TARİH YİYEN BİTKİLER GRUP BİTKİ Hazırlayan Öğretmenler F. Nesrin ARDA - Şenay UÇAR - Uygar AVCI Proje Danışman Öğretim Üyeleri Prof.Dr.Turan GÜVEN –Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümü Prof. Dr. Sezai TÜRKEL-Uludağ Üniversitesi FEF Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji ve Genetik A.B. Dalı Prof .Dr. Ahmet AKSOY-Erciyes Üniversitesi FEF Biyoloji Bölümü Botanik A.B.Dalı,Biyoloji Bölüm Başkanı 1 PROJENİN ADI: TARİH YİYEN BİTKİLER PROJENİN AMACI: Bu çalışmada Çanakkale'deki tarihi yapılar üzerinde bulunan bitkilerin, bu yapılara verdikleri zararları ve buralara nasıl taşındıkları üzerinde durulacaktır 1.GİRİŞ Eski çağlarda Hellespontos ve Dardanel olarak anılan Çanakkale M.Ö. 3000 yılından beri yerleşim alanı niteliğini korumuştur. Erken Bronz Dönemi’nden bu yana önemli bir yerleşim merkezi olan Çanakkale; Çanakkale Boğazı sayesinde Anadolu ile Avrupa ve Akdeniz ile Karadeniz arasındaki bağlantıyı sağlayan iki geçit bölgesinden biridir. Bu özelliği nedeniyle oldukça zengin bir tarihi vardır. Yörede yaşayan topluluklara ekonomik ve askeri üstünlük sağlamış, onlar da uygarlık alanında çağdaşlarını geçmişlerdir. Ancak bu durum, yöreyi çeşitli göç ve istila hareketlerinin hedefi yapmıştır. Değişik tarihlerde yerleşmek yada yağmalamak amacıyla bölgeye gelenler olmuş, her iki durumda belirli kültür alışverişini yoğunlaştırmıştır. Bu kültürel yoğrulma, yüzyıllar boyu kesintilerle sürmüş, bunun sonucu oldukça renkli bir kültür mozaiği ortaya çıkmıştır. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu medeniyetler tarafından da birçok tarihi eser mirası bırakılmış olan bir şehirdir (www.canakkale.gov.tr). Günümüzde ise bu mirasın bir kısmı koruma altına alınarak restorasyon çalışmaları tamamlanmış, bir kısmı ise bakımsızlık, ilgisizlik ve iklim şartlarından dolayı tahribata uğramıştır. . Tarihi binaların duvarlarında sıcaklık değişimleri, rüzgâr aşındırması ve yağışların etkisi sunucu yıpranmalar oluşmaktadır. Yıpranan bina duvarları üzerine rüzgârla bir miktar toprağın taşınması ve atmosferdeki toz bulutlarından da bir miktar ilavesiyle ortam bitki tohumlarının çimlenmesine elverişli duruma gelmektedir. Daha sonra bitkilerin diasporları (yeni bir bitkiyi verebilecek tohum, rizom, vejetatif parça spor vb) rüzgar veya hayvanlar tarafından taşınmaktadır (Ridley, 1930). Buraya gelen bitkilerin tohumları çimlenerek yıldan yıla büyüyüp ortamı bitkilerin yaşayabileceği duruma sokmaktadır. Bu bitkilerin köklerinin salgılamış olduğu asit benzeri sıvılar taşların yıpranmasına neden olmaktadır. Taşların içine doğru giden bitki kökleri suyu içeri çekerek binanın iç kısmının akmasına ve dolayısıyla tarihi binaların ömrünün azalmasına ve yapının bozulmasına zemin hazırlayacaktır. Ayrıca kazık köke sahip olan otsu ve ağaçsı bitkilerin köklerinin büyümeleri sonucu tarihi yapıların 2 taşlarını iterek, bir birinden uzaklaştırıp bunların bozulmalarına neden olacaktır (Aksoy, 2001) Young (1996) tarihi eserlerin taşları üzerinde bulunan mikroorganizmaların suyu emen polisakkarit (jel gibi) üreterek taşların gözenekliliğini ve geçirgenliğini değiştirdiğini bildirmektedir. Ayrıca, buradaki mikroorganizmalar asit yağmurları sonucu buraya gelen sulardaki azot ve kükürtten besinlerini sağladıktan sonra burada nitrik ve sülfürük asit oluşturarak, taşlardaki gözenek miktarını ve büyüklüğünü artırır. Daha sonra bu gözeneklere liken ve siyanobakterler gelir ve yerleşirler. Ayrıca organik maddelerin çürümesiyle meydana gelen organik asitler de kayaların ayrışmasına ve bunun sonucu olarak taşların bozulmasına neden olur. Kimyasal ayrışmaya yardımcı olan etmenler arasında, tarihi yapıların üzerinde yaşayan bakteriler, likenler, yosunlar, karayosunları ve yüksek bitkiler yer alır. Burada yerleşen bitkiler ve mikroorganizmaların solunumu sonucu oluşan karbondioksit, su ile birleşerek, karbonik asidi oluşturur ve böylece kayaların bozulmaları gerçekleşir. Bu çalışmada Çanakkale şehir merkezindeki tarihi yapılar üzerinde yaşayan bitkilerin hangileri olduğu, buralara nasıl taşındıkları araştırılmış ve bu bitkilerin tarihi yapılara verdikleri zararlar tespit edilmeye çalışılmıştır. 2. MATERYAL VE METOT Çanakkale’deki bazı tarihi eserler 13-14 Temmuz 2008 tarihinde Uygar AVCI, F.Nesrin ARDA, Şenay UÇAR öğretmenleri ve danışmanları Prof.Dr. Ahmet AKSOY ile birlikte ziyaret edildi. Araştırmamız esnasında gözlenen ve fotoğrafı çekilen bitkiler Prof.Dr Ahmet AKSOY tarafından Türkiye Florası (Davis, 1965-1988) adlı eserden faydalanılarak tanımlandı. Bitkilerin resimleri bulunduğu habitattan Canon marka dijital fotoğraf makinesi ile çekildi. 3. BULGULAR Araştırmamız sonucunda Çanakkale’deki tarihi eserler üzerinde 13 familyaya ait 14 bitki türü belirlenmiştir. Bu bitkilerin Türkçe, Latince adları ve ait olduklar familyalar Tablo 1’de verilmiştir. Aynı zamanda tarihi yapılar üzerinde görülen bitkilerin, tarihi eserlere vermiş olduğu zararların bir kısmının fotoğrafları Şekil 1-6’da görülmektedir. 3 Tablo 1. Çanakkale merkezinde bulunan bazı tarihi eserler üzerinde bulunan bitkiler. SIRA NO LATİNCE ADI TÜRKÇE ADI FAMİLYASI 1. Parietaria judaica (Duvar fesleğeni) Urticaceae (Isırgangiller) 2. Antirrhinum majus Aslanağzı Scrophulariaceae (Sığırkuyuğugiller) 3. Ficus carica İncir Moraceae (Dutgiller) 4. Vitis vinifera Üzüm Vitaceae (Asmagiller) 5. Mercurialis annua Yer fesleğeni Euphorbiacceae (Sütlegengilller) 6. Erysimum sp. Brassicaceae (Hardalgiller) 7. Cırcium sp. Asteraceae(Compositae) (Papatyagiller) 8. Valeriana sp. Kedi otu Valerianaceae (Kediotugiller) 9. Ferula sp Çakşır otu Umbelliferae/Apiaceae (Maydonozgiller) 10. Hedera helix Duvar sarmaşığı Araliaceae (Sarmaşıkgiller) 11. Rhus coriaria Sumak Anacardiaceae (Antepfıstığıgiller) 12. Conyza canadensis Kanada şifa otu Asteraceae/Compositae (Papatyagiller) 13. Poa sp. Poaceae/Gramineae (Buğdaygiller) 14. Ailanthus altissima Kokar ağaç Simaroubaceae (Kokarağaçgiller) 4 Resim 1(Duvar sarmaşığı) Resim2 (Kedi otu) 5 Resim3(Kokan ağaç) Resim4(İncir) 6 Resim5(Asma) Resim 6(Semiz otu) 7 4. TARTIŞMA VE SONUÇ Bitki tohumlarının bina üzerlerinde çimlenmesinden sonra köklerinden salgılanan eritici enzimler bulunduğu yerdeki bölgeyi eriterek daha derinlere ilerler. Bunun sonucu topraklaşma ortaya çıkar, binaların dayanıklılığı azalır(Aksoy, 2000 ve Gemici et al., 1993). Zamanla köklerin kalınlaşması sonucu binada bulunan tuğla, taş veya briketlerin araları açılır. Böylece binaların sağlamlığı azalmış olur. Bu bitkiler tarihi binalar üzerinde yaşayıp güzel bir görüntü oluştururken aynı zamanda bu yapıların zaman içinde tahrip olmasına yol açmaktadırlar. Yapılan çalışmada Çanakkale’de bulunan tarihi yapılar üzerinde yaşayan bitkiler ve bunların tarihi yapılara verdiği zararlar ortaya konmuştur. 5. ÖNERİLER Kültür mirasımız olan tarihi yapılarımızı ve eserlerimizi korumak ve onları gelecek nesillere taşımak en önemli görevlerimiz arasında yer almalıdır. Tarihi eserler üzerinde zarar oluşturan bu bitkilerle şu şekillerde mücadele edilmelidir. El İle Fiziki Mücadele Yöntemi: Bu bitkiler el veya değişik aletler ile sökülerek uzaklaştırılmalıdır. Kimyasal İlaçlar İle Mücadele Yöntemi: Tarihi eserlerin konumlarına göre havadan veya yerden herbisitler mevcut olan yaprakların üzerine püskürtülür Herbisitler yaprakların alt ve üst stomalarından hızla bitki dokusuna girerler. Buradan tüm bitki dokusuna yayılır. Önce bitkide klorofil sentezi durur(veya klorofil bozulur) , yapraklarda sararma ve kuruma görülür . Daha sonra tüm bitkiyi sarar ve bitki kurur. 6. KAYNAKLAR Ahmet M. and Durani P.K (1970) The Flora of Walls in Srinager.Bor.Ib.89 (608-615 Aksoy A.(1998) Biological Flora of British Isles: Capsella bursa –pastoris(L.) Medikus. Journal of Ecology 86:171-186 Aksoy .A. and Çelik A.(2000) Studies on the ecology of plants growing on the historical monoments Kayseri ,Türkiye-Plant Life in South –West and Central Asia , Vrh İnternational Symposium-Taşlıkent 1998 Aksoy, a. (2001) Kayseri’nin tarihi yapıları üzerinde bulunan bitiler ve etkileri. Prof.Dr.Zafer BAYBURTLUOĞLU (Sanat yazıları, , yazarlar Denktaş M. ve Özbek, Y. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Yayınları 2001) Davis P.H. (1965-1988) Flora of Turkey and East Aegean Island. Vol:1-10. Edinburgh University, England 8 Gemici,Y.Seçmen ,Ö and Görk , G.(1991) Wall vegetation of İzmir. In Plant life of South West Asia (Edit. Öztürk M., Görk G., and Erdem Ü.) pp:408-413. Ege Universty Pres, İzmir. Ridley.ll N.(1930) The dispersal of Plants Troughout the World Reeue , Kent U.K Young.P (1996) The Decayayin Monments New Scientisc.2 Noveber 1996 www.canakkale.gov.tr www.ekolojidergisi.com.tr 9