ÖĞRENME ALANI ÜNİTE 1 E- : : CANLILAR VE HAYAT HÜCRE BÖLÜNMESİ VE KALITIM ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN (ÇEVRENİN) KALITIMA ETKİLERİ (ADAPTASYON ve EVRİM) (3 SAAT) 12345678- Çevresel Faktörler ve Kalıtıma Etkileri Modifikasyon Mutasyon Adaptasyon Doğal ve Yapay Seleksiyon (Eleme = Seçilim) Evrim ve Evrim Teorileri (Canlı Türlerindeki Değişmeler) Varyasyon Canlıların Çeşitliliği ve Türler 1 E- ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN (ÇEVRENİN) KALITIMA ETKİLERİ (ADAPTASYON ve EVRİM) : Çevresel Faktörler ve Kalıtıma Etkileri : Doğada yaşayan bütün canlıların kendilerine özgü karakterleri (özellikleri) vardır. Bir canlının kendine özgü özelliklerinin (karakterlerinin) ortaya çıkmasını hem o canlının genetik (DNA) yapısı hem de ısı, ışık, beslenme, nem gibi çevresel faktörler sağlar. Çevresel faktörler (çevre şartları), canlı hücrelerindeki canlılara ait özelliklerin ortaya çıkmasını sağlayan genleri yani genlerin işleyişini etkiler. Canlıların sahip olduğu özelliklerden bazıları (göz rengi, kan grubu, parmak izi, renk körlüğü) çevre şartlarından etkilenmez. Canlıların sahip olduğu özelliklerden bazıları ise (ten rengi, boy, kütle, saç rengi, kişilik) çevre şartlarından etkilenerek değişebilir. Çevresel şartlar vücut veya üreme hücrelerinde yani hücrelerdeki genlerde değişiklik meydana getirir. Çevresel şartların üreme hücrelerinde meydana getirdiği değişiklikler kalıtsaldır fakat vücut hücrelerinde meydana getirdiği değişiklikler kalıtsal değildir. (Kalıtsal özelliklerin çoğu üreme hücrelerindeki kromozomların üzerinde bulunan genlerle aktarıldığı için). Canlılarda meydana gelen değişmeler modifikasyon, mutasyon, adaptasyon, evrim olarak gruplandırılabilir. 1- 2- Modifikasyon : Çevre şartlarının etkisiyle canlının sadece dış görünüşünü yani fenotipini belirleyen genlerinin görevinin (işlevinin) ve çalışma şeklinin değişmesi sonucu oluşan meydana gelen fakat kalıtsal olmayan değişikliklere modifikasyon denir. a) Modifikasyona Neden Olan Faktörler : Modifikasyona neden olan faktörler çevresel faktörlerdir. Bunlar; 1Isı (Sıcaklık) 2Işık 3Beslenme 4Nem (Su) 5Çeşitli mekanik etkiler b) Modifikasyonun Özellikleri : 1Kalıtsal değildir. 2Vücut hücrelerinde görülür. 3Canlının dış görünüşünü (fenotipini) etkiler. 4Gen ve kromozomların yapısında değişiklik meydana gelmez. 5Çevre şartlarının (ısı, ışık, beslenme, nem, su) etkisiyle oluşur. 6Sadece o canlıyı ilgilendirir, sonraki kuşakları etkilemez. 7Modifikasyona neden olan çevre şartları ortadan kalkınca canlı tekrar eski haline döner. NOT : 1SORU Modifikasyon, gen ve kromozomların yapısında ve sayısında değişiklik meydana getirmediği için kalıtsal değildir. 2 c) Modifikasyona Örnekler : (Çevre Şartlarının Canlı Özelliklerindeki Değişmelere Etkisi İle İlgili Örnekler): 1234567- 8- 9- 101112131415- 16- Spor yapan insanların, demircinin kaslarının gelişmesi. (Modifikasyon kalıtsal olsaydı bunların çocukları da güçlü kaslara sahip olurdu). Trafik kazalarında insanların sakatlanması. (Modifikasyon kalıtsal olsaydı bunların çocukları da sakat doğardı). Aynı özellikteki yeni doğmuş iki kedi yavrusundan iyi besleneni iyi gelişir, beslenmeyen kedi cılız kalır, gelişemez. Aynı özellikteki (genotipteki) iki bitkiden ışıklı ortamda bulunan iyi gelişir, karanlık ortamda bulunan az gelişir veya ölür. Güneş etkisiyle tenin bronzlaşması (kışın bronzlaşmanın ortadan kalkması). (Modifikasyon kalıtsal olsaydı çocukları da bronz tenli olurdu). Bitkilerin ışıklı ortamda klorofil oluşturması, karanlık ortamda oluşturamaması. Bir kovandaki arı larvalarından (dişi arılardan) hepsi aynı özelliktedir. Bu arı larvalarından arı sütü ve bal ile beslenenler kraliçe arı, polenle beslenenler işçi arı olur. Aynı genotipe sahip tek yumurta ikizleri farklı ortamlarda büyütülürse kültür, iklim, beslenme şartları nedeniyle bu ikizlerin vücut özellikleri, zekâ ve kültür düzeyleri ile davranış ve kişilikleri farklı olur. Çuha bitkisi 25–350C’lik sıcaklıkta beyaz çiçek, 15–250C’lik sıcaklıkta kırmızı çiçek açar, çiçekleri kırmızı olur. (Beyaz ve kırmızı çiçeklerden elde edilen tohumların yarısı sıcak, yarısı soğuk serada yetiştirilirse, sıcak serada yetiştirilenler beyaz, soğuk serada yetiştirilenler kırmızı çiçek açar). Sirke sineğinin kanadı 160C’lik sıcaklıkta düz, 250C’lik sıcaklıkta kıvrık olur. (Kıvrık kanatlı sinek 160C’de tutulursa kanadı düzleşir). Çekirgeler 160C’lik sıcaklıkta benekli, 250C’lik sıcaklıkta beneksiz olur. Nemli bölgelerde (yağmur ormanlarında) yetişen eğrelti otunun 2m uzunluğunda, kurak bölgelerde yaşayan eğrelti otunun 25–40 cm uzunluğunda olması. Karahindiba bitkisinin dağda yetişeninin kısa boylu ovada yetişeninin uzun boylu olması. Ortanca ve kartopu bitkisinin asitli toprakta yetişeninin kırmızı çiçek, bazik toprakta yetişeninin mavi çiçek açması. Himalaya tavşanlarının ayak, burun, kulak ve kuyrukları siyah, gövdesi beyaz renklidir. Tavşanlarda tüylerin beyaz renkli olmasını sağlayan enzimler vardır ve enzimler sıcak ortamda daha hızlı ve iyi çalışırlar. Tavşanların vücudunda soğuk olan kısımlarda bulunan enzimler beyaz tüy oluşturamazlar. Himalaya tavşanının sırtındaki beyaz tüyler tıraşlanıp buraya buz torbası bağlanırsa bu bölgede siyah tüyün çıktığı, kulak veya kuyruğundaki siyah tüyler tıraşlanıp buralar yünlü kumaşa sarılarak sıcak tutulursa bu bölgede beyaz tüyün çıktığı görülür. Müslümanların çocukları sünnet olur. Sünnetli olan çocukların çocukları sünnetsiz doğar. 3 3- Mutasyon : Çevre şartlarının etkisiyle canlının kromozomlarının ve genlerinin (kimyasal) yapısında, sayısında ve çalışmasında meydana gelen ANİ DEĞİŞMELERE mutasyon denir. Mutasyonlar hücre bölünmesi sırasında veya DNA’nın kendini eşlemesi sırasında oluşur. Normalde DNA molekülü kendini kusursuz olarak eşler. Fakat bazı faktörler (sebepler) nedeniyle DNA kendini eşlerken çeşitli kusurlar, değişmeler ortaya çıkar. Yani bazı faktörler nedeniyle DNA’daki genlerin veya nükleotitlerin yapısı veya diziliş sırası değişir. Mutasyonların en önemli sonucu ortaya çıkan farklı genetik özelliklerin bir sonraki kuşağa aktarılmasıdır. Fakat bütün mutasyonlar kalıtsal veya zararlı değildir. Bazı mutasyonlar yararlıdır ve insanlar tarafından gerçekleştirilip insanlığın yararına kullanılır. (Hormonlu bitkilerin yetiştirilmesi, büyük ve fazla tohumların üretilmesi). (DNA üzerindeki nükleotitlerin dizilişinin yani şifresinin değişmesi sonucu verilmesi gereken mesajlar da değişir ve bu nedenle farklı yapı ve görevdeki proteinler üretilebilir). (Bir gen genelde 105 veya 106 dölde veya gamette mutasyona uğrar. Bir canlıda 10000 den fazla gen vardır ve bir canlıda 10000.10-6 = 100 gamette bir gamet mutasyona uğrayabilir.). (Tahtada yazılı bilgilerin deftere geçirilirken yanlış yazılmasına benzetilir.). a) Mutasyona Neden Olan Faktörler (Mutagentler = Mutajenler) : 1-) Sıcaklık Artışı : Sıcaklık arttıkça DNA’daki moleküllerin kinetik enerjileri de artar ve DNA’nın kendini eşlemesi sırasında hatalara yol açabilir ve mutasyona neden olabilir. (450C ve üstündeki sıcaklılar). 2-) Radyasyon Etkisi : Radyasyon yüksek enerjili ışınımlardır. (Bu ışınlar radyoaktif maddelerden veya güneşten gelir). X ışınları (röntgen ışınları), α ışınları, β ışınları, γ ışınları, mor ötesi ışınlar, ultraviole ışınlar, atom (nükleer) bombaları, nükleer silahlar radyasyon kaynaklarıdır. Radyasyon nedeniyle açığa çıkan yüksek enerji, DNA’nın kendini eşlemesi sırasında hatalara yol açabilir ve mutasyona neden olabilir. (DNA zincirine girmesi gereken nükleotitlerde yanlışlık olabilir veya nükleotitler başka moleküllerle çarpışarak kopabilir, yerleri değişebilir). 3-) Kimyasal Maddeler ve İlaçlar : Bazı uçucu kimyasal maddeler, cıva, alkol, uyuşturucu, DDT (böcek öldürücü), yakıcı, boğucu, zehirleyici gazlar genlerde değişmelere yol açabilir ve mutasyona neden olabilir. (Bu maddeler, nükleotitler hücre tarafından üretilirken nükleotitlerin üretiminde kullanılan proteinlere zarar verebilir). (HNO3 ile bazı antibiyotikler bile bakterilerde mutasyona neden olurlar). 4-) Ortamın Asitlik ve Bazlık (pH) Derecesi : Ortamın asitlik ve bazlık değerinin değişmesi moleküllerin kimyasal yapısını bozar, genlerde değişmelere yol açabilir ve mutasyona neden olabilir. (Ortamdaki H+ ve OH- iyonlarının oranlarının değişmesi enzimlerin üç boyutlu yapısını veya organik bazlardaki H ve OH bağlarını değiştirir. DNA sentezi sırasında yanlış organik baz eşlemesi olur ve DNA şifresi değişir.). 5-) Alkol, Sigara ve Uyuşturucu : Alkol, sigara, uyuşturucu gibi maddeler genlerde değişmelere yol açabilir ve mutasyona neden olabilir. (Bu maddeler, nükleotitler hücre tarafından üretilirken nükleotitlerin üretiminde kullanılan proteinlere zarar verebilir). 4 6-) Hava ve Su Kirliliği : Hava ve su kirliliği genlerde değişmelere yol açabilir ve mutasyona neden olabilir. (Bu maddeler, nükleotitler hücre tarafından üretilirken nükleotitlerin üretiminde kullanılan proteinlere zarar verebilir). 7-) Ateşli Hastalıklar : Ateşli hastalıklar sonucu vücut sıcaklığı artar ve yüksek sıcaklık DNA’daki moleküllerin kinetik enerjisini arttırır. Sıcaklık arttıkça DNA’daki moleküllerin kinetik enerjileri de artar ve DNA’nın kendini eşlemesi sırasında hatalara yol açabilir ve mutasyona neden olabilir. b) Mutasyonun Özellikleri : 1Kromozomların veya genlerin yapısı veya sayısı değişir. 2DNA kendini eşlerken ortaya çıkar. (Hücre bölünmesi sırasında ortaya çıkar). 3Vücut veya üreme hücrelerinde görülür. 4Vücut hücrelerindeki mutasyon kalıtsal değildir ve sadece o canlıyı ilgilendirir (etkiler). (Eşeysiz üreyen canlılarda kalıtsaldır). 5Üreme hücrelerindeki mutasyon kalıtsaldır ve gelecek kuşakları da ilgilendirir (etkiler). 6DNA’nın yapısı değişir. 7Çoğu zararlı ve öldürücüdür. 8Bazı mutasyonlar insan eliyle gerçekleştirilir ve yararlıdır. 9Çekinik genlerde ortaya çıkar. (Sağırlık, dilsizlik, zekâ geriliği, albinoluk, anemi, şeker hastalığı, altıparmaklılık, hemofili). 10Canlılarda kalıtsal çeşitliliğe yol açar. 11Birdenbire veya uzun yıllar sonra ortaya çıkabilir. (Çaprazlama ile aktarılarak uzun yıllar sonra ortaya çıkabilir). 12Etkisini hemen gösterebilen mutasyon baskın mutasyon (altıparmaklılık, kısa parmaklılık, albinoluk), daha sonraki döllerde ortaya çıkan mutasyon çekinik mutasyondur. (Sağırlık, dilsizlik, hemofili, renk körlüğü). 13Gen (nokta) ve kromozom mutasyonu olarak iki çeşittir. c) Mutasyon Çeşitleri : 1-) Nokta (Gen) Mutasyonu : DNA’nın kendini eşlerken sadece belli bir noktasında oluşan mutasyondur. Mutasyona uğrayan gene mutant gen denir. Nokta mutasyonu, protein sentezini de etkiler. DNA kendini eşlerken A karşısına T gelmesi gerekirken S veya G gelebilir ve bu olay nokta mutasyonuna neden olur. 2-) Kromozom Mutasyonu : Kromozomların yapısında ve sayısında meydana gelen mutasyondur. Kromozom mutasyonunda kromozomdan bir parça kopabilir, kromozoma bir parça eklenebilir veya kromozomdan kopan parça aynı kromozoma ters dönerek bağlanabilir. Kromozom mutasyonunda kromozomdan parça koparsa hücre kopan parçadaki bilgileri yitirir ve eksik protein üretir veya görev yapar. Kromozom mutasyonunda kromozoma parça eklenirse hücre bağlanan parçadaki bilgilileri tekrar değerlendirir ve ek proteinler üretir. 5 d) Mutasyona Örnekler 1234567891011121314151617- NOT : 1- 2- 19. Etkinlik Amaç Van kedisinin göz renklerinin farklı olması. Keçilerde dört boynuzluluk. Üçayaklı tavuklar. Sağırlık. Dilsizlik. Hemofili. Altıparmaklılık. Eksik parmaklılık. Kısa parmaklılık. Doğum lekesi. Tavşan dudaklılık. Akciğer kanseri. Orak hücreli anemi. Yapışık ikizlilik. Eksik organlı doğum. Albinoluk : Vücutta renk pigmenti üretilememesi. Mongolizm (Down Sendromu) : 47 kromozomlu olma durumudur. Göz kapakları çekik, eller geniş, parmaklar kısa, yüz geniş, vücut tıknazdır. 1945 yılında Japonya’nın Nagazaki ve Hiroşima kentlerine ABD tarafından atılan atom bombalarının yaydığı radyasyon, mutasyona neden olmuş ve canlıların genetik yapılarını bozmuştur. Kromozom mutasyonunda, kromozomdan parça kopabilir. Eğer hücre 2n kromozomlu ise kopan parçadaki genlerin aleli kardeş kromozomda bulunduğu için öldürücü olmaz. Sadece gen dengesi bozulacağı için canlının fenotipini değiştirir. Hücre n kromozomlu ise kopan parçadaki genlerin aleli bulunmadığı için öldürücü olabilir. Bu nedenle erkeklerin X kromozomunda oluşacak parça kaybı, kopan parçaların aleli Y kromozomunda olmadığı için öldürücü olabilir. : : Yapılacaklar : Etkinlik : : Mutasyon mu? Modifikasyon mu? (Çalışma Kitabı – 26) Mutasyon ve modifikasyon kavramlarının farklı örnekler üzerinde ayırt edilmesinin sağlanması. • Verilen resimlerden hangisinin mutasyon, hangisinin modifikasyon olduğu ve bunun nedeni resimlerin altındaki boşluklara yazılır. • Etkinliğin sonunda, bu kavramlarla ilgili olarak bilgilerinde eksikleri olduğu tespit edilen öğrenciler için farklı örnekler verilerek ek açıklamalar yapılabilir. Tilki ve Leylek Hikâyesi (Ders Kitabı – 44) Bir gün tilki, leyleği yemeğe davet eder. Leylek çok açtır ve tilkinin mutfağından mis gibi kokular gelmektedir. Bir süre sonra tilki servis yapmak için mutfağa geçer. İyice sabırsızlanan leylek, yemeği görünce büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Çünkü tilki güzelim yemeği geniş dümdüz bir tabakta getirmiştir. Bunun üzerine leylek tok olduğunu söyleyerek tilkiye teşekkür eder ve kendisi de başka bir gün tilkiyi yemeğe davet ederek oradan ayrılır. Davet günü geldiğinde tilki sevinçle leyleğin evine gider. Leylek yemeğin hazır olduğunu söyleyerek tilkiyi mutfağa davet eder ama tilki leyleğin uzun ince kaplar içinde hazırladığı yemekleri yiyemez. Aç kalan tilki daha önce leyleğe yaptığı hatanın farkına varır. 6 4- Adaptasyon : Doğada (ekosistemlerde) yaşayan canlılar yaşamlarını sürdürebilmek yani yaşama ve üreme şanslarını arttırabilmek için bulundukları ortama uyum sağlamak zorundadırlar. Canlıların bulundukları ortama uyum sağlayarak yaşamlarını sürdürebilmek için çeşitli özellikler (ve davranışlar) kazanmalarına adaptasyon denir. Adaptasyonda canlıların sahip olduğu bazı özelliklerde değişiklik meydana gelir. Adaptasyonda, canlının sahip olduğu özelliklerini belirleyen genler değişir ve adaptasyon sonucu canlılar çevreye uygun genetik özellikler kazanır. Adaptasyonda canlıda meydana gelen değişiklikler kalıtsaldır ve yavrulara aktarılır. Adaptasyon sonucu canlıda meydana gelen değişmeler uzun zamanda oluşur. Canlılardan çevreye adapte olanları yaşar ve nesillerini devam ettirir, adapte olamayanlar ise yok olur. (Doğal seleksiyon). Canlılar belirli ekosistemlerde yaşar ve yaşamlarını sürdürebilmek için ihtiyaçları olan maddeleri o ekosistemden karşılarlar. Canlıların sahip oldukları fiziksel özellikleri onların beslenme, barınma, savunma, avlanma, üreme ve iklim koşullarına uyma gibi özelliklerini etkiler (yaşamsal faaliyetlerinin gerçekleşmesini sağlar). Bu nedenle farklı ekosistemlerde yaşayan her canlının sahip olduğu fiziksel özellikleri birbirinden farklıdır. Bu özellikler canlıların çevreye uyum sağlamalarını kolaylaştırır, çevreye adaptasyonunu sağlar. Aynı türe ait olan canlılar, farklı ekosistemde yaşama ve üreme şanslarını arttırmak için farklı özelliklere (adaptasyonlara) sahiptirler. (Kutup ayıları boz ayıdan farklı olarak bacakları kısadır, karda rahat yürüyebilmek için ayakları geniş tabalıdır ve soğuktan korunmak için kalın yağ tabakasına sahiptir). Aynı ekosistemde yaşayan farklı türdeki canlılar, bulundukları ortama uyum sağlayabilmek için benzer özelliklere (adaptasyonlara) sahiptir. (Kutup ayıları boz ayıdan farklı olarak bacakları kısadır, karda rahat yürüyebilmek için ayakları geniş tabalıdır ve soğuktan korunmak için kalın yağ tabakasına sahiptir. Kutuplarda yaşayan penguenlerde ayılarla aynı özelliklere sahiptir. Sıcak bölgelerde yaşayan tilki, fare ve tavşanların ısı kaybını arttırarak vücut sıcaklığının korunması için kulak ve kuyrukları uzun, vücut yüzeyleri geniştir.). Adaptasyon sonucu canlıda meydana gelen değişmeler, biyolojik çeşitliliğin oluşmasına ve evrime katkı sağlar. Adaptasyonda bir tür içindeki canlılar çeşitlenir fakat türde çeşitlilik meydana gelmez. (Ülkemizde meşe ağacının farklı birçok türü bulunmaktadır.). (Adaptasyonlar varyasyonları ortaya çıkartır.). a) Adaptasyonun Özellikleri : 12345678- Adaptasyon sonucu canlılar bulundukları ortama uyum sağlar. Adaptasyon sonucu canlıların sahip olduğu özellikleri belirleyen genler değişir. Adaptasyon sonucu genlerde meydana gelen değişmeler kalıtsaldır. Adaptasyonlar hem biyolojik çeşitliliği sağlar hem de evrime katkı sağlar. Adaptasyon sonucu canlılarda meydana gelen değişmeler uzun zamanda oluşur. Adaptasyon sonucu farklı ekosistemlerde yaşayan aynı türe ait canlılar farklı özelliklere sahip olur. Adaptasyon sonucu aynı ekosistemde yaşayan farklı türe ait canlılar benzer özelliklere sahip olur. Adaptasyonlar, doğal seleksiyonun ortaya çıkmasını sağlar. 7 b) Hayvanlarda Korunma, Beslenme ve Avlanma Amaçlı Adaptasyon Örnekleri 12345678910111213141516171819202122- 23c) : Bukalemunun bulunduğu ortama ve duruma göre renk değiştirmesi. Kurbağanın sinek yakalayabilmek için uzun dilli olması. Karanlık ortamda kalan yarasanın sese karşı duyarlı olması. (Gözlerini az kullandığı için iyi görememesi). Kaplanın ve aslanın keskin dişlerinin ve pençelerinin olması. Ördek ve kazların suda yüzebilmek için ayak parmaklarının arasında perde bulunması. Kartal, şahin ve atmaca gibi yırtıcı kuşların gaga ve pençe yapılarının avlarını yakalayacak ve parçalayacak şekilde olması. Kurbağaların nemli derilerinin olması ve ayak parmaklarının arasında perdelerinin bulunması. Yunusların vücutlarında yağ depo edebilmeleri. Zebraların çizgili görünümleri. Arıların renkleri. Örümceklerin ağ örebilmeleri. Fillerin uzun hortumlarının ve kulaklarının olması. Yılanların yaşadıkları ortama uygun renkte olması. Deve kuşlarının hızlı koşabilmek için uzun ve güçlü bacaklarının olması. Güve kelebeğinin açık renkli iken yaşadığı yerdeki ağaç kabuklarının renginin koyulaşması sonucunda koyu renkli olması. Yaprakların üzerinde yaşayan böceklerin yapraklarla aynı renkte olması düşmanlarından korunmasını sağlar. Deniz tabanında yaşayan bazı balıkların deniz tabanıyla aynı renge bürünmesi düşmanlarından korunmasını sağlar. Tırpana balığının kuyruğunda üretilen elektrik düşmana karşı kendini korur ve karşı cinsin ilgisini çekerek üreme şansını arttırır. Köpek balıklarının sırt ve karın bölgesinin renginin farklı olması, suyun üst ve alt kısmında görünmesini zorlaştırır ve avlanmayı kolaylaştırır. Deniz kaplumbağasında, kara kaplumbağasından farklı olarak yüzmesini sağlayan palet şeklinde ayaklar bulunur. Canlılar yaşadıkları ortama uyum sağlamak için kamuflaj yeteneği kazanmıştır. (Bukalemun ve çekirge). Zürafaların su içmeden haftalarca yaşayabilmeleri, yedikleri besinlerden su ihtiyaçlarını karşılamaları ve uzun boyunları sayesinde ağaçların üst kısımlarından beslenebilmeleri adaptasyon sonucu olmuştur. Hayvanların kış uykusuna yatması, göç etmesi, kürklerinin kalınlaşması. Bitkilerde Adaptasyon Örnekleri : 1- 234567- Kurak ve sıcak bölgelerde yaşayan bitkilerin (kaktüsün) su kaybını azaltmak için yapraklarının diken şeklini alması, kıvrık ve tüylü olması ve gövdelerinin kalınlaşıp su depo eder hale gelmesi. Nemli bölgelerde yaşayan bitkilerin terlemeyi arttırmak için geniş yapraklı olmaları. Su bitkilerinin (nilüferin) terleme ile su kaybını arttırmak için yapraklarının geniş yüzeyli olması ve yapraklarında hava boşluklarının bulunması. Bitki yapraklarının dallara birbirlerinin güneşlenmesini engellemeyecek şekilde dizilmesi. Kara ekosisteminde yaşayan çam ağaçlarının iğne yapraklı olması dört mevsim yeşil kalmasını ve çok sıcak veya soğuk iklimlere karşı dayanıklı olmasını sağlar. Ilıman iklimde yaşayan palmiyelerin terlemeyi arttırmak için geniş yapraklı olması. Bitki yapraklarının kışın dökülmesi. 8 d) Sıcak Bölgelerde Yaşayan Hayvanlarda Adaptasyon Örnekleri 1- 23- e) Çöl ikliminde yaşayan develerin (susuzluğa karşı) uzun kirpiklerinin olması (kirpikleri birbirine geçer ve kum, toz ve kirin girmesini önler), hörgüçlerinde yağ depolaması ve kulaklarının kıllı olması. Sıcak bölgelerde yaşayan memeli ve kuşların, soğuk bölgelerde yaşayan türlerine göre daha iri vücutlu olmaları. Sıcak bölgelerde yaşayan ayı, tilki, fare ve tavşanların ısı kaybını arttırarak vücut sıcaklığını koruması için kulak ve kuyrukların uzun, vücut yüzeylerinin geniş olması. Soğuk Bölgelerde Yaşayan Hayvanlarda Adaptasyon Örnekleri 1- 23NOT : 123- 4- : Kutup ayılarının boz ayıdan farklı olarak bacaklarının kısa, karda rahat yürüyebilmek için ayaklarının geniş tabanlı ve soğuktan korunmak için kalın yağ tabakasına sahip olması. Penguenlerin ayak parmaklarının arasındaki perdeleri hızlı yürümelerini, deri altında depolanan yağ ise soğuk ortamlarda vücut sıcaklığının korunmasını sağlar. Kutuplarda yaşayan ayı, tilki ve tavşanların beyaz renkli, geniş ayaklı, kalın tüylü ve kalın yağ tabakasına sahip olması. Türlerdeki çeşitliliğin nedeni ve nasıl oluştuğu ile ilgili çalışmalar nesli tükenmiş canlılara ait fosillerin bulunması ile başlamıştır. Farabi, İbn–i Sina, İbn–i Miskeveyh gibi bilim insanları türlerdeki değişmenin sınırlı olduğunu ve bir başka türe dönüşmeyeceği konusunda fikirlerini sunmuşlardır. 1850 yılından önce (1800’lü yıllarda) İngiltere’deki güve kelebekleri açık renkli idi ve açık renkli ve likenlerle kaplı olan ağaç kabuklarında yaşarlardı. Bu ortamdaki kelebeklerin kuşlar tarafından fark edilmesi zordu. Sanayi devrimi ile çevredeki ağaçların kabukları kurumla kaplandı ve likenler ortadan kalktı. Bunun sonucunda ağaç kabuklarının rengi karardı. 1890 yılında bu bölgede yaşayan güve kelebeklerinin % 98’inin siyah renkli olduğu gözlendir. Bu çevre şartına uyum sağlayan siyah renkli kelebekler yaşamış, açık renkli kelebekler ise kuşlar tarafından yenerek yaşama şansı azalmıştır. Kurak ve nemli bölge bitkilerinin kazandığı adaptasyonlar birbirinden farklıdır. Kurak Bölge Bitkisi 1234567- SORU : : 12345- Nemli Bölge Bitkisi Yaprakları küçülmüş ve diken şeklini 1almıştır. Yapraklarındaki tüy sayısı fazladır. 2Kökler çok iyi gelişmiştir. Gövde kısa ve su depo etmek için özelleşmiştir. Kütikula tabakası kalındır. Stomalar az sayıda ve yaprağın alt kısmında bulunur. Kaktüs örnektir. 34567- Yaprakları geniş yüzeylidir. Yapraklarındaki tüy sayısı az veya hiç yoktur. Kökler gelişmiştir. Gövde uzundur. Kütikula tabakası incedir. Stomalar çok sayıda ve yaprağın alt ve üst kısmında bulunur. Nilüfer örnektir. Ders Kitabı’nın 44. sayfasındaki hikâyede tilki ve leylek niçin aç kaldılar? Masaldaki tilkinin ağzı ve leyleğin gaga yapısının beslenme yöntemleri ile nasıl bir ilişkisi vardır? Ders Kitabı’nın 44. sayfasındaki kara ve su kaplumbağalarının vücut yapıları arasındaki farklılıklar nelerdir? Bu farklılıkların sebebi ne olabilir? Canlıların fiziksel özelliklerinin yaşadıkları çevre ile bir ilişkisi olabilir mi? 9 5- Doğal ve Yapay Seleksiyon (Eleme = Seçilim) a) Doğal Seleksiyon : Canlıların, doğadaki yaşama şartlarına uyum gösterenlerinin yaşaması, gösteremeyenlerinin ise yok olmasına doğal seleksiyon denir. Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek yani yaşama ve üreme şanslarını arttırabilmek için bulundukları ortama uyum sağlamak zorundadırlar. Doğal seleksiyon görüşü ilk defa Charles Darwin tarafından ortaya atılmıştır. Adaptasyonlarda doğal seleksiyon sonucu ortaya çıkmıştır. Adaptasyon ile doğal seleksiyon arasındaki fark, doğal seleksiyonda canlıda meydana gelen değişmelerin uzun sürede gerçekleşmiş olmasıdır. : Doğal Seleksiyona Neden Olan Faktörler : 123456- Beslenme ilişkileri. Hastalıklar. Canlılar arası rekabetler. İklim şartları (fırtına, kuraklık, yağışlar). Göçler. Yangınlar. Doğal Seleksiyona Örnekler : Adaptasyon için geçerli örnekler, doğal seleksiyon için de geçerlidir. b) Yapay Seleksiyon : İnsanlar tarafından canlılar arasındaki üstün ırkların seçilerek üretilmesi ve güçsüzlerin yok edilmesine yapay seleksiyon denir. Yapay Seleksiyona Örnekler 1234- : Süt verimi yüksek ineklerin üretilmesi. Yumurta ve et verimi yüksek tavukların üretilmesi. Hormonlu bitkilerin yetiştirilmesi. Mısır bitkisi 7 bin yıl önce New Mexico’da yerliler tarafından bulunmuştur. Boyu 10–15 cm uzunluğundadır. Yerliler ürettikleri mısırların içinden uzun boylularının tohumlarını alarak ekmişler ve daha uzun mısır elde etmişlerdir. Evrim ve Evrim Teorileri (Canlı Türlerindeki Değişmeler) : Canlı türlerinde görülen ve uzun sürede meydana gelen (jeolojik zamanın ilk diliminden başlayıp günümüzde de devam eden) değişmelere evrim denir. Evrim teorisi ile ilgili Lamarck, Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace gibi bilim adamları çeşitli teoriler geliştirmiştir. Bunun dışında Farabi, İbn–i Sina, İbn–i Miskeveyh gibi bilim insanları türlerdeki değişmenin yani evrimin sınırlı olduğunu ve bir türün bir başka türe dönüşmeyeceğini savunmuşlardır. Evrim teorisine göre; ▪ Günümüzde yaşayan canlı türleri, daha önceki yıllarda yaşayan canlı türlerinin (çok ilkel bir veya birkaç canlı türünün) değişmesiyle meydana gelmiştir. ▪ Daha önceki yıllarda yaşayan canlılardan ortama uyum sağlayanlar yaşamış, sağlayamayanlar ise yok olmuştur. Yaşayan canlılar ve türler değişikliğe uğramıştır. ▪ Benzer yapıda olan canlılar benzer atalardan meydana gelmiştir. 6- 10 a) Lamarck’a Göre Evrim Teorisi : Lamarck, fosiller üzerinde araştırmalar yapmıştır ve çeşitli omurgasız hayvan türlerine ait fosilleri inceleyerek onları zaman sırasına göre dizmiştir. İncelediği fosillerde bazı türlerin yavaş yavaş diğerlerine dönüştüğünü ve bu olayın günümüzde de devam ettiğini ileri sürmüştür. Lamarck’a göre canlılık, denizde yaşayan basit organizmalarla başlamıştır. Bu organizmalar daha sonra değişerek karaya geçmiş ve bu değişim bugünkü türler oluşuncaya kadar devam etmiştir. Lamarck, türlerin yaşadıkları çevreye daha iyi uyum sağlamak için evrim geçirdiğini savunur ve bu düşüncesini desteklemek için iki görüş ortaya koyar. 1-) Kullanma ve Kullanmama Kuralı : Canlılar tarafından kullanılan organlar gelişir, kullanılmayanlar ise yok olur ve kaybolur. 2-) Kazanılan Karakterlerin Kalıtımı : Çevre şartlarının etkisiyle bireyde oluşan ve sonradan kazanılan özellikler (meydana gelen değişmeler=modifikasyonlar) kalıtsaldır ve oğul döllere aktarılır. ÖRNEKLER : 123456- 7- Demirciler güçlü kaslara sahipse, bunların çocuklarının da güçlü kaslara sahip olmaları gerekir. Güneşte bronzlaşan kişinin doğan çocuklarının ten renginin bronzlaşmış olması. Tarla farelerinin ve köstebeklerin toprak altında gözlerini fazla kullanmadıkları için kör olması. Bataklıkta beslenen flamingo ve leyleklerin, buraya batmamak için bacaklarını uzatmaları ve uzun bacaklı olmaları. Ördek ve kazların suda parmaklarını zorladıkları için parmaklarının arasında perde oluşması. Zürafaların boyunlarının kısa olduğu ve açlık döneminde yerde yiyecek kalmayıp ağaç dallarındaki yapraklarla beslenirken yapraklara yetişmek için sürekli boyunlarını uzatmaları ve bu nedenle boyunlarının uzaması. Yılanların ilk oluştuklarında vücutları kısaydı ve yanlara doğru ayakları vardı. Fakat sürünerek hareket ettiklerinden ayaklarını kullanmıyorlardı. Bu nedenle ayakları kayboldu ve süründükleri için uzadılar. SONUÇLAR : 1234- Lamarck’ın 1.görüşü doğru, ikincisi yanlıştır. Sonradan çevre etkisiyle kazanılan değişmeler yani modifikasyonlar kalıtsal değildir. Weisman 21 kez farekuyruğunu kesmiş ve bu farenin yavruları kuyruklu doğmuştur. Lamarck’ın teorisi doğru olsaydı doğan farelerin kuyruksuz olması gerekirdi. Kör bağırsak hiç kullanılmadığı halde kaybolmamıştır. Çinliler yüzyıllardır çocuklarına dar demir ayakkabı giydirmelerine rağmen ayak boyları küçülmemiştir. 11 b) Darwin’e Göre Evrim Teorisi : Darwin’e göre canlı türlerindeki değişmenin yani evrimin nedeni doğal seleksiyon, mutasyon, varyasyon ve adaptasyondur. Darwin’e göre çevre şartları değişince canlılar bu değişen çevre şartlarına uyum sağlayabilmek (adaptasyon kuralı) için mutasyona uğramışlar yani çeşitlere ayrılmışlardır ve varyasyonlar ortaya çıkmıştır. Değişen çevre şartlarına uyum sağlayanlar yaşamış, sağlayamayanlar ise yok olmuştur. Çevre şartlarına uyum sağlayan ve çeşitlere ayrılan canlılarda yeni bir tür oluşturmuşlardır. Darwin’e göre başlangıçta basit tek bir hücre vardı ve bu hücre rastlantı sonucu değişti ve bugünkü canlılar oluştu. (Galapagos adalarındaki ispinoz kuşlarının gagalarının belenme şekillerine göre farklı olduğunu görmüştür. 28 yıl süren araştırmalar yapmıştır.). SONUÇLAR : 12- Darwin görüşü doğru olsaydı canlı türleri arasında geçiş olmalıydı ve geçiş türleri oluşmalıydı. İncelenen fosillerde geçiş türü canlısı bulunamamıştır. Darwin görüşü doğru olsaydı mutasyonların sonucu meydana gelen canlıların çoğunun yaşaması gerekirdi. Fakat mutasyonlar sonucu oluşan canlıların çoğu ölür veya kısırdır. O halde bu olayda yeni türün oluşmasına engeldir. ÖRNEKLER : 1- Önceki yılarda uzun ve kısa boylu zürafalar vardı. Doğal seleksiyona göre kısa boyunlular beslenemediği için yok olmuştur. 7- Varyasyon : Aynı türe ait canlılar arasında görülen genetik çeşitliliğe varyasyon denir. ÖRNEKLER : 1- 2- İnsanların hepsi temelde aynı genetik bilgiye sahiptir. İnsanların arasından bazılarının çekik gözlüdür, bazılarının kızıl saçlı, bazılarının uzun burunlu, bazılarının kısa boylu olması, bireyin kız veya erkek olması, dil yuvarlayabilme veya yuvarlayamama özellikleri varyasyondur. Armudun şekillerindeki farklılıklar, gül bitkisinin çiçeklerinin farklı renkte olması varyasyondur. Canlıların Çeşitliliği ve Türler : Birbirlerine en çok benzeyen ve döllendiklerinde kendilerine benzer bireyler oluşturan canlılar topluluğuna tür denir. (İnsan, kedi, köpek, balık, kuş, yılan türü gibi). Dünya’da yaklaşık 1,5–2 milyon canlı türü yaşamaktadır. (10 milyon tür olduğu sanılıyor fakat tanımlanamıyor). Her canlı türünü oluşturan bireyler, diğer bireylere benzemekle birlikte farklı özellik gösterirler. Yani bir türü oluşturan canlıların özellikleri, canlıların özelliklerini belirleyen genler ve DNA yapıları birbirinden farklıdır. 8- a) Canlı Çeşitliliğinin Nedenleri 123456- : Çevresel şartlar (ısı, ışık, beslenme, nem). Mutasyonlar. Adaptasyon. Doğal seleksiyon. Yapay seleksiyon. Krossing–over (gen değişimi) olayı. 12 10. Etkinlik Amaç : : Yapılacaklar : Uysam mı? Uymasam mı? (Ders Kitabı – 45) Farklı ekosistemlerde yaşayan canlıların birbirinden farklı özelliklere sahip olmalarının onların çevreye uyumlarını nasıl kolaylaştırdığının, canlıların yaşadıkları çevreye adaptasyonunun ve aynı yaşam alanındaki canlıların neden benzer adaptasyonlar geliştirdiklerinin araştırmalar sonucunda fark edilmesinin sağlanması. • Canlıların bulundukları ekosistemde farklı özelliklere sahip olmalarının canlıların hayatını nasıl kolaylaştırılacağı sorulur. • Etkinlik yapılmadan önce kutup ayısı, deve ve nilüfer hakkında araştırma yapılması sağlanır. • Verilen canlıların çevreye uyum sağlamak için hangi özelliklere sahip olduklarının belirlenmesi sağlanır. • Kutup ayısı, deve ve nilüfer hakkında, etkinlikte verilen kartlar üzerindeki sorular cevaplandırılır. • Bu canlılar dışında farklı canlılar seçilerek bu canlılar hakkında, etkinlikteki kartlara benzer kartlar hazırlanır. • Soruların cevaplan kartların arkasına yazılabilir. • Bu kartların, tamamı sınıftaki öğrenciler tarafından bir oyun şeklinde farklı canlıların çevreye nasıl adaptasyon sağladıklarını öğrenmek için kullanılabilir. • Etkinliğin sonucunda öğrencilerin, canlıların yaşama şanslarını arttırabilmek amacıyla çevreye uygun genetik özellikleri kazandıklarının fark edilmesi beklenir. • Çeşitli canlıların sahip oldukları özellikler ile ilgili soruların cevaplandırılması sağlanır. – Kutup Ayısı : • Kutupta yaşayan canlılar yaşadıkları ortama nasıl uyum sağlar? • Kutup ayılarının postlarının rengi neden beyazdır? • Kutup ayısı vücut sıcaklığını nasıl korur? • Kutup ayısının neden geniş ve büyük ayakları vardır? • Kutup ayıları suya girerken burun deliklerinin kapanma sebebi ne olabilir? • Ormanda yaşayan bozayılar yaşadıkları ortama nasıl uyum sağlar? • Aynı türe ait olan kutup ayısı ve bozayı niçin farklı fiziksel özellikler gösterir? – Deve : • Çölde yaşayan canlılar yaşadıkları ortama nasıl uyum sağlarlar? • Develerin neden uzun kirpikleri vardır? • Develer hörgüçlerinde yağ depolar. Neden? • Develerin kulaklarının kıllı olması, onların çöl şartlarına uymasına nasıl yardımcı olur? – Nilüfer : • Kökü ile gövdesinin büyük bir kısmı su-içinde olan nilüfer bu ortama nasıl uyum sağmıştır? • Nilüferin yapraklarında hava boşlukları vardır. Bu durum nilüferin çevreye uyumunu nasıl etkiler? • Neden nilüferler çam ağaçları gibi iğne yapraklara sahip değildir? • Kutup ayısı, deve ve nilüfere ait kartlar kartlardaki soruların cevapları araştırılır ve bu canlıların çevrelerine uyum sağlamak için hangi fiziksel özelliklere sahip oldukları belirlenir. 13 • • • 22. Etkinlik Amaç : : Yapılacaklar : Farklı ekosistemlerde yaşayan canlılar için benzer kartlar hazırlanır. İncelenen canlılar yaşadıkları çevreye göre sınıflandırılarak bu canlıların benzer özellikler gösterip göstermedikleri belirlenir Sonuca Varalım Kısmında; – İncelenen canlıların yaşadıkları ortama göre belirgin fiziksel özellikleri nelerdir? Sıcak iklimlerde yaşayan memeli ve kuşlar, soğuk iklimlerde yaşayan türlere göre daha iridir. Sıcak bölgelerde yaşayan hayvanların büyük kulaklı olmaları vücut sıcaklıkların düşürerek onların yaşadıkları çevreye adapte olmalarını sağlar. Kutup ayısının soğuk iklimlerde yaşayabilmesi için post renginin beyaz olması, vücudunda yağ depo etmesi, geniş ve büyük ayaklarının olması, devenin çöl koşullarına uyum sağlayabilmesi için uzun kirpiklerinin olması, hörgücünde yağ depolaması, kulaklarının kıllı olması, nilüferin ise su ortamına uyum sağlamak için geniş yüzeyli yapraklarının olması ve yapraklarında hava boşluklarının bulunması gibi özellikler canlıların yaşadıkları ortama uyum sağlamasını kolaylaştırır. – Aynı türe ait canlılar farklı ekosistemlerde niçin farklı özellikler gösterir? Farklı ekosistemlerde hayatta kalma şanslarını artırmak amacıyla farklı özellikler gösterirler. – Canlıların fiziksel özellikleri onların çevreye uyumuna nasıl yardım eder? Canlıların çevrelerine adapte olmalarının onların yaşadıkları çevrede hayatlarını devam ettirme şanslarını artırır, uyum sağlayamayanlar ise ortadan kalkar. Canlılar sahip olduğu fiziksel özellikler onların besinlerini bulmalarını, kendilerini savunmalarını, üreme davranışlarını ve iklim koşullarına uymalarını etkiler. Her canlının fiziksel özellikleri birbirinden farklıdır. – Canlılar çevrelerine uyum sağlayamasalardı ne tür sorunlarla karşılaşırlardı? Nesillerini devam ettiremez ve tür çeşitliliği azalırdı. Hayvanlarda Adaptasyon (Çalışma Kitabı – 29) Şemada yer alan hayvanların çevrelerine nasıl uyum sağladıklarını, aynı zamanda hayvanların çevrelerine adaptasyonlarından yola çıkarak adaptasyon kavramının kendi cümleleriyle ifade edilmesinin sağlanması. • Verilen şema incelenerek her canlının nasıl bir çevrede yaşadığı araştırılır. • Elde edilen bilgilere göre her bir canlının yaşadığı çevreye nasıl bir adaptasyon sağladığı verilen boşluklara yazılır. – Ördeklerin perdeli ayakları. – Kartalın gaga ve pençe yapıları – Kurbağaların nemli derileri ve ayak parmaklarının arasında perdeleri – Yunusların vücutlarında yağ depo edebilmeleri. – Zebraların çizgili görünümleri. – Arıların renkleri. – Örümceklerin ağ örebilmeleri. – Fillerin uzun hortumlarının ve kulaklarının olması. – Yılanların yaşadıkları ortama uygun renkte olması. 14 23. Etkinlik Amaç : : Yapılacaklar : 24. Etkinlik Amaç : : Yapılacaklar : Bitkilerde Adaptasyon (Çalışma Kitabı – 30) Kaktüs, nilüfer, karaçam ve palmiye ağaçlarının hangi ekosistemlerde yaşadıkları, bu ortamlara ne şekilde uyum sağladıkları ve uyum sağlayamasalardı hayatlarının bundan nasıl etkileneceğinin öğrencilerce belirlenmesinin sağlanması. • Etkinlik ev ödevi olarak verilir. • Çeşitli bitkilere ait fotoğraflar incelenerek her bir bitki için verilen sorular cevaplandırılır. – Bu bitki hangi ekosistemde yaşar? – Bitki bu ekosisteme adaptasyon sağlamak için hangi özellikleri geliştirmiştir? – Bitkinin bu özellikleri olmasaydı ne olurdu? • Kaktüsler; – Çölde yaşarlar. – Yapraklarının diken şeklinde olması, gövdelerinde su biriktirmeleri su kaybını azaltır. – Kaktüsler bu özelliklere sahip olmasaydı nesilleri ve yaşamları tehlikeye girerdi. • Nilüferler; – Sulak alanlarda yaşarlar. – Geniş yapraklı sayesinde terleme ile su kaybetmesi sağlanır. – Nilüferler bu özelliklere sahip olmasaydı nesilleri ve yaşamları tehlikeye girerdi. • Karaçam; – Kara ekosisteminde yaşarlar. – İğne yapraklı olmaları dört mevsim yeşil kalmasını, sıcak veya soğuk iklimlere karşı dayanıklı olmasını sağlar. – Bitki bu özelliklere sahip olmasaydı nesilleri ve yaşamları tehlikeye girerdi. • Palmiye; – Ilıman kuşaklardaki kara ekosistemlerinde yaşarlar. – Büyük yaprakları terleme ile fazla suyun atılmasını sağlar. – Palmiyeler bu özelliklere sahip olmasaydı nesilleri ve yaşamları tehlikeye girerdi. Adaptasyon Neden Önemli? (Çalışma Kitabı – 31) Canlıların yaşadıkları çevredeki değişimlere gösterdikleri adaptasyonların neden önemli olduğunun fark edilmesinin sağlanması. • Verilen fotoğraflardaki farklı ekosistemlere adaptasyon sağlamış canlılardan hangi canlının hangi adaptasyonları gösterdiği ve bu adaptasyonların canlının hayatta kalmasına nasıl yardımcı olduğu düşünülerek verilen fotoğrafların yanındaki boşluklara soruların cevapları yazılır. • Yaprağın üzerindeki böceğin yaprakla aynı renk olması bir adaptasyon mudur? Bunun canlının hayatta kalmasındaki rolü nedir? – Bu canlının renginin ortam rengiyle aynı olması, onun hayatta kalma şansını arttıracak bir adaptasyondur. – Böylece düşmanlarından gizlenerek hayatta kalma şansını arttırır. • Tırpana balığının kuyruğunda elektrik üreten yapılar bulunur. Bu yapılar düşmanlara karşı korunmada ya da karşı cinain ilgisini çekmede etkili olabilir mi? Nasıl? – Bu yapılar düşmanlara karşı korunmada ve karşı cinsin ilgisini çekerek üreme şansını arttırmada etkili olabilir. 15 – • 25. Etkinlik Amaç : : Yapılacaklar : 2. Etkinlik Amaç : : Yapılacaklar : Tırpana balığının kuyruğunda elektrik üreten yapılar düşmanları kendisinden uzaklaştırır. Köpek balıklarının sırt ve karın bölgelerinin renklerinin farklı olmasının köpek balığına sağladığı avantajlar nelerdir? Sırt ve karın bölgelerinin farklı renklerde olması, köpek balığının avını bulmasını kolaylaştırırken kendisinin av olmasını engelleyebilir mi? – Sırt ve karın bölgesindeki renk farklılıkları suyun üst ve alt kısımlarında görünmesini zorlaştırarak av olmasını engellemekte, avları kendisini göremediği için köpek balığının avını bulmasını kolaylaştırmaktadır. Canlıların Değişimi (Çalışma Kitabı – 32) Doğal seçilim, varyasyon ve evrim hakkındaki farklı görüşler ile adaptasyonların biyolojik çeşitliliğe ve evrime katkısı konusundaki bilgilerin pekiştirilmesinin sağlanması. • Verilen boşluklar uygun şekilde tamamlanır. • Canlıların çevresel değişimlere adaptasyonlarının biyolojik çeşitliliğe ve evrime katkısı nasıldır? – Canlıların çevresel değişimlere adaptasyonları onların hayatta kalma ve üreme şansını arttıracağı için biyolojik çeşitlilik de artacaktır. Biyolojik çeşitliliğin ortaya çıkması da canlıların evrimleşme sürecinin bir göstergesidir. • Doğal seçilim nedir? Örnekler verelim. – Belirli özelliklere sahip canlıların bu özelliklere sahip olmayan canlılara göre daha fazla hayatta kalma ve üreme şansına sahip olmasıdır. Yırtıcı hayvanlardan kaçarken hızlı koşan geyiklerin hayatta kalması doğal seçilimlere örnektir. • Varyasyon nedir? Örnekler verelim. – Türler içinde görülen genetik çeşitliliğe varyasyon denir. • Evrim nedir? – Canlı türlerinde görülen ve jeolojik zamanın ilk diliminden başlayarak günümüze kadar gelen ve günümüzde de devam eden değişime evrim denir. • Evrim hakkında farklı görüşler öne süren bilim adamları kimlerdir? – Lamarck, Darwin, Wallace, Farabi, İbn–i Miskeveyh Nereden, Nereye, Nasıl Geldim? (Çalışma Kitabı – 11) Öğrencilerin ünitenin başındaki ve sonundaki durumlarını karşılaştırarak kendilerini değerlendirmelerini sağlamak. Ayrıca ünite ile ilgili ön bilgilerini hatırlayarak bu ünitede ne öğrenmek istediklerini ve öğrenmek istediklerine nasıl ulaşacaklarını belirlemek. • Çalışma kitabının 1. ünitesinde sayfa 11’deki 2. etkinlikteki tablo kullanılır. • Çizelgenin 1. bölümündeki sorular üniteye başlamadan cevaplandırılır. • Ünitenin işlenişi sırasında neyi, ne kadar öğrendiklerinin farkına varmaları için 2. bölümdeki sorular cevaplandırılır. 16 Kendimizi Değerlendirelim : (Ders Kitabı – 47) 1- Canlıların yapı, vücut şekli ve davranışlar gibi genetik özelliklerinin, yaşadıkları ortama uyum sağlamasına adaptasyon denir. Çöl farelerinin uzun kuyruklu ve uzun kulaklı olmaları. 2- Bu olayın sebebi adaptasyondur. Yeşil çekirgelerin her zaman yeşil kalan ağaçlar ve otlar ile değişik renk maddelerini taşıyanların da steplerde yaşaması onların bu çevre şartlarına uyumunu kolaylaştırarak yaşama şansını artırmaktadır. 3- Soğuk iklimlerde yaşayan bu canlılar ısı kaybını azaltmak için derilerinin altında yağ depolarlar. Bacak boylan kısa ve ayakları geniş tabanlıdır. Aynı ortamlardaki canlıların benzer adaptasyonlar göstermelerinin sebebi o ortamda hayatta kalma ve üreme şanslarını arttırabilmektir. 4- Farklı ekosistemlerde yaşayan aynı türe ait canlılar hayatta kalmak ve üremek amacıyla farklı adaptasyonlar geliştirirler. Örneğin genellikle sıcak ortamda yaşayan bitkiler kaktüs gibi yaprakları diken şeklinde olan bitkilerdir. Ilıman iklimde yaşayan bitkiler ise genellikle geniş yapraklı olur. Canlılar çevre şartlarındaki değişimlere adaptasyon gösterdiklerinde biyolojik çeşitlilik de artar. 5- Evrimle ilgili olarak Lamarck, Darwin, Wallace, Farabi, İni Sina, İbn-i Miskeveyh gibi birçok bilim insanı çeşitli fikirler ortaya atmıştır. Lamarck, “Bir organ fazla kullanılıyorsa gelişmesini sürdürerek daha etkin bir yapı kazanır.” görüşünü ortaya koymuştun Darwin ve Wallace tür içindeki değişimler ve doğal seçilim kavramı hakkında fikirler öne sürerek evrim konusundaki düşüncelerini açıklamışlardır. Ünitemizi Özetleyelim : (Ders Kitabı – 48) Hayatımızın Neresinde : (Ders Kitabı – 49) Ünite Sonu Değerlendirme Soruları : (Ders Kitabı – 50–51) Ünite Sonu Değerlendirme Soruları : (Çalışma Kitabı – 33–34) 17 ÖDEVLER : 1- Mutasyon ve modifikasyona örnekler. 18