOS derişimleri
sağlanması nedeniyle, ampisilin ve gentamisin yerine
ampisilin ve sefotaksim tedavisinin yeğlenmesi önerilir.
sefalosporinlerin
yaygın
kullanımlarının dirençli suş gelişimine yol açtığından,
yenidoğan sepsisinde ampirik tedavide kullanımı
önerilmemektedir.
• Öte yandan, GBS ve olasılıkla Gram negatif etkenlere
karşı etkinlik gösteren sefalosporinler, gündür. Belirti ve bulguların sepsis olasılığı -klinik
sepsis- düşündürdüğü bebeklerde, kan kültüründe
üreme olmasa da sepsisin olduğu varsayılarak tedavi
süresi tamamlanır.
• Ampisilinin GBS, listeriya, çoğu enterokok ve E. coli
aeruginosa’ya
kullanılmamalıdır.
ampisilin ve bir aminoglikozit ile tedavi süresi 7-10
3.1.a. Erken sepsiste tedavi
proteus
yenidoğan sepsisinin ampirik tedavisinde tek başına
• Kanıtlanmış ya da olası erken yenidoğan sepsisinde
antibiyotik tedavisi başlanır.
enterobakter,
nedenle, sefotaksim, eşliğinde ampisilin olmaksızın,
• Tedaviye
yanıt
bebeğin
durumu
ve
laboratuvar
incelemeleriyle izlenir. Tedaviye başlanmasını izleyen
24-48 saatte belirti ve bulguların düzelme göstermesi,
48-72 saatte beyaz küre sayısı, İ/T oranı ve CRP
düzeyinin normale dönmeye başlaması uygun yanıt
alındığını gösterir.
• Kültürde üreme olduğunda; etkenin antibiyotik duyarlığı
bilgileri ışığında antibiyotik kullanımına geçilmesi
uygun olacaktır.
• Sepsis için risk faktörleri (EMR, koryoamniyonit,
endikasyonu
olduğu
halde
yetersiz
intrapartum
antibiyotik tedavisi alan) olan bebeklerde tanı için
yapılacak testler, tedavi ve izlem Şekil 3’te verilmiştir.
13
ÖNERİLER
• Amfoterisin B yenidoğanın sistemik mantar infeksiyonu
tedavisinde seçilecek ilk ilaçtır.
Erken sepsiste tedavi
• Erken sepsiste ampirik tedavide ampisilin ve gentamisin
ÖNERİLER
Geç sepsis tedavisi
kullanılmalıdır.
• Menenjit varlığı ya da olasılığında sefotaksim ile daha
• Evde hastalanmış yenidoğanların toplum kökenli geç
yüksek bakteri öldürücü serum ve BOS derişimleri
sepsisi için de ampisilin ve gentamisinle 7-10 gün
sağlanması nedeniyle, ampisilin ve sefotaksim tedavisi
tedavi uygundur.
önerilir.
• Menenjit varsa ampisilin ve gentamisine sefotaksim
• Kanıtlanmış ya da olası erken yenidoğan sepsisinde
tedavi süresi 7-10 gündür.
• Hastanede yatan bebeklerde gelişen geç yenidoğan
3.1.b. Geç sepsis tedavisi
sepsisinde
• Şüpheli geç sepsisin tedavisinde özellikle seçilecek
ampirik antibiyotik tedavisinin ne olduğu konusunda
randomize
kontrollü
çalışmalara
dayalı
kanıtlar
yetersizdir. Antibiyotik seçimi ünitelerde daha sık
görülen patojenlere, antibiyotik duyarlılık sonuçlarına
ise
tedavide
vankomisin
eşliğinde
gentamisin (ya da amikasin) ya da gram negatif sepsis
şüphesi var ya da fulminan gidiş varsa vankomisin
eşliğinde seftazidim kullanılmalı ve tedavi 10-14 güne
tamamlanmalıdır.
• Tedaviye yanıt, bebekteki belirti ve bulgular ve
laboratuvar testleri ile izlenir. Antibiyotik kullanımına
göre düzenlenmelidir.
• Evde, hastalanmış yenidoğanların toplum kökenli geç
sepsisi için de ampisilin ve gentamisinle 7-10 gün tedavi
uygundur.
• Hastanede yatan bebeklerde gelişen geç yenidoğan
sepsisinde ise önde gelen etkenler metisiline duyarlı
başlandıktan sonra 24-48 saat aralarla kan kültürü
yinelenmeli,
bakteriyeminin
ortadan
kalkması
izlenmelidir.
• Sepsis şüphesi ile antibiyotik tedavisi alan bebeklerin
%95’inin bu tedaviyi gereksiz aldığı gösterilmiştir.
ya da dirençli koagulaz negatif stafilokoklar ve
• Preterm bebeklerde antibiyotik tedavisinin 5 günden
Staphylococcus aureus, enterokoklar, enterik Gram
uzun sürmesinin geç sepsis, NEK ve mortalite artışı
negatif çomakları, P. aeruginosa ve başta Candida
ile ilişkili olduğu bulunmuş. Bu riski azaltmak için
albicans olmak üzere kandida türleri olduğundan,
sepsis olasılığı ortadan kalkar kalkmaz 48 saat içinde
tedavide
antibiyotik tedavisine son verilmesi önerilmektedir.
vankomisin
eşliğinde
amikasin
(ya
da
gentamisin) ya da vankomisin eşliğinde seftazidim
kullanılmalı ve tedavi 10-14 güne tamamlanmalıdır.
Bu tedavide vankomisinin GBS, koagülaz negatif
stafilokoklar, S. aureus ve enterokoklara; aminoglikozit
ve seftazidimin de özellikle Gram negatif etkenlere
karşı etkin olması beklenir.
• Çoğul dirençli Gram negatif çomak sepsisi söz
konusuysa, etkenin antibiyotik duyarlığı bilgilerine göre
bir aminoglikozit eşliğinde seftazidim, piperasilin ya da
bir karbapenem kullanılmalıdır.
• Erken doğum, çok düşük doğum ağırlığı, geniş yelpazeli
antibiyotik kullanımı, deri ve mukoza bütünlüğünü
bozan girişimler ve parenteral beslenme yenidoğanda
sistemik mantar infeksiyonu için önde gelen risk
etmenleridir.
14
eklenmesi önerilmektedir
3.1.3. Tedavi süresi
Enfeksiyon Tipi
Tedavi Süresi (gün)
Pnömoni
10-14
Septisemi
7-10
İdrar yolu enfeksiyonu
7-10
Menenjit
Deri enfeksiyonu
14-21 (izole edilen organizmaya bağlı)
5
Konjonktivit
5-7
Ağız yaraları
7-10
15
4. YENİDOĞAN MENENJİTİ
4.1. Klinik bulgular ve tanı
term için 100 mg/dl üzerinde olması),
• Bakteriyemisi olan yenidoğanlar da %20-25 oranında
bakteriyel menenjit olaya eşlik etmektedir. Menenjitli
Diğer etkenlerse Gram negatif bağırsak çomakları,
zamanlı kan şekeri değerinin %70-80’den az olması)
monocytogenes
erken
ve
bulgu
enterokoklardır.
ve
Neonatal
semptomlar
letarji,
beslenmede azlık, kusma, solunum sıkıntısı ve vücut
ısı değişiklikleri gibidir. Bulgu ve semptomların özgül
olmaması, yüksek mortalite (%3) ve ciddi sekel oranı
(%50) olması nedeni ile enfeksiyon olduğu düşünülen
her bebekte menenjit dışlanması gereklidir. İlk 24-72
saat içinde sepsis riski nedeni ile antibiyotik tedavisi
başlanan, asemptomatik olan bebekler ile genel
durumu lomber ponksiyon yapılmasına uygun olmayan
ve trombositopenisi olan bebeklere lomber ponksiyon
yapılması önerilmemektedir. Ancak bunun dışında
klinik sepsis şüphesi nedeni ile antibiyotik başlanan her
bebekte tedavi öncesi lomber ponksiyon yapılmalıdır.
Beyin-omurilik sıvı değerlendirilmesinde değerler
bebek ve çocuk değerlerinden farklı olacağından
bebeğin yaşına göre yapılmalıdır.
• Neonatal menenjitin beyin-omurilik sıvısı laboratuvar
özellikleri şunlardır:
• Bakteriyel patojenin kültürde üremesi ya da Gram boyamada gösterilmesi,
4.2. Tedavi
• Menenjitte
antibakteriyel
tedavinin
GBS,
gram-
negatif enterik basil ve L. monocytogenes’i kapsaması
gereklidir. Bu nedenle erken ve geç yenidoğan
menenjitinde ampisilin eşliğinde sefotaksim kullanımı
önerilir. Geç yenidoğan menenjitinde, tedavi seçeneği
olarak vankomisin eşliğinde sefotaksim kullanılabilir;
bu tedaviye bir aminoglikozit de eklenebilir. Etken
ve antibiyotik duyarlığı bilindiğinde, gerekirse tedavi
yeniden düzenlenir. Etken GBS ya da L. monocytogenes
ise tek olarak ya da gentamisin eşliğinde ampisilin;
E. coli ve diğer bağırsak çomaklarından biriyse tek
olarak ya da bir aminoglikozit eşliğinde sefotaksim;
P. aeruginosa ise seftazidim ve bir aminoglikozit;
enterokoksa ampisilin ve gentamisin, ampisiline direnç
varsa vankomisin ve gentamisin kullanılmalıdır.
• Yenidoğan menenjitinde tedavi süresi, etken Gram
pozitif bakteriyse en az 14 gün, Gram negatif çomaksa en
az 21 gün sürdürülür. Yaşayan bebeklerin üçte birinde
kalıcı art sorun olarak nörolojik hasar, işitme kaybı,
mental retardasyon, nöbet ve hidrosefali gelişebilir. Bu
• Beyaz küre sayısının artmış olması (20-30 hücre/
nedenle hastaların klinik ve nörogelişimsel gelişmeleri
mm üzerinde),
uzun bir süre izlenmelidir.
3
16
• Glukoz derişiminin azalması (preterm için <20 mg/
dl, term bebek için <30 mg/dL olması, ya da eş menenjitte
yeni doğanların %70’inde GBS ve E. coli etkendir.
L.
• Protein derişiminin artması (preterm için 150 mg/dl, 5. YENİDOĞAN PNÖMONİSİ
• Hastanede yatan bebeklerde etken geç başlangıçlı
5.1. Klinik bulgular ve tanı
• Pnömoni özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir
neonatal enfeksiyondur. Yenidoğan otopsilerinde üçte
bir oranında akciğer enfeksiyonu bulunmuştur. Neonatal
sepsis etkenleridir. S. aureus, S. pneumoniae ve
S.pyogenes yanı sıra viral enfeksiyonlar (RSV), mantar
enfeksiyonları (kandida suşları) etken olabilir.
pnömoni erken ya da geç başlangıçlı olabilir. Erken
• Pnömoni düşünülen bebekte trakeal aspirattan gram
başlangıçlı pnömoni için EMR, maternal amniyonitis,
boyama, kültür ve akciğer grafisi yardımcı olabilir.
erken doğum, fetal taşikardi ve annede intrapartum
Pnömoniye özgül belirti ve bulgunun olmaması nedeni
ateş, geç pnömoni içinse mekanik ventilasyon, hava
ile yenidoğan bir bebekte ani başlangıçlı solunum
yollarında anomali, uzamış hastane yatışı ve mide
sıkıntısı ya da var olan solunum sıkıntısının artması
içeriğinin aspirasyonu risk faktörleridir.
pnömoni ve/veya sepsis düşündürmelidir.
• Erken pnömoni enfekte amniyon sıvısının aspirasyonuna
• Akciğer
grafisi
tanıda
yardımcı
olabilir.
İçinde
ya da mikroorganizmanın transplasental geçişine
hava bronkogramlarını olduğu konsolide alan tanı
bağlı olarak gelişebilir. Gelişmiş ülkelerde en önemli
koydurucudur. Ancak düzensiz yamalı infiltrasyonlar ya
etken GBS’dir ve doğumun hemen ertesinde başlayan
da nadiren normal görünüm de olabilir. Plevral efüzyon
solunum sıkıntısına enfeksiyonun diğer belirtileri
olması erken başlangıçlı pnömoninin RDS’den ayırıcı
eklenir. GBS pnömonisi akciğer grafisinde RDS benzeri
tanısında önemlidir.
görüntü verir. Erken pnömoninin diğer etkenleri E.coli,
S. aureus, S. pneumoniae ve Klebsiella suşları’dır.
Ayrıca viral (herpes simpleks virüs) ve mantar (kandida
suşları) enfeksiyonları pnömoni nedeni olabilir.
• Geç yenidoğan pnömonisinde özgül olmayan belirtilerin
yanı
sıra
ventilatöre
bağımlı
bebekte
ventilatör
ayarlarının ve oksijen gereksinimin artması, trakeal
5.2. Tedavi
• Yenidoğanda pnömoni yaşamın ilk 7 gününde geliştiğinde
ampisilin eşliğinde bir aminoglikozit ya da sefotaksim;
hastanede izlenirken geliştiğinde vankomisin eşliğinde
sefotaksim ya da seftazidim kullanımı uygun olacaktır.
Tedavi 10-14 gün sürmelidir.
sekresyonun artması ya da pürülan nitelik kazanması
olabilir.
17
6. YENİDOĞANDA ÜRİNER
SİSTEM ENFEKSİYONU (ÜSE)
6.1. Klinik bulgular ve tanı
sepsiste, çok düşük doğum ağırlıklı sepsis bulguları
• Yenidoğan döneminde semptomatik üriner sistem
enfeksiyon insidansı yaklaşık %1’dir. Semptomlar
bebeklerde ÜSE açısından araştırma yapılmalıdır.
genellikle sarılık, kusma, gelişmede yetersizlik, ısı
• İdrar torbası ile alınan idrar kültüründe koloni sayısının
instabilitesi, letarji ve zayıf beslenme gibi nonspesifik
yorumlanmasında dikkatli olunmalıdır. Kesin tanı ideal
bulgulardır.
olarak suprapubik aspirasyon (>10.000 koloni) veya
Yenidoğan
döneminde
üriner
sistem
enfeksiyonu erkeklerde daha sıktır.
• Hematojen yayılım, asendan veya üriner sistem
anomalilerine sekonder olabilir. Yenidoğan dönemi
piyelonefritleri genellikle kan (hematojen) yayılımlı
enfeksiyonlara bağlı gelişir. Mikroskopi ve kültür için
uygun idrar örneği gönderilir.
• ÜSE şüphesi olan bebeklerde suprapubik yolla idrar
örneği almak ideal yöntemdir. Santrifüj edilmiş
idrarda her sahada >5 lökosit sayısı enfeksiyonu
düşündürmelidir. Bakteriyemi ile komplike olmuş
üriner sistem enfeksiyonlarında ise santrifüj edilmiş
idrarda her sahada (high-power field) ≥10 lökosit sayısı
doğru bir gösterge olarak alınabilir.
• Nonspesifik semptomları olan yenidoğanlarda rutin
idrar kültürü alınması önerilmez. Geç başlangıçlı
18
olan bebeklerde ve üriner sistem anomalisi olan
nazik kateterizasyonla (>100.000 koloni) uygun olarak
alınmış bir idrar örneğinde herhangi bir organizmanın
üretilmesi ile konur.
• İdrarda tomurcuklu iplikçiklerin varlığı kuvvetli ihtimal
sistemik mantar enfeksiyonlarını düşündürür.
6.2. Tedavi
• Ağır veya şüpheli enfeksiyon varlığında tedaviye
genellikle
intravenöz
ampisilin
ve
aminoglikozid
(örneğin gentamisin) ile başlanır. Kültür ve hassasiyet
öğrenilince uygun olmayan antibiyotik kesilebilir. Tedavi
için diğer uygun antibiyotikler sefaleksin, seftriakson
veya sefotaksimdir. Tedaviye 7-10 gün devam edilir
ve tekrar idrar mikroskobisi ve kültürü alınarak
değerlendirilir.
7. OMFALİT VE FUNİSİT
7.1. Klinik bulgular ve tanı
7.2. Tedavi
• Göbek kordonunun (funisit) ve göbek kordonu kökünün
• Eğer etraftaki selülitten yayılım bulguları varsa, uygun
(omfalit) enfeksiyonu genelde S. aureus
E.
sürüntü ve kültürler alındıktan sonra, floksasillin ve
coli, veya diğer gram negatif bakterilere bağlı gelişir.
gentamisin gibi parenteral antibiyotiklerin verilmesi
Enfeksiyon
gereklidir. Ayrıca bir antibiyotikle topikal tedavi de
koriyoamniyote
bağlı
veya
genişleyebilir.
Enfeksiyonun, portal vene yayılımı ve ardından portal
hipertansiyon
gelişebilmesi
nedeniyle,
bu
gerekmektedir.
alanın
enfeksiyonu acilen tedavi edilmelidir.
19
8. DİĞER ENFEKSİYONLAR
• Kemik ya da eklem enfeksiyonunda vankomisin
eşliğinde gentamisin ya da sefotaksim 3-6 hafta
süreyle uygulanmalıdır. Çoğul dirençli Gram negatif
20
çomak
enfeksiyonlarında
piperasilin-tazobaktam,
meropenem, imipenem kullanımı gerekebilir.
9. KATETER İLE İLİŞKİLİ
ENFEKSİYONLAR
• Santral venöz kateterler (SVK), periferal yerleştirilen
enfeksiyon
açısından
çok
önemlidir.
Kateterden
perkutan santral venöz kateter (PSVK), umblikal
verilen total parenteral sıvı setleri 48 ile 72 saat içinde
arter kateteri ve umblikal ven kateterleri çok düşük
değiştirilmelidir. Lipid içeren sıvılar veriliyorsa set 24
ve aşırı düşük doğum ağırlıklı bebeklerde sık olarak
saat aralıklarla değiştirilmelidir.
kullanılmaktadır. Kateterin varlığı enfeksiyon riskini
artırmaktadır. Bu riski azaltmak için kateter takılması
sırasında
asepsi/antisepsi
kurallarına
uyulması,
kateter bakımına özen gösterilmesi, kateter süresinin
kısa tutulması gereklidir.
teknikle birlikte iyi bir el hijyeni, enfeksiyonlara karşı
korumanın ilk basamağını oluşturur. Kateter takılırken
maksimal steril önlemler (bone, maske, steril önlük,
steril eldiven ve geniş steril örtüler) alınmalıdır. Kateter
takıldıktan sonra kateter giriş yerlerine antibiyotik ve
antiseptik kremlerin kullanılması önerilmemektedir.
• Kateter bakımı: SVK bakımında kateter yeri için steril
bir alan oluşturulması, kateter giriş yerinin açılıp
kapanması sırasında dikkatli bir şekilde alkol ile
temizlenmesi, çok lümenli kateterlerin kullanılmaması,
kateter giriş yerlerinin günlük bakımının yapılması
kateter
giriş
yeri
süresi:
Kateter
ile
ilişkili
kan
akımı
enfeksiyonunu azaltmanın en kolay yollarından biri de
kateter kalış süresinin kısaltılmasıdır. Kateterin 21
günden daha uzun süre kalması sepsis riskini önemli
oranda artırmaktadır. Bu yüzden kateter ihtiyacı yoksa
• Kateter takılması: Kateter takılırken uygun aseptik
ve
• Kateter
bütünlüğünün
en kısa sürede çıkartılmalıdır.
• Heparin uygulaması: Heparin uygulamasının bakteriyal
kolonizasyon ve trombozu engellediğine dair çalışmalar
mevcuttur.
• Kateterin çıkarılması: Kan kültüründe koagülaz negatif
stafilokok (KNS) dışındaki tüm etkenlerin üremesi
durumunda SVK’nın hemen çıkarılması önerilir. Kan
kültüründe KNS üremesi durumunda tekrarlayan
kan kültürlerinde KNS üremesi veya hastanın klinik
bulgularının stabil olmaması durumunda, kateterin
çıkartılması gerekmektedir.
korunması
21
10. MANTAR ENFEKSİYONLARI
10.1. Klinik bulgular ve tanı
• Mantar
enfeksiyonları
birliği olmamakla beraber çoğu ünite de tedavi kültür
özellikle
geç
yenidoğan
enfeksiyonlarında sıktır ve kandida türleri üçüncü
sırada sorumlu etken olarak bildirilmiştir.
• Yenidoğanlarda kandida enfeksiyonu mukokutaneöz,
kutaneöz ve sistemik kandida enfeksiyonları olarak
görülmektedir. Ancak özellikle doğum ağırlığı 1000
gram altında olan bebeklerde sistemik kandida
enfeksiyonu en sıktır. Gebelik yaşının 32 haftanın
altında olması, düşük Apgar skoru, üçüncü jenerasyon
sefalosporin kullanımı, entübasyon, kateter kullanımı,
enteral beslenmenin geç başlanması, TPN, steroid
kullanımı, uzun süreli antibiyotik kullanımının kandida
enfeksiyonu için risk faktörü olduğu gösterilmiştir.
10.2. Tedavi
• Sistemik kandidiyasis tedavisinde, birçok kandida
türüne etkili olan amfoterisin B ilk tercihtir. İlk doz 0.5
mg/Kg verilmesinden 12-24 saat sonra 1 mg/Kg günde
tek doz olarak verilir. Optimal tedavi süresi için fikir
22
negatif olduktan sonra en az 14 gün olacak şekilde
yapılmaktadır. Ancak bazı ünitelerde de özellikle ÇDDA
bebeklerde tedaviye kümülatif doz 20-25 mg olana dek
devam edilmektedir. Amfoterisinin B tedavisinin ender
görülen, ancak ciddi olan nefrotoksisite, hipokalemi,
hipomagnezemi,
kemik
iliği
baskılanması
ve
hepatotoksisite yan etkisi vardır. Santral sinir sistemi
tutulumunda amfoterisin B’nin yanı sıra flukonazol
tedaviye
eklenmelidir.
Tedaviye
rağmen
kandida
enfeksiyonunda mortalite oranı %40-50 gibi yüksek
bildirilmiştir.
• Sistemik kandidiyasis tedavisinde amfoterisin B ilk
tercihtir. İlk doz 0.5 mg/Kg verilmesinden 12-24 saat
sonra 1 mg/Kg günde tek doz olarak verilir.
• Tedavi süresi kültür negatif olduktan sonra en az 14
gün olacak şekilde olmalıdır. Ancak özellikle ÇDDA
bebeklerde tedaviye kümülatif doz 20-25 mg/Kg olana
dek devam edilebilir.
11. YENİDOĞAN
ENFEKSİYONLARINDA
DESTEK TEDAVİLERİ
• Sepsiste
destekleyici
tedavi
önemlidir.
faktörler (CSF), birçok çalışmada, profilaksi veya septik
Hastanın enteral veya parenteral yolla beslenmesi
yenidoğanın tedavisi için değerlendirilmiştir. Net bir
sürdürülmelidir.
fayda tanımlanamamış olduğundan şimdilik uygulamayı
Sepsisli
çok
yenidoğanın
yaşamsal
bulguları, sıvı ve elektrolit dengesi, aldığı/çıkardığı, kan
şekeri, kan gazları, böbrek ve karaciğer işlevleri yakın
izlenmelidir. Elektrolit ve glukoz düzeyleri normal
sınırlarında tutulmalı, uygun sıvı-elektrolit tedavisi
uygulanmalı, asidoz ve hipovolemi önlenmeli, şok erken
tanımlanarak sıvı tedavisine ek olarak inotropik ajanlar
uygulanmalıdır. Hipoksi varsa düzeltilmeli, solunum
yetmezliği açısından hasta izlenmeli gerektiğinde
solunum cihazı kullanılmalıdır. Konvülziyon varsa
antikonvülsif tedavi uygulanmalıdır.
• Yaygın damar içi pıhtılaşma varsa taze donmuş
plazma, trombosit ya da eritrosit desteği yapılmalıdır.
Kortikosteroidlerin
yalnızca
adrenal
yetmezlik
varlığında kullanılması önerilmektedir.
destekleyecek yeterli delil bulunmamaktadır.
11.3. Pentoksifilin
• Bir
fosfodiesteraz
inhibitörü
olan
pentoksifilin
immünomodülatör bir ajan olarak neonatal sepsisli
bebeklerde kullanılmıştır. Az sayıdaki çalışmanın
metaanalizi
prematüre
bebeklerde
kanıtlanmış
sepsis ve gram negatif sepsiste mortaliteyi azalmada
antibiyotik tedavisine destek olarak kullanılabileceğini
göstermektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar az sayıda
hasta içerdiğinden etkisini göstermek için daha fazla
sayıda hastayla yapılan çalışmalara ihtiyaç vardır.
ÖNERİLER:
İVİG, Hematopoetik büyüme faktörleri 11.1 İntravenöz immünglobulin (İVİG) tedavisi
(G-CSF ve GM-CSF)
• Preterm ya da düşük doğum ağırlıklı bebeklerde
• Proflaktik ve sepsis tedavisinde kullanımının morbitide
enfeksiyon ya da sepsis koruması için, kabul edilmiş
intravenöz immünglobülin (İVİG) uygulaması önerisi
yoktur. İVİG kullanımının çok düşük doğum ağırlıklı
bebeklerin
yenidoğan
sepsisinde
yararlı
ve mortaliteyi azaltmadığı çalışmalarda gösterilmiş, bu
gün için rutin kullanımı önerilmemektedir.
• Pentoksifilin: Özellikle gram negatif enfeksiyonlarda
olduğu
salınımı artan TNF-α’nin inhibisyona neden olur.
yönünde görüşler olmakla birlikte, uygulamanın ölüm
Sınırlı çalışmalarda sepsis mortalitesini azalttığı
oranını azalttığı gösterilememiştir.
gösterilmiştir. Ancak rutin kullanımının önerilmesi için
11.2 G-CSF veya GM-CSF tedavisi
daha büyük çalışmalara gerek vardır.
• Granülositler (G-CSF) veya granülosit-makrofajlar
(GM-CSF) için hemopoietik koloni stimüle edici
23
12. MANTAR
ENFEKSİYONLARININ
PROFİLAKSİSİ
• Fungemi
tüm
dünyada
yenidoğan
yoğun
bakım
gösterilmiştir. Bu nedenle kandida görülme sıklığının
ünitelerinde özellikle çok düşük doğum ağırlıklı
yüksek olduğu ünitelerde, çok düşük doğum ağırlıklı
bebeklerde önemli bir sorun oluşturmaktır.
bebeklere haftada iki kez 3 mg/Kg flukonazol verilmesi
• Profilaktik amaçlı oral nistatin, İV flukonazol ve İV
amfoterisin B birçok çalışmada kullanılmıştır.
• Oral nistatin tedavisinin invazif fungal enfeksiyon
sıklığını azalttığı bulunmuştur.
• Öte
yandan
flukonazol
proflaksisinin
kandida
sıklığını azaltmada en iyi seçeneklerden biri olduğu
24
önerilmektedir. Flukonazol proflaksisi ilk iki hafta için
her üç günde bir, iki-dört hafta arası gün aşırı, dört-altı
hafta arası her gün olarak önerilmektedir.
• Profilaksi en fazla altı hafta ya da damar yoluna
gereksiniminin ortadan kalktığı daha erken bir dönemde
sonlandırılır.
13. ENFEKSİYONLARIN
ÖNLENMESİ
13. 1 Doğumhanede yapılacaklar
• El yıkamaya titizlikle uyulmalı.
• Vajinal muayenede, baş elektrodlarının
yerleştirilmesinde ve cihaz yardımıyla doğum
sırasında eldiven giyilmeli.
• Grup B streptokoklar için risk faktörlerinin
değerlendirilip, intrapartum antibiyotik başlanılması.
13.2 Yenidoğan ünitesinde yapılacaklar
• Sağlık bakımı ile ilişkili enfeksiyonları azaltmanın
anahtarı dikkatli el yıkamadır. Yenidoğan ünitesine
giriş sırasında, tüm çalışanlar ve ziyaretçiler ellerini
dikkatlice yıkamalıdır. Bebek ellenmeden/ellendikten
sonra veya çevre çalışma alanına dokunulduktan
sonra her seferinde eller yıkanmalı ya da alkol bazlı
dezenfektanlar kullanılmalıdır.
• Respiratör ekipmanın temizlenmesi ve nemlendirici
steril suyu sık sık değiştirilmelidir.
• Her bebeğe ait bir steteskop bulunmalıdır.
• Entübasyon,
umblikal
kateterizasyon,
periferal
santral kateter yerleştirilmesi, intravenöz kanülasyon,
interkostal
gibi
kateterler
uygulamalarda
ve
lumbal
aseptik
ponksiyonlar
cerrahi
teknikleri
kullanılmalıdır.
• Antiseptik olarak klorheksidinin iyottan daha etkin
olduğu gösterilmiştir.
• Flukonazol veya nistatin ile fungal proflaksisi kandidemi
görülme sıklığı yüksek ünitelerde çok düşük doğum
ağırlıklı bebeklerde kullanılabilir.
• Enfekte bebek için izolasyon teknikleri uygulanmalıdır.
• Aşırı kalabalık engellenmeli ve ünitenin trafiği en azla
sınırlanmalıdır.
25
14. YENİDOĞANLARDA
SIK KULLANILAN
ANTİBİYOTİKLERİN DOZLARI
İlaç dozu (mg/Kg) ve aralığı
<1200 gram
1200–2000 gram
>2000 gram
Kullanım
şekli
Yaş 0-4 hafta
arası
Yaş 0-7 gün
arası
Yaş >7 gün
arası
Yaş 0-7 gün
arası
Yaş >7 gün
arası
Amikasin
IV, IM
7.5
12 st arayla
7.5
12 st arayla
7.5
8 st arayla
10
12 st arayla
10
8 st arayla
Ampisilin
IV, IM
- Menenjit
100
12 st arayla
100
12 st arayla
100
8 st arayla
100
8 st arayla
100
6-8 st arayla
- Diğer
enfeksiyonlar
50
12 st arayla
50
12 st arayla
50
8 st arayla
50
8 st arayla
50
6-8 st arayla
Antibiyotik
Sefazolin
IV, IM
20
12 st arayla
20
12 st arayla
20
12 st arayla
20
12 st arayla
20
8 st arayla
Sefepim
IV, IM
50
12 st arayla
50
12 st arayla
50
8 st arayla
50
12 st arayla
50
8 st arayla
Sefotaksim
IV, IM
50
12 st arayla
50
12 st arayla
50
8 st arayla
50
12 st arayla
50
8 st arayla
Seftazidim
IV, IM
50
12 st arayla
50
12 st arayla
50
8 st arayla
50
8 st arayla
50
8 st arayla
Klindamisin
IV, IM
5-7.5
12 st arayla
5-7.5
12 st arayla
5-7.5
8 st arayla
5-7.5
8 st arayla
5–7.5
6 st arayla
Gentamisin
IV, IM
2.5
18 st arayla
2.5
12 st arayla
2.5
8 st arayla
2.5
12 st arayla
2.5
8 st arayla
Imipenem
IV, IM
20
12 st arayla
20
12 st arayla
20
12 st arayla
20
12 st arayla
20
12 st arayla
IV
7.5
48 st arayla
7.5
24 st arayla
7.5
12 st arayla
7.5
12 st arayla
15
12 st arayla
Metronidazol
26
>>
(Devam)
İlaç dozu (mg/Kg) ve aralığı
<1200 gram
1200–2000 gram
>2000 gram
Kullanım
şekli
Yaş 0-4 hafta
arası
Yaş 0-7 gün
arası
Yaş >7 gün
arası
Yaş 0-7 gün
arası
Yaş >7 gün
arası
IV, IM
20
12 st
20
12 st
20
8-12 st
20
8-12 st
20
8 st arayla
- Menenjit
50.000
12 st arayla
50.000
12 st arayla
50.000
8 st arayla
50.000
8 st arayla
50.000
8 st arayla
- Diğer
enfeksiyonlar
25.000
12 st arayla
25.000
12 st arayla
25.000
8 st arayla
25.000
8 st arayla
25.000
6 st arayla
IV, IM
50-75
12 st arayla
50-75
12 st arayla
50-75
8 st arayla
50-75
8 st arayla
50–75
6 st arayla
Rifampin
IV
5-10
12 st arayla
5-10
12 st arayla
5-10
12 st arayla
5-10
12 st arayla
5–10
12 st arayla
Vankomisin
IV
15
24 st arayla
10–15
12 st arayla
10–15
8-12 st arayla
10–15
8 st arayla
10–15
8 st arayla
Antibiyotik
Meropenem
Penisilin G
(ünite)
Piperasilintazobaktam
IV
KAYNAKLAR
1. Edwards MS. Postnatal bacterial infections. In: Martin RJ, Fanaroff
AA, Walsh MC (eds): Fanaroff & Martin’s Neonatal-Perinatal Medicine
(9th ed) St. Louis: Elsevier Mosby, 2011: 793-830.
12. Stoll BJ, Hansen NI, Higgins RD, et al. Very low birth weight preterm
infants with early onset neonatal sepsis: the predominance of gramnegative infections continues in the National Institute of Child Health
and Human Development Neonatal Research Network, 2002-2003.
Pediatr Infect Dis J 2005; 24: 635-639.
2. Edwards MS, Baker CJ. Sepsis in the newborn. In: Gershon AA, Hotez
PJ, Katz SL (eds): Krugman’s Infectious Diseases of Children (11th
ed) Philadelphia: Mosby, 2004: 545-561.
13. Osrin D, Vergnano S, Costello A. Serious bacterial infections in
newborn infants in developing countries. Curr Opin Infect Dis 2004;
17(3): 217-224.
3. Estripeaut D, Saez-Llorens X. Perinatal bacterial diseases. In: Feigin
RD, Cherry JD, Demmler-Harrison GJ, et al (eds): Feigin & Cherry’s
Textbook of Pediatric Infectious Diseases (6th ed) Vol. 1. Philadelphia:
Saunders, 2009: 979-1020.
14. Thaver D, Zaidi AK. Burden of neonatal infections in developing
countries: a review of evidence from community-based studies. PIDJ
2009;28(Suppl 1):3-9.
4. Ferrieri P, Wallen LD. Neonatal bacterial sepsis. In: Gleason CA,
Devaskar SU (eds). Avery’s Diseases of the Newborn (9th ed)
Philadelphia: Elsevier Saunders, 20012: 538-551.
5. Nizet V, Klein JO. Bacterial sepsis and meningitis. In: Remington JS,
Klein JO, Wilson CB, Baker CJ (ed): Infectious Diseases of the Fetus
and Newborn Infant (7th ed) Philadelphia: Elsevier Saunders, 2011:
222-275.
6. Schelonka RL, Freij BJ, McCracken, GH Jr. Bacterial and fungal
infections. In:MacDonald MG, Seshia MMK, Mullett MD (eds): Avery’s
Neonatology, Pathophysiology & Management of the Newborn (6th
ed) Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins, 2005:1235-1273.
7. Kimberlin DW, Debra LP,Richard JW. Neonatal sepsis. In: Rudolph CD,
Rudolph AM, Lister RF, Gershon AA (eds): Rudolph’s Pediatrics (22th
ed) China: Mc Graw Hill, 2011: 902-912.
8. Stoll BJ. Infections of the neonatal infant. In: Behrman RE, Kliegman
RM, Jenson HB (eds): Nelson Textbook of Pediatrics (18th ed)
Philadelphia: Saunders, 2008: 794-811.
9. Edwards MS, Baker CJ. Bacterial infections in the neonate. In: Long
SS, Pickering LK, Prober CG (eds): Principles and Practice of Pediatric
Infectious Diseases (3th ed) Philadelphia: Livingstone Elseviers,
2008: 532-539.
10. Gerdes JS. Diagnosis and management of bacterial infections in the
neonate. Pediatr Clin N Am 2004; 51: 939-959.
15. Bolatlı T, Akşit F, Kiraz N. Gebelerde son trimestrde grup B strepto¬kok
kolonizasyonu. Türk Mikrobiyol Cemiy Derg 1989;19:309-314.
16. Gül HC, Dede M, Avcı İY, Eyigün CP, Pasha A. Üçüncü trimestr
hamilelerde vaginal grup B streptokok kolonizasyonu. Klimik Derg
2005; 18: 27-29.
17. Gökalp AS, Bakıcı MZ. Neonatal grup B streptokokal kolonizasyonun
annelerdeki ürogenital ve anorektal sistem taşıyıcılığı ile ilişkisi.
Mikrobiyol Bül 1985; 19: 65-72.
18. Bulut MO, Bulut IK, Büyükkayhan D ve ark. Neonatal sepsisli olguların
retrospektif olarak değerlendirilmesi, Cumhuriyet Üniv Tıp Fak Derg
2005; 27(2):63-8.
19. Yalaz M, Çetin H, Akisu M, Aydemir S, Tunger A, Kültürsay N.
Neonatal nosocomial sepsis in a level-lll NICU: evaluation of the
causative agents and antimicrobial susceptibilities, Türk J Pediatr
2006;48(1):13-8.
20. Yapicioglu H, Satar M, Ozcan K, Narli N, Ozlu F, Sertdemir Y, Tasova Y.A
6-year prospective surveillance of healthcare-associated infections
in a neonatal intensive care unit from southern part of Turkey. J
Paediatr Child Health. 2010; 46(6):337-42.
21. Arnon S, Litmanovitz I. Diagnostic tests in neona¬tal sepsis, Curr Opin
Infect Dis 2008;21(3):223-7.
22. Mikhael M, Brown LS, Rosenfeld CR. Serial neutrophil values
facilitate predicting the absence of neonatal early-onset sepsis. J
Pediatr. 2014;164(3):522-528.
11. Satar M, Özlü F. Neonatal sepsis: A continous disease burden. Turk J
Pediatr. 2012; 54(5):449-57.
27
23.Polin RA and Committee on Fetus and Newborn. Management of
neonates with suspected or proven early-onset bacterial sepsis.
Pediatrics 2012;129: 1006-15.
39. Öztürk MA, Güneş T, Köklü E, Çetin N, Koç N. Oral nystatin prophylaxis
to prevent invasive candidiasis in Neonatal Intensive Care Unit.
Mycoses. 2006; 49(6):484-92.
24.Baltimore RS. Neonatal Sepsis: epidemiology and Management.
Pediatric Drugs 2003; 5(11), 723–740.
40. Aydemir C, Oğuz SS, Dizdar EA, Akar M, Sarikabadayi YU, Saygan
S, Erdeve O, Dilmen U. Randomised controlled trial of prophylactic
fluconazole versus nystatin for the prevention of fungal colonisation
and invasive fungal infection in very low birth weight infants. Arch Dis
Child Fetal Neonatal Ed. 201; 96(3):F164-8.
25. Lubell Y, Ashley EA, Turner C, Turner P, and White NJ. Susceptibility
of community-acquired pathogens to antibiotics in Africa and Asia
in neonates—an alarmingly short review. Tropical Medicine and
International Health 2011; 16(2), 145–151.
26. Lawn JE, Cousens S, and Zupan J. 4 Million neonatal deaths: when?
Where? Why?” Lancet 2005; 365(9462), 891–900.
27. Karlowicz MG, Buescher ES, and Surka AE. Fulminant late-onset
sepsis in a neonatal intensive care unit, 1988–1997, and the impact of
avoiding empiric vancomycin therapy, Pediatrics 2000; 106(6), 1387–
1390.
28. Zaidi AKM, Huskins WC, Thaver D, Bhutta ZA, Abbas Z, and Goldmann
DA. Hospital-acquired neonatal infections in developing countries.
Lancet 2005; 365(9465), 1175–1188.
29. Gordon A and Jeffery HE. Antibiotic regimens for suspected late onset
sepsis in newborn infants. Cochrane Database of Systematic Reviews,
2005, no. 3, Article ID CD004501.
30. Garges HP, Moody MA, Cotten CM, et al. Neonatal meningitis. what is
the correlation among cerebrospinal fluid cultures, blood cultures,
and cerebrospinal fluid parameters? Pediatrics 2006; 117: 10941100.
31. Bonsu BK, Harper MB. Leukocyte counts in urine reflect the risk
of concomitant sepsis in bacteriuric infants: a retrospective cohort
study. BMC. Pediatr. 2007; 7: 24.
32. Speer ME, Garcia-Pratz JA, Kim MS. Neonatal pneumonia. www.
uptodate.com (erişim: 12. 12.2013).
33. Edwards MS : Fungal and Protozoal İnfections. In: Martin RJ, Fanaroff
AA, Walsh MC (eds): Fanaroff & Martin’s Neonatal-Perinatal Medicine
(9th ed) St. Louis: Elsevier Mosby, 2011: 830-840.
34. Kauffman CA, Marr KA, Thorner AR. Overview of Candida infections.
www.uptodate.com (erişim: 12. 12.2013).
35. Pammi M,Weisman LE, Kim MS. Treatment of Candida infection in
neonates, www.uptodate.com (erişim: 12. 12.2013).
36. Austin N, McGuire W. Prophylactic systemic antifungal agents to
prevent mortality and morbidity in very low birth weight infants.
Cochrane Database Syst Rev 2013; 4:CD003850.
37. Lollis TR, Bradshaw WT. Fungal prophylaxis in neonates: a review
article. Adv Neonatal Care. 2014; 14(1):17-23.
38. Healy CM, Campbell JR, Zaccaria E, Baker CJ. Fluconazole prophylaxis
in extremely low birth weight neonates reduces invasive candidiasis
mortality rates without emergence of fluconazole-resistant Candida
species. Pediatrics. 2008;121 (4):703– 710.
28
41. Manzoni P, Stolfi I, Pugni L, et al. A multicenter, randomized trial of
prophylactic fluconazole in preterm neonates. N Engl J Med.2007;
356 (24):2483– 2495.
42. Haque KN, Pammi M. Pentoxifylline for treatment of sepsis and
necrotizing enterocolitis in neonates. Cochrane Database Syst Rev.
2011 Oct 5;(10):CD004205.
43. Akdağ A, Dilmen U, Haque K, Dilli D, Erdeve O, Gökmen T. Role of
Pentoxifylline and/or IgM-Enriched Intravenous Immunoglobulin in
the Management of Neonatal Sepsis. Am J Perinatol. 2014 Feb 10.
[Epub ahead of print]
44. Verani JR, McGee L, Schrag SJ. Prevention of perinatal group B
streptococcal disease revised guidelines from CDC. Morbidity and
Mortality Weekly Report, vol. 19, no. 10, pp. 1–36, 2010.
45. Sivanandan S, Soraisham AS, Swarnam K. Choice and Duration of
Antimicrobial Therapy for Neonatal Sepsis and Meningitis. Int J
Pediatr. 2011;2011:712150. doi: 10.1155/2011/712150.
46. Clark R, Powers R, White R, Bloom B, Sanchez P, Benjamin DK
Jr. Prevention and treatment of nosocomial sepsis in the NICU. J
Perinatol 2004; 24: 446-453.
47. Lachassinne E, Letamendia-Richard E, Gaudelus J. Epidemiology of
nosocomial infections in neonates. Arch Pediatr 2004;11: 229-233.
48. O’grady NP, Alexander M, Dellinger EP, et al ; Healthcare Infection
Control Practices Advisory Committee. Guidelines for the prevention
of intravascular catheter-related infections. Am J Infect Control 2002;
30: 476-489.
49. Garland JS, Henrickson K, Maki DG; 2002 Hospital Infection Control
Practices Advisory Committee Centers for Disease Control and
Prevention. The 2002 Hospital Infection Control Practices Advisory
Committee Centers for Disease Control and Prevention guideline for
prevention of intravascular device-related infection. Pediatrics 2002;
110: 1009-1013.
50. Aly H, Herson V, Duncan A, et al. Is bloodstream infection preventable
among premature infants? A tale of two cities. Pediatrics 2005; 115:
1513-1518.
51. Remington JS, Klein JO, Wilson CB, Nizet V, and Maldonado YA.
Clinical Pharmacology of Anti-Infective Drugs. In: Remington JS,
Klein JO, Wilson CB, Baker CJ (ed): Infectious Diseases of the Fetus
and Newborn Infant (7th ed) Philadelphia: Elsevier Saunders, 2011:
1160-1211.
Download